Katalog

22 KASIM 2010 PAZARTES CUMHUR YET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER Sarkozy’ye ‘deli’ dedi iddiası Dış Haberler Servisi Lizbon’da NATO görüşmeleri öncesi yapılan törende İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi’nin Fransa Devlet Başkanı Nicolas Sarkozy’yi ima ederek “deli” dediği ileri sürüldü. Karşılama seremonisine ait görüntülerde Sarkozy’nin, yanına yaklaşan Romanya Devlet Başkanı Traian Basescu’nun sözünü keserek oradan uzaklaştığı görüldü. Berlusconi’nin, Basescu ile el sıkıştıktan sonra elini başına götürerek “deli” anlamında işaret yaptığı görüldü. 13 Filistinli çocuğu siper eden iki askere rütbe indirme ve 3’er ay tecilli hapis cezası verildi İsrail’in adaleti bu kadar Dış Haberler Servisi İsrail’in yaklaşık iki yıl önce Gazze Şeridi’ne düzenlediği, “Dökme Kurşun Operasyonu” sırasında, Filistinli bir çocuğu “kalkan” olarak kullanan iki İsrailli askere, rütbe indirme ve 3’er ay tecilli hapis cezası verildi. İsrail askeri mahkemesi, bomba bulunduğundan şüphelendikleri bir çantayı 9 yaşında Gazzeli bir çocuğa zorla açtıran iki askeri, bir ay önceki duruşmada “yakışıksız davranmak ve yetkilerini aşmaktan” suçlu bulmuştu. Kıdemli çavuş rütbesindeki askerlerin cezaları dünkü duruşmada açıklandı ve askeri BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Keynes, Sistem ve Siyasal Partilerimiz Keynes’in ünlü, “Hendeği önce aç sonra tekrar doldur” modelinde olduğu gibi, savaşlar önce büyük hendekler açar. Aynı zamanda, süper güçlerin amaçlarına ulaşmaları için, kaldıraç görevi yaparlar. Soğuk savaş bittikten sonra dünyamız, süper güçlerin yeni ve eskisinden farklı bir paylaşım kavgasına girdi. Soğuk savaşın yerini sıcak savaş ve işgaller aldı. 2008’de başlayan ve henüz atlatılamayan yeni büyük krizle birlikte, yeni hendeklerin derinleştirilmesi gündeme geldi. Türkiye ne yazık ki, açılmakta olan hendeklerin içinde yer aldığı Ortadoğu’nun, tam da ortasında bulunuyor. Bölge bugün, paylaşım kavgasının yapıldığı en gözde alan. Dün Yalta’da olduğu gibi, bugün Ortadoğu’da yeni yapılandırmalar ve sınır değişiklikleri ile yüz yüze bulunuyoruz. Petrol, doğalgaz, su kaynakları ve enerji hatlarının geçiş yollarına, Türkiye coğrafyası egemen. İşte bu nedenle Türkiye’nin iç dinamikleri ile büyüklerin küresel hesapları çakışmış durumda. Çakışmış ama ortak çıkarlar örtüşmüyor, arada büyük sapmalar var. Örtüştürmek için iç dinamiklerde yapay öğelerin üretilmesi gerekiyor. Artık AKP, CHP ya da MHP’nin sadece kendi iç parti dinamikleri ve hesaplarını bağımsız olarak yapmaları zorlaştı, hatta ortadan kalktı. Bunların küresel hesaplarla örtüşen ya da çatışan yönlerini masaya yatırıp pazarlık etmek zorunda bırakılıyorlar. Partiler ulusal ekonomik, politik, askeri ve kültürel konulardaki çıkarlarımıza ne oranda yer verebilecekler? Küresel hesaplara uyulması için istenen ödünlerin sonuçları, kendileri açısından ne olabilir? İşçisini, çiftçisini, memurunu, esnafını, sanayicisini, inşaatçısını gerektiği gibi koruyamaz ise iktidarda kalabilir mi? Küresel hesaplar, içerde gerçek demokrasiyi, katılımcı demokrasiyi engelliyorsa, pazarlık marjları ne olacak? Demokrasi dışı öğelerle ne oranda haşır neşir olacaklar? İslamcılar, sosyal demokratlar, sağcılar ve hatta liberaller bile bu mengenenin içine sıkıştırılmış durumdalar. Büyük Ortadoğu Projesi ve TürkiyeAB ilişkileri konusunda bu çevrelerin oldukça karmaşık ve çelişkili bir tutum içinde olduklarını ve kaldıklarını görüyoruz. Örneğin İslamcı gelişmelerden rahatsız olan geniş bir çevrenin AB konusunda, tek yanlı bağlanmayı destekler konuma gelmeleri ilginç bir çelişki. İşi, Ortadoğu bağımlılığı (mandası) ile Batı bağımlılığı (mandası) arasında bir tercih konumuna getirmeleri, küresel bağımlılığın örtülü bir sonucudur. Gazze operasyonu sırasında 9 yaşında bir Filistinli çocuğa, silah zoruyla şüpheli bir çantayı açtıran iki asker, cezaları tecil edilince serbest kaldı. İsrail Yüksek Mahkemesi, ordunun insanları kalkan olarak kullanmasını yasaklamıştı. Buna rağmen askerlere hafif cezalar verilmesi tepki yarattı. mahkeme, kıdemli çavuşların rütbelerini çavuşa indirdi. Mahkeme, sanıkların askerliğe devam etme yönündeki taleplerini göz önünde bulundurarak şartlı tahliyelerine ve cezalarının ertelenmesine de karar verdi. İsrail Yüksek Mahkemesi, Ekim 2005’te ordunun insanları canlı kalkan olarak kullanmasını yasaklamıştı. Askeri mahkemeye yansıyan olay, Ocak 2009’da, Gazze kentinin Tel el Hava Mahallesi’nde meydana gelmişti. Bugün 11 yaşında olan Gazzeli çocuğa açtırılan şüpheli çantadan bomba çıkmamıştı. Adı “Mecd R” olarak açıklanan çocuk, mahkemede askerlerin silah zoruyla şüpheli çantayı açmasını istediklerini ve çok korktuğunu söylemişti. Cenevre merkezli çocuk hakları örgütü DCI’nın Batı Şeria sözcüsü Gerard Horton, askeri mahkeme kararını “İnanılmaz” diye niteledi. Horton, İsrail Yüksek Mahkemesi’nin canlı kalkan yasağı getirmesinden bu yana Batı Şeria ve Gazze’de yasağın 15 kere çiğnendiğini saptadıklarını ve ilk kez bu konuda bir dava açıldığını belirterek yalnızca 3 ay tecilli hapis cezası verilmesini kınadı. Bu arada Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, Yahudi yerleşimleri inşaatlarının Doğu Kudüs’ü kapsayacak şekilde durdurulmaması halinde İsrail’le barış görüşmelerine dönmeyeceklerini tekrarladı. ‘Çekilme planı başarısızlık’ Dış Haberler Servisi Afganistan’da yönetime karşı mücadele eden Taliban örgütü, Lizbon’da yapılan NATO zirvesinde sunulan Afganistan’dan çekilme planının, “ABD için bir başarısızlık işareti” olduğunu belirtti. İnternet aracılığıyla yayımlanan bildiride, Lizbon’da imzalanan anlaşma, Washington’ın diğer NATO üyelerinden ek asker desteği ya da uzun vadede operasyonlara devam taahhüdü alamadığını gösteriyor” denildi. Abbas, Doğu Kudüs dışındaki bölgelerde yerleşim inşaatlarının dondurulması halinde görüşme masasına dönüp dönmeyeceğinin sorulması üzerine “Kudüs dahil bütün Filistin topraklarındaki bütün yerleşim inşaatları tamamen durdurulmazsa dönmeyiz” dedi. Yahudi yerleşimciler ise dün hükümetin gündemindeki, yerleşim birimi inşaatlarının dondurulması planına karşı Tel Aviv’de bir günlük uyarı grevi yaptılar. Başbakanlık binasının önünde 4 bin kişi protesto eylemi yaparken, okullar kapandı, belediye hizmetleri durdu. TO V MA’NIN DD ASI Ege’de uzlaşma sinyalleri MURAT İLEM ATİNA Yunanistan’da yayımlanan To Vima gazetesi, Türkiye’nin, Trakya ve Ege’nin çok büyük bir bölümü hariç, kıtasal Yunanistan’ın karasularını 6 milden 12 mile çıkarmasını kabul ettiğini öne sürdü. TürkYunan dışişleri heyetlerinin karasularının genişliği konusunda görüştüklerini bildiren gazeteye göre, müzakerelerde Doğu Ege’de Yunan karasularının 12 milden az olmak kaydıyla genişletilmesi, Oniki Adalar bölgesinde Yunan karasularının 6 milde kalması üzerinde de duruluyor. Habere göre müzakerelerde, Yunanistan’ın, 1931 yılında bir kraliyet kararnamesiyle tek taraflı olarak 6 milden 10 mile çıkardığı hava sahasını, yeni karasuları sınırlarına göre düzenlemesi, hava sahası ve karasularında mutabakata varılması halinde kıta sahanlığı meselesinin Lahey Adalet Divanı’na götürülmesi de ele alınıyor. Haberde, tarafların bir “siyasi ilke belgesi” imzalayacağı, bu belgeyle Türkiye’nin “Ege’deki hayati çıkarlarını”, Yunanistan’ın da “Karasularını genişletme hakkını” gelecekte bir daha gündeme getirmeme yükümlülüğü altına girecekleri de belirtildi. Bombayla oyun 8 kişiyi öldürdü Dış Haberler Servisi Hindistan’ın Bihar eyaletindeki bir köyde, bir köprünün altına yerleştirilen bomba, önceki gün polis tarafından bulunmasına rağmen hemen etkisiz hale getirilemedi. Polisin kum torbalarının altına yerleştirdiği ve çevresini kordon altına aldığı bomba ertesi gün yetişkinler ve çocuklardan oluşan bir grup tarafından bulunduğu yerden çıkarılınca patladı. 5’i çocuk 8 kişi öldü. ‘Nükleer tesisi gördüm’ Dış Haberler Servisi Kuzey Kore’nin, nükleer enerji için ürettiğini söylediği ancak nükleer silah yapımına da basamak oluşturabilecek 2 bin santrifüje sahip olduğu öne sürüldü. New York Times’a konuşan, geçen hafta Kuzey Kore’de bulunan Stanford Üniversitesi’nden nükleer uzman Siegfried Hecker, kendisini yeni bir nükleer tesise götürdüklerini ve yüzlerce santrifüj gördüğünü söyledi. Amerikan CNN kanalı, her yıl düzenlediği “Sen de Bir Kahraman Olabilirsin” yarışmasında yerin yaklaşık 700 metre altında 2 ay boyunca mahsur kalan 33 Şilili madenciyi ve onları kurtaran ekibi ağırladı. Sıradan insanların da birer kahraman olabileceğini göstermeyi amaçlayan program Şükran Günü olan 25 Kasım’da tüm dünyada izlenebilecek. (Fotoğraf: AP) CNN’nin kahramanları madenciler Avrupa ve ABD’de sağ güçlenirken... Soğuk savaş sonrasında Avrupa Birliği üyelerinde sağ ve aşırı sağ giderek güçleniyor. Fransa, Almanya, İngiltere, İsveç, Avusturya, Belçika ve Hollanda’daki gelişmeler ilginç. ABD’de son seçimlerde Cumhuriyetçiler ilerlerken Demokratlar büyük kayba uğradı. Çay Partisi platformu da aşırı sağın cazibe merkezi haline geldi. Irak’ın işgalinden sonra İran, Afganistan, Pakistan, Suriye ve Yemen üzerinde iç pazarlıklar yapılmaya başlandı. 11 Eylül başarılı bir biçimde Irak’ın işgaline neden olmuştu. Sıcak savaşlarla sürdürülen “hendek açma operasyonları” Türkiye’nin içine kadar uzatılmak istenebilir. Şu anda gündeme oturtulan sıcak konular İran ve Yemen. İran konusu Türkiye’yi doğrudan doğruya ilgilendiriyor. Öte yandan Güneydoğu’da ortaya çıkan yeni ve sıcak gelişmeler Türkiye, İran, Irak, Suriye ve Azerbaycan hattında “yeni hendeklerin açılmasına yol açacak nitelikte” bölgesel bir olay. Aynı şekilde, füze kalkanı meselesinde yaşanan sorunlar da bunun sonucu. Türkiye’nin iç dinamikleri ve siyasal partileri, “oldukça edilgen ve bağımlı konuma getirilmiş durumdalar”. Soğuk savaş sonrası kurulmak istenen ve büyük ölçüde de kurulan düzenin (sistemin) bağlı değişkenleri durumuna düşürüldüler. Örneğin, laiklik konusunda tamamen ayrı kanatlarda yer alan siyasal partiler, öngörülen sistemle birlikte yaşamak ve hatta onunla yakın işbirliği içinde olmak durumunda kalmışlardır. Karşıt görüşlerine rağmen, sistem üzerinden dolaylı işbirliği içindeler. Türkiye’nin içinde bulunduğu demokrasi zaafları, bu bağımlılığı kaçınılmaz hale getirmektedir. Avrupa ve ABD’de sağ ve aşırı sağ güçlenirken,Türkiye ve bölge üzerindeki yeni politikalar, ülkenin iç dinamiklerini daha da bağlı yapıyor. Örneğin Güneydoğu (ya da Kürt) açılımı, tamamen küresel dinamikler tarafından yürütülür hale gelmiştir. Adeta, Türkiye’nin bir iç sorunu değil, Türkiye coğrafyasındaki küresel bir sorun olmuştur. İç ve dış dinamikler arasındaki “etkileşim ve bağlanma”, 1990 sonrasında hızla yükselmeye başladı. Örneğin 2012’de ABD’de yapılacak başkanlık seçimleri, Türkiye’nin yalnız dış politikasında değil, iç politikasında da etkili olacaktır. Siyasal partilerin konumundan Güneydoğu’daki gelişmelere kadar her şeyi yönlendirecektir. Server Tanilli dostuma acil şifalar diliyorum, en kısa sürede görüşmek umudu ile... www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali AHMED NEJAD ‘16’sına gelen kızlar evlensin’ Dış Haberler Servisi İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın, kızların 16 yaşında evlenmesini istediği bildirildi. Devlet tarafından yayımlanan Cami Cem gazetesinin haberine göre, Ahmedinejad “Kızlar için evlilik yaşı 1617, erkekler için de 20 olmalı” dedi. Ahmedinejad, İran’da şu anda kızların ortalama evlilik yaşının 2426 arasında olmasını da eleştirdi. Diğer bazı gazeteler ise cumhurbaşkanının kızlar için en iyi evlilik yaşının 1718 olduğunu söylediğini yazdı. Haberler arasındaki çelişkinin nereden kaynakladığı konusu açıklığa kavuşmadı ancak İran medyasında bu gibi durumlara sık sık rastlanıyor. Nüfus planlamasına karşı olan Ahmedinejad, nüfus artışını teşvik ediyor. Kurtarma çalışmaları askıda Dış Haberler Servisi Yeni Zelanda’da geçen cuma günü bir madende meydana gelen patlamadan sonra çıkan yangın sonucu yayılan zehirli gaz nedeniyle, mahsur kalan madencileri aramakurtarma çalışmalarının askıya alındığı bildirildi. Yetkililer, Pike River madeninde yeni bir patlama olabileceği endişesiyle aramakurtarma ekiplerinin madene giremediğini kaydetti. Yerin yaklaşık 150 metre altında mahsur kalan madencilerle de hâlâ bağlantı kurulamadı. Dün olay yerine getirilen madencilerin yakınlarının endişeli bekleyişi sürüyor. En genci 17, en yaşlısı 62 yaşında olan 29 madenciden ikisinin Avustralyalı, ikisinin İngiliz, birinin Güney Afrikalı olduğu açıklandı. İşe geç kalması sayesinde patlamanın olduğu sırada madende çok fazla derinde olmayan ve dolayısıyla patlamadan yaklaşık bir saat sonra hafif yaralarla dışarı çıkan Russell Smith, patlama sonrasında oluşan toz nedeniyle madende olduğu sırada nefes olmakta güçlük çektiğini söyledi. Her madencinin yanında birkaç gün yetecek oksijen stoku olduğu bildiriliyor. Buna ek olarak madene temiz hava pompalanıyor. Yeni Zelanda’ya pek çok ülkeden de destek mesajı yağıyor. ABD ve Avustralya da aramakurtarma çalışmalarına yardım etmek için hazır olduklarını bildirdi. Casus uçaklar yine vurdu Dış Haberler Servisi Pakistan’da, ABD’nin casus uçaklarıyla gerçekleştirilen bir saldırıda ilk belirlemelere göre 6 kişi öldü. Kimliklerini saklı tutan istihbarat yetkilileri, Kuzey Veziristan’daki Haddi köyünde bir eve uçaklardan 4 füze atıldığını duyurdu. Yetkililer, ölenlerin 3’ünün militan, diğerlerininse yardım ve yataklık yapan siviller olduğunu ifade etti. Çin’de 28 işçi mahsur Dış Haberler Servisi Çin’in güneybatısındaki Sichuan eyaletinde su basan bir kömür madeninde 28 işçi mahsur kaldı. Şinhua ajansının haberine göre, Neycian şehrinin Veyyüen ilçesindeki Batien kömür ocağında dün öğlen saatlerinde meydana gelen olay sırasında ocakta 41 işçi bulunuyordu. İşçilerden 13’ü kurtulmayı başardı. Kurtarma çalışmalarının sürdüğü ancak işçilerin bulundukları yerin henüz belirlenemediği bildirildi. Çin’de resmi rakamlara göre geçen yıl meydana gelen maden kazalarında 2 bin 631 madenci hayatını kaybetti. KIRIKHAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Esas No: 2010/326 Esas Davacı Hazine tarafından hasımsız olarak açılan davalının yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararı gereğince; a) Hatay ili, Kırıkhan ilçesi, Kurtuluş Mah. 4 parsel sahibi, Karabet Kazaryan oğlu Samuel, b) Kırıkhan Cumhuriyet Mah. 5 parsel sahibi, Kirkor: Hamparsum Kezeryan, c) Kırıkhan Cumhuriyet Mah. 6 parsel sahibi, Serkis: Serkis Babikyan, d) Kırıkhan Cumhuriyet Mah.7 parsel sahibi, Serkis: Boğuş Haşar Karadinyan, e) Kırıkhan Cumhuriyet Mah. 8 parsel sahibi, Serkis: Kiyork Teke Yakupyan, f) Kırıkhan Cumhuriyet Mah. 9 parsel sahibi, Minas: Asadur Nihaptiyan, g) Kırıkhan Cumhuriyet Mah. 10 parsel sahibi, Bedros: Panos Mikailyan, h) Kırıkhan Cumhuriyet Mah. 11 parsel sahibi, Ağop: Hıçır Kara Danyan, ı) Kırıkhan Cumhuriyet Mah. 12 parsel sahibi, Boğuş: Kiyorg Kanbaçyan, i) Kırıkhan Cumhuriyet Mah. 40 parsel sahibi, Akabi: Apo Eşkiyan, j) Kırıkhan Cumhuriyet Mah. 46 parsel sahibi, Fontiza: Cerap Ağap Artinyan, k) Kırıkhan Cumhuriyet Mah. 49 parsel sahipleri, Fldrantsa: Cerah Ağap Artinyan, Aksabet: Bedros Açıklı, Akabi: Apo Eşkiyan, l) Kırıkhan Cumhuriyet Mah. 60 parsel sahipleri, Hacı Matyas: Kirağos Keşişyan, Araksi: Bedros Malkisit, Meryem: Yagupyan Ağop, m) Kırıkhan Cumhuriyet Mah. 306 parsel sahibi, Abram Harparsum Mutaminyan n) Kırıkhan Cumhuriyet Mah. 1128 parsel sahibi, Akabi: Apo Eşkiyan, Akabet: Bedros Acidili adlarına kayıtlı iken 3561 s. yasa gereğince kanuni kayyım ilçe mal müdürü tarafından 10 yılı aşkın süredir idare edildiği ve hak sahiplerinin ortaya çıkmadığı gerekçesi ile tapu maliklerinin (hissedarların) 4721 s. MK’nun 588. maddesi gereğince gaipliklerine karar verilerek, dava konusu taşınmazlardaki hisselerin tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tescillerine ve bu hisselerin idaresinden elde edilen gelirlerin de Hazine’ye irad kaydına karar verilmesi talep edilmiştir. Dava konusu taşınmazların maliklerinin (hissedarlarının) bizzat kendisinin veya kendisi hakkında bilgi sahibi olanların ilk ilan tarihinden itibaren 6 ay içerisinde Kırıkhan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/326 Esas sayılı dosyasına bilgi vermeleri gerekmektedir. Aksi takdirde adı geçen taşınmazlardaki kayyım tarafından idare edilen hisselerinin tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tapuya tescillerine ve bu hisselerin idaresinden elde edilen gelirlerin de Hazine’ye irad kaydına karar verileceği MK’nun 32, 33 ve 588. maddeleri gereğince ilanen tebliğ olunur. 28/10/2010 Basın: 77478 C MY B C MY B