Katalog

Radikal gazetesi yazarõ, eski CHP Genel Başkanõ Al- tan Öymen ise özetle şunlarõ söyledi: “Nüfus cüz- danlarında din hanesinin bulunması zaten tartış- malıydı. Geçen günlerde Milliyet’te Rõza Türmen ko- nuyu etraflı şekilde aydınlattı: Din hanesine karşı olanların itirazları, Anayasa Mahkemesi’ne gitmiş, açılan davalar reddedilmişti ama, tartışma bitmemişti. Şimdi AİHM kararı bu tartışma- yı bitirebilir. Gerçi hükü- met bu karara AİHM nezdinde itiraz edebilir. Ama onun yerine, ka- rarın gereğini itiraz- sız yerine getirmek daha faydalı- dır. Çünkü nüfus kâğıdında din hanesinin var olmasının kimse- ye bir faydası yok. Tam tersine, vatandaşlar arasında inanç ta- nımlaması gibi konularda an- laşmazlıklara yol açıp yeni ye- ni sorunlar çıkarmak gibi sakıncaları var.” CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 8 ŞUBAT 2010 PAZARTESİ 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Entegre Edilemeyenler Son 10 ayda “uyuşturucu suçu” nedeniyle cezaevine girenlerin sayısı 10 bin artarak 23 bine yükselmiş... Bunu, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Kulaç açıklıyor ve ekliyor “5-6 yıl önce Hollanda’ya gülüyordük ve ‘Bizim aile bağlarımız güçlü, hiçbir zaman Hollanda’ya benzemeyiz’ diyorduk… tehlike büyük!” Türkiye, terör nedeniyle cezaevine tıkılan 3 bin çocukla da Avrupa rekoru kırdı. Ülkemiz, istediğiniz her ‘kötü amaç’ için kullanabileceğiniz bir insan deposu durumunda. Milyonlarca işsize sahibiz. Ekonomik kriz döneminde bu sayı katlanarak artıyor. Sağlam bir sosyal şemsiye kuramadık, sadece küçük adımlar atabildik. Gençler işsizlik hayatına adım atıyorlar. Ailelerin önemli bir kesimi bol bol çocuk yapıyor, ama onları sokağa salıyor. Başbakan “üçten aşağı” çocuk istemiyor. 10 yılda bir af çıkarıyorlar, cezaevleri boşalıyor, ama bugün “suçlu” yatıracak yer yok... Cezaevleri kapasitesini durmadan genişleten bir ülkeyiz! Cezaevleri nüfusu 120 bine doğru yükseldi! “Normalde 80 bin olan cezaevlerinin kapasitesi, yeni açılan cezaevleri ile birlikte yüzde 20 oranında arttırıldı. Bu kadar hızlı artış ile hükümlü ve tutuklu sayısı 2010 sonunda 150 bini de aşacak.” Her ne kadar yargıç sayısı eksikse de, 1 milyon kişiye düşen mahkeme sayısında, 56 mahkeme ile Türkiye Avrupa’da ikinci sırada: Suça mahkeme sayısı yetiştiremiyoruz! Türkiye’nin sosyal-ekonomik durumu hakkında bir fikir sahibi olmak ve gerçeği görmek isteyen akıllı bir insan, ekonomik istatistiklere bakmaz, örneğin son 40 yıllık cezaevleri istatistiklerine bakar, aflara bakar, adalet istatistiklerine bakar; dosya sayısına, duruşma sıklığına, tutuklu sayısına ve nedenlerine bakar... Mahkemelik insan sayısına bakar... Bir de, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne Türkiye’den başvurulara! Türkiye sosyal ve ekonomik yaşamının gerçeği oralardadır! Sorunun özüyle yüzleşmek istersek, insanları topluma entegre edemeyen bir yapının koskoca varlığı karşımıza çıkar. İnsanları sosyal yapıyla bütünleştiremeyen bir ekonomik ve sosyal sisteme sahibiz. Eğer yurttaşlarınızı yüzde 99 oranında sisteme eklemleyemiyorsanız... durmadan yeni iş alanları yaratamıyorsanız... işsiz kalanları tamamen bir sosyal şemsiye altına alarak toplumsal sistemle bütünlüğünü sürdüremiyorsanız... okul çağı yaşındaki çocukları eğitim sistemiyle yüzde 99.9 bütünleştiremiyorsanız... gençleri okullarını bitirince işsiz bırakıyorsanız... O zaman, hapishaneleri durmadan genişletirsiniz... Nüfus başına düşen mahkeme sayısında ve hâkim başına düşen dosya sayısında dünyanın rekorlarını kırarsınız... Doğal ve yasal sosyal-ekonomik bütünleşme konusunda zayıfsanız, nüfusunuzun önemli bir kısmı bu bütünleşmenin dışında kalıyor demektir... O zaman da, bütünleşemeyen toplum kesimi, yeraltıyla, suç dünyası şebekesiyle, yeraltı örgütleriyle bütünleşiyor demektir... Buzdağının altına bakacaksınız, orada neleri büyüttüğünüze.. Konumuz neydi? Hah, uyuşturucu! 10 ayda 10 bin daha uyuşturucu suçlusu/zanlısı! İnanamıyorum! Uyuşturucudan 23 bin tutuklu/hükümlü hapishanede! Bu, 120 bin cezaevi nüfusunun beşte biri eder! Sistem artık denetlenemeyen bir boyuta ulaşmış! Polisin iflasından mı bahsedeceğiz, yoksa iktidarın yetersizliğinden, körlüğünden, iflasından mı?! İktidarın elinde iki araç var: Birincisi, serbest piyasa ekonomisi... İkincisi ise, din! İktidar toplumu, bu iki araçla “bütünlüklü” tutacağı gibi bir dogma/inanç içinde! Bu iki aracın bulduğu çözümleri, suç dosyalarında, dışavuran uyuşturucu patlamasında görüyoruz.. Yeraltı dünyası da bu serbest piyasa ekonomisinin bir parçası değil mi?! İstanbul Haber Servisi - Alevi ör- gütleri ve yazarlar, Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi’nin (AİHM) nü- fus cüzdanõndan din bölümünün kal- dõrõlmasõ yönünde verdiği kararõ memnuniyetle karşõladõklarõnõ be- lirterek “AKP hükümeti kararı bir an önce uygulamalı, nüfus cüzdanlarındaki din hanesi bölü- münü kaldırmalıdır” dediler. AİHM’nin Sinan Işık adlõ yurtta- şõn 2005 yõlõnda yaptõğõ başvuruya ilişkin, Türkiye’de nüfus cüzdanla- rõnda din ibaresinin yer almasõnõn, “Avrupa İnsan Hakları Sözleşme- si’nin din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili 9. maddesine aykırı” yönünde karar vermesinin ardõndan Alevi ku- rum ve kuruluşlarõ ile yazarlar, söz konusu kararõ değerlendirdiler. Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri Kazım Genç, demokratik açõlõm söylemini sürdüren iktida- rõn, AİHM kararõna itiraz etmemesi ge- rektiğini söyledi. Genç, “AİHM ka- rarın kamuoyuna açıklamasından son- ra basında geniş ola- rak, nüfus cüzdan- larındaki din hane- sinde ‘İslam’ kelimesinin kaldırı- larak yerine ‘Alevi’ kelimesinin ya- zılması yönünde yer almıştır. Bu doğru değildir” diye konuştu. Sinan Işõk vekili olarak AİHM’de açtõklarõ davada, nüfus cüzdanõnda- ki din hanesindeki “İslam” kelime- sinin kaldõrõlarak yerine “Alevi” ke- limesinin yazõlmasõ yönünde talep- lerinin olmadõğõnõn altõnõ çizen Genç şunlarõ söyledi: “AİHM’nin kara- rı doğru ve yerinde bir karar ol- duğu gibi, anayasamızın 24. mad- desinin 1. 2. ve 3. fıkraları ile de ör- tüşmektedir. Nüfus cüzdanlarında din hanesinin bulunmasının inanç- sal ve hukuksal olarak kimseye sağlayacağı bir fayda olmadığı gi- bi, bulunmasının da sağlayacağı bir fayda yoktur. Soruna temel hak ve özgürlükler anlamında bakıl- dığında, karar uygulandığında hiçbir yurttaşımız iradesi dışında inancını açıklamak durumunda kalmamış olarak, inanç özgürlüğü sağlanmış olacaktır.” Alevi Bektaşi Federasyonu Eği- tim Bilim Sekreteri Hatice Köse de AİHM’nin kimliklerde din hanesi bulunmasõnõn “insan hakkı ihlali olduğu” hükmüne varmasõnõn, tar- tõşmalarõ sonlandõrmasõ gerektiğini söyledi. Kendi nüfus cüzdanõnda din hanesini boş bõraktõğõnõ ifade eden Köse, “Dinin yazılması gibi du- rumlar insan hakları ile çelişiyor” dedi. Altõõşõk, özetle şunlarõ kay- detti: “Kimliklerdeki din hanesi in- sanları sı- nıflandıra- rak inanç öz- g ü r l ü ğ ü n e doğrudan mü- dahaledir. Ve sö- mürüye kapı açan bir hanedir. Laikli- ğe ve demokrasiye inanan biz Aleviler, nüfus cüzdanlarından tamamıyla din hanesi- nin çıkarılmasını savu- nuyoruz. Türkiye Cumhu- riyeti hükümeti ve TBMM çatısı altında laikliğe inanan vekiller, kararları uygulatmak için yoğun çaba sarf etmeli ve uygulatmalıdırlar. Çünkü biz bi- liyoruz ki, laiklik ve demokrasi hepimiz için gereklidir.” ‘Hükümet karara uysun’ ÖYMEN: AİHM KARARI TARTIŞMAYI BİTİREBİLİR Hubyar Sultan Alevi Kültür Der- neği Başkanõ Ali Kenanoğlu, nüfus cüzdanlarõndaki din hanesinin kal- dõrõlmasõ kararõnõ memnuniyetle kar- şõladõklarõnõ belirtti. Anayasanõn, 24. maddesinde yer alan, “Herkes, vic- dan, dini inanç ve kanaat hürri- yetine sahiptir. Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıkla- maya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz” ifadelerini anõm- satan Kenanoğlu, şöyle devam etti: “Nüfus cüzdanların- da dini hanesinin ol- ması anayasaya da aykırıdır. Hükümet AİHM kararlarını uygulamalıdır. Bir an evvel nüfus cüzdan- larındaki din hanesi kaldırılmalıdır. Al- evilerce açılan zo- runlu din dersi davalarında nüfus cüzdanlarımız bize karşı delil ola- rak sunuluyor. ‘Nüfus cüzdanõnda İslam yazõlõ, o halde din dersi alma- lõdõr’ deniliyor. Din hanesi boş bı- rakıldığı zaman da cüzdanı ibraz ettiğimiz her kurumda ‘mahalle baskõsõna’ maruz kalıyoruz. Nüfus cüzdanında din hanesi kaldırıl- madığı takdirde, AİHM kararı gereğince bu haneye ‘Alevi’ yaz- dırma hakkımızı kullanacağız.” Hacõ Bektaş-õ Veli Anadolu Kül- tür Vakfõ Okmeydanõ Cemevi Se- kreteri Kazım Sizer ise kararõn uy- gulanõp uygulanmadõğõnõ Alevi ör- gütleri olarak yakõndan takip ede- ceklerini söyledi. ‘KALDIRILMAZSA ‘ALEVİ’ YAZDIRACAĞIZ’ Yazar Ataner Yıldırım da AİHM kararının doğru ve yerinde bir karar ol- duğunu vurgulayarak “Madem din Allah ile birey arasındadır, bundan devlete ne. Din hanesinin kalk- ması insan hakları bakımından da önemli, laik ve demokratik bir karardır” diye konuştu. Yazar Latife Tekin, AİHM kararõnõn yerinde olduğunu, ka- rarõ olumlu karşõladõğõnõ belirte- rek “Nüfus cüzdanlarında din hanesinin yazılmasının bir ma- nası yok” dedi. Alevilere karşõ günümüzde açõk bir ayrõmcõlõğõn yapõldõğõnõ savunan Ata- ner Yõldõrõm, “Devlet bugün dinler karşısında ne yazık ki tarafsız değil- dir” diye konuştu. AİHM’nin verdiği kararõ “geç kalınmış” olarak değer- lendiren Yõldõrõm, “Gönül isterdi ki bu kararı devletimiz versin” diye konuştu. Yazar Alişan Birlik de ka- rarõ yerinde bulduğunu belir- terek “İnsanlar kendilerini özgürce ifade edebilmeliler. Bunun için birtakım tabular yıkılmalıdır. Sıvas’taki Ma- dımak Oteli müze olmalı, zorunlu din dersleri ve Diyanet İşle- ri Başkanlığı kaldırılmalı, cemevleri resmi statüye kavuşturulmalı, Alevi köylerine cami yapılmasından vaz- geçilmelidir” dedi. Yazar Faik Akçay ise “AİHM ka- rarını çok olumlu bir karar olarak değerlendiriyorum. Artık insanları dinlerine, ırklarına, mezhep- lerine bakarak ayırmak, bu ça- ğın işi değildir” değerlendir- mesini yaptõ. Yazar İnci Aral, AİHM’nin kararõnõ doğru bulduğunu söy- leyerek, “Kalkmasının bir yan- dan demokratik hak ve öz- gürlüklerin gereği olduğunu, diğer yandan ise insanın dini ile mezhebinin devlet de dahil olmak üzere kimseyi ilgilendirmediğini dü- şünüyorum” diye konuştu. ‘Gönülisterdikibukararıdevletimizversin’ Alevi örgütleri ile yazarlar, Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi’nin nüfus cüzdanõndaki din hanesi bölümünün kaldõrõlmasõ kararõnõ memnuniyetle karşõladõklarõnõ belirttiler ‘CHP yükselme sürecinde’ ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - CHP Genel Sekreteri Önder Sav, CHP Grup Başkan- vekili Hakkõ Suha Okay, milletvekilleri Tekin Bingöl ve Nesrin Baytok, Ankara İl Başkanõ Ali Yõldõzlõ ile çeşitli ilçele- rin teşkilat başkanlarõ CHP Elmadağ İlçe Kon- gresi’ne katõldõ. Kongre- nin açõlõşõnda konuşma yapan Sav, AKP iktidarõ- nõn süratli bir düşüş süre- ci içinde olduğunu belir- terek “Artõk iktidarõn, yükseliş çizgisi yakalama olanağõ yoktur. CHP’nin de yükselme süreci de- vam etmektedir” dedi. Türk gemisi karaya oturdu İstanbul Haber Servisi - İtalya’dan yük- lenen buğdayõ Hõrvatis- tan’a götürmekte olan Türk bayraklõ “Murat Hacõbekiroğlu 3” adlõ yük gemisi Adriyatik De- nizi’nde Hõrvatistan’dan yaklaşõk 8 mil açõkta ka- raya oturdu. Geminin sa- hibi Saffet Hacõbekiroğ- lu, gemideki personelin sağlõk durumunun iyi ol- duğunu ve bu konuda herhangi bir sorun yaşan- madõğõnõ, yardõm ama- cõyla bölgeye giden dal- gõç ve römorkörlerin ge- miye ulaştõğõnõ bildirdi. ‘Engel! Siz TV’ yayına başlıyor ANKARA (ANKA) - Engelliler Yaşam Mer- kezi Derneği, dünyada bir ilke imza atarak “En- gel! Siz TV”yi kurdu. Tüm engelliler ile yakõn- larõna yönelik olarak ku- rulan kanal, “Engel Ol- ma“ sloganõyla şubat ayõ sonunda yayõn hayatõna merhaba diyecek. Engel- liler Yaşam Merkezi Der- neğin Basõn Sözcüsü Burcu Yağõş, dernek bün- yesinde “Engel! Siz TV” isminde bir televizyon kanalõ kurulduğunu, böy- le bir kanalõn dünyada ve Türkiye’de ilk olacağõnõ ifade etti. CDU’nun ‘Halil İbrahim Sofrası’ HAMBURG (AA) - Alman Hõristiyan Demo- krat Birlik Partisi’nin (CDU) Hamburg parti teşkilatõ kadõn kollarõ (Frauen Union), “Halil İbrahim Sofrasõ” konulu bir toplantõ düzenledi. CDU Hamburg parti mer- kezinde düzenlenen top- lantõya, CDU Hamburg Kadõn Kollarõ Başkanõ Marita Meyer Kainer, CDU üyesi ve eğitimci Zerrin Konyalõoğlu Busch, kültür danõşmanõ ve CDU üyesi Yaşar Er- doğan’õn yanõ sõra çok sa- yõda Müslüman ve Hõris- tiyan dini cemaatin tem- silcileri katõldõ. İngiltere vizeyi zorlaştırdı Haber Merkezi - İngiltere İçişleri Bakanõ Alan Johnson, ülkeye öğ- renci olarak gelecek kişi- ler için vize uygulamala- rõnõ zorlaştõracaklarõnõ ve bu yönde önlemler ala- caklarõnõ açõkladõ. AB ül- keleri dõşõndan İngilte- re’ye öğrenci olarak ge- lecek kişilere vize konu- sunda kõsõtlamalar getire- ceklerini kaydeden John- son, bu uygulamanõn bir- kaç hafta içerisinde haya- ta geçirileceğini, amacõn öğrenci vizesiyle gelip çalõşanlarõ engellemek olduğunu bildirdi. [email protected] Kenanoğlu. Yıldırım. AltanÖymen. Aral. ANKARA (ANKA) - Türk Eğitim-Sen Genel Başkanõ İsmail Koncuk, Türkiye genelinde 1821 eğitimciye uyguladõklarõ anketle, eğitimin sorunlarõnõn gözler önüne serildiğini bildirdi. Koncuk, ankete katõlanlarõn yüzde 79.3’ünün Türkiye’deki eğitim sisteminin istenen başarõyõ sağlayamadõğõnõ düşündüklerini, yüzde 17’sinin kõsmen istenen başarõnõn sağlandõğõnõ söylediği- ni belirtti. Eğitim sisteminin istenen başarõyõ sağladõğõnõ düşünenlerin oranõ ise yüzde 3.7. Koncuk yaptõğõ yazõlõ açõklamada, ankete katõ- lanlarõn yüzde 61.7’sinin ilköğretim, yüzde 31.8’inin ortaöğretim, yüzde 5.2’sinin MEB’e bağlõ diğer kurumlar ve yüzde 1.3’ünün okulön- cesinde görev yaptõğõnõ belirtti. Koncuk ayrõca, ankete katõlanlarõn yüzde 63.8’inin öğretmen, yüzde 33.1’inin müdür ve müdür yardõmcõsõ, yüzde 3.1’inin de memur ve hizmetli olduğunu kaydetti. Koncuk, ankete katõlan eğitimcilere gö- re, “Milli eğitim sisteminin en önemli sorunu- nun adam kayırma, kadrolaşma olduğunu” dile getirdi. Ankete katõlanlarõn yüzde 41.4’ü Türkiye’nin en önemli sorunu olarak kadrolaşma ve adam kayõrma olarak gördüğünü açõkladõ. Kazım Genç Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri Genç, demokratik açõlõm söylemini sürdüren iktidarõn, AİHM kararõna itiraz etmemesi gerekti- ğini söyledi. Alevi Bektaşi Federasyonu Eğitim Bilim Sekreteri Köse de kimliklerdeki din hanesi- nin sömürüye kapõ açtõğõnõ belirtti. Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Başkanõ Kenanoğlu ise “Nüfus cüzdanõnda din hane- si kaldõrõlmadõğõ takdirde, AİHM kararõ gereğin- ce bu haneye ‘Alevi’ yazdõrma hakkõmõzõ kullana- cağõz” dedi. Yazar Altan Öymen de AİHM kararõ bütün tartõşmalarõ bitirebileceğini söyledi. Yazar Tekin, nüfus cüzdanlarõnda din hanesinin yazõlmasõnõn bir manasõnõn olmadõğõnõ belirtir- ken Yõldõrõm, AİHM kararõ için “geç kalõnmõş’ bir karar değerlendirmesinde bulundu. Yazar Akçay ise “Artõk insanlarõ dinlerine, õrklarõna, mezheple- rine bakarak ayõrmak, bu çağõn işi değildir” dedi. ALEVİLİK ÇALIŞTAYI ÖN RAPORU BAŞBAKANLIK’TA ‘Madõmak park olsun’ Haber Merkezi - Alevi ve Bek- taşilerin belli başlõ taleplerini, de- mokrasi ve insan haklarõ temelinde ele alõp değerlendirme amacõyla dü- zenlenen Alevi çalõştaylarõnõn ar- dõndan hazõrlanan rapor, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sunuldu. Yaygõn Alevi söyleminin, Diyanet İş- leri Başkanlõğõ’nõn meşruiyetine eleş- tirel baktõğõ ve uzun vadede tutarlõ bir laikliğin icrasõ açõsõndan Diyanet’in lağ- vedilmesini savunduğu belirtilen ra- porda katõlõmcõlarõn, Diyanet’in İs- lam’õn tüm yorumlarõnõ da içine alacak şekilde orta ve uzun vadede özerk bir yapõya kavuşmasõ gerektiği belirtildi. Din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinin zorunlu olmaktan çõkarõlmasõnõn de- rinlemesine müzakere edildiği bildiri- len raporda “Zorunlu din dersleri ge- rekli düzenlemelerini yeniden yap- mış ilahiyat fakültesi ya da din kül- türü ve ahlak bilgisi öğretmenliği me- zunu öğretmenler tarafından veri- lecektir. Ancak Alevilerin isteğe bağlı derslerden yararlanabilmele- ri için de mutlaka Alevi öğretmen- lerin sürece dahil edilmeleri gerek- tiği vurgulanmıştır” denildi. Madõmak Oteli’ndeki facianõn ka- tõlõmcõlarõn tamamõ tarafõndan lanet- lendiği, olayõn derin bir provokasyon olduğunun altõnõn çizildiği ifade edi- len raporda, “Müze fikrinin tehlike ürettiği düşünülmüş, bunun yerine binanın yıkılarak bir parka dönüştürülmesini katılımcıların bü- yük çoğunluğu desteklemiştir” ifa- desi kullanõldõ. Raporda, Alevi bilgi ve külliyatõnõn derlenmesi ve korunma- sõ amacõyla geniş ölçekli bir araştõrma merkezinin kurulmasõ önerildi. Alevilerin her alanda ayrõmcõlõğa uğ- radõklarõnõ ifade ettikleri kaydedilen ra- porda, cemevlerinin bir statüye ka- vuşturulmasõ konusunda herhangi bir görüş ayrõlõğõ yaşanmazken, bu me- kânlarõn birer ibadethane olarak ta- nõmlanmasõ konusunda Alevi olmayan katõlõmcõlar da kaygõlarõnõ ifade etti. TBMM BAŞKANLIĞI’NA ÖNERGE VERİLDİ CHP: Meclis araştõrsõn ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP, Alevilerin yaşadõğõ so- runlarõn ve buna yönelik çözüm önerilerinin belirlenmesi amacõyla Meclis araştõrmasõ açõlmasõnõ istedi. CHP Adõyaman Milletvekili Şev- ket Köse ve arkadaşlarõnõn imza- sõyla TBMM Başkanlõğõ’na sunulan araştõrma önergesinin gerekçesinde, “inançları nedeniyle insan hakları konusunda mağduriyet yaşayan kesimlerden birinin de Aleviler ol- duğu” savunuldu. “Alevilerin inançlarına ve ibadet yerlerine karşı, yok sayma ve gör- mezden gelme politikasının yoğun olarak tartışıldığı günlerden geç- mekteyiz” denilen gerekçede, Al- evilerin verdiği vergilerle Diyanet İşleri Başkanlõğõ’nõn giderlerinin bir kõsmõnõn ödendiği ancak Alevilerin burada yer bulamadõğõ ifade edildi. Aleviler ve sorunlarõnõn, birçok kez gündeme taşõnmaya çalõşõldõğõ ancak kesin çözümler getirilemedi- ğinin öne sürüldüğü gerekçede, şu görüşlere yer verildi: “Alevilerin yaşadıkları sorun- lara dönük olarak sunulan iyi ni- yetli çözüm önerilerinin de red- dedildiğini yakın zamanlarda ya- şanılan olaylardan görme şansı ol- maktadır. Alevi yurttaşlarımızın yaşadığı sorunların çözümüne dönük net sonuçların alınmama- sı, getirilen önerilerin reddedil- mesi, bununla birlikte iftar ye- mekleri ve çalıştay gibi çalışma- ların yapılması, kamuoyunda ka- fa karışıklığına neden olmaktadır. Alevilerin sorunlarının çözümü amaçlı yapıldığı iddia edilen ça- lışmaların, oy kazanmak ama- cıyla yapıldığına dair kamuo- yunda ciddi tartışmalar bulun- maktadır. Oysa Aleviler, sorunları konusunda iyi niyetli olarak atı- lacak adımlara destek olacaklarını basın-yayın yoluyla, mitingler aracılığıyla iletmişlerdir.” TÜRK EĞİTİM-SEN RAPORU ‘Eğitimde başarı sağlanamadı’