Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
8 ŞUBAT 2010 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
‘İktidar sivil
darbe ürünü’
ÇANAKKALE (AN-
KA) - DSP Genel Baş-
kanõ Masum Türker,
DSP Çanakkale İl Baş-
kanlõğõ’nda düzenlediği
basõn toplantõsõnda darbe
söylentilerine inanmadõ-
ğõnõ, AKP’nin gerginlik
politikasõ yürüterek ba-
şarõsõzlõğõnõ örtmeye ça-
lõştõğõnõ ifade etti. Tür-
ker, “Mesela son çõkarõ-
lan Balyoz darbesi,
DSP’ye karşõ 2002 yõlõn-
da yapõlmõş bir darbedir.
Bu Balyoz darbesinde
tabii evdeki hesap çarşõ-
ya uymadõ. Balyozu kal-
dõrdõlar, bize vurdular.
Biz düşerken AKP çõktõ.
Şimdiki mevcut iktidar
zaten bir sivil darbenin
ürünüdür. Bir sivil darbe
gerçekleşmeseydi, AKP
diye bir parti iktidara
gelmezdi” diye konuştu.
AKP’den
Türker’e dava
ANKARA (ANKA) -
DSP Genel Başkanõ Ma-
sum Türker’in DSP Ko-
caeli İl Başkanlõğõ’nda
partililere hitaben yaptõ-
ğõ konuşmada anayasa
değişikliğinden bahse-
derken sarf ettiği, “Fakat
bu değişiklik talebinin
böyle bir iktidar döne-
minde gelmesi talihsiz-
liktir. Düşünün ki, ülke-
nin en önemli ilaçlarõnõn
olduğu bir kutunun
önünde kuduz köpek
var. Biz bu kuduz köpe-
ği ihraç edip, ilacõ halka
dağõtacağõz. Uzaktan taş
atmakla kuduz köpek õs-
lah olmaz. Yoksa her
gün kuduranlarõn sayõsõ
artar” sözleri dava konu-
su oldu. AKP Genel
Merkezi, bu sözlerinden
dolayõ Türker aleyhinde,
partinin kişilik haklarõnõ
ihlal ettiği gerekçesiyle
25 bin TL’lik manevi
tazminat davasõ açtõ.
AKP binasına
bombalı saldırı
İstanbul Haber Ser-
visi - Zeytinburnu 58.
Bulvar 56 Sokak’ta bu-
lunan AKP ilçe başkan-
lõğõ önüne dün akşam
saatlerinde bõrakõlan ses
bombasõ büyük bir gü-
rültüyle patladõ. Patla-
manõn etkisiyle kõsa sü-
reli panik yaşanõrken
olay yerine çok sayõda
polis ve sağlõk ekibi
sevk edildi. Polis ekiple-
ri, olay yerinde yaptõkla-
rõ ilk incelemede patla-
manõn ses bombasõndan
kaynaklandõğõnõ bildirdi.
Ölen ya da yaralananõn
olmadõğõ patlamaya iliş-
kin soruşturmanõn sür-
düğü belirtildi.
‘Soruşturma
jüri hakkında’
Haber Merkezi -
YÖK Başkanõ Yusuf Zi-
ya Özcan, Abant İzzet
Baysal Üniversitesi’ne
rektör olarak atanan
Hayri Coşkun hakkõnda
konuştu. Özcan, Coşkun
hakkõnda açõlan soruş-
turmanõn kendisine de-
ğil, ona profesörlük ve-
ren jüri hakkõnda açõldõ-
ğõnõ söyledi. Özcan, jüri
üyelerinin Coşkun’un
makale özetlerini deği-
şiklik yapmadan kendi
raporlarõ olarak sunduk-
larõnõ vurguladõ.
Yine yağmurlu, soğuk ve
hüzünlü bir İstanbul sabahı...
Son aylarda en çok tartışılan
konu demokrasi ve özgürlük.
Kimilerine göre, demokrasi ve
özgürlükler genişliyor Türkiye’de.
Oysa her şey yerli yerinde,
değişen bir şey yok.
İlhan Selçuk’la birlikteyiz Koç
Vakfı Hastanesi’ndeki odasında...
Kız kardeşi Ülfet Ertel, İbrahim
Yıldız ve Alev Coşkun da var
yanımızda...
Önce Cumhuriyet gazetesini
konuşuyoruz... İlhan Ağabey,
“Geçen hafta gelecektim gazeteye,
olmadı ama yakında gelip
arkadaşlarımla sohbet edeceğim”
diyor.
İlhan Ağabey’le demokrasiyi ve
özgürlükleri konuşuyoruz.
Diyor ki:
“Türkiye’de demokrasinin
önündeki engel ne MGK’dir, ne
Genelkurmay’dır; ülkemizde
demokrasinin önündeki engel,
Meclis’i oluşturan ‘seçilmişler’dir.
Hem yalnız bu Meclis değil, 12
Eylül’den bu yana seçilen
Meclislerdir. Hepsi de 12 Eylül
hukukuna titizlikle sahip çıktılar.
1982 Anayasası’nı tümden
değiştirmeye hiçbiri yanaşmadı.
İnsan hakları ve özgürlükler yolunda
yeterli siyasal değişikliklerin
hiçbiri yapılmadı. Sadece bazı
maddeleri değiştirildi, o kadar.”
İlhan Ağabey, kimi örnekler verdi
dünkü sohbetimiz sırasında...
Dedi ki:
“Demokrasinin olmazsa olmaz
koşulu sayılan genel seçimlerin
toplum yapısında demokrasi
getirmediği, dünyanın çoğu
ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de
yaşanarak kanıtlandı.”
İlhan Ağabey sözü TEKEL
işçilerinin direnişine getiriyor:
“TEKEL işçileri neredeyse iki aya
yakın süredir, Ankara’nın kışına
soğuğuna karşın eylemlerini
sürdürüyor. Siyasal iktidara
bakıyorum umurunda değil.
Türkiye’de işçi sınıfı 20 yıldır ilk kez
gündeme geliyor TEKEL işçilerinin
direnişiyle. Halk destek veriyor.
Ama medyamız bu olayı bile pek
görmüyor. İşin acı yanı bu.”
İlhan Selçuk on yıl önceye
gidiyor, yazdığı yazılardan örnekler
veriyor. 2000 yılında ekonomide
yapısal uyum yasalarının hızla
çıktığına değinip bir örnek veriyor:
“O tarihte Başbakan, Bülent
Ecevit’ti...
Demokratikleşme ve özgürlüklerin
geliştirilmesi konusunda Ecevit’in
elini kolunu bağlayan mı vardı?
Daha açık söyleyeyim asker baskı
mı yapıyordu?
Hayır!
Başbakan yardımcıları Devlet
Bahçeli ve Mesut Yılmaz’dı.
Bahçeli ve Yılmaz demokrasi
istediler de karşılarına asker çıkıp
‘olmaz’ mı dedi?
Çok partili rejimin yasal yapısını
Avrupa ölçütlerine göre
düzenlemek isteyen Meclis’in
önüne topla tüfekle çıkan bir güç
mü vardı?
Hayır!
Bugün 2010 Türkiyesi’ni
yaşıyoruz. Meclis’te tek parti
iktidarda. Demokrasiyi geliştirmek
için ne yaptı söyler misiniz.
Hiçbir şey!
Önünde top, tüfek yok!
Engel yok!
Engel Meclis’te!
Kimse kimseyi aldatmasın...”
İlhan Selçuk, liderlerin, seçilmiş
milletvekillerinin demokrasiyle
başlarının hoş olmadığını söylüyor.
Ardından sözü yaşadığımız
coğrafyaya getirip ekliyor:
“Türkiye’de seçim coğrafyasıyla
demokrasi coğrafyası birbiriyle
örtüşmüyor. Bütün sorun burada.
Bir ülkede toplumsal yapı ve
ekonomik yapı geriyse, seçim
sandığına olduğu gibi yansıyor.
Halkın oylarıyla iktidara gelen
partilerin parlamentodaki
çoğunluğu, Avrupa’da oluşmuş
evrensel demokrasi hukukuna karşı
çıkıyor.
Azgelişmiş ya da gelişmekte olan
ülkelerdeki bu çelişki Türkiye’de en
çarpıcı biçimde yaşanıyor.
Bugün 12 Eylül’ün getirdiği
Partiler ve Seçim Yasası’nın
değişmesini, yüzde 10’luk seçim
barajının kaldırılmasını ne AKP
istiyor, ne CHP, ne de MHP.
Bunu sorgulamak gerekmez mi?
1999 seçimlerinde CHP barajın
altında kaldı. 2002 seçimlerinde
DSP, MHP, ANAP ve DYP.
Yarın AKP de aynı durumla karşı
karşıya kalmaz mı?”
Sohbetimiz uzayıp gidiyor...
Saatime bakıyorum... Neredeyse
40 dakikadır konuşuyoruz...
Azgelişmiş ya da gelişmiş
ülkelerdeki çelişki... Türkiye’de
tarikat-cemaat örgütlenmesi...
İlhan Ağabey’in sık sık değindiği,
“kul” ve “yurttaş” kavramları...
Tarikat-cemaat örgütlenmesinin
ağır bastığı bir toplumda
demokrasi ve özgürlükler neden
olanaksızdır?
Çünkü demokrasi, yurttaş adı
verilen özgür istençli (iradeli)
kişilerin toplumunda geçerli olabilir!
Bir devlet içinde “medeni ve
siyasal haklara sahip kişidir”
yurttaş!
Türkiye’de Yurttaşlar Yasası
1926’da çıktı...
Az gittik uz gittik, bunca yıl ne
kadar yol gittik?
Sanırım bir arpa boyu kadar!
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
İlhan Selçuk: Anayasanın
Önündeki Engel Meclis...
Cumhurbaşkanı Gül, 14 üniversitede seçim kazanan adayları değil, kaybedenleri rektör atadı.
‘Yanlış uygulamalar
ülkeyi derinden sarstı’
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Genel Sekreter Yar-
dõmcõsõ ve İstanbul Milletvekili Algan
Hacaloğlu, “Ergenekon davasında,
Susurluk bağlantılı oluşumların
üzerine gidilmesini anlayışla kar-
şılıyoruz. Ama sırf Cumhuriyetin
değerleriyle hesaplaşmaksa bunu
kabul etmeyiz” dedi.
Hacaloğlu, Riva Konfe-
rans Salonu’nda yapõlan
CHP Diyarbakõr il kon-
gresinde yaptõğõ konuş-
mada, hükümetin yanlõş
uygulamalarõ sonucun-
da ülkenin derinden
sarsõldõğõnõ belirtti.
Türkiye’nin ve dev-
let organlarõnõn nor-
mal işleyişine kavuş-
masõ, toplumda, ku-
rumlar arasõ ilişkilerde,
insanlar ve partiler ara-
sõndaki güvenin tesis edil-
mesi gerektiğini ifade eden
Algan Hacaloğlu, “Ancak
ne yazık ki bugünkü iktida-
rın stratejisi, kurumlar arası
çatışmadan çıkar sağlama şeklin-
de” diye konuştu.
Hacaloğlu, bazõ aydõnlarõn hedef
haline getirilerek savunma mekaniz-
malarõ oluşturulmadan Ergenekon
sürecine dahil edildiğini ifade ederek
“Ergenekon davasında, Susurluk
bağlantılı oluşumların ortaya çık-
tığı bir derin devlet yapılanmasının,
faili meçhul cinayetlerin, çeteleş-
melerin, varsa darbe girişimlerinin
üzerine gidilmesini anlayışla kar-
şılıyoruz. Ama sırf Cumhuriyetin
değerleriyle hesaplaşmaksa bunu
kabul etmeyiz” dedi.
Hacaloğlu, halkõn iradesine her
koşulda saygõ gösterilmesi ve
TBMM’de temsil edilen tüm partilere
eşit muamelede bulunulmasõ gerek-
tiğini ifade ederek “Halkın
oylarıyla seçilen bazı bele-
diye başkanlarının ke-
lepçeli şekilde gözaltına
alınmalarını anlaya-
mıyoruz. Halkımız
huzur ve barış istiyor.
Akmakta olan kar-
deş kanının artık
dinmesini istiyor”
dedi. Algan Hacaloğ-
lu, etnik kimlikler ve
haklar konusundaki ta-
leplere 30 yõl önce par-
ti programõnda yer ver-
diklerini belirterek şun-
larõ söyledi: “Herkesin
kimliğini özgürce yaşa-
ması gerektiğini, daha hiç
kimsenin bu konuda görüşünü
sergilemediği 30 yıl önce savunduk.
Etnik duyarlıklara demokratik çö-
zümü ilk kez biz programımıza ta-
şıdık. Herkes kendi anadilini öz-
gürce kullanabilmeli, herkes özel
radyo ve televizyonla kendi ana-
dillerinde özgürce yayın yapabil-
melidir. Üniversitelerde Kürt dili
enstitüleri kurulmalıdır. Oysa ik-
tidar partisinin programında böy-
le bir şey gören var mı?”
CHP GENEL SEKRETER YARDIMCISI HACALOĞLU
Parti meclisi toplantõsõna sunulan MYK raporunda, ‘AKP tükenişte’ denildi
CHP’den iktidar hazõrlõğõANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP’nin son parti mec-
lisi toplantõsõna sunulan merkez
yönetim kurulu (MYK) rapo-
runda, “AKP iktidarı Türki-
ye’yi derinden çok ciddi bir
toplumsal depreme maruz bı-
rakmıştır. Şimdi Türkiye’yi
toparlama zamanı. Biz Türki-
ye’yi toparlayacağız, yeni bir
başlangıç için hazırız” mesajõ
verildi. Raporda, CHP’nin “yok-
sulluk haritasının çıkarılması,
aile yardımı, 4-C’nin kaldırıl-
ması, emekliye, öğretmene sa-
hip çıkılması” gibi iktidar he-
deflerine yer verildi.
CHP’nin 5 Şubat günü yapõlan
PM toplantõsõna sunulan MYK
raporunda, “AKP tükenişte”
denilirken “Kürt açılımının
Türkiye’yi daha şimdiden teh-
likeli bir kardeş çatışması or-
tamına sürüklediği” kaydedil-
di. Raporda, darbe tartõşmala-
rõyla ilgili olarak “Ne TSK İç
Hizmet Kanunu’nun 35. mad-
desi, ne de hukukumuzun hiç-
bir maddesi, koşullar ne olur-
sa olsun, hiçbir kişi veya ku-
ruma, demokrasimize hukuk
dışı müdahalede bulunma yet-
kisi vermemektedir.
CHP olarak TSK’nin
demokratik rejime olan bağlı-
lığından hiçbir kuşku duymu-
yoruz. Geçmişte darbelere kar-
şı en kararlı karşı duruşu ser-
gilemiş olan CHP, bugün de,
yarın da her her türlü hukuk ve
yasadışı kalkışmalara karşı de-
mokrasimizin güvencesidir”
görüşüne yer verildi. MYK ra-
porunda “Eğer iktidar bu yolda
yürümeye devam ederse, yani
virajı alamazsa çok daha vahim
gelişmelerin yaşanılması kaçı-
nılmaz olacaktır.
Şimdi Türkiye’yi toparlama
zamanı. Türkiye’yi toparlaya-
cağız. En geç 1.5 yıl sonra,
ama bilinmez belki daha önce
bu gidişe bir son vereceğiz.
Türkiye artık mutlaka yeni
bir başlangıç yapmalıdır. Bu
başlangıç Türkiye’nin bu tab-
losunu derleyip toparlayacak,
Türkiye’nin bünyesini güçlen-
direcek, sağlığa kavuşturacak,
rehabilite edecek tedbirleri bir
an önce devreye koymalıdır”
denilirken CHP’nin iktidar prog-
ramõyla ilgili olarak da şu gö-
rüşler dile getirildi:
? Türkiye’nin parametrelerini
değiştireceğiz, Türkiye’nin yö-
netim önceliklerini değiştireceğiz,
Türkiye’nin temel siyasetinin
eksenlerini değiştireceğiz. Bi-
rinci temel nokta, yeni bir eko-
nomi, yeni bir sanayileşme ve is-
tihdamõ arttõracak yeni bir poli-
tikadõr.
Yoksulluk haritası
? Yoksullukla mücadele için
bir yoksulluk haritasõ çõkarõla-
caktõr. Türkiye’nin yerleşme ha-
ritasõ esas alõnarak devletin özel
ilgi göstermesi gereken yoksul-
luğun kendisini gösterdiği alan-
lar, yerleşme yerleri devlet tara-
fõndan tespit edilecektir.
? Aileye her koşulda sahip çõ-
kacağõz. Her ailede mutlaka
bir kişinin iş sahibi olmasõnõ
gerçekleştirmek için devlet
ve yerel yönetimler ellerin-
deki bütün imkânlarõ kullan-
maya yönledirilecektir.
?Emekliye sahip çõkacağõz.
Hiçbir emekli insan parasõnõ
sadece kendisi için harca-
maz. Aileye ulaşmanõn yolu
emekliye sahip çõkmaktõr. O
nedenle sosyal demokrat bir
iktidar döneminde emeklile-
rin yüzü gülecektir ki emek-
liler işsiz kalmõş oğlunun da
yüzünü güldürsün, tayini çõk-
mamõş öğretmen kõzõnõn da
yüzünü güldürsün, boynu bü-
kük torununun da yüzünü
güldürsün.
? 200 bin kadar öğretmen
yetiştirilmiş, diplomasõnõ al-
mõş; görev almaya hazõr ama
hâlâ atanamamõş durumda
boynu büyük durmaktadõr.
Türkiye’de yine 200 bine ya-
kõn öğretmen açõğõ ortada
durmaktadõr.
Bunun bir an önce ortadan
kaldõrõlmasõ lazõmdõr. Öğret-
menlerin derhal Türkiye’nin
eğitimine, çocuklarõmõzõn ge-
leceğe hazõrlanmasõ görevine
dönüştürülmesi, devreye so-
kulmasõ mutlak bir ihtiyaçtõr.
? 4/C uygulamasõna CHP
iktidarõnda son verilecektir.
Çalõşma yaşamõna hâkim olan
çağdõşõ yapõ çok köklü şekil-
de değiştirilecektir.
? Yolsuzluklarla mücade-
lenin en temel adõmõ olarak
milletvekili dokunulmazlõklarõ
kaldõrõlacaktõr.
Merkez yönetim kurulu raporunda, “Şimdi Türkiye’yi
toparlama zamanõ. Biz Türkiye’yi toparlayacağõz, yeni
bir başlangõç için hazõrõz” mesajõ verildi.
Mustafa Sarõgül, ülkede iktidarõ teslim alacak bir muhalefetin olmadõğõnõ söyledi
TDH’den miting gibi açılış
İstanbul Haber Servisi - Partileşme ça-
lõşmalarõnda sona yaklaşan Türkiye Değişim
Hareketi (TDH) lideri Mustafa Sarıgül,
“AKP iktidarı yıprandı, enerjisi ve heye-
canı bitti. İktidarı teslim alacak bir mu-
halefet yok ama. Tek çare, Türkiye Deği-
şim Hareketi’dir” dedi. Sarõgül’ün konuş-
masõnõ yaptõğõ sõrada arkasõndaki binada
CHP lideri Baykal’õn posteri açõldõ.
Şişli Belediye Başkanõ Sarõgül’ün önderli-
ğinde partileşme çalõşmalarõnõ sürdüren TDH,
il ve ilçe merkezlerinin açõlõşlarõna devam edi-
yor. TDH lideri Mustafa Sarõgül, dün TDH
Maltepe İlçe Merkezi’nin açõlõşõnda yüzlerce
yurttaşa seslendi.
Maltepe Meydanõ’nda yurttaşlara sesle-
nen Sarõgül, Maltepe’de iktidara hazõrlõk
merkezinin açõlõşõnõ yaptõklarõnõ belirterek
“TDH artık tünelin ucundaki ışıktır. 6 mil-
yon insanımız işsiz. 15 milyon yurttaşımız
asgari ücret sınırı ile karşı karşıya. Türkiye
40 derece ateş ile yanıyor. Biz buna çare
bulmak için meydanlardayız” dedi. Sarõgül,
TBMM’de başkanvekili Güldal Mumcu ile
eski TBMM Başkanõ Bülent Arınç arasõndaki
tartõşmaya da atõfta bulunarak, iktidar ve
muhalefet partilerini eleştirdi. Mumcu ile
Arõnç arasõndaki polemik için “Meclis’in ha-
lini görüyorsunuz. Bu kavganın sonu ko-
lay kolay gelmez” değerlendirmesini yapan
Sarõgül, “İktidar yıprandı. İktidarı teslim
alacak bir muhalefet yok ama. İktidarı siz
teslim alacaksınız. Benim rütbe heyecanım
yok. Benim ülkeme hizmet heyecanım var”
diye konuştu. TEKEL işçilerinin mücadele-
sine iktidar ve muhalefetin kulak vermesi ge-
rektiğini vurgulayan Sarõgül, AKP ve CHP’ye
“Maltepe Meydanı’ndan TEKEL işçileri-
ne selam olsun. TEKEL işçilerimizin şan-
lı direnişini sonuna kadar destekliyoruz.
Buradan iktidara sesleniyorum: Devlet
yönetiminde kavga olmaz. Muhalefete ses-
leniyorum; TEKEL işçileri üzerinden prim
yapmayın. Gidin Başbakan’la oturun ve
TEKEL işçilerinin sorunlarını çözün” söz-
leriyle seslendi. Maltepe ilçe başkanlõğõ açõ-
lõşõnda eski Adalet Bakanõ Mehmet Moğul-
tay ve eski DİSK Genel Sekreterliği’nin ya-
nõ sõra 18 ve 19. dönem milletvekilliği yapan
Ahmet Fehmi Işıklar da TDH’ye katõldõ.
Baykal’a gönderme
TDH’yi yurttaşlara anlatan Sarõgül, CHP li-
deri Baykal’a da yükledi. CHP’yi parti içi de-
mokrasiyi sağlayamamakla eleştiren Sarõ-
gül, TDH’nin en önemli özelliğinin sağlam bir
demokrasiyi yaşatma isteği olduğunu vurgu-
ladõ. Baykal’a “Kendi delegenle genel baş-
kan olabilirsin ama iktidar olamazsın” di-
ye seslenen Sarõgül, TDH’de partide genel baş-
kanõnõ delegelerin seçmeyeceğini, üyelerin se-
çeceğini söyledi. Sarõgül konuşmasõnõ yaptõ-
ğõ sõrada kalabalõğõn arasõnda gördüğü men-
dil satan yaşlõ bir kadõnõ da otobüsün üzerine
çõkararak söz verdi. Yaşlõ kadõnõn elini öpen
Sarõgül, sattõğõ tüm mendilleri de satõn aldõ.
CHP’lilerden tepki
Sarõgül’ün konuşmasõnõ yaptõğõ sõrada ar-
kasõndaki binada CHP lideri Baykal’õn pos-
teri açõldõ. Sarõgül, Baykal posteri açan
CHP’lilere, “Bunlara karşı 40 yıldır uşak-
lık yapanları görüyorum. Onlar bizim
kardeşlerimizdir. Onlar da bizimle bera-
ber olacaklar. Ankara’ya iktidarı teslim al-
maya gittiğimizde arkadaşlarımızı davet
edin, gelsinler” dedi. CHP’liler, Sarõgül’ün
sözlerine sloganlar atarak tepki gösterdi.
Maltepe ilçe başkanlõğõ açõlõşõnda
eski Adalet Bakanõ Mehmet
Moğultay ve eski milletvekilli Ahmet
Fehmi Işõklar TDH’ye katõldõ.
Mustafa Sarıgül, Maltepe’de iktidara hazırlık merkezinin açılışını yaptıklarını belirtti.
İnsanlar
ve partiler
arasõndaki
güvenin tesis
edilmesi gerektiğini
ifade eden Hacaloğlu,
“Ancak ne yazõk ki
bugünkü iktidarõn
stratejisi, kurumlar
arasõ çatõşmadan
çõkar sağlama
şeklinde” diye
konuştu.