Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 24 ŞUBAT 2010 ÇARŞAMBA
6 HABERLER
AVRUPA
GÜRAY ÖZ
Memleketin Halleri
Musluktan akan sıcak su birdenbire
kesilince İngiliz anahtarını kapıp hışımla işe
girişecekken, “dur” dedi oğlum, “o senin
yapabileceğin iş değil”. O sırada elektrik
süpürgesi “pof” diye topladığı tozu dışarı
salıverdi. “Tamam” dedim, “işte bunu
biliyorum ben, torbası yerinden çıkmış”.
Hemen açtım kapağını süpürgenin ve yeni
torbayı takmaya niyetlendim. Başka bir modele
ait olduğu için uymayan torbayı kesip biçip
uydurdum. Karımdan takdir beklerken “Gene
poflar o, sen git yazını yaz” dedi bu defa
kızım.
Ben de bildiğimi sandığım işe döndüm.
Peki neyi biliyorum ki ben? Memlekette bir
şeriat tehlikesi olmadığını biliyorum. Ta
başından beri ABD planlarının Türkiye için
“ılımlı İslam” ceketini uygun gördüğünü, bu
üstümüze oturmayan ceketi giydirebilmek için
içeriden, dışarıdan yıllardır yoğun, zahmetli bir
çaba içine girenlerin sonunda başardığını
biliyorum.
Nereden biliyorum?
Irak’tan gelen Nakşi şeyhini karşılamak,
arabasına ellerini sürebilmek için 20 bin kişinin
toplanmasından biliyorum. Cüppeli Ahmet
Hoca’nın akıllara seza konferansını dinlemek
için 9 bin kişinin Kayseri’de spor salonunu
harem selamlık, hıncahınç doldurmasından
biliyorum.
İçki yasağının bir sağlık sorunu değil, ılımlı
İslamın bir işareti olarak, sinsi bir şekilde
memleketin taşrasına hâkim olduğunu,
metropollere uzandığını ve oralarda da artık
mahalle mahalle egemenlik kurduğunu
biliyorum.
İktidarın artık kavi, muhkem olduğunu
bildiğim için biliyorum.
Generallerin gözaltına alınmasından
biliyorum.
“Bundan sonra fişleme sırası bizde” diyen
muhterem milletvekilinden biliyorum. “Şeyini
şey ettiğimin şeyi” diyen, “Kutlu yolumuzdan
bizi kimse döndüremez” diyen bakanın artık
gazetecilerin yüzüne tükürmesinden biliyorum.
Cemaatleri soruşturan savcının kendisini
hapiste bulmasından, cemaatlere dokunanın
ellerinin yanmasından biliyorum.
Ankara’da Sakarya Caddesi’nde direnen
Tekel işçilerinin çadırlarının her an yıkılması
ihtimalinden biliyorum.
İşte gördüğünüz gibi biliyorum.
İnsan bir şeyleri biliyorsa bir şeyleri de
bilmiyor demektir. Peki ne bilmiyorum ben?
Yarın ne olacağını bilmiyorum.
Bizim gazetenin ta başından beri Tekel
işçilerinin haberlerini veren, hakkını hukukunu
savunan iki üç ulusal gazeteden biri olduğunu
bilen sol cenahtan arkadaşların gazeteye
vurmak için neden sürekli fırsat kolladıklarını
bilmiyorum mesela. Bunlardan biri geçenlerde
bizim boş böğrümüze sıkı bir yumruk salladı.
Anladım, bizi beğenmiyor. Daha sıkı, daha
solcu olmamızı istiyor.
“Siz nasıl olur da size küfredenlere, İlhan
Selçuk, Mustafa Balbay gözaltına alındığında
‘yetmez, hepsini alın’ diyenlere sayfalarınızı
açarsınız” diye açık mektup yazıyor, TV
kanalında senaryolar uyduruyor.
Açarız biz, yüce gönüllülüğümüzdendir zahir!
Ama en komiği bize uygun gördüğü
“sosyalistimsi” unvanıdır ki, insan gülmekten
katılıyor okuyunca. Oysa işte tam da bu
nedenle kendilerinin neden bir türlü gazete
yapamadıklarını anlamaları gerektiğini
düşünüyorum da artık tutuyorum kendimi.
Bilmiyorum neden böyle berbat bir yazı yazar
sol cenahın bu velut kalemi?
Daha başka bilmediklerim de var, bildiklerimi
fersah fersah geride bırakan.
Tamam ben bilmiyorum da peki siz biliyor
musunuz, Mustafa neden yatıyor içeride?
“Görmüş geçirmiş”, “tecrübeli” gazeteciler
meslektaşları hapiste kalsın diye savcılığa
soyunurken gazetecilerin yüzüne tükürülsün,
aşırı giden içeride tutulsun, dışarıda kalanlar
birbirine girsin, gazete nedir bilmeyenler
gazetecilik dersleri versin diye mi?
Öyledir herhalde.
Ne de olsa memleketin hali gibidir halimiz.
e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr
Turgut Kazan
liderlerle görüştü
TBMM (AA) -
Tutuklu bulunan
Erzincan Cumhuriyet
Başsavcõsõ İlhan
Cihaner’in
avukatlarõndan Turgut
Kazan, dün Meclis’te
BDP Genel Başkanõ
Selahattin Demirtaş’õ
ziyaret etti. Demirtaş,
gazetecilere yaptõğõ
açõklamada, Cihaner’in
avukatlarõndan Turgut
Kazan’õn kendileriyle
görüştüğünü, bir dosya
bõraktõğõnõ ve kõsa bir
bilgilendirme yaptõğõnõ
söyledi. CHP Genel
Başkanõ Deniz Baykal ile
parti genel merkezinde
bir araya gelen Turgut
Kazan, Meclis’te de
MHP lideri Devlet
Bahçeli ile görüştü.
TRT’den ‘başarılı’
savunması
ANKARA (AA) -
TRT Genel
Müdürlüğü’nden “Balyoz
Planõ” iddialarõ
soruşturmasõ ile ilgili
haberlere ilişkin yapõlan
açõklamada, “TRT,
‘Balyoz Planõ’
haberlerini rakiplerinden
2 saat önce duyurarak
habercilik başarõsõna
imza atmõştõr. TRT’nin
habercilik başarõsõnõ
kõskanõp komplo
yorumlarõ yapanlar, her
şeyden önce emniyet,
valilik, adliye
muhabirlerinin olup
olmadõğõnõ iyi
düşünmelidirler” denildi.
Altındağ hakkında
soruşturma izni
BODRUM (AA) -
Aydõn Bölge İdare
Mahkemesi, Muğla’nõn
Bodrum ilçesi Yalõ
Beldesi Belediye Başkanõ
İsmail Altõndağ’a “görevi
kötüye kullanma”
iddiasõyla soruşturma
açõlabileceğine hükmetti.
Haydar Kömürcü,
Belediye Başkanõ
Altõndağ hakkõnda, 2009
yerel seçimleri öncesi
yaptõğõ inşaatta
belediyenin iş
makinelerini ve belediye
işçilerini çalõştõrdõğõ,
beldede 2. derece sit
alanõnda kõyõ imar
planõna aykõrõ inşaat
yapõldõğõ, inşaat alanõnda
birisi heykel olmak üzere
antik değeri yüksek
birçok eser bulunduğu
halde müze müdürlüğüne
sadece heykelin teslim
edildiği, heykelin teslimi
için 4.5 ay beklendiği
iddiasõyla Bodrum
Cumhuriyet
Başsavcõlõğõ’na suç
duyurusunda
bulunmuştu.
İÜ İletişim’de
60. yıl etkinliği
İstanbul Haber
Servisi - İstanbul
Üniversitesi (İÜ) İletişim
Fakültesi’nin 60. yõlõ
etkinlikleri çerçevesinde
“Deneyim Düş Gücünü
Öldürür Mü? ” konulu
panel düzenlendi. Panele
konuşmacõ olarak katõlan
Bahçeşehir Üniversitesi
İletişim Fakültesi Dekanõ
Prof. Dr. Haluk Gürgen,
Balyoz operasyonu ve
Ergenekon
soruşturmasõna değinerek
basõnõ eleştirdi. Gürgen,
“Ergenekon, Balyoz
soruşturmalarõ ile
gündemin tüketildiği
görülmektedir. Hemen
adõnõ koyalõm, hemen
sonucu görelim
istiyoruz” dedi.
Çöp kutusunda
G-3 mermileri
İZMİR (AA) -
İzmir’in Buca ilçesi
Şirinyer semtindeki bir
dere yatağõ yanõnda
bulunan çöp kutusunda
mermiler olduğunu fark
eden vatandaşlar,
durumu polise bildirdi.
Olay yerine gelen
ekipleri yaptõklarõ
incelemede, çöpe atõlmõş
13 adet G-3 piyade tüfeği
mermisi bulundu.
AKP’de ‘fişlemeci’ Doğan ve muhalefete ‘kanõ bozuk’ diyen Aydoğmuş disipline sevk edildi
Ağõz bozma furyasõ
İsmailağa cemaatine yönelik soruşturmada telefon konuşmalarõ iletişim tespit tutanağõna yansõdõ
Albayrak’tan Doğan için ağõr sözler
İstanbul Haber Servisi - Yeni Şafak ga-
zetesi sahibi Ahmet Albayrak’õn İsmai-
lağa cemaatine ilişkin soruşturma kapsa-
mõnda Erzincan Sulh Ceza Mahkemesi ka-
rarõyla dinlenen telefon konuşmalarõnda,
Basõn İlan Kurumu’nda yönetim değişik-
liğine ilişkin girişimleri önemli bir yer tu-
tuyor. Albayrak’õn, Basõn İlan Kurumu’na
“Aydın Doğan’ın köpeklerinin hâkim ol-
duğunu, adamlarını yönetim kuruluna
sokmayacağını” belirterek “Vakıf-
bank’tan ciddi bir ilan istediği” ortaya
çõktõ. T24 haber portalõnõn haberine göre,
“Basın İlan Kurumu’na Aydın Do-
ğan’ın köpekleri hâkim, Aydın Do-
ğan’ın adamlarını yönetim kuruluna
sokmayacağım” sözleri “iletişim tespit
tutanakları”na yansõyan Ahmet Albayrak,
bu konuda Başbakanlõk’ta yüksek düzey-
li görevlilerle de görüşmeler yapõyor. Al-
bayrak, Basõn İlan Kurumu yönetimi için,
ilgili üniversite öğretim üyeleri konusun-
da da girişimlerde bulunuyor. Bir telefon
görüşmesinde muhatabõnõn “Aleyhinde at-
madan reklam vermemişti” dediği Al-
bayrak, bir başka muhatabõyla konuşurken
“Vakıfbank’tan ciddi bir ilan” istiyor.
Ahmet Albayrak’õn mahkeme
kararõyla dinlenen telefon
konuşmalarõnda, Basõn İlan
Kurumu’ndaki girişimleri önemli
bir yer tutuyor.
İkinci itiraz da
reddedildi
ERZURUM (Cumhuriyet)
- Cemaatlere yönelik soruş-
turma başlattõktan sonra İrtica
ile Mücadele Eylem Planõ’nõ
uygulamaya koyduğu gerek-
çesiyle Ergenekon soruştur-
masõ kapsamõnda tutuklanan
Erzincan Cumhuriyet Başsav-
cõsõ İlhan Cihaner ile ilgili
dosya Erzurum’a ulaştõ. Ciha-
ner’in avukatlarõnõn tutuklu-
luk kararõna yaptõğõ ikinci itiraz
da dün reddedildi.
Cihaner hakkõndaki dosyanõn
İstanbul Cumhuriyet Başsav-
cõlõğõ’nca “yetkisizlik” kara-
rõyla Erzurum’a geri gönderil-
diğini anõmsatan avukat Tur-
gut Kazan, dosyanõn savcõlar
tarafõndan incelenmeye baş-
landõğõnõ ifade etti. Cihaner’in
avukatlarõnõn tahliye talebini
Erzurum 2. Ağõr Ceza Mahke-
mesi heyeti, ikinci kez reddet-
ti. Cihaner’in avukatlarõndan
Hamit Sekman karara üçüncü
kez itiraz edeceklerini belirte-
rek “Üzgünüz. Karara karşı
Diyarbakır Özel Yetkili
Mahkemesi’ne itirazda bu-
lunacağız” dedi.
Cezaevinde tutuklu bulunan
Cihaner ise çeşitli heyetler ken-
disini ziyaret ettiği için yakõn-
larõndan takõm elbise istedi.
Bunun üzerine kardeşi Orhan
Cihaner, Erzincan’dan 2 adet
takõm elbise getirdi. Bir kadõn
avukat da dün Cihaner’in elbi-
selerini teslim etmek için ce-
zaevi yönetimine başvurdu.
Ancak Cihaner’in bu talebi
“prosedüre uygun olmadı-
ğı” gerekçesiyle reddedildi.
İLHAN CİHANER
Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ Cihaner ile görüşmesi yayõmlandõ
Kadir Özbek de dinlenmiş
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu
(HSYK) Başkanvekili Kadir Özbek,
Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan
Cihaner’in evinde ve makamõnda ara-
ma yapan savcõyla görüşerek sicil num-
arasõnõ istediği yönündeki iddialara iliş-
kin olarak, “Kurul adına Türkiye
Cumhuriyeti’nin bir başsavcısının
makamında ve evinde yapılan ara-
manın niteliğini öğrenmek amacıyla
yaptığım bir görüşmedir. Belli ki te-
lefonumuz da dinlenmiştir” dedi.
HSYK’ye girişinde gazetecilerin so-
rularõnõ yanõtlayan Özbek, “Ben hâ-
kimlerin, savcıların sicil numarasını
niye isteyeyim ki? Bütün savcıların si-
cil numaraları benim önümde ve
bilgisayarımda duruyor” dedi.
HSYK Başkanvekili Özbek, arama
yapan savcõyla görüşüp görüşmediğine
ilişkin soruya da şöyle yanõt verdi:
‘Tamamını yayınlasınlar’
“Elbette görüştüm. Görüştüm der-
ken İlhan Bey’in makamında bir
arama yapıldığı söylenince Kurul
olarak bilgi almak maksadıyla sant-
ral sekreterlerimiz vasıtasıyla görüş-
tük. Eşiyle (Cihaner’in eşi) görüştüm.
Evde arama yapıldığını ifade ettiler.
‘Savcõ Bey’i veriyorum’ dedi. Bir sav-
cı arkadaşımızın sesini duydum. Adı-
nı söyledi, anlayamadım. Çok hafif ge-
liyordu. ‘Adõnõzõ anlayamadõm affe-
dersiniz Savcõ Bey’ dedim. Tekrarla-
dı. Böyle bir görüşmemiz oldu. ‘Ara-
ma yapõyoruz efendim’ dedi. Ben de
‘Kolay gelsin’ dedim. Eşine geçmiş ol-
sun dedim. Daha sonra İlhan Bey ken-
disi aradı. Makamından aradığını
söyledi. Arama yapıldığını, gözaltı uy-
gulayacaklarını ifade etti. Kendisinin
direneceğini söyledi. ‘Böyle şey olmaz,
sakõn ha’ dedim. Bu şekilde bir gö-
rüşmemiz oldu. Onun dışında her-
hangi bir şey söz konusu değildir. Ku-
rul adına Türkiye Cumhuriyeti’nin
bir başsavcısının makamında ve evin-
de yapılan aramanın niteliğini öğ-
renmek amacıyla yaptığım bir gö-
rüşmedir. Belli ki telefonumuz da
dinlenmiştir. Aynen konuştukları-
mızı yayımlarlarsa kamuoyu daha da
güzel bilgi sahibi olur. Belki bir şeyin
karşılığı olarak bunu gündeme ge-
tirdiler. Bunlar çok yanlış şeyler.”
Ahmet Albayrak: Genel kurul üyesi-
yiz, Vakõflar Bankasõ’nõn ilanlarõnõ
Basõn İlan’dan geçirmeden veriyor-
muşlar. Ona efendim Basõn İlan karşõ
çõktõ. Karşõ çõkmasõnõn sebebi de şu:
Aydõn Doğan efendim o Basõn
İlan’dan geçmeyince o alamõyor ya
oradan ilan. Onun adamlarõ, köpekle-
ri Basõn İlana hâkim anlõyor musun?
Mesela orda çoğunluk onlarda. Aley-
himizde bir karar aldõrdõlar orda.
Resmi Gazete’de yayõmlanacağõnõ şey
yaptõlar yani bir enteresan bir karar
çõktõ oradan da. İnşallah şimdi değiş-
tireceğiz, önümüzdeki haftadan sonra
yönetimi de... Senin burada tanõdõğõn
yok mu ya bizim televizyonun...
Ahmet Albayrak: Şimdi bak İstan-
bul Üniversitesi Suat Sezgin, (Suat
Gezgin kastediliyor) İstanbul İletişim
Fakültesi Dekanõ bu.
Mehmet Bakar (İl Sağlõk Müdürü):
İletişimin dekanõ Süha ve...
Albayrak: Evet Suat Keskin bir de
efendim Gülserin Gelgel (Prof. Dr.
Günseli Gelgel kastediliyor).
Bakar: Gülserin Gelgel, tamam abi.
Albayrak: Bu iki tanesi tamam.
Bakar: Tamam abi sağ olasõn.
Bakar: O giden rektör, aralõk ayõn-
da atamõş onlarõ abi.
Albayrak: Atamõşlar biliyorum.
Bakar: Yani bu rektöre bõrakmadan
süre aralõk ayõ dolunca, eski rektör
gideceği zamanlarda bu atamayõ yap-
mõş.
Albayrak: Değiştiremez mi onlarõ
şimdi?
Bakar: Abi o belli bir süre için ata-
nõyorlar ya. Maalesef durum böyle,
ha onun yapabileceği bir şey var, bu
arkadaşlara baskõ yapacak yani.
Albayrak: Yapar mõ onu? Onlarla
nasõl arasõ?
Bakar: Rektördür, onu yaptõracam,
en azõndan konuşturacaz. Sen ne isti-
yorsun abi orda?
Albayrak: Orda yönetim kurulu üye-
si var, yönetim kurulunda bu birisi,
Aydõn Doğan’õn adamlarõ şu anda or-
da, 2-3 tane adamõ var. Onlarõ işte
eğer bunlar bizden olsalardõ bu Aydõn
Doğan’õn adamlarõ vardõ 2-3 tane,
onlarõ yönetim kuruluna sokmaya-
cam. Genel kurulda biz şimdi 36 kişi-
yiz, şu anda 17 kişiyiz. Eğer o 2 kişi
bizden olsaydõ 19 olacaktõk.
X: Benim ben bu piyasadaki her
reklamcõyõ tanõrõm. Ama bu söyledi-
ğin yerlerin işlerini kesinlikle ben
yapmõyorum, benimle bir alakasõ yok
ama bu piyasadaki herkesi tanõrõm
özellikle Vakõflar Bankasõ’nõ yapan
adamõ üç defa çağõrõp söyledim ta-
mam mõ?
Albayrak: He.
X: Ama Halkbank, Ziraat Bankasõ
bunlarõn işini kim yapar, ne yapar bil-
miyorum. Vakõflar Bankasõ da zaten
hem Yeni Şafak’a hem de NET TV’ye
şu ana kadar ilan verdi.
Albayrak: Bizi bir koysun her sefer
yani 24’e ne veriyorsa veya bilmem
bize de versin aynõsõnõ. Bayağõ sõkõntõ-
dayõz. Ya bu şeyle Vakõflar ile bir gö-
rüş de...
X: Tamam abi.
Albayrak: Bu bir arsa meselesi var
Mehmet Sevigen falan filan gündem-
deydi, onunla ilgili bir haberin var
mõ?
X: Ya onunla uğraştõk böyle çok net
bir şey bulamadõk ama var bir şey ya-
ni az bir şey var.
Albayrak: Gazetede onu vermeyin
onu.
X: Vermeyelim mi?
Albayrak: Vermeyin.
X: Tamam tamam.
Albayrak: Ona dokunmayõn.
X: Tamam abi.
Albayrak: Tam sağlam bilgiler elde
olmayõnca onu şey yapmayõn.
BAROLARDAN TEPKİ
‘Yargı bağımsızlığına
gereksinim var’
SAMSUN / HATAY
(Cumhuriyet)- Erzin-
can Cumhuriyet Baş-
savcõsõ İlhan Ciha-
ner’in tutuklanmasõyla
HSYK ve Adalet Ba-
kanlõğõ arasõnda başla-
yan kriz nedeniyle açõk-
lama yapan barolar ve
sivil toplum kuruluşlarõ
yargõnõn yõpratõlmamasõ
gerektiğini vurguladõ.
Samsun Barosu Baş-
kanõ Necat Anıl, yargõ
bağõmsõzlõğõ ve tarafsõz-
lõğõnõn geliştirilmesine
her zamankinden daha
fazla gereksinim oldu-
ğunu belirterek “Hu-
kukçular, bugüne ka-
dar olduğu gibi bun-
dan sonra da huku-
kun üstünlüğünden,
yargı bağımsızlığından,
ülkemizde demokrasi-
nin eksiksiz ve kesinti-
siz uygulanmasından
yana olacak, yargı ken-
di içerisinde yasalarla
belirlenmiş olan usul
çerçevesinde doğrula-
rı bulacaktır” diye ko-
nuştu.
ADD Samsun Şube
Başkanõ Birol Yelekin
de Hâkimler ve Savcõlar
Yüksek Kurulu’ndan
Adalet Bakanlõğõ’nõn çe-
kilmesi gerektiğini vur-
guladõ.
Hatay Barosu adõna
bir açõklama yapan avu-
kat Sinan Akgöl de hâ-
kimlerin idari bakõmdan
Adalet Bakanlõğõ ile
olan bağlõlõklarõnõn ta-
mamen sona erdirilme-
si gerektiğini belirtti.
Akgöl, açõklamasõnda
“Soruşturmaların be-
lirli siyasi hesaplaş-
malara yol açılmadan
hukuk içinde yürü-
tülmesi, siyasilerin da-
vadan elini çekmesi,
hukukun egemen kı-
lınması zorunludur”
ifadesini kullandõ.
ALBAYRAK’IN KONUŞMALARININ BAZI BÖLÜMLERİ
HSYK Başkan-
vekili Kadir
Özbek, Ciha-
ner’le görüş-
mesi hakkında
“Kurul adına
Türkiye Cum-
huriyeti’nin
bir başsavcısı-
nın makamın-
da ve evinde
yapılan arama-
nın niteliğini
öğrenmek
amacıyla yaptı-
ğım bir görüş-
medir” dedi.
SEYFETTİN METE
ÇORUM - AKP Çorum Milletvekili Ahmet
Aydoğmuş, “AKP iktidarına karşı çıkan-
ların kanını tahlile yollamak gerekir. Bu ka-
nı bozuklar gizli sözleşmeler yaparak iha-
net etmişlerdir” dedi. AKP, iktidar karşõtla-
rõna “kanı bozuklar” diyen Çorum Milletvekili
Aydoğmuş ile “fişleme sırası bize geldi” di-
yen Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan
hakkõnda inceleme başlattõ.
AKP’li Doğan, “Kim muhafazakâr, kim
ramazanda oruç tutuyor, hepsini fişlemiş-
ler. Ee şimdi biz onları fişliyoruz. 40 sene on-
lar bu halka yaptı, inşallah sıra bizde. Yap-
maya çalıştığımız bu” demişti. Doğan daha
sonra yaptõğõ açõklamada, “sözlerinin mak-
sadını aştığını” belirterek, “Sözlerim üç, dört
günden beri basında yer alıyor. Bu durum,
AKP’yi sıkıntıya soktu” dedi. Yapõlacak in-
celeme sonucunda hangi karar çõkarsa çõksõn
itiraz etmeyeceğini kaydeden Doğan, “Par-
tinin vereceği karara uyacağını” ifade etti.
Doğan’õn ardõndan AKP Çorum Milletvekili
Aydoğmuş, partisinin düzenlediği il danõşma
meclisi toplantõsõnda çok tartõşõlacak açõkla-
malarda bulundu. Aydoğmuş, “Bu ülkenin as-
keriyesinden üst rütbeli bir paşa ortaya çı-
kıyor, bu ülkenin Başbakan’ına hakaret edi-
yor. Emekli olup askeriyeden ayrıldıktan
sonra İsrail’deki bir silah fabrikasına stra-
tejik danışmanlık vermek üzere anlaşma im-
zalıyor. Bana göre o paşa vatan hainidir. Bir
PKK’liden hiçbir farkı yoktur. Bu insan bi-
zim ülkemizden emeklidir ve maaş almak-
tadır hem de İsrail’e askeri bilgilerimizi pa-
zarlayarak kazanç elde etmektedir” diye ko-
nuştu. Yõllardõr terör örgütü PKK ile müca-
dele verildiğini ve ciddi paralarõn harcandõ-
ğõnõ belirten Ahmet Aydoğmuş, “Biz bunun
neden bir türlü bitirilemediğini araştırdı-
ğımızda karşımıza Ergenekon çıktı. Ben
bunu milli iradeye ihanet projesi olarak de-
ğerlendiriyorum” diye konuştu.
CHP’DEN AVNİ DOĞAN
İÇİN SUÇ DUYURUSU
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP İstanbul Milletvekili Mustafa
Özyürek ile Konya Milletvekili
Atilla Kart, “halkın bir kesimini
diğer kesimlere karşı kin ve inti-
kam duygularıyla hedef gösterdiği,
aşağıladığı ve bölücülük yaptığı”
gerekçesiyle AKP Kahramanmaraş
Milletvekili Avni Doğan hakkõnda
suç duyurusunda bulundu. Kart,
“Adı geçen milletvekilinin söylem-
leri; demokrasi değerleriyle bağ-
daşmadığı gibi, aslında AKP’nin
dayatmacı anlayışını ve dikta özle-
mini ve günümüz uygulamalarını
yansıtmaktadır. açõklamasõnõ yaptõ.
AKP Çorum Mil-
letvekili Ahmet Ay-
doğmuş, partisine
karşı çıkanları ka-
nı bozuk olmak ve
ihanatle suçladı.