Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
içinde özetledi.
“…Bu Meclis” dedi: “Toplumsal mutabakat
olmasına rağmen, yeni anayasa fırsatını
kaçırdı.Şimdi parça parça ne yapabilirler
bilmiyorum…”
AKP’nin Çankaya şubesinin görüşleri hatalı.
Bilinenlere saptırmalar içeriyor.
22 Temmuz genel seçimlerinden hemen sonra
AKP’nin (RTE’nin) yeni bir anayasa girişimi
üzerinde toplumsal bir mutabakat yoktu.
Üstelik yeni bir anayasa görüşüne yatkın
görünenler, AKP’nin ücrete bağladığı bir
komisyona hazırlattığı anayasa metni üzerinde
görüşmelere başlamayı kabul etmemişlerdi.
Ortaya çıkan metne baktıklarında, bu anayasa
taslağının ulusal bir anayasa değil.. bir AKP
anayasası olduğunu saptadılar. Bu sonucu
açıkladılar da…
Bu eleştirilere AKP’nin yanıtı şöyleydi: Bir
anayasa metni hazırlarım. Muhalefet, TBMM
komisyonlarında, genel kurulda görüşlerini söyler.
Bunlar arasında aklımıza yatan, -AKP amaçlarına-
uygun olanlar varsa taslakta gereken düzeltmeleri
yaparız!
Şayet gerçekten toplumsal gerçekleri yansıtan
bir yeni anayasa isteseydi AKP; parlamentoda ve
dışındaki partilerin katılacağı bir komisyonda
demokratik toplum örgütlerinin de görüşlerini
alarak ulusal yeni bir anayasa hazırlanmasına
öncülük edebilirdi.
Tek adamlık.. tek parti sultası.. bu önerileri
duymazdan geldi...
Özetlemek gerekirse yeni bir anayasa
hazırlamak fırsatını bu Meclis kaçırmadı. Yeni
anayasa fikri Çankaya’daki AKP’linin
hükümetince doğduğu gün öldü.
Yeni anayasanın önündeki engel bu Meclis
değil; AKP kafasıydı!
Yeni Delhi’de türbeleri gezerek kültürünü hayli
genişleten Çankaya’daki; anayasada parça parça
değişiklik yapılabilineceğine kuşkuyla bakıyor.
Refakatindeki gazetecilerden biri Çankaya’daki
AKP’liye:
“Milletvekilleri toplantısında RTE anayasa için
düğmeye bastı diyen manşetlere bakmayın.
Günlerdir RTE başta, irili ufaklı iktidar sözcüleri
anayasada parti parti değişiklikler yapmaya
girişeceklerini… TBMM’de yeterli sayıyı
bulamazlarsa referanduma gidip amaçlarını
gerçekleştireceklerini açıklıyorlar.
Şimdi önüme gelmeden bir şey söylemeyeyim
demeyin. Siz de gazete okuyorsunuz… AKP,
örneğin Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda
bünyesel değişiklik yaparak hâkim ve savcı
atamalarından tutun da çeşitli hukuksal konularda
canını sıkan açıklamalar yapan kurulu
‘değiştirmek’ istiyor.
İkide bir hukukun üstünlüğünden söz edersiniz.
AKP iktidarının bu davranışı hukukun üstünlüğüne
saygı mı yoksa hukuku kuzuların sessizliğine
mahkûm etmek mi?..” diye kısa bir açıklama ile
böyle bir soru yöneltmiyor.
Fakat heyetteki gazeteciler arasında kimileri var
ki, böyle bir soruyu zaten akıllarına bile getirmez.
Örneğin Hadi Uluengin (Hürriyet), başka
havalarda. “Zaten Allah bilir, Cumhurbaşkanı’yla
seyahat ediyorum diye adım şom ağızlar
tarafından şimdi ‘mahiyetteki gazeteci’ye(!)
çıkarılacaktır” diye yazıyordu dün.
Hadi Uluengin için gerek yok böyle bir tanıma.
O, dönekler galerisinde Maoculuktan liberal
yaşama dönenler arasında yerini çoktaaan aldı.
Bir başka “mahiyette”ki ünlü: Sinemacı Sinan
Çetin! Eşi Rebecca ile Çankaya’dakinin
uçağında:
“İlk kez bir devlet uçağına biniyorum.. ve ilk kez
vatandaşını kontrol eden değil de vatandaşlarıyla
sohbet eden bir devlet adamıyla bir yere
gidiyorum” diye demeç vermiş.
Bir başka dönek, Ahmet Hakan; dün Sinan
Çetin’e öyle bir ders verdi, maskeyi öylesine
aşağı indirdi ki:
“Sen değil misin Sinan Çetin; 1993’te dönemin
Başbakanı Tansu Çiller’in Güneydoğu seferine,
üstelik eşin Rebecca ile katılan… Bu gezide bir de
devlet işi bağlayıp Başbakan’ın Ulusa Sesleniş
konuşmalarının çekimlerini üstlenen ve de
Başbakan’ın Sanat Danışmanı diye de bir de
unvan kazanan!”
Bunlar bir şey mi? Bay Bülent Arınç, odasını
bastığı Güldal Mumcu’ya sesleniyor: “Benden
özür bekliyorsan, dilerim.”
Özür dilemek için özür dilemesi gereken kişiden
özür dile diye istek gelmesini bekliyor. Pes!
Fakat hayret ve şaşkınlığa gerek yok: AKP ile
her şey.. insanlar.. gelenekler.. sosyal kimi bildik
kurallar bile terse döndü.
İzlediklerimizin adı mı? Değişim, gelişim!
SAYFA 10 ŞUBAT 2010 ÇARŞAMBACUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 10 Şubat
Oslo K -5
Helsinki K -8
Stockholm K -3
Londra B 6
AmsterdamK 1
Brüksel K 2
Paris K 3
Bonn B -1
Münih K -5
Berlin K -3
Budapeşte K 2
Madrid B 10
Viyana K 0
Belgrad K 3
Sofya K 0
Roma Y 11
Atina Y 17
Zürih K 1
Moskova K -7
Aşkabat PB 3
Taşkent PB 1
Bakû B 4
Bişkek B -4
Tiflis Y 7
Kahire PB 24
Şam PB 17
İstanbul Y 10
Edirne K 8
Kocaeli B 12
Çanakkale Y 13
İzmir Y 17
Manisa Y 16
Denizli Y 15
Zonguldak B 12
Sinop B 12
Samsun Y 14
Trabzon Y 15
Giresun Y 12
Ankara B 9
Eskişehir Y 9
Konya Y 9
Sıvas K 3
Antalya Y 15
Adana B 16
Mersin B 15
Diyarbakır B 8
Şanlıurfa B 11
Mardin B 9
Siirt B 8
Hakkâri K 1
Van K 2
Kars K -3
Ege’de kuvvetli fır-
tına Batı Akdeniz’de
gece fırtına Karade-
niz’de akşam fırtı-
namsı rüzgâr bekle-
niyor. Rüzgârlar Ka-
radeniz’de güneydo-
ğudan 3-5 kuvvetin-
de Marmara’da ku-
zeydoğu gece gü-
neydoğudan 3-5
Ege’de güneydoğu-
dan 7-9 Batı Akde-
niz’de güney ve gü-
neydoğudan 4-6 ak-
şam 5 ila 7 kuvvetin-
de esecek.
Erdoğan’dan randevu
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TEKEL işçilerinin
Türk-İş Genel Merkezi önünde
başlattõklarõ eylem, bugün 58.
güne ulaştõ. İşçiler, dün Çalõş-
ma ve Sosyal Güvenlik Ba-
kanlõğõ’na yürüdü. Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, işçi ve
memur konfederasyonlarõnõn,
TEKEL işçilerinin sorununun
çözümü için randevu talepleri-
ne ilişkin sorulara “Sadece
Türk-İş Başkanı’na randevu
vereceğim, diğerlerine değil”
yanõtõnõ verdi.
Türk-İş Genel Merkezi çev-
resindeki çadõrlarda kalan işçi-
ler, topluca Ankaray’a binerek
AŞTİ durağõnda indi. Burada
kortej oluşturan işçiler, “Tür-
kiye sevdamız, ekmek için
kavgamız”, “Biz haklıyız, biz
kazanacağız”, “Her yer TE-
KEL, her yer direniş” şeklin-
de sloganlar atarak bakanlõk
önüne yürüdü. İşçilere Türk-
İş’e bağlõ sendikalarõn Ankara
şubelerinin temsilcileri de des-
tek verdi. Tek Gõda-İş Genel
Sek-reteri Mecit Amaç, bakan-
lõk önünde yaptõğõ konuşmada,
Çalõşma ve Sosyal Güvenlik
Bakanõ Ömer Dinçer’in göreve
geldiğinden bu yana “asli gör-
evini bir yana bırakarak sen-
dikalar ve çalışanlarla kavga
ettiğini” söyledi. Çalõşma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlõğõ’nõn
tarafsõz olmasõ, çalõşanlarõ ko-
rumasõ gerektiğini dile getiren
Amaç, son dönemde ortaya çõ-
kan uygulamalarla, “Çalışma
Bakanlığı’nın çatışma bakan-
lığı” haline geldiğini vurguladõ.
Amaç, 57 gündür sorunlarõnõn
çözümü için Ankara’da olduk-
larõnõ, ancak bu süre içerisinde
Bakan Dinçer’in kendilerini da-
vet edip sorunlarõnõ dinlemedi-
ğini söyledi. Amaç, “Çalışma
Bakanı’nı görevinin gereğini
yapmaya aksi halde istifaya
davet ediyoruz” dedi. TEKEL
işçilerinin işçi statüsünde başka
kamu kurumlarõna geçirilmesi-
ni talep ettiklerini ifade eden
Amaç şöyle konuştu:
“Devletin memura ihtiyacı
varsa KPSS ile alsın. Biz işçi
olarak çalışmak istiyoruz. Ge-
rekirse fedakârlık da yaparız.
Önceliğinin AB olduğunu söy-
leyen bir hükümet ‘kölelik’
şartlarını dayatır mı? Biz ‘4/C
makyajõna hayõr’ diyoruz. Biz
aşımızı, ekmeğimizi istiyoruz,
başka da bir şey istemiyoruz.”
Amaç taleplerinin kabul edil-
memesi halinde yarõn da Mali-
ye Bakanlõğõ önünde açõklama
yapacaklarõnõ bildirdi. İşçiler
açõklamanõn ardõndan sloganlar
Başbakan, TEKEL işçileri için yalnõzca Türk-İş’le görüşeceğini açõkladõ
YAZICI’DAN GERİ ADIM: YANLIŞ ANLAŞILDIYSAM ÖZÜR DİLERİM
ABANT (AA) - Devlet Bakanõ
Hayati Yazıcı, TEKEL işçilerinin
PKK’li olabileceğine ilişkin bir sö-
zünün olamayacağõnõ belirterek,
“Ama öyle anlaşılmışsa onların
hepsinden özür dilerim. TE-
KEL işçilerine benim böyle bir
şey söylemem mümkün değil.
Ama Türkiye’de iktidara, gü-
venliğe, birliğe ve düzenliğe kar-
şı olanlar bunu kurcalıyorlar.
TEKEL işçilerini de kullanı-
yorlar. TEKEL işçileri bir hak
arama peşinde. Ama başkaları
başka şey arama peşinde” dedi.
Yazõcõ, Abant Palace Otel’de dü-
zenlenen ve üç gün sürecek olan
“Kamu Görevlilerinin Sendikal
ve Demokratik Hakları Çalış-
tayı”na katõlmak amacõyla dün
Abant’a geldi. Çalõştay öncesi ba-
sõn mensuplarõnõn sorularõnõ ya-
nõtlandõran Bakan Yazõcõ, “Çalış-
taya KESK ve Türkiye Kamu-
Sen’in katılmamasını nasıl de-
ğerlendiriyorsunuz?” sorusu üze-
rine, “Çalıştay, Türkiye’de ka-
muda çalışanlarla ilgili. Onların
grev ve toplusözleşme haklarını
konu edinen ilk çalışma. Şimdi-
ye kadar böyle bir çalışma ya-
pılmadı” diye konuştu.
atarak AŞTİ durağõndan An-
karay’a binerek yeniden
Türk-İş Genel Merkezi önü-
ne döndü.
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, dün partisinin
grup toplantõsõndan sonra iş-
çi ve memur konfederas-
yonlarõnõn, TEKEL işçile-
rinin sorununun çözümü için
randevu taleplerine ilişkin
gazetecilerin sorularõnõ ya-
nõtladõ. “Sadece Türk-İş
Başkanı’na randevu vere-
ceğim, diğerlerine değil”
diyen Başbakan Erdoğan,
görüşmenin ne zaman ola-
cağõna yönelik soruya ise,
“Onların istediği gibi ola-
cak” karşõlõğõnõ verdi. Er-
doğan, özel kalem müdürlü-
ğünün, randevu talepleriyle
ilgili işlemlere baktõğõnõ da
söyledi. TBMM Başkanõ
Mehmet Ali Şahin ise Türk-
İş’e randevu verdi. Şahin,
TEKEL işçilerinin sorunla-
rõnõ görüşmek üzere yarõn
Türk-İş Genel Başkanõ Mus-
tafa Kumlu ve beraberin-
deki heyeti kabul edecek.
TEKEL işçileri dün Tek Gıda-İş Sendikası’nın
düzenleyeceği basın açıklamasına katılmak için
Sakarya Caddesi’ne doğru yürüyüşe geçti. Ar-
dından da slogan atarak Ziya Gökalp Caddesi’ne
yürümek isteyen işçilerle buna engel olmak iste-
yen polis ekipleri arasında arbede çıktı. İşçiler,
çevik kuvvet ekiplerinin Bayındır Sokak üzerin-
de önlerini kesmesi üzerine Sakarya Caddesi’ne
yöneldi. Yapılan açıklamada ise “İşi olmayanın
ekmeği yok, ekmeği olmayanın huzuru yok, hu-
zur olmayan yerde de barış yok” denildi. Açıkla-
manın ardından işçiler eylem yerlerine döndü.
Polisle işçiler karşõ karşõya geldi
‘Liderlerle görüşebilirim’
Cumhurbaşkanõ Gül, gerilim ortamõndan çõkõlmasõ gerektiğini söyledi
Haber Merkezi - Hindistan
ziyareti sõrasõnda Türkiye’deki
son siyasi gelişmeleri değer-
lendiren Cumhurbaşkan Ab-
dullah Gül, Meclis’teki kav-
gayla ilgili olarak üslup uyarõ-
sõnda bulunarak mevcut or-
tamdan hõzla çõkõlmasõ gerek-
tiğini söyledi. Gül, ortamõ yu-
muşatmak için siyasi liderlerle
ikili görüşmeler yapabileceği-
ni vurguladõ.
Hindistan ziyaretini sürdüren
Cumhurbaşkanõ Gül, dün Türk
gazetecilerle yaptõğõ sohbet top-
lantõsõnda ziyaretini ve Türki-
ye’deki siyasi gelişmeleri de-
ğerlendirdi. Cumhurbaşkanõ Gül,
Meclis’te yaşanan kavga ve si-
yasi liderler arasõnda gerilim
ortamõn hatõrlatõlmasõ üzerine,
mevcut ortamdan süratle çõkõl-
masõ gerektiğini söyledi.
Siyasi liderlerin tartõşmalar-
da kullandõğõ üslup konusunda
uyarõlarda bulunan Gül, “He-
pimiz memleketimizin kıy-
metini bilmeliyiz. Yazarı, çi-
zeri, politikacısı, tüccarı... Bu
kadar içe dönük kalırsak, içe
dönük mücadeleler yapar-
sak büyük fırsatları kaybe-
deriz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanõ Gül, Türki-
ye’nin büyük hamleler yaptõ-
ğõna dikkati çekerek, ülkenin or-
ta gelir düzeyi seviyesini geçip
geçemeyeceğinin tartõşõldõğõnõ
söyledi. “Biz bu seviyeyi yır-
tıp geçmeliyiz” diyen Gül, or-
ta gelir düzeyinde demokrasi-
den ekonomiye kadar standart-
larõn da orta düzeyde kalacağõ-
nõ dile getirdi.
Gül, “üslup sorununun nasıl
aşılacağının” sorulmasõ üzerine,
“konunun üzücü olduğunu”
ifade ederek, “Bu ortamdan
süratle çıkmamız lazım” dedi.
“Siyasilere sürekli üslup uya-
rısı yaptığı, ancak uyarılarının
siyaset kültürüne yerleşmedi-
ği” hatõrlatõlan Gül, “uyarıla-
rında başka bir yöntem izleyip
izlemeyeceğine” ilişkin soruyu
yanõtlarken, “Aklımda çeşitli
şeyler var. Bunu biraz olgun-
laştırayım” karşõlõğõnõ verdi.
Gül, siyasi parti liderleriyle iki-
li görüşmeler yapabileceğini de
ifade etti. Bu durumun aşõlama-
masõ halinde “fasit bir daireye
girileceğini” anlatan Gül, “Yok-
sa özgüvenimiz kaybolur, ya-
zık olur. Bu kadar beklenti
var” diye konuştu.
Sorunun aşõlmasõnda gazete-
ciler dahil herkesin katkõ vermesi
gerektiğini belirten Gül, “Pole-
mik devam ediyor. Politikacı,
Başbakan konuşunca haber
yapmayalım mı?” denilmesi
üzerine, “Polemiğe prim ver-
mezsiniz o zaman. Denenebi-
lir. Yapmayın bakalım ne
olur? Bir hafta herkesin bir-
birine iyi söylediklerini yazın.
Bakalım ne olacak?” dedi.
Müdür yardımcısı açığa alındı
HAKKÂRİ (Cumhuriyet) - Hakkâri Va-
lisi Muammer Türker, İl Emniyet Müdür Yar-
dõmcõsõ M.N.S’nin bazõ gizli bilgileri, elektro-
nik posta aracõlõğõyla sõzdõrdõğõ iddiasõyla açõğa
alõndõğõnõ belirtti. Vali Türker, Hakkâri Cum-
huriyet Savcõlõğõ’nõn adli soruşturma başlattõğõ-
nõ anlattõ.Valilik olarak M.N.S. hakkõnda disip-
lin soruşturmasõ açtõklarõnõ ifade eden Vali Tür-
ker, iddianõn ciddiyeti ve elde bulunan veriler
doğrultusunda, M.N.S’nin açõğa alõndõğõnõ söy-
ledi. Türker, M.N.S’ye ait bilgisayarlarõn da
teknik inceleme yapõlmasõ için Emniyet Genel
Müdürlüğü’ne gönderildiğini belirtti.
Tutuklu sanõk Keskin:
‘Ergenekon
dövmesi’
aradılar
Savcõ kõşlaya alõnmadõ
Erzincan’da
üç gözaltı daha
EZİNCAN (Cumhuriyet) - Ergenekon so-
ruşturmasõnõ yürüten Erzurum Özel Yetkili
Cumhuriyet Savcõsõ Osman Şanal’õn talimatõy-
la Erzincan’da görevli 2 astsubay ve Avcõlar
Derneği Başkanõ Yaşar Baş gözaltõna alõndõ.
Erzincan’da dün önce Yaşar Baş ardõndan da
Yaylabaşõ beldesindeki Jandarma Karakol Ko-
mutanõ Astsubay M.Y’yi gözaltõna alõndõ. Ast-
subay M.Y’nin gözaltõna alõndõğõ saatlerde sav-
cõ Şanal da 3. Ordu Karargâhõ İstihbarat Şube-
si’nde görevli astsubay A.S’nin evinde arama
yaptõ. Aramanõn ardõndan astsubay A.S’nin
3’üncü Ordu Karargâhõ’nda bulunan ofisinde
arama yapmak için Savcõ Şanal, Erzurum Özel
Yetkili 2’nci Ağõr Ceza Mahkemesi’nden çõkar-
dõğõ arama emriyle birlikte nizamiyeye gitti. Şa-
nal, Genelkurmay Başkanlõğõ’ndan izin alõnma-
dan karargâha giremeyeceğinin belirtilmesi üze-
rine, bir süre bekledikten sonra tutanak tutarak
nizamiyeden ayrõldõ. Gözaltõna alõnanlarõn Erzu-
rum’a götürülecekleri öğrenildi.
HATİCE TUNCER
İkinci Ergenekon davasõnõn dün gerçekleştirilen
37. duruşmasõnda savunma yapan tutuklu sanõk Hü-
seyin Keskin, Ergenekon’u bilmediğini, tutuksuz
yargõlanan eski cumhuriyet savcõsõ Ertaç Gi-
ray’õn korumasõ olmadõğõnõ söyledi.
Dün savunmasõnõ yapan Keskin, Kars’õn Sarõ-
kamõş ilçesinde üzerinde yakalanan Browning mar-
ka silahõ yanõnda ofisboy olarak çalõştõğõ Ertaç Gi-
ray’õn avukatlõk bürosundan aldõğõnõ ifade ederek
“Tabancanın ruhsatı Giray’ın üzerineydi. Ta-
bancayı Giray’a sormadan aldım. Daha son-
ra yerine koyacaktım, ancak büro taşındı” di-
ye konuştu. Hiçbir suçu olmadõğõnõ söyleyen Kes-
kin, “Bana Doğu Perinçek’i sordular, tanıdığı-
mı söyledim. Hemen ‘tanõyor’ diye yazdılar. Ba-
sından tanıyorum” dedi. Avşa adasõnda asker-
lik görevini yaparken komutanõ olan Kubilay Sey-
han’õ ziyaret etmek için Sarõkamõş’a gittiğini an-
latan Keskin şöyle devam etti: “Sarıkamış’ta em-
niyete organize şube müdürü, savcı geldi. Be-
ni bir odaya aldılar, soydular. Bana işkence ya-
pacaklarını zannettim. ‘Sende Ergenekon döv-
mesi arõyoruz, Türk bayraklõ’ dediler. Her yeri-
me, ayağımın altına bile baktılar.”
Savcõ Nihat Taşkın, kendi adõna kayõtlõ telefo-
na birinci davanõn tutuklu sanõklarõndan Muzaffer
Tekin’e ait telefondan 20 Ağustos 2006 ve 8 Ey-
lül 2006 tarihlerinde mesaj atõldõğõnõ söyledi.
Keskin ise Muzaffer Tekin’i kesinlikle tanõmadõ-
ğõnõ söyleyerek “Haberim yok, olabilir ama
hatırlamıyorum” yanõtõ verdi.
‘Salonda belgesel tartışması’
Daha sonra tutuklu sanõk Toplumsal Dönüşüm
Yayõnlarõ sahibi, Kuvayi Milliye 1919 Derneği yö-
neticisi Durmuşali Özoğlu sanõk kürsüsüne alõn-
dõ. Savunmasõnõn tamamõnõ gazi ve şehitlere ayõr-
dõğõnõ söyleyen Özoğlu “5 saat görsel ve 5 saat
de sözlü olarak sunacağını” belirtti. Özoğlu’nun
savunmasõ kapsamõnda Fethullah Gülen’in et-
kinliklerinin anlatõldõğõ 3 CD’den oluşan “Hristi-
yanlığın Truva Atı” adlõ belgesel film salondaki
perdeye yansõtõldõ. Film yaklaşõk 20 dakika gös-
terildikten sonra Başkan Şengün tarafõnda durdu-
ruldu. Şengün “Bu filmin savunmanıza katkısı
nedir” şeklindeki sorusunu Özoğlu şöyle yanõtla-
dõ: “Bu operasyon Emniyet ve adliye içine sız-
mış olan Fethullahçı çete tarafından yürütülü-
yor. ‘Bu operasyonun arkasõnda CIA var’ diyorum
ve nasıl yapıldığını somut olarak anlataca-
ğım.” Başkan Şengün “Burada bahsedilen bir-
çok kişi var. Davayla alakası olmayan kişiler var.
Savunmanızı, suçlandığınız konularda yapın. Sa-
vunmanızı detaylı yapın, Ancak bu şekilde gö-
rüntüye izin vermem” diyerek duruşmaya kõsa bir
ara verdi. Aranõn ardõndan Şengün’ün filmin gös-
terimine izin vermemesi üzerine Özoğlu, savun-
masõnõ hazõrlamasõ için perşembe gününe kadar ken-
disine süre verilmesini talep etti. Duruşma 11 Şu-
bat perşembe gününe ertelendi.
Cumhurbaşkanı
Gül, Hindistan’ın
başkenti Yeni
Delhi’de Hindis-
tan Cumhurbaş-
kanı Patil tara-
fından resmi tö-
renle karşılandı.
Hintli bir gazete-
cinin sorusu üze-
rine Gül, “İki ül-
kenin birbirlerini
yeniden keşfet-
mesine katkıda
bulunmak istedi-
ğini” söyledi.
Fotoğraf:AA