Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
20 ŞUBAT 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Özel Yargı
Demokrasilerde nasıl ki yasama-yürütme-
yargı bağımsızlığı olmazsa olmazlar
arasındaysa.. Askeri-sivil diktatörlüklerin
gücünün göstergesi bu üçlü işleyişin tek
güce, denetime bağlı kılınmasıdır...
12 Mart-12 Eylül süreçlerinde örneğin
yargılamada sıkıyönetim mahkemeleri eliyle
yargının, hukukun işleyişi darbe yönetiminin
denetimindedir. 12 Eylül sürecinde çok daha
etkin biçimde yasama erki ile yürütme erki iç
içe, Milli Güvenlik Konseyi, konsey kararları
çerçevesinde sıkıyönetim komutanlıklarının
iradesindedir. Sivil diktatörlüklerde işleyiş
biraz daha karmaşık olsa da, işleyişin mantığı
aynı, tek odaklı güce mutlak bağlılık
ekseninde gelişir...
Günümüzde demokrasilerin tartışılamaz
ilkeleri üzerinde, iç ve dış emperyal çıkar
odaklarının medyatik algılamalarla yarattığı
kavram kargaşası içinde, çok farklı, bir o
kadar da karmaşık sorunlar yaşanmaktadır.
Sandıktan, seçimden geri dönüş olamayacağı
için, dünya ölçeğinde insanlığın, ülkemizde
seçmen çoğunluğunun çıkarları ile çelişen
gelişmeler yaşanırken, azınlığın çıkarları adına
sandıktan güçlü iktidar çıkarma, iktidarda
tutabilme koşulları giderek güçleşmektedir...
Emperyal kirli çıkar savaşlarında, kanlı
petrolün paylaşılmasında İslam dünyası
paramparça, petrolün en çok üzerinde ancak
petrol ganimetinden, dünya nimetlerinden en
az pay alacak konumda, işgal altında,
emperyal odakların kuklası diktatoryal
yönetimler elinde, yoksulluğu paylaşmamak
üzere mezhepler, şeriat yorumları
çatışmasının bataklığında her yıl milyonlarca
kurban verirken Türkiye’nin varlık biçimi, gücü
katlanılmaz olacaktır. Bu geniş, genel tabloya
oturtmadan yaşadığımız yargı depremini ne
ölçüde doğru yorumlayabilir, algılayabiliriz ki?
Özel yetkilerle donatılmış yargı sistemi,
savcılıklar, mahkemeler, ülkemizde aslında
askeri darbeler hukukunun mirası, kapatılan
DGM’lerin terör suçlarına yönelik
uzmanlaşmış örgütlenmeleri.. Irak işgalinde
ABD’nin istemlerine karşı duran, şüphesiz
ekonomik kriz başta iç dinamikleri ile de
tükenmiş Ecevit koalisyon hükümetinin
yerine, gökten zembille inercesine bir hızla
kurulup güçlenen AKP’nin çoğunluk iktidarı ile
baş başa kaldık. AKP güçlü çoğunluk iktidarı
hem dünya çapında pompalanan ılımlı İslam
projesinin, hem de Türkiye’den beklenen
rollerin tümü için elverişli bir sandık, Meclis
çoğunluğu ile, elbette iç ve dış çıkar
odaklarının gözlerini kamaştırmıştı. Yaşamın
her alanındaki diktatoryal yapılanma
görmezlikten gelinebilirdi.
AKP, Erdoğan hükümetleri tam tersi bir
imajla, liberal çizgide, Türkiye’yi AB’ye
taşıyacak, sivilleşmeyi de sağlayarak insan
hakları, demokratik açılımları pazarlayacak bir
güçlü iktidar olarak pazarlanabilirdi. Bir
çırpıda sıfır parti içi demokrasi, diktatoryal
yönetim eğilimleri, iradesi sıfırlanmış yasama,
Meclis yapılanması yok sayılabilirdi. Elbette
ılımlı İslam iktidarı projesi çerçevesinde
demokrasinin bütün kurumlarını, kamu
işletmeleri, özerk kurumları ele geçirme
operasyonları alkışlanacaktı. Günümüzde
emperyal çıkarlar ile Türkiye Cumhuriyeti’nin
kimliği arasındaki çelişkiler giderek
tırmanıyordu. Laik Türkiye Cumhuriyeti,
Atatürk devrimleri, ilkeleri, ülkenin bağımsızlık
algılaması, değerlerinin kırılması
kaçınılmazdı...
Terör suçlarında uzmanlaştırılmış özel yargı
sistemi içinde Silivri-Erzurum ekseninde
Türkiye’de çok farklı gelişmeler yaşandı.
Açılan davaların, yargılanmalardaki,
iddianamelerdeki suçlamaların içeriğine
bakılırsa terör örgütleri operasyonları söz
konusuydu. Yaşamın pratiğinde, gerçeğinde
terör örgütleri operasyonları şemsiyesinde,
derin devlet, darbe operasyonları adına, bir
örgüt çatısı altında olmaları söz konusu
olmamış kişiler, örgütlenmeler temsilcileri,
düşünce olarak Cumhuriyet kurumlarına,
değerlerine sahip çıkanlar, ağır insan hakları,
hukuk ihlalleri altında yargılanıyor, suçları
kanıtlanmadan, mahkûm olmadan kamuoyu
önünde fiilen cezalandırılıyorlardı..
Yargı depreminin tam da ortasında, yargı
kurumları işte bu yaşananlara karşı, yargı
bağımsızlığını korumak adına isyan bayrağını
açmışlarken; özel yetkili, özel kadrolaşmış bu
yargı kurumlarının kararlarına hukuka aykırılık
nedeniyle karşı çıkılması aşamasında,
Erdoğan hükümeti, Cumhuriyeti tüm
kurumları ile reddedenler cephesinin çıkışları
çok çarpıcı; hükümet sadece destek
açıklamaları ile değil, Adalet Bakanlığı
icraatları ile, yasalara aykırı işlemleri, yargı
suçları nedeni ile işten el çektirilen
savcılardan yana taraf olmakla yetinmedi.
Tartışmaların odağındaki yargı dosyaları
Erzurum’dan Silivri’ye kaçırıldı...
İroni gibi Balbay’ı uzaktan görmek için dün
gittiğim Silivri’de, mahkemede, Mustafa
Balbay, Tuncay Özkan.. “adil-hızlı-tutuksuz”
yargılanma haklarını slogan yaparak sayısız
insan hakkı, hukuk ihlallerinden söz
ediyorlardı. Sanık avukatları hep birlikte
yaşamsal hukuk, yargılama ihlaliyle
gerekçelendirerek salonu terk ediyorlardı...
soner@cumhuriyet.com.tr
Uzmanlar uyardõ: GSS kapsamõna girecek işsizin, prim ödemesine bakõlmaksõzõn, 90 gün hizmet almasõ gerekiyor
İşsize AKP’den bir çalõm dahaOLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA
Sayõlarõ her geçen gün artan ve Avrupa ülke-
leri arasõnda üst sõralarda yer alan Türkiye’de-
ki işsizlere bir çalõm da AKP’den geldi. Sağlõk
harcamalarõnõ kõsmak isteyen kurum, işsize
hastane kapõlarõnõ da kapattõ.
Yasanõn 17 aydõr yanlõş uygulandõğõ ge-
rekçesiyle işsizlerin yalnõz 10 gün sağlõk hiz-
meti alacağõ duyuruldu. Uzmanlar ise, yasa-
nõn bu şekilde düzenlenmediğini, GSS kap-
samõna girdikten sonra prim ödemesine ba-
kõlmaksõzõn, işsizin eş ve çocuklarõnõn bir ön-
ceki yõl 90 gün prim ödenmesi halinde 90 gün
daha sağlõk hizmeti alabileceğini söylüyor.
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK), illere ya-
zõ göndermesi, 1 Ekim 2008’de yürürlüğe giren
yasanõn yanlõş yorumlandõğõnõ duyurmasõ ve il-
gili müdürlüklerin de bu yazõ üzerine tüm bil-
gisayar ve provizyon programlarõnõ buna göre dü-
zenlemesi üzerine gündeme gelen mağduriyet,
‘harcamaları kısmak isteyen kurumun yurt-
taşı zora soktuğu’ yorumlarõna yol açtõ.
Konu ile ilgili bilgi veren Türk-İş Sosyal Gü-
venlik Danõşmanõ Celal Tozan, yasa görüşme-
leri sõrasõnda dönemin Çalõşma Bakanõ Faruk
Çelik ile Emek Platformu’nun bu konu ile ilgi-
li mutabakata vardõklarõnõ anlattõ.
Tozan, “Emek Platformu olarak, eski yasa
6 ay sağlık hizmeti veriyordu. 10 gün çok kı-
sa dedik. Bunun üzerine tamam 10 gün kalsın,
işsiz kalan kişi herhangi bir koşulu yerine ge-
tirmeksizin, eğer bir önceki yıl ödenmiş 90 gün-
lük primi varsa, 90 gün daha sağlık hizmeti al-
sın denildi. Ancak, daha sonra ‘Yasa, sigorta-
lõlõk süresi sona eren yurttaşõn GSS kapsamõna
girmesi, ancak prim ödeme zorunluluğu ol-
maksõzõn hizmetten 90 gün daha yararlanmasõ’
şeklinde düzenlendi. Yani sonuç olarak iş ak-
di feshedilen kişi, herhangi bir şey yapmaksızın
10 gün sağlık hizmeti alacak. Sonra SGK’ye
giderek bir GSS bildirgesi doldurup sisteme
girecek ama prim ödemesinme bakılmaksızın
90 daha hizmet alacak. Sisteme giren kişinin
primleri daha sonra tahsil edilecek. Burada ku-
rum, yurttaşı zora sokuyor. Kurumlarda ça-
lışanlar, yasal düzenlemeyi bilmediği için hiz-
met alımını engelliyor” diye konuştu.
17 aydır yanlışmış
Sosyal Güvenlik Kurumu “Biz 17 aydır ya-
sayı yanlış uyguluyormuşuz, sağlık hizmeti sü-
resi 10 gün” demiş, bu gelişme üzerine on bin-
lerce işsiz ve aileleri hastane ve eczane kapõla-
rõndan çevrilmeye başlamõştõ.
Oysa “Sosyal Güvenlik Reformu” olarak ni-
telenen 5510 sayõlõ kanuna göre işini kaybe-
denlerin son 1 yõl en az 90 gün ödenmiş primi
varsa kendisi ile eş ve çocuklarõ sağlõk hizme-
tinden 90 gün yaralanabiliyordu. 17 aydõr ka-
nunun yanlõş uygulandõğõnõ savunan SGK yet-
kilileri, il müdürlüklerine ve sosyal güvenlik mer-
kezlerine tedavi süresinin 10 gün olduğunu bil-
diren yazõlar göndermiş, ilgili müdürlükler de bu
yazõ üzerine tüm bilgisayar ve provizyon prog-
ramlarõnõ buna göre düzenlemişti.
Giderleri kõsmak isteyen SGK’nin maksatlõ ve yanlõş yorumu işsiz yurttaşõ
sağlõk hizmetinden yoksun bõraktõ. Kurum, 17 aydõr yasanõn hatalõ uygulandõğõ
gerekçesiyle işsizlerin yalnõz 10 gün hizmeti alabileceğini duyurdu.
Sosyal güvenlik
hizmeti memnun
etmiyor
Ekonomi Servisi - Türkiye İstatistik
Kurumu (TÜİK) verilerine göre,
2008’de yüzde 71.5 olan Sosyal
Güvenlik Kurumu hizmetlerinden
memnuniyet düzeyi, 2009’da 12.6
puan azalarak yüzde 58.9’a
geriledi.
Adli hizmetlerden memnuniyet oranõ
da 6.6 puan düşüşle yüzde 45.3’ten
yüzde 38.7’ye indi. Söz konusu
dönemde kamu hizmetlerinden
asayişte memnuniyet yüzde
75.9’dan yüzde 77.1’e, sağlõkta
yüzde 63.4’ten yüzde 65.1’e,
eğitimde yüzde 56.9’dan yüzde
58.1’e yükseldi. AA’nõn haberine
göre, TÜİK, 2009 yõlõ Yaşam
Memnuniyeti Araştõrmasõ
kapsamõnda “kamu
hizmetlerinden memnuniyet”
düzeyini inceledi. Buna göre
Sosyal Güvenlik Kurumu
hizmetlerinden memnuniyet düzeyi
yüzde 58.9 olarak belirlendi. Söz
konusu oran, 2003 yõlõnda yüzde
40.2 düzeyindeydi.
Süreç içinde artõş gösteren ve 2007
yõlõnda yüzde 73.8’e ulaşan
memnuniyet, 2008’de yüzde
71.5’e, 2009’da yüzde 58.9’a
geriledi. Geçen yõl bireylerin yüzde
10.8’i Sosyal Güvenlik Kurumu
hizmetlerinden memnun
olmadõğõnõ, yüzde 13.3’ü orta
düzeyde memnuniyet duyduğunu,
yüzde 17.1’i de fikrinin
bulunmadõğõnõ belirtti.
Rusya Türk tavuğunu bekliyor
Rus heyetinin görüşmelerinde, beyaz
et ihracatõ ve nükleer santral en önemli
gündem maddeleri oldu. İgor Seçin,
tavuk ihracatõnõn kõsa sürede
başlamasõnõ isterken 9 Mart’ta nükleer
için yeniden toplanõlacağõnõ aktardõ.
‘Gerze’ye bir zararõ olacağõnõ
görürsem derhal vazgeçerim’
Ekonomi Servisi - Anadolu Endüstri
Holding Yönetim Kurulu Başkanõ Tuncay
Özilhan, grubun içecekten sonra en büyük
ikinci faaliyet alanõ olarak seçtikleri ener-
jiyi mevcut ve potansiyel projelerle bir-
likte 2 milyar Avro’luk yatõrõm yap-
mayõ planladõklarõnõ açõkladõ.
Arz-talep projeksiyonlarõna gö-
re üç yõl sonra Türkiye’nin
enerji ihtiyacõnõn toplam üreti-
min üzerinde olacağõnõ dikkate
alan grup, ilk üç yatõrõmõnõ Si-
nop’ta Gerze Enerji Santra-
lõ’na (GES), Gürcistan’da
Paravani Hidroelek-
trik Santralõ’na
(HES) ve Giresun’da Aslancõk HES’e ya-
pacak. Özilhan, şunlarõ vurguladõ:
Enerji için planladõğõmõz 2 milyar Av-
ro’luk yatõrõmõn yüzde 30’unu kendi kay-
nağõmõzdan, kalanõnõ orta vadeli krediyle
karşõlayacağõz.
Sanayinin beyni teknoloji, kalbi ener-
jidir. Gerze’ye her ikisini de içeren mü-
kemmel bir tesis yapacağõz. 1 milyar Av-
ro’luk yatõrõmla, 1200 megavat gücünde, it-
hal kömür yakõtlõ bir termik santral kura-
cağõz.
GES 2014’te üretime geçecek ve yõl-
da 7.5 milyar kilovatsaat elektrik üretecek.
Bu, bugünkü toplam tüketimin yüzde
4’üne denk geliyor.
İnşaatta 2 bin 500, işletmede sürekli
500 kişi çalõşacak. Mühendisi, teknisyeni,
işçisi yöre halkõ öncelikli olacak, bölge eko-
nomisine kazanç sağlayacak.
Limandan santrala taşõnan kömür ka-
palõ konveyörlerle taşõnacak, kapalõ alan-
da depolanacak, tozuşmayacak. Baca ga-
zõ filtrelenecek, alçõ taşõna dönüştürülecek,
havaya su buharõ salõnacak. Kül ve curuf
çimento katkõ malzemesine dönüştürülecek.
Bölgenin çok değerli olduğunun bi-
lincindeyiz. Her konuda büyük titizlik
gösteriyoruz. Son teknolojiyi kullanacağõz.
Gerze’ye ve Gerzeliye bir zararõ olacağõ-
nõ bilir ya da görürsem, projeden hiç dü-
şünmeden, bir anda vazgeçerim.
150 milyon dolarlõk yatõrõmla ger-
çekleşecek Gürcistan’daki HES, Türki-
ye’ye enerji sağlayacak. Doğan ve Doğuş
gruplarõyla birlikte kuracağõmõz 120 me-
gavatlõk Aslancõk HES’in de finansman gö-
rüşmeleri sürüyor
Airbus Başkanõ Thomas Enders, Türkiye’nin de ortağõ
olduğu askeri nakliye uçağõ A400M projesinin ek
masraflarõnõn finansmanõ konusunda alõcõ ülkelerin tek-
lifini yetersiz bulduğunu söyledi. Almanya, Fransa, İs-
panya, İngiltere, Belçika, Lüksemburg ve Türkiye’den oluşan alõcõ ülkeler 15
Şubatta Avrupa Havacõlõk ve Uzay Ajansõ’na 5.2 milyar avroluk ek masraflarõn
3.5 milyar Avro’luk bölümünü üstlenmeye hazõr olduğunu ifade etmişti.
10 DAĞITIM ŞİRKETİNİN LİSANSI SONA ERDİ
Enerji Piyasasõ Düzenleme Kurumu, 707 istasyonlu ve
istasyonsuz bayisi olan 10 dağõtõm şirketinin lisansõnõ,
yõllõk 60 bin ton satõş yapmamalarõ nedeniyle, 18 Mayõs
2010’dan geçerli olmak üzere sona erdirdi. Lisansõ
sonlandõrõlan şirketler şöyle: Goldser, Birleşik Petrol,
Damla Petrol, Denge Akaryakõt, Türkoil, GS Petrol,
MMG, Güvengaz, İnter-Oil, Gören Petrol.
Kotalar ihracatçıyı zorluyor
Ekonomi Servisi - Türkiye
İhracatçõlar Meclisi (TİM) Baş-
kanõ Mehmet Büyükekşi,
“Türkiye’ye uygulanan nak-
liye kotaları nedeniyle, taşı-
macılıkta yaşanan gecikmeler
ve maliyet artışları, getirilen
tarife dışı engeller ticaret
hacmimizi son derece olum-
suz etkiliyor” dedi.
TİM Başkanõ, Devlet Baka-
nõ Zafer Çağlayan ve Egemen
Bağış’õn katõldõğõ “AB Süre-
cinde İhracatçılar Zirvesi”nde
yaptõğõ konuşmada, AB ülke-
lerine Türkiye’nin ihracatõnõ
karşõlamaktan çok uzak olan
kota uygulamasõnõn, Türk sa-
nayicisi, nakliyecisi ve ihra-
catçõsõna 5 milyar dolarlõk bir
fatura çõkardõğõnõ kaydetti. Bü-
yükekşi, şöyle devam etti:
“AB’nin rekabet politika-
sına uyum, devlet yardımla-
rı konusunda Türkiye’ye;
Çin, Hindistan, Pakistan gibi
ülkelere kıyasla çok daha dar
bir hareket alanı bırakmak-
tadır. Çevre, çalışma şartla-
rı gibi konularda da çok da-
ha esnek hareket ederek ma-
liyetlerini düşüren bu ülkeler,
Türkiye karşısında rekabet
avantajlarını arttırmaktadır.
Gümrük Birliği taahhütleri-
miz çerçevesinde, AB’nin ter-
cihli anlaşma yapmadığı ül-
kelerle serbest ticaret anlaş-
ması imzalamamız da müm-
kün değildir. Bu durum da,
Türkiye’nin pazar hedefle-
rini sınırlamaktadır. Bu so-
runları ve çözüm önerilerini,
Bakanlarımıza sunacağız. Ar-
tık çözüm bekliyoruz.”
YEREL ZİNCİRLERE SAHİP ÇIKIN
Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanõ Şeref Songör üreticiler
ve hükümete çağrõda bulunarak “Yerel zincirlerine sahip çõk,
üretim ve istihdam artsõn, ülke kazansõn” dedi. Songör, Tür-
kiye’de, 6 bin mağazada toplam 140 bin çalõşanõ ile hiz-
met sunan yerel zincirlerin, ciddi bir büyüme potansiye-
li taşõdõğõnõ söyledi. Bu arada 29-30 Nisan 2010’da ‘Ye-
rel Zincirler Buluşuyor’ organizasyonu düzenlenecek.
Enerji sektörüne 2 milyar Avro’luk yatõrõm planlayan Anadolu Grubu
Başkanõ Tuncay Özilhan, “Planladõğõmõz Gerze Enerji Santralõ, son
teknolojiyle yapõlacak ve çevreye saygõlõ olacak. Gerze’ye, Gerzeliye bir
zararõ olacağõnõ görür ya da bilirsem, hiç düşünmeden vazgeçerim” dedi.
Tuncay
Özilhan
TİM Başkanı Büyükekşi, Bakan
Çağlayan ve Bağış’a hatıra olarak özel
çini işlenmiş tabak hediye etti.
2009’DA 12 PUAN AZALDI
Ekonomi Servisi - Rusya’ya beyaz et ihra-
catõ yakõnda hayata geçiyor. Rusya’nõn Türki-
ye’ye 500 bin ton beyaz et kotasõ tahsis ettiği
açõklanõrken Türkiye’nin bu ülkenin en büyük
beyaz et tedarikçisi olmasõ bekleniyor. Türki-
ye’nin beyaz et ihracatõ, Rusya Başbakan Yar-
dõmcõsõ İgor Seçin’in başkanlõğõnda Türkiye’de
bulunan Rus heyetinin görüşmelerinde gündeme
geldi. Seçin, “Türk üreticileri için bir kota
oluşturduk ve diğer ülkelerden ithal ettiği-
miz beyaz et kotalarında bir azaltma yaptık.
Fiyatların artmasını önlemek için Türk ta-
rafından da kısa zaman içinde gerekli adım-
ları atmasını bekliyoruz” dedi.
Tavuk eti üretiminde dünyada 17’nci, kümes
hayvanlarõnda ise 20’nci sõrada yer alan Tür-
kiye, 2009’da 150 milyon dolar ihracat yaptõ.
Türkiye’nin ihracatõnda 92 milyon dolarla
Irak ilk sõrada. 1.25 milyon ton üretim kapasi-
tesine sahip sektör için Rusya önemli ve büyük
bir hedef pazar konumunda.
Nükleer santralda karara doğru
İgor Seçin ve Enerji Bakanõ Taner Yıldız,
heyetler arasõ görüşmelerle ilgili basõn toplan-
tõsõ düzenledi. Buna göre, heyetler arasõ gö-
rüşmelerde diğer önemli gündem maddesi ise
nükleer santral oldu. Nükleer çalõşmalara iliş-
kin olarak 9 Mart 2010’da Moskova’da yeni
toplantõlar yapõlacağõnõ belirten Seçin, “Türk
tarafından nükleer enerji konusundaki iş-
birliğine ilişkin hükümetler arası işbirliği an-
laşması taslağını önümüzdeki hafta sonuna
doğru alacağımızı ümit ediyoruz. Fiyatlan-
dırma ve oradaki sahanın hazırlanması gi-
bi konularda biz nihai karar alma safhası-
na çok yaklaştık” şeklinde konuştu.
Ekonomi Servisi -
Vakõf Girişim
Sermayesi Yatõrõm
Ortaklõğõ,
Türkiye’nin baştan
sona entegre olarak
inşa edilecek katõ
atõk projesinin tasarõmcõsõ ve
üstlenicisi Envitec Ltd. Şirketi’ne 7
milyon dolar yatõrõm yapma kararõ
aldõğõnõ açõkladõ.
Vakõf Girişim, İskenderun, Dörtyol,
Payas ve Belen ilçelerini de
bulunduran ve 27 belediyeden
oluşan Körfez Belediyeler
Birliği’nin 2008 sonunda
düzenlediği ihale sonucu, 25 yõl
süreli Yap-İşlet-Devret yöntemi ile
yaklaşõk 500 bin nüfuslu
İskenderun Körfezi bölgesinin katõ
atõk toplama ve bertaraf projesini
üstlenen Envitec’e proje süresince
toplam 7 milyon dolar sermaye
katkõsõnda bulunacak. Vakõf
Yönetim Kurulu Başkanõ Onur
Takmak “Doğal kaynaklar,
temiz çevre teknolojileri ve enerji
sektörleri girişim
yatırımlarımızın en önemli odak
noktalarından birini
oluşturuyor” dedi.
AIRBUS TEKLİFİ AZ BULDU
Vakõf Girişim atõğa
7 milyon
dolar yatõrdõ