23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
kultur@cumhuriyet.com.tr SAYFA CUMHURİYET 25 MART 2010 PERŞEMBE 18 KÜLTÜR CMYB C M Y B ESİNTİLER ZEYNEP ORAL Ah! Sakalımız Yok ki… Kısa bir süre önceydi. Melih Aşık, “Silah Batırdı” başlıklı yazısında komşu Yunanistan’ı silah harcamalarının batırdığını, 2000-2008 yıllarında Yunanistan’ın 76 milyar dolar; Türkiye’nin ise aynı dönemde silaha 120 milyon dolar harcadığını hatırlattıktan sonra şu soruyu soruyordu: “Neden iki ülke aç kalma pahasına ABD silah sanayini ayakta tutma görevine böyle sıkı sarılmış durumda? Bu konuyu kim gündeme getirecek?” O gün telefona sarılıp “Canım Melih, sevgili arkadaşım Melih, sakalımız yok ki, lafımıza kulak verilsin!” diye haykırmak geçti içimden, ama yapamadım! Yıllardır, ama yıllardır sivil toplum kuruluşları, ama özellikle de kadın kuruluşları bu gerçeği dile getirirler; dikkatleri bu gerçeğe çekmek için uğraşıp didinirler. (Bakınız “Kadın Olmak” kitabım. s:123-135) Bu sayfaların okurları anımsayacaklar: Türkiye-Yunanistan Kadın Barış Girişimi olan WINPEACE’in çalışmalarını zaman zaman sizlere aktardım. 13 yıl önce WINPEACE’i kurma nedenimiz barış kültürünü yerleştirmekti. Hedeflerimizden biri de silahlanma yarışı yerine, şiddetsiz çözüm eğitimini yerleştirmekti! Bir tank fiyatına Bir adet F-16 uçağı almak yerine 100 odalı, 5 ameliyathaneli, yoğun bakım üniteli ve 400 hasta kapasiteli iki hastane açılabilir. Bir adet Leopard tankı almak yerine, 7 tam teçhizatlı ilkokul açılabilir. Bir adet Awacs uçağı almak yerine 50 bin yoksul öğrenciye on yıllık eğitim bursu verilebilir. Bir adet insansız uçak almak yerine, şiddet mağduru kadın ve çocukların sığınabileceği 100 kişilik bir sığınma evinin on yıllık bütçesi karşılanabilir ya da modern donanımlı 20 dispanser açılabilir. Silahlanmaya bir dakikada (evet bir dakikada) harcanan para binlerce aç çocuğu doyurabilir... Şu yukarıda saydıklarım, işte WINPEACE’de Yunanlı kadınlarla birlikte hazırladığımız “Silahlanma ve Savaş Yerine Barış Eğitimi” başlıklı broşürümüzden… Gülümseme - küçümseme İki ülkede de bu yoldaki çalışmalarımıza, toplantılarımıza, seminerlerimize, broşürlerimize, koca koca adamlar, göbeklerini hoplata hoplata aman ne gülmüşler, ne alay etmişlerdi. Hiç unutmam, basın bültenlerimiz, her nasılsa bir televizyon kanalında haberlerde kendine minicik bir yer bulabildiğinde, dönemin hem askeri hem sivil yetkilileri, yüzlerinde gülümseme ve küçümseme, “bırakın kadınlar anlamadıkları konularda konuşsunlar” diye aman ne “uygar”(!) bir tepki göstermişlerdi! Sivil toplum kuruluşlarını, hele hele kadın kuruluşlarını küçümseme tavrı erkek egemen medyamızda da, iktidarda da hâlâ süregelmekte… Anımsayın, Başbakan bile, protesto eden çevrecilere kızdığında, “Çevrecinin daniskası da biziz!” demişti. Ben Sevgili Melih Aşık’a teşekkür ediyorum bu konuyu gündeme getirdiği için. Onun ardından medyanın erkek starları da bu yollu yazılar yazmaya başladı. Derken İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş’tan gelen mesaj gazetelere yansıdı: Bir F-16 savaş uçağının bir saatlik uçuşu 10 bin Avro’ya mal oluyordu. Ve İzmir Ticaret Odası ve Yunanistan’daki ticaret odası “Ege’de Savaş Uçakları Uçmasın” adlı bir kampanya başlatmıştı. (Bu kampanyaya nasıl destek verilir bilmiyorum ama başta WINPEACE olmak üzere, sayısız STK’nin destekleyeceğine inanıyorum.) Tamam sakalımız yok ama görüyorsunuz işte, kadınların sağduyulu sesine kulak vermekte yarar var… Daha geç olmadan… zeynep@zeyneporal.com faks: 0212. 257 16 50 A nadolu’nun “kimlik” zengini illerin- den Kütahya, aynõ birikimleri paylaşan ilçeleriyle de gurur duyar. Bunlar ara- sõndaki Simav, “6 bin yıldır yerleşme” merkezi olmanõn uygarlõk kazanõmlarõyla övünüyor. Simav’õn ilk sakinleri Frigler... Bugünkü yer- leşimin altõnda MÖ 4. bini yaşamõş olan ve adõnõ aldõğõ “Synaus” kenti var. Lidyalõlar, Persler, Ro- malõlar ve Bizanslõlardan sonra 11. yy’da kente ege- men olan Selçuklular döneminde Germiyanoğlu- larõnõ ağõrlayan Simav, 1429’da da Kütahya ile bir- likte Osmanlõ’ya katõlõr. Fatih döneminde Abdullah-i İlahi, Emir Bu- hari gibi ünlü din bilginlerinin ders verdiği Simav medreseleri 20. yy başlarõna kadar bilim merke- zi olur.. Daha 1867’de belediyesine kavuşan kent, 1868’ten bu yana da ilçe merkezi. Kurtuluş Savaşõmõzda adõ “Kuvayı Milliye”ye dönüştürü- len “Reddi İlhak” adlõ “Müdafaa-i Hukuk Ce- miyeti” örgütlenmesine “önder”lik etmesi; TBMM’nin kurucu milletvekilleri arasõnda “Si- mavlı Yusuf Cemil Bey”i göndermiş olmasõ da Cumhuriyet tarihimizdeki övünç kaynaklarõdõr. KOLLAR SIVANIYOR Evliya Çelebi’nin 1671’de “Böylesi yeryü- zünde yoktur” dediği ünlü Eynal kaplõcalarõyla da ün yapan Simav’da son yerel seçimlerden bu yana “farklı” bir heyecan var; çünkü İç Anadolu ile Ege’nin adeta buluşma coşkusu yaşanan bu uy- garlõk merkezinde yeni yerel yönetimin temel he- defi “tarih ve kültür kenti Simav’ı geçmişiyle yaşatmak”... Belediye Başkanõ Kasım Karahan, bu hedefi “bilinçli” ve “birikimli” çalõşmalarla yaşama geçirebilmek amacõyla bir “Kültür Danışmanlı- ğı” oluşturdu. Simavlõlarõn “tarih kurdu” dedikleri emekli öğretmen Hamdi Türk ile genç arkeolog Şerife Demir, bu birimin öncü üyeleri oldular. İlk adõm olarak ilçenin binlerce yõllõk tarihindeki “sosyal ve kültürel yaşanmışlıkların belgelen- mesi”ni başlatan uygarlõk neferlerinin öngördük- leri “proje konuları” ise restorasyonlardan yeni müzelere kadar geniş bir yelpaze oluşturuluyor. Başkan Karahan, hedeflenen çalõşmalar için di- yor ki: “Hazırlanan projeleri hayata geçirme- de sabırsızlanıyoruz; havalar düzelir düzelmez kollar sıvanacak; Simav geçmişiyle kucakla- şacak...” İşte bazõ proje alanlarõ hakkõnda kõsa bilgiler; Yukarõ Hamam: Osmanlõ veziri de olan Ger- miyanoğlu Babik Bey’in 15 yy’da yaptõrdõğõ ha- mam metruk ve yõkõk durumda. Restore edilerek sergi salonu ve sanat atölyesi olarak kullanõlacak. Kent Müzesi: Simav’õ Yunanlõlardan kurtaran Osman Bey’in adõnõ yaşatan ve 1926’da halkõn imeceyle yaptõğõ okul depremde ağõr hasar görm- üştü. Koruma Kurulu kararõyla belediyeye tahsis edilen bina “Kent Müzesi” işleviyle yaşatõlacak... Ankyra: Simav’õn 15 km. kuzeybatõsõnda hal- kõn “Asar” tepedeki Frig yerleşiminde arkeolojik araştõrmalar başlatõlarak, Roma döneminde “ken- di parası”nõ basan antik kent, kültür turizmine ka- zandõrõlacak. Hisar (Asar) Düzenlemesi: İskender dönemin- den kalma “Simav Kalesi”ndeki betonarme bina yõkõlarak peyzaj düzenlemeleri yapõlacak... Mozaikli Ev: Karuz Ailesi’ne ait tarihî evin ze- minindeki MS 3. yy’dan kalma mozaiklerde, ef- sanelerdeki sfenks resmi de yer almaktadõr. Bu eş- siz miras korunarak geleceğe aktarõlacak... Dokuzgözler Köprüsü: Eski Simav õrmağõnda 650 yaşõnda ve Germiyan Beyliği’nden kalma köp- rünün 9 kemeri, gökyüzünün dokuz katõ ile yer- yüzündeki dokuz yönü ve iklimi simgeliyor. Ni- tekim Türklerdeki kutsal Hayat Ağacõ da 9 dallõ- dõr. Köprü onarõlarak bir park ve mesire yeri için- de anõt eser olarak yaşatõlacak... Geleneksel Çarşõ: Tarihsel Yukarõ Çarşõ (Şa- dõrvanlar Çarşõsõ) özgün mimarisiyle yeniden dü- zenlenecek; terk edilen geleneksel meslekler tek- rar canlandõrõlacak... İnçal ve Kocain Mağaralarõ: Örencik köyünde- ki mağaralar 5 milyon yaşõndaki sarkõt ve dikit- leriyle doğal anõt... yollarõ, aydõnlatõlma ve basa- maklandõrmasõ yapõlarak turizmde değerlendiri- lecek Köy Evleri: Kalkan ve Çaysimav köylerin- deki tescilli kültür varlõğõ evler restore edilerek pan- siyon turizmiyle yaşatõlacaklar. Belediye Kültür Evi: İl Özel İdaresi’nin resto- re etmekte olduğu Hacõ Mustafa Veral Evi bele- diye tarafõndan Simav kültürünün yaşatõldõğõ bir işleve kavuşturulacak. Geleneksel yaren toplantõlarõ da burada sürdürülecek... Bütün bu “heyecan verici” hazõrlõklar için sö- zü yine “Tarih Kurdu”na bõrakalõm: “Simav yö- resinde Geç Tunç Çağı’nda 2 muhkem kale var- dı: Siynaos ve Ankyra. İşte biz Simavlılar Lu- wilerden beri yerleşime açık olan bir kentin mi- rasçılarıyız. Ama gelin görün ki, vahşi kapita- lizmin, rant sermayesinin gözü paradan başka hiçbir şey görmüyor. Bu nedenle Simav da yıl- larca tahrip edildi. Yeni Belediye Başkanımızla, elimizde kalan ne varsa kurtarmaya ve yaşat- maya kararlıyız...” Anadolu’nun bu duyarlõ “yaren”lerine başarõ- lar diliyoruz; Simav’da yaratõlan kültürel coşku- yu kutluyoruz... Anadolu’nun ‘yaren’ler diyarõnda tarihle birlikte yaşamak için kollar sõvandõ Simav’da ‘Kültür’el Belediyecilik 1-Tarihi kentin ilgi bekleyen özgün ve zarif sivil mimarlık örnekleri artık “umut”lular; çünkü “yaşatılarak korunacak”lar... 2- Geleneksel ticaretin merkezi olan Şadırvanlar Çarşısı, yeniden eski canlılığına “restore edilerek” kavuşacak... Andersen Ödülü İngiliz yazar Almond’a Kültür Servisi - Çocuk kitaplarõ alanõnõn en prestijli uluslararasõ ödüllerinden biri olan Hans Christian Andersen Ödülü’ne İngiliz yazar David Almond değer görüldü. Güçlü felsefi yapõsõyla hem çocuklara hem yetişkinlere ulaşan kitaplarõn yazarõ Almond, büyülü gerçekçiliğin çocuk ve ilkgençlik edebiyatõndaki önemli temsilcilerinden. İngiliz yazar David Almond’un kitaplarõ ülkemizde Günõşõğõ Kitaplõğõ tarafõndan yayõmlanõyor. Hans Christian Andersen İllüstratör Ödülü ise Alman illüstratör Jutta Bauer’in oldu. Kültür Servisi - Türkiye, Rusya ve Yuna- nistan’dan fotoğrafçõlarõn yapõtlarõndan olu- şan üç ülkenin üç müzesinin işbirliğiyle ger- çekleşen “İçimizdeki Zaman” sergisi, İstanbul Modern Fotoğraf Galerisi’nden sonra Uluslar- arasõ Moskova Fotoğraf Bienali kapsamõnda 31 Mart’ta Galeri Solyanka’da açõlõyor. Her üç ülkeden 5, toplam 15 fotoğrafçõnõn 151 fotoğrafõndan oluşan sergi, İstanbul ve Mos- kova’dan sonra Nisan 2010’da da Uluslararasõ Selanik Fotoğraf Bienali’nde açõlacak ve böy- lece üç ülkede aynõ anda sergileniyor olacak. İstanbul Modern Fotoğraf Sergileri Küratörü Engin Özendeş, Moskova Fotoğrafevi Müzesi Müdürü Olga Sviblova ve Selanik Fotoğraf Müzesi Müdürü Vangelis loakimidis tara- fõndan seçilen fotoğraflar, üç sergide de her kü- ratörün yorumuna göre yer alacak. Sergide, Türk sanatçõlar Berk Bilgin, Tolga Özgal, Burcu Göknar, Deniz Açıkalın, Yusuf Se- vinçli, Rus sanatçõlar Petr Lovigin, Georgy Pervov, Tim Parshikov, Natasha Pavlovs- kaya, Ivan Mikhailov, Yunan sanatçõlar Pa- ris Petridis, Panos Kokkinias, Yiorgos Kor- dakis, Stratos Kalafatis ve Christina Di- mitriadis’in fotoğraflarõ bulunuyor. ‘İçimizdeki Zaman’ Moskova’da 1 2 FARUK KESKİN ANTALYA - Mimarlar Odasõ An- talya Şubesi’nce iki yõlda bir ger- çekleştirilen ve bu yõl 10.su dü- zenlenen Batõ Akdeniz Mi- marlõk Ödülleri’nde “Mesleğe Katkı Dalında” verilen ödül- lerin bu yõlki sahipleri Prof. Dr. Cevat Geray ile Prof. Dr. Ru- şen Keleş oldu. Mimarlar Oda- sõ Antalya Şube Başkanõ Osman Aydın, jürinin ödül değerlen- dirmesinde, “Tarihi kültürel değerlerimizin, sivil mimarlık eserlerinin korunması, geliş- tirilmesi, son dönem çıkarılan anti demokratik yasalar ve yasa değişikliklerine karşı oluşturulan raporlar konu- sunda mesleğimize ve ken- tleşmeye koydukları önemli katkılardan dolayı ödüller Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden Prof. Dr. Geray ile Prof. Dr. Keleş’e verilmiştir” dedi. Japon İmparatorluğu Altõn Işõklar Onur Nişanõ (1993) ve Abdi İpekçi Özel Barõş Ödülü (1993) sahibi olan Prof. Dr. Keleş’in kent, kentleşme, yerel yönetim- ler, çevre ve imar hukukuna ilişkin konularda Türkçe ve ya- bancõ dillerde yayõmlanmõş 70 kadar kitap ve 400 makalesi bulunuyor. 1967’de DPT için “Türkiye’de Kendi Evini Ya- pana Yardım Yöntemi Uygu- lamasının Değerlendirilmesi ve Geliştirilmesi Alternatifle- ri” adlõ araştõrma raporunu ha- zõrlayan Prof. Dr. Geray’õn ise 1969’da Prof. Dr. Ruşen Keleş ile birlikte hazõrladõğõ “Küçük Belediyelerin Sorunları” ve “Halk Eğitimine Giriş” adlõ ki- tabõ bulunuyor. Mimarlõk ödülü Keleş ve Geray’a Kalbinizi Koruyun TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cad. No:8 Şişli / İSTANBUL Tel: (212) 212 07 07 (pbx) http://www.tkv.org.tr İstanbul Aydın Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencisiyim aynı zamanda oyuncuyum. Acil olarak burs ve iş arıyorum Tel: 0535.217 42 27
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle