Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 13 OCAK 2010 ÇARŞAMBA
6 HABERLER
AVRUPA
GÜRAY ÖZ
Öfkelerinin Nedeni
Şu sürüp giden tartışmanın ne siyasi, ne
bilimsel, ne de ahlaki bir yanı var. Durumun
vahametini anlatmak ya da en azından
gelişmelerden duyulan kuşkuyu dile getirmek için
bir iki söz söyledinizse, “tamam askerlere
dikkat edelim, darbe marbe yapmasınlar, ama
bu arada kim vurduya da gitmeyelim”
dedinizse, iktidarın kadrolaşmasından, medyaya
saldırısından söz ettinizse hep birden üstünüze
çullanıyorlar. Argümanları da pek basittir.
“Sivil bir tehlikeden mi söz ediyorsun,
öyleyse gizli bir darbeci, gizli bir askeri
vesayet yanlısısın sen.”
Yapma ya!!
Sonra ukala takımından pek “bilimsel” dersler
başlıyor.
Orduyu dağıtıp yeni bir ordu kurmaktan söz
eden “mümtaz” bir şahsiyet, “sivil darbe mi
olurmuş, darbe darptan, darp da askerden
gelir” diye başlıyor diskuruna. Bir diğer pop star
âlimi, faşizmin ne olduğuna dair öyle bir söylev
çekiyor ki, anında susup köşenize çekileceksiniz,
başka çare yok!
Tartışmanın bir tarafı AKP hakkında, AKP
hükümeti hakkında açık, net görüşlere sahip
olanlar değildir. Onlar AKP’nin yandaş ve sahte
liberalleri için zaten “katlanıp kenara konmuş”
iflah olmaz darbeciler, ya “ulusal” ya da “global
Ergenekoncular” olduklarından kıymeti
harbiyeleri yoktur. Ama kendi cephelerinde
olduğunu düşündükleri Nuray’lar, Kadir’ler,
Ruşen’ler, Ülsever’ler azıcık kuşku belirtiyor,
azıcık tehlikeden söz ediyorlarsa, “vurun
kahpeye” durumları hemen devreye girmektedir.
Bu kadar da kör gidiş olur mu, bu kadar da
solu - sağı bilmez, liberalden anlamaz liberal olur
mu? Oluyor. Ölçüleri tektir: Partime,
hükümetime, çıkarıma dokunma.
Üstelik de sırtlarını iktidar partisine dayadıkları,
medyadaki “dokunulmazlıklarına” pek
güvendikleri için kendilerini kahraman sayıyor,
askere vurmanın zevkini çıkartıyorlar. Bilmezden
geldikleri, 12 Mart’larda, 12 Eylül’lerde askerle
gerçekten kapışanların durumudur. Askeri
darbelerin kime nasıl vurduğunu; kontrgerillanın
kimi nasıl işkenceye çektiğini ve o sıralarda
kendilerinin nerelerde, ne yapmakta olduklarını
soranlara da bu nedenle çok sinirlenirler.
Askeri darbelere, bu arada 12 Eylül’e de karşı
olduklarını söylemeleri sizi yanıltmasın. 12
Eylül’ün 24 Ocak kararları, 24 Ocak kararlarının
Turgut Özal demek olduğunu, 12 Eylül’ün 24
Ocak neoliberalizmini hayata geçirmek için
gerçekleştirildiğini pek iyi bilirler.
Gerçek adı emperyalizmin yeni saldırısı olan
küreselleşme sahtekârlığının dünya siyasetine bir
fırtına gibi girdiği, Friedmancılığın ülkelerin
üzerinden bir felaket gibi geçtiğini de bilirler. O
rüzgârdır ki solu yerle bir etmiş, kimi “solculara”
da “tamam her şey eskidi, şimdi yeni şeyler
söylemek lazım” türküsünü çaldırmıştır.
Liberalizmle hiç ilgisi olmayan nevzuhur
liberallerin piyasayı tutmaları ve Özal’ı peygamber
bellemeleri de o zamanın işidir.
Ama ben size şimdiden söyleyeyim de sonra
demedi demeyin; bu neoliberal takımın içinden de
yeni “kuşkucular” çıkacaktır. Onların kuşkuları
biraz farklı olacak, özellikle dış politikadan
kuşkulanacaklar, bunun nedeni de “Memleket
maceraya mı gidiyor, ideolojik bir eksen
kayması mı var?” kaygısı değil, rotadan sapılıyor
kaygısı olacaktır. Ve diyeceklerdir ki; “Usta sen
ne yapıyorsun, gaza gelip ABD rotasını
şaşırma sakın”.
“Tecrübe” şimdilik ihtiyatlı bir şekilde uyarıyor:
“Türkiye’nin Suriye ve Lübnan üzerinden ve
giderek Ürdün’le (bu arada Irak’ı da bir kenara
kaydedin) bölgede siyasi ve ekonomik
entegrasyonu sağlayacak ve ‘soft power’
üzerinden hareket eden bir ‘güç merkezi’
olarak İsrail’e karşı yerleşmesi, Ortadoğu’nun
alışılagelmiş ve bilinen dengelerini ve
dinamiklerini altüst edecek bir potansiyeli
yansıtıyor. Bunun bir ‘siyasi maliyeti’ olabilir
mi? Türkiye’nin yakın geleceğinde ve özellikle
iç politikada cereyan edecek gelişmeleri bu
soruyu akılda tutarak, İsrail’i ve Atlantik
ötesindeki uzantılarını ve desteklerini hesaba
katarak izlemekte yarar var…”
Böyle diyor “tecrübe”, daha ne desin!..
e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr
Diyarbakõr’da Sarmaşõk Derneği Gõda Bankasõ’ndan gõda yardõmõ alan binlerce aile kaderine terk ediliyor
‘Açlõğa mahkûm ediyorlar’ŞEHRİBAN KIRAÇ
MAHMUT ORAL
DİYARBAKIR - Diyarbakõr’da
aralarõnda Eğitim-Sen, TMMOB,
Diyarbakõr Büyükşehir Belediyesi,
Tabip Odasõ, İHD, Sanayi ve Tica-
ret Odasõ’nõn da bulunduğu 46 kurum
ortaklõğõyla yürütülen ve açlõk sõnõ-
rõndaki 2 bin 300 aileye yani 15 bin
kişiye her ay düzenli gõda yardõmõ ya-
pan Sarmaşõk Gõda Bankasõ projesi
Diyarbakõr Valiliği’nin girişimiyle
sonlandõrõlõyor. Genel Başkanlõğõnõ
Diyarbakõr Büyükşehir Belediye
Başkanõ Osman Baydemir’in yap-
tõğõ derneğin kamu yararõna çalõş-
madõğõ iddia ediliyor.
Gõda Bankasõ Projesi’nin ortak-
larõndan Diyarbakõr Büyükşehir Be-
lediye Başkanlõğõ, Belediye Mecli-
si’nde yeni dönem proje ortaklõğõ
için karar aldõ. Diyarbakõr Valiliği,
kararõ veto etti ve yürütmenin dur-
durulmasõ kararõ çõkarõldõ. Gerekçe
olarak da Sarmaşõk Derneği’nin ka-
mu yararõna çalõşan dernek olma-
masõ gösterildi.
Sarmaşõk Derneği Genel Başkan
Yardõmcõsõ Dr. Mehmet Selim Öl-
çer, belediyenin projeye ortaklõğõnõn
birçok kez Sayõştay ve Mülkiye mü-
fettişlerince denetime tabi tutuldu-
ğunu ve yasalara aykõrõ bir durum bu-
lunmadõğõnõ vurguladõ. Valilik tara-
fõndan İçişleri Bakanlõğõ’ndan talep
edilen iki müfettişin de dernekte 14
gün boyunca denetim yaptõğõnõ an-
latan Ölçer, “Denetleme raporunda
da yasaların suç saydığı herhangi
bir hususa rastlanmadığı Diyar-
bakır Valiliği’ne iletildi” dedi. Sar-
maşõk Gõda Bankasõ Projesi’nin en te-
mel yasal dayanağõnõn 5018 sayõlõ
Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Ka-
nunu’nun 29. maddesine göre Ba-
kanlar Kurulu’nca çõkarõlan 11536 sa-
yõlõ yönetmelik olduğuna işaret eden
Ölçer, şunlarõ söyledi:
‘Yoksullar kurban ediliyor’
“Bu yönetmelikte kamu kurum-
larının derneklere yapacağı yar-
dımlarda aranan en önemli kriter
derneğin kamu yararına çalışan
dernek olması değil, yapacağı ça-
lışma ile ‘kamu yararõ gözetilmesi’
koşuludur. Valiliğe soruyoruz Gı-
da Bankası’ndan destek alan ve
yoksullukları İçişleri Bakanlığı
müfettişlerince evlerine gidilerek
tespit edilip rapora da yazılan 2 bin
300 açlık sınırındaki aileye her ay
düzenli gıda desteğinde bulunmak
kamu yararı değilse, bundan daha
önemli ve yerini bulan kamu yararı
çalışması nedir öğrenmek istiyoruz.
Yoksul yurttaşlarımız hangi he-
saplara kurban ediliyor?”
Ölçer, dernek bünyesindeki gõda
bankasõndan şu an 2 bin 300 aile, yak-
laşõk 15 bin insanõn, her ay düzenli gõ-
da desteği aldõğõna dikkat çekerek,
“Valilik bu kişileri açlık duru-
muyla karşı karşıya bıraktığını
görmüyor mu? Görüyorsa bu du-
rumdan vicdanen rahat mı? Der-
dimiz, endişemiz, tasamız bu yurt-
taşlarımızdır, başkaca da bir kay-
gı taşımıyoruz” dedi.
MİTİNG CUMARTESİ GÜNÜ
Türk-İş’ten
‘Ekmek, Barış,
Özgürlük’ mitingi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Türk-İş, çalõşanlarõn yaşadõğõ so-
runlara dikkati çekmek amacõyla 16
Ocak Cumartesi günü Ankara’da,
“Ekmek, Barış, Özgürlük İçin De-
mokrasi ve Haklar Mitingi” dü-
zenleyecek. Türk-İş Yönetim Kuru-
lu, Başkanlar Kurulu’nun aldõğõ “sü-
rekli eylem” kararõ kapsamõnda, son
dönemde başta TEKEL işçileri ol-
mak üzere çalõşanlarõn karşõ karşõya
kaldõklarõ sorunlar nedeniyle Anka-
ra’da kitlesel bir miting düzenleme
kararõ aldõ. Teşkilata gönderilen ya-
zõda da konfederasyona bağlõ sendi-
kalarõn mitinge en geniş katõlõmõ
sağlamalarõ için gerekli hazõrlõklarõ
yapmalarõ istendi.
Çeşitli illerden gelerek 15 Ocak’ta
Ankara’da olmayõ planlayan TE-
KEL işçileri de mitingde yerlerini ala-
cak. Sõhhiye Meydanõ’ndaki miting
için katõlõmcõlar saat 10.00’da Ankara
Garõ önünde toplanacak. Kortejlerin
oluşturulmasõyla saat 11.00’de yü-
rüyüşe geçilecek. Katõlõmcõlarõn Sõh-
hiye Meydanõ’ndaki yerini almasõnõn
ardõndan mitingin saat 12.00’de baş-
lamasõ planlanõyor.
İBB CHP’Lİ MECLİS ÜYELERİ
İtfaiye işçilerine
destek eylemi
İstanbul Haber Servisi - İstan-
bul’da itfaiye hizmetlerinin taşeron-
laştõrõlmasõna karşõ işçilerin eylemi-
ne destek artarak sürüyor. İstanbul
Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB)
CHP’li meclis üyeleri itfaiye işçile-
rine destek vermek için belediye
meclisi toplantõsõnõ grup olarak terk
ederek, itfaiye işçilerine destek oldu.
İBB Meclisi’nin önceki günkü top-
lantõsõnda söz alan CHP Grup Yö-
neticisi Atalay Oğul, itfaiye işçile-
rinin yapõlan ihaleyle mağdur edil-
diğini belirterek, İBB Başkanõ Kadir
Topbaş’õn bu ihaleyi iptal etmesi ge-
rektiğini söyledi. Görevlerini canla-
rõ pahasõna yapan işçilere sahip çõ-
kõlmadõğõnõ ileri süren Oğul, AKP’li
üyeleri itfaiye işçilerini ziyaret etmeye
ve onlarõn sorunlarõnõ dinlemeye ça-
ğõrdõ. CHP’li üyeler, daha sonra İBB
karşõsõndaki Şehzadebaşõ Parkõ’nda
eylem yapan itfaiye işçilerini ziyaret
etti. Burada işçilere hitap eden Oğul,
“Sizin yanınızdayız. Mücadelenize
destek veriyoruz. İstanbul halkı da
size yapılan bu zulmün farkında”
diye konuştu.
İstanbul Haber Servisi - Sosyalist Gençlik Der-
nekleri Federasyonu (SGDF) üyeleri, direnişteki TE-
KEL ve itfaiye işçilerine destek vererek, Kadıköy-
Eminönü seferini gerçekleştiren vapura “TEKEL -
İtfaiye işçisi yalnız değildir” pankartı astı.
Eminönü’ndeki Kadıköy İskelesi önünde toplanan
SGDF üyeleri, “TEKEL işçisi yalnız değildir” pan-
kartı açıp, “İtfaiye işçisi yalnız değildir”, “Zafer di-
renen emekçinin olacak” sloganları attı. Grup adı-
na açıklamayı okuyan İstanbul SGDF Başkanı Gül
Sena Erdoğdu, TEKEL ve İtfaiye işçilerinin dire-
nişleriyle hükümete demokrasi dersi verdiğini be-
lirterek, “Haklarını isteyen işçilere yönelik saldırı-
lar artarak devam ediyor. Gözlerimizin önünde
olan bu zalimliğe karşı toplumsal tepki giderek bü-
yümektedir” dedi. Erdoğdu, “Tüm ezilenlere yol gös-
teren ve hesap sormaya çağıran işçilerin direnişine
destek vermeye devam edeceğiz. Gençler olarak
halkımızı 16 Ocak tarihinde Ankara’da yapılacak TE-
KEL mitingine çağırıyoruz” diye konuştu.
Ankara Valiliği’nden
TEKEL işçilerine gözdağı
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Ankara Valiliği, bugün mü-
cadelelerinin 30. gününe giren TE-
KEL işçilerine gözdağõ verdi. Va-
lilik, işçilerin planladõklarõ eylem-
lerle ilgili olarak, “Kanunsuz ey-
lem güvenlik güçlerince engelle-
necek ve sorumlular hakkında da
gerekli yasal işlem yapılacak”
açõklamasõnõ yaptõ.
Ankara Valiliği’nden yapõlan ya-
zõlõ açõklamada, TEKEL işçilerinin
14 Ocak Perşembe günü aileleriy-
le “kefen” benzeri önlükler giye-
cekleri, sivil toplum örgütlerinden
sağlanacak katõlõmla büyük bir top-
luluk oluşturacaklarõ, bu topluluk-
la Ankara’da, “belirsiz bir yerde”
“3 gün oturma”, devamõnda “3
gün açlık grevi”, ardõndan da
“ölüm orucu” eylemi başlatacak-
larõnõn basõndan öğrenildiği ifade
edildi. Toplantõ ve Gösteri Yürü-
yüşleri Yasasõ çerçevesinde baş-
kentte, toplantõ ve gösteri yürüyü-
şü yapõlacak yerlerin Ankara Vali-
liği tarafõndan önceden belirlendi-
ği ve ilan edildiğine işaret edilen
açõklamada şöyle denildi:
‘Engelleyeceğiz’
“Kanuna aykırı olarak yapıla-
cak eylemin yeri de belirtilme-
miştir. Kefen benzeri beyaz ön-
lüklerle ilimizde oluşacak toplu-
luğun, toplumumuzda infiale ne-
den olacağı açıktır. Her yönüyle
2911 sayılı kanuna aykırı olan ey-
lem, 5442 sayılı İller İdaresi Ka-
nunu’nun 11/c maddesine göre de
uygun görülmemiştir. Toplantı ve
gösteri yürüyüşlerinin nerelerde
ve nasıl olacağı 2911 sayılı ka-
nunda düzenlenmiştir. Yapılmak
istenen bu eylemle ilgili valiliği-
mize herhangi bir müracaat ya-
pılmamıştır. 2911 sayılı kanuna
göre tertip heyeti oluşturarak
valiliğimize bildirimde bulunul-
ması ve yasal miting alanlarından
birisinin talep edilmesi halinde,
talepler değerlendirilecek, yasal
olmayan bu eyleme teşebbüs edil-
mesi halinde meydana gelecek
olaylardan ve doğabilecek za-
rarlardan konfederasyon (Türk-
İş), sendika (Tek Gıda-İş) ve ey-
leme katılanlar sorumlu olacak-
tır.” Açõklamada, “kanunsuz ey-
lemin” gerçekleştirilmesi halinde
güvenlik güçlerince engelleneceği
ve sorumlular hakkõnda da yasal iş-
lem yapõlacağõ kaydedildi.
BİR ŞİRKETİN ORTAĞI VE GENEL MÜDÜRÜ OLDUĞU BELİRTİLEN MHP’Lİ VEKİLİN DURUMU TARTIŞMALI
Nalcõ’nõn milletvekilliği tehlikede
‘Havzaların yönetimi
yerel halka bırakılsın’
İstanbul Haber Servisi - Türkiye’nin dört bir ya-
nõnda süren baraj ve hidroelektrik santralõ
(HES) projelerinin mağdurlarõ İstanbul’da bir
araya geldi. Projelere karşõ örgütlenen kampan-
yalarõn temsilcileri, hükümetin HES inşaatlarõ-
nõ bir an önce durdurmasõnõ isteyerek su havza-
larõnõn yönetiminin de yerel halka verilmesi
gerektiğini vurguladõlar. Yusufeli Koruma ve
Yaşatma Girişimi, Munzur Koruma Kurulu,
Allianoi Girişim Grubu, Hasankeyf’i Yaşatma
Girişimi, Aşağõ Irmaklar Bölgesi, Karadeniz
İsyandadõr Platformu, Senoz Vadisini Koruma
Platformu’nun da aralarõnda bulunduğu baraj
ve HES karşõtõ kampanyalarõn temsilcileri Be-
yoğlu’ndaki Makine Mühendisleri Odasõ İstan-
bul Şubesi’nde taleplerini dile getirdiler. Plat-
formlar adõna ortak açõklama yapan Hasan-
keyf’i Yaşatma Girişimi’nden Ercan Ayboğa,
akarsu ekosistemlerinin suni göllere veya kuru
yataklara çevrilerek ciddi değişime uğratõldõğõ-
nõ belirtti. İnşasõ yapõlan 1100’den fazla baraj
ve HES yüzünden 350 bin insanõn toprağõnõ
zorla terk etmek zorunda bõrakõldõğõna dikkat
çeken Ayboğa, “Projeler hakkında düşüncesi
sorulmayan bu insanlara ya hiç tazminat
verilmedi ya da ödeme yapılmadı” dedi.
İŞÇİLERE DESTEK
‘KANUNSUZ EYLEMLER GÜVENLİK GÜÇLERİNCE ENGELLENECEK’
AYŞE SAYIN
ANKARA - TBMM Başkanlõğõ, bir şir-
ketin ortağõ ve genel müdürü olduğu be-
lirtilen MHP Tekirdağ Milletvekili Ke-
malettin Nalcı’nõn durumu konusunda
TBMM Anayasa Komisyonu’ndan görüş
istedi. Komisyon bugün toplanarak, Nal-
cõ’nõn “milletvekilliğiyle bağdaşmayan iş-
lere” girip girmediğine karar verecek. Ko-
misyon, üyelikle bağdaşmayan iş yaptõğõ ka-
naatine varõrsa, Nalcõ’nõn milletvekilliğinin
düşürülmesi gündeme gelecek.
Nalcõ ile ilgili sürpriz gelişme, Tekirdağ
Valiliği’nin TBMM Başkanlõğõ’na yazdõ-
ğõ yazõ ile ortaya çõktõ. Edinilen bilgiye gö-
re valilikten gelen yazõda, milletvekili se-
çilmeden önce Tekirdağ’da bir şirketin or-
tağõ ve aynõ zamanda genel müdürü oldu-
ğu belirtilen Nalcõ’nõn, milletvekili seçil-
dikten sonra da Ağustos 2009’a kadar bu
görevini devam ettirdiği kaydedildi.
Şirketi devlet ihalelerinde
Nalcõ’nõn başõnda olduğu şirketin KÖY-
DES kapsamõndaki devlet ihalelerine gir-
diği ve bu konuda şikâyetler geldiği be-
lirtilen valilik yazõsõnda Nalcõ’nõn bu du-
rumu TBMM Başkanlõğõ bilgisine sunul-
duğu belirtildi. TBMM Başkanõ Mehmet
Ali Şahin de konuyu Anayasa Komisyo-
nu’na havale ederek görüş istedi. Komsi-
yon bugünkü toplantõsõnda Nalcõ’nõn du-
rumunun Anayasa’nõn 82. maddesinde
düzenlenen “üyelikle bağdaşmayan işler”
kapsamõna girip girmediği konusunda gö-
rüş bildirecek. Komisyon Nalcõ’nõn “üye-
liklikle bağdaşmayan iş” yaptõğõ yönün-
de görüş bildirirse milletvekilliğinin dü-
şürülmesi gündeme gelebilecek.
Nalcõ, parlamentoya 22 Temmuz
2007’deki genel seçimlerde girmişti.
HES MAĞDURLARI BULUŞTU
ÇEBER DAVASI SÜRÜYOR
Uzman
sanık
oldu
MESLEK YÜKSEKOKULLARI
Sınavsız
giriş
kaldırılıyor
ERZURUM (AA) - Atatürk
Üniversitesi’nde yeni kurulan üni-
versitelerin rektörleriyle görüşen
YÖK Başkanõ Yusuf Ziya Öz-
can, YÖK’ün planladõğõ çalõş-
malarla ilgili bilgi verdi.
Özcan, meslek yüksekokullarõ-
na girişle ilgili değişiklik yapma-
yõ düşündüklerini bildirdi. Meslek
yüksekokullarõna sõnavsõz giren
öğrencilerin niteliğinin düşük ol-
duğuna dikkati çeken Özcan, “Bi-
liyorsunuz meslek yüksekokul-
larına sınavsız giriliyordu, sı-
navsız girişi kaldırmak istiyo-
ruz. Hamurun kalitesini art-
tırmamız gerekiyor” dedi. Üni-
versitelerin içe kapalõ kalmamasõ
için yaptõklarõ değişikliklerin çok
büyük önem taşõdõğõnõ ifade eden
Özcan, Yabancõ Uyruklu Öğren-
ci Sõnavõ’nõn kaldõrõlacağõnõ, üni-
versitelere yabancõ uyruklu öğ-
rencileri alacak uygulamalarõn
hayata geçirildiğini de ekledi.
Özcan şöyle konuştu: “Bundan
sonra üniversitelerimiz hangi
kriterlerde öğrenci almak iste-
diklerini kararlaştıracak. Ben-
ce devrim niteliğinde bir adım
yükseköğretim için. Artık üni-
versitelerde yabancı öğrencile-
ri görmek mümkün olacak.”
HİLAL KÖSE
Metris Cezaevi’nde tutuklu bu-
lunan Engin Çeber’in işkenceyle
öldürülmesinden sorumlu kamu
görevlilerinin yargõlandõğõ davanõn
görüldüğü mahkemeye rapor sunan
dudak okuma uzmanõ Özgür Te-
kol ile Tekol’un programa katõldõğõ
ATV Haber’in Sorumlu Müdürü
Selma Yıldız hakkõnda ‘adil yar-
gılamayı etkilemeye teşebbüs’
suçundan dava açõldõ. Sanõklarõn
4.5 yõla kadar hapisle cezalandõ-
rõlmasõ isteniyor.
Çeber’in işkenceyle öldürülme-
sine ilişkin 60 kamu görevlisinin
yargõlandõğõ dava Bakõrköy 14.
Ağõr Ceza Mahkemesi’nde sürü-
yor. Çeber’in ölümüne ilişkin da-
vanõn 10. duruşmasõ bugün görü-
lecek. Bu davada mahkemeye ra-
por sunan dudak okuma uzmanõ ise
başka bir davada sanõk duruma düş-
tü. Sanõk dudak okuma uzmanõ Öz-
gür Tekol, raporunu mahkemeye
sunmadan önce televizyon kanal-
larõnda açõklamõş, sanõk gardiyan-
larõ koruyan değerlendirmeleriyle
hukukçularõn tepkisini çekmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcõ-
lõğõ’nca Tekol ve Yõldõz hakkõnda
hazõrlanan iddianamede, Kamuo-
yunda dikkatle takip edilen En-
gin Çeber davasında, raporun
mahkemede okunmasından ön-
ce haber programlarına düşme-
sinin, hâkimlerin daha tartış-
maya fırsat bulamadan, ka-
muoyunca değişik platformlar-
da dava ile ilgili yorumların or-
taya çıkmasının bir bütün olarak
değerlendirildiği” belirtildi.
Sanõk Tekol savcõlõğa verdiği
ifadede raporunu mahkeme kâti-
bine verdikten sonra açõkladõğõnõ
söyleyerek, “ATV’deki prog-
ramda sorulara yanıt verdim.
Dosya ile ilgili konuşmadım, kul-
landığım teknikleri anlattım. Bi-
limsel bir durumu açıkladım” de-
di. Sanõklar, İstanbul 12. Asliye Ce-
za Mahkemesi’nde 31 Mart 2010
tarihinde yargõç karşõsõna çõkacak.
Tekol hakkõnda Habertürk
televizyonuna verdiği demeç ne-
deniye bir soruşturma daha sürüyor.