15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 1 MART 2010 PAZARTESİ 4 HABERLER 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Türkiye Normalleşirken!.. Türkiye normalleşiyormuş. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç böyle yorumluyor olan biteni. AKP yetkilileri de bu yorumu hararetle destekliyorlar. Eski tanıdık gazetecilerden de bu görüşe katılanlar var: Hasan Cemal örneğin. Ben -nedense- bu normalleşmeye sevinemiyorum. Orgeneraller sorgulanıyor, belki de tutuklanacaklar. Generallerden tutuklananlar var. Albaylar, rütbeli subaylar. Emniyette. Sorguda. Tıbbi kontrolde. 2003’ün, 2004’ün olayları yargılanıyor. Yapılmayan darbenin kovuşturması imiş. İyi hoş da darbenin yapılmışı var. En yakını 12 Eylül 1980. Biz de o darbede üç yıldan fazla içerde yattık. Hesabını soran olmadı. Hesabını soran da olmuyor. Bu nasıl iş desem mi? Türkiye böyle normalleşiyor demek. Belki de o duyulmamıştır da bu duyulmuştur. Olabilir. Türkiye normalleşiyor da biz anlayamıyoruz. Bu arada Reuters ajansının bir haberi açıklandı. İmam-hatip okulları örnek okul kabul ediliyormuş. Bu okullarda hem başı açık öğrenciler varmış hem de başı kapalı öğrenciler. Kız öğrencilerden söz ediliyor. Ama kızlardan imam da olmuyor hatip de. Kızlarımız neden bu okullara gidiyor diye sormayın. Amaç imam-hatip yapmak değil. Amaç dinsel eğitim. Demek ki Köy Enstitüleri modelinden imam- hatiplere geldik. Köy Enstitülerinde kız erkek karışık okunuyordu. Klasik kitaplar okutuluyordu. Klasik müzik dinleniyordu. Marangozluk, demircilik, tarım, ekicilik, hayvancılık öğretiliyordu. Demek ki işe yaramaz bir eğitimdi. Memlekete zarar verebilirdi. Hoş, Amerikalılar bu okulları model eğitim kurumu sayıyorlar ama yanılmışlar demek ki. Yeni eğitim kurumu modelimiz imam-hatip okulları. Türkiye normalleşiyor! Belki de biz anormal kalıyoruz! Sayın Başbakan sanatçıları kabul ederek ‘açılım sürecine’ destek istemiş. Sanatçılara bakıyorum. Eğlence dünyasının starları. Şarkıcılar, türkücüler, pop sanatçıları. Bakıyorum, tiyatro sanatçıları var mı diye? Göremiyorum. Sinemanın, klasik müziğin tanınan sanatçıları var mı? Göremiyorum. Olsun. Artık ülkemde sanat diye eğlenceye deniyor. Sanatçıları da öyle olacak. Türkiye normalleşiyor! Ne güzel. Medyada da ‘normal’ değişmeler oluyor. Muhalif yazarlara önce gözdağı, arkadan gazetelerinden kovulma. Gazete patronları yola gelmezse ekonomik baskılar. Hoş, onlar da kendi durumlarından başkasını görmezler ya. Bağımsız basın mı? O da ne? ‘Normal’ Türkiye’de bağımsız basın mı olur? Onların gözleri kör, vicdanları sağır mı? İktidar satın alabildiğini alır, alamadığını susturur. Geriye kalana da aldırmaz. Onlar ne yapacak ki? Nasılsa oy depoları sağlam. Sivil toplum kuruluşları var: Cemaatler, tarikatlar. Öbürleri, ‘çağdaşlar’ ‘mağdaşlar’ darbeci, terörist. Türkiye normalleşiyor. Töre cinayetleri Türkiye’de hız kesmeden sürüp gidiyor. Kendisi için karar vermeye kalkan genç kadınlar ‘infaz ediliyor’. Aile dışına çıkanlar diri diri gömülüyor. Avrupa’da da öyle. Gâvurla gezen kızlara ölüm. Çıt yok memleketimde. Kimse böyle şeylere aldırmıyor. Kürt toplumunun temsilcileri de bunları ağzına almıyor. Demokratik açılımda bunların adı bile geçmiyor. Ağalık, şeyhlik, alikıran başkesenlik normal. Türkiye normalleşiyor diyorlar da biz anlayamıyoruz. Normallerimiz bunlar. Mevsim normalleri gibi. Ülke normalleri. Bize de kendi ülkemizde ‘anormallik’ kalıyor... [email protected] Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanõ Başbuğ, Başbakanlõk’ta sürpriz bir görüşme yaptõ İkinci görüşme baş başa ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YÖK’ün kurucu başkanõ ve Türkiye’nin ilk va- kõf üniversitesi olan Bilkent Üniversitesi’nin kurucusu Prof. Dr. İhsan Doğramacı, dün Ko- catepe Camisi’nde düzenlenen devlet töreniyle son yolculuğuna uğurlandõ. YÖK’ün kurucusu Doğramacõ için dün ilk tören saat 09.30’da YÖK’te düzenlendi. YÖK’teki törene Doğramacõ’nõn ailesinin ya- nõ sõra Milli Savunma Bakanõ Vecdi Gönül, Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çubukçu, YÖK Başkanõ Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, YÖK üyeleri, üniversite rektörleri ve akademis- yenler katõldõ. Törenin ardõndan Doğramacõ’nõn naaşõ, askerler tarafõndan omuzlarda taşõnarak Kocatepe Camisi’ne götürülmek üzere cena- ze aracõna konuldu. Kocatepe Camisi’nde öğle namazõndan sonra başlayan törene Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül, TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin, Başbakan Tayyip Er- doğan, Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ, CHP lideri Deniz Baykal, 9. Cum- hurbaşkanõ Süleyman Demirel, MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli, bakanlar, milletve- killeri, YÖK Başkanõ Özcan, üniversite rek- törleri, Doğramacõ’nõn yeğeni olan Irak Türk- men Cephesi Başkanõ Sinan Çelebi, Ürdün Prensi El Hasan ve çok sayõda siyasetçikatõldõ. Gül, Doğramacõ’nõn oğlu Bilkent Üniversi- tesi Rektörü Prof. Dr. Ali Doğramacı’nõn ya- nõna giderek başsağlõğõ diledi. Gül, Başbuğ, Er- doğan ve Baykal bir süre sohbet ederken Başbuğ ile Erdoğan’õn sohbeti sõrasõnda Baş- buğ’un ağzõnõ eliyle kapamasõ dikkat çekti. Tö- renin ardõndan Doğramacõ’nõn naaşõ Bil- kent’te babasõ adõna yaptõrdõğõ Doğramacõza- de Ali Paşa Camisi’ne götürüldü. Doğrama- cõ’nõn cenazesi, anõt mezarõn kabir bölümün- de toprağa verildi. SP Genel Başkanõ Numan Kurtulmuş 28 Şubat’õn yõldönümünde konuştu ‘Türkiye’de darbe tehdidi yok’ İstanbul Haber Servisi - Saadet Par- tisi Genel Başkanõ Numan Kurtulmuş, “Türkiye’de darbe dönemini kapat- manın yegâne yolu, anayasa yapmak için milletin önünü açmaktır” dedi. Partisinin İstanbul il gençlik kollarõnõn divan toplantõsõnda bir konuşma yapan Kurtulmuş, Türkiye’nin darbe planlarõ, HSYK krizi gibi birtakõm sorunlarõ tar- tõştõğõnõ söyledi. İktidar ve muhalefetin bu sorunlarõ çözmek yerine bunlar üzerinden kamplaşmaya gidip oy toplamaya çalõş- tõklarõnõ iddia eden Kurtulmuş, Türkiye’de esas meselenin adõ demokrasi olsa da ül- kenin bürokratik oligarşi sisteminin so- runlarõyla karşõ karşõya kalmasõ olduğu- nu savundu. 28. Şubat’õn yõldönümü ol- duğuna dikkat çeken Kurtulmuş, Türki- ye’de darbe tehdidi var mõ, yok mu tar- tõşmalarõ olduğunu anõmsatarak “Darbe tehdidi yok, 5 tane darbe var. Türki- ye’de darbeler dönemini kapatmanın yegâne yolu anayasa yapmak için mil- letin önünü açmaktır” dedi. AKP hü- kümetinin bu konuda bir niyet ortaya koy- duğu takdirde Saadet Partisi olarak ar- kasõnda olacaklarõnõ ifade eden Kurtul- muş, ancak ‘Birkaç madde değişikliği yapalım’ derlerse, bunun yeniden kamp- laşmaya yol açacağõnõ ileri sürdü. Kur- tulmuş şöyle devam etti: “Şimdi 28 Şubat’tayız. 28 Şubat de- nilince akla gelen en katmerli zulüm- lerden bir tanesi başörtülü kızlarımı- zın üniversite kapılarından geri gön- derilmesidir.” ‘Faşist İzmir’ davası başlıyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir’de geçen yõl, kapatõlan DTP’nin olaylõ konvoy geçişinin ardõndan kente faşist yakõştõrmasõ yapan Rasim Ozan Kütahyalõ ve PKK’lilerle, evlerine Türk bayraklarõ asan yurttaşlarõ bir tutan Hasan Cemal aleyhine, il genel meclisi üyelerinin açtõğõ hakaret davasõnõn görülmesine bugün başlanõyor. Meclis Başkanõ Serdar Değirmenci, “İzmir İl Genel Meclisi’nin üyeleri olarak İzmir’e hakaret eden yazarlarõn adalet önünde hesap vermesini istiyoruz” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İl- ker Başbuğ, Cumhurbaşkanlõğõ’nda yapõlan üçlü zirvenin ardõndan dün de Başbakanlõk’ta Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan ile ikinci kez görüştü. Yargõnõn siyasallaştõrõlmasõ doğrul- tusunda anayasa değişikliği hazõrlõğõ ve Balyoz operasyonundaki gözaltõ- larõn sõcak gündem maddesi olduğu sõrada, Başbuğ’un isteği doğrultu- sunda gerçekleşen görüşmenin zam- anlamasõ dikkat çekti. Başkentin yoğun gündemi içinde dün sürpriz bir görüşme gerçekleşti- rildi. Erdoğan ile Başbuğ görüşmesi, Kocatepe Camisi’nde eski YÖK Baş- kanõ Prof. Dr. İhsan Doğramacı’nõn cenaze töreninde kararlaştõrõldõ. İki- li, cenaze töreni sõrasõnda ayaküstü bir süre sohbet etti. Bu sohbet sõrasõnda Başbuğ, Başbakan’a görüşme talebini iletti. Törenin ardõndan Bağbuğ, Baş- bakanlõk’a gitti. Görüşmenin yarõm saat olarak planlanmasõna karşõn 1 sa- at 15 dakika sürmesi dikkat çekti. Er- doğan, görüşmenin uzamasõ nedeniyle AB Reformu İzleme Grubu’nun top- lantõsõna da geç katõldõ. Başbakanlõk kaynaklarõ, görüş- me sürerken herhangi olağanüstü bir krizin söz konusu olmadõğõ yönün- de açõklama yaptõ. Görüşmenin ar- dõndan yapõlan açõklamada ise Baş- bakan Erdoğan ile Genelkurmay Başkanõ Orgeneral Başbuğ’un 4 Mart’taki haftalõk olağan görüşme- lerinin “icra edilecek kış tatbika- tı” nedeniyle öne çekilerek dün gerçekleştirildiği ileri sürüldü. Gö- rüşmede, Erdoğan ile Başbuğ’un Balyoz soruşturmasõ, eski 1. Ordu Komutanõ Orgeneral Çetin Do- ğan’õn tutuklanmasõ, cuma günü gerçekleştirilen yeni gözaltõlar, ana- yasa değişikliği paketinde yer ala- cağõ belirtilen askere sivil yargõ yo- lunun açõlõp açõlmamasõnõn masaya yatõrõldõğõ dile getiriliyor. Erdoğan ile Başbuğ, 24 Şubat’ta Cumhurbaşkanõ Gül’ün daveti üzerine Çankaya Köşkü’nde bir araya gel- mişti. Zirveden sonra yapõlan açõk- lamada, kurumlarõn yõpratõlmamasõ için herkesin sorumluluk bilincinde hareket etmesi gerektiğinin vurgu- lanmõş olduğu belirtilmişti. Ancak bu zirve sonrasõ, Erdoğan gerek Balyoz operasyonu gerekse yargõnõn siya- sallaştõrõlmasõ doğrultusunda anaya- sa değişikliğine gidilmesi yönünde dikkat çekici açõklamalar yapmõştõ. Erdoğan ile Başbuğ görüşmesi, Kocatepe Camisi’nde eski YÖK Başkanõ Prof. Dr. İhsan Doğramacõ’nõn cenaze töreninde kararlaştõrõldõ. Törenin ardõndan Başbuğ, Başbakanlõk’a gitti. Görüşmenin yarõm saat olarak planlanmasõna karşõn 1 saat 15 dakika sürmesi dikkat çekti. 28 Şubat’ı ABD istedi ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Eski Başbakanlardan, kapa- tõlan Refah Partisi’nin eski genel başkanõ Nec- mettin Erbakan, 28 Şubat’õn Amerikalõlar tarafõndan organize edil- diğini ve hiçbir zaman başarõya ulaşamadõğõnõ söyledi. Erbakan, Esnaf ve Sa- natkârlar Derneği’nce (ES-DER) “28 Şubat ve Ticari Hayata Et- kileri” konulu konferansta ko- nuştu. “Milli Görüş”ün dünya- daki adaletsizliğini ortadan kal- dõrmak için ortaya çõktõğõnõ ve çok önemli hizmetler yaptõğõnõ ileri süren Erbakan, “Eğer bu- gün hanımının başı örtülü olan bir bey Cumhurbaşkanı oluyorsa, o sizin çalışmaları- nızın sonucudur, onların ça- lışmasının sonucu de- ğil” dedi. Erbakan, hü- kümetleri döneminde her şey güzel giderken, 28 Şubat ile ekonominin al- tüst olduğunu, Türki- ye’nin en büyük ekono- mik krizini yaşadõğõnõ, dõş güçlerin hazõrladõkla- rõ planõ bütün detayla- rõyla uygulamaya koy- duklarõnõ iddia etti. Ko- nuşmasõnda, Amerikan Dõşiş- leri Bakanlõğõ’ndan Türkiye Bü- yükelçiliği’ne gönderilen bir mektuba dikkat çeken Erbakan, 28 Şubat’õn aslõnda Amerikalõ- lar tarafõndan organize edildiği- ni öne sürdü. Konuşmasõnõn ardõndan sorularõ yanõtlayan Erbakan, “28 Şubat milleti aslından, özünden uzak- laştırma hareketidir. Başarılı olamamıştır” dedi. ERBAKAN’DAN GİZLİ MEKTUP İDDİASI: Çelik’ten ilginç yorum Haber Merkezi - AKP milletvekili Ömer Çelik, darbe id- dialarõ ile ilgili sert açõklamalar yaptõ. Çe- lik, 27 Nisan sonrasõn- da hükümetin milli ira- deye sahip çõkmasõ sa- yesinde muhtõra ola- rak planlanan metnin ‘kesekâğıdı’ haline geldiğini söyledi. AKP’nin Karaman ve Çan- kõrõ’da düzenlenen toplantõla- rõnda konuşan Ömer Çelik, dar- be planlarõna ilişkin olarak, dar- be planlayanlarõn Türkiye’ye ihanet içinde olduğunu belirte- rek, Türkiye’yi etkisizleştirdi- ğini söyledi. 27 Nisan bildirisi ile ilgili tartõşmalarõ da değer- lendiren Çelik, bir şeyin muh- tõra olmasõnõn onu yayõmlayana değil muhatabõn tavrõna bağlõ ol- duğunu belirterek, “Hü- kümet o bildiriye ver- diği cevapla, muhtıra değil kâğıt parçası ola- rak tebellüğ etmiş oldu. Meselenin özü milli ira- deye bedeli ne olursa olsun sahip çıkan bir hükümet olmasıdır. O sayede birilerinin muh- tıra olarak planladığı metin kesekâğıdı haline gelmiştir” ifadesini kullandõ. Darbecilere direnmenin ahlak ve namus meselesi olduğunu sa- vunan Çelik, “Bir başbakan şapkayı alıp giderse darbeci- ler kendine vatansever der ve siyasi namusu gasp ederler. Başbakan şapkayı alıp git- mezse, darbecilere ‘one mi- nute’ derse, darbe planlayan- lar ‘çete mensubu’, ‘eşkõya’ olur” dedi. ‘27 NİSAN’I KESEKÂĞIDINA ÇEVİRDİK’ Paket martta Meclis’te ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ana- yasa ile ilgili mevzuatta gereken değişik- liklerin süratle hayata geçirilebilmesinin büyük önem taşõdõğõnõ savunarak “Bu hususu teminen bir anayasa değişikliği paketi en kısa zamanda, farklı alanlar- da yasa değişikliklerini içeren bir re- form paketi de mart ayı sonuna kadar TBMM’ye sunulacaktır” dedi. Başbakan Erdoğan, Devlet Bakanõ ve Başmüzakereci Egemen Bağış’õn ev sa- hipliğinde yapõlan “19. AB Reform İzle- me Grubu Toplantısı”nõn ardõndan yap- tõğõ açõklamada, 2009 Eylül ayõnda AB Komisyonu’na gönderilen “Yargı Refor- mu Stratejisi ve Eylem Planı”nõn uygu- lanma sürecinin grup tarafõndan yakõndan takip edildiğini dile getirdi. Erdoğan, şunlarõ söyledi: “Kamuoyunda yoğun şekilde tartışı- lan bir husus yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi, yargının tarafsızlığı- nın geliştirilmesi ve bu bağlamda Hâ- kimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun objektiflik, tarafsızlık ve şeffaflık teme- linde uluslararası belgeler ışığında ge- niş tabanlı temsil esasına göre yeniden yapılandırılması konusudur. Yargı Re- formu Stratejisi ve Eylem Planı, tartış- malardan bağımsız ve zamanlama ba- kımından da bu tartışmalardan çok önce hazırlanmıştır. Ülkemizde demok- rasi, hukukun üstünlüğü ve insan hak- ları alanlarında önemli atılımların ger- çekleştirilmeye devam edebilmesi ama- cıyla başta anayasamız olmak üzere, il- gili mevzuatımızda gereken değişiklik- lerin geçmişteki gibi süratle hayata ge- çirilebilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu hususu teminen bir anayasa deği- şikliği paketi en kısa zamanda, farklı alanlarda yasa değişikliklerini içeren bir reform paketi de mart ayı sonuna kadar TBMM’ye sunulacaktır.” ‘Yasaları HSYK yapmıyor’ Erdoğan, toplantõnõn ardõndan, gazete- cilerin ‘HSYK’nin geri adım atmaya- cakları yönündeki açıklamasını’ hatõr- latmasõ üzerine, “Türkiye’de yasama organı HSYK değildir. Yasaları, yasa- ma organı yapar. Bizim tavsiyemiz şu- dur: Lütfen önyargıları bırakalım, ön- yargılardan uzak bir şekilde 27 tane AB üyesi ülkede uygulama nedir? Bu uygulamayı herkes gözden geçirsin. HSYK’nin içinde olanlara da tavsiye ediyorum, onlar da gözden geçirsin” yanõtõnõ verdi. “Anayasa değişiklik pa- ketinin içinde hangi başlıklar bu pake- tin içinde olacak? Bir de paketi muha- lefete götürecek misiniz” sorusunu ya- nõtlarken de Erdoğan, “Böyle baştan aşa- ğı A’dan Z’ye bir anayasa değişikliğini konuşmuyoruz, böyle bir şey söz konu- su değil” dedi. ‘Erken seçim yok’ Erdoğan, erken seçim tartõşmalarõna ilişkin olarak ise “Ben, ‘erken seçim yok’ dedim. Seçim zamanında yapılacak ve ‘benim ülkem referandumlar1a alõşmalõ- dõr’ diyorum. Parlamento içinde bu anayasa değişikliği gerçekleşmiyorsa referanduma götürebilme imkanını ya- kalayabilirsek referanduma götürmek suretiyle biz, böyle bir değişikliği yap- mayı arzu ediyoruz” dedi. ERDOĞAN TARİH VERDİ Prof. Doğramacı’yı Cumhurbaşkanı Gül, TBMM Başkanı Şahin, Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ uğurladı. Devletin zirvesi uğurladı Prof. Dr. İhsan Doğramacõ, Kocatepe Camisi’nde düzenlenen devlet töreninin ardõndan toprağa verildi. Törene siyaset dünyasõndan çok sayõda isim katõldõFotoğraf:NECATİSAVAŞ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle