16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B ANKARA Cumhuriyet Bürosu Gazeteci meslek örgütleri ve hukukçu lar, tutuklu yargılanan gazetecilerin ser best bırakılmasını istedi. Meslek temsil cileri, Bu iktidar gazetecilerin gücün den korkuyor. AKP döneminde onlar ca gazeteci içeriye atıldı dedi. Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay, gazetecilere artık tutuklu değil, hükümlü gibi ceza ke sildiğini belirterek arkadaşlarının özgür lüklerinden, ailelelerinden ve meslekle rinden uzaklaştırıldığını kaydetti. Abakay, İktidarın tek gündemi tür ban. Özgürlük deyince sadece türbanı anlıyorlar. Oysa hukuk devleti, yargı darmadağan olmuş. Bunun en somut örneği Mustafa Balbay, Tuncay Özkan ve diğer gazetecilerin uğradığı zulüm dür. Bu konuya Başbakan ve basından sorumlu bakan Bülent Arınç girmiyor, konuyu gündemlerine almıyor lar. Oysa dünya biliyor Türkiye deki gazetecile rin cezaevinde aylardır tutuklu olduğunu... Uluslararası Gazeteciler Federasyonu, Avrupa Birliği bunların durumunu biliyor. Oy sa bu ülkeyi yönetenler görmüyor, duy muyor, bilmiyor gibi davranıyor. Üç maymunu oynuyorlar diye konuştu. Yasalar değişsin Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Erçan İpekçi de gazetecilerin tutuklu yargılanmasını eleştirdi. İpekçi, Gazetecilerin yazdıklarından dolayı yargılanması nedeniyle ülkeleri mah kum eden AİHM nin kararları var. Burada bir başka acı nokta da tutuklu yargılamanın devam etmesi. Türk kanunları yetersizse, AİHM kararlarına uy gun düşmüyorsa bun lar değiştirilmeli. Ama ne yazık ki bir yargılama olmadan bir infazla karşı karşıyayız. Bir an önce tüm tutuklu gazetecilerin serbest bıra kılmasını ve kanunların da bir an önce değiştirilmesini talep ediyoruz dedi. İzmir Barosu Başkanı Özdemir Sök men de herkesin gazetecilerin hapiste boşu boşuna yattığını bildiğini söyle di. Hukukun ayaklar altına alınarak çiğ nendiğini aktaran Sökmen, Bu kadar in sanın özgürlüğü elinden alınıyor. Bun ların hepsi beraat ede cek ve boş yere yattık ları zamanla ortaya çı kacak. Nasıl feryat ede yim bir hukukçu olarak artık bilemiyorum. Bu radaki yanlışlık bir an önce düzeltilmeli görü şünü kaydetti. Birand: İnatlaşma var CNNTÜRK te Medya Mahallesi programında Ayşenur Arslan ın soru larını yanıtlayan gazeteci Mehmet Ali Birand, Mustafa Balbay konusunda bir inatlaşma başladı. Bende öyle bir his var. Mahkeme heyeti anladığım kadarıyla Ulan siz bana kafa mı tutu yorsunuz. Ben de sizi içerde tutuyo rum diyor dedi. Gazeteci örgütleri ve hukukçular, gazetecilerin tutuklu olarak yargılanmasına tepki gösterdi İktidar üç maymunu oynuyor 9 EK M 2010 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA HABERLER 7 ŞAHİN İN TAŞRA EKİBİ Ergenekon davasına yeni dosya İstanbul Haber Servisi Sivas ta Ermeni cemaatinin ruhani lideri kuyumcu Minas Durmaz Güler e suikast planladıkları iddiasıyla Be kir Çelik ve 2. Ergenekon da vasında tutuklu bulunan Ersin Gönenci nin kardeşi Emrah Gönenci hakkında Birinci Er genekon davasıyla birleştirme talebiyle dava açıldı. Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı nın başlattığı, daha sonra İstan bul a gönderdiği soruşturma dosyası kapsamında hazırla nan iddianamede, sanıkların 2. Ergenekon davasında tutuklu yargılanan eski Özel Harek t Şube Müdürü İbrahim Şa hin in taşra örgütlenme içindeki bağlantıları oldu ğu iddia ediliyor. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tara fından görülecek olan davanın ilk duruşması 29 Kasım tari hinde Silivri de görülecek. İddianamede sanık öğret men ve eski Sivas Ülkü Ocak ları temsilcisi Bekir Çelik in Silahlı terör örgütüne üye olmak ve Ruhsatsız ateş li silahlarla mermileri satın almak, taşımak veya bu lundurmak suçlarından 8.5 yıldan 18 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenirken Gönenci nin ise Örgüt için deki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapse mahkum edilmesi istendi. İstanbul Cumhuriyet Sav cısı Kasım İlimoğlu tarafın dan hazırlanan iddianamede, Ergenekon adına yapılan ma içerisinde olan bu kişile rin Sivas ta örgütlenme ça lışmaları yürüttükleri anla tıldı. Sanık Çelik in ikamet g hında yapılan aramada ele geçirilen kalem tabancanın suikast silahı olarak kulla nıldığı anlatıldı. 22 ay oldu, savunma yapmadan çıkıyorum İstanbul Haber Servisi İkinci Ergenekon davasından tahliye olan eski Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek, 22 ay oldu, savunma yapma dan çıkıyorum dedi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahke mesi tarafından görülen davanın önceki günkü duruşması sonunda dosya kapsamı, delil durumu, suç vasfının değişme ihtimali, tutuklulukta geçirilen süre göz önüne alınarak ve yurtdışına çıkış yasağı konularak tahliye edilen Özbek, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi nden geç saatlerde serbest bırakıldı. 26 Ocak 2009 tarihin den beri tutuklu olan Mustafa Özbek, cezaevinden çıkışında ya kınları tarafından karşılandı. Si livri Cezaevi Yerleşkesi önünde kendisini bekleyen gazetecilere kısa bir açıklama yapan Özbek, Üç saat önce terör örgütü üye siydim, teröristtim. Şimdi, sizin gibi özgür bir vatandaşım diye konuştu. 38 yıldır profesyonel sendikacılık yaptığını ve sendika cılıktan anarşinin kaldırılmasında büyük rolünün bulunduğunu ifade eden Özbek, şöyle konuştu: Devleti sevme nin, laik de mokra tik cum huriyeti ve Atatürk il ke ve inkı laplarını ya şatmaya çalış manın bedeli 22 ay hapis yat makmış. Bu va tan için canımız feda olsun. Terör örgütüne finansörlük yap tığı iddialarını reddeden Özbek, Birbirini tanımayan insanlar bir araya getirilmiş. Parlamen toyu kapatacağız, hükümeti alaşa ğı edeceğiz ve ihtilal yapacağız. Böyle şey mi olur? Ben 40 yıllık sendikacılık hayatımda karako la düşmedim. 71 yaşında ceza evine girdim. 73 te çıkıyorum diye davaya ilişkin eleştirilerini dile getirdi. Özbek daha sonra ya kınlarıyla birlikte Ankara ya gitti. Özbek hakkında iddianamede, silahlı terör örgütüne üye ol mak, açıklanması yasaklanan gizli bilgileri temin etmek, hu kuka aykırı olarak kişisel verile ri kaydetmek suçlarından 9 yıl dan 24 yıla kadar hapsi isteniyor. ESK TÜRK METAL SEND KASI GENEL BAŞKANI ÖZBEK TAHL YE OLDU OSMAN YILDIRIM Bir sanığın dönüşüm öyküsü İLHAN TAŞCI ANKARA Osman Yıldırım, ablasını öldürmekten de öz yeğenine fuhuş yaptırmak suçundan da mah kum olandı. Ergenekon savcılarının Osmanım dedikleri kişiydi. Danıştay saldırısının hükümlü sü , gazetemizin bombalanmasının sanığı, Ergene kon soruşturmasının tanığı, davasının ise gizli tanı ğına dönüşen Yıldırım ın 4 yılda anlattıklarıyla bir arpa boyu yol alınamadı. Yıldırım ın değişik kim likleriyle yaptığı hiçbir açıklaması bir diğeriyle de örtüşmedi. Sicil kaydına bakıldığında, kasten adam öldürmeye teşebbüs ve ruhsatsız silah taşımak suçundan 9 yıl hapis cazası aldı. Ablasını öldürmekten 20 yıl ceza alan Yıldırım, 1998 yılında da öz yeğenine fuhuş yaptırmak suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarp tırılmıştı. Danıştay saldırısı ardından müebbet hapis cezasına mahkum oldu. Ancak Yargıtay 9. Ceza Dairesi nin, yerel mahkeme kararını bozarak, Ergenekon Davası ile Danıştay saldırısı ve gazetemizin bombalanması olaylarını birleştirmesiyle Yıldırım ın ifadeleri de içerik değiştirmeye başladı. Yıldırım, Danıştay ve gazetemize yönelik saldırıların sanığıydı. Ancak ce zaevinden yazdığı itiraf mektupları ile Ergenekon Davası nın tanığı oluverdi. Danıştay a saldırı id dianamesinde Yıldırım, Karikatürle İnançlı in sanları domuza benzetmelerini hazmedemedim. Birkaç gün sonra kafede otururken Alparslan Arslan , Anamızı, bacımızı, domuz şeklinde gös termişler, bunlara cevap vermek gerekiyor dedi. Ben de Haklısın bunlara mutlaka cevap verilmesi gerekir dedim. ... 3 Mayıs 2006 da eylemi el bombası ile yapmaya karar verdik. Bombaları başörtüsü ile attık dedi. Danıştay a saldırı dava sında Yıldırım, Şeriatı getireceğiz, Osmanlıyı kuracağız diye bağırmış, Atatürk e de hakaret et miş, 3 yıl 9 ay hapis cezası daha aldı. Yıldırım, cezaların ardından yargıç Ahmet Zeki Durmuş a bir mektup yazarak, Tarihi Danıştay suikastını aydınlattım ve mensubu olduğum Er genekon terör örgütünü çökertmiş bulunuyo rum. Mensubu olduğum Ergenekon örgütü, re jim karşıtı radikal köktendinci azmettirici rolü oynamamı istemiş ve bu kararını da uygulatmış tır. Bu kararı kişiliğimle, fikir ve düşüncelerimle bağdaşmadığı için kabul etmedim dedi. Yıldırım ın pozisyonu tam anlaşılamamışken, Er genekon soruşturmasını yürüten savcı Zekeriya Öz e Ankara Sincan Kapalı Cezaevi nde ifade ver di. Davaların birleştirilmesi kararının ardından da Yıldırım, Ergenekon soruşturması ve davasının ki lit ismine dönüştü. En çarpıcı gelişme ise Ergene kon iddianamesiyle ortaya çıktı. Dosyadaki 9 nu maralı gizli tanığın da Yıldırım olduğu saptandı. Böylece Yıldırım, Danıştay saldırısının hükümlüsü, gazetemizin bombalanmasının sanığı, Ergenekon soruşturmasının tanığı, davasının ise gizli tanığına dönüştü. Tanık için soruşturmacılar Osmanım diye hitap ediyordu ki, bu kişi de Yıldırım dı. Ergenekon duruşmaları sırasında da sanıkların en çok tartıştığı kişi çok kimlikli Osman Yıldırım dı. Yıldırım, verdiği bir dilekçenin mahkemede okun masını istemedi. Başkanın okuması üzerine Yıldı rım ın, Söylemlerimden vazgeçiyorum. Feragat ediyorum sözleri dikkat çekmişti. Yıldırım, 30 Nisan 2006 da Alparslan Arslan ile buluşup Ataşehir de bir villaya gittiğini söylemişti. Gazetemiz avukatlarının istemi üzerine telefon ka yıtlarında Yıldırım ve Arslan ın iddia edildiği gi bi 30 Nisan günü Ataşehir de olmadıkları baz is tasyonu kayıtları ile tespit edildi. Hem Danıştay saldırısı hem de Ergenekon davasındaki ifadeleri ile olayları kendince yönlendirmeye çalışan Yıldırım ın Ataşehir deki evi bulamaması kuşku zincirine eklenen son halka oldu. TBB nin raporuna göre tutuklu sayısı hükümlü sayısını geçti Aybay: Durum vahim HÜLYA KESKİN AKP iktidarı ile birlikte cezaevle rindeki tutuklu sayısı, hükümlü sayı sını geçti. Türkiye Barolar Birliği TBB tarafından hazırlanan Tu tuklama Raporu na göre son 7 yıl da cezaevlerindeki toplam tutuklu sa yısı 338 bin 520 iken, hükümlü sayı sı 266 bin 986 ya ulaştı. Hukukçular, son 7 yılda cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısında yüzde 100 artış ya şanmasının Türk hukuk sistemindeki sorunları gözler önüne serdiği görü şünde birleşti. TTB nin raporunda, Rakamlar en genel yorumla, olması gerekenin aksine tutuklu sayısının hükümlü lere göre giderek arttığını, Ceza Muhakemesi Kanunu düzenleme sinin 2005 ardından beklentile rin aksine, bu açığın daha da bü yüdüğünü göstermektedir ifade leri kullanıldı. Rapor, cezaevlerinde tu tulanların yüzde 56 sının tutuklu ko numunda olduğunu gözler önüne se riyor. Dünya standartlarında ise tutuklu ve hükümlü oranlarının üçte birini tutuklu, üçte ikisini ise hükümlüler oluşturuyor. TBB Başkanı Ahsen Coşar raporun sunuşunda, Tutuklama kararı, ne yazık ki, ülkemizde mahkemeler tarafından çok sık ve çoğu zaman da keyfi olarak verilmekte, hatta cezaya dönüştürülmektedir ifadelerini kul lanarak soruna dikkat çekti. Prof. Dr. Rona Aybay ise Cezaevleri açısın dan durum vahim, yasalarda yapı lan değişikliklerin uygulanmaması açısından durum vahim, verilen tu tuklama kararları açısından du rum vahim dedi. İstanbul Barosu eski başkanlarından Turgut Kazan da, tutuklama nın Türkiye nin en önemli sorunlarından birisi olduğunu vurgulayarak Bu so runun çözümü için ciddi çözümler gerekiyor. AİHM ye göre Türkiye bazı konularda ciddi ihlallerin ya pıldığı bir ülke dedi. 78 L LERDEN TEPK Mersin 78 liler Derneği üyeleri, eski emniyet müdürü Hanefi Avcı hakkındaki soruşturmanın devrimcilerle ilişkilendirilmesine tepki gösterdi. Protesto açıkla masını, Avcı nın Mersin de görevli olduğu dönemde, gözaltında öldürülen Ali Uygur un mezarı başında yapan 78 liler Devrimcilerin Hanefi Avcı yla ilişkisi işkence ilişkisidir dediler. 1980 yılında gözaltında öldürülen Ali Uygur un mezarı başında bir araya ge len 78 liler, Uygur un üzerinde Kaybettiler, Bulduk yazılı fotoğrafını taşıdılar. AB D N YAĞMUR Danıştay saldırısı ve Ergenekon davası sanığı Osman Yıldırım ablasını öldürdü, yeğenini fu huş için pazarladı, sahtecilik yaptı; hem sa nık, hem tanık hem de gizli tanık oldu. Fotoğraf: AA Adalı ve Pehlivanoğlu anıldı ANKARA İS TANBUL AA Askeri mahkeme tarafından haklarında verilen idam kararının ardından ceza ları 8 Ekim 1980 tarihin de infaz edilen Necdet Adalı ve Mustafa Pehli vanoğlu ayrı ayrı düzen lenen törenlerle anıldı. Devrimci 78 liler Fede rasyonu öncülüğünde bir grup Karşıyaka Mezarlı ğı 1 No lu kapıda bulu şarak Adalı nın mezarı başına kadar yürüdü. İs tanbul da ise Adalı nın arkadaşları, Kenan Ev ren in de aralarında bu lunduğu cunta yönetimi hakkında suç duyurusun da bulundu. Ankara Ül kü Ocakları Başkanlı ğı na mensup bir grup da, Pehlivanoğlu nu me zarı başında andı. SDP lilere ziyaret İstanbul Haber Servisi TBMM İnsan Haklarını İnceleme Ko misyonu üyesi Akın Bir dal ın da aralarında bu lunduğu 3 BDP milletve kili, Devrimci Kararg h Örgütü soruşturması kapsamında tutuklanarak Silivri Cezaevi ne konu lan SDP lileri ziyaret et ti. Görüşmenin ardından çıkışta gazetecilerin so rularını yanıtlayan Bir dal, Hanefi Avcı bir güvenlik sorumlusudur ve sosyalist hareketler üzerinde adı iyi anılmaz, iyi hatırlanmaz. Şimdi onunla arkadaşlarımızın yan yana konulmasını büyük bir haksızlık ola rak görüyorum dedi. Ata ya şik yet edecekler Haber Merkezi Maaş, tazminat ve ikra miye konusunda eşitsiz liğe tabi tutulduklarını savunan emekli astsu baylar seslerini duyur mak için bugün Anka ra da miting yapacak. Türkiye Emekli Astsu baylar Derneği Başkanı Mustafa Erol, yaklaşık 10 bin emekli astsubayın saat 11.00 de Ankara da Cemal Gürsel Bulvarı Toros Sokak ta toplana rak Abdi İpekçi Parkı na kadar yürüyüş yapacağı nı söyledi. JİTEM filmi Altın Portakal da İSTANBUL AN KA JİTEM işkencele rini anlatan Kayıp Öz gürlük filmi Altın Por takal da gösterilecek. Yönetmenliğini Umur Hozatlı nın yaptığı ve TürkçeKürtçe çekilen film, 1990 lı yıllarda özellikle Doğu ve Gü neydoğu ile Marmara Bölgesi nde etkin olan Türk kontrgerilla örgütü JİTEM in faaliyetlerin den bir kesit sunuyor. Sökmen İpekçi Abakay AVCI: BENDE K MSEN N SES KAYDI YOK İstanbul Haber Servisi Devrimci Kararg h örgütü soruşturması kapsamında tutuklanarak Silivri Ceza evi ne konulan Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, ofisinde gazeteci Mehmet Ali Birand ın ses kayıtları olduğu iddialarına faksla yanıt verdi. Silivri Cezaevi nden ga zeteci Cüneyt Özdemir e faks çeken Avcı, İnandı ğım bütün kutsal değerler üzerine yemin ederim ki bende ne Birand ın ne de başka bir kişinin özel ha yatı, telefon konuşması ile igili kayıt, bant vs. yok tur olamaz da, asla yoktur. Evimi beni savcılığa ça ğırdıklarından 5 gün sonra aradılar. Verilen kara rın hukuka aykırılığı bir yana evi aramaya Anka ra dan özel görevlilerin gönderildiğini duydum. Es kişehir görevlileri haricindeki kişileri kim niye gön dermiştir. 28 gün önce ayrıldığım makamım aranıp eşyalar delil diye toplanıyor Aslında tüm bunlar yıllarca bu dinlemeleri kimin yaptığını göstermekte dir. İnanmayanlara delildir ifadelerini kullandı. Gazeteci Fatih Altaylı ise Avcı nın makamında ele geçirildiği iddia edilen kasetlerde telefon görüş me kayıtları bulunduğu gerekçesiyle soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Kadir Altınışık a ifade verdi. Bu arada Avcı nın tutuklanmasına avukatı ta rafından yapılan itiraz oyçokluğuyla reddedildi. CMYB C M Y B ANKARA Cumhuriyet Bürosu Gazeteci meslek örgütleri ve hukukçu lar, tutuklu yargılanan gazetecilerin ser best bırakılmasını istedi. Meslek temsil cileri, Bu iktidar gazetecilerin gücün den korkuyor. AKP döneminde onlar ca gazeteci içeriye atıldı dedi. Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay, gazetecilere artık tutuklu değil, hükümlü gibi ceza ke sildiğini belirterek arkadaşlarının özgür lüklerinden, ailelelerinden ve meslekle rinden uzaklaştırıldığını kaydetti. Abakay, İktidarın tek gündemi tür ban. Özgürlük deyince sadece türbanı anlıyorlar. Oysa hukuk devleti, yargı darmadağan olmuş. Bunun en somut örneği Mustafa Balbay, Tuncay Özkan ve diğer gazetecilerin uğradığı zulüm dür. Bu konuya Başbakan ve basından sorumlu bakan Bülent Arınç girmiyor, konuyu gündemlerine almıyor lar. Oysa dünya biliyor Türkiye deki gazetecile rin cezaevinde aylardır tutuklu olduğunu... Uluslararası Gazeteciler Federasyonu, Avrupa Birliği bunların durumunu biliyor. Oy sa bu ülkeyi yönetenler görmüyor, duy muyor, bilmiyor gibi davranıyor. Üç maymunu oynuyorlar diye konuştu. Yasalar değişsin Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Erçan İpekçi de gazetecilerin tutuklu yargılanmasını eleştirdi. İpekçi, Gazetecilerin yazdıklarından dolayı yargılanması nedeniyle ülkeleri mah kum eden AİHM nin kararları var. Burada bir başka acı nokta da tutuklu yargılamanın devam etmesi. Türk kanunları yetersizse, AİHM kararlarına uy gun düşmüyorsa bun lar değiştirilmeli. Ama ne yazık ki bir yargılama olmadan bir infazla karşı karşıyayız. Bir an önce tüm tutuklu gazetecilerin serbest bıra kılmasını ve kanunların da bir an önce değiştirilmesini talep ediyoruz dedi. İzmir Barosu Başkanı Özdemir Sök men de herkesin gazetecilerin hapiste boşu boşuna yattığını bildiğini söyle di. Hukukun ayaklar altına alınarak çiğ nendiğini
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle