18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 9 ŞUBAT 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Gülün Dikeni Yüreğime Saplandı... Göçün şarkısıyla tamamlanan, acıyla, hüzünle yeşeren, gülün dikeni gibi yüreğimize saplanan nice ölümleri gördük... Nice kıyımları yaşadık hep birlikte... Kanlı gömlekler gördük, babasız kalan çocuklar, eşler, kardeşler, analar, babalar! O gece televizyon ekranında Nükhet İpekçi, babası Abdi İpekçi’nin kanlı gömleğini 31 yıl sonra gösterirken, bir kez daha sarsıldık. Ölümleri düşündük... Sıvas Madımak’ta yanan aydınlarımızı, şairlerimizi, ozanlarımızı, çocuklarımızı... Yakın tarihimizde yaşananları unuttuk!.. Hasan Hüseyin’in deyişiyle acıyı bal eyledik... Mahmud Derviş, “insan gibi gideriz” diyor “ancak hiçbir şeye geri dönmeden”. Oysa, hep geri dönüyoruz o hayat yolunda. Gerçekten bulutların gölgesine gömdük sevdiklerimizi, ağaçların kökleri arasına... Ay ışığını yaktık hep uzun yolda korktuğumuz için. Mahmud Derviş’in sesine kulak vermedik: “Zalimlerin önünde zafer işaretleri yaparız, karanlık aydınlanır... Düş ağaçların üstünde parçalanır. Son rüzgârın üstüne bin acıyı yazarız. Nehir doğar, rüzgâr peşimize düşer. Feryadımızı izleriz, ayı aralarında görmek için irkilen bebeklere şarkılar söyleriz. Demirlere kazırız bedenlerimizi...” Ben de yorgun düşerim acıyla, babasız çocukları, eşleri, kardeşleri anımsadıkça... Sıkmabaşı özgürlük olarak görenleri izledikçe, din baronlarını baş tacı edenleri okuyunca düşünürüm kendi kendime. Metin Altıok, Nesimi Çimen ve öteki aydınlarımız, yazarlarımız, ozanlarımız çıkar karşıma... Onların çocukları! Irmağın tedirgin sularında dolaşır gibi olurum... Birden Fırat kıyısına giderim, Dicle ırmağının akışını seyrederim... Diyarbakır’da tutuklanan çocukların anne ve babaları... Yaşları 14-16 olan dört kız çocuğu Diyarbakır Cezaevi’nde yatıyor şu sıralar. Bu çocukların ailelerinin acıları, hüzünleri neden gündeme gelmiyor? Terörle Mücadele Yasası mağduru çocukların öyküsü birkaç gazeteci dışında neden yazılmıyor? Bunlar mı demokrat ve özgürlükçü! Bunlar salt Emine Hanım’ın sıkmabaşla GATA’ya alınmamasını insanlık suçu olarak görüyorlar... Demokratlıkları kendilerine! İnsani olarak Başbakan eşinin, “sıkmabaşla” GATA’ya alınmamasını kınayalım, yazılar yazalım ama TMY mağduru çocukların tutuklanmalarına da karşı çıkalım. Gazeteci Faruk Arhan haklı olarak haykırıyor: “Demokrat olmak yiğitlik ister. Yiğitseniz TMY maddesinin mimarı, çocukları içeri tıkan zihniyetin âlâsı AKP’ye karşın TMY mağduru çocukları yazın. Yazabilir misiniz?” Yazamazlar! Birey değil kuldur onlar, Hoca Efendi’leri kızar! Yüreğime saplanan o gülün dikeni, yıldızlarımı karanlığa gömen düşünce! Tutuklu bulunan lise öğrencisi Berivan’ın annesinin o çığlığını duydunuz mu siz? 2009 yılında Diyarbakır’da 12-18 yaşında 4 bin çocuğun yargılandığından haberiniz oldu mu? Ateşi, alevi, külü içinizde yaşattınız mı? Ağladınız mı bir kez olsun hıçkıra hıçkıra gündoğumlarında? Peki Mahmud Derviş’in şu dizelerini okudunuz mu: “...Çocukluğumuzu boğan iki yüzü gördük bu ahretin boşluğundaki pencerede.” Nükhet İpekçi o gece babasının kanlı gömleğini gösterirken ne duyumsadınız? Ya Doğan Öz’ün eşi Sezen Öz’ün söylediklerine ne diyorsunuz? Gülün dikeni battı mı yüreğinize? Benim yüreğimden bir şeyler koptu, içim acıdı! Diyarbakır’da tutuklu Berivan’ın annesinin çığlığıyla tüm bedenimi isyan duygusu sardı! Abdi Bey’in eşi Sibel İpekçi’nin yıllar önce söylediklerini anımsadım: “Ağca’nın karşısında biz değil Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmalıydı.” Ölümler, acılar, sürgünler, işkenceler, zindanlar... Yeter artık! [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com İçişleri Bakanlığı’nın raporuna göre Dink cinayetinde polisin ihmali ve sorumluluğu yokmuş! Tuncel gardiyan olamadı! TEKİRDAĞ (AA) - Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan, Hrant Dink davasõnõn tutuklu sanõklarõndan Erhan Tuncel, Adalet Bakanlõğõ’nca açõlan infaz koruma memurluğu sõnavõnõ kazanamadõ. 18 Ocak’taki başvuruda boyu ve kilosu ölçülen Tuncel’in gerekli şartlarõ taşõdõğõnõn belirlenmesinin ardõndan 2 Şubat’ta girdiği mülakatta 55 puan aldõğõ öğrenildi. Lise mezunu olan ve KPSS’den 83.125 puanla infaz koruma memurluğu için başvuran Tuncel, sõnav komisyonunun yaptõğõ değerlendirme sonucunda başarõsõz sayõldõ. Eminağaoğlu’na soruşturma yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sincan 1. Ağõr Ceza Mahkemesi, Yargõtay Cumhuriyet Savcõsõ ve eski YARSAV Başkanõ Ömer Faruk Eminağaoğlu hakkõnda kovuşturma açõlmasõna yer olmadõğõna karar verdi. Adalet Bakanlõğõ’nõn başvurusu üzerine, Sincan Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, Eminağaoğlu hakkõnda, “yargõ görevi yapanõ etkileme”, “soruşturmanõn gizliliğini ihlal” ve “Dernek ve Vakõflarõn Kamu Kurum ve Kuruluşlarõ ile İlişkilerine Dair Yasaya muhalefet” suçlarõndan iddianame hazõrlamõştõ. Bulgulara rastlanmadı SİLOPİ (AA) - Diyarbakõr Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn başlattõğõ soruşturma kapsamõnda, 1990’lõ yõllarda Silopi’de bazõ kişilerin öldürülmesiyle ilgili olarak Habur Sõnõr Kapõsõ atõş alanõ mevkisinde Silopi Cumhuriyet Savcõlõğõ’nca bir süre önce başlatõlan keşif çalõşmalarõndan sonra başlatõlan ve olumsuz hava koşullarõ nedeniyle ara verilerek bugün yeniden başlanan kazõ tamamlandõ. Silopi Cumhuriyet Savcõsõ Nazir Kuş ile beraberinde avukatlar Kemal Özdemir ve Nazan Birlik’in katõlõmõyla yapõlan kazõda herhangi bir bulguya rastlanmadõğõ belirtildi. Polis sorgusu sürüyor İstanbul Haber Servisi - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn önceki gün açõlõşõnõ yaptğõ hastane önünde eylem yapan Halk Cephesi üyesi 7 kişinin emniyetteki işlemleri sürüyor. Göstericilerden Ali Ekber K. hakkõnda diğer şüphelilerden farklõ olarak “uzuv kaybõna neden olmak” suçlamasõyla işlem yapõlacağõ öğrenildi. Gösteride, parmağõ kopan başkomiser Turan Çevik’in serçeparmağõnõn ise Acõbadem Hastanesi’nde dikildiği öğrenildi. Gözaltõna alõnan 7 şüphelinin emniyetteki işlemlerinin sürdüğü belirtildi. Danõştay, YÖK’ün imam hatiplilere avantaj sağlayan katsayõ oranlarõnõn yürütmesini durdurdu Sembolik fark da iptalANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Danõştay, imam hatiplilerin üniversi- teye girişte önünü açan “katsayı eşit- liği”nin yürütmesinin durdurulmasõnõn ardõndan YÖK’ün 17 Aralõk 2009’da “hukuku dolanarak” devreye soktu- ğu “sembolik katsayı farkı” uygula- masõnõn da yürütmesini durdurdu. YÖK’ün imam hatiplilere avantaj sağ- lama inadõ nedeniyle göstermelik dü- zeyde tuttuğu katsayõ farkõnõn yargõdan dönmesinin Yükseköğretime Geçiş Sõnavõ’nõn (YGS) başvurularõnõn ya- põldõğõ döneme denk gelmesi, yeni bir karmaşa yarattõ. Danõştay 8. Dairesi, YÖK’ün 21 Temmuz 2009 tarihli üniversiteye girişte aralarõnda imam hatiplilerin de olduğu meslek liselilere avantaj sağlayan kat- sayõ eşitliği uygulamasõnõn yürütmesi- ni 25 Kasõm 2009 tarihinde durdur- muştu. YÖK Başkanõ Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan “Gerekirse hukuku do- lanırız” diyerek, yeni bir düzenleme ya- pacaklarõnõ açõklamõştõ. Özcan’õn açõk- lamalarõnõn ardõndan YÖK, 17 Aralõk 2009 tarihinde katsayõ oranlarõ arasõn- daki makasõ sembolik düzeyde daraltan yeni bir karar almõştõ. YÖK’ün bu kararõna göre alan içi ter- cihlerde adaylarõn ağõrlõklõ ortaöğretim başarõ puanlarõ (AOBP) 0.15 katsayõ ora- nõyla, alan dõşõ tercihlerde ise adaylarõn AOBP’leri 0.13 katsayõ oranõyla çarpõ- lõyordu. Söz konusu karar da yürütme- si durdurulan katsayõ eşitliği uygula- masõnda olduğu gibi üniversiteye giriş- te alan dõşõ tercih yapan imam hatipli- lere büyük avantaj sağlõyordu. Alan içi tercih yapan adaylar ile alan dõşõ tercih yapan adaylar arasõndaki puan farkõ katsayõ oranlarõ, 0.8-0.3 olan eski uygulamaya göre daha sõnõrlõ bir dü- zeye çekilmişti. Alan dõşõ tercih yapan adaylardan kõrõlacak puan 2 ile 10 pu- an arasõnda değişirken, söz konusu pu- an farkõ da 2 ile 8 soru daha fazla çö- zülerek aşõlabiliyordu. YÖK’ün aldõğõ kararõn Danõştay’õn yürütmeyi durdurma kararõnõn özünü yansõtmadõğõnõ belirten bazõ eski YÖK üyeleri, Danõştay’õn benzer bir karar ve- rebileceği ve yeni bir karmaşanõn ya- şanabileceği uyarõsõnda bulunmuştu. İstanbul Barosu Başkanlõğõ, YÖK’ün yeni kararõnõn iptali ve yürütmesinin dur- durulmasõ istemiyle Danõştay’da dava açmõştõ. Danõştay 8. Dairesi, YÖK’ün yeni kararõnõn katsayõ oranlarõnõ dü- zenleyen 2, 3 ve 4. maddelerinin yü- rürlüğünü oybirliğiyle durdurdu. Daire’nin gerekçesinde dava konusu kararõn hukuken geçerli bir sebebe da- yanmadõğõ vurgulandõ. ‘Karardan YÖKsorumlu’ MAHMUT LICALI ANKARA - Eski YÖK Başkanvekili Prof. Dr. İsa Eşme, Da- nõştay’õn yürütmeyi dur- durma kararõndan YÖK’ün sorumlu oldu- ğunu belirterek “Hu- kuk arkadan dolanıl- mak istendi. 0.13 - 0.15 yerine, 0.10 - 0.15 kat- sayı kararı alınsaydı, konu yeniden yargıya taşınmayabilirdi. Kat- sayı eşitliğine yakın bir çözüm benimsen- diği için bir bakıma bu karara zemin ha- zırlandı” dedi. Danõştay kararõnõn ar- dõndan eski YÖK üye- leri karardan YÖK’ün sorumlu olduğuna işaret etti. Eski YÖK üyesi Bülent Serim, yargõ or- ganlarõnõn hiçbir zaman hukuk dõşõna çõkmadõk- larõnõ belirterek “Yargı organları bir karar alırken, bu ne getirir, ne götürür diye dü- şünmezler. Eğer bir durum hukuka aykı- rıysa iptal eder. Ta- mamen hukuki gerek- çelere bakar” dedi. Da- nõştay’õn YÖK’ün son katsayõ kararõnõn yürüt- mesini durdurmasõnda da böyle bir durumun yaşandõğõnõ ifade eden Serim, esas yükümlü- lüğün YÖK’te olduğunu vurguladõ. YÖK’ün Başkan Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’õn dediği gibi “hukuk dolana- rak” bir karar alõnmasõ durumunda, yargõnõn da bunun gereğini yapaca- ğõnõ ifade eden Serim, Danõştay’õn kararõnõn hukuki yönden son de- rece doğru bir karar ol- duğunu ifade etti. Serim, “Öğrenciler yönünden çok fazla bir karmaşa olacağını sanmıyorum. Katsayı oranları sı- navların ardından pu- an hesaplamalarında dikkate alınacak bir husustur.” dedi. ‘Arkadan dolanmak istediler’ Eski YÖK Başkan- vekili Prof. Dr. İsa Eş- me de YÖK’ün katsayõ konusunda izlediği bu tutumun bir kaosa yol açabileceğinin önceden pek çok kimse tarafõn- dan ifade edildiğini anõmsattõ. Sõnava hazõr- lanan öğrencilerin kay- gõya kapõlmadan çalõş- malarõnõ sürdürmesi ge- rektiğini ifade eden Eş- me, söz konusu sonuç- tan sorumlu olan YÖK yetkililerinin bir çözüm bulmasõ gerektiğini ifa- de etti. Eşme, Danõş- tay’õn katsayõ eşitliğinin yürütmesini durdurma- sõnõn ardõndan YÖK’ün o kararõn özüne uyacak bir değişiklik yapmadõ- ğõna işaret etti. Eşme, “Maalesef bu yola git- mek yerine, hukuk ar- kadan dolanılmak is- tendi. 0.13 - 0.15 yeri- ne, 0.10 - 0.15 katsayı kararı alınsaydı, ko- nu yeniden yargıya ta- şınmayabilirdi. Kat- sayı eşitliğine yakın bir çözüm benimsen- diği için bir bakıma bu karara zemin ha- zırlandı” diye konuştu. ‘Seçim startını verdik’ ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP Grup Başkanvekilleri Ke- mal Kılıçdaroğlu ile Hakkı Suha Okay, Altõndağ Alemdağ Mahalle- si’nde Necati ve İpek Alpsoy’un evi ile Yaşar Türkan’õn kahvehanesi- ni ziyaret etti. CHP Ankara Milletvekili Zeke- riya Akıncı’nõn da eşlik ettiği zi- yarette, sorunlar dinlendi ve yurt- taşlarla sohbet edildi. Alpsoy aile- sinin evinde toplanan mahalle sa- kinleri, siyasetçilere işsizlik, yok- sulluk ve belediye hizmetlerine iliş- kin sorunlarõnõ anlattõ. Mahalleli, Kõ- lõçdaroğlu’nun sormasõ üzerine “Be- lediye hizmetlerinden memnun olmadıklarını” söyledi. Kõlõçda- roğlu, “Peki nasıl oluyor da bu böl- geden Melih Gökçek’e oy çıkıyor” sorusuna mahalle sakinleri, gõda ve kömür yardõmõ yapõldõğõnõ ifade et- ti.Partisinin iktidar olmasõ duru- munda, “aile sigortası” sisteminin uygulanacağõnõ dile getiren Kõlõç- daroğlu, bu sistemde belirli bir ge- lirin altõndaki ailelere aylõk 300 TL yardõm yapõlacağõnõ yoksulluğu teş- hir etmeden sosyal devletin gerek- lerini yerine getireceklerini ifade et- ti. Okay, Kõlõçdaroğlu ve Akõncõ, da- ha sonra yakõnlardaki Yaşar Tür- kan’a ait “İdeal” adlõ kahvehaneyi ziyaret ederek, yurttaşlarla çay içti. Kõlõçdaroğlu, kahvehaneden ayrõ- lõrken gazetecilerin “Seçim startı verdiğiniz söylenebilir mi” sorusu üzerine, “Elbette. Seçim startını verdik zaten” dedi. ÖZCAN VE YARIMAĞAN FARKLI KONUŞTU Danõştay kararõnõn ardõndan bu yõlki sõnav süreciyle ilgili YÖK ve ÖSYM başkanlarõndan farklõ değerlendirmeler geldi. YÖK Başkanõ Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, “Öğrencilerin meraklanmasına ve endişelenmesine gerek yok. Kendilerine bildirilen tarihlerde sı- navlar yapılacaktır” dedi. Özcan, tek endişelendiği tarafõn öğren- cilerin bu gelişmelerden olumsuz yönde etkilenmeleri olduğunu söyledi. ÖSYM Başkanõ Prof. Dr. Ünal Yarımağan ise Danõş- tay’õn kararõnõn ardõndan YÖK’te yaşanacak süreçlerin uzamasõnõn sõkõntõ yaratabileceğini söyledi. Yarõmağan, “Takvime göre bizim sınava giriş belgelerini göndermemiz lazım yakında. Onları et- kileyecek olursa sınavı da ertelememiz lazım” dedi. ESKİ BAŞKANVEKİLİ EŞME CHP’li Kõlõçdaroğlu ile Okay ev ve kahve ziyaretleri gerçekleştirdi CHP, Arõnç’õn Mumcu’dan özür dilememesi nedeniyle protesto ederek yemeğe katõlmadõ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM Genel Kurulu’nda geçen hafta yaşanan kavganõn ar- dõndan TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin’in, Meclis başkanve- killeri ve siyasi partilerin grup baş- kanvekillerine verdiği yemekte, Şahin’in, kavgayla ilgili “net tu- tum” ortaya koyamamasõ eleş- tirildi. CHP’liler, Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç’õn, odasõnõ “bastığı” TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu’dan özür dile- memesi ve Şahin’in de bu tutumu kõ- namamasõnõ pro- testo ederek toplantõya katõlmadõ. Şahin, “Cumhurbaşkanı veki- li” sõfatõnõ da taşõdõğõ dün, siyasi partilerin grup başkanvekilleri ve Meclis başkanvekillerine, Meclis Sosyal Tesisleri’nde yemek verdi. Ancak CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Şahin’i arayarak, yemeğe katõlmayacaklarõnõ bildir- di. TBMM Başkanvekili Mumcu da yemeğe katõlmadõ. Yaklaşõk 3 saat süren toplantõya, AKP, MHP ve BDP grup başkanvekilleri ile AKP’li TBMM Başkanvekili Nev- zat Pakdil ve MHP’li TBMM Başkanvekili Meral Akşener ka- tõldõ. CHP Grup Başkanvekili Hak- kı Süha Okay yemeğe katõlma- malarõnõn gerekçesi olarak, “Açık- lamalar olayları ve gerçekleri tahrif eden ve haklılık çabası içindeki açıklamalardı. Bir ta- raftan saldırıda bulunup bir ta- raftan mağduru oynama çaba- sında oldular. Kaldı ki genel başkanımız Bülent Arınç’ın hem Meclis Başkanlığı’ndan, hem de Güldal Mumcu’dan özür dile- mesi gerektiğini ifade etti. Ama Arınç’ın tutumundaki ısrarcılı- ğını gördük. O nedenle de ye- meğe katılmadık” ifadesini kul- landõ. Yemeğin ardõndan açõklama yapan TBMM Başkanõ Şahin, bu toplantõnõn “barış yemeği, sulh ye- meği” gibi değerlendirilmesinin yanlõş olduğunu ifade etti. Edinilen bilgiye göre toplantõda MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, kavgadan sonra Şahin’in tavrõnõ eleştirerek, “Ne doğru ne yanlış bu konuda bir hüküm or- taya koymalıydınız” dedi. Vu- ral, CHP’lilerin yemeğe katõlma- masõna da tepki gösterdi. MHP’li- ler, Başbakan ve Bakanlarõn Mec- lis’e “koruma ordusu” ile geldi- ğine dikkat çekerek, “Korumalar, bakanları, Başbakan’ı milletve- killerine karşı mı koruyacak- lar?” görüşünü dile getirdiler. Şahin’inyemeğibarõşõsağlayamadõ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle