Katalog

CMYB C M Y B 9 EK M 2010 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Erdoğan a Avrupa dan Kırmızı Alarm! Başbakan ın Dolmabahçe de medya temsilcilerini Tophane olayını abartmakla suçlayıp fırçaladığında anlamış olmalıydık... Başbakan ın derdi Batı da, ılımlı İslam imajını koruyabilmek AKP iktidarının Batı dan aldığı destek, baştan sona çünkü bu imaj üzerine kurulu. Öz değil, imaj dan bahsediyorum Batı, öz içeriğin ne olacağını AKP nin inisiyatifine bırakmış durumda. İçerikte AKP politikalarının dinci niteliği Batı yı ilgilendirmiyor. Yeter ki zevahir kurtarılabilsin. Ve dünya önünde AKP düzeni, bir ılımlı İslam modeli olarak takdim edilebilsin AKP liderliği ile Batı arasındaki centilmenlik anlaşması sırf buna dayanıyor. Beyoğlu nun hemen altındaki Tophane de çıkan içki isyanı işte bu racon ve centilmenlik anlaşmasının şartlarını bozmuş durumda. Batılı gözlemciler; Vay anasını! diye alarma geçmiş haldeler: İstanbul un göbeğinde bu Talibanlık yaşanırsa gerisi nasıl gelir? diyorlar. Antenleri gelişmiş olan Başbakanımız; Batı dan verilen bu kırmızı alarm sinyallerini belli ki işte anında kaptı ve Evet zaferi ardından medyaya hiza vermek için tertiplediği ilk toplantıda; lokal olayları Türkiye manzarası gibi sunanları fırçaladı. Olay gereğinden fazla abartılarak Türkiye tablosu gibi sunuldu dedi Başbakan: O semti fotoğraflayan yayın organları Türkiye yi Batı ya öyle tanıttılar Onlara fotoğraf albümleriyle gitmek, biz bu değiliz durumunda kaldık Laiklerin korkularının değeri yok Başbakan Erdoğan ın Tophane ye verdiği abarttınız! tepkisindeki Batı vurgusu had derecede dikkat çekiciydi. Başbakan Tophane gibi lokal bir olayı büyüterek, bu ülkenin laik yurttaşlarını boşuna ürküttünüz, boş yere tedirgin ettiniz! demiyor Bunun yerine... özetle; Durduk yerde Batı yı ürküttünüz! diyordu... Laiklerin korkularının Başbakan nezdinde, başka deyişle zırnık kadar değeri yoktu. Başbakan ın canı safi buna; Batı da fincancı katırlarının ürkütülmüş olmasına sıkılmıştı Erdoğan ın Tophane sıkıntısının kendi açısından ne ölçüde haklı ve yerinde olduğunu Brüksel muhabirimiz Çimen Turunç Baturalp in önceki günkü haberini okurken bir kez daha kavradım. Okumayanlar için özetlemekte yarar var: AP Yeşiller grubu, 1 Kasım da İstanbul da Türkiye AB ilişkilerinin masaya yatırıldığı bir konferans hazırlığı içindeymiş. AP Yeşiller Grubu Eşbaşkanı Daniel CohnBendit de; konferansın tanıtımı için AP de gazetecilerle bir araya gelmiş ve ilginç açıklamalarda bulunmuş. O açıklamalardan birinde diyor ki: Avrupa da yayılan İslamofobi büyük bir problem ve çok kaygılıyım. Bu yüzden de İstanbul daki sanat galerinde meydana gelen olaylarda şoke oldum. Bizim tezimize göre Türkiye demokratik İslamın olabileceğinin göstergesi. Ve eğer İstanbul da olduğu gibi toplumun bir dayatması ile karşı karşıya kalırsak, bu bize hiçbir yarar sağlamaz. Bendit in son cümlesinin siyaseten tercümesi aslında: Tophane olayı şimdiye dek savunduğumuz Türkiye demokratik İslam tezinin iflası demektir! anlamına gelmektedir. Sonrası karşılıklı suçlama Batı kançelaryalarında bu alarm böyle bu açıklıkla kayda geçmiş olduğu için; Erdoğan Türk medyasına bir Tophane ayarı vermek zorunda hissetti Beri yandan Avrupa Parlamentosu nun Türkiye konusunda nabzına dönüşen Yeşiller grubundan Bendit; bu ayarı şimdilik daha büyük netlikle vermekten kaçınıyor. Zira: 1. AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin karaya oturması, Yeşiller ve son tahlilde Brüksel in belli ki son arzuladığı şey. Bendit in amacı; AnkaraBrüksel ilişkilerinin her şeye rağmen geleceğe dönük sürdürülebilmesi. Konferans bunun için planlanıyor. 2. 1 Kasım toplantısı bu sancılı ilişkinin sürdürülebilmesi amacıyla planlanmakla birlikte, Yeşiller hedeften artık kuşkulular. Yeşiller grubu eşbaşkanı şimdiden bizzat; Erdoğan bu olayı kafasında bitirdi diyor Brüksel i tramvay yapan Başbakan Erdoğan ın ötesinde, bu ufkun Türkiye de artık karardığını görürlerse; Türkiye ye evet! için herkesten önce el kaldıran Yeşiller, AP deki tüm diğer gruplardan önce Bu iş olmayacak. Sebebi de Ankara! Ankara artık bunu istemiyor! diyeceklerdir. AKP iktidarına, referandum süreci dahil yol boyu koltuk değnekliği yapan Avrupa Yeşilleri Brüksel ufkunun kapanması halinde! AKP den hızla bu desteği çekecek ve karşılıklı suçlamalar birbirini izleyecektir Bundan sonraki fasıl; Erdoğan ın antenleriyle , AP nin akıncı saflarındaki Yeşil parlamenterlerin çekişmesine kalmış durumda Görüp izleyeceğiz Gidenlere Veda, Gelenlere Merhaba! Sevgili Turhan Ilgaz ın aramızdan ayrılışı yüreğimi burktu. Yıllar önce, Paris te Le Monde ve Avrupa Topluluğu nun düzenlediği bir gazeteciler stajına gittiğimde, aynı stajı görmüş olan Ilgaz için; Bugüne dek buraya gelen tüm uluslardan! gelmiş geçmiş gazetecilerin en iyisi! demişlerdi. Türk medyası, diğer değerlerini olduğu gibi, Turhan ın değerini ne yazık ki hiç bilmedi. Bu acı haberin yanında güzel bir haber; Mine Kırıkkanat ın aramıza katılması. Sevgili Mine ye hoş geldin diyor; yıllar sonra aynı çatıda birlikte yazmaktan kıvanç duyduğumu belirtmek istiyorum. nilgun@cumhuriyet.com.tr Çizme debinlerceöğrenciuyardı: Laikeğitimtehlikede ASLI KAYABAL MİLANO İtalya da Eğitim Bakanı Maria Stella Gelmini nin mimarı oldu ğu yeni eğitim paketi ve bakanlığın eği tim bütçesinde yaptığı kesintiler dün 50 kentte binlerce lise ve üniversite öğren cisinin yanı sıra, geçici sözleşmeyle ça lıştırılan öğretmenler, öğrenci velileri ve üniversite araştırmacılarınca protesto edildi. U2 nun dün gece verdiği konser ne deniyle gerek Roma gerekse Roma ya komşu bölgelerden akın eden öğrenciler nedeniyle başkent öğrenci protestosuna en yoğun katılımın gözlendiği şehir oldu. Eğitim alanında yapılan kesintiler, ortaöğrenim kurumlarında yabancı dil derslerinin yetersizliği ve ders saati sa yısının azaltılması, binlerce öğretmenin işsiz kalmasına karşın din dersi öğret menlerinin sayısının önceki öğrenim dönemine oranla iki kat arttırılması ve İtalya da din dersi zorunlu olmamasına karşın, alternatif ders yapan öğrencile rin öğretmen noksanlığı nedeniyle al ternatif dersten yoksun bırakılması, öğ leden sonra düzenlenen laboratuvarların artık garantilenememesi ya da paralı hale, devlet okullarının kasasının sıfır noktasına dayanması, sözleşmeli statü deki binlerce öğretmenin işsiz kalması gi bi nedenlerle gerçekleştirilen protestolar bu ay boyunca devam edecek. 42 bin eğitim kurumu katıldı Dün 50 şehirde 42 bin eğitim kuru munda öğrenim gören lise ve üniversite öğrencilerinin yanı sıra veliler, öğret menler ve çeşitli üniversitelerde araştır macı statüsünde görev yapan öğretim gö revlilerinin katıldığı ulusal çaptaki pro testoda, Eğitim Bakanı Gelmini ve İtal ya daki eğitim sistemini özelleştirme yo lunda adımlar atan paket protesto edilir ken İtalya da eğitimin niteliğinden du yulan kaygılara dikkat çekildi. Roma da binlerce öğrenci Eğitim Ba kanlığı binasının önüne gelerek Bakan Gelmini yi protesto etti. Ulusal çaptaki protestonun düzenleyicileri İtalya da devlet eğitimi ve laik öğrenimin tehli keye girdiğini duyurdu. Çizme de öğrenci protestosu nede niyle birçok okulda gün boyu ders ya pılmadı. Ortaöğrenim öğrencilerinin yanı sıra birçok üniversitede görev li öğretim üyeleri de Bakan Gelmi ni yi ve İtalyan üniversitelerini bek leyen karanlık geleceği protesto et tiler. İtalya da araştırmacı statü sünde görev yapan personelin Av rupa ülkelerindeki en yoksul per sonel olduğuna vurgu yapıldı. İtalya da binlerce öğrenci, veli, öğretmen ve üniversite personeli eğitim sisteminin tehlikeye girmesini protesto etti. Protestoya en yüksek katılım, U2 nun verdiği konser nedeniyle başkente akın eden öğrencilerin geldiği Roma da gözlendi. Catania da üniversite araştırmacılarının kortejinde Silvio viagranın okul ve araştırmalarından doğduğunu unutma! yazılı pankart taşındı. Fransa da artık kapanmak yok Dış Haberler Servisi Fransa nın en üst yar gı organı olan Anayasa Konseyi, burka ve peçeli çarşafa genel yasak getiren kanunu önceki gün onayladı. Böylece, yeni kanunun yürürlüğe gir mesinin önündeki son engel de kalk mış oldu. Ancak Anayasa Konseyi, yasaya bir istisna da getirdi. Konsey, din özgürlüğünün ihlali olacağı ge rekçesiyle yasanın ibadet yapılan yerlerde uygulanmaması şartını koydu. Fransız parlamentosunun 14 Eylül de onayladığı yasayla, ka musal alanda yüzün tamamının örtülerek dolaşılması yasaklanıyor. Yasa, kamusal alanı, kamuya ait, kamuya açık ve kamu hizmeti verilen mek n lar olarak tanımlanıyor. Bu tanımlamayla, burka ve peçeli çarşafla so kakta dolaşmak da yasak hale geliyor. Başbakan François Fillon yaptığı açıklamada kararı kutlayarak , Din ve vic dan özgürlüğüne saygı çer çevesinde Cumhuriyet in değerlerinin teyidi için önemli bir adım ifadesini kullandı. Yasağa uymayan kadınların 150 Avro ödemeleri ya da vatan daşlık dersleri almaları gerekiyor. Bir kadını tamamen örtünmeye zorlayan ların, 1 yıla kadar hapis ve 30 bin Avro para cezasına mahkum edilmeleri öngörülüyor. Av rupa daki en kalabalık Müslüman nüfusa sa hip Fransa daki yeni kanun ilkbaharda yü rürlüğe girecek. Kanun yürürlüğe girmeden önce ülkede yaşayan Müslümanları ikna için 6 aylık bir arabuluculuk ve pedagoji dö nemi öngörülüyor. Bazı hukukçulara göre, yasa bu haliyle Av rupa İnsan Hakları Sözleşmesi ne aykırı. Yasa, ulusal güvenliği ve Fransa nın temel değer lerinden biri olan kadının toplumsal hayata katılımını korumak la temellendiriliyor. TALYA DA BURKAYI YASAKLAYACAK ASLI KAYABAL MİLANO Fransa nın ardından İtalya da ka muya ait alanlarda Müslüman kadınların bur ka kullanmasını yasaklamaya hazırlanıyor. İç işleri Bakanı Roberto Maroni nin girişimiy le bakanlık bünyesinde kurulan İtalya daki İs lam Komitesi nce hazırlanan taslak yasa, Mec lis e sunuldu. Öneri yasada, Kuran da Müslü man kadınların burka, nikap ve benzeri örtülerle kapanmaları konusunda bir emir yer almadığına dikkat çekilerek, gereksiz tartışmaların önüne geçmek için yeni düzenlemede İslam dininin adının geçmeyeceği ifade edildi. İçişleri Ba kanlığı bünyesinde faaliyetini yürüten İtal ya daki İslam Komitesi nce hazırlanan taslak yasa, Meclis Yasama Komisyonu na iletildi. İtalya da 1975 yılından bu yana yürürlükte olan 152 numaralı yasanın 5. maddesi, kamu ya ait alanlarda herhangi bir gerekçe belirtil meden kask ve benzeri objeler ile gezilmesini yasaklıyordu. Taslak yasa, bu maddede bir de ğişikliğe giderek burka ve nikap gibi Müslüman kadınların kimliklerini saklayan örtülerin kamu alanlarında kullanımını yasaklamayı öneriyor. İçişleri Bakanlığı nda görevli Alfredo Man tovano yaptığı açıklamada, burkanın kulla nımını İtalya genelinde kamuya ait tüm alan larda yasaklamayı hedeflediklerini ancak bu uygulamanın gereksiz tartışmalara neden ol maması için İslam dininin adına vurgu yap mayacaklarını dile getirdi. Fransa da 2 bin peçeli kadın bulunuyor. AFP 50 kentte yapılan eylemlerde binlerce öğretmen işsiz kalırken din dersi öğretmenlerinin 2 katına çıkarılması eleştirildi VEFAT Merhum Osman ve Fevziye Uçansu nun oğlu, Kaptan İlhan Uçansu nun ağabeyi, Süheyl Erdem İpek ve Volkan Uçansu nun amcaları, İsmail Gümüşgerdan ve Yalçın Eryalçın ın kuzenleri, eski Cumhuriyet gazetesi idare müdürlerinden Orhan Uçansu vefat etmiştir. Cenazesi, 10.10.2010 Pazar günü öğle namazını takiben Erenköy Galip Paşa Camisi nden kaldırılarak Karacaahmet Koşuyolu Mezarlığı na defnedilecektir. AİLESİ MUKADDES AKGÜRGEN MUKA YA MEKTUP Günler aylar yıllar geçse de aradan, Tanrı seni yanına alsa da, Sen h l bizimle beraber içimizde yaşıyorsun. Sevgi ve selamlar sana bu yalancı dünyadan... Sevenlerin Çinli Şiaobo insan hakları konusundaki mücadelesi nedeniyle ödüle değer görüldü. Çin komitenin kararını kınadı Nobel Barış Ödülü cezaevindeki muhalife Şiaobo 11 yıl hapis yatacak. Dış Haberler Servisi 2010 yılı Nobel Barış Ödülü, cezaevinde bu lunan Çinli muhalif Liu Şiaobo ya verildi. Norveç Nobel Komitesi dün yaptığı açıklamayla, geçen aralıkta 11 yıl hapis cezasına çarptırılan Liu nun, İnsan hakları konusunda şiddet içermeyen uzun soluklu mücade lesi nedeniyle ödüle layık görül düğünü bildirdi. Açıklamada, Liu nun mücadelesiyle, insan hakları alanında bir simge haline geldiği de kaydedildi. Çin ise ödülün Liu Şi aobo ya verilmesini kınadı. Norveç, Pekin büyükelçilerinin, 2010 Nobel Barış Ödülü nün Çinli muhalif siyasetçi Liu Şiaobo ya ve rilmesini protesto için Çin Dışişle ri Bakanlığı na çağrıldığını bildirdi. Norveç Dışişleri Bakanlığı Sözcü sü, Resmi olarak görüşlerini pay laşmak, görüş ayrılıklarını ve protestolarını iletmek istediler dedi. Sözcü, kendilerinin de Nor veç Nobel Komitesi nin bağımsız bir komite olduğunu, ülkeleri arasındaki ikili iyi ilişkilerin de vam etmesinin gereğini vurgu ladığını söyledi. Geçen yılın Nobel Barış Ödülü sa hibi olan ABD Başkanı Barack Obama ise konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, Çin in son 30 yıl da ekonomik reform ve halkın yaşam şartlarını iyileştirme anlamında kay da değer bir gelişme kaydettiğine dik kati çekerek Ancak bu ödül, bizlere siyasi reformun bunlara ayak uy durmadığını ve her erkek, kadın ve çocuğun temel insan haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini ha tırlattı dedi. Obama, inançları için özgürlüğünü feda eden ve barışçıl ve şiddet içermeyen yön temler yoluyla evrensel değerlerin yükselmesinin cesur ve etkileyici sözcüsü olan Liu nun, bir an önce serbest bırakılması çağrısı yaptı. Çin Dışişleri Bakanlığı, Norveç in Pekin büyükelçisini ödülün Şiaobo ya verilmesini protesto için çağırdı. ABD Başkanı Obama ise Şiaobo nun, olabildiğince çabuk serbest bırakılması çağrısında bulundu. CMYB C M Y B 9 EK M 2010 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Erdoğan a Avrupa dan Kırmızı Alarm! Başbakan ın Dolmabahçe de medya temsilcilerini Tophane olayını abartmakla suçlayıp fırçaladığında anlamış olmalıydık... Başbakan ın derdi Batı da, ılımlı İslam imajını koruyabilmek AKP iktidarının Batı dan aldığı destek, baştan sona çünkü bu imaj üzerine kurulu. Öz değil, imaj dan bahsediyorum Batı, öz içeriğin ne olacağını AKP nin inisiyatifine bırakmış durumda. İçerikte AKP politikalarının dinci niteliği Batı yı ilgilendirmiyor. Yeter ki zevahir kurtarılabilsin. Ve dünya önünde AKP düzeni, bir ılımlı İslam modeli olarak takdim edilebilsin AKP liderliği ile Batı arasındaki centilmenlik anlaşması sırf buna dayanıyor. Beyoğlu nun hemen altındaki Tophane de çıkan içki isyanı işte bu racon ve centilmenlik anlaşmasının şartlarını bozmuş durumda. Batılı gözlemciler; Vay anasını! diye alarma geçmiş haldeler: İstanbul un göbeğinde bu Talibanlık yaşanırsa gerisi nasıl gelir? diyorlar. Antenleri gelişmiş olan Başbakanımız; Batı dan verilen bu kırmızı alarm sinyallerini belli ki işte anında kaptı ve Evet zaferi ardından medyaya hiza vermek için tertiplediği ilk toplantıda; lokal olayları Türkiye manzarası gibi sunanları fırçaladı. Olay gereğinden fazla abartılarak Türkiye tablosu gibi sunuldu dedi Başbakan: O semti fotoğraflayan yayın organları Türkiye yi Batı ya öyle tanıttılar Onlara fotoğraf albümleriyle gitmek, biz bu değiliz durumunda kaldık Laiklerin korkularının değeri yok Başbakan Erdoğan ın Tophane ye verdiği abarttınız! tepkisindeki Batı vurgusu had derecede dikkat çekiciydi. Başbakan Tophane gibi lokal bir olay