Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 10 ŞUBAT 2010 ÇARŞAMBA
6 HABERLER
AVRUPA
GÜRAY ÖZ
Taşlar Yerine Oturunca
“Uzlaşma”, günümüzün çok yönlü anlam
kazanan sözcüklerinden birisi oldu. Uzlaşanlar
var, aralarındaki kavga derinleştiği için uzlaşma
şansı, ihtimali olmayanlar, kalmayanlar var.
Toplumsal alanda, siyaset arenasında
uzlaşmanın ya da uzlaşma ihtimalinin ortadan
kalkmasının yararları, zararları üzerinde uzun söz
söyleyecek değilim. Ama açıklıkta, saydamlıkta
yarar vardır diyeceğim. Bu durumu iyi
anlatabilecek bir diğer sözcük ise “saflaşma”dır.
Saflaşma her şeyin yerli yerine oturması
demektir. Sınıflar, katmanlar, aydınlar, sosyal
hayatın değişik aktörleri gelişmelerde,
gelişmelerin en üst ifade biçimi olan siyasette
kendilerine uygun yerlerini alma olanağı bulurlar.
Türkiye’de böyle bir saflaşmanın belirtileri
görülmeye başladı.
Bu aynı zamanda kimilerinin kendilerini
göstermek istedikleri gibi değil, oldukları gibi
görünmelerinin de yolunu açar. Saflaşma
“demokratın” demokrat, “özgürlükçü”nün
özgürlükçü olmadığını, kendini solcu olarak
adlandıran kimilerinin var olan otoriteye boyun
eğmeye eğilimini, yoksulların dostu olduğunu
söyleyenin gerçekte yoksulluğun sürekli sürüp
gitmesini ve merhametin toplumsal ahlak
haline gelmesini istediği anlaşılıverir.
Bu durumun belki daha kapsamlı bir tahlili de
artık yapılmalıdır.
Daha kapsamlı ve biraz tarihe uzanan bir analiz
denemesi belki de taşların yerli yerine oturmasına
hizmet edebilir.
Türkiye’nin kurtuluş ve kuruluş tarihi nesnel
nedenlerden işçi köylü hareketinin siyaset
sahnesinde etkin olarak yer almadığının,
alamadığının da tarihidir. Saflaşmada kendini
göstermek istese de nesnel olarak gücü yeterli
olamadığı ve var olma çabaları da sürekli ezildiği
için bir güç olarak ülkenin gelişiminde etkin
olamamıştır. Bunun yerine ya siyaset sahnesine
girememiş ya da daha sözü geçer güçlerin
destekçisi olarak saflaşmada yer almış, bu da
zaman zaman onu kendisi olmaktan
uzaklaştırmıştır.
Bu durumun 1960’lardan sonra bir ölçüde
değiştiğini söylemek belki doğru olabilir, ama
yine de gerçeği tam yansıtmayacaktır. Kuşkusuz
bu yöndeki çabalar boşa gitmemiş, ülkenin
sosyal ve siyasal birikiminde yer etmiştir.
Sözü dolandırmayalım, Türkiye’de de siyasal
saflaşmanın aktörleri ve konuları yukarıda
anlattığımız tarihin izlerini taşır. Halkın, aydınların
önemli bir kesiminin, aydınlanmanın, solun,
sosyalizmin olmazsa olmazı laiklik konusundaki
saflaşmada, yükselen geriliğe, gericiliğe karşı,
rezervlerine, çekincelerine, 80’deki büyük
kavganın dinmemiş acılarına rağmen askerlerle
birlikte saf tutmasının nedeni budur.
Şimdi ise gerçek giderek daha net, daha açık
bir şekilde ortaya çıkmaktadır.
Sistem, kuruluş döneminde hep var olmuş ve
ortadan kalkması zaman isteyen iç çelişkilerini,
60, 71 ve 80 darbelerinin inişli çıkışlı tarihinde, 50
sonrasının dini siyaset öğesi haline getiren ama
laik iktidarların yerine geçen, sosyal hayatı ve
siyaseti din ekseninde belirlemeye,
kalıcılaştırmaya teşne iktidarına uzanan yolda
şimdilik çözmüş görünüyor. 71’de ve 80’de sert
bir şekilde, asker ağırlıklı çözülen sistem içi
çelişki, şimdi sivil ağırlıklı olarak
çözülmektedir.
Son zamanların sivil vesayet, sivil darbe
tartışmasının arkasında yatan gerçek budur.
Taşlar yerine oturuyor.
Sivil iradenin “paslaşıyoruz” sözleri, askerin
itirazlarını yumuşatmasının ya da geri çekmesinin
nedeni budur. Artık gerçek konuları, konuların
gerçek sahipleri olarak tartışmaya başlayabiliriz.
Şimdi açılışı yapılmış olan yeni dönemde ne
sahte solun, ne sahte liberallerin yeri olabilir.
Bu açıklığı, sistemin iç çelişkilerinin
çözüldüğünü ilan eden iktidarın sivil ve asker
kanatlarına borçluyuz. Ama unutulmamalı,
sistemin iç çelişkilerinin sıfırlanması aynı
zamanda baskıcı bir rejimin de belirgin işaretidir.
Olsun, hiç değilse saflaşma belirginleşecek,
ikiyüzlülük sona erecektir.
Saflaşmanın asıl kahramanı ise, abartmayalım
ama gelecek için ipucu ve umut veren TEKEL
işçileridir. Saflaşmayı, saflaşmanın geleceğini
anlamak istiyorsanız, yalnızca güçlenen sivil
otoriteye değil, o sivil otoriteyi de açığa çıkaran
bu tarafa, bu tarafın kapı aralayan nesnel ve
öznel gelişimine de bakmalısınız.
e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr
Kurul, yürütmesi durdurulan sembolik katsayõ farkõnõn ardõndan bugün toplanõyor
YÖK alternatif arayõşõndaMAHMUT LICALI
ANKARA - YÖK, Danõştay’õn
yürütmeyi durdurma kararõ verdiği
sembolik katsayõ farkõnõn ardõndan,
daha önce de gündeme getirilen for-
mülleri ve Danõştay’a yapõlacak iti-
razõ değerlendirmeye başladõ.
YÖK’te okul başarõsõnõn sõnava
olan etkisinin azaltõlmasõ, katsayõ
oranlarõ arasõndaki binde 2’lik farkõn
arttõrõlmasõ ya da Yükseköğretim
Yasasõ’nõn 45. maddesinin değişti-
rilmesi yönünde yasa önerisi hazõr-
lanmasõ gündemde bulunuyor.
Danõştay 8. Dairesi’nin 17 Aralõk
2009 tarihli, aralarõnda imam ha-
tiplilerin de bulunduğu meslek li-
selilerin üniversiteye girişte önünü
açan sembolik katsayõ farkõ uygu-
lamasõnõn da yürütmesini durdur-
masõnõn ardõndan YÖK, daha önce
de gündeme gelen bazõ formülleri
yeniden gündemine aldõ.
YÖK Hukuk Müşavirliği, Danõş-
tay’a yapõlacak itirazõ görüşmeye
başlarken, itirazda katsayõ oranlarõnõ
belirleme yetkisinin YÖK’te oldu-
ğunun vurgulanmasõ kararlaştõrõldõ.
Bugün yapõlacak yürütme kurulu
toplantõsõnda daha önce YÖK’ün
ele aldõğõ alternatif katsayõ formülleri,
Danõştay’õn son kararõ kapsamõnda
tekrar ele alõnacak. YÖK Başkanõ
Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’õn da
“B, C, D ve E planlarımız var” di-
ye açõkladõğõ formüller arasõnda kat-
sayõ oranlarõ arasõndaki makasõn
açõlmasõ ve okul başarõsõnõn hesap-
landõğõ ağõrlõklõ ortaöğretim başarõ
puanõnõn (AOBP) etkisinin azaltõl-
masõ bulunuyor.
YÖK, alacağõ yeni kararõn da yü-
rütmesinin durdurulmasõ ihtimali
üzerine Yükseköğretim Yasasõ’nõn
katsayõyõ düzenleyen 45. madde-
sinde değişiklik yapõlmasõna ilişkin
yasa tasarõsõ hazõrlamayõ da değer-
lendiriyor.
AOBP aralığı daraltılabilir
Tartõşõlan bir formüle göre katsayõ
oranlarõ arasõndaki fark, Danõştay’õn
son kararõnda işaret ettiği şekilde
arttõrõlacak, fakat okul başarõsõnõn
hesaplandõğõ AOBP’nin etkisi azal-
tõlacak. Buna göre 100-500 puan
aralõğõnda oluşturulan AOBP’nin he-
saplanma aralõğõ 50-200 ya da 25-100
gibi bir oranda daraltõlacak. Böylece
katsayõ oranlarõnõn çarpõlacağõ AOBP
aralõğõnõn daraltõlmasõyla, alan dõşõ ter-
cih yapan adaylarõn daha az puanõ kõ-
rõlmõş olacak.
Örneğin eski sistemde 380 puan
üzerinden 50 puanõ kõrõlan adaylarõn
söz konusu formülle en fazla 10
puanõ kõrõlacak. Adaylarõn böylece
okul başarõlarõ yerine kişisel başarõ-
larõ öne çõkarõlmõş olacak. YÖK,
katsayõ oranlarõ arasõndaki 0.02’lik
oranõn 0.05 ya da 0.1’e çõkarõlmasõ
yönündeki formülü de değerlendiri-
yor. Bu durumda Danõştay’õn yürüt-
meyi durdurma kararõna uygun ola-
rak katsayõ oranlarõ arasõndaki fark
artmasõna karşõn, adaylarõn 0.3-0.8
olan eski katsayõ farkõ uygulamasõn-
da olduğu kadar puanlarõnõn kõrõl-
masõnõn önüne geçilecek.
45. madde değişebilir
YÖK’te ele alõnacak bir başka
formül, Yükseköğretim Yasasõ’nda
değişikliği öngörüyor. Buna göre
katsayõ uygulamasõnõn düzenlendiği
Yükseköğretim Yasasõ’nõn 45. mad-
desi değiştirilecek.
Yapõlmasõ planlanan değişiklikte
adaylarõn ortaöğretim başarõlarõnõn
“hangi oranda” ek puan olarak sõnav
puanõna ekleneceği belirlenecek.
Böylece YÖK’ün ayrõca bir katsayõ
oranõ belirlemesine gerek kalmayacak
ve Danõştay’a yapõlacak olasõ itiraz-
larõn da önüne geçilmiş olacak.
‘Kararsınavları
etkilemez’
YÖK’ün göstermelik katsayõ farkõ uygu-
lamasõnõ durduran Danõştay, gerekçeli kara-
rõnda sõnavlara başvurma ve sõnavlarõ en-
gelleyici bir durum olmadõğõnõ vurguladõ.
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Danõş-
tay 8. Dairesi, bir öğ-
renci velisinin açtõğõ
davada da YÖK’ün
0.13-0.15 oranlarõnda-
ki katsayõ farkõ uygu-
lamasõnõn yürütmesini
bir kez daha durdurdu.
Dairenin gerekçesin-
de, uygulanacak kat-
sayõnõn sõnavlar sonu-
cunda yerleştirmeye
esas puanõn hesaplan-
masõnda dikkate alõna-
cağõndan, sõnavlara
başvurma ve sõnavlarõ
engelleyici bir husus
olmadõğõ belirtildi.
Anadolu öğretmen li-
sesi son sõnõf öğrencisi
adõna velisi, YÖK’ün
17 Aralõk 2009 tarihli
kararõnõn, Danõştay 8.
Dairesi’nce daha önce
YÖK’ün 21 Temmuz
2009 günlü kararõna
yönelik verilen yürüt-
menin durdurulmasõ ka-
rarõ ile bu kararõ itiraz
üzerine inceleyen Da-
nõştay İdari Dava Dai-
releri Kurulu’nca veri-
len karara aykõrõ oldu-
ğu, öğretmen lisesi me-
zunlarõna öğretmen ye-
tiştiren yükseköğretim
kurumlarõnõ tercih et-
meleri halinde verilen
ek puanõn düşürüldüğü,
katsayõ farkõnõn düşü-
rülmesi nedeniyle ra-
kiplerinin arttõğõ, kat-
sayõ farkõnõn tamamen
kaldõrõlmasõna yönelik
yeni bir düzenlemeye
gidildiği gerekçesiyle
Danõştay’da dava aç-
mõştõ. Danõştay 8. Dai-
resi, bu davada da İs-
tanbul Barosu’nun aç-
tõğõ davadaki aynõ ge-
rekçelerle yürütmenin
durdurulmasõna oybir-
liğiyle karar verdi.
Dairenin gerekçesin-
de, YÖK kararõnõn alan
içi tercihlerde 0.15, alan
dõşõ tercihlerde 0.13 kat-
sayõ oranlarõnõn düzen-
lendiği 2 ve 3. madde-
sinin yüretmesinin dur-
durulduğu belirtildi.
Gerekçede, davalõ
YÖK’ün savunmalarõna
yer verilerek, bu sa-
vunmanõn daha önce
farklõ katsayõ uygula-
masõnõ kaldõran düzen-
lemeye yönelik açõlan
davalarda verilen sa-
vunmalarõ tekrar eder
nitelikte olduğu kayde-
dildi. Dairenin gerek-
çesinde, “Ayrıca uy-
gulanacak katsayı sı-
navlar sonucunda yer-
leştirmeye esas pua-
nın hesaplanmasında
dikkate alınacağın-
dan, sınavlara baş-
vurma ve sınavları en-
gelleyici bir husus de-
ğildir” denildi.
DANIŞTAY GEREKÇESİ
MAÜ REKTÖRÜ PROF. DR. OMAY
‘Kürtçeiçinçok
talep geliyor’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mar-
din Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Rektörü
Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, Kürtçe için
çok talep geldiğini belirterek “Bu sene öğ-
renci alacağız” diye konuştu.
MAÜ Rektörü Prof. Dr. Omay, üniversiteye
bağlõ olarak kurulan Türkiye’de Yaşayan Dil-
ler Enstitüsü’nün Kürtçe ile ilgili programõna
gelecek akademik yõldan itibaren öğrenci alõn-
maya başlanacağõnõ belirtti. Omay, enstitüde
Kürtçenin yanõ sõra Süryanice ve Arapça ile il-
gili bölümlerin de olacağõnõ belirtti. Şu anda
öğretim üyelerinin bulunmasõ konusunda çalõş-
tõklarõnõ kaydeden Omay, kontenjanlarõn da
henüz netlik kazanmadõğõnõ ifade etti. Kürtçe
programa yüksek lisans öğrencisini 2010-2011
akademik yõlõnõn sonbahar döneminde almayõ
planladõklarõnõ ifade eden Omay, “Bu sene
Kürtçe muhakkak başlayacak” dedi.
Çubukçu, AKP grup toplantısı için TBMM’ye gelişinde Danıştay’ın kararını değerlendirdi. (AA)
MilliEğitimBakanõÇubukçu,Danõştay’õnkararõnõeleştirdi
‘Sorunlu bir yaklaşım’
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Milli Eğitim Baka-
nõ Nimet Çubukçu, Danõş-
tay’õn kararõnõ “hukuk açı-
sından sorunlu bir yakla-
şım” olarak değerlendirdi.
Çubukçu, dün AKP grup
toplantõsõ için TBMM’ye geli-
şinde Danõştay’õn önceki gün
verdiği kararõ değerlendirdi.
Kararõ bir hukukçu olarak de-
ğerlendirdiğini belirten Çu-
bukçu şöyle konuştu:
“Hukuk devleti ilkesinin
temel prensibine göre, kay-
nağını anayasadan almayan
hiçbir güç, yetki kullana-
maz. İdari organlar da, yar-
gı da, yasama da kaynağını
anayasadan alan bir yetkiyi
kullanacak. Anayasanın te-
mel prensiplerinden birisi de
kuvvetler ayrılığı prensibi-
dir. Bu prensibe göre, yü-
rütmenin yargıya talimat
vermesi mümkün olmadığı
gibi, yargının da yürütmenin
yerine geçerek, denetim yap-
ması veya yürütmenin yetki
alanına giren bir konuda
düzenleyici işlem tesis et-
mesinde hukuka aykırılık
görüyorum.”
Çubukçu, “Karar da şöyle
bir şey de vurgulandı: ‘Yü-
rütmenin takdir hakkõnõn ka-
bulü, bunun keyfi kullanõmõna
yol açmaz, takdir yetkisine gi-
ren konular da yargõnõn konu-
su edilebilir’ diyor, doğru.
Ama yargı kararlarının uy-
gulamasında takdir hakkı
yoktur, doğrudan uygulanır
diyor. Yürütmenin takdir
hakkının olması, onun keyfi
bir karar almasının önünde
engeldir. Ama burada YÖK,
kaynağını anayasadan alan
bir kurumdur, anayasal bir
kuruluştur. Kaynağını kendi
kuruluş yasasından alan bir
yetkiyi kullanmıştır” dedi.
1999 yõlõnda YÖK’ün nasõl
bu kararõ aldõysa aradan geçen
11 yõllõk süreçte aynõ yasa
maddesini kaynak göstererek
yeni bir katsayõ kararõ aldõğõ-
nõ ifade eden Çubukçu, “O ta-
rihte bu yetki kullanılabilir
ama bugün kullanılamaz”
denilmesinin hukuk açõsõn-
dan sorunlu bir yaklaşõm ol-
duğunu savundu.
Dursun Çiçek’in
avukatı yeni
inceleme istedi
İstanbul Haber Servi-
si - Adli Tõp Kurumu’nun
İrtica İle Mücadele Eylem
Planõ’ndaki imzanõn Dur-
sun Çiçek’e ait olduğu
yönündeki açõklamasõnõn
ardõndan Albay Çiçek,
avukatõ aracõlõğõyla açõk-
lama yaptõ. Dursun Çi-
çek’in avukatõ Mustafa
Çevik tarafõndan yapõlan
açõklamada, Adli Tõp Ku-
rumu’nun güvenilirliğinin
tartõşmalõ olduğunu ileri
sürülerek, “Albay Çi-
çek’in imzasõnõn taklidi-
nin kolay olduğu” kayde-
dildi. “Yasal hiçbir gerçek
delile dayanmayan iddia-
larla yapõlan yargõsõz in-
fazlar, hukukun ve adale-
tin tecelli etmesinin önün-
deki en büyük engeldir”
ifadelerine yer verilen
açõklamada, “Adaletin te-
cellesi adõna, inceleme ve
analizlerin başka bir uz-
man kurum tarafõndan ya-
põlmasõnõ talep ediyoruz.
Çiçek’in parmak izi ince-
lemesinin yanõ sõra õslak
imzalõ metni gönderen ih-
barcõnõn da zarf üzerinde-
ki yazõ ve parmak izleri-
nin detaylõ bir biçimde in-
celenmesini de talep edi-
yoruz” denildi.
Erden’in cenazesi
İstanbul’da
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - İzmir’deki
Güney Deniz Saha Ko-
mutanlõğõ’nda önceki gün
beylik tabancasõyla intihar
eden Kurmay Albay Berk
Erden’in cenazesine dün
İzmir Adli Tõp Kuru-
mu’nda otopsi yapõldõ.
Daha sonra kurumdan as-
keri ambulansla alõnan
Erden’in cenazesi, önce
İzmir Askeri Mevki Has-
tanesi’ne daha sonra da
toprağa verilmek üzere İs-
tanbul’a götürüldü. Erden
için Güney Deniz Saha
Komutanlõğõ’nda basõna
kapalõ olarak, kõsa bir
uğurlama töreni yapõldõğõ
öğrenildi. Albayõn intiha-
rõna ilişkin açõklama ya-
põlmazken askeri savcõlõ-
ğõn soruşturmasõnõ sürdür-
düğü bildirildi.
AKP’li 4 başkan
görevden alındı
TUNCELİ (AA) -
AKP’nin geçen hafta ya-
põlan MYK toplantõsõnda
Tunceli’de 4 ilçe başkanõ-
nõn ‘görevlerini iyi yapa-
madõklarõ, halkla diyalog
kuramadõklarõ’ gerekçe-
siyle görevden alõnmalarõ
kararlaştõrõldõ. Kararõn
üzerine Pülümür İlçe Baş-
kanõ Niyazõ Genç, Pertek
İlçe Başkanõ Ramazan
Bozdoğan, Mazgirt İlçe
Başkanõ Aydõn Dinçer ve
Ovacõk İlçe Başkanõ Rõza
Çolak görevden alõndõ.
CHP Tuzla’da
toplu istifa
İstanbul Haber Servi-
si - CHP Tuzla İlçe Örgü-
tü’nün yaklaşõk 600 üyesi,
Orhanlõ eski Belediye
Başkanõ Cemil Ekşi’nin
yeniden ilçe başkanõ seçil-
mesi nedeniyle istifa etti.
İçmeler Mahalesi’ndeki
Şifalõ Sular Dinlenme
Tesisleri’nde dün bir ara-
ya gelen partililer Ekşi’yi
görevden almamasõ halin-
de istifalarõn devam ede-
ceğini vurguladõ.
Patlayıcıyla
yakalandılar
İZMİR (AA) - İz-
mir’de polis, bir eve dü-
zenlediği baskõnda PKK
üyesi olduğu ileri sürülen,
üniversite öğrencisi 3 ki-
şiyi gözaltõna aldõ. Evde
bir miktar patlayõcõ ve
bomba hazõrlama düze-
nekleri ele geçirildi.
YÖK’te okul başarõsõnõn sõnava olan etkisinin azaltõlmasõ,
katsayõ oranlarõ arasõndaki binde 2’lik farkõn arttõrõlmasõ ya da
Yükseköğretim Yasasõ’nõn 45. maddesinin değiştirilmesi
yönünde yasa önerisi hazõrlanmasõ gündemde bulunuyor.
BÖLGESEL KALKINMA AJANSLARINA TEPKİ
‘Amaçlarõ ülkeyi
eyaletlere bölmek’
EMRE DÖKER
İZMİR - Türkiye’nin “bölge-
sel” olarak kalkõnmasõ için kurul-
duğu öne sürülen ve AB’den gelen
fonlarõ proje karşõlõğõnda dağõtan
kalkõnma ajanslarõnõn ülkeyi eya-
letlere bölme amacõ taşõdõğõ belir-
tildi. Ankara Üniveritesi Siyasal
Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi
Prof. Birgül Ayman Güler, ajans-
larõn ülkeyi 26 bölgeye ayõrarak ik-
tidarõn sermayeye bõrakõlmasõ ve
özel idarelerin tasfiye edilmesi
amacõ taşõdõğõnõ söyledi.
Prof. Güler, AKP döneminde
kurulan ajanslarõn iktidarõ serma-
yeye devretmek için yaratõlmõş bir
formül olduğunu söyledi. Güler,
“Bu Türkiye’nin kalkınma da-
vasını halletmeyecek bir projedir.
Sadece İzmir Kalkınma Ajansı,
geçen yıl 178 projeye 29 milyon
TL dağıttı. Yeni ‘elit’ ortaya çı-
karıyorlar. Merkezin Brüksel’e
çekilmesi hedefleniyor” dedi.
Özkaynaklarõn “felç edilerek”
bağõmlõlõğõn arttõrõlmasõnõn he-
deflendiğini söyleyen Güler,
ajanslarõn uygulandõğõ ülkelerde
bölgecilik eğilimlerini arttõrdõğõ-
nõ; İngiltere’de Galler, İskoçya
milliyetçiliğinin yanõnda bir de
Korniş milliyetçiliğinin ajansla-
rõnõn kurulumundan sonra ortaya
çõktõğõnõ da vurguladõ. Prof. Güler.
POLİSE ‘ŞÜPHELİ VAR’ TELEFONU
Metrobüsü
durdurtan ihbar
İstanbul Haber Servisi- Metrobüs’te sõrt çan-
talõ iki ikişiden şüphelenen bir kişinin durumu
polise bildirmesi üzerine metrobüs durduruldu.
Şüpheli görülen iki kişinin yapõlan kontrollerin-
de suç unsuruna rastlanmadõ.
Metrobüsle yolculuk yapan bir kişi sõrt çantalõ
iki kişinin hareketlerinden şüphelenip polisi araya-
rak “Metrobüste sõrt çantalõ iki şüpheli genç var”
ihbarõnda bulundu. İhbar üzerine harekete geçen
polis ekipleri, metrobüsü Küçükçekmece durağõn-
da durdurdu. Bu sõrada polis ekipleri, Yenibosna,
Sefaköy ve Avcõlar duraklarõnda da önlem aldõ.
Otobüse giren çok sayõda resmi ve sivil polis eki-
bi, ihbar edilen gençlerin üzerinde ve çantalarõnda
arama yaptõ. Yapõlan aramalarda herhangi bir suç
unsuruna rastlanmamasõ üzerine iki genç serbest
bõrakõldõ. Şaşkõn bakõşlarla neler olduğunu anla-
maya çalõşan yolcular yapõlan kontrollerin ardõn-
dan aynõ metrobüsle yollarõna devam etti.