25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 14 OCAK 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DP Genel Başkanõ Cindoruk, Başbakan Erdoğan’õn demokrasinin tahammül edemeyeceği bir otoritesi olduğuna dikkat çekiyor ‘Gücü yetse diktatör olacak’ LEYLA TAVŞANOĞLU D emokrat Parti (DP) Genel Başkanõ Hüsamettin Cin- doruk, “Türkiye’de ku- rumlar arası çatışma yok. Hükümetin kurumlarla çatışması var. Hükümet aslan terbiyecisi gibi onları terbiye edeceğini ifade edi- yor” diyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õ sõradan politika yapan bir siyasi par- tinin sõradan politikacõsõ ola- rak niteleyen Cindoruk, “Hiçbir başarı, hiçbir eser yaratamadığı içindir ki sü- rekli gündem değiştirmeye çalışıyor” saptamasõnõ yapõ- yor. Genelkurmay Başkanõ İlker Başbuğ’un karargâhta Erdoğan ve Adalet ve İçişle- ri bakanlarõyla yaptõğõ gö- rüşme konusunda da “Anla- şılan Genelkurmay Başka- nı onları terhis etti” diye kahkaha atõyor. ‘Aslan terbiyecisi’ - Bugüne dek devlet için- de kurumlar arası böylesi- ne çatışma yaşanmadı. Özellikle AKP hükümeti askeri yıpratmak için elin- den gelen her şeyi yapıyor. Nereye varmak istiyorlar? HÜSAMETTİN CİN- DORUK - Burada kendim- ce bir düzeltme yapmak isti- yorum. Çatõşma kurumlar arasõnda değil, kurumlarla hükümet arasõnda. Çatõşma hükümetin tutum ve davra- nõşlarõndan ötürü her kurumun kendine göre bir nedeni olmak koşuluyla başladõ ve gidiyor. Hü- kümet, “Kurumlar arası çatışma yok” diyor. Ama o kurumlarla hükümet arasõnda çatõşma var. Bir de hükümet onlarõ yola getirmeye uğra- şõyor. Hükümet aslan terbiyecisi gibi terbiye edeceğini ifade ediyor. Bence daha tehlikelisi şu: İki kurum arasõnda çatõşma varsa hükümet ya da başka bir yetkili organ araya girebilir; hakemlik yapõp çözebilir. Ama öyle değil. Bütün kurumlar hükümet tara- fõndan kendisinden uzaklaştõrõldõ ve o kurumla- ra hükümet savaş açtõ. Yargõya, orduya, üniver- sitelere ve siyasi partilere de açtõ. ‘Erdoğan’ın terminolojisi başka’ - Erdoğan 22 Temmuz seçimlerinden önce erken seçim isteyenleri vatan haini ilan et- mişti. Bu nasıl bir demokratik anlayıştır? CİNDORUK - Başba- kan’õn kendi terminolojisi var. Avam deyimleri kullanõyor. Başbakan’õn sõkõntõsõ çoğulcu- luğu bilmemesi, buna inanma- masõ. Çoğunluğa güveniyor. Ama en güçlü çoğunluklarõn nasõl zayõflayõp eridiğini siya- si hayatõmõz açõkça yazar. Ço- ğulculuğa inansa en başta sen- dikalarla kavga etmez. Sendi- kalarla tartõşmak hükümetle- rin başõna işler açtõ. İşçi soka- ğa indi. İşçiler uzun zamandõr görmediğimiz hak arama dire- nişi yapõyorlar. Başbakanlık rejimi - Bu hükümetin iş bilmez- liğinden mi kaynaklanıyor? CİNDORUK - Hükümetin anonim bir yönetim kurama- yõşõndan kaynaklanõyor. Uz- manlõk alanlarõ değişik bakan- lõklar var. Hükümet etme ko- lektif bir hadise. Demokrasi- nin de gereği bu. Ama ülke- mizde başbakanlõk rejimi or- taya çõktõ. Başbakan kõsa gö- rüşüyle kararlar verdiği za- man onu durdurmak, tamir et- mek siyaseten mümkün olmu- yor. Ortada devleti yöneten bir hükümet yok, devleti yö- neten bir başbakan var. Tek kişi egemenliğine güvenen bir rejim ortaya çõktõ. Bu da AKP’nin şanssõzlõğõdõr. Orta- da AKP diye bir parti yok. AKP’li kadõn kollarõna talimat veriyor. Gidip Anadolu’da sözlerini savunmalarõnõ isti- yor. Söyledikleri ise kaleme gelecek şeyler değil. Sendikal harekete, yargõ bağõmsõzlõğõna, orduya karşõ çõ- kan bir başbakanõn o sözlerinin AKP’li hanõm- efendiler tarafõndan Anadolu’nun her tarafõnda nasõl savunulacağõnõ merak ediyorum. Önemli olan askerini sefere sevk eden komutan gibi ge- nel başkanõn bunlarõ söylemesi. Emir vermesi. - Yani diktatör mü? CİNDORUK - Gücü yetse olacak. Diktatör değil otoriter. Otokrat. Demokrasinin tahammül edemeyeceği bir otoritesi var. Tahammül sõnõr- larõnõ aşmaya başladõ. Buna karşõ ilk isyan gru- bunda başlar, sonra aynõ kuşkular, isyanlar ör- gütüne yansõr. Böylece erken seçimin koşullarõ ortaya çõkar. Giderek de bu sõkõntõlarõ aşmakta zorlanõrlar. Böyle otokrat hükümet başkanlarõ bir süre sonra sorumluluğu teşkilatõna, hüküme- tine atmaya başlar. Onlarõ beceriksizlikle suçlar ve kendisi aradan sõyrõlmaya çalõşõr. Böylece ilk kavga kendi içlerinde başlar. Rüzgâr ters esince onları savunacak kimse kalmaz - Yandaş gazeteciler yazıyor. Önümüzdeki aylar içinde daha flaş isimler içeri alınacak diyorlar... CİNDORUK - Hiç kimsenin güvencesi yok. Bunlar antidemokratik enstrümanlarõ arttõrabilirler. Sõkõntõlar arttõkça onlar için yapõlacak tek şey bütün otokratlarõn yaptõğõ gibi özgürlükleri kõsõtlamak, özgürlükleri savunan bireyleri etkisiz hale getirmektir. Siz bir savcõ, bir hâkim bulup ebed müddet insanlarõn özgürlüklerini kõsõtlarsõnõz. Çünkü siz zaten demokrat değilsiniz. Dünyanõn her yerinde mahkemeler özgürlükler konusunda çok hassastõr. Böyle bir şey bugüne kadar görülmedi. Bu yöntemleri kullananlar hâlâ bizi kandõrmaya çalõşõyorlar. O orgenerallerin, üniversite rektörlerinin ifadelerinin alõnmasõ ve cezaevine konulmalarõnda Başbakan’õn da bilgisi vardõr, Adalet ve Milli Savunma bakanlarõnõn da bilgisi vardõr. Ben masanõn bu tarafõnda da bulunduğum için söylüyorum. Hiçbir yargõç, savcõ hükümetin izni olmadan bu işleri yapamaz. Çünkü hayat şartlarõ, siyasi şartlar bir süre sonra ters dönünce onlarõ savunacak kimse kalmaz. ‘ ’ - Başbakanın ülke gündemini değiş- tirmek isteyerek sürekli açılım yaptığını söylediniz. Neden boyuna gündem de- ğiştirmek istiyor sizce? CİNDORUK - Başbakan önemli bir si- yaset oyunu oynuyor. Gündem değiştir- mek istemesinin amacõ şu: Kendisinin gerçekleştirdiği çok önemli bir olay, bir eser yok. Sõkõntõlarõ var. Bunlarõn başõn- da da tabii ekonomik sõkõntõlar geliyor. Bütün iddialara rağmen Türkiye bu son yõl içinde milli hasõla açõsõndan küçüldü. Son sanayi verileri gayet kötü çõktõ. İşsiz- lik büyük ölçüde arttõ. Sendikalarla hükü- met arasõnda demin söylediğim çatõşma- lardan biri yaşanõyor. Hükümet sendikalar dahil bütün top- lumsal ve anayasal kurumlarla kavgasõnõ sürdürmekte kararlõ. Benim gördüğüm bunun nedeni başarõsõzlõktõr. Başarõsõz hükümetlerin yaptõğõ benzer hareketleri geçmişte de gördük. Ama ben bu kadar ağõrõnõ görmedim. Bunu önlemenin tek yolu seçim, dedik. Ama korkmuyorum. Çünkü seçim isteyen- leri vatan haini ilan ediyor. Benim kendi- me güvenim var. Vatan haini değilim ama Başbakan’õn erken seçim konusunda bu kadar angaje olmasõ çok yanlõş. Çün- kü erken seçim kendi gelir. Başbakanõ fi- lan da dinlemez. Erken seçim koşulu oluştuğu zaman bunu önlemek hükümetin de Başbakan’õn da gücünü aşar. Benim gördüğüm erken seçim olgusu geliyor. Bunu da daha çok mayõs ayõndan itibaren hissederiz. ‘ErkenseçimBaşbakanõdinlemez’ ‘GENELKURMAY BAŞKANI ONLARI TERHİS ETTİ’ Cindoruk, ‘Genelkurmay Başkanı Başbuğ’un karargâhta Başbakan ve Adalet ve İçişleri bakanlarıyla yaptığı görüşmenin şifrelerini çözdünüz mü’ sorusuna, “Devlet memuriyeti hiyerarşisi içinde bunda bir sakınca görmüyorum. Konuştular, düşündüler, tartıştılar. Sonunda da anlaşılan Genelkurmay Başkanı onları terhis etti” diye yanıtlıyor. Başbakan’õn her konuşmasõ bir alev topu. Ağzõndan alev değil lavlar çõkõyor. Dehşetengiz konuşmalar yapõyor. O konuşmalara karşõlõk muhalefet partileri de konuşuyor. Sonra da “Niye konuşuyorlar? Ne var ki? Hiçbir şey yok” diyor. E, ama o başlatõyor. Ülke gündemini değiştirmek üzere çok önemli açõlõmlar yapõyor. Bunu yaparken de küçük düşürmek istedikleri organlar var. Bunlardan birisi de muhalefet partileri. Muhalefet partileriyle hükümet arasõnda görüş ayrõlõklarõ olmasõ çok doğal. Ama artõk bu karşõtlõk noktasõna geldi. - Hükümet Polis Vazife ve Salahiyetleri Yasası’nda deği- şiklik yaparak polise ağır si- lahlar alma yetkisi vermek is- tiyor. Acaba hükümetin ordu- yu lağvetme gibi fikri mi var? CİNDORUK - Bence başka bir şey yapacak. Ordunun ya- nõnda İran’daki gibi devrim muhafõzlarõ oluşturacak. Ken- dine göre polise benzer bir ör- güt kuracak. Bu devrim muha- fõzlarõnõ esas içeride kullana- cak. Bu gidişat sonunda din polisi olarak ortaya çõkar. Bunlarõn yapmak istediği reji- mi değiştirmektir. Bunu kavra- mamak için saf olmak gerekir. Hedef rejimi değiştirmek ‘ ’ Dünyanın gözü önünde ekranlarda birbirini aşağılayan genel başkanlar ve siyasiler. Yabancı devletlerin Türk Devleti’ni niçin ve nasıl aşağıladıklarına dönüp bir baksınlar ve düşünsünler. Özden Gönül VEFAT Baromuzun 3787 sicil sayısında kayıtlı AVUKAT ORHAN ÜNAL vefat etmiştir. Aziz meslektaşımızın cenazesi 14.01.2010 Perşembe günü (bugün), Teşvikiye Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip memleketi Manisa’da defnedilecektir. Merhuma Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine ve meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI 16 Ocak 2010 Cumartesi SOSYAL HUKUK DEVLETİMİZE, DEMOKRATİK LAİK CUMHURİYETİMİZE, ÜNİTER YAPIMIZA VE TAM BAĞIMSIZLIĞIMIZA SAHİP ÇIKMAK İÇİN, TEKEL İŞÇİLERİMİZ İLE BİRLİKTE 16 OCAK 2010 CUMARTESİ GÜNÜ SAAT:12.00’DE “Ekmek, Barış, Özgürlük İçin Demokrasi ve Haklar” Mitinginde ANKARA – SIHHİYE MEYDANINDA BULUŞUYORUZ BİLGİ VE YER AYIRMA : 0537 871 82 34 - 0533 438 50 22–0532 275 21 42 15 Ocak Cuma gece 23.55’de Kadõköy Haldun Taner Sahnesi önünden hareket edilecek, Miting sonrasõ 16 Şubat gecesi İstanbul’da olunacaktõr. HAYDİ DOSTLAR! HAYDİ TÜRKİYE! İSTANBUL CUMOK MİTİNG ÇAĞRISI www.cumok.org HAYDİ DOSTLAR! HAYDİ EGE! HAYDİ TÜRKİYE! DOĞRUDAN YANA OLANLARIN SESİNİN KESİLDİĞİ GERÇEKLERİ SÖYLEYENLERİN BAŞININ KESİLDİĞİ GÜNLERDEYİZ SUSMAYACAK SUSTURULAMAYACAĞIZ! 16 Ocak 2010 Cumartesi TEKEL İŞÇİLERİMİZ İÇİN İŞ EKMEK ÖZGÜRLÜK MÜCADELEMİZ İÇİN HAK HUKUK ADALET İSTEĞİMİZ İÇİN VATANIMIZ CUMHURİYETİMİZ VE SOSYAL DEVLETİMİZE SAHİP ÇIKMAK İÇİN ANKARA’DAYIZ Not: İzmir’den Ankara’ya gidiş organizasyonu için yer ayõrtmanõz rica olunur. İletişim için 0533 765 52 67-0532 310 77 44-0555 839 06 40 Diğer il ve ilçelerden Ankara’ya gidiş için sendika temsilcilikleri ile bağlantõya geçmeniz rica olunur. İZMİR CUMOK ÇAĞIRIYOR! izmircumok gmail.com ACI KAYBIMIZ Sendikamızın üyesi, ‘40 kuşağının unutulmaz şairi Ömer Faruk Toprak’ın yoldaşı FÜRUZAN TOPRAK’ı yitirdik. Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Türkiye Yazarlar Sendikası BAŞSAĞLIĞI Hayat arkadaşı MEHCURE KARAÖREN’i Sonsuzluğa uğurlayan can dostumuz SAMİ KARAÖREN’in İzmirli dostları olarak acısını paylaşır, başsağlığı ve sabırlar dileriz. Berin Taşan, Sabri Kurt, Güney Dinç, Alpaslan Berktay, Gündüz Akgül, Veysel Gültaş CAN DOSTUMUZ Sayın Sami Karaören’in sevgili eşi, değerli insan MEHCURE KARAÖREN’in kaybı yüreğimizi dağladı. Kendisine rahmet, kalanlara sabır dileriz. Hasan Basri - Halide Akgiray Bahattin - Rezan Fırtına Mehmet Başaran Mehmet - Cemile Sazak Tahsin - Emine Çayır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle