18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÖRÜŞ ATİLLA ÖZSEVER Sendikacıların TEKEL Sınavı TEKEL işçilerinin direnişi bir ayı doldurdu. İşçiler bir süre önce yaptıkları referandumla yüzde 99’u geçen bir oranda “mücadeleye devam” dedi. Bu direniş, sadece hak kaybına uğrayan TEKEL işçileri açısından değil aynı zamanda belli bir durgunluğa giren emek mücadelesi için de bir umut oldu. TEKEL işçisinin direnişi, başta işsizlik olmak üzere işten atılmalara, taşeronlaşmaya, esnek ve güvencesiz çalışmaya, sendikasızlaştırmaya, özelleştirmeye karşı daha geniş bir cephede mücadele vermenin kıvılcımını ateşledi. Yine bu direniş, “ekmek mücadelesi”nin “demokrasi mücadelesi”yle bütünleşmesine ve siyasal bir çerçeveye de taşınması gerektiğine işaret etti. Uzun yıllardan sonra halkın da desteğini alan bir eylem niteliği kazandı. Bu aşamada eylemin sonuç alıcı bir niteliğe kavuşması için başta Türk-İş olmak üzere diğer emek ve meslek örgütlerinin daha aktif katılımı gerekmektedir. Emeğe yönelik saldırılar, birleşik bir mücadelenin gerekliliğini bir kez daha ortaya koyuyor. Türk-İş Başkanlar Kurulu, 30 Aralık 2009’da bir dizi sürekli eylem kararı aldı. Türk-İş yönetiminin sürekli eylem kararını “taksit taksit” uygulama düşüncesi, eylem sürecini biraz “soğutmaya” çalışması, hareketin “kontrolden çıkabileceğine ilişkin endişeler” yer yer etkili oluyor. Bu durumda tüm emek ve meslek örgütlerinin ortak ve kolektif bir akılla strateji ve taktikleri belirlemesi önem kazanıyor. Geçmiş deneylerden de ders alınmalıdır. Büyük madenci yürüyüşü, SEKA işçilerinin direnişi, sosyal güvenlik yasalarına karşı mücadeledeki eksiklikler ve hatalar yeniden hatırlanmalı, TEKEL direnişi sonuçları itibarıyla bir hayal kırıklığı yaratmamalıdır. Önümüzdeki günlerde on bin TEKEL işçisinin aileleriyle birlikte Ankara’ya gelmesi ve ardından açlık grevi, ölüm orucu gibi eylemlere başvuracağı açıklanmıştır. Açlık grevi, ölüm orucu gibi “pasif” eylemler yerine işçi sınıfının üretimden gelen gücünü kullanacak eylemlere ihtiyaç vardır. Emek cephesi, kamu çalışanlarının 25 Kasım 2009’daki uyarı grevini aşan bir genel eylemi örgütleyebilme olanaklarını zorlamalıdır. Yine bu çerçevede siyasal destek büyük önem kazanmaktadır. Mevcut sol ve sosyalist partilerin etkinliği dikkate alındığında CHP faktörünün de devreye girmesi gerekli gözükmektedir. CHP, hem özelleştirmeler karşısındaki net tavrını ve sosyal politika programını ortaya koymalı, hem de TEKEL eylemi üzerinden emek kesimi ile daha sıcak bağlar kurabilmelidir. Sendikal bir eylemin siyaset ayağı eksik kalırsa hareketin başarıya ulaşma şansı da azalır. Sonuç itibarıyla öncelikle sendikal kadrolar büyük bir sınavla karşı karşıyadır. Eylemin başarısı kadrolara yeniden güven tazelerken başarısızlığı ise tasfiyesine yol açabilecektir. [email protected] Bakanlõk ile SGK’nin veri ve tasnif noktalarõnõn farklõlõğõ, yetki konusunda atõlacak adõmlarda başka düzenlemeleri de zorunlu kõlõyor O cak 2010’da açõklana- cak yeni işkolu istatis- tiklerine ilişkin belir- sizlik sürüyor. 1 Ağustos 2009’da yürürlüğe giren yasa değişikliğine göre Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlõğõ iş- kolu istatistiklerini kendisine yapõlan üyelik ve istifa bildi- rimleri ile Sosyal Güvenlik Ku- rumu’na yapõlan işçi bildirimlerini esas alarak saptayacak. Sosyal Güvenlik Kurumu kayõtlarõnõn esas alõnmasõyla pek çok sendi- kanõn yetkisiz kalmasõndan kor- kuluyor. Bilindiği gibi bir sendikanõn toplu iş sözleşmesi müzakere etme ve bağõtlayabilme hakkõnõ (yetki) kazanmasõ için çifte baraj koşulu- nu yerine getirmesi gerekiyor. Bunlardan biri kurulu olduğu iş- kolunda işçilerin yüzde 10’unu üye kaydetmesi diğeri ise işyeri veya işletme düzeyinde çalõşan- larõn yarõdan bir fazlasõnõ üye yapmõş olmasõ. Yüzde 10’luk iş- kolu barajõ yõlda iki kez Çalõşma ve Sosyal Güvelik Bakanlõğõ’nõn yayõmladõğõ istatistiklere göre be- lirleniyor. Bu istatistikler sendi- kalar için adeta bir önkoşul. ILO yõllardõr işkolu barajõnõn kaldõrõl- masõnõ istiyor. Ocak 2010 işkolu istatistiklerin- de esas alõnacak verilerin değişecek olmasõ nedeniyle sendikal kamuo- yunda konuya ilişkin tedirginlik sürüyor. Konuyu gazetemize de- ğerlendiren Kocaeli Üniversitesi İİBF Çalõşma Ekonomisi Bölümü öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Aziz Çelik “ILO normlarına aykırı olan yüzde 10 barajı kaldırılma- dan, Bakanlık’ın işkolu istatis- tiklerini hesaplama yöntemini değiştirmesi anlaşılması zor bir gi- rişimdir. Önce yüzde 10 barajı kaldırılmalı sonra istatistikler sağlıklı hale getirilmelidir” görü- şünü dile getirdi. Çelik, Türkiye’de resmi sendi- kal istatistiklerinin gerçeği yan- sõtmadõğõnõ, bu nedenle güvenilir hesaplama yöntemlerinin gerek- li olduğunu ancak sendikal mev- zuat demokratikleştirmeden hesap yöntemiyle uğraşmanõn arabayõ atlarõn önüne koymak olduğunu söyledi. Sorunlu yanları var Yeni hesaplama yönteminin de sorunlu yanlarõ olduğunu vurgu- layan Çelik, Çalõşma ve Sosyal Gü- venlik Bakanlõğõ’nõn Temmuz 2009 işkolu istatiğinde işçi sayõsõ- nõn 5.3 milyon olarak yer aldõğõnõ oysa Sosyal Güvenlik Kurumu kayõtlarõna göre 8.8 milyon işçi ol- duğunu bu durumun karõşõklõk ya- ratacağõnõ vurguladõ. Çelik, Bakanlõk’õn işkolu ista- tistiklerini 28 işkolu esasõna göre açõkladõğõnõ, SGK’nin sektör ve faaliyet kolu tasnifinin ise çok farklõ olduğu ve SGK’nin 99 faa- liyet koluna göre işçileri tasnif et- tiğini bu nedenle ciddi sorunlar ya- şanabileceğini belirtti. Sendikalarõn ocak ayõnda ciddi bir yetki sorunu yaşayacağõ ve pek çoğunun yetkisinin düşeceği- ne ilişkin kaygõlarõ değerlendiren Yard. Doç. Dr. Çelik, Bakanlõk’õn işçi bildirimi ile ilgil yasal deği- şiklik nedeniyle sendikalarõn yet- kisini düşürmesinin mümkün ol- madõğõnõ ve bu yola gidilmesinin hukuksuz olacağõnõ belirtti. Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlõğõ’nõn Temmuz 2009 işkolu istatiğinde işçi sayõsõ 5.3 milyon olarak yer alõyor. Oysa Sosyal Güvenlik Kurumu kayõtlarõna göre 8.8 milyon işçi var. Karõşõklõk yaratacak önemli noktalardan birini bu durum oluşturuyor. Bakanlõğõn işkolu istatistiklerini 28 işkolu esasõna göre açõklamasõ, SGK’nin sektör ve faaliyet kolu tasnifinin ise 99 faaliyet koluna göre yapõlmõş olmasõ da ciddi bir başka sorun oluşturacak. Tütün işçisi için destek yağıyor Mitingertelendi D irenişlerinin birinci ayõnõ dolduran yaklaşõk 12 bin tü- tün emekçisine, sendika, par- ti ve sivil toplum örgütlerinden her geçen gün daha fazla destek geliyor. Dün yurdun dört bir köşesinde tütün işçileri için yürüyüş, protesto ve eylemler yapõldõ. Ankara’da bulunan TEKEL işçilerini ziyaret eden Tür- kiye Kamu-Sen Genel Başkanõ Bir- can Akyıldız, TEKEL işçilerine destek vererek “Bu mücadelenin kazanılması için ne gerekiyorsa yapacağız” dedi. Adana’da DİSK, KESK, TTB ve TMMOB üyeleri tütün işçilerine destek vermek için kitlesel yürüyüş düzenledi. İşçilerin yalnõz olmadõ- ğõnõ duyuran emekçiler, AKP’yi protesto etti. Ayrõca İzmir’in Karşõyaka ilçesin- deki Bostanlõ İskelesi’nden Konak Vapuru’na binen işçiler ve aileleri, Konak İskelesi’nde vapurdan inme- yerek eylem yaptõ. Yaklaşõk 500 iş- çi ve yakõnõ vapurda “Direne direne kazanacağız” sloganlarõ attõ. Öte yandan TEKEL Dayanõşma Grubu da bugün İstanbul Cevizli’de saat 18.00’de işçilerle bir araya gel- me kararõ aldõ. KISA... KISA... AA’da büyük kıyım ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Anadolu Ajansõ’nda (AA) 17’si gazeteci 25’i idari personel olmak üzere 42 kişinin işine son verildi. Çağdaş Gazeteciler Der- neği işten çõkarmalarõn TRT’den sonra AA’da da “partizan kad- rolaşmaların yoğunlaştığının göstergesi” olduğunu açõkladõ. ÇGD’nin açõklamasõnda, işten atõl- malarõ Genel Müdür Hilmi Ben- gi’nin, Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç’õn tali- matõyla yaptõğõ belirtildi. 4/C’lilere yasa önerisi MHP Konya Milletvekili Mus- tafa Kalaycı, 4/C statüsünde ça- lõşanlarõn, memur ya da işçi kad- rolarõna atanmasõ için kanun tek- lifi verdi. Kalaycõ’nõn, teklif ge- rekçesinde, bir yõldan az süreli ve- ya mevsimsel hizmetler için geçi- ci personel istihdamõnõ öngören 4/C maddesinin, amacõ dõşõnda kullanõldõğõ ve mağduriyetlere yol açtõğõ belirtildi. BALNAK’ta işçi kıyımı BALNAK Lojistik AŞ önünde basõn açõklamasõ yapan DİSK’e bağlõ Nakliyat-İş Sendikasõ, sen- dikalaştõğõ için 18 işçinin işten atõl- masõnõ ve sendikasõzlaştõrma sal- dõrõsõnõ protesto etti. Emekli-Sen: Sadaka değil zam İstanbul Haber Servisi - DİSK’e bağlõ Emekli-Sen üyeleri, AKP iktidarõ tarafõndan 2010’da emeklilere uygulanan zam artõşõ sonrasõ emeklilerin yeni yõla açlõk ve sefalet içinde girmesini protesto etti. Galatasaray Meydanõ’nda toplanan Emekli-Sen üyeleri, “Zam, zulüm, işkence işte AKP”, “Sadaka değil toplusözleşme” dövizleri taşõyõp, “AKP zamları al başına çal”, “Zamlara karşı omuz omuza” sloganlarõ atarak Taksim Meydanõ’na kadar yürüdü. Sağanak yağõş altõnda eylemlerini gerçekleştiren emekliler adõna basõn açõklamasõ yapan Emekli-Sen Kartal Şube Başkanõ Emir Babakuş, AKP iktidarõ tarafõndan “düzmece” enflasyon rakamlarõ açõkladõğõnõ belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Türk Tabipleri Birliği (TTB), SES, Devrimci Sağlõk-İş ve diğer sağlõk örgütlerinin üyeleri, “Tam Gün Yasa Tasarısı”nõ protesto et- mek amacõyla Hacettepe Üniversi- tesi’nden Sağlõk Bakanlõğõ’na yü- rüdü. Sağlõkçõlarõn eylemine TEKEL işçileri de destek verdi. Gruptakiler, tasarõ karşõtõ pan- kartlar taşõyarak slogan attõ. Abdi İpekçi Parkõ’nda 30 gündür Anka- ra’da eylem yapan TEKEL işçileriyle buluşan sağlõkçõlar, daha sonra Sağ- lõk Bakanlõğõ önünde basõn açõkla- masõ yaptõ. TTB Merkez Konseyi üyesi Ali Çerkezoğlu, sağlõğõn bir ekip hizmeti olduğunu belirterek tasarõnõn kendi görüşleri alõnmadan yasalaştõrõlmak istendiğini söyledi. Para tartõşmasõ yapmadõklarõnõ, iş gü- vencesi istediklerini kaydeden Çer- kezoğlu, sağlõkta dönüşüm progra- mõnõn mağduru olmak istemedikle- rini, bu nedenle tasarõnõn geri çekil- mesini talep ettiklerini belirtti. Tütün işçisine ziyaret Sağlõk Bakanlõğõ’nõn önündeki konuşmalarõn ardõndan sağlõkçõlar, TEKEL işçileriyle birlikte Türk-İş Genel Merkezi önüne yürüdü. Ey- lemciler burada, hükümet karşõtõ sloganlar attõlar. TTB Genel Başkanı Gürsoy, TEKEL işçilerinin yanõnda olduklarõnõ ifade etti. Gürsoy, açlõk grevlerine karşõ olmalarõna rağmen, TEKEL işçilerinin bu eyleme zor- lanmalarõ halinde işçilerin yanõnda olacaklarõnõ belirtti. İşçilerin “Ölmek var, dönmek yok” diye slogan at- malarõ üzerine Gürsoy, “Ölmek de yok, dönmek de yok” dedi. Gürsoy, TTB olarak tam gün ça- lõşmadan yana olduklarõnõ, ancak tasarõda hekimlerin çok uzun süre ça- lõşmaya zorlandõğõnõ belirtti. TTB Genel Sekreteri Eriş Bilaloğlu da ka- muoyuna açõklandõğõ gibi hekimle- rin 17 bin TL maaş almadõğõnõ söy- ledi. Bilaloğlu, tasarõnõn yasalaşmasõ halinde bir uzman hekimin 1400, 1600 TL maaş alacağõnõ, bunun üze- rine de sabit döner sermaye ücreti ek- leneceğini anlattõ. Diğer yandan İzmir’de Tepecik Eğitim ve Araştõrma Hastanesi bah- çesinde toplanan sağlõk çalõşanlarõ, hükümete tepki göstererek haklarõ- nõn tõrpanladõğõnõ vurguladõ. ‘TAM GÜN’ TASARISI GÖRÜŞMELERİ BAŞLADI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu’nda, hekimlerin ve sağlõk örgütlerinin tepkisine yol açan he- kimlerin “tam gün” esasõna göre çalõşma- sõnõ öngören yasa tasarõsõnõn görüşmelerine başlandõ. Hekimlerin, hem üniversite veya devlet hastanesinde, hem de muayenehanelerde ça- lõşmalarõnõ engelleyen düzenlemeye muha- lefet tepki gösterdi. Eski Sağlõk Bakanõ ve MHP Milletvekili Osman Durmuş, dü- zenlemenin “zincir hastanelerine” yara- yacağõnõ söyledi. Durmuş, “Bakanlık mua- yene hekimliği düşmanlığını bırakmalı- dır. Balyozlarla arabadan çıkarılabilir- siniz ama komadan çıkamazsınız” dedi. Ç elik, her işkolu istatistiğinin yayõmlandõktan 15 gün sonra kesinleştiğini bir sonraki istatistikte ancak aradaki değişikliklerin hesaba katõlacağõnõ söyledi. Yargõtay’õn istikrar kazanmõş görüşünün de bu yönde olduğunu vurgulayan Çelik, “Bakanlõk sadece Ağustos 2009 sonrasõnda meydana gelen yeni işçi giriş çõkõşlarõ ile üyelik ve istifalarõ dikkate alacaktõr. Aksi halde hukuksuz davranmõş olur” dedi. Çelik’e göre istatistiklerde küçük oynamalar dõşõnda esaslõ bir değişiklik yapõlmasõ mümkün değil. Böyle bir girişim yargõyõ hiçe saymak olur. Temmuz 2009 öncesi kesinleşmiş üyeliklerin Bakanlõk tebliği ile ortadan kaldõrõlmasõ mümkün değil. Nitekim Yargõtay 9. Hukuk Dairesi’nin istikrar kazanmõş uygulamasõ bu yönde. Bakanlõk işçi bildirim yöntemindeki değişiklik nedeniyle işkolu istatistiklerinde köklü bir değişiklik yapamaz ve kesinleşmiş istatistikleri ortadan kaldõramaz. Bu değişiklik ancak uzun dönemde sendikalarõn yetkilerini etkileyecek bir değişiklik. Aksi bir uygulama hukuksuz olacak. Hukuksuzluk olur Sendikalarõn yetkisi düşürülemez SAYFA CUMHURİYET 14 OCAK 2010 PERŞEMBE [email protected] DİSK, KESK, TMMOB ve TTB de cumartesi Ankara’da (Fotoğraf:CİHANORUÇOĞLU) DİSK tarafõndan “Sendikal hak ve özgürlük- ler için demokrasinin takipçisiyiz” sloganõyla her hafta çarşamba düzenlenen bir saatlik otur- ma eylemi dün de TEKEL işçilerine destek ama- cõyla düzenlendi. DİSK Genel Başkanõ Süley- man Çelebi, güvencesiz ve düşük ücret daya- tõlan tüm işçilerin talepleri için, TEKEL işçi- leriyle dayanõşma için 16 Ocak Cumartesi An- kara’daki mitinge katõlacaklarõnõ söyledi. Taksim Gezi Parkõ’nda düzenlenen eyleme DİSK’in yanõ sõra KESK, TMMOB ve TTB de destek verdi. “Sendikal hakkõmõz engellenemez” dövizleri taşõyan grup, “TEKEL işçisi yalnõz de- ğildir”, “Her yer TEKEL, her yer direniş” slo- ganlarõ attõ. Grup adõna açõklama yapan DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çelebi, birli- ğe, mücadeleye ve dayanõşmaya her daha faz- la ihtiyaç duyduklarõnõ belirtti. Çelebi şöyle devam etti: “Bu saldõrõlar yalnõzca tek tek kit- le örgütlerini, sendikal ve mesleki örgütleri hi- zaya getirmek için yapõlmamaktadõr. Bu sal- dõrõlar, toplumda siyasi iktidara gerçek gün- demle muhalefet eden ve hükümet politikala- rõnõn gerçek yüzünü ortaya çõkaran emek, ba- rõş ve demokrasi güçlerini bir bütün olarak susturmak, örgütsüz bir toplum yaratõlmak için yapõlmaktadõr.” Ayrıca TBMM’de dün görüşülmeye başlanan “Tam Gün Yasa Tasarısı” ile ilgili TTB ve tıp uzmanlık derneklerinin yetkilileri Hacettepe Üniversitesi’nde bir araya gelerek, değerlendirme yaptı. Toplantından sonra konuşan Gürsoy, hekimlerin alacağı ifade edilen ücretlerin ve diğer farkların gerçekle ilgisinin olmadığını söyledi. 14 EMEK (Fotoğraf:CİHANORUÇOĞLU) Tam güne değil güvencesizliğe karşılar Sağlõk emekçisi Tam Gün Yasasõ’nõ protesto etti TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu’nun “sürekli eylem” kararõnõn bir adõmõ olarak 16 Ocak 2010 Cumartesi ya- põlmasõ kararlaştõrõlan “Ekmek, Ba- rış, Özgürlük için Demokrasi ve Haklar Mitingi” Ankara Valiliği ta- rafõndan “genel güvenlik gerekçesi” ile 17 Ocak Pazar’a ertelendi. Miting, pazar günü saat 12.00’de Sõhhiye Meydanõ’nda yapõlacak. Kortej 10.00’da Tren Garõ önünde toplana- cak ve 11.00’de yürüyüşe geçilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle