17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] SAYFA CUMHUR YET 31 EK M 2010 PAZAR 14 EKONOMİ CMYB C M Y B BORSADA KÂR SATIŞLARI İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) haftalık yüzde 3.16 düşüşle 68 bin 760 puana geriledi. Mark Mobius’un çarşamba İMKB’de yıl sonuna kadar yüzde 15 civarında düzeltme beklediğini açıklaması satışları tetikledi. Cumhuriyet Bayramı nedeniyle 3.5 gün açık olan endeks, çarşamba ve perşembe toplam yüzde 5 düştü. Geçen haftayı 1325 dolar civarından tamamlayan altın, bu hafta 1359 dolara ulaştı. Fed’in parasal gevşemeye gideceği beklentilerine odaklanan altın, doların düşmesiyle değer kazandı. İçerde, 24 ayar külçe altını gramı yüzde 1.07 artarak 61.45 liraya, Cumhuriyet altını ise yüzde 1.47 artarak 414 liraya yükseldi.İstanbul serbest piyasada dolar TL karşısında yüzde 0.7 artışla 1.4360 liraya çıktı. ALTIN YÜKSELİŞE GEÇTİ Avro düşüşte Petrol 82 dolarda Petrol fiyatları ABD’deki benzin stoklarındaki azalmanın ardından hafif değer kazandı ve 82 dolar civarına çıktı. Faiz dibe indi Gösterge faiz, salı yüzde 7.57’ye kadar gerileyerek yeni tarihi dip seviyesini gördü. TCMB’nin olası faiz arttırımının 2011’in son çeyreğinde olacağına ilişkin açıklamaları ve Hazine’nin başarılı geçen ihalesi düşüşte etkili oldu. Faiz haftayı 7.62’den tamamladı. Avro/dolar paritesi, Fed’in parasal genişleme çerçevesinde ilk tahminlerden daha az ve taksitli finansal varlık alımı yapacağı haberleri sonrası hisse ve tahvil fiyatlarındaki azalmaya paralel düştü. Parite cuma hafif toparlanarak 1.39 civarından kapandı. İçerde Avro 1.9860 liraya indi. Fed’den gelecek parasal gevşeme adım larına ilişkin tahminler, bu hafta da küre sel piyasaların seyrinde belirleyici oldu. Fed’in haftaya açıklaması beklenen tahvil alım programının beklendiği kadar yüksek olmayacağına ilişkin değerlendirmeler, dünya borsalarında düşüşe yol açtı. Haf talardır inişte olan dolar ise az da olsa to parlandı. ABD’den gelen veriler bu hafta genel olarak olumluydu. Ülke ekonomisi, 3. çeyrekte yüzde 2 büyürken, dayanıklı mal siparişleri yüzde 3.3 artış gösterdi. İşsiz lik maaşı için başvuranların sayısı 21 bin azalarak 434 bine düştü. ABD’nin önde ge len bankalarının 3. çeyrek bilançoları ise genel olarak beklentilerin üzerinde ger çekleşti. Öte yandan G20 toplantısında ge lişmekte olan ülkelere IMF’de daha fazla yetki verilmesi kabul edildi. Döviz kurla rını değersiz tutma eğilimine son verilme si konusunda görüş birliğine varılırken, bu nun hangi mekanizmalarla gerçekleştiri leceğine dair kesin bir sonuç çıkmadı. İç piyasalara baktığımızda, haftanın en önemli gündem maddesi TCMB’nin açık ladığı enflasyon raporu oldu. TCMB, en flasyonun 2010 için yüzde 7.5 (yüzde 78 aralığı), 2011’de yüzde 5.4, 2012’de ise yüzde 5.1 olacağını öngördü. Baz senar yoda politika faizinde 2011’in son çeyre ğinde sınırlı bir artış öngörülürken üç yıl boyunca faizde tek haneli rakamların sü receği vurgulandı. Dış ticaret açığı eylül de yıllık yüzde 67.3 artışla 6.7 milyar do lar oldu. İmalat sanayiinde kapasite kul lanım oranı ise son iki yılın en yüksek se viyesi olan yüzde 75.3’e çıktı ancak yüzde 80 olan kriz öncesi seviyelere henüz ula şamadı. Hazine’nin düzenlediği tahvil iha leleri de başarılı geçti. 21 ay vadeli yeni gösterge kâğıt ihalesinde ROT’a yaklaşık 42 milyar TL ile oldukça yüksek teklif gel di. Hazine ROT dahil 3.3 milyar TL borç lanma gerçekleştirdi ve ihalede getiri ora nı yüzde 7.55 oldu. Piyasaların haftalardır odaklandığı Fed toplantısında düğüm önümüzdeki hafta çözülecek. Fed, 23 Kasım’da top lanacak. Fed’in niceliksel gevşeme ön lemleri merakla bekleniyor. 12 trilyon dolarla başlayan beklenti son olarak 500 milyar do lara kadar indi. Ayda 100 150 milyar dolarlık bir varlık alımı beklentisi mev cut. Bu açıdan salı başla yacak toplantıdan önce küresel risk iştahında dü şüşün sürmesi, dolardaki hafif yükselişin devam et mesi bekleniyor. Uzmanlar, daha aşa ğısının piyasayı tatmin etmeyebileceği ni, diğer taraftan son yükselişe destek olan ABD bilançolarının ise sona ere ceğini vurguluyor. Yurtiçinde bu hafta ihracat ve enflas yon gibi önemli makroekonomik veriler açıklanacak. TİM pazartesi ekime ait ih racat rakamlarını açıklayacak. Aynı gün TBMM Plan ve Bütçe Komisyo nu’nda bütçe kanunu tasarıları görüşü lecek. Çarşamba enflasyon verileri du yurulacak. Ekimde TÜFE enflasyonunun yıllık bazda yüzde 8’li rakamlara geri lemesi söz konusu olabilir. Öte yandan, Hazine 2 Kasım’da 8 Ağus tos 2012 itfalı tahvil ihale siyle borçlanacak. Yurtdışı piyasalarda olabilecek olumsuz bir hava önemli bir risk unsuru. Faiz ve kur larda Fed kararları etkili olacak. Yurtdışında artan tedirginlik faiz oranlarında daha fazla düşüşü sınırla yabilir. Fed’in parasal gevşeme konu sunda tahminlerden daha fazla adım at ması hem kurda hem de faizde düşüşü te tikleyebilir. Borsada 66 bin seviyesine doğru bir düzeltme gerçekleşebilir. H A F T A N I N Ç İ Z E L G E S İ NE OLDU? NE OLACAK? Hazırlayan: PEL N ÜNKER Faizdeartışötelendi Kırılma haftası Açlık tehlikesi giderek büyürken TZOB, Türkiye’nin uzun vadeli önlemler alınması uyarısını yaptı Tarımı böyle kurtaramayız Ekonomi Servisi Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımda yapısal sorunları halledecek uzun vadeli po litikalar üretilmesi gerektiğini belir terek “Günlük politikalarla tarım kurtarılamaz” dedi. Çerkeş Ziraat Odası binasının açı lışında konuşan Bayraktar, dünyada ta rımın önemli bir sektör haline geldi ğini belirtirken sektördeki gelişmeler ve Türkiye’nin durumu hakkında şun ları söyledi:  Pakistan dünyada önemli bir buğday üreticisi. Seller, bunun önce sinde kuraklık gibi gelişmeler dünya daki buğday fiyatlarını etkiledi. Dün yada buğday fiyatları 43 kuruşa kadar çıktı ama Türkiye’de 43 kuruşa buğ day üretemiyoruz. Dünyada fiyatlar ar tıyor ama Türkiye bunu fırsata çevi remiyor. Zaman zaman yüksek fiyat verildi, gün kurtarıldı. Tarım sektö rünün 10 yıl sonrası, 20 yıl sonrası, 30 yıl sonrası hesap edilmedi. Üretim pro jeksiyonları da buna göre yapılmadı.  Verimlilik anahtar kelime haline geldi. Tarım ürünleri ticaretinin libe ralleştiği bir döneme gidiyoruz. İç destekler ve ihracat desteğinin kalk masıyla korumasız bir tarım sektörü oluşacak. Arazi toplulaştırmaları ve su lu tarım bir an önce gerçekleştirilme li. Verimliliği arttıracak en önemli fak törler bunlardır.  Biz 100 milyon vatandaşımız ve 50 milyon turisti besleyecek hatta komşu ülkelere ihracat yapabilecek şe kilde üretimi arttırmayı hedefliyoruz. Çiftçi eğitim çalışmalarımız sürüyor. Uzun vadeli politikalar üretilmesi gerektiğini belirten TZOB Başkanı, arazi toplulaştırmaları ve sulu tarımın bir an önce gerçekleştirilmesi için çağrı yaptı. Bayraktar, bunların verimliliği arttıracağını vurguladı. YORUM ÖZTİN AKGÜÇ ‘Evet Ama Yetmez’ Anayasa değişikliği oylamasında “evet ama yetmez” sloganı ile değişikliği destekleyen, kamuoyu yaratmaya çalışan, evet kampanyası yürütenlerin neyi yetmez olarak gördükleri giderek netleşiyor. Meğer yargının yürütmenin denetimine girmesini, yargı bağımsızlığının kaldırılmasını, tek adam yönetimine doğru gidiş için yapılan düzenlemeleri yeterli bulmuyorlarmış. Daha baskıcı, daha yandaş bir düzenleme özlüyorlarmış. Beklentilerini bulamasalar da şimdilik yapılan düzenleme ile yetinmek zorunda kalmışlar. Gelecekte yapılacak daha otoriter bir düzenlemede, dilediklerini bulacaklarını öngörelim. Anayasa değişikliği söylentileri çıktığında, yargı tarafsızlığını, bağımsızlığını azaltan, yargıyı yürütmenin denetimine alma yönünde düzenleme yapılacağı, ancak yanına tatlandırıcı, süsleyiciler konulacağı, başlangıçta öngörülmüştü. Bundan önceki uygulamalarda da gözlendiği gibi uyanık ya da kendilerini öyle gören iktidarlar, asıl niyeti gizlemek, alalamak amacıyla, reform adı altında kapsamlı gözüken değişikliklere giderler. Vergi kanunlarında, bankalar (bankacılık) kanununda, belki Ceza Kanunu’nda değişiklikler böyle yapılır. İstenen değişiklik birkaç madde ile sınırlıdır ama onlarca dolgu maddesi düzenlemesiyle süslenir. Anayasa değişikliği de böyle bir taktikle yapıldı. İki ya da üç maddelik değişiklik AKP’nin, Sayın RTE’nin amacını gerçekleştirmekte yeterli olabilirdi; ancak asıl amaç da üstü örtülemeyecek biçimde belirginleşirdi. İleri demokrasi, bireysel özgürlükler, toplumsal haklar alalaması ile kamuoyuna sunuşun süslenmesi gerekiyordu. Aslında bu süsler de vatandaşa bir şey sağlamıyordu. Yurtdışına çıkış serbestisi, muhaliflere sınır; vergi borçlusuna, vergi kaçakçısına serbesti getiriyordu. Memura toplusözleşme hakkı, yeni bir şey getirmediği gibi belki mevcut uygulamada da bazı hakları fiilen alıp götürüyordu. “Evet ama yetmez”ciler bu gerçekleri göremeyecek, kavrayamayacak tipler değil. Tersine uyanık hem de aşırı uyanık kişiler. Hem günahı destekliyor hem de günaha girmemiş izlenimini veriyorlar. Türkiye’de, aydın, solcu, milliyetçi, yazar, sanatçı, demokrat, liberal hatta muhafazakâr gibi yaftaları yanıltıcı bulurum. İlki; bu tür sıfatların, nitelemelerin tam tanımları yapılmamıştır, içerikleri belirsizdir, özneldir. İkincisi; insanı belirleyen sözleri, taşıdıkları sıfatlar değil davranışlarıdır, eylemleridir. Ziya Paşa’nın “ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz” özdeyişini, lakoniğini sık sık yineleriz ama pek de dikkate almayız. Ağzı kalabalıklar, laf ebeleri, belli kesimlerin sesyayanları, özür dilerim şarlatanları yine ön plana çıkar; çoğu kez işe değil yine lafa bakılır. Üçüncüsü; bu sıfatlar kişilere kimler tarafından verilmekte, yakıştırılmaktadır? Ya kerametleri kendilerinden menkuldür ya da onlara yakın çevreleri veya bu kişileri kullanan, kullanmak niyetinde olanlar tarafından bu tür sıfatlarla yaftalanmaktadırlar. İnsanların aynı şekilde düşünmeleri beklenemez, istenemez de, böyle bir toplum bir robot ordusu kadar can sıkıcı ve anlamsız olur. Sıkça yinelenir, “Barikai hakikat müsademei efkârdan çıkar.” Ancak fikirlerin çarpışmasından gerçeğin şimşeğinin çakması için ortada gerçekte bilgi temeline dayanan fikirler, bu fikirlere inanmış, dürüst kişilerin olması gerekir. Ağzı kalabalık, özür dilerim gıllıgışlı, stratejik (!) konuşan, sık sık görüş değiştiren, bağıran, hemen her şeyde kendini ön plana çıkarmaya çalışan, bazı etiketlerin arkasına saklananlardan sakınmak gerekir. Bu tipler göbek bağı ile kimlere bağlıdır; nerenin, kimlerin davulunu çalıyor, nereden besleniyor kuşkusunu doğurur. Daha düzenleme yasalarının çıkması dahi beklenmeden, AKP’nin yargı üstündeki tasarrufları, atamaları, anayasa değişikliğinin ve “evet ama yetmez”cilerin gerçek yüzünü ve niyetini yadsınamayacak biçimde ortaya koymuştur. DAMAT, ÇALIŞANLARINI ÖDÜLLE MOT VE ED YOR Ekonomi Servisi Orka Group, kendi bün yesinde bulunan mağazalar içinde cirosunu en fazla arttıran mağazanın müdürü ile çalışan larını ödüllendiriyor. Bu çerçevede grup bünyesindeki 100 ayrı mağazanın katıldığı yarışmada cirosunu ge çen yıla göre en fazla arttıran mağaza birin ci oldu. Ödüllendirmeye göre D’S Damat ma ğazaları içinde birinci olan Ankara Opti mum Mağaza Müdürü Tuncay Bozkurt ve Damat ADV Tween bünyesinde yer alan İs tanbul İstinyepark mağaza müdürü Gökhan Akbaba stüdyo daire ile ödüllendirilirken; ikinci olan Mağaza Müdürleri Plazma TV, üçüncü olan mağaza müdürleri laptop, ekip leri ise ikramiye ile ödüllendirildi. Ayrıca Laleli mağazası da toptan ve pera kende satışlarda sağladığı başarı ile 10 tam al tın ile ödüllendirildi. Hacıoğlu, dev zincirler ile rekabet ediyor Ekonomi Servisi Self service lahmacun konsepti ile faa liyet gösteren ve 1.700 kişinin istihdam edildiği 75 mağazada günde 150 bin adet lahmacun satan Hacıoğlu, Amerikan fast food zincirleriyle rekabet ediyor. Hacıoğlu 2011’de restoran sayısını 100’e çıkarmayı hedefliyor. Bursa’da 1965’te 4 kardeşin ortak girişimiyle ku rulan Hacıoğlu hakkında bilgi veren Yönetim Ku rulu Üyesi Yılmaz Esen, krizi fırsata dönüştür düklerine dikkat çekerek, “Daha güzel yerlerde daha ucuza restoran açabildik. 2009’da 75 milyon dolarlık ciroya ulaştık. Bu yılı ise 90 milyon dolarlık ciro ile kapatırız. 2011’de 100 şubeye ulaşarak ciromuzu yüzde 20 art tırmayı hedefliyoruz. Amacımız Hacıoğlu bünyesindeki Jimmy’s Fried Chicken, To day Pizza, Sarma ve Alice Köfte markala rı için her ay ikişer restoran açmak” dedi. Fiat’ın Autoshow Fuarı’na özel yüzde 16’ya varan indirimler sunan kampanyası kapsamında 19 bin 80 liradan başlayan satış fiyatıyla dikkat çeken yeni Fiat Fio rino, Active, Dynamic ve Emotion gibi farklı donanım paketleriyle dikkat çekiyor. Ekonomi Servisi TOFAŞ çatısı altında Ferrari ve Maserati markalarının ülkemizde distribütörlüğünü yürüten FerMas, 2010 İs tanbul Autoshow Fuarı kapsamında 2 gün içinde 4 adet araç siparişi aldı. Anahtar teslim satış fiyatı 378 bin Av ro’dan başlayan Ferrari 458 Italia’dan 2 adet, 336 bin Avro’dan başlayan Ferrari Cali fornia’dan 2 adet olmak üzere 4 sipariş alan FerMas, fuar kapsamında aldığı mevcut si parişlerin yarısını 2010 yılı içinde teslim et meyi hedefliyor. Fuar kapsamında Ferrari standının gözdelerinden biri olan, bu mar kanın arkadan itişli ve ortaarka motorlu spor otomobil serisinin evrimini simgeleyen Ferrari 458 Italia modeli, yenilikçi V8 mo toru ve Pininfarina imzalı göz kamaştıran tasarım özellikleriyle dikkat çekiyor. 0100 km/s hızlanmasını 3.4 saniyenin al tında tamamlayan, 7 ileri otomatik vitesli ve çift kavramalı F1 tipi şanzımana ve 1380 kg’lık boş ağırlığa sahip Ferrari 458 Italia, 325 km/s’lik son hıza erişebiliyor. Ferrari Cali fornia da, 4.3 litre hacimli güç ünitesiyle de farkını ortaya koymayı başarıyor. Yeni Fiat gözde Daha güçlü dizel motor seçeneği ve ye nilenen iç mekânı ile tüm kardeşlerinden da ha üstün bir yapıya kavuşmasının ardından 10 günde 2 bin adetten fazla satan Fiat Fio rino, fuarda ilgi odağı oldu. “Füzyon Mo ru” ve “Rio Kırmızısı” gibi yeni gövde renkleriyle görselliğini daha da pekiştiren Yeni Fiat Fiorino’nun tüm Combi versi yonları artık gövde rengi tamponlarla müş terilerin beğenisine sunuluyor. Dorya Mobilya’ya ABD’den tasarım ödülü Ekonomi Servisi Dorya, Amerika’nın mobilyada prestijli ödüllerinden biri olan Pinnacle Design Achievement Award’la ödüllendirildi. Dünyanın önde gelen mobilya markalarının 45’i aşkın eserle katıldığı yarışmada, “Mybar” adlı tasarımıyla Dorya, finale kalan üç eser ara sında yer aldı. El yapımı mobilyalarıyla bir dünya markası olan ve 29 ülkede mağazaları bulunan Dorya, Amerikan pazarına gireli 3 ay olmasına rağmen büyük başarı elde ede rek finalden ödülle ayrıldı. Şirketin Dorya Contempora in Koleksiyonu’nda yer alan tasarımı 2010 yılının en iyi üç tasarımından biri seçilmiş oldu. Amerikan Mobilya Tasarımcıla rı Derneği’nce (American Society of Furniture Design) 1995’ten beri düzenlenen Pinnacle De sign Achievement Award sektörde kalite ve yaratıcılığı teşvik etmek amacıyla düzenleniyor. Konya Şeker kendi gazını üretecek BARIŞ YAMAN KONYA Türkiye’nin en büyük kurulu üre tim kapasitesine sahip Seydibey Patates En tegre Üretim Tesisleri’nde biyogaz üretimi için düğmeye basıldı. İnşaatı süren biyogaz üretim tesisleri 20 milyon liralık yatırımla 2011 yı lı Nisan ayında faaliyete geçecek. Pankobirlik Genel Başkanı, AB Holding ve Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, Seydibey’de bu yıl içerisinde 32 bin ton patates alımı yapıldığını belirterek, Sey dibey Patates Entegre Üretim Tesisleri’nde sa atte 12 ton patates işlenerek, 60’ı aşkın bayi ka nalıyla ülke genelindeki tüm otellere, resto ranlara ve fastfoodlara ürünlerin ulaştırıldığı nı ve dondurulmuş patates üretimiyle birlikte yeni yatırımlara da başlandığını söyledi. Konuk, kapasitenin arttırılması için yapılan çalışmaların yanı sıra ürün çeşitliliğini arttı racak projelerin de hayata geçirildiği tesislerde ortaya çıkacak bitkisel atıklardan da biyogaz üreteceklerini söyleyerek, “Konya Şeker enerjisini boşa harcamadığı gibi atıktan enerjisini çıkararak hiçbir ekonomik de ğerin israf edilmesine göz yummuyor. Biz sadece Seydibey tesisimizde değil tüm ya tırımlarımızda bu ilkeyi benimsedik” dedi. Bakan Çelik’e üreticiden protesto LEVENT GENCELLİ BURSA Devlet Bakanı Faruk Çelik, Yıldırım Belediyesi’nin yaptırdığı hayvan kesim merke zinin açılışında bir hayvan üreti cisince protesto edildi. Çelik, merkezin açılışından ön ce konuşmasını yapmak için kür süye geldiği sırada üretici Mehmet Acaroğlu (57) Bakan’ın yanına gelmek istedi. Çelik, korumaların izin vermemesi üzerine bağırmaya başlayan Acaroğlu’nu yanına ça ğırdı. Acaroğlu, bu kez kürsüye yumruğunu vurarak, “Bu ülkede market açarsın, büyük market ler gelir. Hayvan satarsın, yurt dışından hayvan gelir. Devlet buna ses çıkarmaz. Sen 15 lira ya yem getir. Hayvanı biz bes leyelim” diye konuştu. Çelik, Acaroğlu’na, “Siz normal misi niz” diye sordu. Acaroğlu da montunu çıkarıp yere atarak, “sen cahilleri kandırırsın, beni değil” diye bağırdı. Çelik’in, “Alın bu arkadaşı buradan” demesinin ardından Acaroğlu korumalarca tören alanından uzaklaştırıldı. 2 günde 4 Ferrari, 10 günde 2 bin Fiat Fiorino satıldı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle