Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
24 ŞUBAT 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr
EKONOMİ POLİTİK
ERİNÇ YELDAN
İstihdamsız Büyüme,
Esnek İşgücü
Geçtiğimiz hafta TÜSİAD Başkanı Ümit
Boyner, Türk işgücü piyasasının önemli bir
yapısal sorununa değindi: İstihdamsız büyüme.
Sayın Boyner’e göre, “Türkiye, işgücü
piyasasında esneklik sağlayacak gerekli
reformları gerçekleştiremezse, kriz sonrasında
yeniden istihdamsız büyüme tehdidi ile karşı
karşıya kalacaktır”. Dolayısıyla, işgücü
piyasasında “katılık” unsuru içeren yasalar hızla
değiştirilmeli ve çalışma hayatı
esnekleştirilmelidir.
TÜSİAD’ın “esnekleştirilmiş işgücü”nden
kastettiği şeyin aslında küresel kriz koşullarını
bahane ederek, sendikal hakları ve sosyal
güvencesi elinden alınmış, örgütsüzleştirilmiş ve
enformalleşmeye sürüklenmiş bir emek cenneti
yaratmak olduğu Cumhuriyet’in ekonomi
sayfalarında ayrıntılı olarak incelendi. Değerli
dostum Mustafa Sönmez köşe yazılarında,
Türkiye’nin 2001 sonrasında hızlı büyüme
eğilimi içerisinde olmasına karşın, istihdamda
yeterli artış sağlayamamış olduğunu TÜİK
verilerine dayanarak belgeledi.
Türkiye’nin milli geliri 2002 başından 2008
sonuna değin yirmi sekiz çeyrek dönemin
(2002.I – 2008.IV) sonuncusu hariç, her birinde
pozitif artış sergilemiş; bunların üçünde artış hızı
yüzde 10’u aşmış; geri kalanın dokuzunda da
büyüme yüzde 5’in üzerinde gerçekleşmiştir.
Oysa aynı dönemde istihdamdaki yıllık
değişimlerin sadece on ikisi pozitif yönlü olmuş;
on üç çeyrek dönemde ise istihdamdaki
değişimler bir önceki yılın eş dönemine görece
negatif olmuş, yani istihdam daralma içine
girmiştir. Üç çeyrek dönemde ise istihdamdaki
yıllık değişme sıfır düzeyinde gerçekleşmiştir.
Türkiye ekonomisi 2002 sonundan küresel krizin
etkisi altına girdiği 2008’e değin yüksek hızlı
büyüme konjonktürü içinde olmasına rağmen
yeterli tempoda istihdam yaratamamıştır. Yani,
“istihdamsız büyüme” sergilemiştir.
Türkiye’nin hızlı büyüme konjonktürü içinde
olmasına karşın, istihdamda yeterli derecede
artış sağlayamaması gerçeğini kimi
araştırmacılar, “Türkiye’de hızlı yapısal dönüşüm
olduğu” savıyla açıklamaya çalışmaktadır. Bu
sava göre, ekonomik büyümeyle beraber tarım
sektörünün milli gelir içindeki payı küçüldükçe
tarımdan kopan işgücü fazlası tarım-dışı
sektörlere aktarılmakta; ancak yüksek işgücü
arzı nedeniyle toplam işsizlik
azaltılamamaktadır.
Türkiye’nin işgücü piyasalarında yapısal bir
dönüşüm olduğu kuşkusuz doğrudur. Ancak,
azgelişmiş bir çevre (peripheral) kapitalist
ekonomi olarak Türkiye’de yaşanan dönüşüm,
tarımdan daha üretken tarım-dışı sektörlere
istihdam aktarılması şeklinde değil, ithalata
bağımlılığı hızla derinleşen, taşeronlaştırılmış bir
sanayi sektörünün gerekli istihdam artışlarını
sağlayamaması nedeniyle işsizliğin giderek
kronik (yapısal) bir duruma sürüklenmesi
gerçeğini yansıtmaktadır. Bazı iktisatçıların
“kalitesiz büyüme” diye de niteledikleri bu
yapısal çarpıklığın özünde Türkiye’nin küresel
ekonomiyle olan bağlantılarının dayanmakta
olduğu spekülatif büyüme olgusu vardır.
Söz konusu “yapısal dönüşüm” aslında sanayi
sektörünün ucuz ithalata dayalı ve spekülatif
rantiye kazançların özendirildiği bir birikim
sürecine sürüklenmesini ifade etmektedir.
Düşük katma değerli ve dışa bağımlı teknoloji
yapısıyla Türk sanayi, uluslararası işbölümü
içerisinde giderek ithal ara mallarının montaj
hattında üretimine ve ihracatına dayalı bir
taşeron sektör haline dönüşmektedir.
Türk sanayi ulusal ekonomide “çözülen” tarım
sektörüne istihdam yaratan ve girdi-çıktı
bağlantılarıyla diğer sektörleri sürükleyen bir
sektör olmak yerine, dışa bağımlı ve küresel
piyasaların konjonktürel hareketlerine duyarlı bir
yapısal bozulma içindedir. Türkiye’nin aslında
sanayisizleşme içinde olduğunu ifade eden bu
süreç, söz konusu dönem boyunca düşük
istihdam, artan ithalat ve cari işlemler açıkları,
ve gerileyen reel ücretler olarak kendini
göstermiştir.
Sözü reel ücretlere getirmişken uzun dönemli
bir zaman perspektifi içerisinde özel imalat
sanayiinde reel ücretlerin TL ve dolar bazında
seyrini, emek üretkenliği ile karşılaştıran
aşağıdaki şekle bir göz atalım. Türk özel imalat
sanayiinde reel ücretlerin gerek TL, gerekse de
dolar cinsinden göstergeleri, ücret maliyetlerinin
üretkenlik kazanımlarının gerisinde seyrederek,
aslında ne kadar hareketli ve esnek olduğunu
göstermektedir. Örneğin, 1994 ve 2001
krizlerinde yaşanan daralmanın emeğin
ücretlerindeki gerilemeyle aşılması çok net
olarak izlenmektedir. Sanayi sermayesi, krizin
faturasını her fırsatta sanayi emekçisine
çıkartmanın yollarını bulmuş ve işgücü
piyasasındaki esnekliği kendi kârlılığını korumak
amacıyla kullanabilmiştir. Sendikasızlaştırılmış,
parçalanmış, sosyal güvencesiz olarak
enformalleştirilmiş ve esnekleştirilmiş bir işgücü
piyasası, Türk sanayi emekçisinin son 20 yılını
özetlemeye yetmektedir.
İstihdamsız büyüme sorununun çözümü daha
fazla esneklikten değil, ulusal sanayinin yatay ve
dikey bağlantılarının güçlendirildiği ve bölgesel
kalkınma hedeflerinin gözetildiği stratejik bir
planlama atılımından geçmektedir. 1998’den bu
yana tek siyaset, farklı hükümetler anlayışıyla
izlenen IMF programının güdülediği spekülatif
rant oyunları, işsizlik sorununu sadece daha
kalıcı hale getirmektedir.
Türkiye’ye 10 yõllõk perspektif sunmasõ ve seçim yõlõnda yasalaşmasõ beklenen kurala ne kadar uyulacağõ merak konusu
Malikural,kuralolacakmõ?Ekonomi Servisi - Başbakan Yardõm-
cõsõ ve ekonomiden sorumlu Devlet Ba-
kanõ Ali Babacan, şimdi para politikala-
rõ konusunda Merkez Bankasõ’nõn elini ra-
hatlatacak mali kural ile ilgili çalõşmala-
ra hõz verdiklerini söyledi. Babacan, ma-
li kuralla ilgili parametreleri belirledik-
lerini ve piyasanõn görüşüne açtõklarõnõ an-
lattõ. Mali kural için zamanlamanõn doğ-
ru olduğunu kaydeden Babacan, “Eğer
Türkiye farklılaştıracak politikalar
uygularsa kendini toz-dumandan ay-
rıştırır” diye konuştu. Mali kural,merkezi
hükümet ile belediyelerin yer aldõğõ
KİT’lerin olmadõğõ bütçede işleyecek.
Yasal bir zemine oturtulacak ve hükü-
metlerin bütçelerini yaparken kullanacağõ
kuralõ, olasõ hükümetleri oluşturabilecek
muhalefet partileri henüz bilmiyor.
Önceki akşam gazetecilerle bir araya
gelen Babacan’õn değerlendirmelerini
şöyle özetlemek mümkün:
Hâlâ dünyada işler yoluna girdi,
problemler düzeldi diyecek noktada de-
ğiliz. Hasta yoğun bakõmda, iyileşmeye
başladõ ama normal serviste de ne olaca-
ğõ bilinmiyor.
Muhalefet bilmiyor
Parametreler çalõşõlarak
dar aralõklara indirildikten
sonra akademisyenler, araş-
tõrma birimi olan yerel ya da
uluslararasõ finansal kuru-
luşlara farklõ senaryolar al-
tõnda Türkiye’nin uygula-
masõ gereken mali kuralõn 4 parametresi ne
olmalõ diye soruldu. Muhalefet partilerine
bu parametreler bire bir açõklanmadõ.
Mali kural uzun vadeli perspektif ge-
tiriyor. Bugünkü sistemin en büyük so-
runlarõndan biri vadelerin kõsalõğõ. Uzun
vadede kamunun ne yapõp yapmayacağõnõ
açõklamasõ Türkiye’nin genel risk primi-
ni düşürecek. OVP’de ne yapõlacağõ
2012’ye kadar belli. Şimdi orta uzun va-
deli bir perspektif oluşturulacak.
Mali kural MB’nin para politikalarõ-
nõ kolaylaştõracak, kamunun risklerini
azaltmak ve düşük risk ortamõ daha dü-
şük faiz ve daha iyi büyüme oranlarõnõ ya-
kalama hedefi kolaylaşacak.
Yasal zemine oturacak
AKP, anayasayõ tek başõna değiştire-
miyor. Bunun yasal düzenleme olarak ya-
põlmasõ şimdilik yeterli. MB’nin bağõm-
sõzlõğõ kilittir. O da yasadõr. MB’nin ba-
ğõmsõzlõğõ ile ilgili yasayõ değiştirebilir-
siniz. Ama bunun sonuçlarõna hangi siyasi
iktidar nasõl katlanõr, bilmem.
Yasa çõktõktan sonra herhangi bir hü-
kümet mali kuralla uyumlu olmayan bir
bütçeyi Meclis’e gönderir ve onaylarsa-
yaptõrõmõ piyasa ve kamuoyu tepkisi kre-
dibilite kaybõ olacak.
2008-2009 döneminde ekonomi
IMF’siz, stand-by’sõz çok ciddi bir test-
ten geçti. Onlarla aramõzda görüşmeler-
de programõn adõna da ‘büyümeyi des-
tekleyen program’ adõnõ koyduk.
Tekel normal bir işçi hareketi ol-
maktan farklõ bir noktaya gitti. Şartlarõ iyi-
leştirilmiş bir 4/C kapõsõ açõk. İstismar ze-
mini gördüler ve bu zemini kullanmala-
rõna izin vermeyiz.
Balyoz harekâtõ ile bir temizlik ope-
rasyonu yapõlõyor. Dõşarõdan algõsõ da da-
ha fazla şeffaflaşma olduğu yönünde.
MALİ KURAL
HEM AVANTAJ
HEM DE RİSK
ANKARA (AA) - Merkez
Bankasõ Danõşmanõ Zafer Yük-
seler, mali kurala geçişe ilişkin
bazõ riskleri ve avantajlarõ bera-
berinde getirdiğini belirtti.
Yükseler’in dikkat çektiği nok-
talar şöyle:
Mali kuralõn uygulanmaya baş-
lanacağõ 2011, genel seçimlerin
yapõlacağõ ve küresel krizin olum-
suz etkilerinin halen sürmekte ol-
duğu bir yõl olacak. Böyle bir dö-
nemde, maliye politikasõ konu-
sunda güçlü bir taahhütte bulu-
nulmasõ, beklentileri ve genel
ekonomik performansõ olumlu
etkileyecek bir unsur olabilir.
Ancak pek çok ülkede olduğu gi-
bi Türkiye’de de seçim dönemleri
mali disiplinin gevşetildiği bir dö-
nem oluyor. Ayrõca büyüme ve is-
tihdam sorununun ağõrlaşmasõ
da önümüzdeki dönemde maliye
politikasõnõn sõkõlaştõrõlmasõ im-
kânõnõ azalttõğõndan kuralõn uy-
gulanmasõ riskli görünüyor.
Kriz sürecinde yapõlan bir an-
kete göre, kural uygulayan 72 ül-
keden 40’õ kuralõ ya askõya aldõ
ya da çelişkiler yaşadõ.
Borç stokunu ve bütçe
açõğõnõ disiplin altõna
almasõ beklenen mali
kuralõn seçim döneminde
ne kadar işleyeceği
sorgulanõrken yatõrõm
bankalarõna görüş için
anlatõlan mali kuralõ
muhalefetin ekonomistleri
henüz bilmiyor.
4 PARAMETRESİ VAR
Babacan, mali kuralõn ne olduğunu da şöyle açõkladõ:
Mali kural bir ülkenin maliye politikalarõ ile alakalõ. Bütçe dengesi, borç
stoku ile alakalõ. Kendine hedefler koyup bu hedeflere ulaşmak konusunda
ne tür bir mekanizma çalõştõracağõnõ açõklamasõ. Bir yõllõk bütçe
yapõyorduk eskiden, şimdi kamu mali kontrol yasasõ ile beraber 3 yõla
çõktõ. Üç yõl değil de daha uzun vadeye çõkarabilmek. Uzun vadede
Türkiye Cumhuriyeti nasõl bir bütçe dengesi hedefliyor. Nasõl bir borç
stoku hedefliyor. Bu hedefe ulaşmak içinde her yõl neler yapõlõyor? Uzun
vadede konjonktür değişebilir. Ekonominin iyi olduğu dönemler olabilir,
işlerin yavaşladõğõ dönemler olabilir. Dünyanõn kötü olduğu dönemler
olabilir. Bütün o farklõ ekonomik konjonktür senaryolarõnda da mali kural
bize ne yapõp yapmayacağõmõzõ da söyleyebilmeli.
Kiler bin kişiyi
işe alacak
Ekonomi Servisi - Kiler Hol-
ding Perakende Grubu Yönetim Ku-
rulu Başkanõ Ümit Kiler, 2010’da
yüzde 33 büyüme ile 1.1 milyar li-
ra ciroya ulaşmayõ hedeflediklerini
söyledi. Kiler Holding Perakende
Grubu’nun 2009 finansal sonuçlarõ
ve 2010 hedeflerinin paylaşõldõğõ
toplantõda konuşan Kiler, 2009’da ci-
rosunu yüzde dokuz oranõnda arttõ-
rarak toplamda 824 milyon TL satõş
rakamõna ulaştõklarõnõ ifade etti. Şu
anda 4 bin 650 çalõşan bulunduğunu,
yeni açõlacak mağazalarla bin kişi-
lik yeni istihdam yaratõlacağõnõ be-
lirten Kiler, “Mart sonuna kadar 11
yeni mağazaya ulaşmış olacağız. 30
mağaza hedefimize 4. çeyrek ba-
şında ulaşmayı arzuluyoruz.
2010’da hedefimiz suni büyüme
yerine verimlilik odaklı büyüme.
Sadece mağaza sayısını değil, met-
rekare verimliliğini de arttırdığı-
mız bir yıl planlıyoruz” dedi.
Kurşunsuz
benzine zam
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Akaryakõt ürünlerinden 95 oktan
kurşunsuz benzinin satõş fiyatõ litre-
de 8-9 kuruş zamlandõ.
Edinilen bilgiye göre, zam sonra-
sõ 95 oktan kurşunsuz benzinin litre
fiyatõ Ankara’da 3.68-3.69 lira, İs-
tanbul’da 3.67-3.69 lira, İzmir’de de
3.67-3.68 lira arasõnda değişen fi-
yatlarla satõlmaya başlandõ. 95 oktan
kurşunsuz benzinin fiyatõ zam önce-
sinde litrede Ankara’da 3.59-3.61
lira, İstanbul’da 3.58-3.61 lira, İz-
mir’de ise 3.58-3.60 lira arasõnda
değişen fiyatlarla satõlõyordu.
Ekonomi Servisi - İstanbul Men-
kul Kõymetler Borsasõ (İMKB), içe-
ride, bir haftadõr devam eden siyasi ge-
rilim ve “Balyoz Planı” çerçevesin-
de gözaltõlarõn yarattõğõ endişe ve
belirsizlik, dõşarõda ise bozulan eko-
nomik görünüme bağlõ olarak yüzde
2.24 düşüşle 51 bin 417 puandan ka-
pandõ. Serbest piyasada dolar son 7
ayõn en yükseği olan 1.54 TL’yi aş-
tõ. Önceki gün İstanbul borsasõ günü
yüzde 1.3’lük kayõpla 52 bin 592 pu-
andan tamamlamõş, dolar ise 1.5310
TL’ye yükselmişti. Buna göre borsa
iki günde 1901 puan düştü. Liranõn
dolar karşõsõndaki kaybõ da iki günde
yüzde 2.5’i aştõ.
Anadolu Yatõrõm Araştõrma Mü-
dürü Gülizar Özdemir Türk, son
bir-bir buçuk haftadõr ilk kez
İMKB’den para çõkõşõ olduğuna
dikkat çekerek “İki gündür siya-
sette gelişen olaylar piyasayı
olumsuz etkiledi. Yükselen dolar
da siyasi tansiyonun etkisini gös-
teriyor” dedi.
Halkbank Genel Müdürü Hüseyin Aydın, banka olarak re-
el kesimi krizde bile kredilendirdiklerini ve risk iştahından
hiçbir şey kaybetmediklerini söyledi.
Çağlar ve ekibine yeni suç işleyene
kadar ceza yok
LEVENT GENCELLİ
BURSA - Paravan şirketler kura-
rak İnterbank’õn içini boşalttõklarõ id-
dia edilen ve aralarõnda eski Devlet
Bakanõ Cavit Çağlar’õn da bulun-
duğu 36 kişi, AKP’nin Türk Ceza
Yasasõ’nda yaptõğõ düzenlemeler
sonucu “dolandırıcılık”tan aldõklarõ
cezalar, “Hükmün Açıklanmasının
Geri Bırakılması” hükmü gereği ra-
fa kaldõrõldõ. Çağlar ve arkadaşlarõ ka-
rarõn onanmasõnõn ardõndan 5 yõl için-
de suç işlemezlerse dolandõrõcõlõktan
hüküm giymeyecekler, para cezala-
rõnõ da ödemeyecekler.
Yargõtay’õn iki kez bozduğu da-
vayla ilgili karar duruşmasõ dün
Bursa 3. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde
yapõldõ. “Sahtecilik ve nitelikli do-
landırıcılık” suçlarõndan yargõla-
nan sanõklarõn avukatlarõyla
TMSF’nin avukatõnõn katõldõğõ dün-
kü duruşmada, bir önceki celsede sa-
vunma yapmayan Ergün Evcil’in
avukatõ Mücahit Erdal, esas hak-
kõndaki savunmasõnõ, 5 sayfalõk di-
lekçeden bölümler aktararak yaptõ.
Cavit Çağlar oğlu Mustafa Çağlar
ve kuzeni Şenol Şankaya’nõn avu-
katõ Erdener Yurtcan ile diğer sa-
nõklarõn avukatlarõ savunma yaptõ.
Karar için kõsa bir ara veren mah-
keme, tutuksuz sanõklar Cavit Çağ-
lar, Mustafa Çağlar, Şenol Şankaya
ve Ergun Evcil’i önce suç işleme ka-
sõtlarõnõn yoğunluğu ve zarar miktarõ
ile, sosyal ve ekonomik durumlarõ
gözetilerek 3’er yõl 6’şar ay hapis ve
4 bin gün adli para cezasõ ile ceza-
landõrõlmalarõna karar verdi. Sanõk-
larõn suçu birdan fazla ihlal ettikle-
ri gerekçesiyle cezalarõ, ayrõ ayrõ 3’er
yõl 16’şar ay 15’er gün hapis ve 5 bin
gün adli para cezasõna çõkarõldõ. Ar-
dõndan sanõklarõn lehlerine olan ya-
sal indirimleri yapan mahkeme so-
nuç olarak 4 sanõğõ, ayrõ ayrõ 1 yõl
9 ay 25 gün hapis ve günlüğü 100
TL’den 208 bin 300 lira adli para ce-
zasõna çarptõrdõ.
Mahkeme, “sanıkların sabıkasız
oluşları, ve zararın tanzim edilmiş
olması ve ileride bir daha suç iş-
lemekten çekinecekleri hususunda
mahkemece olumlu kanaat oluş-
tuğu”ndan CMK’nin 231/5 madde-
si gereğince hükmün açõklanmasõnõn
geri bõrakõlmasõna karar verdi.
TMSF dünkü kararõ temyiz etti.
Ekonomi Servisi - Halkbank 2009 so-
nundaki net kârõ bir önceki yõla göre yüz-
de 60.2 artarak 1 milyar 631 milyon li-
raya ulaştõ.
Halkbank Genel Müdürü Hüseyin Ay-
dın yaptõğõ açõklamada, bankacõlõk sektö-
rünün 2009’da kullandõrdõğõ nakdi kre-
dilerin yüzde 6.9 arttõğõnõ, Halkbank’õn,
sektör performansõnõn yüzde 26.3’ünü
gerçekleştirdiğini kaydetti. Aydõn, zaman
zaman bankalarõn edimleri nedeniyle
ciddi eleştirilerle karşõ karşõya kaldõkla-
rõnõ belirterek “Biz onlardan biri ol-
madığımızı göstermek istiyoruz. Kriz-
lerden ürkmedik, bunu söylemek isti-
yoruz. Sektörün geneline yönelik eleş-
tirilerde Halkbank olarak biz onları
hak etmedik diyoruz” dedi.
Halkbank, KOBİ kredilerini de içeren
ticari kredileri ise 2009’da yüzde 23.6
arttõrdõ. Bu artõşla KOBİ kredilerinin ban-
kanõn toplam kredileri içindeki payõ
yüzde 38’e yükseldi.
İki bin kişiyi işe alacak
Halkbank, 46 yeni şube açarak şube sa-
yõsõnõ 2009 sonunda 668’e yükseltti.
2010 sonuna kadar 30’u İstanbul’da ol-
mak üzere 60 yeni şube açmayõ hedefli-
yor. 1115 kişiye istihdam sağlayarak
2009 yõl sonunda çalõşan sayõsõnõ 12 bin
505’e yükselten banka, 2010’da 2 bin ki-
şiyi daha istihdam etmeyi hedefliyor.
Banka, 2010’da kredilerde yüzde
20’nin üzerinde büyüme öngörürken
sahip olduğu gayrimenkulleri de değer-
lendirerek gayrimenkul yatõrõm ortaklõ-
ğõ şirketi kurmayõ planlõyor. Bankanõn
2010 hedefleri arasõnda, başta Balkan-
lar olmak üzere, yakõn coğrafyalarda çok
etkili oyuncu haline gelmek de var.
Halkbankkrizdekrediverdi,
kârını yüzde 60 arttırdı
TEMSA, ABD
pazarında
Ekonomi Servisi - Temsa, Ada-
na’da üretimi gerçekleştirilen “TS
35” model otobüsünü ABD otobüs pa-
zarõna sunmaya hazõrlanõyor.
Temsa Global tarafõndan yapõlan
açõklamada, otobüs ve midibüs ala-
nõnda faaliyet gösteren Temsa’nõn
Amerika pazarõna girmeye hazõr-
landõğõ belirtildi. Temsa Ar-Ge
merkezindeki mühendisler tarafõn-
dan yaklaşõk 5 yõldõr sürdürülen ça-
lõşmalar sonucunda, TS 35 model
otobüsün ABD otobüs pazarõna su-
nulduğu dile getirildi.
Açõklamada, “İlk somut adımı
Amerika pazarı için yeni atadı-
ğımız distribütörümüz CH Tra-
ding ile birlikte, Las Vegas’ta
başlayan UMAMotorcoach Expo
2010 Fuarı’nda atacağız. Fuarda
2 adet TS 35 model otobüsümüz
sergilenecek” denildi.
Halkbank’ın, sektör
performansının yüzde 26.3’ünü
gerçekleştirdiğini kaydeden
genel müdür, bankaların
kârları nedeniyle ciddi
eleştirilerle karşı karşıya
kaldıklarını belirterek
“Biz onlardan biri
olmadığımızı göstermek
istiyoruz. Krizlerden
ürkmedik. Hiç işten
çıkarmadık” dedi.
Siyasi gerilimin yarattõğõ belirsizlik borsayõ vurdu, lira dolar karşõsõnda eridi
Piyasalara balyoz indi
İnterbank davasõnda 36 kişi ceza aldõ. Ancak
hükmün açõklanmasõ geri bõrakõldõ