Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
25 MART 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 15ekonomi@cumhuriyet.com.tr
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Rejim Değişikliği
Anayasası
Kimse kimseyi kandırmasın, maddeler
üzerinden ortaya çıkan görüntülerin üzerinden
kısır tartışmada işin özünü, genel amaç-sonuç
ilişkilerini atlamasın... AKP’nin anayasa
değişikliği paketi, Türkiye’nin rejimini değiştirme
hedefinde iç ve dış ittifakların önlerine çıkan
engelleri ayıklamaya yönelik anlamlı bir adım. İş
referanduma kadar uzanırsa oylarla bilerek ya
da bilmeyerek işte bu adıma destek sağlanmış
olacak...
Yine bir askeri darbenin ürünü de olsa,
Türkiye’nin gerçek demokratik, insan hakları,
sosyal devletten yana, çağdaşlığı yakalamada
önünü açmış 1961 Anayasası, başta sendikal
haklar, sosyal devlet, siyasal bilinç, örgütlenmede
müthiş bir toplumsal sıçramanın aracı olmuştu...
İşte Cumhuriyet rejimi, Atatürk devrimleri, laikliğin
temeli üzerinde yükselen, dünya ve ülke düzenini
masaya yatıran sorgulayan bu toplumsal
örgütlülük, bilinç, direnme, ülke gidişatından
korkmuş, çıkarları için tehdit görmüş iç ve dış
çıkar odakları, Türkiye’nin toplumsal dinamikleri
ile yaşamakta olduğu gelişmeyi durdurma
seferberliğine geçtiler...
Türkiye için “lüks anayasa” kavramı böylece
gündeme geldi. 12 Mart’taki tırpanlama
yetmedi; küreselleşme, yeni dünya sömürü
düzeninde Türkiye’ye biçilen rollerin dikte
ettirilebilmesi için 12 Eylül yaşatıldı. Türkiye’nin
örgütlülük, toplumsal bilinç birikiminde, sivil
iktidarlar eliyle kabul ettirilemeyen model,
yoksunlaşma, yoksullaşma, 24 Ocak kararları
türünden dar çember 12 Eylül sayesinde
kolayca gerçekleştirildi. Özalizm, 12 Eylül’ün
güle oynaya yüzde 92 verilen halkoyuyla,
yasaklı anayasasıyla topluma yedirildi.
Yetmedi, AKP’nin ilk icraatı budanmış iş
yasası hükümlerinin bile işlemediği, kural dışı,
yasadışı çalıştırmanın iktidar eliyle
gerçekleştirildiği, özel sektörde kayıt dışı ile
işsizliğin patlatıldığı kölelik düzeninde
çalıştırmanın egemen olduğu bir sürece de, bu
yasaklı anayasa sayesinde kolayca geçildi...
Türkiye’ye biçilen yeni rollere küreselleşmenin
ekonomik ayağında ulaşılmış olsa da... Besbelli
rejim, Cumhuriyet kazanımları, Atatürk
devrimleri en çok da laiklik ilkesi ayağına askeri
darbe ile fazlaca dokunulamadığından,
günümüz koşullarında bu anlamda bir rejim
değişikliği, savaşları gündemde... Nasıl ki 12
Eylül askeri darbe yönetimi “Biz kazanılmış
sendikal, örgütlülük, özgürlük, sosyal devlet
haklarını budama vizyonunu üstlendik... Başta
ABD, içerde sermaye çıkar odaklarınca
desteklendik..” gerçeğini asla açık etmediyse...
En büyük işlev olarak Özalizmin önünü açtıysa...
AKP çoğunluk iktidarı yine parti kuruluşunun
gökten zembille indirilmesi sürecinden
başlayarak büyük bir ABD, dış destek
rüzgârlarını da arkasına almış olarak
Erdoğanizm, iktidar icraatları ile sivil darbe
içeriğinde rejim değişikliğini, iktidarı ele geçirme
adımlarını atarken her şeyi söylüyor, asla gerçek
amacını ağzına almıyor...
İktidarın modelinin adı bile kendisini
destekleyen dış odaklar tarafından “ılımlı İslam”
olarak konuldu. Anayasa Mahkemesi kararı ile
çoğunluk iktidarının “Cumhuriyet rejimi, Atatürk
devrimleri, laiklik ilkesi.. için tehdit, odak
oluşturduğu” kabul edildi. Sivil darbenin adını,
rejim değişikliğine dönük amaçlarını ağzına
almadan, AKP iktidarının gerçekleştirdiği devlet
kurumlarını ele geçirme operasyonlarında
gelinmiş noktaya cesaretle bir baksanıza;
demokrasinin olmazsa olmazları yasama,
yürütme bağımsızlığının bırakınız özünü,
gölgesi, vitrini kalmadı. Başbakan’ın iki
dudağından çıkan buyruklara göre karar
verebilen Meclis gücünün üstüne,
Cumhurbaşkanlığı, YÖK’ün, özerk olması
gereken tüm kurumların, dahası Meclis dışı
muhalefet işlevini yapabilecek örgütlenmelerin
büyük çoğunlukla ele geçirilmeleri ile rejimin
demokratik işleyiş olanağı ortadan kalktı.
Besbelli Cumhuriyet değerleri, kazanımları,
Atatürk devrimleri, laiklik algılaması, bilincinde
bu ülkenin vatandaşı çok ileri bir yerlere gelmiş,
rejimin çimentosu çok sağlam, şiddetli
depremlere dayanıklı olmalı ki.. “ılımlı İslam”
çoğunluk iktidarı ile alınmış yollar, atılmış
adımlar yetmiyor. Yargının zaten kör topal
bağımsızlık özü kırılmış kötü işleyişi, gerçek
adaletin işlemeyişi; sivil darbe hukuku
uygulaması içeriği kazanmış, insan haklarının,
hukukun işleyişinin sayısız ihlalleri yaşanan,
Ergenekon davası simge, iktidarlarının özel
yargısı üzerine.. rejimi savunmakta direnen üst
yargı kurumlarının işinin bitirilmesi gündemde.
AKP’nin anayasa taslağında ilerde Yüce Divan’a
düşmeleri, yeni kapatma davalarının gelmemesi
halleri için bile önlemler düşünülmüş...
Tabii ki AKP de rejimin güvenliğine ilişkin
maddelere dokunmadığına yemin billah ediyor...
40 yıl sonra yüz yüze geldiğimiz 12 Mart’ın gizli
MİT üst görevlisi, Prof. Mahir Kaynak, engin
deneyimiyle açık açık söyledi: “80 yıllık rejim
yaşandı bitti. Şimdi yeni bir rejim gündemde”
dedi. Demokrasinin olmazları, laiklik ayağı üzerine
soruyu yanıtlarken de “katı laiklik olmaz, dinle
barışık bir rejim olacak” sözleri ile noktayı koydu...
soner@cumhuriyet.com.tr
TAV EN İYİ HAVALİMANI
TAV İstanbul tarafõndan işletilen Atatürk Havalimanõ, İngiltere
merkezli araştõrma grubu Skytrax tarafõndan Güney Avru-
pa’nõn “En İyi Havalimanõ” ödülüne değer görüldü. İkinci
ve üçüncülüğü ise İspanya’nõn Barselona ve Madrid hava-
limanlarõ kazandõ. Brüksel’de düzenlenen törende ödülü alan
TAV İstanbul Genel Müdürü Kemal Ünlü,“Her gün yakla-
şõk 80 bin yolcuya hizmet veren Atatürk Havalimanõ’nda yol-
cularõmõzõn konforunu arttõrmanõn yanõ sõra sunduğumuz hiz-
met kalitesinde ve havayollarõna sağladõğõmõz hizmette de fark
yaratõyoruz. Portekiz, İspanya, Fransa, İtalya ve Balkan-
lar’daki tüm havalimanlarõnõn önünde yer alõyor” dedi.
DOĞALTAŞ’TA HEDEF LİDERLİK
Marble 2010 İzmir Uluslararasõ Doğaltaş ve Teknolojileri
Fuarõ, 16. kez kapõlarõnõ açtõ. 35 ülkeden temsilcinin katõlõ-
mõyla düzenlenen törende konuşan Dõş Ticaret Müsteşar Yar-
dõmcõsõ Ziya Altunyaldõz Türkiye’nin 2000’li yõllarda 300 mil-
yon dolar olan doğaltaş ihracatõnõ 2008 sonunda 1.5 milyar
dolara taşõdõğõnõ belirtti. Türkiye Mermer, Doğaltaş ve Ma-
kinacõlarõ Üreticileri Birliği Başkanõ Selahattin Onur da Ener-
ji Bakanlõğõ’nõn daha çok enerjiye odaklandõğõnõ ve ma-
denciliği geri plana bõraktõğõnõ söyleyerek ülke şartlarõnõ göz
önüne alarak madencilik politikasõnõ belirleyebilecek bir ma-
dencilik bakanlõğõnõn kurulmasõ gerektiğini kaydetti.
İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçõlarõ Birliği (İTHİB), 2009’da en
fazla ihracat gerçekleştiren firmalarõ ödüllendirdi. İTHİB Başkanõ İsma-
il Gülle, krizde ihracat yapma cesareti gösteren firmalarõn isimlerinin so-
kaklara, caddelere yazõlmasõ gerektiğini ifade etti. AK-Pa Tekstil İhracat
Pazarlama AŞ sektörün birincisi oldu. Ödül alan 22 firma sõrasõyla şöy-
le: AK-PA Tekstil, AKSA Akrilik, Kordsa Global Endüstri, Zorluteks
Tekstil, Zorlu Dõş Ticaret, Sunjüt AŞ, Kadifeteks Mensucat, GAP Gü-
neydoğu Tekstil, Kets Tekstil, Yünsa, Orta Anadolu Ticaret, Bay-
demirler Tekstil, Ormo Yün, Ünsa Ambalaj, GSD Dõş Ticaret, Flok-
ser Tekstil, Flokser Dõş Ticaret, Ertek Tekstil, Kasar ve Dual
Tekstil, Cihan Tekstil, Bahariye Tekstil ve Trakya Tekstil.
EnerjisektörüiçinTürkiye’nin20yõlda350milyardolarlõkfinansmanbulmasõgerekiyor
Ekonomi Servisi - Enerji Piyasasõ Düzenleme
Kurulu’nun (EPDK) projeksiyonlarõna göre, Tür-
kiye’de 2030 yõlõna kadar, enerji sektörünün or-
talama 300-350 milyar dolarlõk bir finansmana ge-
reksinimi bulunuyor.
Reuters’õn haberine göre, EPDK, Türkiye Ban-
kalar Birliği’nin bir süre önce yaptõğõ toplantõda
2030 yõlõna kadar sektördeki yatõrõm ve finansman
ihtiyacõna yönelik çalõşmalarõnõ sundu. Nisan
ayõnda ise sektörün finansman ihtiyacõnõn nasõl kar-
şõlanacağõna dair yatõrõmcõlarla kamu kesimi ön-
celikli olarak proje finansmanõnõ ele almak üzere
bir araya gelecek.
Verilen bilgiye göre son 4-5 yõlda bankacõlõk ke-
simi, enerji sektörüne 10 milyar dolarlõk kaynak sağ-
ladõ. Daha önce 300-500 milyon dolar olan kredi tu-
tarlarõ 50-100 milyon dolara kadar geriledi. Önü-
müzdeki dönemde söz konusu tutarlarõn yeniden yük-
selmesi hedefleniyor.
Bankalar, Sermaye Piyasasõ Kurulu’nun da kaynak
bulunmasõ konusunda devreye girmesini ve enerji şir-
ketlerinin borsaya açõlmasõna yönelik düzenlemele-
rin hayata geçirilmesini talep ediyor. Enerji mev-
zuatõnõn değiştirilerek, sektördeki şirketlerin finans-
man ihtiyacõnõn karşõlanmasõnda ne tür kolaylõklarõn
sağlanabileceği üzerinde de duruluyor.
Bu arada Dünya Bankasõ, ekonomik büyümenin
desteklenmesi ve istihdam yaratõlmasõ amacõyla
Türkiye’ye 931 milyon Avro (1.3 milyar dolar) kre-
di verilmesini onayladõ. Dünya Bankasõ tarafõndan ya-
põlan açõklamaya göre kredi, küçük ve orta ölçekli iş-
letmelerin desteklenmesi, kredilerin arttõrõlmasõ ve iş-
sizliğin azaltõlmasõ için kullanõlacak.
Bankalar SPK’nin
kaynak bulunmasõ
konusunda devreye
girmesini ve enerji
şirketlerinin borsaya
açõlmasõna yönelik
düzenlemelerin hayata
geçirilmesini talep
ediyor.
‘Merkel
Türkiye’yi
rencide etti’
Ekonomi Servisi - İk-
tisadi Kalkõnma Vakfõ
(İKV) Başkanõ Prof. Dr.
Haluk Kabaalioğlu, “Sa-
yın Merkel’in her ko-
nuşmasında imtiyazlı or-
taklıktan söz etmesi fev-
kalade rencide edici. İm-
tiyazlı ortaklık kabul
edilemez” dedi.
Kabaalioğlu, yaptõğõ ya-
zõlõ açõklamada, Almanya
Başbakanõ Angela Mer-
kel’in Türkiye ziyareti
öncesinde Türkiye için
imtiyazlõ ortaklõk önerisi-
ni yinelediğinin anlaşõl-
dõğõnõ belirterek şunlarõ
şöyledi:
“Türkiye 1959 yılın-
dan başlayarak AB üye-
liğini bir devlet politikası
olarak benimseyen bir
ülkedir. Ortaklık anlaş-
mamız tam anlamıyla
‘katõlma öncesi’ anlaş-
madır ve tam üyelik ön-
görülmüştür. O tarih-
ten bu yana tam üyelik
hedefi vurgulanmıştır.
Sayın Merkel ken-
dinden önce gelen Al-
man hükümetinin de şu
cümleye imzasını koy-
duğunu unutmamalı-
dır: Türkiye diğer aday-
larla eşit koşullarda bir-
liğe katılmaya yazgılı
bir aday ülkedir.”
Çağlayan: ABD
ile adımlar
durduruldu
Ekonomi Servisi - Dõş
Ticaret’ten sorumlu Dev-
let Bakanõ Zafer Çağla-
yan, Financial Times’e
verdiği demeçte “soykı-
rım” tasarõsõnõn Kon-
gre’nin bir komitesince
onaylanmasõ üzerine
ABD ile ekonomik alan-
larda ilişkileri güçlendir-
mek amacõyla şimdiye
kadar atõlan tüm adõmla-
rõn durdurulduğunu açõk-
larken Financial Times,
“Türkiye, ABD ile sa-
vunma, enerji ve ticaret
bağlarını güçlendirme
çabalarını dondurdu”
yorumunu yaptõ.
Financial Times, “Tür-
kiye’nin Dış Ticaret’ten
Sorumlu Bakanı’na gö-
re, Kongre’nin bir ko-
mitesinin Osmanlı dö-
neminde Ermenilerin
öldürülmesini ‘soykõrõm’
olarak nitelemesinin ar-
dından savunma, ener-
ji ve ticaret alanların-
daki bağları güçlendir-
me çabalarını dondur-
du” diye yazdõ.
Su, sektöre yabancõ ilgisinin bir
süre daha devam edeceğini dile
getirerek yabancõ bir ortaklõk
planlamadõklarõnõ, şirkete yatõrõm
yapacaklarõnõ belirtti.
Ekonomi Servisi - Kuruluşunun
85. yõlõnõ kutlayan Anadolu Sigorta’nõn
Genel Müdürü Mustafa Su, konsoli-
dasyonun her dönem olabileceğini, bu
nedenle sadece 2010 için değil, önü-
müzdeki dönemler için de sektörde bir-
leşmeler ve satõn almalar olabileceği-
ni belirterek, “Yabancılar pazarda-
ki potansiyeli görüyorsa biz de gö-
rüyoruz. Kısa vadeli beklentiler ve
kazanımlar uğruna neden bu po-
tansiyeli başkalarına devredelim.
Satın almalar yoluyla inorganik bir
büyüme hedeflemiyoruz. Şu an ve
önümüzdeki dönem için şirket satın
alma yoluyla bir büyüme politika-
mız yok. Anadolu Sigorta’nın ya-
bancı sermayeye açılması da söz ko-
nusu değil” dedi.
Şirketin 85. kuruluş yõldönümü ne-
deniyle yapõlan toplantõda konuşan
Su’nun verdiği bilgiye göre, 100. yõl-
da her evde bir Anadolu Sigorta poli-
çesi olmasõ hedefleniyor.
Şirket, bu yõl şirket olarak yüzde
9, sektörde de reel büyüme bekliyor.
Daha önce gelen ancak yeterli
kârlõlõğa ve pazar payõna ulaşamayan
yabancõlardan çõkõşlar da gözlenebilir.
Anadolu Sigorta 2009 yõlõ toplam
prim üretimi yüzde 7.07 artõşla 1.243
milyar TL olarak gerçekleşti.
Kriz nedeniyle 2009’da toplam
prim üretimi 2008’e oranla yüzde
5.5 artarak 12 milyar 435 milyon TL
oldu. Prim üretiminin 10 milyar 614
milyon hayat dõşõ branşlardan 1 mil-
yar 821 milyonu da hayat branşõndan
elde edildi
Şirket, geçen yõlõ kârlõ kapatan iki
halka açõk şirketten biri olurken, kâr-
lõlõkta da birinci sõrada yer aldõ.
Ekonomi Servisi - Lübnan Ulusal Mec-
lis Başkanõ Nebih Berri, ‘büyük bir İslami
piyasa’ olarak da adlandõrõlabilecek İran,
Endonezya, Mõsõr, Suriye gibi ülkelerin yer
aldõğõ ve Türkiye’nin liderliğini üstlendiği
bir yapõ ile bölge ülkelerinin Batõ piyasa-
larõna ortak girmesi gerektiğini kaydetti.
Berri, Dõş Ekonomik İlişkiler Kurulu
Türk-Lübnan İş Konseyi tarafõndan dü-
zenlenen toplantõda yaptõğõ konuşmada
şunlarõ söyledi: “Türkiye’nin kulağına şu-
nu fısıldamak istiyorum. Batı piyasala-
rına ortak olarak girmemiz gerekiyor.
Vakit kaybetmeyelim. Buna büyük bir İs-
lami piyasa da diyebilirsiniz. Bu etnik bir
yapı değil. Büyük ve ortak bir İslami pi-
yasa oluşturulabilir; İran, Endonezya,
Mısır, Suriye, Suudi Arabistan gibi ül-
keler burada yer alabilir ve Türkiye bu-
nun liderliğini üstlenebilir. İslam Kon-
feransı Teşkilatı’na üye ülkeler de katı-
labilir. Hem üretim hem ihracat İslam
dünyasında gelişecektir. Bu ülkelerin
parlamento başkanlarına ileteceğim.”
Berri, ayrõca Lübnan’da ilaç tekelinin kõ-
rõlmasõ için Türkiye’de üretilen ilaçlarõn
Lübnan’da satõlmasõnõ istediklerini, gõda ve
tarõm sektörüne özel önem verdiklerini,
enerji alanõnda işbirliği için görüşmeler ya-
põlmasõ gerektiğini söyledi ve serbest tica-
ret anlaşmasõnõn imzalanmasõnõ istedi.
Türk-Lübnan İş Konseyi Başkanõ Meh-
met Habbab da iki ülke arasõnda 2009 iti-
barõyla 900 milyon dolar olan dõş ticaretin
3 senede 2 milyar dolara yaklaşacağõna
inandõklarõnõ bildirdi.
Büyük islam pazarına öncülük edin
Kurulacak ‘ortak
İslam pazarõyla’ AB ve
ABD ülkelerine daha
rahat ve güçlü bir şekilde
ticaret yapõlabileceğini
anlatan Lübnan Ulusal
Meclis Başkanõ, bu
işbirliğine Türkiye’nin
öncülük etmesi
gerektiğini söyledi.
Messe, Türkiye ile
çevreye açılacak
Ekonomi Servisi - Alman fu-
arcõlõk şirketi München Interna-
tional (MMI) Yönetim Kurulu
Başkanõ Klaus Dittrich, Türk fir-
malarõnõ sadece fuarlarda katõlõm-
cõ ve ziyaretçi olarak görmek iste-
mediklerini belirterek “Amacı-
mız Türk firmalarıyla bölgede
temsil edemediğimiz ülkelere de
ulaşarak dünyaya açılmak. Fu-
arcılık işimizin çıkış noktası Tür-
kiye olacak” dedi.
Türkiye’de geçen yazdan beri
Agora Turizm ile çalõştõklarõnõ di-
le getiren Dittrich, yeni temsilci-
liklerine hõz verdiklerini, Eko Fu-
arcõlõk ile önümüzdeki yõl İstan-
bul’da Logitrans Transport Lojis-
tik Fuarõnõ gerçekleştireceklerini
belirtti. Yõlda 260 milyon Avro ci-
ro yapan şirket, Türkiye’den bu yõl
2-2.5 milyon Avro gelir bekliyor.
Ekonomi Servisi - Beymen Genel
Müdürü Elif Çapçı, krizle birlikte rafa
kaldõrõlan uluslararasõ projelerinin, pi-
yasalarõn canlanmaya başlamasõyla
birlikte tekrar masaya geldiğini belir-
terek, “Yurtdışında 2-3 projeyi in-
celiyoruz, Bakû ve Tahran ile de ya-
kından ilgileniyoruz. Bu yıl içinde bir
sonraki uygulamaya karar verilir-
se, 2010 sonu, 2011 başı gibi açılış
noktasına gelinir” dedi.
Çapçõ, Beymen’in 2009’u değerlen-
dirdiği ve 2010 hedeflerini paylaştõğõ top-
lantõda, 2010 için yüzde 20 büyüme ön-
gördüklerini, ancak yõlõn ilk 3 ayõndaki
büyümenin beklentilerinin üstünde gel-
mesiyle bunu yukarõ yönlü revize ede-
rek yõlõ yüzde 30’luk büyümeyle kapat-
mayõ umut ettiklerini söyledi.
2010 yaz sezonu satõşlarõnõn bir önceki
yõlõn aynõ dönemine göre yüzde 58 art-
tõğõnõ ifade eden Çapçõ, bu yõl eylül ayõn-
da Gaziantep mağazasõnõ açacaklarõnõ,
bunun dõşõnda 5-6 yeni mağaza daha aç-
mayõ, Beymen Club ve Blender mağa-
zalarõnõn sayõsõnõ da arttõrmayõ planla-
dõklarõnõ söyledi.
2009 Nisan ayõyla birlikte krizin et-
kisinin azalmaya başladõğõna işaret eden
Çapçõ, 2009’un ikinci yarõsõnda yakala-
nan ivmeyle toplamda 2009’un 2008’i
yakaladõğõnõ belirtti. Geçen yõl marka
portföylerini genişletmeye devam ettik-
lerini ve bugün Beymen çatõsõ altõnda 300
markanõn yer aldõğõnõ dile getiren Çap-
çõ, krizde ulaşõlabilir lüksün ön plana çõk-
tõğõnõ ve buna kapsamda bazõ markala-
rõ bünyelerine aldõklarõnõ ifade etti.
Ata’nõn talimatõyla kurulan Anadolu
sigorta yerli kalmakta õsrarlõ
EN FAZLA İHRACAT YAPAN TEKSTİLCİ ÖDÜL ALDI
Mustafa Su’nun ‘bi-
raz duygusal bir
film’ olarak nitele-
diği reklam filminde Anadolu Sigorta’nın hangi koşullarda
ve misyonla kurulduğu anlatılıyor. 1924 yılında Erzurum
Pasinler’de meydana gelen depremin ardından bölgeyi do-
laşan Mustafa Kemal, kayanın üzerinde oturmuş bir ih-
tiyarla konuşuyor. Neredeyse her şeyini kaybetmiş bu ada-
mın, mağrur ve devletten hiçbir şey istemeyen hali Ata’yı
çok etkiliyor. Ata’nın
“Gururlu Türk insanı
başkalarına muhtaç ol-
masın” fikriyle verdiği talimat üzerine 6 ay sonra Anadolu
Sigorta kuruluyor. Reklam, bu öyküyü oldukça etkileyi-
ci bir dil ve görsellikle anlatıyor. Yine Erzurum’da dep-
remin yaşandığı köylerden biri olan Altıkonak köyünde,
168 kişilik bir ekiple çekilen filmin yönetmenliğini Baha-
dır Karakaş üstleniyor.
1924 Pasinler depremi, kuruluş nedeni oldu
Beymen’de uluslararası
projeler gündemde
Elif Çapçı.