Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
TEKEL emekçilerinin başlattõğõ süresiz açlõk grevi sürüyor
4 işçi hastanelikANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - TEKEL işçilerinin başlat-
tõğõ süresiz açlõk grevi sürüyor. Aç-
lõk grevinde rahatsõzlanan 4 işçi
hastaneye kaldõrõldõ. Böylece ey-
lem başladõğõndan bu yana tedavi
altõna alõnan işçilerin sayõsõ 10’a
çõktõ. Bursaspor-Ankaragücü ma-
çõ için başkente gelen Bursaspor ta-
raftarlarõ da TEKEL işçilerine
destek ziyaretinde bulundu.
Açlõk grevine katõlan işçiler,
eylemlerine Türk-İş Genel Mer-
kezi’nin konferans salonunda de-
vam ediyor. Eyleme, 16 kadõn iş-
çi de katõlõyor. Başlarõna “siyah”
kurdele bağlayan işçilerin üzerin-
deki beyaz önlüklerde de “Onur-
suz yaşamaktansa onurlu ölme-
yi tercih ederim”, “Ölmek var
dönmek yok”, “Sadece çocuk-
larım için”, “Çocuklarımızın
geleceğini istiyorum” ifadeleri
yer alõyor. İşçilerden bazõlarõnõn
üzerlerindeki önlüklerde de ço-
cuklarõnõn fotoğraflarõ bulunuyor.
Açlõk grevindeki bir işçi önce-
ki gece, 2’si de dün ilk müdaha-
lenin ardõndan ambulansla Nu-
mune Hastanesi’ne kaldõrõldõ. İş-
çilerin hastaneye götürülüşü sõra-
sõnda konferans salonundaki ve dõ-
şarõdaki çadõrlarda eylemlerini
sürdüren işçiler çeşitli sloganlar at-
tõ. Bu arada, açlõk grevi başladõ-
ğõndan bu yana 9 işçinin hastane-
ye kaldõrõldõğõ öğrenildi.
Gazete ve televizyonlarda TE-
KEL işçilerine ilişkin çõkan ha-
berleri takip eden açlõk grevinde-
ki işçilere 14 görevli yardõmcõ
oluyor. Görevliler, işçilerin sü-
rekli takibini yapõyor ve şekerli su
dağõtõyor. Dõşarõdaki çadõrlarda
eylemi sürdüren işçilere sabah sa-
atlerinde CHP Çankaya İlçe Baş-
kanlõğõ tarafõndan çorba dağõtõldõ.
STK’ler de destek verdi
Ayrõca TMMOB Maden Mü-
hendisleri Odasõ ile Mersin’den ge-
len Çevre Mühendisleri Odasõ
üyeleri, İstanbul İtfaiyesi işçileri ve
Bursaspor taraftarlarõ, TEKEL iş-
çilerini ziyaret ederek eylemi des-
teklediklerini belirtti. Yetkililer,
Türk Tabipleri Birliği ve Türki-
ye’nin çeşitli bölgelerinden gelen
yaklaşõk 60 doktorun işçilere gö-
nüllü sağlõk hizmeti sunduğunu
kaydetti. Doktorlar ise özellikle
ilaçlara ve antibiyotiğe gereksinim
duyulduğunu bildirdi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara
Emniyet Müdürlüğü’nün, Çankaya Belediyesi ile
İstanbul’daki 2 ayrõ belediye hakkõnda tutanak dü-
zenlediği öğrenildi. Söz konusu belediyeler hakkõnda
düzenlediği tutanağõ İçişleri Bakanlõğõ’na gönderen
Ankara polisi, belediyelerin TEKEL işçilerine
yaptõklarõ odun, bank, çadõr, naylon, çadõr kurmakta
kullanõlan profil demir gibi yardõmlarõn belediye-
ye ait araçlarla yapõldõğõnõ tespit etti. Tespit doğ-
rultusunda, 237 sayõlõ Taşõt Yasasõ gereğince An-
kara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na suç duyurusunda
bulunulduğu belirtildi. Bu arada Ankara polisinin,
işçilerin eylemlerini sürdürdüğü “Dayanışma Ça-
dırı”na kaçak elektrik çekildiği gerekçesiyle suç du-
yurusunda bulunacağõ da öğrenildi.
İZMİR (AA) - Saadet Partisi Genel Başkanõ Nu-
man Kurtulmuş, TEKEL işçilerine başõndan iti-
baren direniş yapmalarõnõ teklif eden partinin ken-
dileri olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin
TEKEL işçilerine veremediği paranõn 120 katõnõ
2010 yõlõnda faizcilere vereceğini öne sürdü. İz-
mir’deki muhtarlarla Ege Palas Oteli’nde bir araya
gelen Kurtulmuş, muhtarlarõn sorularõnõ yanõtladõ.
Kurtuluş, TEKEL işçilerinin istediklerinin 480
milyon TL olduğunu belirtti.
“Paramız yok” gerekçesiyle bu isteğin yerine ge-
tirilmediğini savunan Kurtulmuş, şöyle konuştu:
“2010 yılı içinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti
bütçesinden 56.8 milyar TL’yi yani TEKEL iş-
çilerine vermediği paranın 120 katı parayı faiz-
cilere veriyor. Bunlar kim 16 bin kişi. Siz terci-
hinizi Türkiye’de içerde birtakım rant yiyicile-
ri zengin etmek üzere yaparak, öteki tarafta TE-
KEL işçileri ne olursa olsun, muhtar, bakkal, ec-
zacı ne olursa olsun derseniz, buradaki yanlışlık
sizin tercihinizin yanlışlığıdır. ”
İSTANBUL/ADANA/ANTAL-
YA (Cumhuriyet) - Pir Sultan Ab-
dal Kültür Derneği, 30 Ocak’ta
Genel Yönetim Kurulu ve Danış-
ma Kurulu’nun aldığı kararla
TEKEL işçilerine destek vermek
amacıyla Türkiye genelinde 1 gün-
lük açlık grevi yaptı. Açlık grevi
öncesi basın açıklamasını okuyan
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği
Eyüp Şubesi Başkanı Hüseyin
Güzelgül, şöyle konuştu: “AKP
hükümeti ve Başbakan bütün top-
lumsal sorunlarda olduğu gibi,
bu sorunu da görmezden gelmek-
te. TEKEL işçileri halkın kendi-
sidir. TEKEL işçilerini hiç kimse
kasa soymakla suçlayamaz” dedi.
Adana ve Antalya Pir Sultan Ab-
dal Kültür Derneği şubeleri üye-
leri de TEKEL işçilerine destek
için bir günlük açlık grevi yaptı.
‘İşçiye vermediğinin
120 katõ faize gidecek’
KURTULMUŞHÜKÜMETEYÜKLENDİ
Sanatçılardan
moral ziyareti
Aralarında Derya Köroğlu,
Yavuz Bingöl, Edip Akbay-
ram, Suavi, Onur Akın, Me-
like Demirdağ, Mazlum Çi-
men, Ataol Behramoğlu, Ta-
rık Akan ve Rutkay Aziz’in
de bulunduğu bir grup ay-
dın, TEKEL işçilerini ziyaret
ederek eylemlerine destek
verdi. Sanatçılar, burada
yaptıkları açıklamada, “hak-
larını alıncaya kadar işçile-
rin yanında olacaklarını”
vurguladı. Bu arada, man-
ken Tuğba Özay da işçilere
destek ziyaretinde bulundu.
YARDIM EDEN BELEDİYELER
İÇİN SUÇ DUYURUSU
İstanbul Haber Servisi - Devlet Bakanõ
Hayati Yazıcı, TEKEL işçilerinin eylemini
değerlendirirken “Biz çalışmalara başladığı-
mız dönemde, araya provokatörler girdi.
İşe şeytan karıştı. PKK’lisi de dahil, bu işe
fitne sokmaya başladı” diye konuştu. Devlet
Bakanõ Hayati Yazõcõ, Devlet Bakanõ ve Baş-
müzakereci Egemen Bağış, Milli Eğitim Ba-
kanõ Nimet Çubukçu, AKP Sarõyer İlçe Baş-
kanlõğõ’nõn yeni binasõnõn açõlõş törenine ka-
tõldõ. Sendikacõlarõ suçlayan Bakan Yazõcõ,
eyleme üzüldüğünü belirterek “İnşallah kötü
bir şey olmaz. Olursa, onun sorumlusu
sendika yöneticileridir, onları provoke
eden bazı siyasi aktörlerdir” dedi.
ANKARA EMNİYETİ HAREKETE GEÇTİ DEVLET BAKANINDAN İLGİNÇ YORUM
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
“gazeteci-yazar” denir. Cüneyt Abi tanıma çok
bozulur, “Gazeteci zaten yazan adamdır,
yazardır, ne demek gazeteci-yazar” diye söylenir
ama, yerleşmiş bir kez.
Ben de gazete sayfalarında kalan kimi
haberlerimi, dizi yazılarımı genişletip, elimdeki
belgeleri değerlendirip kitap haline getirdim.
Bunların bazıları suç unsuru olarak
iddianamelere konduğu ve medyada tartışma
yarattığı için okurla konuyu paylaşmak istiyorum.
23 kitabımdan 8’i dünya gezilerine dayalı
inceleme kitabı, 6’sı da belgelere dayalı inceleme
kitabı...
1990’ların sonunda banka boşaltmaları ve
yolsuzluklarla ilgili gelişmeler öne çıkmıştı. Doğal
olarak benim gündemim de bu oldu. Turizm
Bankası otellerinin (TURBAN) bitirilmesi öncelikle
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) bünyesinde
araştırma konusu oldu. Burada kurulan
komisyona gelen belgeler inanılır gibi değildi. O
belgelere dayalı olarak, “TURBAN Kime Kurban”
başlıklı bir kitap yazdım. O dönem yolsuzluk
olayları öylesine yaygındı ki aklımdan “hırsıziye
roman” serisi bile geçmişti.
Ardından bankalarla ilgili tartışma gündemin
göbeğine oturdu. Binlerce sayfalık belgelerden
süzüp, “Yürü-t Ya Kulum” dedim...
2000’li yıllar Türkiye gündemini değiştirdi. Din
siyaset ilişkileri, ABD’nin Irak operasyonu, İran’ın
nükleer çalışmaları iç-dış gündemin en önemli
konuları oldu.
Siyasi partilerin içinde etkinlikleri açıkça
konuşulan tarikatların durumunu gündeme
aldım. Uzun süren araştırmalarımın ardından 22
Kasım 2006’dan itibaren “Devlet Arşivlerinde
Tarikatlar ve Radikal İslam” başlığıyla 10 günlük
dizi yazım yayımlandı. Bu dizideki bilgi ve
belgeleri “Devlet ve İslam” adıyla kitaplaştırdım.
Irak, öteden beri hem iç hem dış
gündemimizin ana başlığıydı. Özellikle 2003-
2004’teki gazeteye defalarca manşet olan
haberlerimi birleştirdim, haber kapsamını aşan
belge ve raporları da bir araya getirip, “Irak
Bataklığında Türk Amerikan İlişkileri” kitabını
yazdım. Irak’ta da görev yapan bir diplomatımız
bu kitapla ilgili şunu söylemişti:
“Irak’ta yaşanan gerçek durumu ve bizim
konumumuzu en iyi ortaya koyan kitap.” Konuyu
günlük yazı yazma kaygısıyla deştim. Deştikçe
renklendi. Değişik kanallardan ulaştığım
belgelerle 23 Ocak 2006’da “Belgelerle İran’ın
Nükleer Yolculuğu” dizisini hazırladım. Ardından
“İran Raporu” kitabını yazdım. Benzer süreç
“Suriye Raporu” kitabı için de işledi...
Yazdıklarımla ilgili belgelerin yanında bir de
yazmadıklarımla ilgili tartışma var. Malum
iddianameye göre eski Deniz Kuvvetleri
Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek’in
günlükleri benim arşivimde de var. Medya bu
durumu şöyle işliyor:
“Balbay madem bu günlüklere ulaşmıştı,
neden kullanmadı?”
İddianame ve ekleri ortada. Bende o
günlüklerin az bir bölümü vardı. O günlerde
medya bunu konuşmaya başlamıştı. Bana da bir
haber kaynağından dolaylı olarak geldi.
Doğrulatmayı denedim, olmadı.
Derken Nokta dergisi kullandı. Ben bu
günlükleri Alper Görmüş kadar görmemiştim.
Bu gazeteciliğinin bedelini tatsız biçimde ödeyen
Görmüş, belgeleri bir fırında yaktığını söyledi.
Bendekiler değil bir fırın küçük bir sobayı bile
doldurmazdı. Kaldı ki günlüklerle ilgili tartışma
bitmiş değil, Örnek kabul etmiyor.
Özet şu ki; bana eleştirel bakan
meslektaşlarım yazdığım belgeler için niçin
yazdı, yazmadıklarım için de niçin yazmadı diye
soruyor.
Her türlü tartışmaya ve eleştiriye varım ama,
bunun kadar şunu da gündeme almanız
gerekmez mi:
Bir gazeteci mesleki faaliyetleri nedeniyle
tutuklu!
[email protected]
SAYFA 8 ŞUBAT 2010 PAZARTESİCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 8 Şubat
Oslo B -3
Helsinki K -3
Stockholm B -3
Londra K 4
AmsterdamB 1
Brüksel PB 3
Paris B 5
Bonn B 2
Münih B -6
Berlin PB -4
BudapeştePB -2
Madrid K 13
Viyana B 0
Belgrad K 3
Sofya K 2
Roma Y 12
Atina Y 14
Zürih B 4
Moskova B -11
Aşkabat K 1
Taşkent K 6
Bakû B 6
Bişkek B 1
Tiflis B 4
Kahire PB 20
Şam PB 14
İstanbul Y 11
Edirne K 1
Kocaeli Y 14
Çanakkale Y 9
İzmir Y 14
Manisa Y 13
Denizli Y 12
Zonguldak Y 10
Sinop B 12
Samsun B 13
Trabzon B 13
Giresun B 12
Ankara K 7
Eskişehir K 5
Konya K 7
Sıvas K 2
Antalya K 13
Adana K 13
Mersin K 14
Diyarbakır Y 7
Şanlıurfa B 8
Mardin B 7
Siirt B 7
Hakkâri B -1
Van B 2
Kars B -3
Yurt geneli parçalı
ve çok bulutlu, Mar-
mara, Ege, Akdeniz, İç
Anadolu, Batı Karade-
niz, Orta Karadeniz’in
iç kesimleri, Doğu Ana-
dolu’nun batısı ile Di-
yarbakır, ve Kilis çev-
releri yağışlı geçecek.
Kıyılarda yağmur iç ke-
simler ile Trakya’da
karla karışık yağmur
ve kar şeklinde görü-
lecek. Yağışların
Ege’nin güneyi, Akde-
niz kıyı kesimlerinde
ve Antalya ile Muğ-
la’nın kıyılarında kuv-
vetli olması bekleniyor.
Bu Ne Yaman Çelişki!
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın
TBMM’de yaşanan kavganın
ardından partisinin kadın kolları
toplantısında yaptığı konuşma bir
çelişkiler yumağıydı. Erdoğan’ın ilk
hedefi CHP’li TBMM Başkanvekili
Güldal Mumcu’ydu. TBMM’deki
kavga olayına gelmeden önce
Anadolu’nun gelenekleri, örfü,
ananesinde anaların ve kadınların
yerinden söz etti: “Bu toprakların
hamurunda, mayasında,
geleneğinde, kültüründe, örfünde
analara dil uzatmak yoktur, anaları
hor görmek, analardan istihza (ince
alay) ile söz etmek yoktur.”
Erdoğan’a göre, MHP’li Osman
Durmuş, GATA doktorlarına “Siz
peygamber olarak anılan bir
başbakanın eşini nasıl içeri
almazsınız” sözleriyle eşine dil
uzatmış, anaların kirli siyasetin
üslubuna malzeme edilecek kadar
densizlik yapmıştı. Ancak eşinin
“analığını” anımsayıp “eşime laf
söyletmem!” diye bağıran Erdoğan,
nedense Güldal Mumcu’nun da bir
“ana ve kadın” olduğunu unutuverdi.
Bununla da kalmadı, Bülent
Arınç’ın “makam odası baskınını” da
savundu.
Erdoğan’a göre, Durmuş’un sözleri
peygamberle alay etmek demekti.
Oysa, bu benzetmeyi AKP Aydın İl
Başkanı İsmail Hakkı Eser, 2008
yılında bir konuşmasında yapmıştı.
Eser’in bu benzetmesinden 2 yıl
boyunca rahatsızlık duymayan
Erdoğan, konuyu Durmuş’un
gündeme taşımasıyla birlikte
“peygamber”e dil uzatıldığını fark
edivedi. Eser, apar topar partiden
istifa ettirildi. Fark edilmeseydi,
Eser “yağcılığının” ödülü de
sayılabilecek il genel meclisi
üyeliğini mutlu mesut sürdürecekti.
Erdoğan, konuşmasında TEKEL
işçilerini eleştirirken yine MHP’ye
çattı. 24 Temmuz 1999 yılında
MHP’nin koalisyon ortağı olduğu
dönemde Sosyal Güvenlik
Yasası’na karşı Emek Platformu
adı altında 15 ayrı örgütün
Ankara’da yaptığı mitingi gündeme
getirdi. MHP’nin, o dönemde 17
Ağustos depremi nedeniyle
işçilerin eylemi sona erdirmesini
fırsat bilerek bu yasayı 25
Ağustos’ta alelacele Meclis’ten
geçirdiğini söyledi. Söz konusu
yasa, emeklilik yaşını kadınlarda
58’e erkeklerde ise 60’a çıkardığı
için “mezarda emeklilik yasası” diye
nitelendirilmişti. Oysaki AKP
hükümeti, sendikaların ve sivil
toplum örgütlerinin tüm tepki ve
eleştirilerine rağmen 2006 yılında
emeklilik yaşını 65’e çıkardı...
Erdoğan, MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli’nin isimlerini vererek
medya sahiplerini suçladığını ve
tehdit ettiğini belirterek, bunu
“faşizm” olarak nitelendirdi.
Kendisinin Doğan Grubu’nun
gazetelerine boykot çağrısı yapıp
“Yalan yanlış bu haberleri yapan
medyaya karşı sizler de
kampanyanızı başlatın. Bu gazeteleri
evlerinize sokmayın, almayın”
dediğini unutmuş görünüyordu...
Profesörler kafalarıyla ne yapar?
TBMM Genel Kurulu’ndaki kavgalı
oturumun “artçıları” ertesi günlerde
de devam etti. Herkes,
görüntülerden rahatsız görünüyor,
birbirini suçluyordu.
AKP’li TBMM İdare Amiri Hüsrev
Kutlu da genel kuruldaki kavga
sırasında hırpalanan AKP’li TBMM
İdare Amiri Orhan Erdem’den “özür
dilenmemesinden” yakındı. Ad
vermeden MHP’lileri kendi
aralarında “yumruğu sen attın, ben
attım” çekişmesi yaşamakla
suçlayınca, MHP sıralarından
tepkiler yükseldi. Kutlu’nun,
“Yapmayanlar üzerine alınmasın”
sözleri MHP’lileri ikna etmedi.
İtirazlar büyürken, Kutlu “O zaman
yumruk paylaşımını geri çekiyorum,
çünkü o konuda elimde şu anda
yazılı ya da sözlü belge yok” diyerek
durumu düzeltmeye çalıştı.
Kavga fotoğraflarını tek tek
incelediğini anlatan Kutlu,
görüntülerde kendi deyişiyle
karşılaştığı “garip” manzarayı şöyle
anlattı:
“Arkadaşlar, ilim adamları silah
kullanmazlar, onlar kafalarını
kullanırlar. Fotoğraflara baktığım
zaman bir profesör arkadaşımızın,
milletvekili arkadaşımızın, başka bir
milletvekiline kafasını kullandığını ve
çok sert bir şekilde kafa vurduğunu
görüyorum. Hani bir zamanlar bir
milletvekili arkadaşımız ‘Her yere
başvurdum sonuç alamadım’ diye
gelmiş, bu kürsüye kafasını
vurmuştu. Buraya kafa vurmak
ayrıdır, başvuruda bulunmak ayrıdır.
Bilim adamlarımızın da kafasını
kullanması bu şekilde kafa atmak
tarzında olmamalıdır, daha ilmi
çalışmalar tarzında olmalıdır. ”
‘Tak’ diye not gelir,
‘şak’ diye sorarım!
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın
Bulgaristan Başbakanı Boyko
Borissov ile birlikte düzenlediği
basın toplantısında yaşananlar,
gazetecilik mesleği adına ibret
vericiydi. Erdoğan canlı
yayımlanan basın toplantısında bir
kâğıda yazdığı notu yetkililerden
birine uzatıyor. “Bana doğalgaz
zammını sorsunlar” yazılı “soru
siparişi” notu TRT muhabirine
iletiliyor. TRT muhabiri, “Sayın
Borisov, ülkenizden geçip
ülkemize, Türkiye’ye gelen
doğalgaza zam yapılacağı
yönünde basında haberler yer
aldı. Bu konudaki son durum nedir
efendim, böyle bir zam var mı”
diye sorunca, Bulgar Başbakan
şaşkına dönüyor, çünkü
Türkiye’ye doğalgaz
satmıyorlardı. Erdoğan “Yanlış
anlaşılma var” diyor ve soruyu
kendisi yanıtlıyordu. Başbakan
Erdoğan’ın soru siparişi notunu
yanlış anlayan muhabirin başına
gelenler, geçen hafta boyunca
konuşuldu. CHP Zonguldak
Milletvekili Ali İhsan Köktürk de,
Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınç’ın yanıtlaması istemiyle
verdiği bir soru önergesiyle
konuyu TBMM gündemine taşıdı.
Köktürk, muhabir İlhan
Atasoy’un Odatv’ye gönderdiği
açıklamasında, “Konuyla ilgili bir
ayrıntı çok önemli. Doğrudan
Başbakan’ın notu bize iletilmedi,
üçüncü şahıs tarafından bize sözle
bu bilgi aktarıldı ve ‘Konuk
Başbakan’a’ sorulması vurgusu
yapıldı. Çok açık ve net ifade
ediyorum. Başbakanlık Basın
Ofisi’nin sorulmasını istediği
soruyu sordum, yanlış anlama söz
konusu değildir” dediğini aktardı.
“Özrü kabahatinden büyük” sözü
böyle durumlar için söylenmiş
olmalı... Bir muhabirin görevi
“devlet büyüklerinin soru talimatı
kâğıtlarını alıp, ‘tak’ diye selam
çakıp, ‘şak’ diye soruyu sormak”
mıdır? Ne zamandan beri, TRT
muhabirlerinin iktidara “iliştirilmiş”
gazetecilik yapması bu kadar
olağanlaştı?
Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan
[email protected]
İstanbul Haber Servisi
- Taksim’de kendilerini
“hürriyet, hukuk ve hoş-
görü” kelimelerini ifade
eden “3H” olarak tanõtan
bir grup, eylemdeki TE-
KEL işçilerini protesto et-
ti. Atatürk Kültür Merke-
zi (AKM) önünde toplanan
ve çeşitli dövizler taşõyan
grup adõna yapõlan basõn
açõklamasõnda, TEKEL’in
özelleştirilmesiyle devlet-
çi ekonomi anlayõşõnõn if-
las ettiği öne sürülerek
“Bu konuda geçmiş tüm
hükümetler suçludur.
Sırf oy alabilmek uğruna
bu işçilere normalin çok
üstünde maaş ve haklar
verilmiştir. Ortalama 40-
50 bin TL’’lik tazminat-
ları banka hesaplarına
yatmış ve kendilerine ye-
ni bir iş teklif edilmiştir.
Bu şartlar altında mağ-
duriyetten söz edenleri
kınıyoruz” dedi.
TEKEL
muhalifleri
güldürdü
YAZICI: TEKEL İŞİNE
ŞEYTAN KARIŞTI
Alevilerden bir günlük açlık grevi
Fotoğaraf:AA