Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
14 OCAK 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Orantısız Öfke
Sayısız uzman görüşünü dinledikten sonra ortaya
çıkan tek gerçek, dışarıdan bakıldığında nerede ise
durup dururken karşılıklı orantısız öfke ve tepki
gösterileriyle birlikte sonra Türkiye-İsrail ilişkilerinin
kolay kolay düzelemeyecek boyutlarda bozulması
olumsuz sonuçlarının bugünün siyasi iktidarları,
sebep olanları değişse de geleceğe dönük uzun
soluklu olumsuz sonuçlarının yaşanacağı..
Kimilerimiz İsrail’in Ortadoğu’daki insan
haklarını ağır şekilde ihlal eden, orantısız askeri
güç kullanma politikaları karşısında Türkiye’nin
duruşundan duygusal haz duyabilir. Barıştan, en
genel anlamda insan haklarından yana, aklı olan
bireyin, Filistin halkına uygulanan İsrail
politikalarını onaylaması beklenemez. Ancak
uluslararası ilişkiler söz konusu olduğunda, hele
de dış politika dengeleri, ülke çıkarları işin içine
katılınca, siyasi sorumlulukları olan iktidarların,
siyasetçilerin duyguları ile hareket etme lüksleri
yoktur..
Tarih boyunca çok sağlam dengelere oturmuş
Türkiye-İsrail ilişkileri, hele de halkları, sivil toplum
örgütlenmeleri arasındaki bağları altüst eden, iki
ülke arasında kaçınılmaz nedenleri de yokmuş gibi
görülen bir büyük çatışma, gerilimin sorgulanması,
sorumlularının aranması gerek.
Bizim de gözlemleyerek yadsıyamayacağımız bir
gerçek, gerilimin bir cephesinde, bilinçli bir biçimde
başta Başbakan Erdoğan olmak üzere AKP iradesi
ile gündeme gelen ataklar var. Yine ağırlık kazanan
uzman görüşlerine göre Erdoğan’ın, AKP iktidarına
seçimlerde birkaç puan kazandırmış olduğu
varsayılan “One minute” en çarpıcı atağının dış
politika sonuçları, izleri, ne yazık ki olumsuz
sonuçları ağır basacak biçimde yıllarla
silinemeyecek. İsrail cephesinden gelen
büyükelçimize ağır, dış politika geleneklerine
tümden aykırı tacizin gerekçelendirilmesi de yine
Erdoğan’ın son günlerde gerilim, eliştiri dozu
giderek yükselen açıklamaları.. Gerekçelendirme ne
olursa olsun Büyükelçi Çelikkol’a yönelik yakışıksız
tavra Türkiye’nin sessiz kalamayacağı gerçeği,
ilişkilerin kopma noktasına doğru kaçınılmaz
tırmandırılışını da beraberinde üretiyor.
İki gündür gündemin ortasına oturan
tartışmalardan anladığımız kadarı ile iki ülkenin
siyasi iktidar kadroları, bizlere tarafların orantısız
öfke kullanılmaları olarak yansıyan çıkışları ile
aslında iki ülkenin bugünkü siyasi iktidar
kadrolarının sorumluluklarını da aşan, iki ülke
ilişkilerini kökten değiştiren, bozan, geren sonuçları
üretmiş konumdalar. Geleceğe dönük önemli
sonuçları kaçınılmaz gelişmelerin altı deşildikçe de,
kişisel orantısız öfke şovlarının öyle Başbakan
Erdoğan’ın karakteri, ya da İsrail hükümet
temsilcisinin şahinler kanadından olması gibi basit
açıklamaları olamayacağı da anlaşılıyor.
Kamuoylarına yansıyan biçimsel davranışların,
orantısız öfke patlamalarının, arka planlarında her
iki ülkenin siyasi iktidarlarının bilinçli iradelerinin, en
azından hesaplarının yattığı ortaya çıkıyor.
One minute şovu sonrası, “iki ülkenin köklü
ilişkilerine etkili olmıyacağı” yolundaki görüşler
azalırken, “son yaşananların gelecek iktidarlar
tarafından da kolay onarılamıyacak kırılmalara yol
açtığı” yorumları ağırlık kazanıyor. Henüz çok fazla
seslendirilmese de Erdoğan hükümetinin İsrail ile
ilişkileri germe stratejisinde, ABD, Obama
yönetiminin İsrail’in bugünkü iktidar politikalarını
törpüleme eğilimlerinin de önemli rol oynadığı, en
azından cesaretlendirdiği vurgulanıyor. Tabii ABD-
İsrail arasındaki uzun soluklu ilişkilerde kopmaz
bağlar hafife alınmış, Erdoğan hükümeti
Ortadoğu’da, İslam dünyasında önemli rol kapma
adına dolduruşa gelmişse Türkiye’nin dış
politikasındaki kayıp hanesi çok daha fazla
büyüyebilir.
Gazze’ye insani yardım konvoyu çatışmasında
bile Mısır’ın izlediği politika ile Erdoğan hükümetinin
politikası arasındaki uçurum fark düşündürücü
olmalı. Dahası Arap dünyası, İslam dünyası içinde
şu anda Türkiye kadar militanca davranan, İsrail
karşısında karşı taraf olmayı seçen bir başka ülke
yok. Başbakan Erdoğan’a verilen “İslama hizmet”
ödülüne kurban gidiyorsak arkasını düşünmeden
sorumsuz adımlar atıyorsak vay halimize.
AKP’nin bölgede etkin olma, arabuluculuk
üslenme, Ortadoğu politikalarına ağırlık koyma
stratejilerine bile hizmet eden gelişmeler
yaşanmıyor. İsrail, Ortadoğu’da sorun yaşadığı
ülkelerle arabuluculuk rolünde Türkiye’yi kabul
etmeyeceğini tam da bu söz konusu nedenlere
dayandırarak ilan etti bile. Arap, İslam dünyası
katında da gerçek dış politika ilişkileri boyutunda
anlamlı artıların örneği yok.
En hafifi ile ABD, AB öncelikleri, her alanda
korunup kollanıyor. İşgal altındaki Irak, Afgan,
Pakistan yönetimleri için çok geçerli ABD, AB
bağımlılığı yanında, ABD, AB ile sorunlu ülkeler
İran-Suriye katında da İsrail ile ipleri koparmış
Türkiye’nin arabuluculuk işlevinde önceliği yeri
kalmıyor.. Akıl, çıkarlar ekseninde yürümesi
gereken dış politika ilişkilerinde, ucuz iç politika
hesapları ile Türkiye galiba çok fena çuvallatılıyor.
soner@cumhuriyet.com.tr
ICC Başkanõ Victor Fung, dünya liderlerinin önümüzdeki 12 ayda daha da kararlõ davranmalarõnõ istedi
Korumacõlõkla savaşa çağrõ
Londra ve Hamburg
geçmiş, Türkiye gelecek
ICC Başkanõ Victor Fung,
dünyada ilk 50 içinde olan
dev tedarik zinciri
Li&Fung’un da yönetim ku-
rulu başkanõ. Dün İstan-
bul’da Türkiye Ofisi’nin açõ-
lõşõnõ yapan Li&Fung, 700
milyon dolarõ aşkõn yatõ-
rõmla 400 kişiye istihdam
sağlayacak. TOBB Başkanõ
Hisarcõklõoğlu’nun hatõrlat-
masõ üzerine Cumhurbaş-
kanõ Abdullah Gül’e söy-
lediğini basõn mensuplarõna
da tekrar eden Fung, “Lon-
dra, Hamburg geçmiş.
Türkiye gelecek. Onun için
Türkiye’ye yatırım yap-
tık” dedi.
İpek Yolu’nun yeniden
canlandõrõlmasõ konusunu
desteklediğini ifade eden
Fung, yolun uçlarõnda bulu-
nan iki ülke olarak Çin ve
Türkiye’nin hõzlõ tedarik zin-
ciriyle bir araya gelmesinin
potansiyel barõndõrdõğõnõ, bu
bağlantõyõ kurmak için her
şeyi yapacaklarõnõ belirtti.
Türkiye’de İstanbul dõ-
şõnda 5 bölge ofisi oluştu-
rulacağõnõ bildiren Fung,
şirketlerinin 10 yõldõr Tür-
kiye’de bulunmasõna rağ-
men Türkiye’nin dünya-
daki rolünü anlama fõrsatõ-
nõ yeni bulduklarõnõ ifade et-
ti. Li&Fung, Türkiye’den
1.4 milyar dolarlõk ihracat
yapacak.
AVAYA KRİZ DİNLEMEDİ, 6 BİN
ÇALIŞANI OLAN NES’İ ALDI
Doğan Gazetecilik
8 milyon TL ödedi
Ekonomi Servisi -
Doğan Gazetecilik AŞ,
Kamuyu Aydõnlatma
Platformu’nda (KAP)
yayõmlanan açõklama ile
vergi borcunu ödediğini
duyurdu. Açõklamada;
“Maliye Bakanlığı
Gelirler Kontrolörleri
tarafından şirkete
tebliğ edilen 2004, 2005,
2006 ve 2007 hesap
dönemlerine ait 4
milyon 465 milyon
liralık cezayı gecikme
zammı ile birlikte 8
milyon 833 bin 139 lira
50 kuruşluk vergi cezası
ödenmiştir” denildi.
Ekonomi Servisi - Kurumsal
iletişim alanında faaliyet gös-
teren Avaya’nın Türkiye Ge-
nel Müdürü Sinan Dumlu,
Nortel Kurumsal Çö-
zümler’i (NES) satın
almakla Türkiye’de
birleşik tümleşik ile-
tişim alanında pa-
zar lideri olmayı
hedeflediklerini
bildirdi. Dumlu,
düzenlediği basın
toplantısında satın
alma işleminin ger-
çekleşmesiyle araların-
da 25 yöneticinin de bu-
lunduğu 6 bin NES çalışanı-
nın Avaya’ya katıldığını dile
getirdi.
Dumlu, şunları kaydetti:
“Kriz dönemlerinde farklı
yaklaşımlar benimsemek ge-
rekir. NES’i satın almamız
sektörü de canlandıracak-
tır. Bu satın almayla da
birlikte Avaya artık,
sadece bir network
firması değil, aynı
zamanda yazılım
üreten de bir firma
haline geldi. Türki-
ye’de Avaya’nın ci-
rosu 12 milyon dolar
civarındaydı. Bu bir-
leşmenin ciromuza da
ciddi katkıda bulunacağını,
şirketin cirosunu birkaç yıl
içerisinde 30 milyon dolara çı-
karacağımızı düşünüyoruz.”
TAV, HAVALİMANI İNŞAATINDA DÜNYA 3.’SÜ
Ekonomi Servisi - TAV İnşaat, havalimanı inşaatı derecelendir-
mesinde uluslararası inşaat sektörü dergisi olan Engineering News
Record’da (ENR) dünyada üçüncü oldu. ENR’nin, sektörde be-
lirlediği en büyük firmalar arasında, 14 bin çalışanıyla, 2 milyon
720 bin metrakarelik terminal binası ve havalimanı altyapısı inşaatı
yapan ve 10 milyar doları aşan iş hacmiyle, üçüncü sırayı alan TAV
İnşaat, Bechtel ve Hochtief’den sonra yerini aldı. TAV Grubu Ge-
nel Müdürü M. Sani Şener, “ 10. yılımızı kutladığımız bu günler-
de emeklerimizin böyle bir dereceyle taçlandırılması ve ülkemizi
böyle temsil etmemiz çalışma azmimizi daha da perçinledi” dedi.
Ekonomi Servisi - Uluslararasõ
doğrudan yatõrõmlar, krizin gölgesinde
kaldõ. 2008’in 11 aylõk dönemin-
de 17 milyar 31 milyon do-
larlõk uluslararasõ doğru-
dan yatõrõmõ çekmeyi
başaran Türkiye’ye,
2009’un aynõ döne-
minde giriş yapan
uluslararasõ doğrudan
yatõrõm yüzde 59.2 aza-
lõşla 6.9 milyar dolara
geriledi. Bu dönemde
uluslararasõ doğrudan ser-
maye girişi ise yüzde 62.5’lik bir
azalmayla 5 milyar 357 milyon dolar
düzeyinde kaldõ. 2009’un 11 aylõk dö-
neminde doğrudan yatõrõm kalemin-
de yer alan sermaye yüzde 63.8 aza-
larak 13 milyar 723 milyon dolar-
dan 4 milyar 963 milyon do-
lara geriledi. Bu dönemde
yüzde 80’i AB ülkele-
rinden olmak üzere, 5
milyar 27 milyon do-
larlõk sermaye girişi
olurken, 64 milyon do-
larlõk sermaye çõkõşõ ya-
şandõ. 2008’in 11 aylõk
döneminde 2.7 milyar do-
lar olan gayrimenkul kay-
naklõ net giriş ise 2009’un aynõ
döneminde yüzde 41.7 geriledi ve 1.5
milyar dolar oldu.
CLIO IV OLAYI
Fransa
hükümeti
baskıyı arttırdı
Ekonomi Servisi - Renault’nun
Fransa ve Bursa’da bulunan tesisle-
rinde ürettiği Clio modelinin yeni
neslinin sadece Türkiye’de üreteceğini
açõklamasõ üzerine, Renault ve hükü-
met kanadõnda başlayan tartõşmalar de-
vam ediyor. Fransõz hükümeti bunun
kabul edilemez olduğunu açõklarken
Renault da otomotiv üretiminde ma-
liyet konusunun önemine işaret ediyor.
Korumacõlõk politikasõ izlediği için
Avrupa ülkelerinden ciddi eleştiriler
alan Fransa Bütçe Bakanõ Eric Wo-
erth, Renault IV modelinin Türkiye’de
üretiminin ‘kabul edilemez’ oldu-
ğunu tekrarladõ. “Normal olmayan
Fransız bir üreticinin, üretimi baş-
ka bir ülkeye taşıyıp, tekrar bu
arabaları bu ülkeden ithal etmesi”
diyen Woerth, fabrikalarõn Fransa’da
kalmasõnõ sağlamak için alternatif bir
ekonomik modelin düşünülmesi ge-
rektiğini belirtti. Fransa Hükümet
Sözcüsü Luc Chatel de, Cumhur-
başkanõ Nicolas Sarkozy’nin Renault
Genel Müdürü Carlos Ghosn ile çok
yakõnda bir görüşme yapacağõnõ, hü-
kümetin bu konuda anlayõşlõ olmaya-
cağõnõ ifade etti.
Öte yandan Renault, Clio IV’ün
üretimiyle ilgili herhangi bir karar alõn-
madõğõnõ ve bazõ senaryolarõn gözden
geçirildiğini bildirdi. Yapõlan açõkla-
mada, “Bir aracın rekabet edebilir-
liği, o aracın ticari başarısını sağ-
lamanın ana unsurudur” denildi. Re-
nault, Türkiye gibi gelişmekte olan ül-
kelerde satõşlarõnõ arttõrmayõ ve üretim
maliyetlerini azaltmayõ hedefliyor.
Gıda dışı alanlarda yeniden
yapılanma kapsamında Yıl-
dız Holding Ambalaj, Bili-
şim ve Gayrimenkul Grup
Başkan Yardımcılığı’na
Bülent Atabay ile Hakan
Eren’in getirildiğini açıkla-
yan ve basın toplantısını ye-
ni ekibiyle gerçekleştiren
Yıldız Holding Ambalaj,
Bilişim ve Gayrimenkul
Grup Başkanı Cahit Pak-
soy, toplantı sırasında yö-
neltilen soruları da şöyle
cevapladı:
? Godiva’nın satın alınma-
sının ardından şirketin am-
balajlarının yüzde 30-40’ını
Türkiye’den karşılamaya
başladık.
? Halka arz holdingin poli-
tikalarından bir tanesi. Ge-
lecekte daha fazla halka arz
olacak. Bu durum gıda dışı
için de geçerli.
? Netaş satış sürecinde ve
bu herkese açık. Diğerleri
gibi biz de ilgileniyoruz. Bu
konuda daha fazla konuş-
mam küçük yatırımcı için
haksızlık olur.
? Microsoft’la gerçekleştir-
diğimiz görüşme bir vizyon
paylaşımıydı. Bu tür vizyon
paylaşımları devam edecek.
Dünyayı daha iyi anlamak
ve dünyanın parçası bir
grup olmak için bu önemli.
Ekonomi Servisi - Yõldõz Holding
Ambalaj, Bilişim ve Gayrimenkul Grup
Başkanõ Cahit Paksoy, 2015 yõlõnda
Yõldõz Holding’in gõda dõşõ alanlardaki iş-
lerinin, toplam gõda işlerinin en az yarõ-
sõ olacağõnõ, 2012’de tüm şirketlerde
Türkiye’de ilk üç içinde yer alacaklarõnõ
söyledi.
Paksoy, Yõldõz Holding’in gõda dõşõ ka-
tegorilerdeki yeniden yapõlanma çalõş-
malarõ, stratejileri ve hedeflerine ilişkin
olarak düzenlediği basõn toplantõsõnda;
Holding, başlangõç markasõ Ül-
ker’in de yer aldõğõ gõda grubu dõşõnda
2006’dan itibaren
yeniden yapõlan-
maya gitti. Fazla sa-
yõda şirketi birleş-
tirdik, organik bü-
yümeyi hõzlandõr-
dõk. Şimdi
2010’dan itibaren
bu yapõyõ yeniden
tanõmladõk. Amba-
laj, bilişim ve gay-
rimenkul sektörün-
deki şirketlerimiz
ayrõ bir grup ola-
rak bir çatõ altõnda
yer alõyor.
2009 yõlõnda ambalajda 415 milyon
lira ciro elde ettik. 2010’da yüzde 30 ci-
rosal büyüme, yüzde 7-8 istihdam ilave-
si, 50-100 milyon dolarlõk da yatõrõm plan-
lõyoruz. Hedefimiz 2015’te yaklaşõk 1.5
milyar dolarlõk ciro.
Bilişimde 2009’da Türkiye’de sek-
tör daraldõ ama biz yüzde 10 büyüdük, 600
kişilik istihdama sahip olduk. 2010’da bi-
lişim alanõnda organik büyürsek en az
yüzde 50, satõn almalar ve birleşmelerle
inorganik büyürsek yüzde 80 büyüyece-
ğiz. Sadece organik büyüme ile bile is-
tihdamda yüzde 15’lik bir artõş sağlaya-
cağõz ve 1.5 milyar dolarlõk ciromuz
olacak. 2015’te pazar payõmõz yüzde 30-
35 olur, ciro hedefimiz 5-6 milyar dolar.
Bu sektörde donanõm, yazõlõm, entegras-
yon, distribütörlük gibi alanlarõnda var ola-
cağõz, perakendeye girmeyeceğiz.
Bugün itibarõyla Yõldõz Holding’in
gayrimenkuldeki yatõrõm miktarõ 2.2 mil-
yar dolar seviyesinde.
Neler yapacağız?
- Gõda dõşõ alanda inor-
ganik büyümeyi stratejik
ortaklõklar, konsolidas-
yonlar ve satõn almalar-
la sağlayacağõz. Bunu
sadece Türkiye ile sõnõr-
lõ değil, yurtdõşõ ile bir-
likte düşünüyoruz. Gõda
dõşõ alanlarda 2015 he-
defimiz toplam gõda iş-
lerimizin en az yarõsõ ka-
dar olacak.
Neler yapmayacağız?
Önümüzdeki dönemde devletin yap-
tõğõ ya da devletle yapõlan işlerde, ağõr sa-
nayide, enerjide, turizm ve eğlence sek-
töründe, medyada, sigara ve silah benzeri
insanlara zararlõ sektörlerde olmayacağõz.
Finans sektöründe bazõ yatõrõmlarõ-
mõz var ama bu alanda büyümeyeceğiz.
Yõldõz Holding Ambalaj,
Bilişim ve Gayrimenkul
Grup Başkanõ Cahit Paksoy
2015 yõlõnda Yõldõz
Holding’in gõda dõşõ
alanlardaki işlerinin, toplam
gõda işlerinin en az yarõsõ
olacağõnõ, yurtiçi ve dõşõnda
satõn almalar ve ortaklõklar
yoluyla büyüme stratejisi
çizdiklerini açõkladõ.
Ekonomi Servisi - DHL Express
Türkiye Direktörü Michel Akavi,
Avrupalõ şirketlerin kriz sebebiyle
lojistik maliyetlerini minimuma dü-
şürmek için Çin, Bangladeş ve Vi-
etnam’dan ürün alõmõnõ bõrakõp ro-
tayõ Türkiye’ye çevirdiğini söyledi.
Türkiye’den alõnan ürünün en
fazla bir ayda, Uzakdoğu’dan alõnan
ürünün ancak altõ ayda Avrupa’ya
ulaştõrõldõğõna vurgu yapan Akavi,
bunun da maliyetleri ciddi oranda
büyüttüğünü dile getirdi.
AB’nin bu kararõnõn en çok teks-
til ihracatõ yapanlara yaradõğõnõ be-
lirten Akavi, “Son 6-8 hafta veri-
lerine baktığımızda tekstil ihra-
catında önemli gelişmeler yaşan-
dığını görüyoruz. Biz de bu ne-
denle 2010 büyüme hedefimizi
yüzde 10 olarak belirledik” dedi.
DHL Express, Atatürk Havali-
manõ’nda 4 milyon Avro yatõrõmla
yaptõğõ operasyon binasõnõ da tam
kapasiteyle çalõştõrmaya başladõ.
Akavi burada mevcut binanõn Tek-
noloji Varlõklarõnõ Koruma Birli-
ği’nden (TAPA) üst düzey güven-
lik standardõ sertifikasõnõ almaya hak
kazandõğõnõ açõkladõ.
Çin malları Avrupa’ya 6 ayda
gidince Türkiye gözde oldu
Ekonomi toparlanõrken yapõlmasõ
gerekenlerin kararlõ biçimde devam
ettirilmesi gerektiğini vurgulayan Fung,
“Korumacõlõk, uzun vadede ekonomiye
hasar verecektir. Bunu unutmamalõyõz” dedi.
Ekonomi Servisi - Mil-
letlerarasõ Ticaret Odasõ
(ICC) Başkanõ Victor
Fung, istihdam konusuna
ve ticaret kullanõlarak is-
tihdam olanaklarõnõn na-
sõl yaratõlabileceğine
odaklandõklarõnõ belirterek
işsizlik seviyesinin halen
yüksek seviyede bulun-
duğuna dikkati çekti.
Fung, Türkiye’yi, G-
20’nin önemli bir üyesi
olarak gördüğünü, Tür-
kiye’nin bölgede ve G-20
düzeyinde fayda sağla-
yabileceğini kaydetti.
ICC Başkanõ Victor
Fung, Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği (TOBB)
Başkanõ Rifat Hisarcık-
lıoğlu ve Dünya Odalar
Federasyonu (WCF) ve
Dõş Ekonomik İlişkiler
Kurulu (DEİK) İcra Ku-
rulu Başkanõ Rona Yır-
calı ile birlikte basõn top-
lantõsõ düzenledi.
En önemli lobi hedef-
lerinin G-20 olduğunu be-
lirten Fung, global eko-
nominin yavaş yavaş dü-
zelmeye başladõğõnõ, fi-
nansal piyasalarõn makul
iyileşme sergilediğini, an-
cak hâlâ yapõlmasõ gere-
ken şeyler bulunduğunu
dile getirdi. Tüketici tale-
binin, tüm dünyada geri
gelmeye başladõğõnõ, an-
cak tam düzelmeden söz
edilemeyeceğini belirten
Fung, “Küresel talebin
tam anlamıyla geri dö-
nüşü için hâlâ zamana
ihtiyaç var. Uzun vade-
de sürdürülebilir topar-
lanma için bizim, istik-
rarı nasıl sağlayabilece-
ğimizi düşünmemiz ge-
rek” diye konuştu. Eko-
nomi toparlanõrken 12 ay-
lõk bir risk döneminde
yapõlmasõ gerekenlerin
kararlõ biçimde devam et-
tirilmesi gerektiğini vur-
gulayan Fung, “Koru-
macılığa meydan ver-
memeliyiz. Bu, uzun va-
dede ekonomiye hasar
verecektir” dedi. Fung,
en büyük eksiğin “gü-
ven” olduğuna değinirken
küresel ticarette serbest-
leştirme için esnek ku-
rallarõn ve devlet sübvan-
siyonlarõnõn görüşüldüğü
“Doha Raundu’nun
mutlaka tamamlanma-
sı” yönünde çağrõ yaptõ.
Uluslararası doğrudan
yatırımlar azaldı
Kriz sayesinde ihracatçıların Ortadoğu, Uzakdoğu ve Afrika’yı keşfettikle-
rini belirten Akavi, buraya satışın yüzde 25-50 oranında arttığını söyledi.
2009 Ocak-
Kasõm döneminde
bir önceki yõlõn aynõ
dönemine göre yüzde
59 azalarak 6.9
milyar dolara
düştü.
Rona Yırcalı, Victor Fung ve Rifat Hisarcıklıoğlu, ICC’nin
faaliyetleri ve Li&Fung’un yatırımı hakkında bilgi verdi.
NETAŞ’LA HERKES KADAR İLGİLİYİZ
Hedef 2012’de
ambalaj,
bilişim ve
gayrimenkulde
Türkiye’de
ilk üç içinde
yer almak.
Yıldız Holding gıda
grubu dışında da atakta