Katalog

SAYFA 18 CUMHURİYET SPOR 29 KASIM 2010 PAZARTESİ Son tango Beşiktaş’ın GALATASARAY: 1 BEŞİKTAŞ: 2 STAT: Ali Sami Yen HAKEMLER: Cüneyt Çakır (7), Bahattin Duran (7); Tarık Ongun (7) GALATASARAY: Ufuk (5), Ali Turan (3) (dk. 46 M.Batdal 4), Neill (6), Servet (5) (dk. 65 Barış 4), H.Balta (6), Sabri (5), Cana (6), Ayhan (4), Kewell (5), Elano (5) (dk. 72 Baros), Pino (6) BEŞİKTAŞ: Cenk (7), Hilbert (7), Ersan (6), İ.Toraman (7), İsmail (7), Tabata (6) (dk. 75 Necip), Ernst (7), Aurelio (6), Guti (7) (dk. 90+2 Fink), Holosko (7) (dk. 86 Ali Kuçik), Nobre (7) GOLLER: Dk. 8 Guti (pen.), dk. 79 Nobre, dk. 90+1 Kewell SARI KARTLAR: Hilbert, Nobre, Holosko (Beşiktaş), Sabri, Cana, Elano (G.Saray) SİYAHBEYAZLILAR, 21’LİK GALİBİYETLE UMUDUNU SÜRDÜRÜRKEN, G.SARAY LİGE HAVLU ATTI FLORYA’DA PROTESTO Galatasaraylı taraftarlar maç sonrası Florya’ya giderek takımı protesto etti. (Fotoğraflar: FATİH ERDOĞDU) ELEŞTİRİ ADNAN DİNÇER Buruk Veda 90 A DAKİKA ARİF KIZILYALIN Umutlar Ali Sami Yen’de Kaldı slında, maç öncesi eski açık tribüne asılan iki pankart, derbinin sonucunu ilan etmişti bir anlamda... G.Saraylı yandaşların hazırladığı ilk pankartta, 50’lık Neuchatel maçıyla başlayan bir dizi Avrupa zaferinin skorları anımsatılıyor, ikinci pankartta da, “46 yıl boyunca burada tarih yazdık, sıra Türk Telekom Arena’da” deniliyor; bilinçaltında, “Artık bu stattan da bu takımdan da bir beklentimiz yok” mesajı veriliyordu. Öyle de oldu. Yarım asırlık stattaki ‘son’ derbide kaybeden taraf G.Saray, kazanan ise Beşiktaş oluyordu. Neden mi? Çünkü Beşiktaş daha çok istemiş, daha ön plana çıkmış, oyunu ileri doğru oynamıştı. G.Saray ise anlaşılan bu stattaki misyonunu bitirmişti; hüzünlüce veda ettiler, büyük zaferler serisine! Maça dönersek; kimine göre hedefsizlerin, kimine göre kayba koşanların, kimine göre de Inter Toto Kupası adaylarının derbisiydi. Gerçekten de bir şeyler eksikti dün akşam. Ne bileyim en azından kadroya giremeyen, sakatlığa yenilen yıldızlar daha ön plandaydı. Ama bu ‘yok’lardan ‘çoğalan’ taraf konuk Beşiktaş’tı. Her ne kadar G.Saray oyuna iyi başlamış gibi dursa da ev sahibi ekibin ‘çocukça’ yanlışları Beşiktaş’ı skor olarak öne taşıdı. Rijkaard da anlamadı, Hagi de; Ali Turan’dan sağ bek olmaz! İlk 10 dakika Holosko’yu iki kere kaçırdı, üçüncüsünde penaltıya neden oldu, Guti de bu fırsatı değerlendirince maç renk değiştirdi. Geriye düştükten sonra G.Saray gibi ‘gol özürlü’ bir ekibin oyunu dengelemesi mucizelere, daha doğrusu Pino’nun şutlarına kalmıştı. Ancak, Kolombiyalı santrfor değil, iyi bir forvetti. Topları taşıdı, çaprazdan şansını denedi ama golle buluşamadı. İkinci bölüme 1.94’lük Mehmet Batdal’la giren G.Saray, belli ki Ali Turan’ın yerine çektiği Sabri’den asist bekliyordu. Soldan Hakan da bu düşünceyi desteklercesine bindirmeler yaptı ama Beşiktaş da adeta duvar örmüştü kalesinde. Öyle ki kulübeden gelen ikinci forvet Baros bile çare olamadı. Ve oyun dengelenmeyince belli bir sistemi olan Beşiktaş ön plana çıktı. Tabata’nın şutu, Guti ve Holosko’nun direkten dönen vuruşu derken Nobre ileride yakaladığı G.Saray defansının arkasına sızıp klâsikleşen kafa gollerinden birini attı. Maç bitmişti. Uzatmalarda Kewell’ın golü sadece tribünlerden futbolculara yükselen tepkiyi başkan Adnan Polat’a yönlendirdi. Evet, bir devir kapandı dün. Beşiktaş, nostalji derbisinden en azından Avrupa kupası vizesiyle ayrılırken, G.Saraylılar sadece bir maç kaybetmiyor, lig üzerine her türlü umudunu Ali Sami Yen’in çimlerine gömüyorlardı. Kabul edin etmeyin,14 maçta 7 yenilgi alıp averajı eksi 4’e düşen bir takımın, değil Aslantepe’ye Bernabeu’ya gitse, ‘umutlanma’ şansı yoktur! GUTI’DEN ARDA’YA FORMA Derbide attığı gol ve Nobre’ye yaptığı asistle yıldızlaşan Beşiktaş’ın İspanyol futbolcusu Guti, karşılaşmanın ardından formasını, kendisinin futbolunu beğendiğini söylediği G.Saray kaptanı Arda Turan’a hediye etti, genç oyuncunun formasını da yayıncı kuruluş aracılığıyla istedi. Guti penaltıdan attığı golün sevincini eliyle matador işareti yaparak yaşadı. Penaltı atışı sırasında Guti’ye tribünden lazer ışığı tutuldu. Beşiktaşlı futbolcular maç sonrası taraftarlarını selamladı. TAKIM TRABZON BURSA KAYSERİ F.BAHÇE BEŞİKTAŞ İBB. KARABÜK G.ANTEP ANTALYA G.SARAY A.GÜCÜ ESKİŞEHİR MANİSA G.BİRLİĞİ KONYA BUCA SİVAS K.PAŞA PUAN DURUMU O 14 13 13 14 14 14 14 14 14 14 14 14 14 14 14 14 14 14 G 10 8 8 8 7 7 6 5 5 5 4 3 5 3 2 2 2 1 B 3 4 4 3 3 2 3 5 4 2 4 6 0 5 5 5 5 5 M 1 1 1 3 4 5 5 4 5 7 6 5 9 6 7 7 7 8 A 32 23 18 36 23 19 25 12 16 15 19 11 18 12 15 8 15 13 Y 9 9 6 18 15 13 22 12 18 19 25 15 24 21 24 18 30 32 P 33 28 28 27 24 23 21 20 19 17 16 15 15 14 11 11 11 8 AVJ. +23 +14 +12 +18 +8 +6 +3 0 2 4 6 4 6 9 9 10 15 19 ZAFERE 20 BİN DOLAR PRİM Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, karşılaşmanın ardından yöneticilerle birlikte Siyah Beyazlıların soyunma odasına gitti. Tek tek tüm futbolcuları kutlayan Demirören, galibiyet primi olarak oyunculara 20’şer bin dolar verdi. Beşiktaş’ta sağlık kurulu başkanı Prof. Dr. Mete Düren, kalçasından sakatlığı bulunan Bobo’nun, sahalara en kısa zamanda dönmesi için, Brezilya’ya bugün giderek botoks enjeksiyonu tedavisi göreceğini kaydetti. lkemiz için çok önemli olan Ali Sami Yen’in ismini taşıyan stadımızda son derbi oynanırken aklıma birçok şey geldi. Ama G.Saray’ın tüm gücünü ortaya koymasına karşın kaybetmesinin burukluğu çok daha anlamlı oldu. Schuster aylardır eleştirdiğimiz yanını bu kez unutarak futbolun gerçeğiyle mücadele eden bir taktikle takımını oynatınca G.Saray bastırsa da orta alanın defansif desteğini alan Beşiktaş geri dörtlüsüyle kazanmasını bildi. Ayrıca sadece Pino’yla atak yapmayı düşünen forvetsiz SarıKırmızılılar girdikleri gol pozisyonlarını değerlendiremezken Cenk’in kaleci şansına da yenik düştü. Sahada 2 hızlı adam vardı; birisi Holosko, diğeri Pino... Beşiktaş hızlı adamını iyi kullanırken G.Saray, Kara Kartal’ın defans kalabalığı arasında Pino’nun yalnızlığını yaşadı. Kewell elinden gelen tüm desteğini kullansa da G.Saray’a gol getiren adam olamadı. 2. yarıda Hagi’nin gol umudu olarak sahaya sürdüğü Mehmet Batdal ve son 20 dakikada Milan Baros, Beşiktaş için tehlike yaratamadı. Defansın önünde iyi mücadele veren Aurelio, Ernst, ona yakın oynayan Guti ve 2. golü atmasına karşın daha çok orta alanda savaşan Nobre, Beşiktaş’ın savunma gücünü arttırdı. Objektif gözle baktığımızda bizi mutlu eden bir kalitede derbi oynanmadı. Ancak kazanması gereken iki takımdan birisi en azından üst sıralara yaklaşma şansı yakalarken diğeri için tehlike çanları çalacaktı. Ama bu bir Schuster Hagi derbisine indirgenecek yorum olamazdı. Acı olan milyonlarca Avro’yu hesapsız harcayan yönetimlerin iflasını kanıtlayan gerçekti. Takım oyunundan öte mücadele eden ve birkaç özel futbolcunun maçı etkilediği karşılaşmaya ‘Ali Sami Yen’e veda derbisi’ dersek yanlış yorumlamış olmayız. Aslında 90 dakikanın sonunda oyunu izlerken beni en çok etkileyen derbiden çok 2 dünya savaşı görmüş Haydarpaşa’nın cayır cayır yanmasıydı. Dilerim bu bir sabotaj değildir!.. Ü ELEŞTİRİ METİN TÜKENMEZ Derbinin Adı Var D Kartal 8 yıl sonra COŞKUN GÜLBAHAR 2010 yılında oynadığı derbilerden 3 puanla ayrılamayan iki ezeli rakip G.Saray ile Beşiktaş’ın karşılaştığı maçta Siyah Beyazlılar, 21 galip gelerek şanssızlığını kırdı. Beşiktaş ayrıca 8 yıl sonra Sarı Kırmızılı ekibi Ali Sami Yen Stadı’nda mağlup etti. Siyah Beyazlılar en son 200203 sezonunda 8 Aralık tarihinde İbrahim Üzülmez’in golüyle rakibini 10 mağlup etmişti. CENK’İN NIETZSCHE ÖRNEĞİ Cenk Gönen (Beşiktaşlı kaleci): Yediğim hatalı gol, puanı etkileseydi çok üzülürdüm. Nietzsche’nin cok sevdiğim bir ifadesi var; ‘Unutan iyileşir’ der, ben yediğim golü unuttum. Kaleci balık hafizalı olmalı. İbrahim Toraman (Beşiktaşlı futbolcu): 3 puana ihtiyacımız vardı. Zaman zaman hata yapmamıza karşın galip geldiğimiz için mutluyuz. SCHUSTER FATİH TEKKE’Yİ SİLDİ ADALI: SORUN YOK eşiktaş Asbaşkanı Serdal Adalı, “G.Saray’ı yenerek önemli bir galibiyet aldık. Soyunma odasında Schuster’i ve oyuncuları kutladım. Fatih Tekke ile Schuster arasında bir problem yok. Hocamız bu konuda gerekli açıklamayı yaptı. Bunlar teknik konular” dedi. Siyah Beyazlıları taşıyan otobüs geniş güvenlik önlemleri altında stattan ayrılırken futbolcuların son derece neşeli olmaları dikkat çekti, bazı oyuncuların da şarkı söylediği görüldü. Beşiktaş’ta sakatlığı nedeniyle derbi kadrosuna giremeyen Quaresma takımla birlikte Ali Sami Yen’e geldi, arkadaşlarıyla maç öncesi sahaya çıktı. ün akşam G.Saray ile Beşiktaş’ın mücadelesine baktığımızda, bu iki geleneksel rakibin büyük bir derbi için sahaya çıktıklarını kim söyleyebilir. İngiltere at yarışlarından futbola geçip dilimizde de anlam bulan derbi sözcüğünün içini dolduran olağandan daha büyük bir mücadele, tribünleri bir elektrik akımı gibi saran heyecan, futbol oynama istek ve arzusu, topun iki kale arasında sıkça gidip gelmesi, birbirinden klas hareketlerin hangisi vardı Ali Sami Yen’de? O zaman bu oyuna ‘derbinin adı var’ demek alanda mücadele eden takımlara haksızlık etmek olur mu? Bu soruların yanıtını sizlere bırakıyorum. Ligin yarısının bitimine üç hafta kala iki büyük takımın da şampiyonluktan kopma noktasına gelmesinin anlamı da dünkü mücadelenin ayrıntılarında vardı. İki takım futbolcularının toplamını göz önüne aldığınızda sadece Guti’nin ayağına top geldiğinde birkaç pas yapılabiliyordu. Ama buna karşın santrforda görevli Nobre bir kez olsun verkaçı doğru yapamadı. Guti’nin adeta kafasına nişanladığı vuruştaki gol maçın sonlarına doğru Nobre’yi hareketlendirdi. Son 10 dakikayı bir savunma oyuncusu gibi oynadı, başarılı da oldu. G.Saray, Ali Turan’ın pozisyon hatası, rakibini kaçırması, giriş yanlışı yüzünden penaltıdan gol yemesine karşın Kewell ve Pino’nun kişisel girişimleriyle daha kararlı gider gibi göründü Beşiktaş kalesine. Ama bunlar kopuk kopuktu. Devamlılığı olsa belki rakip savunmanın dengesi bozulabilirdi. Ersan Gülüm’ün savunmadaki başarısı da G.Saray ataklarının sonuçsuz kalmasına neden oldu. G.Saray’ın sürekli kaleci Ufuk’la oynaması ve lig tarihimize ‘geri pas ustası’ olarak geçen Ayhan’ın futbol şekli de Cim Bom’u durduran etkenlerden biriydi. Evinde mücadele eden ve kazanmaya rakibinden daha fazla gereksinimi olan bir takım kalecisiyle bu denli çok oynar mı, ön liberosu her fırsatta topu geriye kullanır mı? Kullanırsa takımı lige havlu atar, öyle de oldu… B ELEŞTİRİ FATİH KUŞÇU B HAKEM GÖZÜYLE MUHİTTİN BOŞAT Çakır Başarılıydı C MY B C MY B aç boyunca pozisyonlara çok yakın olan hakem Cüneyt Çakır, topa ve rakibe yapılan müdahaleleri iyi tespit ederek ihlâlleri doğru değerlendirdi. Futbolculara yaklaşımı ve diyaloğunun çok iyi olması başarısında önemli bir etkendi. Holosko, G.Saray ceza alanı içinde Ali Turan’ın dikkatsiz müdahalesi sonucunda yere düşünce hakem doğru bir yorumla penaltı kararı verdi. İlkyarıda Beşiktaş ceza alanı içinde PinoHilbert, KewellErsan ve Ali TuranErnst mücadelelerinde, penaltıyı gerektirecek ihlâller söz konusu değildi. Çakır’ın kararları doğruydu. Çakır, sportmenlik dışı davranışlarından dolayı Hilbert ve Sabri’ye sarı kart verirken haklıydı. Sarısı olan Hilbert’in Pino’yu düşürdüğü pozisyonda hakemin kırmızı kart göstermemesi doğruydu. CanaGuti mücadelesinde G.Saraylı oyuncuya; NeillNobre eşleşmesinde Beşiktaşlı futbolcuya gösterdiği sarı kartlar gereksizdi. Ayrıca Çakır’ın Holosko’ya hakemi aldattığı için verdiği sarı kart hatalıydı. Çünkü Slovak futbolcu dengesini kaybettiği için düşmüştü. Cüneyt Çakır’ın Nobre’nin G.Saray ağlarına gönderdiği top öncesinde Sabri’yi arkadan itmesini tespit edip golü geçersiz sayması doğruydu. M eşiktaş Teknik Direktörü Schuster, tecrübeli forvet Fatih Tekke’yi kafasından sildi. Ulusal futbolcuya Sivas karşılaşmasında yaşadığı tartışmanın ardından şans vermeyen Alman çalıştırıcı, G.Saray derbisinde de geleneği bozmadı. Sarı Kırmızılı ekip karşısında Fatih Tekke’yi yine 18 kişilik maç kadrosuna almayan Schuster, basın toplantısındaki “Fatih Tekke’yi kadroda düşünmüyor musunuz?” sorusuna “Evet” yanıtını verdi. G.Saray karşısında alınan 3 puanın takımın güvenini yerine getirdiğini kaydeden Alman çalıştırıcı, “Son maçlarda yaptığımız hatalarla puan kaybediyorduk. Galibiyete ihtiyacımız vardı. Bu sonuç iddiamızı ve güvenimizi yerine getirdi. Takımım bu şekilde oynarsa daha iyi yerlere gelir. Cenk iyi bir maç çıkardı, yediği gol şanssızlıktı. Guti oynaması gerektiği gibi mücadele etti. G.Saray futbol oynamaya çalışan bir takım. İki takım da bir şeyler yapınca ortaya futbol çıkıyor. Hagi, kısa sürede takıma mentalitesini yansıtamamış olabilir” dedi. Kimlik Arayışı NEILL’DEN FAIRPLAY K arşılaşmanın 48. dakikasında Nobre ile girdiği ikili mücadele sonrası, Siyah Beyazlı futbolcunun sarı kart görmesine engel olmaya çalışan G.Saraylı Neill, hakem Cüneyt Çakır’a “Kartlık bir şey yok hocam” diyerek fair play örneği sergiledi. G.Saraylı Sabri, ilkyarıda Tabata’ya yaptığı faul sonrası Beşiktaş Teknik Direktörü Schuster’den büyük tepki gördü. Alman çalıştırıcı, ulusal futbolcudan aynı şekilde karşılık görünce daha da sinirlendi. Schuster’i 4. hakem Tolga Özkalfa sakinleştirirken Sabri yaptığı faul nedeniyle sarı kart gördü. ünyanın en büyük öğütücüsünü üretti Türk futbolu. Son 10 yılda, müthiş bir başarıyla, transfer üstüne transfer yaparak palyatif çözümlerle ‘başarı’ arayan anlayışın iki temsilcisi, Ali Sami Yen’in son derbisinde karşı karşıyaydı. Heyecanı, iddiası asla yitirilemeyecek ama önemi her sezon daha da azalan derbi! Her ikisi de ‘öğütücünün’ ana parçalarından. Sürekli oyuncu alıp satıp, teknik direktör kovup takım olamayıp, futbol oynamadan hakemlerden saygı bekleyerek (!) sonuç arayan, ‘ne olursa olsun kazan!’ kültürünün neferleri. Schuster’in ‘1960’ların futbolu’ sözüne aklı selim itiraz yok ama yorumlar sahayla sınırlı, asıl sorunun, federasyondan yayıncı kuruluşlara dek, saha dışındaki tüm yönetim kademeleri olduğu göz ardı edilerek… Biri ilk beş, diğeri ilk 10 içinde kalmayı hedefleyen asırlık çınarlar (!), eksikleri, bugüne dek beceremedikleri ve akıldışı taraftar beklentileriyle başladığında maça, bir tek ortak payda vardı: iyi futbol beklenmesin! Oysa tam tersine, iyi başlandı maça. Orta sahada boğuşmak yerine cezalanı önünde kalabalık savunmanın yeğlenmesi, oyuna devinim kazandırdı. Sabri’yi orta alanda başarıyla kullanan Hagi’nin, formsuz Ali Turan dışında da seçeneği olabilse, G.Saray oyunun 2 yönünde de daha etkin olabilirdi. Pozisyonlar sonuç getirmedikçe de oyun çirkinleşti, G.Saray kötü halini anımsadı. İkinci yarı Beşiktaş savunması, filede top karşılayan voleybolcular gibi, G.Saray ataklarında adeta duvar oldu. Sonrasında, Beşiktaş, akılcı oyunun karşılığını aldı, alkışlandı. G.Saray yönetimi için de ‘enseyi karartma’ vakti geldi. Şampiyonluk umudunu çoktan yitiren takımın, stratejik planını sergilemesi lazım, tabi varsa! D