17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 3 EK M 2010 PAZAR CUMHUR YET SAYFA EKONOMİ 17 CMYB C M Y B YORUM ÖZTİN AKGÜÇ Bölünme Bütünleşme Anayasa oylamasında oyların dağılımı, dağılım haritası Türkiye nin üçe, laikler, dini esaslara göre yaşam biçimini benimseyenler muhafazak rlar ayrılıkçı Kürtler olmak üzere üçe bölündüğü yorumlarına yol açtı. Bir ülkede tüm yaşayanların aynı kalıp ya da tornadan çıkmış gibi birbirine benzemesi, aynı görüşleri paylaşması beklenemez, istenmez de... Ancak bir ülkede yaşayanların ortak bir paydası olmalıdır. Ortak payda vatandaşlık bilinci, vatandaşlık duygusu, vatanın benimsenmesidir. Yeterli, yetersiz şu görüşleri savunmaya çalışıyorum: 1 Aşiret, tarikat, cemaat bağları ve baskıları vatandaşlık bilincinin gelişmesini engeller. 2 Batı ya öykünme de vatandaşlık bilincinin oluşmasında benzer sonuçları doğurur. 3 Emperyal güçler vatandaşlık bilincinin, bağlarının gelişmesini doğrudan veya dolaylı biçimde önlemeye çalışırlar. Aksi halde böl yönet politikası izleyemezler. 4 Bireylerin yaşam kalitesinin yükseltilmesi, refahtan pay almaları, adalete inanç, geleceğe umutla bakış vatandaşlık bağlarını güçlendirir. Olaylara, gelişmelere doğru tanı, teşhis koyabilirsek çözüm yolları da bulabiliriz. Cemaat, tarikat, aşiret bağlarını, baskılarını ya da çıkar birlikteliğini hafifletmek hatta kırmak gerekir. Bu yapılamadığı sürece kişiler özgürleşemez, kendi bireysel iradeleri ile hareket edemez, ayrımcılık, bölünmüşlük engellenemez. Aydınlanma, ekonomik gelişmişlik, kişilerin kendi ayakları üzerinde durabilmeleri cemaat, tarikat, aşiret baskısının, çıkar birlikteliğinin kırılması açısından önemlidir. Batı yaşamına öykünme, taklit etme, Batı mukallitliği de Batı düşmanlığı Batı fobisi de anlamlı değildir. Önemli olan kişiliği, kimliği koruyarak, Batı nın niyet ve oyunlarını bilerek, birlikte yaşayabilmektir. Ülkede vatandaşlık bağının oluşmasında, güçlenmesinde herkese görev düşer, ama üç kurumun görevi ve sorumluluğu ağırlıklıdır. Yargı, eğitim, kurumları ve ordu... Bu üç kurum, bağların güçlenmesi, vatandaşlık bilincinin gelişmesine önemli katkıda bulanabilecekleri, bir tür çimento işlevi görebilecekleri gibi, ayrışmayı, bölünmüşlüğü de hızlandırabilir, tahrik de edebilirler. Yargı, eğitim kurumları ve ordunun, toplum nazarında saygınlığını korumaları, güven duygularını sarsmamaları, zedelememeleri gerekir. Kişi yargıcın huzuruna çıktığında, kimin adamı kaygısına kapılmamalı kararından, tarafsızlığından kuşku duymamalıdır. Yargı bağımsızlığı, tarafsızlığı, kişisel özgürlükler için en büyük güvencedir. Yargı tarafsız ve bağımsız değilse özgürlük, demokrasi, hak arama havada kalır. En etkili başkaldırıları, haksızlık ve adaletsizlik doğurur. Eğitim sistemimiz yazboz tahtası olmaktan kurtulamamış, belirli ilkelere oturtulamamıştır. Eğitim; derslik açmaya, diploma verilmesine indirgenmiştir. Yetiştirilen öğrencinin kalitesi, bilgi düzeyi, hatta nitelikleri gözler önündedir. YÖK ile üniversite sayısı artmıştır ama kalite yükseltilememiştir. Emperyalizm, bir ülkeyi iki yoldan ele geçirmeye yönelir. Ekonomik olarak ve eğitim kurumları aracılığı ile... Eğitmensiz eğitim olmaz. Hem yeterince eğitmen yetiştiremiyoruz, olanı da bizden değil, bizi eleştiriyor, bize ayak uydurmuyor anlayışı ile dışlıyoruz, dış ülkelere ya da edilgin görevlere iteliyoruz. Emperyalizm, cemaatler yoluyla üniversiteleri de vesayet altına alıyor. Ordusuz bir ülke düşünülemez. Ordu slogan olarak değil, gerçekten eğitimi ile, donanımı ile, yüreği ile, değer yargıları ile güçlü olmalıdır. Vatandaş, ordu, siyasilerin, dış güçlerin güdümünde mi diye bir kaygıya, kuşkuya kapılmamalıdır. Ne yazık ki bu üç kurum; yargı, eğitim ve ordu saygınlık, güven yitiriyor. Bu süreç belki 1950 lerde, belki daha eski tarihlerde başladı ama günümüzde ivme kazanıyor. Vatandaş kendini yalnız hissetse de, Tevfik Fikret in önerdiği gibi gerektiğinde hak bildiği yola yalnız gitmeli, ancak etkili olabilmek için yalnız gidilen yolların da bir yerde birleşmesi gerekiyor. Clinton, Türkiye nin İslama tam bağlılığıyla yepyeni ittifaklara öncülük edeceğini söyledi Ekonomi Servisi ABD eski Başkanı ve Lou reate İnternatiol Üniversitesi Onursal Başkanı Bill Clinton, yeni dünya düzeninde artık dengelerin değiştiğini ve müslüman ülkelerin uluslararası alanda önem kazandığını belirterek bu nedenle Batı nın yeni ittifaklara yeni partnerlere ihtiyaç duyduğunu söyledi. Türkiye yi bulunduğu ko num itibarıyla ve İslama olan tam bağlılığı ile İslam ülkeleriyle yaşanan sorunların aşılma sında bir köprü olarak nitelendiren Clinton, Türkiye bizleri birbirimize çekecek bir mık natıs olacaktır. Sizin 21 yüzyıldaki en önem li rolünüz, yepyeni ittifakların kurulmasında öncülük etmek olacak diye konuştu. Clinton, İstanbul Bilgi Üniversitesi nde ver diği konferansta Afrika da ya da Asya da çıka bilecek olası sorunların daha sonra tüm dünya yı etkileyebildiğinin artık farkında olduklarını ifa de ederek, Buralarda çıkabilecek dini, siya si açmazlar ya da ekonomik sorunlar daha sonra bizlere daha büyük sorunlar olarak dö nüyor. Demokrasiye inancı ve İslama bağlı lığı tam olan Türkiye ye daha büyük roller dü şüyor şeklinde konuştu. Türkiye nin Ortadoğu da önemli bir role sa hip olduğunun altını çizen Clinton, Ortado ğu nun size dün de ihtiyacı vardı, bugün de var, gelecekte de olacak dedi. Türkiye nin AB ye üyelik sürecini destekle diğini belirten Clinton, Türkiye nin nüfusu hız la büyümeye devam ederse, bütün Avrupa ül keleri tek tek Türkiye ye gelecek, Türki ye nin Avrupa da olması gerek dedi. ABD nin ekseninden sapma yok Devlet Bakanı ve AB Başmüzakerecisi Ege men Bağış da, Türkiye nin komşularıyla ar tan ilişkileri hakkında ülkemiz, 21 nci yüzyılda yapması gerekeni yapıyor. Türkiye ABD ek seninden sapmıyor diye konuştu. Türkiye yi İslama bağlılığı tam olarak nitelendiren Clinton, değişen dünya düzeninde Türkiye nin 21. yüzyıldaki en önemli rolünün yepyeni ittifakların kurulmasında öncülük etmek olduğunu ifade etti. Clinton, Türkiye nin AB üyeliğini de desteklediğini belirterek Avrupa ülkeleri size tek tek gelecek dedi. Türkiye mıknatıs olacak Burada fırsat çok Ekonomi Servisi Uluslararası Sivil Havacılık ve Havalimanları Fuarı AIREX 2010 da yerini alan dünyanın üçüncü büyük havacılık şirketi Bombardier in yet kilileri, havacılık sektöründe Türkiye yi fırsatlar ülkesi olarak gördüklerini belirtti. Fuarın ikinci gününde düzenlenen basın toplantısında konuşan Bombardier Ticari Uçaklar Avrupa Satış Bölge Baş kan Yardımcısı Steven R. Aliment ve İş Jet Uçakları Avrupa Satış Bölge Başkan Yardımcısı Khader Mattar Türkiye ve dünyadaki hedeflerini anlattı. Toplantıda Türkiye de olmaktan çok heyecan duyuyoruz. Havacılık sektörün de yatırım yapanlar öncelikle ekonomik göstergelere bakarlar. Ekonomik gös tergeler, şu anda Avrupa nın 7 inci büyük ekonomisi olan Türkiye nin Hollanda nın üzerine çıkarak 6 ıncı sıraya yerleşeceğini gösteriyor diyen Steven R. Aliment, 2008 2010 yılları arasında Bombardier olarak Avrupa nın tamamından 62 adet uçak sipa rişi aldıklarını sadece Türkiye den ise 20 adet sipariş aldıklarını anlattı. Aliment, Türk ekonomisine bakıldığında yatırım yapılacak potansiyel gördüklerini belirtti. Bombardier İşJet Uçakları Avrupa Satış Bölge Başkan Yardımcısı Khader Mattar da sadece Türkiye ye önümüzde ki 10 yıl içinde 11 iş jet uçağı teslim ede ceklerini ve buna göre pazar paylarının yüzde 20 olduğunu kaydetti. 27 dolar milyarderi var Türkiye nin ekonomik olarak birçok sektörde kendini ispatladığını vurgulayan Khader, bunun net örneğinin, ülkedeki do lar milyarderi sayısı ile de görülebildiği ni belirtti. Khadar; bu açıdan Türkiye nin bölge ülkeleriyle mukayesesini de belir terek; Türkiye de 27 dolar milyarde ri var. Oysa bölgedeki diğer ülkelere bakıldığında Suudi Arabistan da bu sa yı 10, Mısır ile Birleşik Arap Emirlik leri nde 4 ve Kuveyt te 1 dolar mil yarderi var. Bu rakamlar değerlendi rildiğinde Türkiye nin ekonomik gücü ortaya çıkmaktadır şeklinde konuştu. Ekipgaz Yönetim Kurulu Üyesi Nurullah Taç, Gasitaly İtalya Satış Müdürü Daniele Boaretto ve Gasitaly Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Akdal soldan sağa Cadillac ile düzenledikleri toplantıda, LPG ile yakıt giderinin yüzde 50 düştüğünü belirtti. Ekonomi Servisi Türk sermayeli Ekipgaz ile Türkiye pazarına 5 ay önce giriş yapan sıralı otogaz sistemleri markası Gasitaly, lüks araç segmentinde liderliğe oynuyor. İtalya merkezli marka, Türkiye deki 3.5 milyar TL lik otogaz pazarına göz dikti. Basın toplantılarında Cadillac ile hedeflerini açıklayan Gasitaly Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Akdal, Türkiye de ikinciliği planladıklarını söyledi. Akdal, Türkiye deki tüketicilere kolaylık sağlamak amacıyla 4 silindirli standart bir aracın sıralı otogaz LPG dönüşümünü montaj ve projesiyle, KDV dahil 1200 TL ye ve 10 taksitle gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Toplantının ardından soruları yanıtlayan Ekipgaz Yönetim Kurulu Üyesi Nurullah Taç, Türkiye de 2.5 milyon LPG li araç olduğunu belirterek, Ancak teşvik yok, aksine ceza var. Karizma çiziliyor algısı oluşuyor. LPG li araçların otoparka alımı engelleniyor. Türkiye de dönüşümleri güdüleyen etken fiyat. Kamuoyunda bu konuda baskı oluşuyor. Uygulamaların gelecekte esneyebileceğine inanıyoruz. Türkiye de bu alanda 20 milyon dolar ithalat yapılıyor. Türkiye de tüm araçlar LPG dönüşümü yaptırırsa, ülkede 10 milyon dolar tasarruf sağlanır diye konuştu. SERMET ÇUHADAR KAHRAMANMARAŞ TMMOB Zi raat Mühendisleri Odası ZMO Genel Baş kanı Doç. Dr. Gökhan Günaydın, açlık teh likesine dikkat çekerek tarıma yeterli önemin verilmesi yönünde çağrı yaptı. Günaydın, kır mızı ette yüksek fiyat sorununda büyük te darik zincirlerinin sorumlu olduğunu belirtti. Günaydın, Kahramanmaraş ta Ziraat Mü hendisleri Odası nın 2. Danışma Kuru lu nda yaptığı konuşmada, Türkiye nüfusu nun orta dönemde 100 milyona ulaşacağını ve tarımsal hammadde ve gıda üretiminin da ha da önemli hale geleceğini ifade etti. Gü naydın şunları kaydetti: Bundan 10 yıl önce Türkiye 500 bin to nun üzerinde kırmızı et üretiyordu. 2009 ista tistiklerine göre 412 bin tona geriledi. 10 yıl önceye göre 100 bin ton daha az kırmızı et üreten bir ülke gerçeği ile karşı karşıyayız. Talebin yükseldiği arzın aşağıya gittiği bir durumda fiyatlarının yükselmesini sürpriz karşılamamak gerekiyor. Bugün 1 kilogram et 30 TL dir. Üstelik 412 bin ton kırmızı et üreten bir ülkede 123 bin ton ithalat kararı alınmış ve bunun yarısı realize edilmişken bu et fiyatlarında gerilemenin olmaması da piyasanın ne kadar dengesiz ve spekülatife açık olduğunu göstermektedir. Piyasada spekülasyon var, bu kesin ama bu üretici tarafında mı yoksa gıda tedarik zin cirlerinde mi ortaya çıkıyor? Etin fiyatı son 10 yılda 11 ila 15 lira arasında değişmişse 4 liralık bir varyasyonu biz spekülasyon ola rak tanımlayamayacağımıza göre o halde bu fiyatlarla oynama meselesinin büyük teda rik zincirlerinde ortaya çıktığı açıktır. İthalatla hayvancılığı öldürmek ye rine yapısal sorunlarını çözüp Türki ye nin yeniden hayvan besleyebilir okta ya gelmesi gerekir. BOMBARDIER: Zenginetasarrufuöğretipbüyüyecek Ette fiyatı yükselten üretici değil büyük tedarik zincirleri Merkezi Antalya da bulunan Kayı Grup şirketlerinden Sky Airlines, yılbaşından önce iç hatlarda uçmak için çalışmalarını sürdürüyor. Dünya Seyahat Ödülleri Ya rışması nda 2010 da Avrupa nın En İyi Charter Şir keti ödülünü kazanan, Avrupa ve Batı Asya daki 100 den fazla noktaya sefer düzenleyen şirket, Antalya, İstanbul ve Ankara çıkışlı olmak üzere, Anadolu nun bir çok şehrine sefer düzenleyecek. Bu arada SunExpress, İstanbul, İzmir ve Antalya dan yurt dışına Full Transit uçuşlara başlıyor. Kış tarifesiyle başlayacak seferlerde Anadolu kentlerindeki yolcular, Su nExpress in 3 merkezinden aktarmalı uçuşların tüm iş lemlerini bulundukları şehirde yapabilecek. SunExpress yolcularına, Antalya dan 49, İzmir den 74 ve İstanbul Sa biha Gökçen den 213 ol mak üzere haftada top lam 336 aktarmalı dış hat uçuş imk nı sunacak. Ü Ç Ü L K E Y L E H A V A C I L I K İ Ş B İ R L İ Ğ İ ÖZCAN YAŞAR Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü SHGM , Zimbabve, Hong Kong ve Nepal ile anlaşmaları imzaladı. Zimbabve ile imzalanan anlaşma sonunda ikili hava ulaştırma anlaşması bulunan Afrika ülkelerinin sa yısı 24 e yükselirken Nepal anlaşması ile ikili anlaşma yapılan ülke sayısı 111 oldu. Hong Kong ile yapılan anlaşma ile haftada 2 olan yolcu taşıma frekansı 5 e yükseltildi. Bu sayı yaz aylarında 6 ya çıkacak. Sivil Havacılık Genel Müdürü Dr. Ali Arıduru ve Nepal Ulaştırma Ba kanlığı Müsteşarı Kishore Thapa tarafından imzalanan anlaşmaya gö re, İstanbul ve Nepal in başkenti Katmandu iki ülke arasındaki uçuş noktaları olarak belirlendi. Zimbabve ile yapılan anlaşma çerçevesinde ise Türkiye de İstanbul, Ankara ve daha sonra belirlenecek bir nokta ile Zimbabve de Harare, Victoria Falls ve daha sonra belirlenen üçün cü bir noktaya, iki ülkede uçuş gerçekleştirilecek. Hong Kong a daha önce haftada 2 frekans olan yolcu seferleri de haftada 5 frekansa çıkarıldı. Bu sayı 2011 de 6 frekansa yükseltilecek. SKY UÇACAK, SUNEXPRESS TRANSİT DİYECEK ZMO Genel Başkanı Günaydın, Bugün 1 milyar insan açlık tehlikesi ile karşı karşıyaysa tarımın önemini daha iyi kavramalıyız dedi. Günaydın, kırmızı ette yüksek fiyat sorununda büyük tedarik zincirlerinin etkili olduğunu belirtti. VEFAT Baromuzun 4810 Sicil sayısında kayıtlı AVUKAT GÜNGÖR KARAYAZGAN vefat etmiştir. Aziz meslektaşımızın cenazesi 03.10.2010 Pazar günü bugün Selamiçeşme Camii nde kılınacak öğle namazını müteakip Çengelköy Mezarlığı na defnedilecektir. Merhuma Tanrıdan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve Baromuz mensuplarına başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI [email protected] 3 EK M 2010 PAZAR CUMHUR YET SAYFA EKONOMİ 17 CMYB C M Y B YORUM ÖZTİN AKGÜÇ Bölünme Bütünleşme Anayasa oylamasında oyların dağılımı, dağılım haritası Türkiye nin üçe, laikler, dini esaslara göre yaşam biçimini benimseyenler muhafazak rlar ayrılıkçı Kürtler olmak üzere üçe bölündüğü yorumlarına yol açtı. Bir ülkede tüm yaşayanların aynı kalıp ya da tornadan çıkmış gibi birbirine benzemesi, aynı görüşleri paylaşması beklenemez, istenmez de... Ancak bir ülkede yaşayanların ortak bir paydası olmalıdır. Ortak payda vatandaşlık bilinci, vatandaşlık duygusu, vatanın benimsenmesidir. Yeterli, yetersiz şu görüşleri savunmaya çalışıyorum: 1 Aşiret, tarikat, cemaat bağları ve baskıları vatandaşlık bilincinin gelişmesini engeller. 2 Batı ya öykünme de vatandaşlık bilincinin oluşmasında benzer sonuçları doğurur. 3 Emperyal güçler vatandaşlık bilincinin, bağlarının gelişmesini doğrudan veya dolaylı biçimde önlemeye çalışırlar. Aksi halde böl yönet politikası izleyemezler. 4 Bireylerin yaşam kalitesinin yükseltilmesi, refahtan pay almaları, adalete inanç, geleceğe umutla bakış vatandaşlık bağlarını güçlendirir. Olaylara, gelişmelere doğru tanı, teşhis koyabilirsek çözüm yolları da bulabiliriz. Cemaat, tarikat, aşiret bağlarını, baskılarını ya da çıkar birlikteliğini hafifletmek hatta kırmak gerekir. Bu yapılamadığı sürece kişiler özgürleşemez, kendi bireysel iradeleri ile hareket edemez, ayrımcılık, bölünmüşlük engellenemez. Aydınlanma, ekonomik gelişmişlik, kişilerin kendi ayakları üzerinde durabilm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle