Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Emekli
Tuğgeneral Nejat Eslen,
Genelkurmay Başkanlõ-
ğõ’nda yapõlan toplantõyõ
değerlendirirken, “Ge-
nelkurmay Başkanı’nın
devlete, halka, kendi
personeline ve hükü-
mete karşılığı sorumlu-
luğu vardır. Hatta
emekli personeline kar-
şı sorumluluğu vardır.
Genelkurmay Başkanı
bu sorumluluğu denge-
lemek zorunda. Artık
bu süreç Genelkurmay
Başkanı’nı radikal bir
karar verme aşamasına
getirmiş olabilir” dedi.
Emekli generaller, Ge-
nelkurmay’daki toplantõ
ve ardõndan yapõlan açõk-
lamayõ şöyle yorumladõ:
Armağan Kuloğlu
(Emekli Tümgene-
ral): Bütün orgeneral ve
oramiraller toplandõğõna
göre bu medyada mutla-
ka haber olacaktõr. Birta-
kõm spekülasyonlar da
üretilecektir. Bunu önle-
mek maksadõyla toplan-
dõklarõnõ ve neyi değer-
lendirdiklerini açõk ve net
bir şekilde bildirmeleri,
kötü fikirlerin ortada do-
laşmasõna engel olacak
demektir. Genelkurmay
Başkanõ, TSK’nin bir sab-
rõ olduğunu ve sabrõnõn
taştõğõnõ, hatta elinde ba-
zõ belgeler olduğunu bun-
larõ açõklayabileceğini de
ifade etmişti. Bütün bun-
lar da Balyoz harekâtõ ile
birleştirdiğiniz zaman
TSK içinde bir baskõ oluş-
tuğunu göz ardõ etme-
mek gerekir. TSK’nin
milletten aldõğõ bir güç
var ve milletin ona olan
güven duygusu var. San-
ki TSK darbeyle eşdeğer
gibi kabul edilen bir tu-
tum ortaya çõkõyor. Bu ta-
bii ki silahlõ kuvvetlerini
rahatsõz ediyor. TSK bir
durum değerlendirmesi
yapõyor. Bu toplantõlar
askeri şûra toplantõlarõ
çerçevesinde olur. Ras-
gele zamanlarda yapõl-
maz. Böyle bir durum
değerlendirmesi ilk defa
yapõlõyor.
Nejat Eslen (Emek-
li Tuğgeneral): Bõçak
kemiğe dayandõ. Pasif
bazõ müdahaleler mese-
leleri halledebilir. Silah-
lõ kuvvetler daima silah-
lõ güç olarak müdahale et-
mez. Bir pasif müdahale
olabilir. Genelkurmay
Başkanõ ve kuvvet ko-
mutanlarõ hep birlikte is-
tifa etseler bunun çok
ciddi siyasi yansõmalarõ
olur ve bu süreç tersine
döndürülebilir. İstifaya
etmeye de gerek kalma-
yabilir. ‘Bu süreç böyle
devam ederse biz hep
birlikte istifa ederiz’ de-
nir. O komutanlarõn yer-
lerine yenisini bulmak
zor. Bir kriz çõkar ortaya,
kriz de meseleyi toptan
halleder. Silahlõ kuvvet-
lerin aşağõlanmasõ da böy-
lece önlenmiş olabilir.
Yapõlan bu toplantõ, “Me-
seleyi çok ciddiye alıyo-
ruz. Meseleyi görüşü-
yoruz” demektir. Burada
önemli olan Başbakan
Yardõmcõsõ Cemil Çi-
çek’in Genelkurmay’a
gitmiş olmasõdõr. “Paro-
la” sebebiyle oraya gitti-
ğini sanmõyorum. Genel-
kurmay bu böyle devam
ederse istifa mesajõ veril-
miş olabilir. Bu süreç,
muvazzafõndan emekli-
sine tüm TSK’yi çok ra-
hatsõz ediyor. Sanal me-
seleler darbe hazõrlõğõ gi-
bi yansõtõlõyor. Onun üze-
rinden de silahlõ kuvvet-
ler mensuplarõ aşağõlanõ-
yor. Genelkurmay Baş-
kanõ’nõn devlete, halka,
kendi personeline ve hü-
kümete karşõlõğõ sorum-
luluğu vardõr. Hatta
emekli personeline karşõ
sorumluluğu vardõr. Ge-
nelkurmay Başkanõ bu
sorumluluğu dengelemek
zorunda. Bu süreç Ge-
nelkurmay Başkanõ’nõ ra-
dikal bir karar verme aşa-
masõna getirmiş olabilir.
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 24 ŞUBAT 2010 ÇARŞAMBA
4 HABERLER
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Tekel Direnişi
‘Olayı’nın Gösterdiği
Yalnızca tek bir dünya var: Türk, Kürt, Laz,
Müslüman (Sünni, Alevi) diğer dinlerden olanlar,
ateistler; hepsi tüm farklarına karşın aynı
dünyaya aitler. Sermayenin dünyasına... Bu
dünyada ya emek tarafında yer alıyorlar ya da
sermaye tarafında. Tekel direnişi bu gerçeği bir
kez daha kanıtladı. Tekel direnişi, ancak emek
tarafında bulunanların, farklılıklarını barış içinde,
birlikte yaşayabildiklerini, bu farklılıklarla
birbirlerini zenginleştirebileceklerini gösterdi.
Cesaret: Acı soğuklara, devletin, hükümetin
tehditlerine, baskılarına karşı bugün 72. gününe
giren direnişin adı. Tekel işçileriyle dayanışmak
için ülkenin her yerinden gelen işçilerin erdemi...
Tekel işçilerinin yardımına gelen, destekleyen
esnaf, genel olarak halk sınıflarının dayanışma
eylemleri, yardımları...
Hakikat: “Olay” patlak vermeden önceki, bilgi
sisteminde var olmayan yeni şey. Olayla birlikte
doğarak, verili bilgi sisteminde delik açan şey...
20 Şubat’ı 21 Şubat’a bağlayan gece,
“sendika.org”dan yapılan canlı TV yayınında
konuşan 50-60 yaşlarındaki Müslüman işçi, söze
Allah’ın adıyla başlıyor. Biz ondan başka kimseye
kulluk etmeyiz diyor. Başbakan’a, polis dayağı,
biber gazı, üzerlerine sıkılan lağım suyu için
teşekkür ettikten sonra, tüm dünya bizi gördü, bir
sen görmedin diyor, AKP’nin sosyal-ekonomik
politikalarını deneyimli bir sosyalisti aratmayacak
sadelikte ve kesinlikte eleştiriyordu. Bu
Müslüman işçi, biz kimseden bir şey
istemiyoruz... Senden tek istediğimiz hain elini
rızkımızdan çekmendir dedikten sonra üç kez
tekrarladı: “Hakkımı sana helal etmiyorum...”
Yeni insan: Olay değiştirir, kendi “hakikatini”
ve öznesini yaratır. Bir dostum şöyle diyordu:
“Olur olmaz insanlar Facebook’a Tekel simgeleri
koymaya başladı. Bu ne biçim iş?..” Bu işçi
sınıfının hegemonya kurma dinamiğine girdiğini
gösteriyor, ama bir başka şeyi de. Bu olayın “izi”
ve izin yankılarıdır. Tekel olayını yaşayan herkes
artık değişti. Önceki, bu olayın izini taşımayan
haline göre artık o yeni bir insandır. Olaya
sadakat geliştirmeye, bunu evrenselleştirmek için
mücadele edecek özneye dönüşmeye hazır yeni
insan...
Sadakat - I: Tekel işçisi, biz buraya gelirken
kendi derdimize düşmüştük, şimdi tüm işçileri ve
ezilenleri temsil ediyoruz diyerek “olay”ın
evrensel karakterini açıklıyor ve ona sadakatini
ilan ediyor, bunu anlatıyor, herkesi buna
çağırıyor; bu hakikatin evrenselleşmesi için
mücadele ediyor. Tekel işçisinin yanında yer
alanlar da aynı sadakatin parçalarıdır.
Sadakat - II: Müslüman işçi Tayyip Erdoğan’ı
eleştirirken artık başka bir hakikati dile getiriyor,
ilan ediyor, hakkımı sana asla helal etmeyeceğim
derken, karşısındakinin sadakatinin dine değil
sermayenin düzenine olduğunu da vurgulamış
oluyor.
Sadakat - III: Yeni-eski, solculuk iddialarıyla
ortada dolaşırken bu eylemi görmezden gelenler,
sınıf siyasetini terk etmek gerektiğini açıklayanlar,
sermaye düzenine, liberal demokrasiye
sadakatlerini açıklamış oluyorlar. Buna karşılık,
ÖDP, TKP, Halkevleri, Tekel işçileriyle birlikte
miting yaparken sermaye düzeninin karşısında,
“olayın” yanında yer aldıklarını, Türkiye solunun
geleceğe açık yüzleri olduklarını gösteriyorlar.
Ben kendi hesabıma Emek Partisi’nden daha
yoğun bir katılım beklerdim. CHP ve Deniz
Baykal’ın Tekel işçilerini ziyaret ederek, yüzlerini
doğru bir yere çevirdiklerini de görmek, ama
henüz yolun çok başında olduklarını da teslim
etmek gerekiyor...
Her “olay” biter, gündemden çıkar, ama
geride iz bırakır. Yarattığı özneler, olayın
hakikatine sadakatlerini ilan etmiş olanlar, olayın
anlamını, sonuçlarını yaşatmaya devam ederler.
Olay bittiğinde iki tutum daha oluşur. Birileri olay
olmamış gibi davranırlar. İkincisi de olayın
önemini kavrayan ama onun izlerini yok etmek
için mücadeleye kararlı kesimlerin tavrıdır.
Olay olmamış gibi davrananlar, üçüncü
kesimle buluşur onun değirmenine su taşırlar.
Zaman içinde onun hakikatini kabul etmek
zorunda kalırlar. Seçim öncesi Cumhuriyet
mitinglerinin “hakikatini” kavrayamayanlar, ona
olayın öncesindeki kavramlarla yaklaşanlar, onu
içindeki şu veya bu unsurun niteliğine
indirgemeye çalışarak mahkûm edenlerin hemen
hepsi, zaman içinde, doğrudan ya da pratik
sonuçları itibarıyla olayın izlerini yok etmeyi
çalışanlarla buluştular... Onların ezici çoğunluğu,
Tekel direnişini de tanıyamadı... Buna karşılık,
Cumhuriyet mitinglerinin gerçek anlamını
kavrayanların bugün Tekel direnişini de
desteklediklerini görüyoruz. Bu bir rastlantı
değil!
erginy@tr.net
http://erginyildizoglu.blogspot.com
Genelkurmay karargâhõnda yapõlan üst düzey toplantõya tüm orgeneral ve oramiraller katõldõ
Askerin ‘balyoz’ zirvesiANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- “Balyoz darbe iddiaları” nede-
niyle sürdürülen soruşturma kapsa-
mõnda çok sayõda emekli ve mu-
vazzaf askerin gözaltõna alõnmasõ
Türk Silahlõ Kuvvetleri’ni (TSK) ha-
rekete geçirdi. TSK’nin tüm orge-
neral ve oramiralleri kapsayan ge-
nişletilmiş komuta heyeti Genel-
kurmay karargâhõnda bir araya ge-
lerek durumu görüştü.
Balyoz darbe iddialarõ kapsamõnda,
aralarõnda emekli ve muvazzaf gene-
ral ve amirallerin de bulunduğu top-
lam 49 kişi önceki gün gözaltõna
alõnmõştõ. Genelkurmay Başkanõ Or-
general İlker Başbuğ, bu gözaltõlarõn
yaşanmasõnõn ardõndan Mõsõr’a ya-
pacağõ resmi ziyareti iptal etmişti.
Genelkurmay’da yapõlan değer-
lendirmelerin ardõndan, TSK’nin ge-
niş kapsamlõ komuta heyetini oluştu-
ran toplam 15 orgeneral ve oramiral
Ankara’ya çağrõldõ. Orgeneral ve Or-
amirallerin Ankara’ya dün gelmesinin
ardõndan Genelkurmay’da gözaltõlar
ve TSK’ye yönelik faaliyetlere ilişkin
geniş kapsamlõ bir toplantõ yapõldõ.
Tek cümlelik açıklama
Toplantõnõn ardõndan Genelkur-
may’dan tek cümleden oluşan bir
açõklama yapõldõ. Açõklama şöyle:
“İstanbul Cumhuriyet Başsav-
cılığı’nca yürütülmekte olan bir
soruşturma kapsamında ortaya çı-
kan ciddi durumu değerlendirmek
üzere, bugün Genelkurmay Baş-
kanlığı Karargâhında Türk Silah-
lı Kuvvetleri’nde görevli bütün or-
general ve oramirallerin katılımı ile
bir toplantı icra edilmiştir.”
Genelkurmay’da yapõlan toplantõ-
nõn geniş katõlõmlõ olmasõ dikkat çek-
ti. TSK’de bu kadar geniş katõlõmlõ
toplantõ yalnõzca Yüksek Askeri Şu-
ralarda (YAŞ) gerçekleşiyor. Bu top-
lantõlarda TSK personelinin terfi, ata-
ma işlemleri ele alõnõyor. Bu toplan-
tõlarda iç ve dõş güvenlik tehditleri,
TSK’nin buna karşõ alacağõ önlemler
masaya yatõrõlõyor.
Gözaltõna alõnanlarõn general ve
amiral düzeyinde olmasõ, TSK’yi
toptan hedef alan bir izlenimin oluş-
turulmak istenmesinin Genelkur-
may’daki toplantõyõ geniş kapsam-
lõ yapma gereğini ortaya çõkardõğõ as-
keri kulislerde dile getiriliyor.
15 orgeneral ve oramiral
Genelkurmay’daki toplantõnõn ge-
niş katõlõmla yapõlmasõnõn ardõndan
Başbuğ’un önümüzdeki günlerde ka-
muoyuna bir açõklama yapabileceği-
ne dikkat çekiliyor. Başbuğ’un göz-
altõ sürelerinin dolmasõnõn ardõndan bu
açõklamayõ yapabileceği belirtiliyor.
Gündüz toplanan 15 generalin akşam
da yemekte bir araya geldiği belirtil-
di. Generallerin bugün de Ankara’da
olacağõ kaydedildi. Genelkurmay’daki
toplantõya katõlan komutanlar şöyle:
Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İl-
ker Başbuğ, Kara Kuvvetleri Ko-
mutanõ Orgeneral Işık Koşaner, De-
niz Kuvvetleri Komutanõ Oramiral
Eşref Uğur Yiğit, Hava Kuvvetleri
Komutanõ Orgeneral Hasan Aksay,
Jandarma Genel Komutanõ Orgene-
ral Atila Işık, Kara Kuvvetleri Kur-
may Başkanõ Orgeneral Bekir Kal-
yoncu, Donanma Komutanõ Orami-
ral Emin Murat Bilgel, Birinci Or-
du Komutanõ Orgeneral Hasan Iğsız,
İkinci Ordu Komutanõ Orgeneral
Necdet Özel, Üçüncü Ordu Komutanõ
Orgeneral Saldıray Berk, Ege Ordu
Komutanõ Orgeneral Hayri Kıvrı-
koğlu, Genelkurmay İkinci Başkanõ
Orgeneral Aslan Güner, Genelkur-
may İkinci Başkan Yardõmcõsõ Or-
general Bilgin Balanlı, Kara Kuv-
vetleri Eğitim ve Doktrin (EDOK)
Komutanõ Orgeneral Erdal Ceyla-
noğlu ve Harp Akademileri Komutanõ
Orgeneral Nusret Taşdeler.
‘Yaşananlar
kararaşamasına
getirmişolabilir’
Çok sayõda emekli ve muvazzaf subayõn “Balyoz darbe iddialarõ” nedeniyle gözaltõna
alõnmasõnõn ardõndan TSK’nin geniş kapsamlõ komuta heyetini oluşturan toplam 15 orgeneral ve
oramiral Ankara’ya çağrõldõ. Genelkurmay’da gerçekleştirilen toplantõnõn ardõndan yapõlan tek
cümlelik açõklamada “ciddi durumun değerlendirildiği” belirtildi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker ve Danıştay Başkanı
Mustafa Birden ile bir araya gelerek “yargı reformu” konusunda görüş aldı. (Fotoğraf: AA)
EMEKLİ GENERALLERİN YORUMU
SEYFETTİN METE
ÇORUM- Çorum Belediyesi’nin davetlisi ola-
rak “Değişen Türkiye’de Yeni Anayasa Tartış-
maları” konulu bir konferans veren Anayasa Ko-
misyonu Başkanõ ve AKP İstanbul Milletvekili Bur-
han Kuzu, yargõya sert eleştirilerde bulundu.
Yeni anayasa değişikliği için konsensüs sağla-
mada zorlandõklarõnõ ifade eden Kuzu, şunlarõ
söyledi: “Hassas davranmamıza rağmen birile-
ri ‘Anayasa yapõlmasõn’ diye ortamı tıkadı. ‘Bu
Meclis anayasa yapamaz kurucu meclis değil’ de-
diler. Ne yapacağız. O zaman darbe duasına çı-
kalım. Allahım bize bir darbe gönder. Anaya-
sa yapacak kadar olsun. Çok da fazla kalmasın.
Amin. Böyle bir şey olabilir mi?”
Burhan Kuzu, Türkiye’de ayaklanmõş yargõ ile
karşõ karşõya olduklarõnõ savundu.
Gül görüş alıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum-
hurbaşkanõ Abdullah Gül, Erzincan Cumhu-
riyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner’in gözaltõna
alõnmasõnõn ardõndan başlayan tartõşmalarõn ar-
dõndan Yargõtay ve Danõştay başkanlarõnõ ka-
bul etti. Cumhurbaşkanõ, bugün de Adalet Ba-
kanõ Sadullah Ergin ve Anayasa Mahkeme-
si Başkanõ Haşim Kılıç’õ kabul edecek.
Gül, dün önce Yargõtay Başkanõ Hasan
Gerçeker’i kabul etti. Çankaya Köşkü’nde
gerçekleşen kabul 55 dakika sürdü. Gül ile gö-
rüşmesinin ardõndan Yargõtay’a girişinde
gazetecilerin görüşmeye ilişkin sorularõnõ
yanõtlayan Gerçeker, gündemde yargõ refor-
mu konusunun bulunduğunu, görüşmede
Cumhurbaşkanõ Gül’ün yargõ reformu ile il-
gili görüşlerini aldõğõnõ söyledi.
Gerçeker: Krizi konuşmadık
Gül’ün, Danõştay Başkanõ Mustafa Birden,
Anayasa Mahkemesi Başkanõ Haşim Kõlõç ve
Adalet Bakanõ Sadullah Ergin ile de bu konu-
larõ görüşeceğini ifade eden Gerçeker, “Ondan
sonra herhalde kendileri bir değerlendirme
yapacaklar. Görüşmemizin konusu bu” de-
di. Bir gazetecinin, “Son günlerde yargıda ya-
şanan gerilim görüşmeye yansıdı mı” soru-
su üzerine Gerçeker, “Hayır, tamamen yar-
gı reformu konusu ile ilgili bizim görüşle-
rimizi aldı. Biz de daha önce biliyorsunuz ka-
muoyuna deklare ettik, raporlarımızla bil-
dirdik. O görüşlerimizi Sayın Cumhurbaş-
kanı’na bildirdik” diye konuştu. Bir başka so-
ru üzerine Gerçeker, konuyla ilgili Gül’e dos-
ya sunmadõğõnõ belirterek, “Dosya kafamız-
da duruyor zaten” dedi.
Anayasa Mahkemesi’nin ve Hâkimler ve
Savcõlar Yüksek Kurulu’nun yapõsõnda ger-
çekleştirilecek bir değişikliğin görüşmede
gündeme gelip gelmediğinin sorulmasõna
karşõlõk Gerçeker, “Biz sadece görüşlerimi-
zi bildirdik. Tabii Adalet Bakanlığı ile bi-
zim aramızda o konularda, çeşitli konu-
larda farklılıklar var. Onları ortaya koy-
duk, kendisi muhtemelen değerlendire-
cek, kendi görüşmelerinden, temaslarından
sonra...” diye konuştu.
Bir gazetecinin “Tartışmalar yaşanırken
Cumhurbaşkanı Gül’den yargı reformunun
şart olduğuna dair hemen bir açıklama gel-
mişti” demesi üzerine Hasan Gerçeker, “Ama
orada hatırlarsanız ‘bütün ilgili kurumlarõn
da mutabakatõyla yapõlmasõ gerekir’ diye bir
değerlendirme de yapmıştı” diye konuştu.
Gül, Gerçeker’in ardõndan Danõştay Başkanõ
Birden’i Çankaya Köşkü’nde kabul etti.
BAKAN ÇİÇEK GİTTİ
Karargâhta
kritik
görüşme
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Devlet Bakanõ ve Başba-
kan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek,
önceki gece Genelkurmay Baş-
kanlõğõ’na giderek bir görüşme
gerçekleştirdi. Görüşmeyi doğ-
rulayan Çiçek, Taraf gazetesin-
de yayõnlanan “işaret ve paro-
la” çizelgesiyle ilgili olarak Ge-
nelkurmay Başkanlõğõ ile bir gö-
rüşme yapõldõğõnõ belirterek,
“Bunun dışındaki tüm bilgiler
yakıştırmadır ve doğru değil-
dir” dedi.
Ergenekon soruşturmasõ kap-
samõnda eski kuvvet komutanõ-
nõn da aralarõnda bulunduğu
yaklaşõk 50 askerin gözaltõna
alõnmasõnõn ardõndan Ankara’da
Genelkurmay ve hükümet ara-
sõnda kritik bir trafik yaşandõ.
Toplu istifa iddiası
Sabah saatlerinde bir internet
sitesinde Başbakan Yardõmcõsõ
Çiçek’in önceki gece Genelkur-
may karargâhõna çağrõldõğõ id-
diasõ yer aldõ. Söz konusu haber-
de, komutanlarõn burada Çiçek’e
“toplu olarak istifa ederiz” de-
diği ileri sürüldü. İddianõn siya-
set kulislerinde yaygõn olarak di-
le getirilmesi üzerine Çiçek ile
gazeteciler arasõnda köşe kap-
maca yaşandõ. Çiçek, gazetecile-
rin konuyla ilgili sorularõndan
kaçarken sinirli olduğu gözlendi.
Israrlõ sorular üzerine Anadolu
Ajansõ’na açõklama yapacağõnõ
belirten Çiçek, uzun bir süre
açõklama yapmadõ.
Çiçek, akşam saatlerinde AKP
grup başkanvekilleri, AKP genel
başkan yardõmcõlarõ Salih Ka-
pusuz, Hüseyin Çelik ve Ab-
dülkadir Aksu ile Başbakan
Yardõmcõsõ Bülent Arınç ile bir
araya geldi. Çiçek, toplantõnõn
ardõndan yanõna çağõrdõğõ AA
muhabirine yaptõğõ açõklamada,
bazõ internet sitelerinde “yanlış,
yanıltıcı, eksik ve suizanna im-
kân verecek bir kısım bilgile-
rin kamuoyuna yansıtıldığını”
belirtti. Çiçek, “Bilgi kirliliği-
nin büyük yoğunlukla yaşan-
dığı bu ortamda, olup biten-
lerle ilgili söyleyeceğim şudur:
Bir, bu bilgilerin çok önemli
bir kısmı, doğru olmadığı gibi
art niyetlidir. Mevcut kon-
jonktürden istifade eden özel
bir amaca yöneliktir. İki, sa-
yın Başbakan’ın yurtdışında
olması hasabiyle, vekalet gö-
revi bendedir ve dün (önceki
gün) bir gazetede de gündeme
gelen işaret ve parola konusu
olmak üzere bir değerlendir-
me yapma ihtiyacı çerçevesin-
de Genelkurmay Başkanlığı ile
görüşme yapılmıştır” dedi.
Gül’le de görüşecekti
Çiçek’in Çankaya Köşkü’ne
çõkarak Cumhurbaşkanõ Abdul-
lah Gül ile görüşeceği de kulis-
lere yansõdõ. Ancak bu görüşme-
nin yanlõş anlamalara neden ola-
cağõ gerekçesiyle görüşmenin
iptal edildiği belirtildi.
‘Devlet zirvesi toplansõn’
Bahçeli, gerilime karşõ ‘sükunet’ çağrõsõ yaptõ, yaşanan devlet krizinin rejim
krizine davetiye çõkardõğõnõ, toplumun ahenginin bozulduğunu savundu
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - MHP Genel Başkanõ Dev-
let Bahçeli, partisinin grup top-
lantõsõnda yaptõğõ konuşmada
AKP hükümetinin ülkeyi her ge-
çen gün daha da yönetemez hale
geldiğini söyledi.
Bahçeli, “Yaşanan gerilimler
ve şahit olunan hukuki geliş-
melerle devletin ve toplumun
ahengi tamamen bozulmuş, mil-
leti ve devleti bir arada tutan
dengeler temelinden sarsılmış-
tır” dedi. Sorunun temelinde,
“dünden kalmış kinlerini bu-
güne taşıyan intikamcı hükümet
varlığının” yattõğõnõ söyleyen
Bahçeli, seçim yaklaştõkça
AKP’nin “mağduriyet” üzerine
kurduğu eski oyunlarõnõ õsõttõğõnõ
kaydetti. Bahçeli, “Bugün Cum-
hurbaşkanı ve Başbakan dışın-
da birbiriyle uyumlu hiçbir ma-
kamın kalmamış olması dikkat
çekici ve kuşku uyandırıcıdır”
dedi. Yaşanan devlet krizinin “re-
jim krizini” davet ettiğini belir-
ten Bahçeli, krizden çõkõş için 9
maddelik öneri sõraladõ.
‘Atışmalar ertelenmeli’
Çözümün taraflarõndan birinin
de adalet kurumu olduğunu belir-
ten Bahçeli, sözlerini şöyle sür-
dürdü: “Gündemde olan yargı
sürecinin hassasiyeti dikkate
alınarak iktidar, muhalefet, ada-
let, ordu, üniversite, medya ve
bütün sivil toplum kuruluşları
aralarındaki sonuçsuz tartış-
maları, atışmaları ve kışkırtıcı
beyanları gerilimin ateşi dü-
şünceye kadar ertelemelidir.
MHP, önümüzdeki ilk genel se-
çime kadar önerdiği bu sükûnet,
istikrar ve toparlanma sürecine
katkı yapmaya, iyi niyetli işbir-
liğine hazır ve kararlıdır. Sorun
devletin bekasını etkileyecek,
rejimin güvenliğini zedeleyecek
boyuttadır. Bu itibarla Cum-
hurbaşkanı, TBMM Başkanı,
Başbakan, yüksek yargı organ-
larının başkanları, Genelkur-
may Başkanı ile gerek görülecek
diğer yöneticilerin katılımıyla
‘devlet zirvesi’ düzenlenmelidir.
Bu toplantı sonucunda toplu-
mun ihtiyacı olan huzur ve gü-
venin tesis edileceğine dair sağ-
lam güvenceleri içerecek bir
mutabakatla irade beyanı ka-
muoyuna açıklanmalıdır.”
AKP’li Kuzu: Darbe
duasına mı çıkalım?
Devlet Bahçeli.