25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 ARALIK 2010 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER ‘İki dillilik ve özerklik’le ilgili ilk kez konuşan Erdoğan, BDP ile CHP’ye yüklendi 5 ‘Ameliyat yaptırmayız’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, BDP’nin “iki dillilik” ve Demokratik Toplum Kongresi’nde gündeme gelen “Özerk Kürdistan” taslağıyla ilgili suskunluğunu, bütçe görüşmelerinde bozdu. Erdoğan “Kürt sorununu savunuyorum ama Kürtçülüğün de Türkçülüğün de karşısındayım. Bu topraklarda ameliyata izin vermeyiz” sözleriyle BDP’ye yüklendi. Erdoğan’ın “umut simsarcısı, tefecisi” olarak nitelendirdiği CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na, “Kaynak Kemal...” diye hitap etmesine CHP’liler “Seviyeyi düşürme” diye tepki gösterdi. Meclis Genel Kurulu’nda 15 gün süren bütçe maratonu, dün tasarının tümü üzerindeki görüşmelerle tamamlandı. 2011 Mali Bütçe Yasası 332 oyla kabul edildi. Son konuşmalarda hükümet adına eleştirileri yanıtlayan Erdoğan dışında siyasi parti liderleri söz almadı. Erdoğan, bütçenin kabul edilmesi ve teşekkür konuşmasının ardından, muhalefet sıralarına giderek, CHP ve MHP liderlerinin elini sıktı. Erdoğan, konuşmasının büyük bölümünü BDP’nin gündeme getirdiği “iki dillilik”, “demokratik özerklik” ile DTK toplantısında ortaya atılan “Özerk Kürdistan” taslağı tartışmalarına ayırdı. Erdoğan halkın kendilerine güvendiği için 8 yıldır iktidara taşıdığını söyleyince BDP’li Hasip Kaplan, “Yüzde 10 barajı ile iktidara geldiniz” diye bağırdı. Erdoğan ise “Biz yüzde 10 barajı ile iktidara geldik, gücünüz varsa siz de gelin” karşılığını verdi. O Takım Elbise Öğrencilere... Başbakan Erdoğan, demokratikleşmeyle övünürken, İnce, polis tarafından dövülüp çiğnenen öğrencilerin fotoğraflarından esinlenerek hazırlanan “İleri demokrasi anıtı” adlı karikatürü gösterdi. ‘AKP’DEN HESAP SORUN’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, TBMM Genel Kurulu’ndaki bütçe görüşmelerinin son gününde hükümeti sert dille eleştirdi. İnce, “Bu ülkenin 8 yıldır hangi temel sorununu çözdünüz” diye sordu. Başbakan’ın “çark etmek” ve “tornistan” sözcüklerini çok kullandığını ifade eden İnce, “ ‘Madencilerimiz buradan çıkarılıncaya kadar bakanımız burayı terk etmeyecek’ dedi ama bakanları burada. Füze kalkanında yetki bizde olacak dedi, sonra NATO’da olacak dedi. Şimdi hangisi tornistan...” dedi. İnce, şunları söyledi: “Nevşehir’in bir köyünde elektrik yok, Şırnak’ta mum ışığında KPSS’ye girildi. 16 yaşında idam edilen Erdal Eren için Başbakan ağladı, ancak AKP’li Esenyurt Belediyesi Eren’i anmak için salon vermedi. Kenan Evren yargılanacak dediniz, maaşına zam yaptınız. Yozgat’ta 30 günden fazla rapor aldı diye sözleşmeli öğretmeni ölüme terk ettiniz.” Gelişmişlikte Türkiye’nin 83’üncü, Başbakan’ın ise 2. olduğunu ifade eden İnce, “Bir yakasında Kaddafi’nin insan hakları ödülü, öbür yakasında Yahudi cesaret ödülü, bir yakasında İslama hizmet ödülü olan bir başbakan. Yargıç devletine son deyip kadı devleti kurdu. Yumurtadan Ergenekon çıkarttı. Polis copunu hükümet etme biçimi yaptı. İsrail ormanları için yangın söndürme uçağı bulup Haydarpaşa için bulamadı. Camdan konuşunca kültürlü, candan konuşunca küfürlü bir başbakan...” diye konuştu. Devletin geleneklerinin yok edildiğini ifade eden İnce, sözlerini Ey halkım sizi AKP’den hesap sormaya çağırıyorum” şeklinde tamamladı. BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız, AKP’nin bütçesinin “fakirden alıp, zengine verme” olduğunu söylerken grubu adına ikinci sözü alan Osman Özçelik de partisine Hazine yardımı yapılmamasını eleştirdi. Özçelik, Nâzım Hikmet’in “Taranta Babu” şiirini okudu. MHP grubu adına konuşan Mehmet Şandır, AKP’ye “Bölgede bir Kürt devleti kurulmak istendiğini siz ne zaman göreceksiniz? Bu yolun ucu PKK’nin kucağıdır” diye seslendi. CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, geçen günlerde ilginç bir eyleme imza atmıştı. Kendisine yumurta atan öğrencilere dava açan Devlet Bakanı Egemen Bağış’a davadan vazgeçmesi koşuluyla, kirlenen takım elbisesi yerinealdığı, “yumurta lekesi tutmayan” takım elbise armağan edeceğini açıkladı. Hatta bununla da yetinmedi, TBMM Genel Kurulu’na getirdiği “nanoteknoloji” ile üretilmiş kumaştan yapılan bir takım elbiseyi o gün bütçe görüşmelerine katılan Devlet Bakanı Faruk Özak aracılığıyla iletmek istemiş, Bakan Özak almayınca da “kargo” ile göndermişti. Daha sonra Bağış ile Sevigen arasında “nahoş” bir polemik yaşanmış, Bağış elbiseyi iade etmişti. Sonuçta Sevigen’in “takım elbise” eylemi, amacına ulaştı, kamuoyunda yankı buldu. Ama iade edilen takım elbise ne olacaktı? Gazeteciler, kuliste sohbet ettikleri Sevigen’e, bu soruyu yöneltti. Sevigen, oldukça pahalı olan takım elbiseyi, eylemci öğrencilere armağan etmeye karar vermiş. Sevigen, ayrıca bir yerine iki öğrencinin yararlanması için de formül geliştirmiş: “Öğrenciler malum takım elbise giymez. Onun için ben iki öğrenciye bu takım elbiseyi vereceğim. İçinde değiştirme kartı da var. Elbiseyi versinler, mağazadan istedikleri giysileri alsınlar. Böylece en azından öğrencilere bir yararım dokunmuş olur.” ‘Kürt sorununu savunuyorum’ Etnik dili ne olursa olsun, 73 milyonun “bir” olduğunu kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üst kimlik Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Altında birçok unsur vardır; hepsi kardeşimiz, hepsini yaradandan ötürü severiz. Ben bir Başbakan olarak Kürt sorununu savunuyorum. Ama Kürtçülüğün de karşısındayım Türkçülüğün de karşısındayım. Bizim medeniyetimizde ırkçılık yok ama kavimlere saygı var. Şunu da söyleyeceğim: Benim milletimin dili tektir. Türk milletinin dili tektir. O resmi dil Türkçedir. Bu gerçeği değiştirmeye yönelik hiçbir girişim kabul edilemez.” Türkiye’de anadilin kullanımı sorunu olmadığını, devlet televizyonundan yayın yapıldığını kaydeden Erdoğan, Türkçenin “ortak dil” olduğu gerçeğini değiştirmeye dönük hiçbir girişimin kabul edilemeyeceğini vurguladı. Başlattıkları “Milli birlik ve kardeşlik projesi”nin dayanışma projesi olduğunu belirten Erdoğan, “Demokratik bir ülkeyi birileri milletin sinir uçlarına dokunarak baltalamaya çalışıyor” dedi. Kendileri “toplumsal mutabakat için ‘Beyinsiz’, ‘kıskanç’ ‘yevmiyeli alkışçı’! TBMM Genel Kurulu’nda bütçe görüşmeleri sırasında sık sık gerilim yükseldi. CHP’li Fatih Atay’ın konuşması ortalığı karıştırdı. Bu atışmalar tutanaklara şöyle yansıdı: FATİH ATAY Yetmiş yedi yıldır Türk Hava Yolları’nda çalışan hosteslerle ilgili bir sorun yok, yetmiş yedi yıl sonra sizin iktidarınızda, devri iktidarınızda bir yönetmelik değişiyor. Türbanlı hostesleri getirmeye yönelik bir oyun içindesiniz. SUAT KILIÇ (AKP) – Nereden yakaladın onu? Vay be! FATİH ATAY (Devamla) Bakana soruluyor “Sayın Bakan, bir yönetmelik değişikliği var, türbanlı hostesler gelecek, onlara çalışma olanağı doğacak, ne diyorsunuz?” deniliyor. Sayın Bakan’ın söylediği laf: “Öyle miymiş? Allah, Allah... Kıyafet de mi varmış o yönetmelikte?” diyerek ilkokuldaki çocukların bile kanmayacağı bir cevap vererek olayı ötelemeye çalışıyor. (....) Geçen hafta bir başka olay oldu, Ankara’da Çayyolu’nda restoranlara giden polis “Bu yetkimi kullanıyorum” diyerek çocuklara ailelerinin yanında, o aileleriyle birlikte bir korku saldı, tacizde bulundu. KAYHAN TÜRKMENOĞLU (AKP) Vah, vah, vah! FATİH ATAY “Vah!” Senin için anlamı yok. Özgürlük senin için farklı bir şey, bizim için farklı bir şey, aramızdaki fark bu zaten. Aydın’da da aynı olay oldu, Aydın ilinde de, benim ilimde de polis gitti, bir restoranda aileleriyle birlikte tutanaklar burada tutanak tutarak insanlara gözdağı verdi. İnsanların içki içeceği yerlerle ilgili olarak tercihlerine ket vurmak, onları engellemek, korkutmak amacıyla böyle bir işlem yaptı. (....) Bu “Türk Hava Yolları” denildiği zaman... MEHMET ÇİÇEK (AKP) Sende idrak var mı sende, akıl var mı, beyin var mı? Sende beyin yok, beyinsizsin! FATİH ATAY ...oranın içini denetimden nasıl kaçırdığınız KİT komisyonundaki tutanaklarda var. Bakın, şu ilana bakın, bu ilan Telekom’daki taşınmazların satımı. Telekom Oger Grubu’nun malı değildir, devletin malıdır, yirmi bir yıllığına o şirkete hisse devri yapılmıştır, işletme devridir, mülkiyet devri değildir. Bu taşınmazları satma hakkı yoktur. Oger grubu bunları satıyor, şimdi bunları alıyor, parasını da alacak cebine koyacak. “Oger Grubu” deyince Lübnan geliyor aklıma. Şimdi, Başbakan bütçe görüşmelerinde “Lübnan’a gittim, büyük ilgi gördüm” dedi... AYHAN SEFER ÜSTÜN (AKP) Kıskanmayın! Kıskanmayın! M. FATİH ATAY (Devamla) Gazetelerden öğrendik ki Lübnan polisi mitinge katılan herkese üç günlük yevmiye vermiş arkadaşlar. Hiç kıskanmıyoruz, yevmiyeli adam... Yevmiye almak için her hafta Başbakan’ın Aydın’a ve Lübnan’a gelmesini bekliyorlar, arkadaşlar! çalışırken, birilerinin de sabote ettiğini” ileri süren Erdoğan, terör örgütü ve “vesayeti altında hareket edenler”in seçim öncesinde “ateşe benzin döken” siyaset anlayışı sergilediklerini söyledi. ‘Terör örgütünün uzantıları’ Erdoğan, BDP’lileri kastederek, “Bize demokrasi dersi vermek isteyenler 12 Eylül’de nasıl vatandaşın oy verme hakkını gasp ettiler. Biz kimseye bu topraklar üzerinde ameliyat yaptırmayız. Terör örgütünün ve onun uzantılarının, her seçim öncesinde olduğu gibi yeniden taşeronluk üstlenerek, iç politikayı dizayn etme girişimlerini karşılıksız bırakmayız” dedi. DTK’de tartışılan “Özerk Demokratik Kürdistan” taslağıyla ilgili tartışmalara da değinen Erdoğan, “Özerklik tartışması demokratikleşmeyi hazmedemeyenlerin çirkin bir tezgâhıdır” diye konuştu. Kılıçdaroğlu’na yüklendi Konuşmasında CHP’ye de yüklenen Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun “umut simsarlığı ve umut tefeciliği” yaptığını ileri sürdü. Kılıçdaroğlu’nun vaatleriyle ilgili “Benim adım Kemal, kaynağı bu lurum” sözlerini anımsatan Erdoğan, şu görüşleri savundu: “Kaynak nedir dediler... Kaynak Kemal... O zaman genel başkanın adı farklı mıydı? O zaman adına Hıdır diyelim.. ‘Benim adım Hıdır, elimden gelen budur’ mu diyeceğiz. Siyasi lidere her şeyden önce ciddiyet yakışır, laubalilik değil. Genel af diyeceksin, çark edeceksin, başörtüsü diyeceksin ‘U dönüşü’ yapacaksın, havuzlu villa diyeceksin, kendinin çıkacak... Aday değilim diyeceksin, aday olacaksın. Adınız Kemal mi Hıdır mı bilemem. Biz kaynak Türkiye’dir dedik, Tayyip Erdoğan demedik.” CHP lideri Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a bütçe konuşmasının ardından anında yanıt verdi ‘Hıdır olmaktan onur duyarım’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Erdoğan’ın bütçe konuşmasında “Adın Hıdır mı Kemal mi” diye sorduğu CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ndan “Ben Hıdır olmaktan da Kemal olmaktan da onur duyarım” yanıtı geldi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın konuşmasıyla ilgili sorusunu yanıtladı. Erdoğan’ın kendisine yönelttiği eleştirilerin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, “Ben Hıdır olmaktan da Kemal olmaktan da onur duyarım. Geçmişte de demiştim ‘memur Kemal Efendi’ diye, efendi adamız ne olacak. Biz hiçbir zaman belli bir başka kişinin ismini almaktan ötürü üzülmedik” yanıtını verdi. “Recep Bey söyleminize misilleme mi” sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, “Misilleme olduğunu sanmıyorum, beni eleştirmek için Başbakan çok zorlanıyor tabii, ne söyleyecek” karşılığını verdi. “Söz hakkınızı kullanmadınız, sataşma nedeniyle” anımsatması üzerine de Kılıçdaroğlu, “Ne için söz hakkımı kullanacağım. Hayır, Hıdır ismini bana verirse çok mutlu olurum, sataşma olarak görmedim, sataşma olarak görseydim bütün Hıdırlara haksızlık yapmış olacaktım” dedi. Erdoğan’ın kendisi ve partisine eleştirilerinin “çok yüzeysel” olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Daha doyurucu konuşma beklerdim. CHP’yi eleştirmek için 1974’lere gitmesi, CHP’yi eleştirmekte ne kadar zorlandığını gösteriyor” dedi. ÇİZMEDEN YUKARI Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nde olay var! MUSA KART AKP’nin ‘alkol’ fobisi... Türkiye, geçen hafta, Ankara Çayyolu ve Aydın’da polisin alkollü içki servisi de yapılan restoranlara baskın yapıp, yanlarında çocukları olan aileler hakkında tutanak tutmasını tartışırken, AKP’nin “çuvala” dönüşen “torba” yasa tasarısına ilginç bir düzenleme girdi. Tam da “yaşam biçimine müdahale”nin tartışıldığı ortamda, AKP’nin önerisiyle, internetten alkollü içki satışının tamamen yasaklanması tasarıya girdi. Bir yandan RTÜK’ün, bir “üzüm” cinsini “şarap” zannedip, programı yayımlayan televizyon kanalına ceza kesmesinin yankıları sürerken, daha önce “izin almak” koşuluyla, internetten alkollü içki satışı yapılabilirken, yeni düzenlemeyle, hiçbir şekilde internet üzerinden alkollü içki satılamayacağı hükme bağlandı. Bu düzenleme, tasarının görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Alt Komsiyonu’nda AKP’lilerle CHP’liler arasında sert tartışmaya neden oldu. AKP’liler “18 yaşından küçükleri koruyoruz”, “ABD’de 21 yaşın altındaki çocuklara restoranlarda alkol servisi yapılmıyor” gerekçelerine sığınınca, CHP’li komisyon üyesi Mustafa Özyürek, patladı: “Neresindeymiş bu uygulama? Ben ABD’ye gittim, hiç görmedim. Ama siz başkentte şimdiden kimlik sorarak uygulamayı genişletiyorsunuz. Siz belli çevrelere selam vermek için bu düzenlemeyi yapıyorsunuz. Bunu uygulama şansınız yok. Bence siz artık tek bir madde çıkarın. O da ‘Türkiye’de alkollü içki üretimi, ithalatı, dağıtımı yapılamaz’ şeklinde olsun. Siz de kurtulursunuz biz de. Arkasından da vatandaş içki içemez diye fiili yasak getirirsiniz.” Atay ‘Verdiği söz olarak kabul ediyorum’ MHP lideri Devlet Bahçeli de gazetecilerin sorusu üzerine Erdoğan’ın konuşmasıyla ilgili şunları söyledi: “Anayasanın ilk 3 maddesi çerçevesinde, hatadan dönüş, gerçekleri görme, anayasaya sadakat ve terörle mücadelede de millete vermiş olduğu söz olarak kabul ediyor ve konuşmayı bu anlamda değerlendiriyorum.” Özyürek Türey Köse, Ayşe Sayın, Erdem Gül musakart yahoo.com parlamentokulisi@gmail.com C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle