Katalog

CMYB C M Y B 20 ŞUBAT 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR Yüksek Yargı RTÜK’leştirilebilir mi? Türkiye’de Yargı Şah’ın ya da Humeyni’nin Yargısı mıdır? Erzurum Savcısı’nın, tarikat ve cemaatleri soruşturan Erzincan savcısını gözaltına aldırması ve bunun üzerine Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu tarafından özel savcı yetkilerinin kaldırılması ortalığı yeniden karıştırdı. Kimileri bunun bir “yargı içi çatışma” olduğunu söylüyor. Kimileri, “Tarikat ve cemaatlere elini süren yanar” mesajının yargıya da verildiğini iddia ediyor. İktidar bütün ağır toplarını meydana sürdü: HSYK’nin kararını “yargıya müdahale” olarak niteliyor. Yargı mekanizmasının hukuk ve adalet ilkeleri çerçevesinde işlemesini sağlamakla yükümlü bir yüksek yargı kurumunun aldığı kararın nasıl “yargıya müdahale” olarak görüldüğünü anlamak doğrusu çok güç. Bu çatışmadan istifade eden iktidar hemen “Yargı reformu” önerisini yeniledi. AKP iktidarının anayasa değişikliği ve yargı reformu yapmak istediği bir sır değil. Bu konuda hem hazırlanan taslaklar hem de iktidarın istekleri uzun bir süredir medyada tartışılıyor. Bunların arasında çok tehlikeli olan bir öneri, yüksek yargı organlarına, yani Anayasa Mahkemesi’ne, Yargıtay’a, Danıştay’a, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na Meclis tarafından üye seçilmesi. Daha önce özerk nitelik taşıyan Radyo Televizyon Üst Kurulu için, iktidar ve muhalefet anlaşıp üyelerin Meclis tarafından seçilmesini gerçekleştirdiler. Çıkan sonuç ortada: RTÜK, bütünüyle iktidarın görüşlerine uygun kararlar alan ve televizyonları bu çerçevede denetleyen bir kurum halini aldı. Şimdi yüksek yargı organları da aynı biçimde siyasetin etkisine açılmak isteniyor. Anlaşıldığına göre bu kez bütün üyelerin Meclis tarafından seçilmesi önerilemiyor. Sadece bir bölüm üyenin Meclis tarafından belirlenmesi isteniyor. Ama yüksek yargının iktidar tarafından etkilenmesinin yolları çok: Üyelerin bir bölümü cumhurbaşkanı tarafından atanır, bir bölümünü hükümet seçer, bir bölümü zorunlu olarak yargı tarafından belirlenir… Böylece, Meclis tarafından seçilen üyelerle birlikte yüksek yargının ya çoğunluğu ya da en azından önemli bir bölümü siyasallaşır. Rejimi değiştirmek ve kendi otoriter yönetimini kurmak isteyen her iktidarın, önce orduyu ve polisi denetim altına aldığı, kendisine bağlı vurucu özel kuvvetler oluşturduğu, daha sonra da nihai değişimi yargı yoluyla gerçekleştirdiği bilinen bir modeldir. Bu model en son İran’da, başta komünistler olmak kaydıyla, tüm solcularla birlikte Şah’ı deviren Humeyni devrimi sırasında yaşanmıştı. Bir yıl solcularla ortak yönetim sürdüren Humeyniciler, bu arada ordu ve polisi halledip yargıya el atmış, buraya da kendi adamlarını yerleştirdikten sonra, “iktidar ortağı” komünistleri sokak ortasında vinçlerde asmışlardı. Türkiye’de yüksek yargı RTÜK’leştirilemez. Çünkü Türkiye’de yargı, ne Şah’ın otoriter rejiminin yargısıdır, ne de Humeyni’nin totaliter rejiminin: Türkiye’de yargı, hem laiktir, hem demokratiktir: Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli, demokrasinin güvencesidir. Yapılacak her reform onu siyasallaştıracak değil, bağımsızlığını ve tarafsızlığını güçlendirecek yönde olmalıdır. [email protected]; www.kongar.org Alkollüyken silah taşõyanlara 600 lira adli para cezasõ verilecek, silahõna el konulabilecek Düğünlerde silah yasak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM İçişleri Komisyonu içinde oluşturu- lan alt komisyon, silah tasarõsõna bir düzen- leme ekleyerek bar ve pavyonlar ile düğün- lere silahla girilmesini yasakladõ. Buralara silahla girenler bin ile 5 bin lira arasõnda para cezasõ ödeyecek. Açõk alanda olsa bile düğünmlerde ateş edenler 3 yõla dek hapisle cezalandõrõlacak. Heyet raporu istenecek TBMM İçişleri Komisyonu’nda oluşturu- lan alt komisyon, silah tasarõsõyla ilgili ça- lõşmalarõnõ tamamladõ. Komisyon askerin isteği doğrultusunda ta- sarõda bazõ değişiklikler yaptõ. MİT ve genel kolluk kuvvetlerinin kendi mevzuatõna göre tespit ettikleri ihtiyaçlarõnõ karşõlamak üzere silah ithal edebilmesi benimsenirken “yet- kilendirecekleri kişilere” ithalat yolu ka- patõldõ. Tek bir hekimin vereceği raporun si- lah ruhsatõ verilmesi için yeterli görülmesi- ne ilişkin düzenleme çõkarõldõ ve “heyet ra- poru” istenmesi de benimsendi. Alt komisyonda tasarõya eklenen bir baş- ka düzenlemeyle de alkollüyken silah taşõ- yanlara 600 lira adli para cezasõ verilecek ve silahõna geçici olarak el konulacak. Tasarõda, son dönemde özellikle Güneydoğu’da yapõlan eylemlerde kullanõlan havai fişeklerle ilgili düzenleme de yapõldõ. Havai fişek ve benzeri yanõcõ ve parlayõcõ maddeyi hal ve şartlara göre sõrf saldõrõda kullanmak amacõyla bulunduran kişi üç aya kadar hapis cezasõ veya adli para cezasõyla cezalandõrõlacak. Türkiye’de düğün yapmak, evlen- mek isteyen Yunan çiftler için Yu- nanistan’dakinden daha pahalı olsa da çok tercih edilen ve hoş seçenekler arasına girdi. Atina’da turizm acentesi sahibi Niki Tsiropulu’ya 3 yıl önce ge- len ilginç taleple başlayan düğünler, kısa sürede Yunan sosyetesinde mo- da haline geldi. Şu ana kadar 16 dü- ğün organize ettiğini, evlenen çiftler arasında ülkenin önde gelen ailelerine mensup insanların çoğunlukta olduğu- nu söyleyen Tsiropulu yaptıkları tüm düğünlerden çok olumlu dönüşler al- dıklarını da belirtiyor. Tsiropulu, geçen yıl Sakız ve Çeşme’de düzenledikleri düğün organizasyonlarını Türkiye çapı- na yaymaya başladıklarını belirterek “Türk çiftleri de Yunan adalarında evlendirmek istiyorum” diyor. (AA) Yunanistan’da yeni moda Türkiye’de evlenmek BERGAMA Öğretmene sürgün savı ÇAMLICA KIZ LİSESİ’NİN SATIŞI ‘Geleceğimizi karartmayın’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Bergama 100. Yõl İlköğretim Okulu’nda görev yapan iki öğretmenin, kurum- da “para toplanmasına engel oldukları ve huzuru bozduk- ları” gerekçesiyle sürgün edil- dikleri öne sürüldü. Eğitim-Sen’den tepki Eğitim-Sen Bergama Temsil- ciliği tarafõndan yapõlan açõkla- mada, öğretmenler Mahide Kuşçu ve Esat Konyar’õn Kõ- nõk ve Dikili’ye sürgüne yollan- dõklarõ savlanarak “Okul Mü- dürü Metin Kartal’ın şikâyeti doğrultusunda il milli eğitim müdürlüğünce görevlendiri- len müfettişlerin raporları so- nucunda öğretmenlerimiz sürgün edilmiştir. Sürgünle- rin yasal bir dayanağı yoktur. Çünkü sürgünlerin, görülen lüzum üzerine yapıldığı belir- tilmiştir” denildi. Yapõlan açõklamada, sür- günlerin durdurulmasõ ama- cõyla yasal başvuruda bulunu- lacağõ da belirtildi. Kelkit’te ‘traktör nöbeti’ NİKSAR (AA) - Tokat’õn Niksar ilçesin- de Kelkit Irmağõ’na taş boşaltmak isteyen Be- kir Üşenmez’in kullan- dõğõ traktör, geri ma- nevra sõrasõnda römor- kuyla birlikte õrmağa düştü. Kazadan yara al- madan kurtulan sürücü Üşenmez, 6 gündür ai- lesiyle birlikte traktörü- nün suda kaybolduğu bölgede nöbet tutuyor. THY uçağı acil iniş yaptı İstanbul Haber Servisi - THY’nin, TK 81 sefer sayõlõ Johan- nesburg-İstanbul uçuşu- nu yapmak üzere dün saat 20.15’te kalkan Airbus A340 tipi uça- ğõnda, kalkõştan 5 daki- ka sonra kabin basõncõ arõzasõ meydana geldi. Pilotlar, Johannesburg’a geri dönerek acil iniş yaptõ. Uçak bakõma alõ- nõrken yolcular ve uçuş ekibi otele yerleştirildi. Başkentte deprem ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - An- kara’da önceki gece 4.1 büyüklüğünde hafif şid- dette deprem meydana geldi. Önceki gece saat 02.35’teki depremin merkez üssünün Akyurt ilçesi olduğu kaydedil- di. Deprem, çevre ilçe- ler ile kent merkezinde de hissedildi. Erkek çocuğa cinsel istismar ANAMUR (AA) - Mersin’in Anamur il- çesinde İ.Y. (58), R.D. (18) ve M.D. (18), 14 yaşõndaki A.Ş’ye cinsel istismarda bulunduklarõ iddiasõyla gözaltõna alõndõ. Zanlõlar, Silifke Cezaevi’ne gönderildi. İstanbul Haber Servisi - Eğitim ve Bilim İş Görenleri Sendikasõ (Eğitim- İş), Atatürkçü Dü- şünce Derneği, İşçi Partisi gibi çok sayõ- da sivil toplum kuru- luşu ve siyasi parti üyesi, Çamlõca Kõz Lisesi’nin satõşa çõka- rõlmasõnõ protesto etti. Lise önünde topla- nan grup, “Okullar geleceğimizdir satır- mayız” ve “Okulumu satma geleceğimi ka- rartma” yazõlõ pan- kartlar ile “Yuvamız satılık değildir”, “Okuluna ve ülkene sahip çık” yazõlõ dövizleri taşõdõ. “Rant kapısı değil eğitim yuvası” sloganlarõnõ atan grup adõna basõn açõklamasõ yapan Eğitim - İş 2 Nolu Şu- be Başkanõ Abidin Baysal, “Mustafa Kemal’in öğretmenleri olarak cumhuriyet kuşaklarını ye- tiştiren, tarihe tanıklık etmiş bu güzide kurumla- rımızın satışına müsade etmeyeceğiz” dedi.