18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Basının yüzüne tüküren Bülent Arınç’la birlikte bulduğu yanıtı dün Milliyet’teki köşesinde başlık olarak kullandı: “Sancılı ve sıkıntılı bir süreç ama bir normalleşme süreci…” TV yıldızı gazeteciler yargının sorumlu ile sorumsuz saptanmasını beklemiyorlar. Emekli generallerin, emekli ve muvazzaf subayların - açıktan söylemiyorlar ama dolaylı biçimde duyumsatıyorlar- darbe girişimlerinde yer aldıklarına, darbeleri tezgâhladıklarına inanıyorlar. Yargının gerçeği ortaya çıkaracağı gibi.. ne varsa, ne olduysa ortaya çıkmalı gibi.. sağduyulu kimselerin yadsıyamayacağı kimi öğelere şöyle bir dokunuyorlar. Kalpler nasırlaşmış… gözler topyekûn askeri karalama hevesiyle kararmış… TV yıldızları; askerle ilgili görüşleri asker tarafından bilinen malum iktidar şımarığı kimi hükümet adamlarıyla birlikte, yaşanan sürecin ülkeyi normalleşmeye götüren yol olduğu yargısını önceki geceden itibaren kamuoyunun sindirmesini amaçlayan bir operasyon başlattılar. Kimlerdir TV yıldızı gazeteciler mi? TV’lerde şöyle bir dolaşırsanız her gece; ekranların değişmeyen yıldızlarını görebilirsiniz. TV yıldızı gazetecilerin medyada dikkat çeken kimi olaylar üzerinde ekranda tartışma açtıklarına… Sorumluları sorguladıklarına rastlanmadı. Adeta bu tür olaylar yaşanmadı! Örneğin özel yetkili savcı Osman Şanal’ın Başsavcı İlhan Cihaner’le ilgili davranışı ve sonuçları nedense hâlâ tartışılmıyor. Yargıya titizlendikleri izlenimi vererek mangalda kül bırakmayanların örneğin özel yetkili savcı Şanal’ın tutumuyla ilgili değil bir programda tek bir cümle söylediklerine, köşelerinde konu edindiklerine rastlanmadı.. Ortaya çıkan gerçeğe göre Başsavcı Cihaner’in başına gelenlerin asıl nedeni; İsmailağa cemaatiyle ilgili soruşturma açması… kimilerini gözaltına alması… Ya özel yetkili savcı ne yapıyor? HSYK’nin özel yetkilerini kaldırdığını işitir işitmez Cihaner’in dosyasını Ergenekon terör örgütü ile bağlantılı gerekçesiyle İstanbul Ergenekon savcılığına gönderiyor. Yıldız yazarlar, tabii hükümet (örneğin Arınç) özel yetkili savcının özel yetkilerini nasıl kaldırırsın diye HSYK’ye ateş püskürüyorlar. Bu arada Cihaner’in 13 ay telefonlarının dinlendiği ve… Ergenekon’la bağlantılı tek bir konuşmasına rastlanmadığı Adalet Bakanlığı müfettişlerince belgeleniyor. Bu belgeler açıklanıyor. TV’lerde (Star dışında) tık yok! Basında da! Şanal’ın, Cihaner hakkında ortaya koyduğu suçlama iflas ediyor. Şanal’a ikinci darbe İstanbul savcılığından. Konumuz dışında gerekçesiyle Cihaner’in dosyası iade! Cihaner’i içeri tıkan özel yetkili savcı Şanal ile ilgili herhangi bir yaptırım? Güldürmeyin insanı! Ya TV yıldızı gazetecilerle Arınç? Bu konuda tek satır ne yazıyor, ne de ekranda konuşuyorlar. Bu, olayın bir yüzü. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in, inkâr eder gibi olduğu, fakat Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in (hatta Arınç’ın) doğruladığı Cihaner’i arayıp tutuklattığı kişileri salıvermesini istediğini içeren telefon konuşması olayın diğer yüzü. Hürriyet’te Fatih Çekirge’nin, Çiçek’e aklama olanağı veren haberinde, Başbakan Yardımcısı “aradım savcıyı, aradım ama, gözaltına aldığı 50-60 çocuğu neden gözaltına aldığını sormak için aradım” diyor. Çekirge de Çiçek’e yardımcı; peki ama bu çocukların suçu neymiş ki savcı gözaltına almış diye sormuyor. Bir gün sonra Hürriyet’teki başyazısında Oktay Ekşi; “12 yaşındaki çocuklar gözaltındaymış da bakan (Çiçek) ona engel olmak için telefon etmiş gibi bir de yalan söylendi” diyor ve ekliyor: “Oysa, Erzincan’da böyle bir olay yaşanmış değil…” TV yıldızı gazeteciler ekranda köşelerinde - iktidar koşutunda- bol keseden yargıya saygıdan, bağımsızlığından ve hatta yargıç iktidarından söz eder dururlar ve fakat: Yargı bağımsızlığından iktidarın ne anladığını, yargıyı nasıl kullanmak istediğini sergileyen bu iki olayı… elleri, kafaları, ağızları sorun yapmaz, yapamaz! SAYFA 24 ŞUBAT 2010 ÇARŞAMBACUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 24 Şubat Oslo K -4 Helsinki K -6 Stockholm K -4 Londra Y 11 AmsterdamY 9 Brüksel Y 10 Paris Y 11 Bonn Y 11 Münih Y 12 Berlin Y 6 Budapeşte Y 12 Madrid Y 15 Viyana Y 12 Belgrad Y 14 Sofya Y 11 Roma Y 15 Atina Y 18 Zürih Y 13 Moskova K 0 Aşkabat Y 15 Taşkent B 15 Bakû Y 8 Bişkek Y 11 Tiflis Y 11 Kahire PB 20 Şam Y 18 İstanbul Y 14 Edirne Y 16 Kocaeli Y 16 Çanakkale Y 15 İzmir Y 18 Manisa Y 18 Denizli Y 18 Zonguldak Y 14 Sinop Y 12 Samsun B 16 Trabzon B 12 Giresun B 14 Ankara Y 11 Eskişehir Y 10 Konya Y 13 Sıvas Y 8 Antalya Y 19 Adana Y 18 Mersin Y 18 Diyarbakır B 11 Şanlıurfa B 14 Mardin B 10 Siirt B 10 Hakkâri K 2 Van K 4 Kars K 2 Yurt geneli parçalı ve çok bulutlu, Güneydoğu Anadolu, Doğu Karade- niz kıyıları ile Malatya ve Elazığ çevreleri dı- şında kalan yedler yağışlı geçecek. Yağışlar ge- nellikle yağmur ve sa- ğanak, Doğu Anado- lu’nun kuzeydoğusun- da karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. Yağışların Kıyı ve Güney Ege ile Çanakkale ve Balıkesir çevrelerinde kuvvetli olması bekleni- yor. Hava sıcaklığı kuzey ve iç kesimlerde 2 ila 4 derece artacak. HATİCE TUNCER Birinci Ergenekon davasõnda Danõştay’a silahlõ baskõn ve Cumhuriyet gazetesine bomba atõlmasõ eylemlerinden tutuklu sanõk İsmail Sağır “Al- parslan Arslan ve Osman Yıldırım, bizi bu tez- gâhın içine çektiler” dedi. Tutuklu sanõk İşçi Par- tisi Genel Başkanõ Doğu Perinçek ve İP’li sanõk- lar ve avukatlarõ, duruşma salonunu terk ederek “Balyoz Planı” operasyonunu protesto ettiler. Davanõn 135. oturumunda tutuklu sanõk Erhan Timuroğlu’nun çapraz sorgusu tamamlandõktan sonra İsmail Sağõr kürsüye çağrõldõ. Sağõr, Cum- huriyet gazetesine ikinci bombanõn atõldõğõ 10 Mayõs 2006 günü, inşaatlarda çalõştõğõ Edirne’den İstanbul’a saat 18.00-19.00 sõralarõnda geldiğini an- lattõ. Timuroğlu ile Coco Bar’da buluştuklarõnõ be- lirten Sağõr, Osman Yõldõrõm’õn kendisini ve Te- kin İrşi’yi arabasõyla Ataşehir’e götürdüğünü söyledi. Sağõr, “Osman Yıldırım evine giderken ‘Bir işimiz var. Bir yere bomba atacağõz’ dedi. ‘Ne anlamda, para var mõ, ne işi örgüt işi mi’ dedim. Yıldırım ‘Bir iştir, örgüt işi değil’ dedi. Başörtüsü ile ilgili bir şeyler söyledi. ‘30 bin dolar para ve- receğim’ dedi. Sonra bir eve gittik, ufak bir po- şet ile geldi. İçinde bir bez parçası vardı” dedi. ‘Bomba patlamayacak demişti’ Sağõr, 10 Mayõs akşamõ saat 22.00-23.00 sõrala- rõnda Coco Bar’dan çõktõklarõnõ, Yõldõrõm’õn 5 Mayõs’ta da pimini çekmeden bomba atan Tekin İr- şi ile kendisini Cumhuriyet gazetesinin önüne bõ- raktõğõnõ anlatarak şöyle devam etti: “Tekin, da- ha önce de bomba attığı için gazeteyi gösterdi, benim ceketim yoktu. Bombayı Tekin ceketinin cebine koydu. Cumhuriyet’in arka tarafına gittik. Tekin orada cebinden çıkarıp bombayı verdi. Pimini parmağıma takıp Cumhuriyet’in arka tarafına attım. Coco Bar’da Arslan ve Yıl- dırım ayakta bekliyordu. Bombanın pimini gösterdim, patlamadığını söyledim. Osman Yıl- dırım ‘zaten patlamayacak’ demişti.” İsmail Sağõr, ikinci bombayõ attõklarõnõn ertesi gü- nü 11 Mayõs 2006’da Yõldõrõm’õn arayarak Erhan ile kendisini Mecidiyeköy’e çağõrdõğõnõ söyledi: “Yıldırım, Alparslan ile ‘bir yere kadar gidin’ de- di. Osman bir eşarp verdi, ‘Cumhuriyet’in tel- lerine takarsõn’ dedi. Alparslan, Erhan ve ben Cumhuriyet’in sokağında taksiden indik. Al- parslan eli cebinde yürürken Cumhuriyet’in önünde bir anda durdu. Bir gün önce bomba atıldığından her tarafta polis vardı. Alparslan bombayı çıkardı ‘Allahuekber’ dedi.” ‘Bu sefer derslerini aldılar’ Sağõr, gelişmeleri, “Akşam 9-10 sıralarında Al- parslan ile Osman geldi. Alparslan’ın hali iyi de- ğildi. Alparslan ‘Bu sefer derslerini aldõlar. Ge- reğini yaptõk’ dedi” sözleriyle aktardõ. Sağõr, 14 Ma- yõs gecesi Osman Yõldõrõm’õn “Ankara’ya gide- ceğiz, hazırlanın” diye mesaj attõğõnõ söyledi. Sa- ğõr, Arslan’õn arabasõnda Şubat 2006’da Vakit ga- zetesinde “İşte O üyeler” başlõğõyla yayõmlanan haberin fotokopisini gördüğünü söyledi. Ankara’da Selvi Otel’e yerleştiklerini anlatan Sağõr, “16 Ma- yıs 2006’da Arslan Danıştay plakasını niye bu- lamadın diye Osman Yıldırım’a bağırdı” dedi. Cumhuriyete bomba attõklarõnõ ama Danõştay bas- kõnõndan haberleri olmadõğõnõ söyleyen Sağõr, “Osman bizi tezgâha düşürmüş. Osman bir bak- tım, çay, kahve, sigara, meyve ifade veriyor. İti- rafçı olmuş. Adam her türlü iftira atıyor” dedi. Çapraz sorguda savcõ Mehmet Ali Pekgüzel’in “Cumhuriyet’e neden bomba atacağınızı sor- madınız mı” sorusu üzerine “Osman başörtüsü için dedi ama çıkar amaçlı. Para alacaktık. Be- nim başörtüsü ile bir sorurum yok ” diye konuştu. Sağõr “Osman Yıldırım’a bombaları nereden al- dığını sormadınız mı”sorusunu “Sordum, ‘çar- şõda pazarda satõyorlardõ’ dedi” diye yanõtladõ. Savcõ Nihat Taşkın’õn sorusu üzerine Sağõr, 10 Mayõs’ta attõğõ bombanõn bir beze sarõlõ olduğunu ve eski göründüğünü anlattõ. Sağõr, “domuza ba- şörtüsü giydirilmiş” karikatürü cezaevinde gör- düğünü belirtti. Mahkeme yarõna ertelendi. Kararõnda işçilerin kendisi ve Kumlu aleyhine slogan atmasõ etkili oldu Mustafa Türkel istifa etti ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TEKEL işçilerinin özlük haklarõyla başka kurumlara nakil talebiyle başlattõklarõ mücadele- nin 71. gününde Tek Gõda-İş Ge- nel Başkanõ Mustafa Türkel, Türk-İş Genel Sekreterliği gör- evinden istifa etti. Tek Gõda-İş Genel Eğitim Se- kreteri Mustafa Akyürek, Tür- kel’in istifasõnõn önceki gün 4 konfederasyon başkanõnõn yaptõ- ğõ toplantõnõn ardõndan alõnan kararlara tepki gösteren TEKEL işçilerinin kendisi ve Türk-İş Başkanõ Mustafa Kumlu aley- hindeki slogan larõndan kaynak- landõğõnõ bildirdi. Akyürek, Tür- kel’in istifasõnõn Türk-İş yöneti- mine duyduğu tepkiden kaynak- landõğõ yönündeki iddialarõn doğ- ru olmadõğõnõ belirtti. Türkel’in genel sekreterlikten istifa ettiği haberini alan işçiler, dün saat 11.00’den itibaren Türk-İş Genel Merkezi önünde toplanma- ya başladõ. TEKEL işçileri uzun sü- re Türkel’in bir açõklama yapma- sõnõ beklerken, Tek Gõda-İş şube başkanlarõ ve yöneticileri Türkel’i istifasõnõ geri almasõ için ikna et- meye çalõştõ. Edinilen bilgiye gö- re Türkel, istifasõnõ geri almaya- cağõnõ belirterek daha önce işçile- ri Türk-İş aleyhine bir slogan at- mamalarõ konusunda uyardõğõnõ anõmsattõ. Mustafa Türkel’in sen- dika yöneticilerine genel sekre- terliğe dönmeyi düşünmediğini söylediği de öğrenildi. Bazõ işçiler Türkel’in kendilerine tepki göste- rerek istifa etmesini eleştirdi. İşçi- ler Türkel’in işçinin yanõnda yer al- masõ gerekirken Türk-İş yönetimini koruduğunu ifade ettiler. Bu sõra- da Tek Gõda-İş şube başkanlarõ da Türkel’in istifasõnõn ardõndan bir toplantõ yaptõ. Daha sonra işçiler- le bir araya gelen başkanlar, Tür- kel’in istifa gerekçesini açõkladõ. Bazõ işçiler, Türkel’in görevine ge- ri gelmesi için çağrõ yapõlmasõ gerektiğini ifade ederken, pek çok işçi de istifanõn direnişi olumsuz et- kileyeceğini belirtti. Sadece 2 bin işçi kabul etti 8 bin 247 işçiden 2 bin 500’ünün 4/C’ye geçmek için başvuru yap- tõğõ belirtildi. 4/C için son süre 2 Mart 2010 olarak belirlenmişti. VALİLİK ENGELİ Hükümet çadırdan korktu İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - TEKEL işçilerinin 67 gündür sürdürdüğü eyleme des- tek vermek için Konak Alanõ yakõnõndaki Bahri- baba Parkõ’nda kurul- mak istenen “dayanış- ma çadırı” valilik enge- line takõldõ. Çadõr kurma eyleminden bir gece ön- ce emniyet güçleri sendi- ka temsilcilerinin evleri- ne giderek “Çadır ku- rulmasına izin verme- yeceklerini” bildirdi. Emekçiler, dün çadõr ku- rulacak alana gelerek İz- mir Valiliği’ni ve AKP hükümetini protesto etti. KESK ve DİSK tem- silcileri, engelin Başba- kan Tayyip Erdoğan’õn talimatõndan kaynaklan- dõğõnõ savunarak suç du- yurusunda bulundu. KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Söz- cüsü Ali Kılıç, “Sembo- lik çadırdan korkanlar, güçleri yetiyorsa gök- yüzünü de kaldırsın- lar” dedi. Alanda kuru- lan masada, imza kam- panyasõ da başlatõldõ. Gazeteci-yazar Banu Avar önderliğinde 20- 21 Şubat tarihlerinde Ankara’da buluşan ga- zetemiz yazarı Ali Sirmen, eski CHP İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek, tiyatro sanatçısı Ferhan Şensoy, gazeteci-yazar Emin Çölaşan’ın da ara- larında bulunduğu TEKEL Dayanışma Grubu’ndan, Filmsan İkinci Başkanı Gülsen Tuncer, yönet- men Engin Ayça ve tiyatro sanatçısı Ender Yiğit de TEKEL işçileri ile birlikte sabahladı. Ankara Ba- yındır Sokak’taki TEKEL işçilerini ziyaret eden Dayanışma Grubu adına yazılı açıklama yapan Ba- nu Avar, seçilmiş sanatçıların 20 Şubat’ta “demokratik açılım”ı konuşmak için Başbakan Tayyip Er- doğan’la buluştuğunu anımsatarak “Bağrımızdan çıkmış sanatçılar acaba IMF dayatmasıyla gelen 4/C maddesiyle köleleştirilen TEKEL işçileri için ne düşünüyor? Hâlâ bilmiyoruz... Bu milletin yetiştir- diği, hayranlıkla sevgiyle beslediği sanatçılar! Onları duyuyor musunuz? Yoksa ‘demokratik açılım’ adı altında tezgâhlanan oyunda figüran olmayı mı seçiyorsunuz? TEKEL işçileri 4/C’ye karşı sizin için de direniyor. Sırada hepimiz varız, işçiye sıkılan biber gazı hepimize sıkılmıştır” ifadelerini kullandı. ‘Sırada bizler varız’ RTÜK’den 14 radyo ve televizyona izin ANKARA (AA) - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK), dünkü toplantõsõnda, fark- lõ dil ve lehçelerde yayõn yapmak isteyen radyo ve televizyon kuruluşlarõnõn başvurularõ değerlendi- rildi. Üst Kurul, Cemre FM, Radyo Ses, Radyo Net, Çağrõ FM, Gün Radyo, Nur FM, Gün TV, TV 21, Aktüel TV, Söz TV, Can TV, Can Radyo, Ak- tüel FM ve Aksa FM’nin söz konusu yönetmelik kapsamõnda yayõna geçebileceklerine karar ver- di. Bu yayõn kuruluşlarõndan Radyo Ses Kürtçe, Zazaca ve Arapça; Radyo Net Kõrmançi, Zazaca ve Arapça, diğer yayõn kuruluşlarõ ise Kõrmançi ve Zazaca yayõn yapacaklarõnõ beyan etti. BİRİNCİ ERGENEKON DAVASI ‘Bize tezgâh kurdular’ Cumhuriyet’e bomba atmakla yargõlanan sanõk İsmail Sağõr, Osman Yõldõrõm’õ iftiracõlõkla suçlayarak “Bizim gibi arkadaşlarõna iftira atan biri, Ergenekonculara ne yapmaz? Bu adamlara da iftira atõyor” diye konuştu. Vizede mutabakat Haber Merkezi - Başbakan Tayyip Erdoğan, İspanya ile işadamlarõ, akademisyenler ve sanatçõlara beş yõllõk çok gi- rişli vize verilmesine ilişkin mutabakata varõldõğõnõ bildir- di. Erdoğan, ayakkabõ fõrlatma eylemi için “Büyütülecek bir şey değil” derken, eşi Emine Erdoğan’õn, gazetecilere “Al- lah korudu, bomba da ola- bilirdi” dediği öğrenildi. İspanya temaslarõnõ sürdü- ren Erdoğan, dün Cordoba kentinde tarihi yerleri gezdi. Erdoğan, Endülüs dönemin- den kalan camiden çevirme katedrali ziyareti sõrasõnda kendisini karşõlayan bir Türk yurttaş ile sohbet etti. Sosyo- log olduğu ve İspanya’da dok- tora yaptõğõ öğrenilen Aslı Öcal adlõ genç kõz, Erdoğan’a “Gelişmeleri izliyoruz” dedi. Erdoğan da “İyi olacak” ya- nõtõnõ verdi. Gazetecilerin so- rularõnõ yanõtlayan Erdoğan, 2. İspanya-Türkiye hükümet- ler arasõ zirvesinde ne gibi so- mut adõmlarõn atõldõğõna iliş- kin soru üzerine enerji ve sağ- lõk sektöründe bazõ adõmlarõn karşõlõklõ atõlmasõ konusunda mutabakata varõldõğõnõ kay- detti. Ayakkabõ fõrlatma ola- yõnõn anõmsatõlmasõ üzerine Erdoğan, “Öğrendiğim ka- darıyla Suriyeli. Kaçak ola- rak bulunan birisi. Netice- sini buranın makamları biz- lere bildirecekler” karşõlõğõ- nõ verdi. İspanya Başbakanõ Zapatero’nun kendisini ara- yõp aramadõğõ sorusuna ise Erdoğan, “Bu kadar büyü- tülecek bir şey değil” dedi. 2. İSPANYA-TÜRKİYE ZİRVESİ ‘Farkõnda değiller’ DİYARBAKIR (Cum- huriyet Bürosu) - Hakla- rõnda istenen ceza miktarla- rõ tartõşõlõrken Hrant Dink’in katili Ogün Samast ve “Ke- sik baş cinayeti” zanlõsõ Cem Garipoğlu ile karşõ- laştõrõlan “taş atan çocuk- lar”la ilgili bir davada mah- keme çocuklarõn işledikleri suçun anlamõnõ kavrayama- dõklarõ gerekçesiyle iddiana- meyi savcõlõğa iade etti. Diyarbakõr Cumhuriyet Baş- savcõlõğõ, hazõrladõğõ iddiana- mede, yaşlarõ 13 ile 17 ara- sõnda değişen çocuklar hak- kõnda, “örgüt propaganda- sını yapmak”, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanu- nu’na muhalefet etmek”, “tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurmak” ve “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” iddialarõyla her biri için 14 yõ- la kadar hapis talep etti. Dos- yayõ Diyarbakõr 6. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Mahkeme, suç tarihinde 15 yaşõndan küçük olan F.K. ile İ.Ç’nin durumuna dikkat çek- ti. Bu iki çocuğun gözaltõna alõndõklarõ tarihte, suçun so- nuçlarõnõ anlamadõklarõ ve davranõşlarõnõ yönlendirme yeteneklerinin gelişmediğine işaret eden mahkeme, iddia- nameyi bu durumu gözetmek üzere iade etti. Bu durumda dosya iddianameyi hazõrla- yan savcõ tarafõndan yeniden ele alõnacak. 2 çocuk dosyadan ayrõlacak, haklarõnda yuvaya yerleştirilme, ailelerinden alõn- ma gibi önlemler alõnacak. ÇOCUKLARIN İDDİANAMESİ İADE EDİLDİ Tek Gõda-İş Genel Eğitim Sekreteri Mustafa Akyürek, Türkel’in istifasõnõn, TEKEL işçilerinin Kumlu aleyhindeki sloganlarõndan kaynaklandõğõnõ bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle