Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
16 MART 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
Geçen hafta enerjide dışa
bağımlılığımızı rakamlarla açıklamıştık.
Bu rakamlara bazı katkı ve itirazlar
geldi.
Okuyucumuz Muammer Argun,
“Üretim kapasitemiz tüketim
kapasitemizin neredeyse bir katıdır”
şeklindeki görüşümüze “Santral kurulu
güç toplamı rakamınız kabaca doğru,
ama hiçbir santral tam kapasite ile
çalışamaz. Hidrolik santrallarımız su
varsa üretim yapar. Bir bölümü üç beş
ay devrededir. Kömür santrallarımız
yaşlanmış ve verimden düşmüştür.
İyileştirme yatırımları yapılmadığından
bazıları yarı güçte çalışmaktadır. Rüzgâr
santralları senenin 1/3’ünde üretim
yapar, bunun da bir bölümü tam
kapasite ile değildir. EPDK Yasası ile
santral yatırımı sadece özel sektör
tekeline bırakılmış, kamu yatırım
yapmamıştır. Beklenen özel sektör
yatırımları da yeterli olmadığından
ekonomik kriz yaşanmasa idi arz
yetmezliği yaşanabilecekti. Bugünkü
trendle 2012 sonrası konuşuluyor. (Siz
7200:8760= yüzde 82 emre amadelik
öngörmüşünüz, ama hayal)” diyor.
“Mevcut kapasite
kullanılmamaktadır” şeklindeki
görüşümüze de “Bu doğru, ama neden?
AKP’nin ‘al’ ya da ‘öde’ doğalgaz alım
sözleşmeleri ile ‘yap işlet (Yİ)’
santrallarından alım zorunluluğudur.
Geçen yıl barajlarda su varken
hidrolikten üretim yerine Yİ
santrallarından ithal doğalgazla üretilen
enerji alınmıştır” şeklinde bizim de kabul
ettiğimiz katkıda bulunmuş. Doğalgaz
santrallarının toplam kapasitenin yüzde
30’unu oluşturması zaten bunu ortaya
koyuyor. Bir de okuyucumuzun dediği
gibi alım garantisi olunca gelecek
nesillerin bile kişi başına gelirlerine
ipotek koymuş oluyoruz.
“Enerji ülkemizde çok pahalıdır”
tespitimize de “Bu da doğru. Ama
bunun nedeni de enerji’ enerji
yoğunluğu -birim enerjiden maksimum
GSMH elde etme-’ değildir. Birincil
enerji kaynaklarının dışa bağımlı
seçilmesindendir. Bu yetmezmiş gibi bir
de çimento sanayisi ve ark ocakları gibi
yoğun elektrik enerjisi tüketen
sektörlerin özendirilmesi, çok kıymetli
enerjimizin katma değeri düşük
alanlarda çarçur edilmesidir. Kıta
Avrupası’ndan dışlanan bu sektörler
ayrıca aşırı bir çevre kirliliğine neden
olmaktadır” şeklinde kesinlikle mutabık
olduğumuz bir görüş beyan etmiş. Siz
sanayinizi, enerji kaynaklarınızı verimli
kullanacak şekilde ve ülkenizin
gereklerine göre planlamazsanız,
enerjinin verimsiz kullanıldığı sanayi
işletmeleri kurarsınız ki bu da
okuyucumuzun da söylediği gibi dışa
bağlı olan enerji kaynaklarınızı verimsiz
de kullanmış olursunuz.
Azmi Güngör adlı okuyucumuz da
Almanya ve Türkiye enerji fiyatlarındaki
farklılığa dikkat çekiyor ve Almanya’daki
fiyatın 30 dolar yerine orantı yaparsak
100 dolar olması gerekmez mi diye
soruyor. Türkiye 1000 dolarlık ürün için
903 kilovat saat (300 dolar) enerji için
para harcarken Almanya 1000 dolarlık
ürün için 300 kilovat saat (30 dolar)
harcamaktadır. Burada Almanya hem
1000 birim ürün için daha az enerji
harcıyor hem de enerji fiyatları daha
ucuz olduğu için 30 dolar maliyeti var.
Bu aradaki miktar ve maliyet farkı bizim
ülkemizdeki enerjideki verimsizliği ve
fiyatların ne kadar pahalı olduğunu
gösteriyor.
Diğer okuyucumuz Kadri Kanpak ise
aşağıdaki tespitleri yapıyor ve soruyor:
“1- Hesaplarınızda Türkiye’de
kullanılan kaçak elektrik var mıdır?
Çünkü kırsal kesimde ve bazı şehirlerde
kaçak elektrik çok revaçta. 2- Örneğin
Bozcaada’daki 5 tane rüzgâr enerji
pervanesi adanın tamamının ve
Çanakkale’nin bir kısmının elektriğini
karşılarken ve Anadolu’da çokça
bulunan rüzgârın kullanımı neden
projelendirilmiyor? 3- Türkiye’deki yeraltı
enerji kaynakları tam araştırılmış mıdır?”
Enerjide dışa bağımlılığımızın
ekonomimiz ve Türkiye’nin geleceğinde
ne denli önemli olduğunun farkına
varanların, bunun bilincinde olanların
fazlalaşması ile dışa bağımlı olmayan
enerji politikasına ulaşmak mümkün
olabilecektir. Bu nedenle katkıda
bulunan okuyucularımıza teşekkür
ediyorum.
Bir başka yazımızda çözümler ve
önerileri tartışacağız.
Enerjide Farkında Olmadığımız Gerçekler (2)
M A L İ Y E C İ G Ö Z Ü Y L E / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U
pamukm superonline.com
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Roman Açılımı (!)
Medyamızda genel değerlendirme “en renkli, en
şenlikli, en kolay açılım”dı. İşe biraz daha ciddi
eleştirel yaklaşanlar, devlet kesesinden, yoksullara
yardım fonundan, AKP’nin çok vitrin, çok propa-
ganda kokan toplantısına Türkiye’nin her yerinden
Romanların getirtilmesinin kimi rakamsal maliyet-
lerini, yasal suç oluşturmasını da masaya yatırdı-
lar. AKP, Erdoğan hükümetlerinin, yıllardır kamu
kaynaklarını keyfi, yasadışı, siyasal rant elde etme
harcamalarının dudak uçuklatan, suç oluşturan
boyutlarından bir gün gelip de hesap vermek zo-
runda kalacağı kuşkusuz...
Öncelikle “en renkli, en şenlikli, en kolay açılım”
pazarlaması, algılaması üzerinde düşünmekte ya-
rar var; Sulukuleli Romanlarla 1980 yılından bu ya-
na komşu olan, gelişmeleri yakından izleyen biri
olarak Başbakan Erdoğan’ın çok cilalı müjdeleri-
nin, altın yaldızını biraz olsun kazımak istiyorum..
O tarihten bu yana, her gün işe gelip giderken ara-
larından geçtiğim komşularımın şimdilerde pek
sevdikleri “Yaktın bizi TOKİ” türküsüne karşılık,
Başbakan Erdoğan’ın Romanları sokaktan kurtar-
ma adına verdiği “ev sahibi yapma, evlere sokma”
müjdesini, Sulukule deneyiminden yola çıkarak,
masaya yatırmakta, “Roman açılımı” gerçeğine
bakmakta sayısız yarar var...
Aslını ararsak benim oturduğum Oleyis Sendikası
Kooperatifi de dahil, Emlak Blokları inşaatları ile
başlayan Sulukuleli Romanları Osmanlı’dan önce
yerleştikleri sur dibindeki mahallelerinden atma pro-
jeleri içinde, AKP’nin Romanları toptan taşıma, Su-
lukule’yi var olan kimliği ile tarihe gömme, en acı-
masız uygulama olarak gündemde. Sulukule filmleri,
fotoğraf kareleri, kültüründe merkez evler şimdilerde
enkaz yığını, sokakları ise bölge mahallelerinin sur
dışına çıkış bağlantılarını tümden kaldıracak biçim-
de, TOKİ şantiye inşaatlarının işgali altında.
Yeni AKP burjuvazisine lüks inşaatlar olarak de-
dikodusu çıkan TOKİ inşaatlarının henüz temelleri
atılmadı. Projeleri de görmüş değilim. Gördüğüm,
çok yüksek metal paravanlarla birçok eski yolun
yok edildiği, çok dar geçiş alanları ile ayrılmış
inşaat alanlarının içlerinde olup bitenlerin izlene-
mez olduğu. Yöre sakinlerini, işlevsel sur dışı du-
raklar, ana yollarla, metrolar, İstanbul’un Anadolu
yakası, Şişli-Levent-Boğaz dahil, her yönüne ge-
çişte kullanmaktan alıkoyduğu.
Sulukuleli Romanları kurtarma projesine gelince;
Başbakan Erdoğan’ın pazar günü bir kez daha bü-
yük şovunda kullandığı Romanları sokaktan kur-
tarma projesinin, akla sığmaz ilk uygulamasında
hani evleri yıkılanlara çok ucuza TOKİ’nin kent dışı
evlerinde yer verilmişti ya... Bu ucuz taksitli satışta
ev verilen 300 aileden orada kalabilenler 20’ye
düşmüş. Dün canlı yayında Sulukule’ye geri dö-
nenler öykülerini çıplak anlatıyorlardı... Birisi “6 ay
dayandım, ne ben ne ailem oralarda bir iş bulama-
dık. Apartman giderlerini, taksitleri ödeyecek hali-
miz kalmamıştı, daha fazla batmamak için 20 bin li-
raya devrettim..” diyordu.
Bir diğeri aç kaldıklarında bir kap yemek alabile-
cekleri, doğup büyüdükleri komşularından, asla iş
bulamayacakları, yol parasını ödeyemeyecekleri
uzaklara gitmekten, kopmaktan korkarak en
baştan verilen evi 12.5 bine sattığını, yıkık evler
arasında, harabelerin içinde kalan evlerden birinde
kirada oturmakta olduğunu anlatıyordu...
Benim taşınıp komşu olduğum 1980’li yıllarda,
“Ayşe’nin Yeri..” yazılı evlerin önünde kalabalıkla-
rın yaşadığı şenlikli sokaklarda, her gün gürültü
patırdı, eğlence vardı. Bakkal fiyatına rakı vaadi ile
çekiştirilen arabalı müşterilerin park ettiği evlerin
içinden birbirine karışan müzik sesleri taşardı.
Görkemli sokak düğünlerinin keman, klarnet ses-
leri evlerimizin davetsiz konuklarıydılar. Doğrusu
parlak düğün giysileri ile kadınları renkli görüntü-
ler oluşturur, evlerimize geliş yollarının düğünler
için işgal edilmesine çok da gönül koyamazdık...
Sonra sık sık tanık olduğumuz zarflarla para
alan resmi elbiselilerin güvencesi yetmedi, yerel
yönetimlerin siyasal kimlik değiştirmesi ile “ahlak-
sızlık, suç odağı” olarak kabul edilen eğlence mer-
kezleri kapatıldılar... Roman sakinlerin yaşamların-
da akıl almaz hızlı bir yoksullaşma gündeme geldi.
Geçerken “hela bekçiliği” için iş arabuluculuğu ri-
ca eden kadınların, affı soran erkeklerin sayıları
arttı. Artık sokak fuhuşunda çalıştırılan genç kızla-
rın oluşturdukları sıralar artıyor, kimi evlere de Ro-
manları imana getirecek inançlılar taşınıyor, namaz
tespihi, seccadesi elinde, müşteri bekleyen kızla
camdan sohbet eden, imana davet eden hocaların
görüntüleri ilginç bir tabloyu oluşturuyordu... Ölen-
lerin arkasından sokakta okunan mikrofonlu Ku-
ran, mevlitlerin sesi kısıldığında, klarnet sesi yük-
seliyor, garip bir çelişkili yaşam gelişiyordu. Ma-
hallede yaşayanların göçle yer değişimi ile yoksul-
luk patlaması en belirgin gelişmeydi...
AKP’nin Sulukule projesinde, Roman açılımında
gelinen son tablo işte böyle bir şey...
soner@cumhuriyet.com.tr
Phillips-Van Heusen
Tommy’yi alõyor
Ekonomi Servisi - Moda dünyasõ-
nõn çok sayõda tanõnmõş markasõnõ bün-
yesinde barõndõran ABD’li, Phillips-
Van Heusen, Tommy Hilfiger’i 3 mil-
yar dolar karşõlõğõnda satõn alacağõnõ
açõkladõ.
Phillips-Van Heusen, halen giri-
şim sermayesi şirketi Apax Part-
ners’in kontrolünde bulunan Tommy
Hilfiger’õn satõn alõnmasõyla 30 Ocak
2011’de sona eren mali yõlda bazõ ka-
lemler çõkarõldõğõnda hisse başõna kâ-
rõnõn 20 sent ile 25 sent civarõnda art-
masõnõ bekliyor.
Anlaşma sonrasõnda Fred Geh-
ring’in Tommy Hilfiger üst yönetici-
si olarak görev yapmaya devam ede-
ceği, ayrõca Phillips-Van Heusen’in
uluslararasõ faaliyetlerinden de so-
rumlu olacağõ belirtildi. Tommy Hil-
figer de baş tasarõmcõ olarak görev
yapmaya devam edecek.
Ran Lojistik
2009’da kâr etti
Ekonomi Servisi - Ran Lo-
jistik Hizmetleri AŞ, 2009’da
8.2 milyon lira kâr sağladõ.
Şirketten yapõlan açõklamada,
geçen yõlõn ekiminde halka ar-
zõnõ yapan Ran Lojistik’in glo-
bal krize rağmen geçen yõlõ
kârla kapattõğõ belirtildi. Ran
Lojistik’in UMS/UFRS’ye gö-
re hazõrlanan bağõmsõz dene-
timden geçmiş 2009 yõlõ 12
aylõk konsolide mali tablolarõ-
na göre, 2008’de 5.5 milyon
lira zarar açõklayan Ran Lojis-
tik’in, geçen yõl 8.2 milyon li-
ra kâra geçmeyi başardõğõ be-
lirtildi.
Açõklamaya göre, şirketin
aktif büyüklüğü 39 milyon li-
radan 41.2 milyon liraya, öz-
kaynaklarõ 10.3 milyon liradan
27.9 milyon liraya yükseldi.
Türkiye genelinde işsiz sayõsõ geçen yõlõn aynõ dönemine göre 29 bin kişi artarak 3 milyon 361 bin kişiye çõktõ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- İşsizlik yeniden yükselişe geçti ve
Aralõk 2009 dönemi için yüzde 13.5
olarak hesaplandõ. Aralõk 2008 döne-
mi işsizlik oranõ yüzde 13.6’dan yüz-
de 14’e revize edildi. Bu durumda, iş-
sizlik oranõ bir önceki yõlõn aynõ dö-
nemine göre 0.5 puan düşüş gösterdi.
Ancak kasõma göre ise işsizlik oranõ
0.4 puan arttõ.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK),
üçer aylõk dönemler itibarõyla her ay
kamuoyuna duyurduğu Hanehalkõ İş-
gücü Araştõrmasõ’nõn “Kasım, Aralık
2009, Ocak 2010” dönemini kapsayan
“Aralık” sonuçlarõnõ açõkladõ. Buna
göre, “iş aramayıp çalışmaya hazır
olan” 2 milyon 67 bin kişi ile beraber
işsiz sayõsõ 5 milyon 428 bin kişiye, iş-
sizlik oranõ ise yüzde 20.2’ye yükseldi.
Söz konusu dönemde istihdam edi-
lenlerin sayõsõ, geçen yõlõn aynõ döne-
mine göre 985 bin kişi artarak 21 mil-
yon 451 bin kişiye yükseldi. Bu dö-
nemde tarõm sektöründe çalõşan sayõ-
sõ 637 bin kişi, tarõm dõşõ sektörlerde
çalõşan sayõsõ 348 bin kişi arttõ.
Genç nüfusta yüzde 24.1
Türkiye genelinde işsiz sayõsõ geçen
yõlõn aynõ dönemine göre 29 bin kişi
artarak 3 milyon 361 bin kişiye yük-
seldi. Söz konusu dönemde kentsel
yerlerde işsizlik oranõ değişmeyerek
yüzde 15.6, kõrsal yerlerde ise 1.5 pu-
an azalõşla yüzde 9.2 oldu.
Türkiye’de tarõm dõşõ işsizlik oranõ
geçen yõlõn aynõ dönemine göre 0.2 pu-
anlõk azalõşla yüzde 16.6 seviyesinde
gerçekleşti.
Genç nüfusta işsizlik oranõ yüzde
24.1 olarak açõklandõ. Aralõk 2008 dö-
neminde söz konusu oran yüzde 26 dü-
zeyindeydi. Herhangi bir sosyal gü-
venlik kuruluşuna kayõtlõ olmadan
çalõşanlarõn oranõ, önceki yõlõn aynõ dö-
nemine göre 1.2 puanlõk artõşla
yüzde 43’e yükseldi. Tarõmda
sosyal güvenlikten yoksun çalõ-
şanlarõn oranõ yüzde 86.3’ten yüz-
de 85.3’e düştü, tarõm dõşõ sektör-
lerde yüzde 29.2’den yüzde
29.7’ye yükseldi.
2009 aralõk döneminde, Tür-
kiye genelinde işgücüne katõlma
oranõ, geçen yõlõn aynõ dönemine
göre 1.1 puanlõk artõşla yüzde
47.6 olarak gerçekleşti.
ANTALYA’YA 400 BİN TURİST GELDİ
Antalya’ya bu yõlõn 2.5 aylõk döne-
minde havayoluyla gelen turist sayõ-
sõ 400 bini aştõ. Antalya Kültür ve Tu-
rizm İl Müdürlüğü’nden edinilen bil-
giye göre, 12-14 Mart tarihlerinde
Antalya Havalimanõ Dõş Hatlar Ter-
minali’nden 33 bin 293 turist giriş
yaptõ. Antalya’ya 1-14 Mart tarihle-
rinde gelen turist sayõsõ 114 bin 145
olurken, yõlbaşõndan bu yana kente
gelen turist sayõsõ 426 bin 140’a
ulaştõ. Yetkililer geçen yõlõn aynõ dö-
neminde havayoluyla Antalya’ya 343
bin 655 turist geldiğini belirtti.
AYRAN MUHABBETİ SARMADI
İstanbul Lokantacõlar Odasõ’nõn başkanlõk
seçiminin galibi 520 oyla Sait İstender’in sa-
hibi Sait Karabağlõ oldu. İçkili-içkisiz res-
toranlarõn rekabetine sahne olan seçimler-
de muhafazakâr restoranlarõn desteklediği
Abdullah Korun ise aldõğõ 178 oyla yarõşõ
açõk ara farkla kaybetti. 3 bin 500 üyesi bu-
lunan odanõn başkan adaylarõndan Ko-
run’u muhafazakâr restoranlarõn üye oldu-
ğu Tüm Restoranlar, Lokantalar ve Teda-
rikçiler Derneği (TÜRES), Karabağlõ’yõ
ise Beyoğlu’ndaki restoran ve eğlence me-
kânlarõnõn üye olduğu Beyoğlu Eğlence
Yerleri Derneği (BEYDER) destekledi.
Barcelona’dan memnun kalan
THY, Manchester’a sponsor oldu
Topçu, Barcelona ve Manchester’dan
sonra Avrupa’dan ve Rusya’dan en az 10
takõmdan sponsorluk teklifi aldõklarõnõ,
ancak çõtayõ düşürmemek için şimdilik
nokta koyduklarõnõ söyledi.
HASAN ERİŞ
MANCHESTER -
THY Yönetim Kurulu
Başkanõ Hamdi Topçu,
geçen yõl 30 milyon do-
lar olan tanõtõm bütçe-
lerini 2010’da 70 mil-
yon dolara yükselttik-
lerini belirterek pazar-
lama ve tanõtõm faali-
yetlerine odaklanacak-
larõnõ söyledi.
Ünlü İngiliz kulübü
Manchester United ile
dün 3.5 yõllõk anlaşma-
ya imza atan THY’nin
yönetim kurulu başkanõ
Topçu, Manchester
United’a sponsorluk be-
delinin yüzde 60’õnõ na-
kit ödeyeceklerini be-
lirterek “Yüzde 40’ı da
taşıma gibi barter şek-
linde” dedi.
Topçu, Barcelona ile
yaptõklarõ sponsorluk
anlaşmasõ sonrasõnda
teklifin Manchester
United’dan geldiğini
ifade ederek “İspan-
ya’nın Barcelona ku-
lübüyle yaptığımız an-
laşmanın etkisi bizi
çok mutlu etti. Tam
bu sırada Manchester
United’dan, ‘Gelin ta-
şõyõcõ sponsorumuz
olun’ teklifi aldık. De-
ğerlendirdik, görüş-
meler yaptık, sonunda
çok güzel bir anlaş-
ma yaptık.”
Yapõlan anlaşmaya
göre THY, gerek
Manchester United’õ,
gerekse yõldõz futbol-
cularõnõ reklamlarõnda
kullanabilecek. Old
Trafford Stadõ’nda
THY reklamlarõ 3.5 yõl
boyunca yer alacak.
THY, İngiliz kulübü Manchester United ile
dün 3.5 yõllõk anlaşmaya imza attõ. İmza töreni
Manchester’daki Old Trafford Stadõ’nda ger-
çekleşti. Hamdi Topçu ile Manchester United
CEO’su David Gill’in imza attõğõ törende,
THY Yönetim Kurulu Başkanvekili Prof. Ce-
mal Şanlõ, THY Yönetim Kurulu üyeleri Meh-
met Büyükekşi ile Genel Müdür Yardõmcõsõ
Kazõm Çalõşkan da hazõr bulundu. Topçu, pa-
zar günkü Fulham maçõnõ Manchester Uni-
ted’õn 3-0 galip bitirdiğini anõmsatarak,
“THY’nin ayağõ uğurlu geldi” mesajõ verdi.
2010 HEDEFİ
BMD 40 bin kişilik
istihdam yaratacak
Ekonomi Servisi - Birleşmiş
Markalar Derneği (BMD) Yönetim
Kurulu Başkanõ Yılmaz Yılmaz,
BMD markalarõnõn 2010 hedefini
“4-5 milyar dolarlık ciro artışı, 30-
40 bin kişilik yeni istihdam, 2.8
milyon metrekare alanda faaliyet
göstermek, 250 milyon dolarlık
yatırım” olarak açõkladõ.
Yõlmaz, BMD’nin yeni yönetim
kurulunun basõnla bir araya geldi-
ği toplantõda yaptõğõ konuşmada,
400 markadan oluşan derneğin top-
lam cirosunun 24 milyar dolar ol-
duğunu, 70 bin çalõşanõ ve yurti-
çinde 40 bin, yurtdõşõnda 69 ülke-
de 1.175 mağazasõ bulunduğunu
kaydetti.
Sektör için önem taşõyan İstanbul
ve çevresinin organize olmuş bir
ekosisteme ve potansiyele sahip
olduğuna işaret eden Yõlmaz, bu po-
tansiyelin harekete geçirilebilmesi
için dõş ticareti kõsõtlayõcõ faktörle-
rin ayõklanmasõ ve İstanbul Alõşveriş
Festivali’nin hayata geçirilmesi ge-
rektiğini söyledi.
Sektörün 10-15 yõlda bu tip bir
yönlendirme ile markalõ ihracat
başta olmak üzere 50 milyar dolar-
lõk ihracata ulaşabileceğini kayde-
den Yõlmaz, “Cumhuriyetin 100.
yılında 500 milyar dolarlık ihra-
cat hedefinin 50 milyar dolarını
sahiplenerek Türk markalarının
gücünü ortaya koyuyoruz” dedi.
İşsizlik aralõkta bir önceki
aya göre 0.4 puanlõk artõş
olurken işsiz sayõsõ 3 milyon
361 bin kişiye ulaştõ.
Aralõk ayõnda 509 bin kişi
işsiz kaldõ.
ÜÇ MİLYAR DOLAR 8.2 MİLYON LİRA
‘Ayağõmõz uğurlu geldi’
THY bir uçağını,
bugün sponsorluk
anlaşması imzala-
dığı İngiltere Pre-
mier Ligi’nin dün-
yaca ünlü Manc-
hester United futbol
takımının renkleri-
ne boyattı. Boeing
337-800 tipi “Tun-
celi” isimli yolcu
uçağının gövdesin-
de, “Kırmızı Şey-
tanlar” olarak bili-
nen Manchester
United’ın forma
renkleri olan kırmı-
zı-siyah-beyazla ve
arması yer aldı.
İşsizlik yeniden yükselişte