17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada eşi Hayrünnisa Hanım’ın rahibelere özenti giysilerine hayran! Resepsiyonda önünden geçen türbanlıları sayıyor... Bir, iki, üç… yirmi! 29 Ekim. Çankaya Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde: Tarihe “türbanlı başların geçit resmi” diye geçecek bir gece yaşanıyor... Geçit resmini Çankaya’daki AKP’li yorumluyor: “Bütün farklılıklar, bütün renkler, Türkiye’nin gerçeği burada.” Rahibelere benzeyen giysileri, iki el, görünen bir parça yüz dışında her yanı örtülü Hayrünnisa Hanım, Türkiye’nin gerçeği ha! Çağdaş Türk kadınını temsil eden bir renk ha! Köşk’te türbanlılarla “Türkiye Köşk’te” ha! Sen öyle söylemeye, öyle düşünmeye devam et: Gerçek şu: Çağdaş Türkiye başkentin Kızılay Meydanı’nda kaldı... Gericilik türban olup Çankaya’ya çıktı! Türban devletin başına sarılırken Çankaya’da, yüz binler Anıtkabir’e koştu! Türkiye Köşk’ün dışında. Çankaya’daki AKP’linin Köşk’teki türbanlı manzarayı “Türkiye gerçeği” diye yorumlaması, Neyzen Tevfik’in şu dörtlüğünü anımsattı: “Hayliden hayli kalınlaştı yobazlık yeniden / Softalık zorlu anırtı ile aldı yürüdü / Kara bir kinle taassup pusudan çıktı yine / Yurdu şâhâne cehalet yeni baştan bürüdü.” İki resepsiyon… ana muhalefet lideriyle iktidar başının küs olması… türbanlı Çankaya’nın yanı sıra tartışılan, tartışması sürecek iki konu. RTE, “Askerler Köşk’teki resepsiyona gelmeliydiler. Cumhur burada. Köşk dışında resepsiyonu doğru bulmuyorum” buyurdu. Gazeteci “Askerlerin ayrı bir resepsiyon düzenlemesini nasıl buluyorsunuz” diye sorar RTE’ye de, askerlerin Cumhuriyet’in 87’nci yıldönümü ayrı bir resepsiyonda neden kutladıklarını sormak aklına gelmez. Üstelik askerler yasa gereği Başbakanlık’a bağlı. Evet; Başbakan, askerler neden ayrı bir resepsiyona gereksindi? Devletin başına türban sarılması elbette geçerli bir gerekçe ama… acaba başka nedenler Mustafa Kemal’in ordusunu etkilemiş olamaz mı? Bay Başbakan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Köşk resepsiyonuna katılmamasını da eleştiriyor. Oysa, CHP Genel Başkanı, 29 Ekim gecesi Köşk’e neden girmeyeceğini uzun uzadıya açıkladı. Çankaya’ya çıkmayışı Köşk’ü boykot değil. Hayrünnisa Hanım’a saygısı olduğunu söylediğine göre türbanlı baş hiç değil. CHP Genel Başkanı, türbanlı Hayrünnisa Hanım nedeniyle Köşk’ü boykot etmediğini açıklayarak bir bakıma özür diledi. Yenileniyor, değişiyor CHP! Başbakan’ın yüzünden düşen bin parça. CHP Genel Başkanı’na dönüp bakmıyor. Kılıçdaroğlu, TV’lerden canlı izlenen küslük sahnelerine karşın sorulduğunda “Ne münasebet! İki defa el sıkıştık, küslük yok” diyor. Oysa küslük olmadığını söylemek ve göstermek Başbakan’a düşen bir görev. Genel Başkan hükümetle işi olan işadamı değil… Ana muhalefetle kavgalı olmamak iktidar partisinin görevi. Ha neden CHP liderine ters RTE! Grup konuşmasında Kılıçdaroğlu, RTE için “omurgasız” demiş. Bir cümle ile geçiştirilecek bir olay bu! Oysa siyasette, medyada, iş dünyasında omurgasız o kadar çok ki... SAYFA 31 EK M 2010 PAZARCUMHUR YET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 31 Ekim Oslo Y 7 Helsinki Y 8 Stockholm B 10 Londra Y 12 AmsterdamY 11 Brüksel Y 13 Paris Y 15 Bonn B 14 Münih Y 15 Berlin B 12 Budapeşte B 13 Madrid Y 13 Viyana Y 13 Belgrad B 17 Sofya B 14 Roma Y 20 Atina PB 18 Zürih Y 14 Moskova PB 7 Aşkabat Y 24 Taşkent PB 22 Baku Y 13 Bişkek B 16 Tiflis Y 16 Kahire B 24 Şam B 22 İstanbul S 18 Edirne B 17 Kocaeli S 20 Çanakkale S 18 İzmir B 22 Manisa B 20 Denizli B 20 Zonguldak B 16 Sinop B 15 Samsun PB 15 Trabzon Y 14 Giresun B 12 Ankara S 14 Eskişehir S 15 Konya S 13 Sıvas S 9 Antalya B 26 Adana B 27 Mersin B 26 Diyarbakır B 18 Şanlıurfa B 19 Mardin B 17 Siirt B 17 Hakkâri Y 11 Van Y 10 Kars B 8 Yurdun doğu kesimleri parçalı zamanla çok bu lutlu, Trabzon, Ri ze, Artvin ve Van çevreleri yağmur ve sağanak ya ğışlı, Ardahan ve Hakkâri çevreleri karla karışık yağ mur ve kar ya ğışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Özgürlüğün çınlayan sesini duyar gibi oluyorum aydınlık bir sabahın ilk saatlerinde... Cumhuriyet Pazar’da Ayşe Yıldırım’ın Andrea ve Bekir Coşkun’la yaptığı söyleşiyi okurken Onat Kutlar’ın “Unutulmuş Kent” kitabı duruyor (Yapı Kredi Yayınları) yazı masamın üzerinde öteki kitaplarla birlikte. Bir Bekir’in seslenişini bir de Onat’ın miyop gözleriyle bakışını birleştirip Cem Kalender’in “Zamanın Unutkan Koynunda” (Kavis Yayınları) romanındaki yaşamla hesaplaşan insanları düşünüyorum. Ve Cumhuriyet Pazar’ın sayfaları: Bekir, “Onuncu Köy Ailesi”ne sesleniyor: “...İlk defa ürküyorum, tedirginim, hani böyle konaktan pay almış halayık gibiyim. Acaba kaybedebilir miyim? Beni kabul ederler mi, beni bağırlarına basarlar mı? Elim ayağım titriyor. Doğal mıdır bilmiyorum.” Bekir’le iki gün birlikteydik Ankara’da... Yüreği insan, hayvan ve doğa sevgisiyle dolu deneyimli bir gazetecidir Bekir. Muhabirlikten köşe yazarlığına geçmiştir tıpkı ben ve bazı arkadaşlarım gibi. Sevgili Bekir, Cumhuriyet’in gerçek sahibi okurları seni bağrına bastı hem de İyonya’nın derin mavi suları gibi kucakladı, Cunda’daki taş evlerin sıcaklığıyla “Tyumen troykaları”nın özgürlüğe açılan kapısının anahtarını verdi. Onat’ı dokuz yıl önce yitirmiştik anımsarsın... Kitabının sayfalarını çevirirken pek bilinmeyen bir şiirini okudum: “Akşamüstü oturdum yol kıyısına Düşündüm Ne kalacak bizden diye Balkan yaylasından ve bozkırlardan Kafdağlarına giden şu bulut Sonsuz mevsimlerle esmerleşen Şu toprak ve derin çınar ağacı biz yokken de vardı.” Evet biz yokken de yaşayacak Cumhuriyet... Tıpkı Yunus Nadi, Doğan Nadi, Nadir Nadi, Berin Nadi ve İlhan Selçuk yokken yaşadığı gibi... Kimleri yitirdik biz... Uğur Mumcu’dan Ahmet Taner Kışlalı’ya ve öteki arkadaşlarımıza değin... Bir kuşun kumlu ve dalgın kanatları ardından; Akdeniz güneşinde çürümüş ahşap; kuytu yosunlara çalan teknenin reçine kokusuyla tanıdığım; Kozak Yaylası’ndaki fıstık çamlarının kıyımını düşünüyorum. Yakılan ormanlarımızı, çokuluslu altın avcılarına verilen dağlarımızı, ovalarımızı. Bodrum Yarımadası Arap şeyhlerine satılacak, ardından sıra Çeşme ve Datça Yarımadası’na gelecek. Göz gözü görmeyen bir karanlığın içindeyiz biliyorsun Sevgili Bekir... Sen, ben ve de bizim arkadaşlarımız yaşamımız boyunca tüm iktidarları eleştirdik, tarikat şeyhlerine karşı durduk, laik demokratik Cumhuriyeti savunduk. Şunu iyi biliyoruz; devrimci, yurtsever ruhumuzu satmadık, darbecilerle, darbe severlerle işbirliği yapmadık; demokrasiden, düşünceyi ifade özgürlüğünden yana olduk. Seninle bunları Ankara’da konuştuk uzun uzun... Türkiye seni biliyor, boş ver o liboş takımın, tarikat şeyhinin televizyonlarında program yapıp, AB fonlarından yemlenenleri... Oktay Rifat’ın çok sevdiğim şiirini mırıldanıyorum bunları yazarken: “San Marco meydanında dost olduğum güvercin Bir Alman misillemesinde Kurşuna dizilmediyse eğer Venediğe gider Ben kuşumu bulurum Ben kuşumu bilirim Milyon güvercin içinde” Yaşam böyle bir şey Bekir... Sen yeni köyündesin şimdi... Özgürsün ve dilediğini, içinden geçeni yazacaksın tüm Cumhuriyet yazarları gibi. Şimdi ben kitapların içine dalacağım mavi suları düşünerek... Ferit Berk’in “Sosyalizm Öldü mü?” kitabını (Vesta Yayınları) okuyacağım. Birsen Karaca’nın “Rus Edebiyatının Açılımı”na bakacağım. Mehmet Seyidoğlu’nun İş Bankası Yayınları’ndan çıkan “Tanzimat Döneminde Modern Belediyeciliğin Doğuşu” kitabının sayfalarında dünü ve bugünü yaşayacağım. Birsen Ferahlı’nın “O Yaz” adlı öykü kitabında (Yapı Kredi Yayınları) kadınların iç evrenlerini, masum duyarlılıklarını irdeleyeceğim. Bu arada Meral Tamer’in “Aşkolsun Kanser” kitabını (Doğan Kitap) bir solukta okudum bitirdim. 70’li yıllardan beri tanıdığım, Cumhuriyet’te uzun yıllar birlikte çalıştığım Meral Tamer’in akıcı biçemi yaşama nasıl sımsıkı sarılmamız gerektiğini anlatıyor. Gerçekten yazılması çok güç olan bir konuyu öyküsel bir dille anlatmış Meral... Kitabını okurken çok duygulandım... Duygularımız, acılarımız, hüzünlerimiz ve sevinçlerimiz... Ve Sevgili Onat Kutlar’ın dizeleri: “Şimdi sessiz duruyorum kıyısında bir düşüncenin unutmamak için çünkü unutuşun kolay ülkesindeyiz ölü balıklar geçiyor kırışık bir deniz sofrasından ve ellerinde fenerlerle benim arkadaşlarım durmadan düşünüyorum ne kadar çok öldük yaşamak için.” Özgürlüğün çınlayan sesini duyar gibi oluyorum... Orhan Kemal’in “Cemile”sini (Everest Yayınları. Orhan Kemal’in tüm öykü ve romanları Everest’te çıktı) üçüncü kez okumaya başlıyorum... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Hayata Dair Notlar... Boğaz’da düzenlenen havai fişek gösterilerinin yanı sıra fener alayları ve balolar coşkuyu zirveye taşıdı Cumhuriyetin 87. yılı coşkusuBoğaz’da yaklaşık yarım saat süren havai fişek gösterisi Ortaköy ve Beşiktaş sahilinden yurttaşlar tarafından beğeni ile izlendi. İSTANBUL/İZMİR (Cumhuriyet) Cumhuriyetin 87. yıldönümü İstanbul ve İz mir’de bir dizi etkinlikle kutlandı. Boğaz’daki lazer ve havai fişek gösterisi izleyenleri bü yülerken düzenlenen fener alayları ve balo lar ile kutlamaların coşkusu zirveye ulaştı. Dolmabahçe Sarayı Hasbahçe’de önceki ge ce düzenlenen resepsiyonda konuşan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu “Türk milleti, birlik ve beraberlik içinde, millet iradesi ni Cumhuriyetin temeli görerek, Cumhu riyetin bir fazilet rejimi olduğunu her za man bilerek, ona daima yürekten sımsıkı bağlı, Atatürk’ün bu konudaki emanetini muhafaza etme noktasında kararlı ve güç lü” dedi. Konuşmaların ardından Mutlu, Bü yükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrı koğlu, butona basarak 16 ayrı noktadan ya pılacak 48 bin adet havai fişek atışını başlat tı. Yaklaşık yarım saat süren havai fişek gös terisi Ortaköy ve Beşiktaş sahilinden yurttaşlar tarafından beğeni ile izlendi. Dolmabahçe Sa rayı’ndaki davetliler, gösterinin ardından el lerindeki Türk bayraklarıyla 10. Yıl Marşı’na eşlik etti. Türkiye Gençlik Birliği’nin Beyoğlu’nda ki Attilâ İlhan Kültür Merkezi’nde düzenle diği kutlama etkinliğine Atatürk’ün manevi kızı Ülkü Adatepe katıldı. Büyükçekmece Belediyesi Kaya Ramada Plaza Otel’de Cum huriyet Balosu düzenledi. Kartal Belediye si’nin de yapımına yeni başlanan Kuvayı Mil liye kahramanı Kartallı Kazım Meydanı ile Cumhuriyet Meydanı arasında düzenlediği fe ner alayına ilçe sakinleri büyük ilgi gösterdi. Kuruluşunun 125. yılını kutlayan Feyziye Mektepleri Vakfı Işık Okulları ise İstiklal Cad desi’nde yüzlerce kişinin katılımıyla “29 Ekim Fener Alayı Yürüyüşü” gerçekleştirdi. Galatasaray’dan Taksim Meydanı’na kadar yürüyen katılımcılar hep bir ağızdan “10. Yıl Marşı”nı söyledi. Cumhuriyet Bayramı coşkusu İzmir’de önceki akşam da sürdü. Cumhuriyet Meyda nı’ndan başlayan fener alayına, ellerinde Türk bayraklarıyla katılan binlerce yurttaş, Gündoğdu Alanı’na dek yürüdü. Yurttaşlara İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve eşi Dr. Türkegül Kocaoğlu da eşlik etti. Kocaoğlu çifti yürüyüş boyunca İz mirlilere kırmızı karanfiller dağıtırken, Gün doğdu Alanı’ndaki Grup Gece ve Sıla kon serleri de yoğun ilgi gördü. Akşam havai fi şek gösterisiyle sona erdi. Kent genelinde de yerel yönetimlerin düzenlediği fener alayla rı ve konserler gerçekleştirildi. Parkın açılışı dün gerçekleştirildi. (NECATİ SAVAŞ) İlhan Selçuk Parkı açıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çankaya Belediyesi tarafından bir süre önce kaybettiği miz gazetemiz başyazarı İlhan Selçuk anısına Anıttepe’de yaptırılan İlhan Selçuk Parkı’nın açılışı dün yapıldı. Anıtkabir’in hemen yanında bulunan parkın açılışına gazetemiz yazarlarıyla birlikte çok sayıda Cumhuriyet okuru katıldı. Haziran ayında yaşamını yitiren gazetemiz başyazarı ve eski imtiyaz sahibi İlhan Selçuk’un adı Çankaya’da bir parka verildi. Anıtkabir’in hemen karşısında bulunan parktaki kitabe ve anıt, Anıtkabir’de de kullanılan traverten taşla rından yaptırıldı. İlhan Selçuk’un ağabeyi gaze temiz karikatüristi Turhan Selçuk’un eserleri ne de yer verilen parkta, yürüyüş yolu da bulu nuyor. Parkın açılışına gazetemiz yazarları Alev Coşkun, Miyase İlknur, Ankara temsilcisi Ut ku Çakırözer, Çankaya Belediye Başkanı Bü lent Tanık, CHP yöneticileri, gazetemiz çalı şanlarıyla birlikte CUMOK’lar da katıldı. Açılışta konuşma yapan gazetemiz yazarı Alev Coşkun, Çankaya Belediye Başkanı Bü lent Tanık’a emeklerinden dolayı teşekkür etti. Selçuk kardeşlerin, Atatürkçü ve aydınlanma devrimlerine sadık olduklarını söyleyen Coş kun, “Atatürkçülüğü ve yurttaşlığı babaları Yüzbaşı Kasım Bey’den aldılar” dedi. Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, Selçuk kardeşlerin yaşamlarındaki en büyük he defin Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmak ol duğunu kaydetti. Parkta İlhan Selçuk adına yaptırılan kitabe ise çok dikkat çekti. Kitabede İlhan Selçuk’un Pen cere adlı köşesi bulunurken, üzerinde “Adalet sizliği keskinleştiren... Eşitsizliği derinleşti ren... Halkı yoksullaştıran hiçbir iktidar ile lebet ayakta kalamaz” sözüne yer verildi. Cumhuriyetin 87. yıldönümü İstanbul ve İzmir’de bir dizi etkinlikle kutlandı YURTTA COŞKU Bursa’da 60 bin kişi yürüdü Yurt Haberleri Servisi Cum huriyet Bayramı kutlamaları coş kuyla devam etti. Samsun’da Yel ken Kulübü’nde düzenlenen ve Vali Hüseyin Aksoy ile eşi Hül ya Aksoy’un ev sahipliğini yaptı ğı resepsiyona askeri ve mülki erkân ile diğer davetliler katıldı. Konya Selçuk Üniversitesi, 3 gün süren “Cumhuriyet Şöleni 87” etkinlikleri kapsamında bin öğ rencinin katılımıyla “Meşaleli Yürüyüş” gerçekleştirdi. Bursa’da CHP’li Nilüfer Bele diyesi tarafından düzenlenen Cum huriyet yürüyüşüne yaklaşık 60 bin kişi katıldı. Kitle marşlar söyle yerek yürürken, güzergâh üzerin de “Kurtuluş’tan Kuruluş”a uza nan yolu anlatan tiyatro gösterile ri sergilendi. RESEPS YONLAR Türbanlılara validen uyarı ERZİNCAN/AMASYA (Cum huriyet) Erzincan’daki Cumhuri yet resepsiyonuna katılan türbanlı konuklar, Vali Abdülkadir Demir tarafından uyarıldı. Erzincan’da Polisevi’nde düzen lenen resepsiyona 3’üncü Ordu Ko mutanı Orgeneral Yalçın Ataman eşi ile birlikte katıldı. Resepsiyon da bürokratlar ve üst düzey subay lar eşleri ile birlikte hazır bulundu. AKP’li Belediye Başkanı Yüksel Çakır ile AKP İl Başkanı Salih Eğinlioğlu da türbanlı eşleriyle ge ceye katılmak isteyince Vali Demir uyarıda bulundu. Amasya Valiliği’nin gerçekleş tirdiği Cumhuriyet resepsiyonuna türban damgasını vurdu. Bu yıl ka tılımcı kadınların çoğunun türban lı olması dikkat çekti. ‘Milli Görüş partisi olmayacak’ ERDEM GÜL ANKARA Eski SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, yeni parti sini yarın resmen kura cak. Kurtulmuş’un yeni partisinde eski SP’lilerin yanı sıra merkez sağdan, ülkücülerden, soldan isimler kurucu olarak yer alacak. Kurtulmuş, SP’den ayrılarak başlattığı yeni oluşum çalışmalarını ta mamladı. Kurtulmuş, yarın kuruluş dilekçesi ni İçişleri Bakanlığı’na vererek partisini resmen kuracak. Numan Kurtulmuş’un partisi bu kez “Milli Görüş” vurgusu yap mayacak. Kurtulmuş’un yeni partisinde, siyase tin ve toplumun tüm renklerine yer verilecek bir vitrin ve söylem be nimsenecek. Kurtul muş’un partisinde ku rucu olacak bazı isimler şöyle: Kapatılan FP’nin mil letvekillerinden Meh met Bekaroğlu, DP’nin eski Genel Ba kan Yardımcısı Çağrı Erhan, ANAP’ın eski yöneticilerinden Bey han Aslan, MHP’nin eski İstanbul Milletve kili Nazif Okumuş, Prof. Dr. Zeki Kılı çarslan, Evrensel ga zetesi yazarı Dr. Cem Somel, Prof. Dr. Hay ri Kırbaşoğlu ve Prof. Dr. İlhami Güler. KURTULMUŞ, PART S N KURUYOR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle