Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 25 MART 2010 PERŞEMBE 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Kartları Karmak! Korutürk, İsveç’e dönüyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu, İsveç Parlamentosu’nda, 1915 olaylarõna ilişkin Ermeni iddialarõnõn tanõnmasõnõ öngören karar tasarõsõnõn kabul edilmesinin ardõndan istişareler için Ankara’ya çağrõlan İsveç Büyükelçisi Zergün Korutürk’ün en geç gelecek hafta başõnda görevine döneceğini söyledi. Davutoğlu, ABD ile İsveç örneğinin aynõ olmadõğõnõ belirterek “Bu anlamda İsveç’ten gelen açõklamalar tatmin edici” dedi. McAleese Çanakkale’de ÇANAKKALE (Cumhuriyet) - İrlanda Cumhurbaşkanõ Mary McAleese dün Gelibolu Milli Parkõ’nda, 8 bin İrlandalõ askerin yattõğõ mezarlõklarõ ziyaret etti. Konuk Cumhurbaşkanõ Truva ören yerini de gezdi. Gelibolu Tarihi Milli Park alanõnda ilk olarak Şehitler Abidesi’ni ziyaret eden McAleese, çelenk koydu, saygõ duruşunda bulundu. Yurttaş davası sonuçlandı İstanbul Haber Servisi- Harita mühendisi Gülseren Yurttaş’õn, Eminönü’ndeki bir şantiyede vinçten düşen parçanõn altõnda kalarak ölümüne ilişkin İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki dava sonuçlandõ. Sanõklar taşeron firmanõn teknik müdürü Ali Enes Ediz ile inşaat mühendisi Kürşat Özarslan, üç yõl hapse mahkûm edildi. Sanõklarõn cezasõ 18 bin 200’er TL adli para cezasõna çevirildi. Vinci kullanan sanõk Hasan Hüseyin Navruz, 1 yõl 8 ay hapse mahkûm edilirken bu ceza 12 bin 100 TL adli para cezasõna çevirildi. Gülseren Yurttaş’õn kardeşi karara itiraz edeceklerini söyledi. ‘Ücretli yemek’ eylemi ANKARA (AA) - Sağlõk ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikasõ (SES) üyeleri, Hacettepe Üniversitesi Tõp Fakültesi Hastanesi’nde 4/B ve 4/C’li personelden yemek ücreti alõnmasõnõ protesto etti. Ülke genelinde hiçbir üniversite hastanesinde 4/B ve 4/C’lilerden yemek ücreti kesilmediği belirtilen açõklamada, talepleri gerçekleşene kadar eylem yapmaya devam edileceği kaydedildi. Biyometrik pasaport geliyor ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Dõşiş- leri Bakanlõğõ Sözcüsü Burak Özügergin, “Bi- yometrik pasaportlarõn yürürlüğe konmasõ için çok hõzlõ bir çalõşma var” dedi. Burak Özü- gergin, 1 Haziran itiba- rõyla yeni pasaportlarõ devreye sokmaya çalõş- tõklarõnõ, eski pasaportla- rõn da 2015’e kadar kul- lanõlabileceğini söyledi. Özbek anayasa paketi yasalaşõrsa kuvvetler ayrõlõğõ ilkesinin zedeleneceğini söyledi ‘Devletin çatõsõ çöker’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - HSYK Başkanvekili Kadir Özbek, anayasa değişikliği paketinin mevcut ha- liyle geçmesi durumunda kuvvetler ayrõlõğõ ilkesinin zedeleneceğini söyle- di. Bunun “devletin hukuk sisteminin ortadireğinin yıkılması anlamına ge- leceğini” belirten Özbek, “devletin çatısı çöker” uyarõsõnda bulundu. Özbek, anayasa değişikliği paketiy- le ilgili olarak kurulun seçilmiş üyele- riyle birlikte basõn toplantõsõ düzenledi. HSYK ile ilgili düzenlemeye anayasa- nõn yargõ bölümünde yer verildiğini anõmsatan Özbek, şunlarõ kaydetti: “Dolayısıyla HSYK’nin yapısı ve çalışma esaslarının anayasada yer al- dığı yargı bölümüne uygun olarak ve kuvvetler ayrılığı ilkesi gözetilmek su- retiyle düzenlenmesi gerekmektedir. Aksine yaklaşımlar hukukun genel il- kelerine, anayasanın temel felsefesi- ne, Türkiye Cumhuriyeti’nin nite- liklerini belirleyen 2. maddesine ay- kırılık oluşturacağı gibi anayasanın egemenlik hakkının kullanılmasını düzenleyen 6 ve 9. maddeleriyle de açık bir çelişki yaratmaktadır.” Özbek, kurulun mevcut yapõsõ içeri- sinde HSYK başkanvekilinin asõl ve ye- dek üyelerin tamamõnõn katõldõğõ top- lantõda seçildiğini ancak taslak metin- de bu durumun Adalet Bakanõ’nõn ki- şisel tercihine bõrakõldõğõnõ, Adalet Ba- kanõ’nõn uygun göreceği yetkilerinin başkanvekiline devredileceğinin yer aldõğõnõ ifade ederek böylelikle üyele- rin seçim hakkõnda müdahale edildiği- ni kaydetti. Özbek “Yapılan düzenle- me yargıyı ele geçirmeye yönelik ça- baların ürünü olarak ortaya çıkmış ve anayasa ilkeleriyle usul ve yasaya aykırıdır” dedi. Taslak metinde yargõ bağõmsõzlõğõnõn dikkate alõnmadõğõnõ ifa- de eden Özbek, “Tam tersine idareye bağımlı bir kurul yaratılmaya çalı- şılmıştır” diye konuştu. Gazetecilerin sorularõnõ da yanõtlayan Özbek, taslağõ internetten indirdikleri- ni hatta sekreterlerinden birinin bir ba- sõn kuruluşundan faksla metni istediğini söyledi. Özbek, “Sizce bir uzlaşma ola- bilecek mi” sorusunu yanõtlarken, “Uz- laşabilmek için sizin muhatap alın- mamız gerekir. Taslağın gönderil- mediği bir yerle uzlaşma gibi bir otur- maya hakkınız olup olmadığını kar- şı taraf tartışır” diye konuştu. Özbek, “Değişikliğe karşı durma- nız, hükümet tarafından statükonu- zu koruma amaçlı bir direnç olarak yorumlandığı” sözleri üzerine, HSYK Başkanvekilliği görevinin yõl sonunda biteceğini, üye Musa Tekin’in göre- vinin de kendisinden iki ay önce sona ereceğini dile getirerek “Emekliliğime üç yıl kadar kaldı. Bizim herhangi bir şekilde yerimizi muhafaza etmek ve- ya kendimize bir paye çıkarmak gi- bi bir amacımız, endişemiz söz ko- nusu olamaz. Bu bizlere yapılan en büyük haksızlıktır” diye konuştu. İlk uygulama HSYK’de Daha dar kapsamlõ olan güz kararnamesinin taslağõnõ Adalet Bakanlõğõ Personel Genel Müdürlüğü aylarca hazõrlamadõ. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Anaya- sa değişiklik paketiyle yeniden gündeme ge- len Hâkimler ve Savcõ- lar Yüksek Kurulu (HSYK) çalõşamaz ha- le geldi. Değişiklik tar- tõşmalarõnõn ardõndan ilk bunalõmõ Adalet Ba- kanlõğõ Müsteşarõ Ah- met Kahraman ile ya- şayan kurul, yaklaşõk 50’si unvanlõ olmak üzere 200 hâkim ve sav- cõnõn atamasõ için ba- kanlõğõ bekliyor. 2009 yaz kararname- si Ergenekon soruştur- masõnõ yürüten savcõlar nedeniyle hükümet ile HSYK’nin seçilmiş yar- gõç üyelerini karşõ kar- şõya getirmişti. Hafta- larca süren bunalõm, ba- zõ hâkim ve savcõ ata- malarõnõn güz kararna- mesine bõrakõlmasõna ilişkin ilkesel anlaş- mayla aşõlabilmişti. Atamalar bekledi Yaza göre daha dar kapsamlõ olan güz ka- rarnamesinin taslağõnõ ise Adalet Bakanlõğõ Personel Genel Müdür- lüğü aylarca hazõrlama- dõ. Bugüne kadar güz kararnameleri en geç kasõm ayõnda yürürlüğe girmesine karşõn 2009 yõlõ kararnamesi bir son- raki yõla sarktõ. Aynõ zamanda Yargõtay’õn boşalan üyelik sayõsõ da 10’u geçmesine karşõn buralara da atamalar ya- põlmadõ. Güz kararna- mesi ancak ocak ayõnda tamamlanabildi. Yargõ- tay’õn boş bulunan üye- liklerine ise 8 ay so- nunda atama yapõlabil- di. Yaşanan bu geliş- meler her keresinde hü- kümet ile yüksek yargõ- yõ karşõ karşõya getirdi. Her tartõşmanõn ardõn- dan HSYK’nin yapõsõ- nõn değiştirilmesi gün- deme getirildi. AKP tarafõndan ha- zõrlanan yargõ ve mu- halefetin karşõ çõktõğõ anayasa değişiklik pa- ketinin hedefinde de HSYK yer aldõ. Deği- şikliğin yaşama geçme- si durumunda, kurulda yüksek yargõnõn etkin- liği çok alt seviyeye çe- kiliyor. Hükümetin yar- gõyõ HSYK’den soyut- lama adõmõnõn ilk de- nemesi önceki gün güz kararnamesinden kalan unvanlõ hâkim ve sav- cõlarõn atanmasõna iliş- kin kararnamede ger- çekleşti. Müsteşar Kahraman, kararname- nin yaşama geçirilme- mesi için toplantõyõ terk etti. Bu nedenle kurul değerlendirme yapama- dõ. Kurulun yapõlanma- sõna göre Adalet Baka- nõ’nõn katõlmadõğõ top- lantõlarda yerine yedek üye katõlabiliyor. An- cak bakanlõk müsteşarõ- nõn kurulda yedeğinin olmamasõ nedeniyle ka- tõlmadõğõ toplantõlar ger- çekleştirilemiyor. Müs- teşarõn oturumu terk ederek kurulun karar- name yapmasõnõ engel- lemesi; hükümet kana- dõnõn, hedeflediği ana- yasa değişikliğini yaşa- ma geçirinceye kadar HSYK’yi çalõştõrmama yoluna gideceği düşün- cesini öne çõkarttõ. HSYK’nin bir an ön- ce çõkartmak istediği kararnamede, unvanlõ hâkim ve savcõlar ağõr- lõklõ kesimi oluşturu- yor. Hüseyin Boyraz- oğlu’nun Yargõtay üye- liğine seçilmesi nede- niyle boşalan Ankara Cumhuriyet Başsavcõ- lõğõ’na yõlbaşõndan beri atama yapõlamadõ. ATAMALAR BEKLENİYOR Taksim’de bir araya gelen grup “karanlık cinayetlerin” bir an önce aydınlatılmasını istedi. Toplumsal Bellek Platformu Doğan Öz’ü andõ ‘Sorumlular bulunsun’ İstanbul Haber Servisi - Çok sayõda yazar, akademisyen, hu- kukçu, sanatçõ, gazeteci ve emekçinin katõlõmõndan oluşan “Toplumsal Bellek Platfor- mu”, aralarõnda Mustafa Sup- hi, Uğur Mumcu, Abdi İpek- çi, Muammer Aydın, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı, Çetin Emeç, Doğan Öz, Onat Kutlar, Kemal Türkler, Hrant Dink’in bulunduğu aydõnlarõn öldürülmesinde sorumlu olan tüm kurum ve kişilerin üzerin- deki karanlõğõn bir an önce ay- dõnlatõlmasõnõ istedi. Toplumsal Bellek Platformu, Savcõ Doğan Öz’ün öldürülme- sinin yõldönümü nedeniyle Tak- sim Tramvay Durağõ’nda dün ba- sõn açõklamasõ yaptõ. Ellerinde katledilen aydõnlarõn fotoğraf- larõnõ taşõyan grup, “Karanlık- lar Aydınlatılsın” yazõlõ pankart açtõ. Platform üyeleri adõna ha- zõrlanan ortak basõn açõklamasõ- nõ şair Sennur Sezer ile yazar Adnan Özyalçıner okudu. Tür- kiye’de birçok aydõnõn halen ay- dõnlatõlamamõş olan karanlõk güç- ler tarafõndan katledildiğini anõm- satan Sezer, “Ancak Ergenekon davası, Türkiye’nin karanlık tarihi, darbeler, darbeciler, kontgerilla, JİTEM ve Özel Harp Dairesi gibi örgütlenme- lerin yargılandığı bir dava ol- maktan uzaktır. Faili meçhul dosyalar açılmamış, Maraş, Çorum ve Sıvas katliamlarını aydınlatılacak bir yola giril- memiştir. Türkiye tarihindeki bu tür provokasyonlar, ter- tipler, katliam ve cinayetler; 12 Eylül askeri darbesi başta ol- mak üzere tüm darbeler, plan ve girişimler soruşturulmalı, sorumlu kurum ve kişiler açı- ğı çıkarılmadır” dedi. Türkiye’nin demokratikleşe- bilmesi için basõn, düşünce ve örgütlenme özgürlüğünün önün- deki tüm engellerin kaldõrõlma- sõ gerektiğini belirten yazar Öz- yalçõner ise “Kriz yönetim mer- kezi bir an önce lağvedilmeli, Milli Güvenlik Siyaset Belge- si kaldırılmalıdır. Türk Si- lahlı Kuvvetleri’nin siyasete müdahalesi son bulmalı, dar- belere kaynaklık eden İç Hiz- met Kanunu kaldırılmalıdır” diye konuştu. Kadrolaşma artacak Anayasa paketine göre Anayasa Mahkemesi üyeliğine yapõlacak atamalarda ‘rektör atama’ modeli kullanõlacak olmasõ, tartõşmalara neden oldu MAHMUT LICALI ANKARA - AKP tarafõndan hazõrlanan anayasa paketinde Anayasa Mahkemesi üyeliğine atama yönteminin mevcut rek- tör atamalarõnda olduğu gibi yapõlacak olmasõ kadrolaşma tartõşmasõnõ gündeme getirdi. Rektör atama modelinden ra- hatsõz olduğunu pek çok kez ifa- de eden Cumhurbaşkanõ Ab- dullah Gül’ün bugüne kadar 14 üniversitede yapõlan seçimleri hiçe sayarak birinci olan aday yerine 2. ve 3. olan adaylarõ ata- masõ, benzer bir tablonun Ana- yasa Mahkemesi üyeliği ata- malarõnda da yaşanacağõ eleş- tirilerine neden oldu. AKP’nin anayasa paketinde Anayasa Mahkemesi üyeliği ata- ma düzenlemesinin, rektör atama modelinde olduğu gibi yapõlacak olmasõ kadrolaşma tartõşmalarõ- nõ beraberinde getirdi. Anayasa Mahkemesi üyeliği atamalarõ- nõn da, rektör atamalarõnda ol- duğu gibi seçilen üç adaydan birinin cumhurbaşkanõ tarafõndan atanmasõ olarak düzenlenmesi, yüksek yargõda kadrolaşmanõn önünü açacak. Pakete göre, Cumhurbaşkanõ Yargõtay, Danõştay, Askeri Yük- sek İdare Mahkemesi ve YÖK’te yapõlacak seçimlerde en çok oy alan üçer adaydan birini Anaya- sa Mahkemesi üyeliğine ataya- cak. Cumhurbaşkanõ aynõ za- manda doğrudan Gül, daha önce pek çok kez rektör atama yönteminden ken- disinin de rahatsõz olduğunu di- le getirmişti. Gül, rektör atama yöntemini eleştirerek bu konuda yeni bir düzenleme yapõlmasõnõ istemiş ama yaptõğõ mevcut ata- malarõ da yasalarõn kendisine takdir hakkõ verdiği gerekçesiy- le savunmuştu. Gül, cumhurbaşkanlõğõ dö- neminde 30 üniversitede yapõ- lan 14 seçimde üniversitelerin iradesi dõşõnda rektör atamala- rõ yaptõ. Gül, cumhurbaşkanlõ- ğõ görevine geldiği Ağustos 2007’den bu yana rektör ata- malarõnda genellikle AKP’ye yakõn olan ve üniversitelerde türbanõn serbest bõrakõlmasõnõ savunan “Türban Bildirisi”nde imzasõ olan adaylarõ seçti. Gül, 14 üniversitede üniver- sitelerde en çok oyu alarak bi- rinci olan adaylar yerine, se- çimlerde ikinci ya da üçüncü olan adaylarõ atadõ. Gül’ün söz konusu tutumu üniversitelerde büyük rahatsõzlõk yaratõrken pek çok üniversiteye AKP’ye yakõn kişilerin rektör olarak atanmasõna neden oldu. ‘Gül’ün kriterleri belli’ Eski Anayasa Mahkemesi Genel Sekreteri ve eski YÖK üyesi Bülent Serim, rektör atama modelinin Anayasa Mahkemesi üyeliği atamala- rõnda da kullanõlmasõnõ de- ğerlendirdi. Pakete göre Ana- yasa Mahkemesi üyelerinin tamamõnõn TBMM ve Cum- hurbaşkanõ tarafõndan atandõ- ğõnõ belirten Serim, şunlarõ dile getirdi: “Cumhurbaşkanı atama- larında rektör seçimlerinde olduğu gibi 3 aday içinden seçme de var, doğrudan ata- ma da var. Örneğin YÖK’ün seçtiği kişileri ben doğrudan doğruya atama kapsamında görüyorum açıkçası. Çünkü bugüne kadar YÖK Cum- hurbaşkanlığı’na kendi kon- tenjanından aday gösterirken nasıl davrandığını hep bera- ber gördük. YÖK’e verilen talimatta nitelikler belirtili- yor. YÖK’ün kontenjanı da cumhurbaşkanı kontejanın- dan görmek mümkün. Bu nedenle cumhurbaşkanının oldukça etkin olacağı anlaşı- lıyor. Cumhurbaşkanlığı’nın bundan önceki rektör se- çimlerine ve YÖK üyelikleri atamalarına bakıldığı zaman hangi nitelikteki insanları seçtiği görülüyor.” EMİNE KAPLAN ANKARA - TBMM Anayasa Alt Komisyo- nu, Seçimlerin Temel Hükümleri Yasasõ ile Milletvekili Seçim Yasasõ’nda değişiklik öngö- ren yasa önerisinde yaptõğõ değişiklikle, sözlü Kürtçe propagandaya koşullu izin getirdi. TBMM Anayasa Alt Komisyonu, AKP Ge- nel Başkan Yardõmcõsõ Haluk İpek’in yasa önerisi üzerindeki çalõşmalarõnõ tamamladõ. Öneride, şu değişiklikler yapõldõ: ? Seçime katõlan partilerden en son yapõlan milletvekili genel seçimlerinde en çok oy al- mõş 5 siyasi parti, o siyasi parti genel başkan- larõ tarafõndan yazõlõ olarak yetki verilmiş ol- masõ koşuluyla YSK’de bir asõl ve bir yedek temsilci bulundurabilecek. ? Radyo ve televizyonda yapõlacak propagan- da yayõnlarõyla diğer seçim propagandalarõnda Türkçenin kullanõlmasõ esas olacak. Ancak siya- si partiler ve adaylar seçim döneminde, cumhu- riyetin anayasada belirtilen temel niteliklerine, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlü- ğüne aykõrõ olmamak koşuluyla Türk vatandaş- larõnõn günlük yaşamlarõnda geleneksel olarak kullandõklarõ yerel dil ve lehçelerde de sözlü propaganda yapabilecek. ? YSK’nin isteği üzerine partilerin eksik lis- te ile seçime katõlmasõna ilişkin hüküm, metin- den çõkarõldõ. ? Bağõmsõz adaylarõn seçim öncesi Maliye’ye emaneten yatõrdõğõ paranõn miktarõ arttõrõldõ. Kürtçepropagandaya koşullu izin geldi SEÇİM YASASINA RÖTUŞ İktidar, çok temel bir konuda özellikle yüksek yargıya yönelik kapsamlı anayasa değişikliğine destek istiyor! Meclis’teki partiler, AKP’nin birer uzantısı mı, destekçisi mi, uşağı mı, kölesi mi! Neden destek- lesinler? Sordun mu millete, Meclis’teki partilere, yargı- ya, hukuka... Tartıştın, tartıştırdın mı? Bir uzlaşma arayışın ol- du mu! Kendi meşrebine, otoriter siyasal dinci anlayışı- na uygun, yargıyı esir alan ve yargı üyelerini iste- diğin gibi atayacağın bir anayasa değişikliği hazır- la... Kendin için bir yüksek yargı kurumu tasarla, tıpkı üniversitelere yaptığın rektör atamaları gibi... Sonra de ki, bunu destekleyin! Yalana bak: Yok yargı iktidarı yönetmeye kalkıyormuş! Bu de- mokratik bir reformmuş! Demokratik hiçbir değişi- kilik yapma ama otoriteni güçlendirecek yargı ta- sarla! Liderlerinde korkutucu bir yüz, ateş püskü- rüyor! Fıldır fıldır gözler! 12 Eylül Anayasası’nın yargısını milyon kez ter- cih ederim! Muhalefet, bütün yasal engelleme haklarını kullanmalı ve bu tasarı Meclis’ten çıkamamalı! Türkiye’nin geleceği için... Çünkü, iktidarbaşının yakın gelecek yol haritası sanki belli gibi: İktidarbaşından ancak bir Ahme- dinejad çıkabilir! Şimdi biraz açalım: 1) AKP ile ABD mutlaka çatışacaktır: AKP, ABD’yi iyi kullandı. Ayıya dayı dedi... Orduyu bir- likte kümese tıktılar. Ergenekon ile AKP otoritesini egemen kıldılar. Bunların hepsi birlikte tasarlandı! ABD salakları sandı ki, AKP’yi istediğim gibi kul- lanırım! O eblehler, dinci ideolojiyi istedikleri gibi eğip bükemeyeceklerini bir türlü öğrenemediler! Dinci dincidir! Bir dinci siyasetten asla demok- rasi çıkmaz! İktidarbaşı, artık Türkiye’de iktidar benim diyor! Seçimler benim, asla kaybetmem! Basını düzmdüzm ettim. Orduyu da! Bi, mesela Genelkurmay Başkanı’nı da mahkeme önüne çıka- rırsam, işleri biter! İşverenleri de; hepsi önümde el pençe divan! Üniversiteleri de! Araştırma parası alacağım diye, akademisyenlerin çoğu suspus... Karşı çıkana zırnık yok! Yargıçları, savcıları hallettim! Erzincan/ Erzurum olayı, başını kaldıranı ezeceğimin minik örneği! Bi yüksek yargı kaldı, kesin emrimde olmayan! Şimdi de onu düzmdüzm etme zamanı! 2) İktidarbaşı, mutlak iktidar yolunda bu aşama- da, ABD’ye gereksinimi olmayacağı noktaya/dü- şüncesine geldi. Bir yol ayrımı başladı! Dikkat: Sadece son bir yıl içinde İsrail’i hedef aldı! Oysa 8 yıldır iktidarda! İsrail de 8 yıldır aynı İsrail! Ne- den 7 yıldır kükremiyordu? ABD ile sorunlar ciddi: İran ve atom bombası ana problem. İktidarbaşı, İran’ı tam destekliyor! İsrail var! Ermenistan var! Karabağ durdukça, adım atmaları mümkün değil! İktidar, İran ve Suriye ile sıkı bir işbirliği kurdu. Ekonomik işbirliği önde ama arka planda siyasal “yakınlığı” da görmeli. Özellikle İran ile! Erdo- ğan’ın Ahmedinejad’a tam desteği, uzun süreli yakın bir “kardeşliğin” temeli gibi. İslam kardeş- liği ve dayanışması! Türkiye-İran mihveri, Ortadoğu’da bir “İslam- cı siyasal ideolojik kale” inşası olabilir. Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri sermayeleri ile bütünle- şildiğinde, zaten iktidarın para ihtiyacı da karşılan- mış oluyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki günkü ko- nuşmasında yüzünü inceledim: Anayasa değişikli- ğini savunma biçimine ve büyük demagojik ko- nuşmasına baktım: Kesinlikle Ahmedinejad olmayı kafaya koymuş! ABD ile bu iktidarın kapışması kaçınılmazdır! Zaten İslamcı medya yandaşlarında ABD’ye ka- barma eğilimleri bunun ön habercisi. Dinciler, ar- tık ABD’nin poposuna tekme vurmaya hazırlar! Feto’nun da kesin ülkeye hicret zamanı yaklaşı- yor demektir! Kartların, ulusal ve uluslararası ölçeklerde yeniden karılmaya başlanacağı zamana giri- yoruz! obursali@cumhuriyet.com.tr ‘Mevcut durumdan daha da geriye gidiliyor’ HSYK’nin bugünkü yapõsõyla “bağımsız” olmadõ- ğõnõ vurgulayan Özbek, “Adalet bakanı ve müsteşa- rının kuruldaki varlığı yargının tarafsızlığını ve ba- ğımsızlığını zedeleyen en önemli unsurdur. Bu du- rumun yeni düzenlemeyle korunması ve buna ek olarak cumhurbaşkanına hâkim ve savcı olmayan 4 üye seçme hakkı tanınması mevcut durumdan çok daha geriye gitmek anlamını taşımaktadır.”