22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 13 OCAK 2010 ÇARŞAMBA 6 HABERLER AVRUPA GÜRAY ÖZ Öfkelerinin Nedeni Şu sürüp giden tartışmanın ne siyasi, ne bilimsel, ne de ahlaki bir yanı var. Durumun vahametini anlatmak ya da en azından gelişmelerden duyulan kuşkuyu dile getirmek için bir iki söz söyledinizse, “tamam askerlere dikkat edelim, darbe marbe yapmasınlar, ama bu arada kim vurduya da gitmeyelim” dedinizse, iktidarın kadrolaşmasından, medyaya saldırısından söz ettinizse hep birden üstünüze çullanıyorlar. Argümanları da pek basittir. “Sivil bir tehlikeden mi söz ediyorsun, öyleyse gizli bir darbeci, gizli bir askeri vesayet yanlısısın sen.” Yapma ya!! Sonra ukala takımından pek “bilimsel” dersler başlıyor. Orduyu dağıtıp yeni bir ordu kurmaktan söz eden “mümtaz” bir şahsiyet, “sivil darbe mi olurmuş, darbe darptan, darp da askerden gelir” diye başlıyor diskuruna. Bir diğer pop star âlimi, faşizmin ne olduğuna dair öyle bir söylev çekiyor ki, anında susup köşenize çekileceksiniz, başka çare yok! Tartışmanın bir tarafı AKP hakkında, AKP hükümeti hakkında açık, net görüşlere sahip olanlar değildir. Onlar AKP’nin yandaş ve sahte liberalleri için zaten “katlanıp kenara konmuş” iflah olmaz darbeciler, ya “ulusal” ya da “global Ergenekoncular” olduklarından kıymeti harbiyeleri yoktur. Ama kendi cephelerinde olduğunu düşündükleri Nuray’lar, Kadir’ler, Ruşen’ler, Ülsever’ler azıcık kuşku belirtiyor, azıcık tehlikeden söz ediyorlarsa, “vurun kahpeye” durumları hemen devreye girmektedir. Bu kadar da kör gidiş olur mu, bu kadar da solu - sağı bilmez, liberalden anlamaz liberal olur mu? Oluyor. Ölçüleri tektir: Partime, hükümetime, çıkarıma dokunma. Üstelik de sırtlarını iktidar partisine dayadıkları, medyadaki “dokunulmazlıklarına” pek güvendikleri için kendilerini kahraman sayıyor, askere vurmanın zevkini çıkartıyorlar. Bilmezden geldikleri, 12 Mart’larda, 12 Eylül’lerde askerle gerçekten kapışanların durumudur. Askeri darbelerin kime nasıl vurduğunu; kontrgerillanın kimi nasıl işkenceye çektiğini ve o sıralarda kendilerinin nerelerde, ne yapmakta olduklarını soranlara da bu nedenle çok sinirlenirler. Askeri darbelere, bu arada 12 Eylül’e de karşı olduklarını söylemeleri sizi yanıltmasın. 12 Eylül’ün 24 Ocak kararları, 24 Ocak kararlarının Turgut Özal demek olduğunu, 12 Eylül’ün 24 Ocak neoliberalizmini hayata geçirmek için gerçekleştirildiğini pek iyi bilirler. Gerçek adı emperyalizmin yeni saldırısı olan küreselleşme sahtekârlığının dünya siyasetine bir fırtına gibi girdiği, Friedmancılığın ülkelerin üzerinden bir felaket gibi geçtiğini de bilirler. O rüzgârdır ki solu yerle bir etmiş, kimi “solculara” da “tamam her şey eskidi, şimdi yeni şeyler söylemek lazım” türküsünü çaldırmıştır. Liberalizmle hiç ilgisi olmayan nevzuhur liberallerin piyasayı tutmaları ve Özal’ı peygamber bellemeleri de o zamanın işidir. Ama ben size şimdiden söyleyeyim de sonra demedi demeyin; bu neoliberal takımın içinden de yeni “kuşkucular” çıkacaktır. Onların kuşkuları biraz farklı olacak, özellikle dış politikadan kuşkulanacaklar, bunun nedeni de “Memleket maceraya mı gidiyor, ideolojik bir eksen kayması mı var?” kaygısı değil, rotadan sapılıyor kaygısı olacaktır. Ve diyeceklerdir ki; “Usta sen ne yapıyorsun, gaza gelip ABD rotasını şaşırma sakın”. “Tecrübe” şimdilik ihtiyatlı bir şekilde uyarıyor: “Türkiye’nin Suriye ve Lübnan üzerinden ve giderek Ürdün’le (bu arada Irak’ı da bir kenara kaydedin) bölgede siyasi ve ekonomik entegrasyonu sağlayacak ve ‘soft power’ üzerinden hareket eden bir ‘güç merkezi’ olarak İsrail’e karşı yerleşmesi, Ortadoğu’nun alışılagelmiş ve bilinen dengelerini ve dinamiklerini altüst edecek bir potansiyeli yansıtıyor. Bunun bir ‘siyasi maliyeti’ olabilir mi? Türkiye’nin yakın geleceğinde ve özellikle iç politikada cereyan edecek gelişmeleri bu soruyu akılda tutarak, İsrail’i ve Atlantik ötesindeki uzantılarını ve desteklerini hesaba katarak izlemekte yarar var…” Böyle diyor “tecrübe”, daha ne desin!.. e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr Diyarbakõr’da Sarmaşõk Derneği Gõda Bankasõ’ndan gõda yardõmõ alan binlerce aile kaderine terk ediliyor ‘Açlõğa mahkûm ediyorlar’ŞEHRİBAN KIRAÇ MAHMUT ORAL DİYARBAKIR - Diyarbakõr’da aralarõnda Eğitim-Sen, TMMOB, Diyarbakõr Büyükşehir Belediyesi, Tabip Odasõ, İHD, Sanayi ve Tica- ret Odasõ’nõn da bulunduğu 46 kurum ortaklõğõyla yürütülen ve açlõk sõnõ- rõndaki 2 bin 300 aileye yani 15 bin kişiye her ay düzenli gõda yardõmõ ya- pan Sarmaşõk Gõda Bankasõ projesi Diyarbakõr Valiliği’nin girişimiyle sonlandõrõlõyor. Genel Başkanlõğõnõ Diyarbakõr Büyükşehir Belediye Başkanõ Osman Baydemir’in yap- tõğõ derneğin kamu yararõna çalõş- madõğõ iddia ediliyor. Gõda Bankasõ Projesi’nin ortak- larõndan Diyarbakõr Büyükşehir Be- lediye Başkanlõğõ, Belediye Mecli- si’nde yeni dönem proje ortaklõğõ için karar aldõ. Diyarbakõr Valiliği, kararõ veto etti ve yürütmenin dur- durulmasõ kararõ çõkarõldõ. Gerekçe olarak da Sarmaşõk Derneği’nin ka- mu yararõna çalõşan dernek olma- masõ gösterildi. Sarmaşõk Derneği Genel Başkan Yardõmcõsõ Dr. Mehmet Selim Öl- çer, belediyenin projeye ortaklõğõnõn birçok kez Sayõştay ve Mülkiye mü- fettişlerince denetime tabi tutuldu- ğunu ve yasalara aykõrõ bir durum bu- lunmadõğõnõ vurguladõ. Valilik tara- fõndan İçişleri Bakanlõğõ’ndan talep edilen iki müfettişin de dernekte 14 gün boyunca denetim yaptõğõnõ an- latan Ölçer, “Denetleme raporunda da yasaların suç saydığı herhangi bir hususa rastlanmadığı Diyar- bakır Valiliği’ne iletildi” dedi. Sar- maşõk Gõda Bankasõ Projesi’nin en te- mel yasal dayanağõnõn 5018 sayõlõ Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Ka- nunu’nun 29. maddesine göre Ba- kanlar Kurulu’nca çõkarõlan 11536 sa- yõlõ yönetmelik olduğuna işaret eden Ölçer, şunlarõ söyledi: ‘Yoksullar kurban ediliyor’ “Bu yönetmelikte kamu kurum- larının derneklere yapacağı yar- dımlarda aranan en önemli kriter derneğin kamu yararına çalışan dernek olması değil, yapacağı ça- lışma ile ‘kamu yararõ gözetilmesi’ koşuludur. Valiliğe soruyoruz Gı- da Bankası’ndan destek alan ve yoksullukları İçişleri Bakanlığı müfettişlerince evlerine gidilerek tespit edilip rapora da yazılan 2 bin 300 açlık sınırındaki aileye her ay düzenli gıda desteğinde bulunmak kamu yararı değilse, bundan daha önemli ve yerini bulan kamu yararı çalışması nedir öğrenmek istiyoruz. Yoksul yurttaşlarımız hangi he- saplara kurban ediliyor?” Ölçer, dernek bünyesindeki gõda bankasõndan şu an 2 bin 300 aile, yak- laşõk 15 bin insanõn, her ay düzenli gõ- da desteği aldõğõna dikkat çekerek, “Valilik bu kişileri açlık duru- muyla karşı karşıya bıraktığını görmüyor mu? Görüyorsa bu du- rumdan vicdanen rahat mı? Der- dimiz, endişemiz, tasamız bu yurt- taşlarımızdır, başkaca da bir kay- gı taşımıyoruz” dedi. MİTİNG CUMARTESİ GÜNÜ Türk-İş’ten ‘Ekmek, Barış, Özgürlük’ mitingi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk-İş, çalõşanlarõn yaşadõğõ so- runlara dikkati çekmek amacõyla 16 Ocak Cumartesi günü Ankara’da, “Ekmek, Barış, Özgürlük İçin De- mokrasi ve Haklar Mitingi” dü- zenleyecek. Türk-İş Yönetim Kuru- lu, Başkanlar Kurulu’nun aldõğõ “sü- rekli eylem” kararõ kapsamõnda, son dönemde başta TEKEL işçileri ol- mak üzere çalõşanlarõn karşõ karşõya kaldõklarõ sorunlar nedeniyle Anka- ra’da kitlesel bir miting düzenleme kararõ aldõ. Teşkilata gönderilen ya- zõda da konfederasyona bağlõ sendi- kalarõn mitinge en geniş katõlõmõ sağlamalarõ için gerekli hazõrlõklarõ yapmalarõ istendi. Çeşitli illerden gelerek 15 Ocak’ta Ankara’da olmayõ planlayan TE- KEL işçileri de mitingde yerlerini ala- cak. Sõhhiye Meydanõ’ndaki miting için katõlõmcõlar saat 10.00’da Ankara Garõ önünde toplanacak. Kortejlerin oluşturulmasõyla saat 11.00’de yü- rüyüşe geçilecek. Katõlõmcõlarõn Sõh- hiye Meydanõ’ndaki yerini almasõnõn ardõndan mitingin saat 12.00’de baş- lamasõ planlanõyor. İBB CHP’Lİ MECLİS ÜYELERİ İtfaiye işçilerine destek eylemi İstanbul Haber Servisi - İstan- bul’da itfaiye hizmetlerinin taşeron- laştõrõlmasõna karşõ işçilerin eylemi- ne destek artarak sürüyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) CHP’li meclis üyeleri itfaiye işçile- rine destek vermek için belediye meclisi toplantõsõnõ grup olarak terk ederek, itfaiye işçilerine destek oldu. İBB Meclisi’nin önceki günkü top- lantõsõnda söz alan CHP Grup Yö- neticisi Atalay Oğul, itfaiye işçile- rinin yapõlan ihaleyle mağdur edil- diğini belirterek, İBB Başkanõ Kadir Topbaş’õn bu ihaleyi iptal etmesi ge- rektiğini söyledi. Görevlerini canla- rõ pahasõna yapan işçilere sahip çõ- kõlmadõğõnõ ileri süren Oğul, AKP’li üyeleri itfaiye işçilerini ziyaret etmeye ve onlarõn sorunlarõnõ dinlemeye ça- ğõrdõ. CHP’li üyeler, daha sonra İBB karşõsõndaki Şehzadebaşõ Parkõ’nda eylem yapan itfaiye işçilerini ziyaret etti. Burada işçilere hitap eden Oğul, “Sizin yanınızdayız. Mücadelenize destek veriyoruz. İstanbul halkı da size yapılan bu zulmün farkında” diye konuştu. İstanbul Haber Servisi - Sosyalist Gençlik Der- nekleri Federasyonu (SGDF) üyeleri, direnişteki TE- KEL ve itfaiye işçilerine destek vererek, Kadıköy- Eminönü seferini gerçekleştiren vapura “TEKEL - İtfaiye işçisi yalnız değildir” pankartı astı. Eminönü’ndeki Kadıköy İskelesi önünde toplanan SGDF üyeleri, “TEKEL işçisi yalnız değildir” pan- kartı açıp, “İtfaiye işçisi yalnız değildir”, “Zafer di- renen emekçinin olacak” sloganları attı. Grup adı- na açıklamayı okuyan İstanbul SGDF Başkanı Gül Sena Erdoğdu, TEKEL ve İtfaiye işçilerinin dire- nişleriyle hükümete demokrasi dersi verdiğini be- lirterek, “Haklarını isteyen işçilere yönelik saldırı- lar artarak devam ediyor. Gözlerimizin önünde olan bu zalimliğe karşı toplumsal tepki giderek bü- yümektedir” dedi. Erdoğdu, “Tüm ezilenlere yol gös- teren ve hesap sormaya çağıran işçilerin direnişine destek vermeye devam edeceğiz. Gençler olarak halkımızı 16 Ocak tarihinde Ankara’da yapılacak TE- KEL mitingine çağırıyoruz” diye konuştu. Ankara Valiliği’nden TEKEL işçilerine gözdağı ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Ankara Valiliği, bugün mü- cadelelerinin 30. gününe giren TE- KEL işçilerine gözdağõ verdi. Va- lilik, işçilerin planladõklarõ eylem- lerle ilgili olarak, “Kanunsuz ey- lem güvenlik güçlerince engelle- necek ve sorumlular hakkında da gerekli yasal işlem yapılacak” açõklamasõnõ yaptõ. Ankara Valiliği’nden yapõlan ya- zõlõ açõklamada, TEKEL işçilerinin 14 Ocak Perşembe günü aileleriy- le “kefen” benzeri önlükler giye- cekleri, sivil toplum örgütlerinden sağlanacak katõlõmla büyük bir top- luluk oluşturacaklarõ, bu topluluk- la Ankara’da, “belirsiz bir yerde” “3 gün oturma”, devamõnda “3 gün açlık grevi”, ardõndan da “ölüm orucu” eylemi başlatacak- larõnõn basõndan öğrenildiği ifade edildi. Toplantõ ve Gösteri Yürü- yüşleri Yasasõ çerçevesinde baş- kentte, toplantõ ve gösteri yürüyü- şü yapõlacak yerlerin Ankara Vali- liği tarafõndan önceden belirlendi- ği ve ilan edildiğine işaret edilen açõklamada şöyle denildi: ‘Engelleyeceğiz’ “Kanuna aykırı olarak yapıla- cak eylemin yeri de belirtilme- miştir. Kefen benzeri beyaz ön- lüklerle ilimizde oluşacak toplu- luğun, toplumumuzda infiale ne- den olacağı açıktır. Her yönüyle 2911 sayılı kanuna aykırı olan ey- lem, 5442 sayılı İller İdaresi Ka- nunu’nun 11/c maddesine göre de uygun görülmemiştir. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin nerelerde ve nasıl olacağı 2911 sayılı ka- nunda düzenlenmiştir. Yapılmak istenen bu eylemle ilgili valiliği- mize herhangi bir müracaat ya- pılmamıştır. 2911 sayılı kanuna göre tertip heyeti oluşturarak valiliğimize bildirimde bulunul- ması ve yasal miting alanlarından birisinin talep edilmesi halinde, talepler değerlendirilecek, yasal olmayan bu eyleme teşebbüs edil- mesi halinde meydana gelecek olaylardan ve doğabilecek za- rarlardan konfederasyon (Türk- İş), sendika (Tek Gıda-İş) ve ey- leme katılanlar sorumlu olacak- tır.” Açõklamada, “kanunsuz ey- lemin” gerçekleştirilmesi halinde güvenlik güçlerince engelleneceği ve sorumlular hakkõnda da yasal iş- lem yapõlacağõ kaydedildi. BİR ŞİRKETİN ORTAĞI VE GENEL MÜDÜRÜ OLDUĞU BELİRTİLEN MHP’Lİ VEKİLİN DURUMU TARTIŞMALI Nalcõ’nõn milletvekilliği tehlikede ‘Havzaların yönetimi yerel halka bırakılsın’ İstanbul Haber Servisi - Türkiye’nin dört bir ya- nõnda süren baraj ve hidroelektrik santralõ (HES) projelerinin mağdurlarõ İstanbul’da bir araya geldi. Projelere karşõ örgütlenen kampan- yalarõn temsilcileri, hükümetin HES inşaatlarõ- nõ bir an önce durdurmasõnõ isteyerek su havza- larõnõn yönetiminin de yerel halka verilmesi gerektiğini vurguladõlar. Yusufeli Koruma ve Yaşatma Girişimi, Munzur Koruma Kurulu, Allianoi Girişim Grubu, Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi, Aşağõ Irmaklar Bölgesi, Karadeniz İsyandadõr Platformu, Senoz Vadisini Koruma Platformu’nun da aralarõnda bulunduğu baraj ve HES karşõtõ kampanyalarõn temsilcileri Be- yoğlu’ndaki Makine Mühendisleri Odasõ İstan- bul Şubesi’nde taleplerini dile getirdiler. Plat- formlar adõna ortak açõklama yapan Hasan- keyf’i Yaşatma Girişimi’nden Ercan Ayboğa, akarsu ekosistemlerinin suni göllere veya kuru yataklara çevrilerek ciddi değişime uğratõldõğõ- nõ belirtti. İnşasõ yapõlan 1100’den fazla baraj ve HES yüzünden 350 bin insanõn toprağõnõ zorla terk etmek zorunda bõrakõldõğõna dikkat çeken Ayboğa, “Projeler hakkında düşüncesi sorulmayan bu insanlara ya hiç tazminat verilmedi ya da ödeme yapılmadı” dedi. İŞÇİLERE DESTEK ‘KANUNSUZ EYLEMLER GÜVENLİK GÜÇLERİNCE ENGELLENECEK’ AYŞE SAYIN ANKARA - TBMM Başkanlõğõ, bir şir- ketin ortağõ ve genel müdürü olduğu be- lirtilen MHP Tekirdağ Milletvekili Ke- malettin Nalcı’nõn durumu konusunda TBMM Anayasa Komisyonu’ndan görüş istedi. Komisyon bugün toplanarak, Nal- cõ’nõn “milletvekilliğiyle bağdaşmayan iş- lere” girip girmediğine karar verecek. Ko- misyon, üyelikle bağdaşmayan iş yaptõğõ ka- naatine varõrsa, Nalcõ’nõn milletvekilliğinin düşürülmesi gündeme gelecek. Nalcõ ile ilgili sürpriz gelişme, Tekirdağ Valiliği’nin TBMM Başkanlõğõ’na yazdõ- ğõ yazõ ile ortaya çõktõ. Edinilen bilgiye gö- re valilikten gelen yazõda, milletvekili se- çilmeden önce Tekirdağ’da bir şirketin or- tağõ ve aynõ zamanda genel müdürü oldu- ğu belirtilen Nalcõ’nõn, milletvekili seçil- dikten sonra da Ağustos 2009’a kadar bu görevini devam ettirdiği kaydedildi. Şirketi devlet ihalelerinde Nalcõ’nõn başõnda olduğu şirketin KÖY- DES kapsamõndaki devlet ihalelerine gir- diği ve bu konuda şikâyetler geldiği be- lirtilen valilik yazõsõnda Nalcõ’nõn bu du- rumu TBMM Başkanlõğõ bilgisine sunul- duğu belirtildi. TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin de konuyu Anayasa Komisyo- nu’na havale ederek görüş istedi. Komsi- yon bugünkü toplantõsõnda Nalcõ’nõn du- rumunun Anayasa’nõn 82. maddesinde düzenlenen “üyelikle bağdaşmayan işler” kapsamõna girip girmediği konusunda gö- rüş bildirecek. Komisyon Nalcõ’nõn “üye- liklikle bağdaşmayan iş” yaptõğõ yönün- de görüş bildirirse milletvekilliğinin dü- şürülmesi gündeme gelebilecek. Nalcõ, parlamentoya 22 Temmuz 2007’deki genel seçimlerde girmişti. HES MAĞDURLARI BULUŞTU ÇEBER DAVASI SÜRÜYOR Uzman sanık oldu MESLEK YÜKSEKOKULLARI Sınavsız giriş kaldırılıyor ERZURUM (AA) - Atatürk Üniversitesi’nde yeni kurulan üni- versitelerin rektörleriyle görüşen YÖK Başkanõ Yusuf Ziya Öz- can, YÖK’ün planladõğõ çalõş- malarla ilgili bilgi verdi. Özcan, meslek yüksekokullarõ- na girişle ilgili değişiklik yapma- yõ düşündüklerini bildirdi. Meslek yüksekokullarõna sõnavsõz giren öğrencilerin niteliğinin düşük ol- duğuna dikkati çeken Özcan, “Bi- liyorsunuz meslek yüksekokul- larına sınavsız giriliyordu, sı- navsız girişi kaldırmak istiyo- ruz. Hamurun kalitesini art- tırmamız gerekiyor” dedi. Üni- versitelerin içe kapalõ kalmamasõ için yaptõklarõ değişikliklerin çok büyük önem taşõdõğõnõ ifade eden Özcan, Yabancõ Uyruklu Öğren- ci Sõnavõ’nõn kaldõrõlacağõnõ, üni- versitelere yabancõ uyruklu öğ- rencileri alacak uygulamalarõn hayata geçirildiğini de ekledi. Özcan şöyle konuştu: “Bundan sonra üniversitelerimiz hangi kriterlerde öğrenci almak iste- diklerini kararlaştıracak. Ben- ce devrim niteliğinde bir adım yükseköğretim için. Artık üni- versitelerde yabancı öğrencile- ri görmek mümkün olacak.” HİLAL KÖSE Metris Cezaevi’nde tutuklu bu- lunan Engin Çeber’in işkenceyle öldürülmesinden sorumlu kamu görevlilerinin yargõlandõğõ davanõn görüldüğü mahkemeye rapor sunan dudak okuma uzmanõ Özgür Te- kol ile Tekol’un programa katõldõğõ ATV Haber’in Sorumlu Müdürü Selma Yıldız hakkõnda ‘adil yar- gılamayı etkilemeye teşebbüs’ suçundan dava açõldõ. Sanõklarõn 4.5 yõla kadar hapisle cezalandõ- rõlmasõ isteniyor. Çeber’in işkenceyle öldürülme- sine ilişkin 60 kamu görevlisinin yargõlandõğõ dava Bakõrköy 14. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde sürü- yor. Çeber’in ölümüne ilişkin da- vanõn 10. duruşmasõ bugün görü- lecek. Bu davada mahkemeye ra- por sunan dudak okuma uzmanõ ise başka bir davada sanõk duruma düş- tü. Sanõk dudak okuma uzmanõ Öz- gür Tekol, raporunu mahkemeye sunmadan önce televizyon kanal- larõnda açõklamõş, sanõk gardiyan- larõ koruyan değerlendirmeleriyle hukukçularõn tepkisini çekmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcõ- lõğõ’nca Tekol ve Yõldõz hakkõnda hazõrlanan iddianamede, Kamuo- yunda dikkatle takip edilen En- gin Çeber davasında, raporun mahkemede okunmasından ön- ce haber programlarına düşme- sinin, hâkimlerin daha tartış- maya fırsat bulamadan, ka- muoyunca değişik platformlar- da dava ile ilgili yorumların or- taya çıkmasının bir bütün olarak değerlendirildiği” belirtildi. Sanõk Tekol savcõlõğa verdiği ifadede raporunu mahkeme kâti- bine verdikten sonra açõkladõğõnõ söyleyerek, “ATV’deki prog- ramda sorulara yanıt verdim. Dosya ile ilgili konuşmadım, kul- landığım teknikleri anlattım. Bi- limsel bir durumu açıkladım” de- di. Sanõklar, İstanbul 12. Asliye Ce- za Mahkemesi’nde 31 Mart 2010 tarihinde yargõç karşõsõna çõkacak. Tekol hakkõnda Habertürk televizyonuna verdiği demeç ne- deniye bir soruşturma daha sürüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle