22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 16 MART 2010 SALI 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN İsviçre Demokrasisi de Balyoz Tehdidi Altında Sıkı durun ey ehli vatan! Avrupa’nın göbeğinde, İsviçre’de de “Balyoz” planı ortalığı allak bullak etti. Bu kez planın altında imzası olan İsviçre ordusunun başı Andre Blattmann. Le Matin gazetesinin dünkü sayısında yayımlanan haberde bildirildiğine göre, İsviçre ordusunun başı Andre Blattmann’ın hazırlattığı, içinde haritası da bulunan gizli rapor, ülkeyi allak bullak etti. Konu pazartesi gecesi televizyon programında açık oturumda ele alınıp tartışıldı. Bizdeki Balyoz planının benzeri olan raporun belirttiği tehlike, ekonomik bunalımla sarsılan başta Yunanistan olmak üzere, İspanya, Portekiz’den kaynaklanıyor. Bu ülkelerden İsviçre’ye yoğun bir göç dalgası olmasını öngören ve bunun ülkenin istikrarını bozacağını, bütçesine altından kalkılamaz yükler getireceğini söyleyen bir senaryoya dayanan rapor Politik Güvenlik Konseyi’ne de sunulmuş bulunuyor. Siyasilerin tepkilerine geçmeden önce, bizzat Politik Güvenlik Konseyi üyesi Yarbay Peter Malama’nın çıkışına bakalım: Yarbay şunu söylüyor: - Bu olayda olduğu gibi senaryolar kuracaksak, tehlikenin Yunanistan’dan değil, Kuzey Afrika’dan geleceğini öngörmeliyiz. Yunanistan kuşkulu bir tehdit odağı değil. Politik çevrelerin tepkileri ise daha sert. İktidar sözcüsü, bizim “teğet geçecek”e benzer bir tepki dillendiriyor ve diyor ki: - Biz ekonomik krize karşı AB ile ABD’nin de çok övdüğü önlemler aldık, felaket senaryoları gerçekleşmez. Diğerleri ise ülkede terör, istikrarsızlık doğmasını, bütçenin kaldıramayacağı yüklerin ortaya çıkmasını öngören senaryoyu eleştirirken artık 1930’larda olunmadığını, bu tür tehdit değerlendirmelerinin demokratik olmadığını söylüyorlar. Ama ortada bir gerçek var. İsviçre’de ordunun başı, ekonomik nedenlerden doğacak olan büyük bir tehdit senaryosu hazırlamış ve ona karşı önlem alınmasını istiyor. Tabii tehdide karşı önlem, tehdit tehdit olarak kaldığı sürece söz konusudur. Tehdit gerçek olduktan sonra, ya ona karşı önlem alınmaz, tehdit yaşama geçmiştir ve egemen olmuştur, o karşısındakileri yok edecek önlemi alır ya da tehdit bir kez yaşama geçtikten sonra alınacak önlem de başka olur. Le Matin gazetesinde çıkan haberi okuyunca biraz güldüm, sonra uzun uzun düşündüm. - Rejimin temelini sarsacak bir tehditten söz ettiğine göre, Andre Blattmann, acaba rejimi devirmek mi istiyor? - Yakında, İsviçre’de aralarında gazetecilerin, sendikacıların, doktorların, üniversite mensuplarının da bulunduğu bir “Giyom Tell” örgütü deşifre edilir mi? - Bunları ortaya çıkarmak üzere çoğunluğu gizli tanıkların ifadelerine dayanan iddianameler hazırlanır mı? - Acaba bunların yargılanmaları, özel yetkilerle donatılmış mahkemelerde yapılır mı? - Acaba bir sürü gazeteci, profesör, sendikacı, emekli ve muvazzaf asker tutuklanıp bir yılı aşan sürelerle tutuklu olarak içeride kalırlar mı? - Acaba bunlar arasında İsviçre Deniz Kuvvetleri’ne mensup subaylar da olur mu? - Denizi olmayan İsviçre’nin Deniz Kuvvetleri var mı? (Bizde Adalet Bakanlığı olduğuna göre, orada Deniz Kuvvetleri neden olmasın?) - Acaba İsviçre ordusuna ait silahlar, kamyonlarla taşınırken İsviçre polisi tarafından çevirilip “Nedir bu silahlar, sizde silah ne arıyor” diye sorulur mu? - İsviçre demokrasisi, tehdit senaryoları hazırlayan Silahlı Kuvvetler’e karşı kendisini savunmak için ne gibi önlemler alır? - İsviçre’de taraflı basın yayın organları var mı? - Acaba bu olayda da bir “Colonel Fleur” var mı? Bütün bunları o kadar çok merak ediyorum ki, bugünden itibaren gazete aracığıyla İsviçre’nin belli başlı yayın organlarına abone olacağım, eve kablo TV döşetip İsviçre televizyon istasyonlarını izleyeceğim. Bakalım İsviçreliler sivil rejimlerini nasıl savunacaklar? Yeni gelişmeler oldukça sizlere de haber veririm. Merak etmeyin! asirmen@cumhuriyet.com.tr ‘Kimseyi sevindirmeyiz’ ERZİNCAN SORUŞTURMASI Gizli tanığı deşifre ettiler İLHAN TAŞCI ANKARA - 3. Ordu Komutanõ Orgeneral Saldı- ray Berk ile Erzincan Başsavcõsõ İlhan Cihaner’in de sanõğõ olduğu dava dosyasõnda en çok tartõşõlan gizli tanõk “Munzur” deşifre edildi. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, Munzur’un, Şömine Kafe’de çalõşan 1979 doğumlu Serkan Zirek olduğu anlaşõldõ. Dosyada yer alan “155 İhbar Tutanağı”na göre, 18 Şubat saat 16.17 civarõnda bir erkek Polis İm- dat’õ aradõ. Tutanağa göre, ihbarcõ görevlilere, “Dün gece arkadaşı Serkan Zirek isimli şahıs ile görüştüğünü, Zirek’in Şömine isimli kafede ça- lıştığını ve Ergenekon’un gizli tanığı olduğunu, Erzincan’da jandarmanın ifade vermesi için Ser- kan Zirek’e baskı yaptığını, (Zirek’in) kendisin- den polisi arayarak bilgi vermesini istediğini” söyleyerek telefonu kapattõ. Bu görüşme 18 Şubat, saat 17.25’te tutanağa bağlandõ. Bu ihbarõn ertesi gü- nü de saat 12.35 sularõnda 155 ihbar hattõ bir şahõs ta- rafõndan yeniden arandõ. Arayan kişi görevlilere, “Gazetede Munzur kayıp haberini gördüm. İti- rafçı Munzur benim arkadaşım Serkan Zirek’tir. Daha önce bana itirafçı olduğunu ve çok korktu- ğunu söylemişti” dedi. 20 Şubat 2010 tarihinde Er- zurum Başsavcõlõğõ’na gönderilen “gizli” kaşeli yazõ ekindeki raporda, gizli tanõkla ilgili ihbarlar üzerine Munzur’un arandõğõ ve kendisinin herhangi bir baskõ altõnda olmadõğõnõ beyan ettiği. belirtildi. Ağustosta emekli olacak Başbuğ, ‘görevinin bitmesine 100 yõl varmõş gibi çalõştõğõnõ’ söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Genelkurmay Başkanõ Or- general İlker Başbuğ, Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin (TSK) zor bir dö- nemden geçmesine karşõn, “en disiplinli dönemini de yaşadığı- nı” söyledi. Başbuğ, “Silahlı Kuv- vetler’in en birlik-bütünlük için- de olduğu dönem de bu dönem” dedi. Başbuğ, devlette kavga ola- mayacağõnõ, kendisinin de böyle bir görüntü istemediğini dile getirdi. Başbuğ, Uluslararasõ Terör Sempozyumu nedeniyle dün ak- şam verilen resepsiyonda, gaze- tecilerle sohbet etti. Başbuğ, mü- himmat yüklü kamyonla ilgili gazetelere yansõyan değerlendir- melerinin anõmsatõlmasõ üzerine, “Kurumlarda hata yapanlar olabilir. Kurumlar hepsi dev- letin kurumları ama kurumun tümü olur mu” dedi. TSK’ye ilişkin basõnda çõkan haberlerin anõmsatõlmasõ üzerine Başbuğ, bazõ konularõn ast-üst ilişkisini ze- deleyen içerik taşõbileceği ve Askeri Ceza Kanunu’na girebi- leceğini söyledi. Başbuğ, “O za- man birçok kişi hakkında suç duyurusunda bulunulabilir mi” sorusu üzerine “Biz kimse hak- kında suç duyurusunda bu- lunmadık” dedi. Başbuğ, “Ni- yetiniz var mı” sorusuna da “Belli olmaz” karşõlõğõnõ verdi.Sorular üzerine, kendisi- nin ve TSK’nin muvazzaf ve emekli su- baylara karşõ sorumlu olduğunu yineleyen Başbuğ, “Emekli personel ile muvazzaffı ayıracağız, böyle bir şey olmaz” dedi. ‘Devlette kavga olmaz’ Başbuğ, Çankaya Köşkü’ndeki üçlü zir- venin anõmsatõlmasõ üzerine de, “Devlette kavga olmaz. Ben böyle kavgalı görüntü olmasını istemiyorum” dedi. Başbuğ, mühimmat kamyonunun ihbar edilmesi nedeniyle sõkõntõ yaşandõğõnõn söy- lenmesi üzerine, “Hepimizi yıprattı. Bizim de eksikliklerimiz ortaya çıktı. Polisi de yargıyı da yıprattı” değerlendirmesini yap- tõ. “Aşağıdan ne oluyoruz, nereye gidiyo- ruz şeyi gelmiyor yani?” sorusuna Başbuğ, şu karşõlõğõ verdi: “TSK’deki bütün de- ğerlerle konuştum. Üç yerde toplantı yap- tım. Malatya, Ankara, İstanbul’da. Ko- nuştuk. Soruların hepsine açığım. Bana onbaşıdan generale karşı hepsi sorar. En son gittiğim Gölcük’te subayı, astsubayı o salonda yaklaşık 250-300 kişi vardı. Her- kes görevini yapacak. Teğmen kalkıp da Genelkurmay Başkanı’nı ilgilendiren ko- nulara giremez.” ‘Belge istemeye gerek yok’ Başbuğ, “Şu ağustos gelse de bir an önce bitse’ dediğiniz oluyor mu” sorusuna, “Görevimin biteceği son dakikaya kadar önümde 100 yıl varmış gibi çalışırım. Dönemleri birbiriyle mükayese etmek yanlış” yanõtõnõ verdi. Başbuğ, “kozmik oda” aramasõna ilişkin sivil savcõlõktan bil- gi belge istenip istenmediğinin sorulmasõ üze- rine, “Ne olup bittiğini biliyoruz. İsteme- ye gerek yok” yanõtõnõ verdi. Başbuğ, “Bun- ca seneden sonra sıkıntılı mısınız” sorusuna karşõlõk da “Hayır, 53 yılımın arkasında- yım. Ne söz verdiysek yaptık. Ben hâlâ kendimi teğmen gibi hissediyorum. Bu is- mi Atatürk koydu. Bazen teğmen bazen orgeneral gibi hissediyorum” dedi. Başbuğ, “Bu itiş kakış askeri etkiliyor mu” sorusu üzerine de “Herkes kendi so- rumluluğunu bilecek. Hiçbir zaman bölük komutanının Genelkurmay Başkanlığı yapmasını istemem ama üstler de onları bilgilendirecek” yanõtõnõ verdi. Başbuğ, “İstifa etmeyi düşünüyor musunuz” so- rusuna da “İstifa ederek kimseyi sevin- dirmeye niyetimiz yok” yanõtõnõ verdi. BAŞBUĞ’DAN ERZİNCAN YORUMU ‘Berk’in arkasındayız’ TERORİZM SEMPOZYUMU ‘Koruculuk örnek oldu’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ, terörle mücade- lenin de küreselleştiğini ve uluslararasõ işbirliği- nin kaçõnõlmaz olduğunu vurguladõ. Genelkurmay Terörle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi’nce üçüncüsü düzenlenen Küresel Tero- rizm ve Uluslararasõ İşbirliği Sempozyumu dün başladõ. İsrail Genelkurmay Başkanõ Korgeneral Gabi Aşkenazi ile Gür- cistan, Arnavutluk, Gam- biya, Irak ve Kanada ge- nelkurmay başkanlarõnõn katõldõğõ sempozyumun açõlõş konuşmasõnõ Orge- neral Başbuğ yaptõ. Terör örgütlerinin içerisinde bu- lunduklarõ ekosisteme şe- kil vermeye çalõştõklarõnõ söyleyen Başbuğ, “Bu- nun için de terörün bes- lendiği yerel ekosistemi iyi şekilde anlamak zo- runludur” değerlendir- mesini yaptõ. Başbuğ, “Bu nedenle, terör örgütünü besleyen ekosistemin te- rör örgütlerinin ömrünü kısaltacak bir şekle dön- üştürülmesi esas alınma- lıdır. Amaç terörü yalnız bırakan bir ekosistem yaratmaktır” dedi. Terörle mücadele eden güvenlik güçlerinin bu ekosistemle bütünleşmesi gerektiğini söyleyen Baş- buğ, terörle mücadele kap- samõnda kõrsal alanda 1500’ün üzerinde ünite (üs bölgesi) bulunduğunu kaydetti. Başbuğ, şöyle de- vam etti: “Terorizmin yerel ekosistemini oku- yarak sahada edindiğimiz tecrübeler sonucun- da uyguladığımız geçici ve gönüllü köy korucu- ları sistemi PKK ile mücadelede, çok önemli görev ve sorumluluklar üstlenmiştir. Sistemin bir benzeri ABD tarafından Irak’ta kullanıl- maya başlanmıştır. Afganistan’da da pilot programa Şubat 2009’da başlanmıştır.” ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ, Ergenekon’un Erzincan yapõlanmasõnõn yöneticisi olmakla suç- lanan 3. Ordu Komutanõ Orgeneral Saldıray Berk’in arkasõnda olduklarõ mesajõnõ verdi. Anka- ra’da geçen hafta bomba yüklü kamyona yapõlan polis baskõnõnõ da eleştiren Başbuğ, “Böyle bir ihbarın doğru olmasının düşünülmesini bile ürkütücü buluyorum” dedi. Orgeneral Başbuğ, Kara Kuvvetleri Komutanõ Orge- neral Işık Koşaner ile birlik- te Hürriyet Gazetesi Genel Yayõn Yönetmeni Enis Ber- beroğlu’na verdiği ropörtaj- da, Erzincan dosyasõna iliş- kin çarpõcõ değerlendirmeler- de bulundu. İddianamedeki suçlamalarõn gizli tanõk ifa- delerine dayandõrõldõğõnõ ve askeri yetkililere bilgi veril- mediğini, bilgi de istenmedi- ğini söyleyen Orgeneral Başbuğ, “Biz gerçekleri anlatıyoruz, gerçeğin arkasındayız, bu nedenle Saldıray Berk’in arkasındayız” mesajõnõ verdi. ‘Çok ağır ve ciddi bir suçlama’ İddianamede suçlanan 9 askeri personelden 6’sõnõn tutuklu olduğuna işaret eden Başbuğ, “Bütün rütbe ve görevlerde bulunan persone- lin durumu bizim için önemlidir” dedi. Berk’in “Ergenekon terör örgütünün Erzincan yapı- lanmasının yöneticisi” olarak suçlandõğõnõ anõm- satan Başbuğ, “Bu çok ağır ve ciddi suçlamadır. Çok özel bir durum yaratmaktadır. Suçlanan Ordu Komutanı, bana ve Kara Kuvvetleri Komutanı’na karşı sorumlu ve bağlı olan en üst seviyedeki bir komutandır” diye konuştu. Başbuğ, Milliyet gazetesi Ankara Temsilcisi Fikret Bila’ya verdiği söyleşide de, geçen hafta TSK’ye ait bomba yüklü kamyona yapõlan polis baskõnõnõ değerlendirdi. Olayla ilgili yaşanan sü- reci “güven sarsıcı” olarak niteleyen Başbuğ, şunlarõ söyledi: “E-mail ile yapılan ihbar direkt olarak TSK’yi itham ediyor. Böyle bir ihbarın doğru olabileceğinin düşünülmesini bile ürkü- tücü buluyorum. TSK’de zarar görüyor, emni- yetimiz de. Adli makamlar da zarar görüyor.” ‘TSK, ZOR DÖNEMDEN GEÇİYOR’ Son dönemde yaşananların anımsatılma- sı üzerine Başbuğ, şu değerlendirmeyi yaptı: “Ben kendi dönemimden so- rumluyum. TSK olarak tabii ki zor dönemden geçiyoruz. Ama şunu da if- tiharla söylüyorum. Silahlı Kuvvet- ler’in en disiplinli olduğu dönem de bu dönem. Silahlı Kuvvetler’in en birlik- bütünlük içinde olduğu dönem de bu dönem. Münferit olaylar olacaktır.” ‘DİYARBAKIR LİGDE OLMALI’ Diyarbakırspor maçlarında çıkan olay- ların anımsatılması üzerine Başbuğ, “Diyarbakırspor’un birinci ligde ol- masını tabii ki arzu ederiz. Tabii bu son olaylardan sonra ne olur bilmiyo- rum” dedi. Başbuğ, altı komando tu- gayının profesyonelleştirilmesine iliş- kin ise “Size bir haber vereyim. Bir söz vermiştim. Şuanda yüzde 88 oldu. Temmuz itibarıyla tamamlanacak.” TOLON’LA SOHBET ORGENERAL BERK Sempozyuma Er- genekon davasın- da yargılanan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hurşit Tolon ve eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç da katıldı. Başbuğ, sempoz- yum arasında To- lon’la bir süre sohbet etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle