Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Basının yüzüne tüküren Bülent Arınç’la
birlikte bulduğu yanıtı dün Milliyet’teki
köşesinde başlık olarak kullandı:
“Sancılı ve sıkıntılı bir süreç ama bir
normalleşme süreci…”
TV yıldızı gazeteciler yargının sorumlu ile
sorumsuz saptanmasını beklemiyorlar. Emekli
generallerin, emekli ve muvazzaf subayların -
açıktan söylemiyorlar ama dolaylı biçimde
duyumsatıyorlar- darbe girişimlerinde yer
aldıklarına, darbeleri tezgâhladıklarına
inanıyorlar.
Yargının gerçeği ortaya çıkaracağı gibi.. ne
varsa, ne olduysa ortaya çıkmalı gibi..
sağduyulu kimselerin yadsıyamayacağı kimi
öğelere şöyle bir dokunuyorlar.
Kalpler nasırlaşmış… gözler topyekûn askeri
karalama hevesiyle kararmış… TV yıldızları;
askerle ilgili görüşleri asker tarafından bilinen
malum iktidar şımarığı kimi hükümet
adamlarıyla birlikte, yaşanan sürecin ülkeyi
normalleşmeye götüren yol olduğu yargısını
önceki geceden itibaren kamuoyunun
sindirmesini amaçlayan bir operasyon
başlattılar.
Kimlerdir TV yıldızı gazeteciler mi?
TV’lerde şöyle bir dolaşırsanız her gece;
ekranların değişmeyen yıldızlarını görebilirsiniz.
TV yıldızı gazetecilerin medyada dikkat
çeken kimi olaylar üzerinde ekranda tartışma
açtıklarına… Sorumluları sorguladıklarına
rastlanmadı.
Adeta bu tür olaylar yaşanmadı!
Örneğin özel yetkili savcı Osman Şanal’ın
Başsavcı İlhan Cihaner’le ilgili davranışı ve
sonuçları nedense hâlâ tartışılmıyor.
Yargıya titizlendikleri izlenimi vererek
mangalda kül bırakmayanların örneğin özel
yetkili savcı Şanal’ın tutumuyla ilgili değil bir
programda tek bir cümle söylediklerine,
köşelerinde konu edindiklerine rastlanmadı..
Ortaya çıkan gerçeğe göre Başsavcı
Cihaner’in başına gelenlerin asıl nedeni;
İsmailağa cemaatiyle ilgili soruşturma
açması… kimilerini gözaltına alması…
Ya özel yetkili savcı ne yapıyor? HSYK’nin
özel yetkilerini kaldırdığını işitir işitmez
Cihaner’in dosyasını Ergenekon terör örgütü ile
bağlantılı gerekçesiyle İstanbul Ergenekon
savcılığına gönderiyor.
Yıldız yazarlar, tabii hükümet (örneğin Arınç)
özel yetkili savcının özel yetkilerini nasıl
kaldırırsın diye HSYK’ye ateş püskürüyorlar.
Bu arada Cihaner’in 13 ay telefonlarının
dinlendiği ve… Ergenekon’la bağlantılı tek bir
konuşmasına rastlanmadığı Adalet Bakanlığı
müfettişlerince belgeleniyor.
Bu belgeler açıklanıyor. TV’lerde (Star
dışında) tık yok! Basında da!
Şanal’ın, Cihaner hakkında ortaya koyduğu
suçlama iflas ediyor. Şanal’a ikinci darbe
İstanbul savcılığından. Konumuz dışında
gerekçesiyle Cihaner’in dosyası iade!
Cihaner’i içeri tıkan özel yetkili savcı Şanal ile
ilgili herhangi bir yaptırım? Güldürmeyin insanı!
Ya TV yıldızı gazetecilerle Arınç? Bu konuda
tek satır ne yazıyor, ne de ekranda
konuşuyorlar.
Bu, olayın bir yüzü.
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in, inkâr
eder gibi olduğu, fakat Adalet Bakanı Sadullah
Ergin’in (hatta Arınç’ın) doğruladığı Cihaner’i
arayıp tutuklattığı kişileri salıvermesini istediğini
içeren telefon konuşması olayın diğer yüzü.
Hürriyet’te Fatih Çekirge’nin, Çiçek’e
aklama olanağı veren haberinde, Başbakan
Yardımcısı “aradım savcıyı, aradım ama,
gözaltına aldığı 50-60 çocuğu neden gözaltına
aldığını sormak için aradım” diyor.
Çekirge de Çiçek’e yardımcı; peki ama bu
çocukların suçu neymiş ki savcı gözaltına almış
diye sormuyor.
Bir gün sonra Hürriyet’teki başyazısında
Oktay Ekşi; “12 yaşındaki çocuklar
gözaltındaymış da bakan (Çiçek) ona engel
olmak için telefon etmiş gibi bir de yalan
söylendi” diyor ve ekliyor: “Oysa, Erzincan’da
böyle bir olay yaşanmış değil…”
TV yıldızı gazeteciler ekranda köşelerinde -
iktidar koşutunda- bol keseden yargıya
saygıdan, bağımsızlığından ve hatta yargıç
iktidarından söz eder dururlar ve fakat:
Yargı bağımsızlığından iktidarın ne anladığını,
yargıyı nasıl kullanmak istediğini sergileyen bu
iki olayı… elleri, kafaları, ağızları sorun yapmaz,
yapamaz!
SAYFA 24 ŞUBAT 2010 ÇARŞAMBACUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 24 Şubat
Oslo K -4
Helsinki K -6
Stockholm K -4
Londra Y 11
AmsterdamY 9
Brüksel Y 10
Paris Y 11
Bonn Y 11
Münih Y 12
Berlin Y 6
Budapeşte Y 12
Madrid Y 15
Viyana Y 12
Belgrad Y 14
Sofya Y 11
Roma Y 15
Atina Y 18
Zürih Y 13
Moskova K 0
Aşkabat Y 15
Taşkent B 15
Bakû Y 8
Bişkek Y 11
Tiflis Y 11
Kahire PB 20
Şam Y 18
İstanbul Y 14
Edirne Y 16
Kocaeli Y 16
Çanakkale Y 15
İzmir Y 18
Manisa Y 18
Denizli Y 18
Zonguldak Y 14
Sinop Y 12
Samsun B 16
Trabzon B 12
Giresun B 14
Ankara Y 11
Eskişehir Y 10
Konya Y 13
Sıvas Y 8
Antalya Y 19
Adana Y 18
Mersin Y 18
Diyarbakır B 11
Şanlıurfa B 14
Mardin B 10
Siirt B 10
Hakkâri K 2
Van K 4
Kars K 2
Yurt geneli parçalı ve
çok bulutlu, Güneydoğu
Anadolu, Doğu Karade-
niz kıyıları ile Malatya
ve Elazığ çevreleri dı-
şında kalan yedler yağışlı
geçecek. Yağışlar ge-
nellikle yağmur ve sa-
ğanak, Doğu Anado-
lu’nun kuzeydoğusun-
da karla karışık yağmur
ve kar şeklinde olacak.
Yağışların Kıyı ve Güney
Ege ile Çanakkale ve
Balıkesir çevrelerinde
kuvvetli olması bekleni-
yor. Hava sıcaklığı kuzey
ve iç kesimlerde 2 ila 4
derece artacak.
HATİCE TUNCER
Birinci Ergenekon davasõnda Danõştay’a silahlõ
baskõn ve Cumhuriyet gazetesine bomba atõlmasõ
eylemlerinden tutuklu sanõk İsmail Sağır “Al-
parslan Arslan ve Osman Yıldırım, bizi bu tez-
gâhın içine çektiler” dedi. Tutuklu sanõk İşçi Par-
tisi Genel Başkanõ Doğu Perinçek ve İP’li sanõk-
lar ve avukatlarõ, duruşma salonunu terk ederek
“Balyoz Planı” operasyonunu protesto ettiler.
Davanõn 135. oturumunda tutuklu sanõk Erhan
Timuroğlu’nun çapraz sorgusu tamamlandõktan
sonra İsmail Sağõr kürsüye çağrõldõ. Sağõr, Cum-
huriyet gazetesine ikinci bombanõn atõldõğõ 10
Mayõs 2006 günü, inşaatlarda çalõştõğõ Edirne’den
İstanbul’a saat 18.00-19.00 sõralarõnda geldiğini an-
lattõ. Timuroğlu ile Coco Bar’da buluştuklarõnõ be-
lirten Sağõr, Osman Yõldõrõm’õn kendisini ve Te-
kin İrşi’yi arabasõyla Ataşehir’e götürdüğünü
söyledi. Sağõr, “Osman Yıldırım evine giderken
‘Bir işimiz var. Bir yere bomba atacağõz’ dedi. ‘Ne
anlamda, para var mõ, ne işi örgüt işi mi’ dedim.
Yıldırım ‘Bir iştir, örgüt işi değil’ dedi. Başörtüsü
ile ilgili bir şeyler söyledi. ‘30 bin dolar para ve-
receğim’ dedi. Sonra bir eve gittik, ufak bir po-
şet ile geldi. İçinde bir bez parçası vardı” dedi.
‘Bomba patlamayacak demişti’
Sağõr, 10 Mayõs akşamõ saat 22.00-23.00 sõrala-
rõnda Coco Bar’dan çõktõklarõnõ, Yõldõrõm’õn 5
Mayõs’ta da pimini çekmeden bomba atan Tekin İr-
şi ile kendisini Cumhuriyet gazetesinin önüne bõ-
raktõğõnõ anlatarak şöyle devam etti: “Tekin, da-
ha önce de bomba attığı için gazeteyi gösterdi,
benim ceketim yoktu. Bombayı Tekin ceketinin
cebine koydu. Cumhuriyet’in arka tarafına
gittik. Tekin orada cebinden çıkarıp bombayı
verdi. Pimini parmağıma takıp Cumhuriyet’in
arka tarafına attım. Coco Bar’da Arslan ve Yıl-
dırım ayakta bekliyordu. Bombanın pimini
gösterdim, patlamadığını söyledim. Osman Yıl-
dırım ‘zaten patlamayacak’ demişti.”
İsmail Sağõr, ikinci bombayõ attõklarõnõn ertesi gü-
nü 11 Mayõs 2006’da Yõldõrõm’õn arayarak Erhan
ile kendisini Mecidiyeköy’e çağõrdõğõnõ söyledi:
“Yıldırım, Alparslan ile ‘bir yere kadar gidin’ de-
di. Osman bir eşarp verdi, ‘Cumhuriyet’in tel-
lerine takarsõn’ dedi. Alparslan, Erhan ve ben
Cumhuriyet’in sokağında taksiden indik. Al-
parslan eli cebinde yürürken Cumhuriyet’in
önünde bir anda durdu. Bir gün önce bomba
atıldığından her tarafta polis vardı. Alparslan
bombayı çıkardı ‘Allahuekber’ dedi.”
‘Bu sefer derslerini aldılar’
Sağõr, gelişmeleri, “Akşam 9-10 sıralarında Al-
parslan ile Osman geldi. Alparslan’ın hali iyi de-
ğildi. Alparslan ‘Bu sefer derslerini aldõlar. Ge-
reğini yaptõk’ dedi” sözleriyle aktardõ. Sağõr, 14 Ma-
yõs gecesi Osman Yõldõrõm’õn “Ankara’ya gide-
ceğiz, hazırlanın” diye mesaj attõğõnõ söyledi. Sa-
ğõr, Arslan’õn arabasõnda Şubat 2006’da Vakit ga-
zetesinde “İşte O üyeler” başlõğõyla yayõmlanan
haberin fotokopisini gördüğünü söyledi. Ankara’da
Selvi Otel’e yerleştiklerini anlatan Sağõr, “16 Ma-
yıs 2006’da Arslan Danıştay plakasını niye bu-
lamadın diye Osman Yıldırım’a bağırdı” dedi.
Cumhuriyete bomba attõklarõnõ ama Danõştay bas-
kõnõndan haberleri olmadõğõnõ söyleyen Sağõr,
“Osman bizi tezgâha düşürmüş. Osman bir bak-
tım, çay, kahve, sigara, meyve ifade veriyor. İti-
rafçı olmuş. Adam her türlü iftira atıyor” dedi.
Çapraz sorguda savcõ Mehmet Ali Pekgüzel’in
“Cumhuriyet’e neden bomba atacağınızı sor-
madınız mı” sorusu üzerine “Osman başörtüsü
için dedi ama çıkar amaçlı. Para alacaktık. Be-
nim başörtüsü ile bir sorurum yok ” diye konuştu.
Sağõr “Osman Yıldırım’a bombaları nereden al-
dığını sormadınız mı”sorusunu “Sordum, ‘çar-
şõda pazarda satõyorlardõ’ dedi” diye yanõtladõ.
Savcõ Nihat Taşkın’õn sorusu üzerine Sağõr, 10
Mayõs’ta attõğõ bombanõn bir beze sarõlõ olduğunu
ve eski göründüğünü anlattõ. Sağõr, “domuza ba-
şörtüsü giydirilmiş” karikatürü cezaevinde gör-
düğünü belirtti. Mahkeme yarõna ertelendi.
Kararõnda işçilerin kendisi ve Kumlu aleyhine slogan atmasõ etkili oldu
Mustafa Türkel istifa etti
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - TEKEL işçilerinin özlük
haklarõyla başka kurumlara nakil
talebiyle başlattõklarõ mücadele-
nin 71. gününde Tek Gõda-İş Ge-
nel Başkanõ Mustafa Türkel,
Türk-İş Genel Sekreterliği gör-
evinden istifa etti.
Tek Gõda-İş Genel Eğitim Se-
kreteri Mustafa Akyürek, Tür-
kel’in istifasõnõn önceki gün 4
konfederasyon başkanõnõn yaptõ-
ğõ toplantõnõn ardõndan alõnan
kararlara tepki gösteren TEKEL
işçilerinin kendisi ve Türk-İş
Başkanõ Mustafa Kumlu aley-
hindeki slogan larõndan kaynak-
landõğõnõ bildirdi. Akyürek, Tür-
kel’in istifasõnõn Türk-İş yöneti-
mine duyduğu tepkiden kaynak-
landõğõ yönündeki iddialarõn doğ-
ru olmadõğõnõ belirtti.
Türkel’in genel sekreterlikten
istifa ettiği haberini alan işçiler, dün
saat 11.00’den itibaren Türk-İş
Genel Merkezi önünde toplanma-
ya başladõ. TEKEL işçileri uzun sü-
re Türkel’in bir açõklama yapma-
sõnõ beklerken, Tek Gõda-İş şube
başkanlarõ ve yöneticileri Türkel’i
istifasõnõ geri almasõ için ikna et-
meye çalõştõ. Edinilen bilgiye gö-
re Türkel, istifasõnõ geri almaya-
cağõnõ belirterek daha önce işçile-
ri Türk-İş aleyhine bir slogan at-
mamalarõ konusunda uyardõğõnõ
anõmsattõ. Mustafa Türkel’in sen-
dika yöneticilerine genel sekre-
terliğe dönmeyi düşünmediğini
söylediği de öğrenildi. Bazõ işçiler
Türkel’in kendilerine tepki göste-
rerek istifa etmesini eleştirdi. İşçi-
ler Türkel’in işçinin yanõnda yer al-
masõ gerekirken Türk-İş yönetimini
koruduğunu ifade ettiler. Bu sõra-
da Tek Gõda-İş şube başkanlarõ da
Türkel’in istifasõnõn ardõndan bir
toplantõ yaptõ. Daha sonra işçiler-
le bir araya gelen başkanlar, Tür-
kel’in istifa gerekçesini açõkladõ.
Bazõ işçiler, Türkel’in görevine ge-
ri gelmesi için çağrõ yapõlmasõ
gerektiğini ifade ederken, pek çok
işçi de istifanõn direnişi olumsuz et-
kileyeceğini belirtti.
Sadece 2 bin işçi kabul etti
8 bin 247 işçiden 2 bin 500’ünün
4/C’ye geçmek için başvuru yap-
tõğõ belirtildi. 4/C için son süre 2
Mart 2010 olarak belirlenmişti.
VALİLİK ENGELİ
Hükümet
çadırdan
korktu
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - TEKEL
işçilerinin 67 gündür
sürdürdüğü eyleme des-
tek vermek için Konak
Alanõ yakõnõndaki Bahri-
baba Parkõ’nda kurul-
mak istenen “dayanış-
ma çadırı” valilik enge-
line takõldõ. Çadõr kurma
eyleminden bir gece ön-
ce emniyet güçleri sendi-
ka temsilcilerinin evleri-
ne giderek “Çadır ku-
rulmasına izin verme-
yeceklerini” bildirdi.
Emekçiler, dün çadõr ku-
rulacak alana gelerek İz-
mir Valiliği’ni ve AKP
hükümetini protesto etti.
KESK ve DİSK tem-
silcileri, engelin Başba-
kan Tayyip Erdoğan’õn
talimatõndan kaynaklan-
dõğõnõ savunarak suç du-
yurusunda bulundu.
KESK İzmir Şubeler
Platformu Dönem Söz-
cüsü Ali Kılıç, “Sembo-
lik çadırdan korkanlar,
güçleri yetiyorsa gök-
yüzünü de kaldırsın-
lar” dedi. Alanda kuru-
lan masada, imza kam-
panyasõ da başlatõldõ.
Gazeteci-yazar Banu Avar önderliğinde 20-
21 Şubat tarihlerinde Ankara’da buluşan ga-
zetemiz yazarı Ali Sirmen, eski CHP İstanbul
Milletvekili Berhan Şimşek, tiyatro sanatçısı Ferhan Şensoy, gazeteci-yazar Emin Çölaşan’ın da ara-
larında bulunduğu TEKEL Dayanışma Grubu’ndan, Filmsan İkinci Başkanı Gülsen Tuncer, yönet-
men Engin Ayça ve tiyatro sanatçısı Ender Yiğit de TEKEL işçileri ile birlikte sabahladı. Ankara Ba-
yındır Sokak’taki TEKEL işçilerini ziyaret eden Dayanışma Grubu adına yazılı açıklama yapan Ba-
nu Avar, seçilmiş sanatçıların 20 Şubat’ta “demokratik açılım”ı konuşmak için Başbakan Tayyip Er-
doğan’la buluştuğunu anımsatarak “Bağrımızdan çıkmış sanatçılar acaba IMF dayatmasıyla gelen 4/C
maddesiyle köleleştirilen TEKEL işçileri için ne düşünüyor? Hâlâ bilmiyoruz... Bu milletin yetiştir-
diği, hayranlıkla sevgiyle beslediği sanatçılar! Onları duyuyor musunuz? Yoksa ‘demokratik açılım’
adı altında tezgâhlanan oyunda figüran olmayı mı seçiyorsunuz? TEKEL işçileri 4/C’ye karşı sizin için
de direniyor. Sırada hepimiz varız, işçiye sıkılan biber gazı hepimize sıkılmıştır” ifadelerini kullandı.
‘Sırada bizler varız’
RTÜK’den 14 radyo ve
televizyona izin
ANKARA (AA) - Radyo ve Televizyon Üst
Kurulu’nun (RTÜK), dünkü toplantõsõnda, fark-
lõ dil ve lehçelerde yayõn yapmak isteyen radyo ve
televizyon kuruluşlarõnõn başvurularõ değerlendi-
rildi. Üst Kurul, Cemre FM, Radyo Ses, Radyo
Net, Çağrõ FM, Gün Radyo, Nur FM, Gün TV, TV
21, Aktüel TV, Söz TV, Can TV, Can Radyo, Ak-
tüel FM ve Aksa FM’nin söz konusu yönetmelik
kapsamõnda yayõna geçebileceklerine karar ver-
di. Bu yayõn kuruluşlarõndan Radyo Ses Kürtçe,
Zazaca ve Arapça; Radyo Net Kõrmançi, Zazaca
ve Arapça, diğer yayõn kuruluşlarõ ise Kõrmançi
ve Zazaca yayõn yapacaklarõnõ beyan etti.
BİRİNCİ ERGENEKON DAVASI
‘Bize
tezgâh
kurdular’
Cumhuriyet’e bomba atmakla
yargõlanan sanõk İsmail Sağõr, Osman
Yõldõrõm’õ iftiracõlõkla suçlayarak “Bizim
gibi arkadaşlarõna iftira atan biri,
Ergenekonculara ne yapmaz? Bu
adamlara da iftira atõyor” diye konuştu.
Vizede mutabakat
Haber Merkezi - Başbakan
Tayyip Erdoğan, İspanya ile
işadamlarõ, akademisyenler
ve sanatçõlara beş yõllõk çok gi-
rişli vize verilmesine ilişkin
mutabakata varõldõğõnõ bildir-
di. Erdoğan, ayakkabõ fõrlatma
eylemi için “Büyütülecek bir
şey değil” derken, eşi Emine
Erdoğan’õn, gazetecilere “Al-
lah korudu, bomba da ola-
bilirdi” dediği öğrenildi.
İspanya temaslarõnõ sürdü-
ren Erdoğan, dün Cordoba
kentinde tarihi yerleri gezdi.
Erdoğan, Endülüs dönemin-
den kalan camiden çevirme
katedrali ziyareti sõrasõnda
kendisini karşõlayan bir Türk
yurttaş ile sohbet etti. Sosyo-
log olduğu ve İspanya’da dok-
tora yaptõğõ öğrenilen Aslı
Öcal adlõ genç kõz, Erdoğan’a
“Gelişmeleri izliyoruz” dedi.
Erdoğan da “İyi olacak” ya-
nõtõnõ verdi. Gazetecilerin so-
rularõnõ yanõtlayan Erdoğan,
2. İspanya-Türkiye hükümet-
ler arasõ zirvesinde ne gibi so-
mut adõmlarõn atõldõğõna iliş-
kin soru üzerine enerji ve sağ-
lõk sektöründe bazõ adõmlarõn
karşõlõklõ atõlmasõ konusunda
mutabakata varõldõğõnõ kay-
detti. Ayakkabõ fõrlatma ola-
yõnõn anõmsatõlmasõ üzerine
Erdoğan, “Öğrendiğim ka-
darıyla Suriyeli. Kaçak ola-
rak bulunan birisi. Netice-
sini buranın makamları biz-
lere bildirecekler” karşõlõğõ-
nõ verdi. İspanya Başbakanõ
Zapatero’nun kendisini ara-
yõp aramadõğõ sorusuna ise
Erdoğan, “Bu kadar büyü-
tülecek bir şey değil” dedi.
2. İSPANYA-TÜRKİYE ZİRVESİ
‘Farkõnda değiller’
DİYARBAKIR (Cum-
huriyet Bürosu) - Hakla-
rõnda istenen ceza miktarla-
rõ tartõşõlõrken Hrant Dink’in
katili Ogün Samast ve “Ke-
sik baş cinayeti” zanlõsõ
Cem Garipoğlu ile karşõ-
laştõrõlan “taş atan çocuk-
lar”la ilgili bir davada mah-
keme çocuklarõn işledikleri
suçun anlamõnõ kavrayama-
dõklarõ gerekçesiyle iddiana-
meyi savcõlõğa iade etti.
Diyarbakõr Cumhuriyet Baş-
savcõlõğõ, hazõrladõğõ iddiana-
mede, yaşlarõ 13 ile 17 ara-
sõnda değişen çocuklar hak-
kõnda, “örgüt propaganda-
sını yapmak”, “Toplantı ve
Gösteri Yürüyüşleri Kanu-
nu’na muhalefet etmek”,
“tehlikeli maddeleri izinsiz
bulundurmak” ve “örgüt
üyesi olmamakla birlikte
örgüt adına suç işlemek”
iddialarõyla her biri için 14 yõ-
la kadar hapis talep etti. Dos-
yayõ Diyarbakõr 6. Ağõr Ceza
Mahkemesi’ne gönderdi.
Mahkeme, suç tarihinde 15
yaşõndan küçük olan F.K. ile
İ.Ç’nin durumuna dikkat çek-
ti. Bu iki çocuğun gözaltõna
alõndõklarõ tarihte, suçun so-
nuçlarõnõ anlamadõklarõ ve
davranõşlarõnõ yönlendirme
yeteneklerinin gelişmediğine
işaret eden mahkeme, iddia-
nameyi bu durumu gözetmek
üzere iade etti. Bu durumda
dosya iddianameyi hazõrla-
yan savcõ tarafõndan yeniden
ele alõnacak. 2 çocuk dosyadan
ayrõlacak, haklarõnda yuvaya
yerleştirilme, ailelerinden alõn-
ma gibi önlemler alõnacak.
ÇOCUKLARIN İDDİANAMESİ İADE EDİLDİ
Tek Gõda-İş Genel Eğitim
Sekreteri Mustafa Akyürek,
Türkel’in istifasõnõn, TEKEL
işçilerinin Kumlu
aleyhindeki sloganlarõndan
kaynaklandõğõnõ bildirdi.