Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
9 ŞUBAT 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Gülün Dikeni
Yüreğime Saplandı...
Göçün şarkısıyla tamamlanan, acıyla, hüzünle
yeşeren, gülün dikeni gibi yüreğimize saplanan
nice ölümleri gördük...
Nice kıyımları yaşadık hep birlikte...
Kanlı gömlekler gördük, babasız kalan
çocuklar, eşler, kardeşler, analar, babalar!
O gece televizyon ekranında Nükhet İpekçi,
babası Abdi İpekçi’nin kanlı gömleğini 31 yıl
sonra gösterirken, bir kez daha sarsıldık.
Ölümleri düşündük...
Sıvas Madımak’ta yanan aydınlarımızı,
şairlerimizi, ozanlarımızı, çocuklarımızı...
Yakın tarihimizde yaşananları unuttuk!..
Hasan Hüseyin’in deyişiyle acıyı bal eyledik...
Mahmud Derviş, “insan gibi gideriz” diyor
“ancak hiçbir şeye geri dönmeden”.
Oysa, hep geri dönüyoruz o hayat yolunda.
Gerçekten bulutların gölgesine gömdük
sevdiklerimizi, ağaçların kökleri arasına...
Ay ışığını yaktık hep uzun yolda korktuğumuz
için.
Mahmud Derviş’in sesine kulak vermedik:
“Zalimlerin önünde zafer işaretleri yaparız,
karanlık aydınlanır... Düş ağaçların üstünde
parçalanır.
Son rüzgârın üstüne bin acıyı yazarız.
Nehir doğar, rüzgâr peşimize düşer.
Feryadımızı izleriz, ayı aralarında görmek için
irkilen bebeklere şarkılar söyleriz.
Demirlere kazırız bedenlerimizi...”
Ben de yorgun düşerim acıyla, babasız
çocukları, eşleri, kardeşleri anımsadıkça...
Sıkmabaşı özgürlük olarak görenleri izledikçe,
din baronlarını baş tacı edenleri okuyunca
düşünürüm kendi kendime.
Metin Altıok, Nesimi Çimen ve öteki
aydınlarımız, yazarlarımız, ozanlarımız çıkar
karşıma...
Onların çocukları!
Irmağın tedirgin sularında dolaşır gibi olurum...
Birden Fırat kıyısına giderim, Dicle ırmağının
akışını seyrederim...
Diyarbakır’da tutuklanan çocukların anne ve
babaları...
Yaşları 14-16 olan dört kız çocuğu Diyarbakır
Cezaevi’nde yatıyor şu sıralar.
Bu çocukların ailelerinin acıları, hüzünleri
neden gündeme gelmiyor? Terörle Mücadele
Yasası mağduru çocukların öyküsü birkaç
gazeteci dışında neden yazılmıyor?
Bunlar mı demokrat ve özgürlükçü!
Bunlar salt Emine Hanım’ın sıkmabaşla
GATA’ya alınmamasını insanlık suçu olarak
görüyorlar...
Demokratlıkları kendilerine!
İnsani olarak Başbakan eşinin, “sıkmabaşla”
GATA’ya alınmamasını kınayalım, yazılar yazalım
ama TMY mağduru çocukların tutuklanmalarına
da karşı çıkalım.
Gazeteci Faruk Arhan haklı olarak haykırıyor:
“Demokrat olmak yiğitlik ister. Yiğitseniz TMY
maddesinin mimarı, çocukları içeri tıkan zihniyetin
âlâsı AKP’ye karşın TMY mağduru çocukları yazın.
Yazabilir misiniz?”
Yazamazlar!
Birey değil kuldur onlar, Hoca Efendi’leri kızar!
Yüreğime saplanan o gülün dikeni, yıldızlarımı
karanlığa gömen düşünce!
Tutuklu bulunan lise öğrencisi Berivan’ın
annesinin o çığlığını duydunuz mu siz? 2009
yılında Diyarbakır’da 12-18 yaşında 4 bin
çocuğun yargılandığından haberiniz oldu mu?
Ateşi, alevi, külü içinizde yaşattınız mı?
Ağladınız mı bir kez olsun hıçkıra hıçkıra
gündoğumlarında?
Peki Mahmud Derviş’in şu dizelerini okudunuz
mu:
“...Çocukluğumuzu boğan iki yüzü gördük bu
ahretin boşluğundaki pencerede.”
Nükhet İpekçi o gece babasının kanlı
gömleğini gösterirken ne duyumsadınız? Ya
Doğan Öz’ün eşi Sezen Öz’ün söylediklerine ne
diyorsunuz?
Gülün dikeni battı mı yüreğinize?
Benim yüreğimden bir şeyler koptu, içim acıdı!
Diyarbakır’da tutuklu Berivan’ın annesinin
çığlığıyla tüm bedenimi isyan duygusu sardı!
Abdi Bey’in eşi Sibel İpekçi’nin yıllar önce
söylediklerini anımsadım:
“Ağca’nın karşısında biz değil Türkiye
Cumhuriyeti Devleti olmalıydı.”
Ölümler, acılar, sürgünler, işkenceler,
zindanlar...
Yeter artık!
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
İçişleri Bakanlığı’nın raporuna göre Dink cinayetinde polisin ihmali ve sorumluluğu yokmuş!
Tuncel gardiyan
olamadı!
TEKİRDAĞ (AA)
- Tekirdağ 1 Nolu F Tipi
Cezaevi’nde bulunan,
Hrant Dink davasõnõn
tutuklu sanõklarõndan
Erhan Tuncel, Adalet
Bakanlõğõ’nca açõlan
infaz koruma memurluğu
sõnavõnõ kazanamadõ. 18
Ocak’taki başvuruda
boyu ve kilosu ölçülen
Tuncel’in gerekli şartlarõ
taşõdõğõnõn
belirlenmesinin ardõndan
2 Şubat’ta girdiği
mülakatta 55 puan aldõğõ
öğrenildi. Lise mezunu
olan ve KPSS’den
83.125 puanla infaz
koruma memurluğu için
başvuran Tuncel, sõnav
komisyonunun yaptõğõ
değerlendirme sonucunda
başarõsõz sayõldõ.
Eminağaoğlu’na
soruşturma yok
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Sincan 1. Ağõr Ceza
Mahkemesi, Yargõtay
Cumhuriyet Savcõsõ ve
eski YARSAV Başkanõ
Ömer Faruk
Eminağaoğlu hakkõnda
kovuşturma açõlmasõna
yer olmadõğõna karar
verdi. Adalet
Bakanlõğõ’nõn başvurusu
üzerine, Sincan
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ,
Eminağaoğlu hakkõnda,
“yargõ görevi yapanõ
etkileme”,
“soruşturmanõn gizliliğini
ihlal” ve “Dernek ve
Vakõflarõn Kamu Kurum
ve Kuruluşlarõ ile
İlişkilerine Dair Yasaya
muhalefet” suçlarõndan
iddianame hazõrlamõştõ.
Bulgulara
rastlanmadı
SİLOPİ (AA) -
Diyarbakõr Cumhuriyet
Başsavcõlõğõ’nõn
başlattõğõ soruşturma
kapsamõnda, 1990’lõ
yõllarda Silopi’de bazõ
kişilerin öldürülmesiyle
ilgili olarak Habur Sõnõr
Kapõsõ atõş alanõ
mevkisinde Silopi
Cumhuriyet Savcõlõğõ’nca
bir süre önce başlatõlan
keşif çalõşmalarõndan
sonra başlatõlan ve
olumsuz hava koşullarõ
nedeniyle ara verilerek
bugün yeniden başlanan
kazõ tamamlandõ. Silopi
Cumhuriyet Savcõsõ
Nazir Kuş ile beraberinde
avukatlar Kemal
Özdemir ve Nazan
Birlik’in katõlõmõyla
yapõlan kazõda herhangi
bir bulguya rastlanmadõğõ
belirtildi.
Polis sorgusu
sürüyor
İstanbul Haber
Servisi - Başbakan
Recep Tayyip
Erdoğan’õn önceki gün
açõlõşõnõ yaptğõ hastane
önünde eylem yapan
Halk Cephesi üyesi 7
kişinin emniyetteki
işlemleri sürüyor.
Göstericilerden Ali
Ekber K. hakkõnda diğer
şüphelilerden farklõ
olarak “uzuv kaybõna
neden olmak”
suçlamasõyla işlem
yapõlacağõ öğrenildi.
Gösteride, parmağõ
kopan başkomiser Turan
Çevik’in
serçeparmağõnõn ise
Acõbadem Hastanesi’nde
dikildiği öğrenildi.
Gözaltõna alõnan 7
şüphelinin emniyetteki
işlemlerinin sürdüğü
belirtildi.
Danõştay, YÖK’ün imam hatiplilere avantaj sağlayan katsayõ oranlarõnõn yürütmesini durdurdu
Sembolik fark da iptalANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Danõştay, imam hatiplilerin üniversi-
teye girişte önünü açan “katsayı eşit-
liği”nin yürütmesinin durdurulmasõnõn
ardõndan YÖK’ün 17 Aralõk 2009’da
“hukuku dolanarak” devreye soktu-
ğu “sembolik katsayı farkı” uygula-
masõnõn da yürütmesini durdurdu.
YÖK’ün imam hatiplilere avantaj sağ-
lama inadõ nedeniyle göstermelik dü-
zeyde tuttuğu katsayõ farkõnõn yargõdan
dönmesinin Yükseköğretime Geçiş
Sõnavõ’nõn (YGS) başvurularõnõn ya-
põldõğõ döneme denk gelmesi, yeni
bir karmaşa yarattõ.
Danõştay 8. Dairesi, YÖK’ün 21
Temmuz 2009 tarihli üniversiteye girişte
aralarõnda imam hatiplilerin de olduğu
meslek liselilere avantaj sağlayan kat-
sayõ eşitliği uygulamasõnõn yürütmesi-
ni 25 Kasõm 2009 tarihinde durdur-
muştu. YÖK Başkanõ Prof. Dr. Yusuf
Ziya Özcan “Gerekirse hukuku do-
lanırız” diyerek, yeni bir düzenleme ya-
pacaklarõnõ açõklamõştõ. Özcan’õn açõk-
lamalarõnõn ardõndan YÖK, 17 Aralõk
2009 tarihinde katsayõ oranlarõ arasõn-
daki makasõ sembolik düzeyde daraltan
yeni bir karar almõştõ.
YÖK’ün bu kararõna göre alan içi ter-
cihlerde adaylarõn ağõrlõklõ ortaöğretim
başarõ puanlarõ (AOBP) 0.15 katsayõ ora-
nõyla, alan dõşõ tercihlerde ise adaylarõn
AOBP’leri 0.13 katsayõ oranõyla çarpõ-
lõyordu. Söz konusu karar da yürütme-
si durdurulan katsayõ eşitliği uygula-
masõnda olduğu gibi üniversiteye giriş-
te alan dõşõ tercih yapan imam hatipli-
lere büyük avantaj sağlõyordu.
Alan içi tercih yapan adaylar ile alan
dõşõ tercih yapan adaylar arasõndaki
puan farkõ katsayõ oranlarõ, 0.8-0.3 olan
eski uygulamaya göre daha sõnõrlõ bir dü-
zeye çekilmişti. Alan dõşõ tercih yapan
adaylardan kõrõlacak puan 2 ile 10 pu-
an arasõnda değişirken, söz konusu pu-
an farkõ da 2 ile 8 soru daha fazla çö-
zülerek aşõlabiliyordu.
YÖK’ün aldõğõ kararõn Danõştay’õn
yürütmeyi durdurma kararõnõn özünü
yansõtmadõğõnõ belirten bazõ eski YÖK
üyeleri, Danõştay’õn benzer bir karar ve-
rebileceği ve yeni bir karmaşanõn ya-
şanabileceği uyarõsõnda bulunmuştu.
İstanbul Barosu Başkanlõğõ, YÖK’ün
yeni kararõnõn iptali ve yürütmesinin dur-
durulmasõ istemiyle Danõştay’da dava
açmõştõ. Danõştay 8. Dairesi, YÖK’ün
yeni kararõnõn katsayõ oranlarõnõ dü-
zenleyen 2, 3 ve 4. maddelerinin yü-
rürlüğünü oybirliğiyle durdurdu.
Daire’nin gerekçesinde dava konusu
kararõn hukuken geçerli bir sebebe da-
yanmadõğõ vurgulandõ.
‘Karardan
YÖKsorumlu’
MAHMUT LICALI
ANKARA - Eski
YÖK Başkanvekili
Prof. Dr. İsa Eşme, Da-
nõştay’õn yürütmeyi dur-
durma kararõndan
YÖK’ün sorumlu oldu-
ğunu belirterek “Hu-
kuk arkadan dolanıl-
mak istendi. 0.13 - 0.15
yerine, 0.10 - 0.15 kat-
sayı kararı alınsaydı,
konu yeniden yargıya
taşınmayabilirdi. Kat-
sayı eşitliğine yakın
bir çözüm benimsen-
diği için bir bakıma
bu karara zemin ha-
zırlandı” dedi.
Danõştay kararõnõn ar-
dõndan eski YÖK üye-
leri karardan YÖK’ün
sorumlu olduğuna işaret
etti. Eski YÖK üyesi
Bülent Serim, yargõ or-
ganlarõnõn hiçbir zaman
hukuk dõşõna çõkmadõk-
larõnõ belirterek “Yargı
organları bir karar
alırken, bu ne getirir,
ne götürür diye dü-
şünmezler. Eğer bir
durum hukuka aykı-
rıysa iptal eder. Ta-
mamen hukuki gerek-
çelere bakar” dedi. Da-
nõştay’õn YÖK’ün son
katsayõ kararõnõn yürüt-
mesini durdurmasõnda
da böyle bir durumun
yaşandõğõnõ ifade eden
Serim, esas yükümlü-
lüğün YÖK’te olduğunu
vurguladõ. YÖK’ün
Başkan Prof. Dr. Yusuf
Ziya Özcan’õn dediği
gibi “hukuk dolana-
rak” bir karar alõnmasõ
durumunda, yargõnõn da
bunun gereğini yapaca-
ğõnõ ifade eden Serim,
Danõştay’õn kararõnõn
hukuki yönden son de-
rece doğru bir karar ol-
duğunu ifade etti. Serim,
“Öğrenciler yönünden
çok fazla bir karmaşa
olacağını sanmıyorum.
Katsayı oranları sı-
navların ardından pu-
an hesaplamalarında
dikkate alınacak bir
husustur.” dedi.
‘Arkadan
dolanmak istediler’
Eski YÖK Başkan-
vekili Prof. Dr. İsa Eş-
me de YÖK’ün katsayõ
konusunda izlediği bu
tutumun bir kaosa yol
açabileceğinin önceden
pek çok kimse tarafõn-
dan ifade edildiğini
anõmsattõ. Sõnava hazõr-
lanan öğrencilerin kay-
gõya kapõlmadan çalõş-
malarõnõ sürdürmesi ge-
rektiğini ifade eden Eş-
me, söz konusu sonuç-
tan sorumlu olan YÖK
yetkililerinin bir çözüm
bulmasõ gerektiğini ifa-
de etti. Eşme, Danõş-
tay’õn katsayõ eşitliğinin
yürütmesini durdurma-
sõnõn ardõndan YÖK’ün
o kararõn özüne uyacak
bir değişiklik yapmadõ-
ğõna işaret etti. Eşme,
“Maalesef bu yola git-
mek yerine, hukuk ar-
kadan dolanılmak is-
tendi. 0.13 - 0.15 yeri-
ne, 0.10 - 0.15 katsayı
kararı alınsaydı, ko-
nu yeniden yargıya ta-
şınmayabilirdi. Kat-
sayı eşitliğine yakın
bir çözüm benimsen-
diği için bir bakıma
bu karara zemin ha-
zırlandı” diye konuştu.
‘Seçim startını verdik’
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - CHP Grup Başkanvekilleri Ke-
mal Kılıçdaroğlu ile Hakkı Suha
Okay, Altõndağ Alemdağ Mahalle-
si’nde Necati ve İpek Alpsoy’un evi
ile Yaşar Türkan’õn kahvehanesi-
ni ziyaret etti.
CHP Ankara Milletvekili Zeke-
riya Akıncı’nõn da eşlik ettiği zi-
yarette, sorunlar dinlendi ve yurt-
taşlarla sohbet edildi. Alpsoy aile-
sinin evinde toplanan mahalle sa-
kinleri, siyasetçilere işsizlik, yok-
sulluk ve belediye hizmetlerine iliş-
kin sorunlarõnõ anlattõ. Mahalleli, Kõ-
lõçdaroğlu’nun sormasõ üzerine “Be-
lediye hizmetlerinden memnun
olmadıklarını” söyledi. Kõlõçda-
roğlu, “Peki nasıl oluyor da bu böl-
geden Melih Gökçek’e oy çıkıyor”
sorusuna mahalle sakinleri, gõda ve
kömür yardõmõ yapõldõğõnõ ifade et-
ti.Partisinin iktidar olmasõ duru-
munda, “aile sigortası” sisteminin
uygulanacağõnõ dile getiren Kõlõç-
daroğlu, bu sistemde belirli bir ge-
lirin altõndaki ailelere aylõk 300 TL
yardõm yapõlacağõnõ yoksulluğu teş-
hir etmeden sosyal devletin gerek-
lerini yerine getireceklerini ifade et-
ti. Okay, Kõlõçdaroğlu ve Akõncõ, da-
ha sonra yakõnlardaki Yaşar Tür-
kan’a ait “İdeal” adlõ kahvehaneyi
ziyaret ederek, yurttaşlarla çay içti.
Kõlõçdaroğlu, kahvehaneden ayrõ-
lõrken gazetecilerin “Seçim startı
verdiğiniz söylenebilir mi” sorusu
üzerine, “Elbette. Seçim startını
verdik zaten” dedi.
ÖZCAN VE YARIMAĞAN FARKLI KONUŞTU
Danõştay kararõnõn ardõndan bu yõlki sõnav süreciyle ilgili YÖK ve
ÖSYM başkanlarõndan farklõ değerlendirmeler geldi. YÖK Başkanõ
Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, “Öğrencilerin meraklanmasına ve
endişelenmesine gerek yok. Kendilerine bildirilen tarihlerde sı-
navlar yapılacaktır” dedi. Özcan, tek endişelendiği tarafõn öğren-
cilerin bu gelişmelerden olumsuz yönde etkilenmeleri olduğunu
söyledi. ÖSYM Başkanõ Prof. Dr. Ünal Yarımağan ise Danõş-
tay’õn kararõnõn ardõndan YÖK’te yaşanacak süreçlerin uzamasõnõn
sõkõntõ yaratabileceğini söyledi. Yarõmağan, “Takvime göre bizim
sınava giriş belgelerini göndermemiz lazım yakında. Onları et-
kileyecek olursa sınavı da ertelememiz lazım” dedi.
ESKİ BAŞKANVEKİLİ EŞME
CHP’li Kõlõçdaroğlu ile Okay ev ve kahve ziyaretleri gerçekleştirdi
CHP, Arõnç’õn Mumcu’dan özür dilememesi nedeniyle protesto ederek yemeğe katõlmadõ
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - TBMM Genel Kurulu’nda
geçen hafta yaşanan kavganõn ar-
dõndan TBMM Başkanõ Mehmet
Ali Şahin’in, Meclis başkanve-
killeri ve siyasi partilerin grup baş-
kanvekillerine verdiği yemekte,
Şahin’in, kavgayla ilgili “net tu-
tum” ortaya koyamamasõ eleş-
tirildi. CHP’liler, Başbakan
Yardõmcõsõ Bülent Arınç’õn,
odasõnõ “bastığı” TBMM
Başkanvekili Güldal
Mumcu’dan özür dile-
memesi ve Şahin’in
de bu tutumu kõ-
namamasõnõ pro-
testo ederek toplantõya katõlmadõ.
Şahin, “Cumhurbaşkanı veki-
li” sõfatõnõ da taşõdõğõ dün, siyasi
partilerin grup başkanvekilleri ve
Meclis başkanvekillerine, Meclis
Sosyal Tesisleri’nde yemek verdi.
Ancak CHP Grup Başkanvekili
Kemal Anadol, Şahin’i arayarak,
yemeğe katõlmayacaklarõnõ bildir-
di. TBMM Başkanvekili Mumcu
da yemeğe katõlmadõ. Yaklaşõk 3
saat süren toplantõya, AKP, MHP
ve BDP grup başkanvekilleri ile
AKP’li TBMM Başkanvekili Nev-
zat Pakdil ve MHP’li TBMM
Başkanvekili Meral Akşener ka-
tõldõ. CHP Grup Başkanvekili Hak-
kı Süha Okay yemeğe katõlma-
malarõnõn gerekçesi olarak, “Açık-
lamalar olayları ve gerçekleri
tahrif eden ve haklılık çabası
içindeki açıklamalardı. Bir ta-
raftan saldırıda bulunup bir ta-
raftan mağduru oynama çaba-
sında oldular. Kaldı ki genel
başkanımız Bülent Arınç’ın hem
Meclis Başkanlığı’ndan, hem de
Güldal Mumcu’dan özür dile-
mesi gerektiğini ifade etti. Ama
Arınç’ın tutumundaki ısrarcılı-
ğını gördük. O nedenle de ye-
meğe katılmadık” ifadesini kul-
landõ. Yemeğin ardõndan açõklama
yapan TBMM Başkanõ Şahin, bu
toplantõnõn “barış yemeği, sulh ye-
meği” gibi değerlendirilmesinin
yanlõş olduğunu ifade etti.
Edinilen bilgiye göre toplantõda
MHP Grup Başkanvekili Oktay
Vural, kavgadan sonra Şahin’in
tavrõnõ eleştirerek, “Ne doğru ne
yanlış bu konuda bir hüküm or-
taya koymalıydınız” dedi. Vu-
ral, CHP’lilerin yemeğe katõlma-
masõna da tepki gösterdi. MHP’li-
ler, Başbakan ve Bakanlarõn Mec-
lis’e “koruma ordusu” ile geldi-
ğine dikkat çekerek, “Korumalar,
bakanları, Başbakan’ı milletve-
killerine karşı mı koruyacak-
lar?” görüşünü dile getirdiler.
Şahin’inyemeğibarõşõsağlayamadõ