22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Avrupa’ya ‘Çindistan’ Ayarı “Çindistan”... ya da “China+India” makamından “Chindia!” Çin ve Hindistan’ın yükselen gücünü ifade etmek için kullanılan yeni jargon bu. İş, finans, medya dünyasını buluşturan Davos’a gözünüzü çeviriyorsunuz, “Çindistan” konuşuluyor. Her yılın şubat ayında, uluslararası güvenlik uzmanları ile savunma bakanlarını bir araya getiren Münih Güvenlik Konferansı’na bakıyorsunuz; gene “Çindistan” gündem belirliyor... Bu ülkeler yalnız “ekonomik güçler” olarak sivrilmekle kalmıyor, bir yandan giderek “askeri ağırlıklarıyla” artan biçimde hesaba katılıyorlar. “Business Week”in bir süre önce yazdığı gibi “Korku, oportünizm, hayranlık karışımı duygularla” izlenen “Çindistan” fenomeni böyle artık her yerde karşımıza çıkar oldu. “II. Dünya Savaşı sonrası dönemde, Japonya ve Güney Kore mucizelerine gerçi tanık olmuştuk” diyor sözünü ettiğim “Business Week” yazısı: “Ama bu ülkelerden hiçbiri, oyunun kurallarını dayatacak büyüklükte değildi ve dünyanın ekonomik büyümesine önderlik edecek nüfusları yoktu.” (L’impero di Cindia/Çindistan İmparatorluğu; Federico Rampini) ‘Post-Batı’ şekilleniyor “Çindistan”ın ayırt edici farkı burada. “Çindistan”ın bu ayırt edici farkı; “Atlantik (İttifakı) sonrası” ya da “Batı sonrası” şeklinde ifade edilen bir “post-Batı dünyasını” şekillendiriyor. ABD; “post-Batı” parametrelerine, uyum sağlamaya çalışırken AB sürekli kontrpiyede kalıyor. AB başkentlerinde irili ufaklı “şok dalgaları yaratan” bu kontrpiyede kalma halinin son tezahürü; Obama’nın, hazırlanmakta olan bir ABD-AB zirvesini snobe etmesiyle kendini gösterdi.... AB dönem başkanı İspanya yönetiminde nisan ayında gerçekleşmesi beklenen AB-ABD Madrid zirvesine; ABD Başkanı, icabet etmeyeceğini söyledi. AB’nin önemli başka davetlerini de daha önce çeşitli vesilelerle geri çevirdiği için; Obama’nın aldığı bu “mesafe”; AB kançilaryalarında giderek artık kaygı yaratmaya başladı. ABD Başkanı hatırlarsanız; Berlin’de bu yıl “Doğu- Batı Almanya’nın birleşmesinin 20. yıl kutlamalarına” da; bir “Asya seyahatini” (!) gerekçe göstererek katılmamıştı. 27 ülkeye genişleyen “yeni Avrupa”nın miladı kabul edilen bir büyük kutlamanın, ABD Başkanı tarafından böyle hiç önemsenmemesi; gözlemciler tarafından, küresel dengelerde başka coğrafyalara kayışın kanıtı gösterilmişti. “Başkan”ın, Avrupa yakın tarihinin “en baba tarih randevusunu”; “randevudan” saymayıp; dünyanın başka yerlerindeki, başka randevuları, bu “buluşmanın” üstünde tutması... küresel dünya ekseninin; “büyüyen, genişleyen, tek paraya geçen”, “Batı uygarlığının kalbi Avrupa”dan; “yükselen ekonomiler”, “yükselen güçlerin” kıtası Asya’ya kayması olarak nitelendirilmişti. Fransa’dan Almanya’ya: ‘Ortak bakanlık kuralım!’ İşte henüz geçtiğimiz güz aylarında yaşanan bu taze travma üzerine, önümüzdeki “bahar zirvesinin” de Obama tarafından pas geçileceğinin öğrenilmesi üzerine; Merkel ve Sarkozy başta olmak üzere, AB liderlerini -“Bu yaşananlar gerçek olabilir mi? Yoksa önemimizi mi yitiriyoruz?” gibisine- bir telaş aldı. İki lider “Elysee” Sarayı’nda, geçtiğimiz hafta apar topar bir araya geldi. Ve “Eski Kıta’nın siyasi güç kaybını” dengelemek; 27’ler gidişatına “çeki düzen” vermek adına yeniden “ikili” bir “güç ekseni” oluşturma kararı aldı. İkili zirveyi Sarkozy; “Fransa ve Almanya’nın Avrupa’ya hizmeti” olarak nitelerken, Merkel lafı - Alman usulü-dolandırmadan; “Biz-Berlin ve Paris- olmadan, hiçbir iş yürümüyor!” diye yakındı: “Ama birlikte hareket edersek; sadece Avrupa’ da değil, tüm dünyada dağları yerinden oynatabiliriz!” “Dağları yerinden oynatmak” maksadıyla, Avrupa’nın “ikili eksen ülkeleri” 80 konu başlığı altında “birlikte hareket etmek” kararı aldı. Alınan kararlar arasında, “G-20”de ortak tavır benimsemekten, BM güvenlik konseyinde Almanya’nın daimi üyeliği için birlikte lobi yapmaya dek her şey vardı. Hatta Sarkozy işi hem Fransız, hem Alman hükümetinde yer alacak “bir ortak bakanlık kurma” önerisine dek vardırdı. Ancak Sarko’nun bu önerisi; Merkel’in ilgisine mazhar olmadı. Acaba şimdi küllerinden dirilen bu Paris-Berlin ekseni; “ABD-Çindistan” yakınlaşmasını dengeleyebilir mi? Almanya-Fransa birlikteliği; Avrupa’yı jeopolitik dengelerdeki yerine yeniden yerleştirebilir mi? Eski Kıta’da çok sayıda gözlemcinin tutkuyla tartıştığı bu soruların yanıtları, gelecek yazıya. 9 ŞUBAT 2010 SALI CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B ÖĞRENCİ SEÇME VE YERLEŞTİRME MERKEZİ’NDEN DUYURU DOÇENT, DOKTORA, YÜKSEK LİSANS ADAYLARI İLE SANATTA YETERLİK ÇALIŞMASINA BAŞVURACAK ADAYLARIN DİKKATİNE Doçentlik Sõnav Yönetmeliği uyarõnca, doçent adaylarõnõn Üniversitelerarasõ Kurul Yabancõ Dil Sõnavõ’na (ÜDS) girmeleri gerekmektedir. Bu sõnav ile ilgili bazõ bilgiler aşağõdadõr: 1. ÜDS Alman, Fransõz ve İngiliz dillerinde fen bilimleri, sağlõk bilimleri ve sosyal bilimler olmak üzere üç ayrõ alanda, yõlda iki kez Mart ve Ekim aylarõnda; Adana, Ankara, Antalya, Balıkesir, Bursa, Denizli Diyar- bakır, Elazığ, Erzurum, Eskişehir, Isparta, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Malatya, Mersin, Samsun, Sivas, Trabzon ve Van illeri ile Lefkoşa ve Bişkek’te (Kırgızistan) merkezi olarak Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafõndan yapõlacaktõr. 2. 2010-ÜDS’nin birinci uygulanma tarihi 21 Mart 2010’dur. Başvurular 1-10 Şubat 2010 tarihleri arasõnda ya- põlacaktõr. Sõnava katõlmak isteyen adaylar, 2010-ÜDS İlkbahar Dönemi Kõlavuzu ile Aday Bilgi Formu’na başvuru süresi içinde ÖSYM’nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden ulaşabilirler. Kılavuz dağıtımı ve satışı yapılmayacaktır. 3. ÜDS’de 100 üzerinden 65 veya daha fazla puan alan doçent adaylarõ başarõlõ olacaklardõr. Yabancõ dil koşulu- nu karşõlamak için, doktora adaylarõ ve sanatta yeterlik çalõşmasõna başvuracak adaylarõn da ÜDS’ye girmele- ri ve 100 üzerinden 55 veya daha fazla puan almalarõ gerekmektedir. 4. 18 Temmuz 2009 tarih ve 27292 sayõlõ Resmi Gazete’de yayõmlanan “Tõpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlõk Eğitimi Yönetmeliği” uyarõnca, Tõpta Uzmanlõk Sõnavõnda (TUS) ve Diş Hekimliği Uzmanlõk Eğitimi Giriş Sõ- navõnda (DUS) mesleki bilgi sõnavõna girebilmek için mesleki yabancõ dil sõnavõnda 100 üzerinden en az 50 pu- an almak şarttõr. Kamu Personeli Yabancõ Dil Bilgisi Seviye Tespit Sõnavõnda (KPDS) ve ÜDS’den 100 üze- rinden en az 50 ve üzeri puan alanlar da başarõlõ kabul edilecektir. TUS ve DUS için yabancõ dil sõnavõ başa- rõ belgeleri, bu belgenin verilmesine esas olan yabancõ dil sõnavõnõn yapõldõğõ tarihten itibaren üç yõl süre ile ge- çerlidir. 5. 28 Nisan 2007 tarih ve 26506 sayõlõ Resmi Gazete’de yayõmlanan “Yan Dal Uzmanlõk Eğitimi Giriş Sõnavõ Yö- netmeliği” Tõpta Uzmanlõk Tüzüğü hükümlerine göre uzman tabip olanlarõn daha ileri seviyede yapacaklarõ yan dal uzmanlõk eğitimi giriş sõnavõna (YDUS) ilişkin esaslarõ düzenlemektedir. Bu yönetmeliğin İkinci Bölümünün 10. maddesinde “ÖSYM tarafõndan yapõlacak bilim sõnavõna (YDUS), KPDS veya ÜDS’den 100 üzerinden en az 50 ve üzeri puan alanlar katõlabilir.” hükmü yer almaktadõr. Yabancõ dil sõnavõ başarõ belgeleri, bu belge- nin verilmesine esas olan yabancõ dil sõnavõnõn yapõldõğõ tarihten itibaren üç yõl süre ile geçerlidir. 6. 31.07.2008 tarih ve 26953 sayõlõ Resmi Gazetede yayõmlanan Öğretim Üyesi Dõşõndaki Öğretim Elemanõ Kad- rolarõna Naklen veya Açõktan Yapõlacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sõnav İle Giriş Sõnavlarõna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkõnda Yönetmeliğin “Merkezi Sõnav ve Giriş Sõnavlarõna İlan ve Başvurma Şartlarõ” adlõ İkinci Bölümün 6. Maddesinde: “Öğretim üyesi dõşõndaki öğretim elemanõ kadrolarõna naklen veya açõktan ya- põlan her türlü atamada Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sõnavõndan (ALES) en az 70, ÖSYM tarafõndan yapõlan KPDS veya ÜDS’den en az 50 puan veya eşdeğerliliği Yükseköğretim Kurulunca kabul edi- len bir sõnavdan bu puan muadili bir puan almõş olmak.” ve “Yabancõ dille eğitim-öğretim yapõlan program- larda bu Yönetmeliğe tabi öğretim elemanõ kadrolarõna naklen veya açõktan yapõlacak atamalarda aranacak dil puanõnda Yükseköğretim Kurumlarõnda Yabancõ Dil Eğitim-Öğretimi ve Yabancõ Dille Eğitim-Öğretim Ya- põlmasõnda Uyulacak Esaslara İlişkin Yönetmelik hükümleri uygulanõr.” hükümleri yer almaktadõr. Aynõ Bö- lümün 7. Maddesinde ise: “Yabancõ dil okutmanõ başvurularõnda ÖSYM tarafõndan yapõlan KPDS veya ÜDS’den en az 80 puan veya eşdeğerliliği Yükseköğretim Kurulunca kabul edilen bir sõnavdan bu puan mua- dili bir puana sahip olmak.” hükmü yer almaktadõr. 7. ÜDS sonuçlarõ yüksek lisans programlarõna giriş için de kullanõlabileceğinden, lisans programõ mezunu ile li- sans programlarõnõn son sõnõfõnda veya son sõnõftan bir önceki sõnõfta okuyan öğrenciler de bu sõnava girebile- ceklerdir. Ancak bu öğrencilerin ilgili üniversiteden yüksek lisans programlarõ için ÜDS sõnav sonuçlarõnõn kullanõlõp kullanõlamayacağõnõ öğrenmeleri gerekmektedir. ÖSYM BAŞKANLIĞI Basın İlan No: A-988 Afganistan’da büyük saldırı hazırlığı Dış Haberler Servisi - Afganistan’daki İngiliz ve Amerikan kuvvetlerinin, güneydeki Helmand eyaletinde Taliban’õn elindeki son bölge olan Marjah’õ ele geçirmek üzere büyük bir saldõrõ başlatmaya hazõrlandõğõ bildiriliyor. NATO komutanlarõ Taliban militanlarõna teslim olma çağrõsõ yaparken, binlerce sivil bölgeden kaçõyor. Taliban sözcüsü Yusuf Ahmedi, telefonla Fransõz haber ajansõ AFP’ye yaptõğõ açõklamada, Taliban militanlarõnõn bölgede kalõp savaşmayõ tercih ettiklerini söyledi. Operasyonun, 2001’de Afganistan’õn işgalinden ve ABD Başkanõ Barack Obama’nõn Afganistan’a takviye birlikler gönderileceğini açõkladõğõndan beri en büyük harekât olacağõ bildiriliyor. Ramallah’a ilk kadın vali Dış Haberler Servisi - Batõ Şeria’nõn Ramallah kentinde ilk kez bir kadõn vali olarak atandõ. İngiliz Times gazetesinin haberine göre, Filistin Ulusal Yönetimi’nin idari merkezine eski bir üst düzey gizli servis görevlisi olan Leyla Gannam (35), Hamas’õn, Gazze Şeridi’nde olduğu gibi Batõ Şeria’da da kontrolü eline almasõnõn önüne geçmek için her şeyi yapacağõnõ ifade ediyor. Gannam, “Hamas tarafõndan düzenlenen en ufak bir ayaklanma, yasadõşõ hareket demir yumrukla karşõlanacak” diyor. Psikoloji doktorasõ da bulunan Gannam, yeni görevi nedeniyle bölgedeki tüm askeri birliklerin komutasõnõ da elinde tutuyor. Turuncudevriminintikamõ DENİZ BERKTAY KİEV - Ukrayna’da önceki gün düzenlenen ikinci tur devlet başkanlõğõ seçiminin oy sayma iş- lemi sürerken, sandõklarõn yüzde 98.7’si açõldõğõnda, Rusya’ya ya- kõn tutumuyla bilinen ana muha- lefet lideri Viktor Yanukoviç’in oylarõn yüzde 48.59’unu, Başba- kan Yulya Timoşenko’nun ise yüzde 45.82’sini aldõğõ kaydedil- di. Timoşenko’nun ikinci bir “tu- runcu devrime” girişmeyeceği belirtiliyor. Resmi sonuçlarõn açõk- lanmasõnõn 17 Şubat’õ bulacağõ bil- dirildi. Seçimde büyük ihlallerin görüleceğine, hatta Gürcistan’dan gözlemci adõ altõnda istihbaratçõ- larõn gelerek seçimi provoke ede- ceğine ilişkin olarak geçtiğimiz haftalarda yayõlan söylentilere rağmen, seçim günü genel olarak sakin geçti. Seçim öncesin- de, 2004 sonundaki se- çimlerde olduğu gibi hal- kõ sokağa döküp, Yanu- koviç’e karşõ ikinci bir “turuncu devrim” dü- zenleyeceğini söyleyen Timoşenko, dün yap- tõğõ açõklamada resmi sonuçla- rõn açõklanma- sõnõ bekleye- ceklerini söyle- di. 2004 seçimlerinden galibiyet- le ayrõldõğõ açõklanan Yanuko- viç, protestolarõn ardõndan tek- rarlanan ikinci tur seçiminde kol- tuğu, yüzde 52 oy alan Avrupa destekli aday Viktor Yuşçen- ko’ya kaptõrmõştõ. Sonuca etkisi yok Ukrayna İçişleri Bakanlõğõ, muhalefetin seçimlere hile ka- rõştõrdõğõnõ doğrulamakla birlik- te, usulsüzlük iddialarõnõn bu- lunduğu bölgeler ve ihlal ha- berlerinin sayõsõ dikkate alõndõ- ğõnda, bunlarõn seçimlerin genel sonucuna etki edecek düzeyde olmadõğõnõ bildirdi. Timoşenko’nun seçim karar- gâhõnda bulunan çeşitli siyasi eğilimlerdeki uzmanlar sorula- rõmõzõ yanõtlarken, Timoşen- ko’nun kitle gösterileri düzen- lemesi halinde bunlarõn iktida- rõ ele geçirmeyi değil, iktidarla en uygun şartlarda uzlaşmayõ amaçlayacağõnõ belirtti. Uz- manlar, erken parlamento se- çimlerinin düzenlenmesinin ola- sõ gözükmediği konusunda da görüş birliği içindeler. Geniş bir işadamı ve bakan heyetiyle birlikte Hindistan’ı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Ab- dullah Gül, Türkiye’nin, Hindistan ve gezisi- nin sonraki durağı Bangladeş ile ilişkilerinin, tarihine yakışır biçimde yeniden planlanma- sından büyük memnuniyet duyduğunu söyledi. Özellikle Hindistan ile ilişkilerin son yıllarda “donuk” bir nitelik kazandığını ifade eden Gül, Hindistan’ın ekonomik açıdan büyük fır- satlar sunduğunu, ülkede 40 milyon bilgisayar mühendisi olduğunu belirtti. Gül eşi Hayrün- nisa Gül ile birlikte başkent Yeni Delhi’deki, Müslüman Türk Babür Devleti hükümdarla- rından 1508-1556 yılları arasında yaşamış Hü- mayun Şah’ın türbesini ve Kutup Minaresi ta- rihi kalıntılarını ziyaret etti. (Fotoğraf: AA) Tahran’ın nükleer ‘blöfü’ Dış Haberler Servisi - Elindeki uranyumu yüzde 20 oranõnda zengin- leştirmeye başlayacağõnõ açõklayan İran yönetiminin, nükleer programõ ko- nusunda BM Güvenlik Konseyi’nin 5 üyesi ve Almanya’dan oluşan ülkeler grubuyla yürüttüğü pazarlõkta koz el- de etmeye çalõştõğõ yorumlarõ yapõldõ. İran’õn Uluslararasõ Atom Enerjisi Kurumu’ndaki (UAEK) daimi tem- silcisi Ali Asgar Sultani, bugünden iti- baren yüksek oranda uranyum zen- ginleştirmeye başlayacaklarõnõ BM kurumuna resmen bildirdiklerini açõk- ladõ. İran Cumhurbaşkanõ Mahmud Ahmedinejad önceki gün İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanõ Ali Ekber Salihi’ye bu yönde emir vermişti. Washington merkezli Bilim ve Ulus- lararasõ Güvenlik Enstitüsü ISIS Baş- kanõ David Albright, Natanz nükleer tesisinde yüzde 20 oranõnda uranyum zenginleştirilmesi için en az birkaç aya ihtiyaç olduğunu belirterek “İran bu üretimi yapmak içinönemliteknikengellerle karşılaşacak” dedi ve ekle- di: “Daha önemli teknik mesele ise İran’ın sadece araştırmareaktörüiçinkü- çük miktarda zenginleşti- rilmiş uranyum elde etmeyi mi, yoksa yüzde 3.5 oranında zenginleştirilmişuranyumsto- kunun büyük kısmını mı zenginleştirilmiş malzemeye dönüştür- meyiistedi- ği. Bunu yaparsa, nükleer silah de- recesinde uranyuma giden yolun çoğunu geçmiş olur.” Atom bomba- sõ yapõmõ için yüzde 80 oranõnda zen- ginleştirilmiş uranyum gerekiyor. Uluslararasõ Stratejik Çalõşmalar Enstitüsü IISS uzmanõ Mark Fitz- patrick de, Salihi’nin, 21 Mart’ta başlayacak İran yõlõnda 10 yeni nükleer tesis yapõlacağõ açõklamasõnõ “gülünç bir blöf” diye tanõmladõ. İran’õn bu ka- dar nükleer tesisi donatamayacağõnõ be- lirten uzman, Güvenlik Konseyi tara- fõndan uygulanan 3 ayrõ yaptõrõm pa- keti nedeniyle Natanz’õn güçlükle ayakta durduğunu belirtti. Bu görüşleri aktaran Reuters, Tah- ran’õn amacõnõn, 5+1 ülkeleriyle yü- rüttüğü pazarlõğõ kendi lehine çevir- mek için baskõ uygulamak olduğunu belirtti. Ancak bunun ters tepebile- ceğine işaret edilen haberde, Batõlõ ül- kelerin uranyum zenginleştirmeyi durdurmamasõ halinde İran’a yeni bir yaptõrõm paketi uygulamaya ha- zõrlandõğõ hatõrlatõldõ. Yaptõrõm pa- ketinin devreye girmesi durumunda ise İran’õn yüksek oranda uranyum zenginleştirmeye başlayacağõna kesin gözüyle bakõlõyor. Yanukoviç’in az bir farkla kazandõğõ seçimlerin ardõndan Timoşenko’nun yeni bir turuncu devrime kalkõşmasõ beklenmiyor. (Fotoğraflar: AFP/ EPA) Yanukoviç. İRAN KENDİ S-300’LERİNİ YAPACAK Hindistan’a ‘tarihi’ ziyaret Dış Haberler Servisi - İran yakõnda, Rus S-300 füzelerine eşdeğer bir hava savunma sistemi üretmeye başlayacaklarõnõ açõkladõ. Ayrõca iki insansõz uçak üretim tesisinin açõlõşõ yapõlõrken radardan kaçabilen bir uçağõn denemesinin de başarõyla gerçekleştirildiği bildirildi. İran, Rusya’nõn taahhütte bulunmasõna rağmen S-300 füzelerini teslim etmemesinden yakõnõyor. İran hava kuvvetlerinin üst düzey yetkililerinden General Heşmatullah Kassiri Rusya’nõn S-300 füzelerini “kabul edilemez sebeplerle” henüz teslim etmediğini söyledi. Kassiri, dõşardan almalarõ gereken tek silahõn bu füzeler olduğunu, ancak yakõnda İranlõ uzman ve bilim adamlarõnõn geliştirdiği bir füze üreteceklerini, bu füzenin S-300’lere eşdeğer ya da daha güçlü olabileceğini de belirtti. Savaş uçaklarõ ve Cruise füzelerini vurabilen S- 300’ler, 150 km. menzilli ve saniyede 2 km.’den fazla yol alabiliyor. İsrail, nükleer silah üretmesi durumunda İran’õ vurmakla tehdit ederken Tahran da İsrail’e füze saldõrõsõyla karşõlõk vereceği uyarõsõnda bulunmuştu. nilgun@cumhuriyet.com.tr 2004’te devlet başkanlõğõnõ alamayan Yanukoviç, bu kez lider koltuğuna oturuyor Ahmedinejad. Emrecan Taşõmacõlõk Gõda İnş.Turz. Paz.San.Tic.Ltd Şti. adõna kayõtlõ araç ruhsatõnõ ve adõma kayõtlõ ehliyetimi kay- bettim. Hükümsüzdür. MUTLU DURSUN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle