18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 20 ŞUBAT 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Özel Yargı Demokrasilerde nasıl ki yasama-yürütme- yargı bağımsızlığı olmazsa olmazlar arasındaysa.. Askeri-sivil diktatörlüklerin gücünün göstergesi bu üçlü işleyişin tek güce, denetime bağlı kılınmasıdır... 12 Mart-12 Eylül süreçlerinde örneğin yargılamada sıkıyönetim mahkemeleri eliyle yargının, hukukun işleyişi darbe yönetiminin denetimindedir. 12 Eylül sürecinde çok daha etkin biçimde yasama erki ile yürütme erki iç içe, Milli Güvenlik Konseyi, konsey kararları çerçevesinde sıkıyönetim komutanlıklarının iradesindedir. Sivil diktatörlüklerde işleyiş biraz daha karmaşık olsa da, işleyişin mantığı aynı, tek odaklı güce mutlak bağlılık ekseninde gelişir... Günümüzde demokrasilerin tartışılamaz ilkeleri üzerinde, iç ve dış emperyal çıkar odaklarının medyatik algılamalarla yarattığı kavram kargaşası içinde, çok farklı, bir o kadar da karmaşık sorunlar yaşanmaktadır. Sandıktan, seçimden geri dönüş olamayacağı için, dünya ölçeğinde insanlığın, ülkemizde seçmen çoğunluğunun çıkarları ile çelişen gelişmeler yaşanırken, azınlığın çıkarları adına sandıktan güçlü iktidar çıkarma, iktidarda tutabilme koşulları giderek güçleşmektedir... Emperyal kirli çıkar savaşlarında, kanlı petrolün paylaşılmasında İslam dünyası paramparça, petrolün en çok üzerinde ancak petrol ganimetinden, dünya nimetlerinden en az pay alacak konumda, işgal altında, emperyal odakların kuklası diktatoryal yönetimler elinde, yoksulluğu paylaşmamak üzere mezhepler, şeriat yorumları çatışmasının bataklığında her yıl milyonlarca kurban verirken Türkiye’nin varlık biçimi, gücü katlanılmaz olacaktır. Bu geniş, genel tabloya oturtmadan yaşadığımız yargı depremini ne ölçüde doğru yorumlayabilir, algılayabiliriz ki? Özel yetkilerle donatılmış yargı sistemi, savcılıklar, mahkemeler, ülkemizde aslında askeri darbeler hukukunun mirası, kapatılan DGM’lerin terör suçlarına yönelik uzmanlaşmış örgütlenmeleri.. Irak işgalinde ABD’nin istemlerine karşı duran, şüphesiz ekonomik kriz başta iç dinamikleri ile de tükenmiş Ecevit koalisyon hükümetinin yerine, gökten zembille inercesine bir hızla kurulup güçlenen AKP’nin çoğunluk iktidarı ile baş başa kaldık. AKP güçlü çoğunluk iktidarı hem dünya çapında pompalanan ılımlı İslam projesinin, hem de Türkiye’den beklenen rollerin tümü için elverişli bir sandık, Meclis çoğunluğu ile, elbette iç ve dış çıkar odaklarının gözlerini kamaştırmıştı. Yaşamın her alanındaki diktatoryal yapılanma görmezlikten gelinebilirdi. AKP, Erdoğan hükümetleri tam tersi bir imajla, liberal çizgide, Türkiye’yi AB’ye taşıyacak, sivilleşmeyi de sağlayarak insan hakları, demokratik açılımları pazarlayacak bir güçlü iktidar olarak pazarlanabilirdi. Bir çırpıda sıfır parti içi demokrasi, diktatoryal yönetim eğilimleri, iradesi sıfırlanmış yasama, Meclis yapılanması yok sayılabilirdi. Elbette ılımlı İslam iktidarı projesi çerçevesinde demokrasinin bütün kurumlarını, kamu işletmeleri, özerk kurumları ele geçirme operasyonları alkışlanacaktı. Günümüzde emperyal çıkarlar ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kimliği arasındaki çelişkiler giderek tırmanıyordu. Laik Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk devrimleri, ilkeleri, ülkenin bağımsızlık algılaması, değerlerinin kırılması kaçınılmazdı... Terör suçlarında uzmanlaştırılmış özel yargı sistemi içinde Silivri-Erzurum ekseninde Türkiye’de çok farklı gelişmeler yaşandı. Açılan davaların, yargılanmalardaki, iddianamelerdeki suçlamaların içeriğine bakılırsa terör örgütleri operasyonları söz konusuydu. Yaşamın pratiğinde, gerçeğinde terör örgütleri operasyonları şemsiyesinde, derin devlet, darbe operasyonları adına, bir örgüt çatısı altında olmaları söz konusu olmamış kişiler, örgütlenmeler temsilcileri, düşünce olarak Cumhuriyet kurumlarına, değerlerine sahip çıkanlar, ağır insan hakları, hukuk ihlalleri altında yargılanıyor, suçları kanıtlanmadan, mahkûm olmadan kamuoyu önünde fiilen cezalandırılıyorlardı.. Yargı depreminin tam da ortasında, yargı kurumları işte bu yaşananlara karşı, yargı bağımsızlığını korumak adına isyan bayrağını açmışlarken; özel yetkili, özel kadrolaşmış bu yargı kurumlarının kararlarına hukuka aykırılık nedeniyle karşı çıkılması aşamasında, Erdoğan hükümeti, Cumhuriyeti tüm kurumları ile reddedenler cephesinin çıkışları çok çarpıcı; hükümet sadece destek açıklamaları ile değil, Adalet Bakanlığı icraatları ile, yasalara aykırı işlemleri, yargı suçları nedeni ile işten el çektirilen savcılardan yana taraf olmakla yetinmedi. Tartışmaların odağındaki yargı dosyaları Erzurum’dan Silivri’ye kaçırıldı... İroni gibi Balbay’ı uzaktan görmek için dün gittiğim Silivri’de, mahkemede, Mustafa Balbay, Tuncay Özkan.. “adil-hızlı-tutuksuz” yargılanma haklarını slogan yaparak sayısız insan hakkı, hukuk ihlallerinden söz ediyorlardı. Sanık avukatları hep birlikte yaşamsal hukuk, yargılama ihlaliyle gerekçelendirerek salonu terk ediyorlardı... [email protected] Uzmanlar uyardõ: GSS kapsamõna girecek işsizin, prim ödemesine bakõlmaksõzõn, 90 gün hizmet almasõ gerekiyor İşsize AKP’den bir çalõm dahaOLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA Sayõlarõ her geçen gün artan ve Avrupa ülke- leri arasõnda üst sõralarda yer alan Türkiye’de- ki işsizlere bir çalõm da AKP’den geldi. Sağlõk harcamalarõnõ kõsmak isteyen kurum, işsize hastane kapõlarõnõ da kapattõ. Yasanõn 17 aydõr yanlõş uygulandõğõ ge- rekçesiyle işsizlerin yalnõz 10 gün sağlõk hiz- meti alacağõ duyuruldu. Uzmanlar ise, yasa- nõn bu şekilde düzenlenmediğini, GSS kap- samõna girdikten sonra prim ödemesine ba- kõlmaksõzõn, işsizin eş ve çocuklarõnõn bir ön- ceki yõl 90 gün prim ödenmesi halinde 90 gün daha sağlõk hizmeti alabileceğini söylüyor. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK), illere ya- zõ göndermesi, 1 Ekim 2008’de yürürlüğe giren yasanõn yanlõş yorumlandõğõnõ duyurmasõ ve il- gili müdürlüklerin de bu yazõ üzerine tüm bil- gisayar ve provizyon programlarõnõ buna göre dü- zenlemesi üzerine gündeme gelen mağduriyet, ‘harcamaları kısmak isteyen kurumun yurt- taşı zora soktuğu’ yorumlarõna yol açtõ. Konu ile ilgili bilgi veren Türk-İş Sosyal Gü- venlik Danõşmanõ Celal Tozan, yasa görüşme- leri sõrasõnda dönemin Çalõşma Bakanõ Faruk Çelik ile Emek Platformu’nun bu konu ile ilgi- li mutabakata vardõklarõnõ anlattõ. Tozan, “Emek Platformu olarak, eski yasa 6 ay sağlık hizmeti veriyordu. 10 gün çok kı- sa dedik. Bunun üzerine tamam 10 gün kalsın, işsiz kalan kişi herhangi bir koşulu yerine ge- tirmeksizin, eğer bir önceki yıl ödenmiş 90 gün- lük primi varsa, 90 gün daha sağlık hizmeti al- sın denildi. Ancak, daha sonra ‘Yasa, sigorta- lõlõk süresi sona eren yurttaşõn GSS kapsamõna girmesi, ancak prim ödeme zorunluluğu ol- maksõzõn hizmetten 90 gün daha yararlanmasõ’ şeklinde düzenlendi. Yani sonuç olarak iş ak- di feshedilen kişi, herhangi bir şey yapmaksızın 10 gün sağlık hizmeti alacak. Sonra SGK’ye giderek bir GSS bildirgesi doldurup sisteme girecek ama prim ödemesinme bakılmaksızın 90 daha hizmet alacak. Sisteme giren kişinin primleri daha sonra tahsil edilecek. Burada ku- rum, yurttaşı zora sokuyor. Kurumlarda ça- lışanlar, yasal düzenlemeyi bilmediği için hiz- met alımını engelliyor” diye konuştu. 17 aydır yanlışmış Sosyal Güvenlik Kurumu “Biz 17 aydır ya- sayı yanlış uyguluyormuşuz, sağlık hizmeti sü- resi 10 gün” demiş, bu gelişme üzerine on bin- lerce işsiz ve aileleri hastane ve eczane kapõla- rõndan çevrilmeye başlamõştõ. Oysa “Sosyal Güvenlik Reformu” olarak ni- telenen 5510 sayõlõ kanuna göre işini kaybe- denlerin son 1 yõl en az 90 gün ödenmiş primi varsa kendisi ile eş ve çocuklarõ sağlõk hizme- tinden 90 gün yaralanabiliyordu. 17 aydõr ka- nunun yanlõş uygulandõğõnõ savunan SGK yet- kilileri, il müdürlüklerine ve sosyal güvenlik mer- kezlerine tedavi süresinin 10 gün olduğunu bil- diren yazõlar göndermiş, ilgili müdürlükler de bu yazõ üzerine tüm bilgisayar ve provizyon prog- ramlarõnõ buna göre düzenlemişti. Giderleri kõsmak isteyen SGK’nin maksatlõ ve yanlõş yorumu işsiz yurttaşõ sağlõk hizmetinden yoksun bõraktõ. Kurum, 17 aydõr yasanõn hatalõ uygulandõğõ gerekçesiyle işsizlerin yalnõz 10 gün hizmeti alabileceğini duyurdu. Sosyal güvenlik hizmeti memnun etmiyor Ekonomi Servisi - Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2008’de yüzde 71.5 olan Sosyal Güvenlik Kurumu hizmetlerinden memnuniyet düzeyi, 2009’da 12.6 puan azalarak yüzde 58.9’a geriledi. Adli hizmetlerden memnuniyet oranõ da 6.6 puan düşüşle yüzde 45.3’ten yüzde 38.7’ye indi. Söz konusu dönemde kamu hizmetlerinden asayişte memnuniyet yüzde 75.9’dan yüzde 77.1’e, sağlõkta yüzde 63.4’ten yüzde 65.1’e, eğitimde yüzde 56.9’dan yüzde 58.1’e yükseldi. AA’nõn haberine göre, TÜİK, 2009 yõlõ Yaşam Memnuniyeti Araştõrmasõ kapsamõnda “kamu hizmetlerinden memnuniyet” düzeyini inceledi. Buna göre Sosyal Güvenlik Kurumu hizmetlerinden memnuniyet düzeyi yüzde 58.9 olarak belirlendi. Söz konusu oran, 2003 yõlõnda yüzde 40.2 düzeyindeydi. Süreç içinde artõş gösteren ve 2007 yõlõnda yüzde 73.8’e ulaşan memnuniyet, 2008’de yüzde 71.5’e, 2009’da yüzde 58.9’a geriledi. Geçen yõl bireylerin yüzde 10.8’i Sosyal Güvenlik Kurumu hizmetlerinden memnun olmadõğõnõ, yüzde 13.3’ü orta düzeyde memnuniyet duyduğunu, yüzde 17.1’i de fikrinin bulunmadõğõnõ belirtti. Rusya Türk tavuğunu bekliyor Rus heyetinin görüşmelerinde, beyaz et ihracatõ ve nükleer santral en önemli gündem maddeleri oldu. İgor Seçin, tavuk ihracatõnõn kõsa sürede başlamasõnõ isterken 9 Mart’ta nükleer için yeniden toplanõlacağõnõ aktardõ. ‘Gerze’ye bir zararõ olacağõnõ görürsem derhal vazgeçerim’ Ekonomi Servisi - Anadolu Endüstri Holding Yönetim Kurulu Başkanõ Tuncay Özilhan, grubun içecekten sonra en büyük ikinci faaliyet alanõ olarak seçtikleri ener- jiyi mevcut ve potansiyel projelerle bir- likte 2 milyar Avro’luk yatõrõm yap- mayõ planladõklarõnõ açõkladõ. Arz-talep projeksiyonlarõna gö- re üç yõl sonra Türkiye’nin enerji ihtiyacõnõn toplam üreti- min üzerinde olacağõnõ dikkate alan grup, ilk üç yatõrõmõnõ Si- nop’ta Gerze Enerji Santra- lõ’na (GES), Gürcistan’da Paravani Hidroelek- trik Santralõ’na (HES) ve Giresun’da Aslancõk HES’e ya- pacak. Özilhan, şunlarõ vurguladõ:  Enerji için planladõğõmõz 2 milyar Av- ro’luk yatõrõmõn yüzde 30’unu kendi kay- nağõmõzdan, kalanõnõ orta vadeli krediyle karşõlayacağõz.  Sanayinin beyni teknoloji, kalbi ener- jidir. Gerze’ye her ikisini de içeren mü- kemmel bir tesis yapacağõz. 1 milyar Av- ro’luk yatõrõmla, 1200 megavat gücünde, it- hal kömür yakõtlõ bir termik santral kura- cağõz.  GES 2014’te üretime geçecek ve yõl- da 7.5 milyar kilovatsaat elektrik üretecek. Bu, bugünkü toplam tüketimin yüzde 4’üne denk geliyor.  İnşaatta 2 bin 500, işletmede sürekli 500 kişi çalõşacak. Mühendisi, teknisyeni, işçisi yöre halkõ öncelikli olacak, bölge eko- nomisine kazanç sağlayacak.  Limandan santrala taşõnan kömür ka- palõ konveyörlerle taşõnacak, kapalõ alan- da depolanacak, tozuşmayacak. Baca ga- zõ filtrelenecek, alçõ taşõna dönüştürülecek, havaya su buharõ salõnacak. Kül ve curuf çimento katkõ malzemesine dönüştürülecek.  Bölgenin çok değerli olduğunun bi- lincindeyiz. Her konuda büyük titizlik gösteriyoruz. Son teknolojiyi kullanacağõz. Gerze’ye ve Gerzeliye bir zararõ olacağõ- nõ bilir ya da görürsem, projeden hiç dü- şünmeden, bir anda vazgeçerim.  150 milyon dolarlõk yatõrõmla ger- çekleşecek Gürcistan’daki HES, Türki- ye’ye enerji sağlayacak. Doğan ve Doğuş gruplarõyla birlikte kuracağõmõz 120 me- gavatlõk Aslancõk HES’in de finansman gö- rüşmeleri sürüyor Airbus Başkanõ Thomas Enders, Türkiye’nin de ortağõ olduğu askeri nakliye uçağõ A400M projesinin ek masraflarõnõn finansmanõ konusunda alõcõ ülkelerin tek- lifini yetersiz bulduğunu söyledi. Almanya, Fransa, İs- panya, İngiltere, Belçika, Lüksemburg ve Türkiye’den oluşan alõcõ ülkeler 15 Şubatta Avrupa Havacõlõk ve Uzay Ajansõ’na 5.2 milyar avroluk ek masraflarõn 3.5 milyar Avro’luk bölümünü üstlenmeye hazõr olduğunu ifade etmişti. 10 DAĞITIM ŞİRKETİNİN LİSANSI SONA ERDİ Enerji Piyasasõ Düzenleme Kurumu, 707 istasyonlu ve istasyonsuz bayisi olan 10 dağõtõm şirketinin lisansõnõ, yõllõk 60 bin ton satõş yapmamalarõ nedeniyle, 18 Mayõs 2010’dan geçerli olmak üzere sona erdirdi. Lisansõ sonlandõrõlan şirketler şöyle: Goldser, Birleşik Petrol, Damla Petrol, Denge Akaryakõt, Türkoil, GS Petrol, MMG, Güvengaz, İnter-Oil, Gören Petrol. Kotalar ihracatçıyı zorluyor Ekonomi Servisi - Türkiye İhracatçõlar Meclisi (TİM) Baş- kanõ Mehmet Büyükekşi, “Türkiye’ye uygulanan nak- liye kotaları nedeniyle, taşı- macılıkta yaşanan gecikmeler ve maliyet artışları, getirilen tarife dışı engeller ticaret hacmimizi son derece olum- suz etkiliyor” dedi. TİM Başkanõ, Devlet Baka- nõ Zafer Çağlayan ve Egemen Bağış’õn katõldõğõ “AB Süre- cinde İhracatçılar Zirvesi”nde yaptõğõ konuşmada, AB ülke- lerine Türkiye’nin ihracatõnõ karşõlamaktan çok uzak olan kota uygulamasõnõn, Türk sa- nayicisi, nakliyecisi ve ihra- catçõsõna 5 milyar dolarlõk bir fatura çõkardõğõnõ kaydetti. Bü- yükekşi, şöyle devam etti: “AB’nin rekabet politika- sına uyum, devlet yardımla- rı konusunda Türkiye’ye; Çin, Hindistan, Pakistan gibi ülkelere kıyasla çok daha dar bir hareket alanı bırakmak- tadır. Çevre, çalışma şartla- rı gibi konularda da çok da- ha esnek hareket ederek ma- liyetlerini düşüren bu ülkeler, Türkiye karşısında rekabet avantajlarını arttırmaktadır. Gümrük Birliği taahhütleri- miz çerçevesinde, AB’nin ter- cihli anlaşma yapmadığı ül- kelerle serbest ticaret anlaş- ması imzalamamız da müm- kün değildir. Bu durum da, Türkiye’nin pazar hedefle- rini sınırlamaktadır. Bu so- runları ve çözüm önerilerini, Bakanlarımıza sunacağız. Ar- tık çözüm bekliyoruz.” YEREL ZİNCİRLERE SAHİP ÇIKIN Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanõ Şeref Songör üreticiler ve hükümete çağrõda bulunarak “Yerel zincirlerine sahip çõk, üretim ve istihdam artsõn, ülke kazansõn” dedi. Songör, Tür- kiye’de, 6 bin mağazada toplam 140 bin çalõşanõ ile hiz- met sunan yerel zincirlerin, ciddi bir büyüme potansiye- li taşõdõğõnõ söyledi. Bu arada 29-30 Nisan 2010’da ‘Ye- rel Zincirler Buluşuyor’ organizasyonu düzenlenecek. Enerji sektörüne 2 milyar Avro’luk yatõrõm planlayan Anadolu Grubu Başkanõ Tuncay Özilhan, “Planladõğõmõz Gerze Enerji Santralõ, son teknolojiyle yapõlacak ve çevreye saygõlõ olacak. Gerze’ye, Gerzeliye bir zararõ olacağõnõ görür ya da bilirsem, hiç düşünmeden vazgeçerim” dedi. Tuncay Özilhan TİM Başkanı Büyükekşi, Bakan Çağlayan ve Bağış’a hatıra olarak özel çini işlenmiş tabak hediye etti. 2009’DA 12 PUAN AZALDI Ekonomi Servisi - Rusya’ya beyaz et ihra- catõ yakõnda hayata geçiyor. Rusya’nõn Türki- ye’ye 500 bin ton beyaz et kotasõ tahsis ettiği açõklanõrken Türkiye’nin bu ülkenin en büyük beyaz et tedarikçisi olmasõ bekleniyor. Türki- ye’nin beyaz et ihracatõ, Rusya Başbakan Yar- dõmcõsõ İgor Seçin’in başkanlõğõnda Türkiye’de bulunan Rus heyetinin görüşmelerinde gündeme geldi. Seçin, “Türk üreticileri için bir kota oluşturduk ve diğer ülkelerden ithal ettiği- miz beyaz et kotalarında bir azaltma yaptık. Fiyatların artmasını önlemek için Türk ta- rafından da kısa zaman içinde gerekli adım- ları atmasını bekliyoruz” dedi. Tavuk eti üretiminde dünyada 17’nci, kümes hayvanlarõnda ise 20’nci sõrada yer alan Tür- kiye, 2009’da 150 milyon dolar ihracat yaptõ. Türkiye’nin ihracatõnda 92 milyon dolarla Irak ilk sõrada. 1.25 milyon ton üretim kapasi- tesine sahip sektör için Rusya önemli ve büyük bir hedef pazar konumunda. Nükleer santralda karara doğru İgor Seçin ve Enerji Bakanõ Taner Yıldız, heyetler arasõ görüşmelerle ilgili basõn toplan- tõsõ düzenledi. Buna göre, heyetler arasõ gö- rüşmelerde diğer önemli gündem maddesi ise nükleer santral oldu. Nükleer çalõşmalara iliş- kin olarak 9 Mart 2010’da Moskova’da yeni toplantõlar yapõlacağõnõ belirten Seçin, “Türk tarafından nükleer enerji konusundaki iş- birliğine ilişkin hükümetler arası işbirliği an- laşması taslağını önümüzdeki hafta sonuna doğru alacağımızı ümit ediyoruz. Fiyatlan- dırma ve oradaki sahanın hazırlanması gi- bi konularda biz nihai karar alma safhası- na çok yaklaştık” şeklinde konuştu. Ekonomi Servisi - Vakõf Girişim Sermayesi Yatõrõm Ortaklõğõ, Türkiye’nin baştan sona entegre olarak inşa edilecek katõ atõk projesinin tasarõmcõsõ ve üstlenicisi Envitec Ltd. Şirketi’ne 7 milyon dolar yatõrõm yapma kararõ aldõğõnõ açõkladõ. Vakõf Girişim, İskenderun, Dörtyol, Payas ve Belen ilçelerini de bulunduran ve 27 belediyeden oluşan Körfez Belediyeler Birliği’nin 2008 sonunda düzenlediği ihale sonucu, 25 yõl süreli Yap-İşlet-Devret yöntemi ile yaklaşõk 500 bin nüfuslu İskenderun Körfezi bölgesinin katõ atõk toplama ve bertaraf projesini üstlenen Envitec’e proje süresince toplam 7 milyon dolar sermaye katkõsõnda bulunacak. Vakõf Yönetim Kurulu Başkanõ Onur Takmak “Doğal kaynaklar, temiz çevre teknolojileri ve enerji sektörleri girişim yatırımlarımızın en önemli odak noktalarından birini oluşturuyor” dedi. AIRBUS TEKLİFİ AZ BULDU Vakõf Girişim atõğa 7 milyon dolar yatõrdõ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle