Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
23 EYLÜL 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Gönülsüz Tezkerenin
Getirecekleri
Çok değil, on gün kadar önce, o zaman zaman
toplumumuzun gündemini etkilemek görevini üst-
lenmiş olan “gizli” merkezden yayıldığı belli olan bir
habere göre hükümet, süresi dolan ve Türk Silahlı
Kuvvetleri’ne sınır ötesinde harekât yapmak izni-
ni veren tezkerenin uzatılması için TBMM’ye baş-
vurmayacaktı.
Bu bir paragraflık haber ile hükümetin bu eğili-
minin, “açılım politikasının gereği olduğu”, Kuzey
Irak’ta tedirginlik yaratan sınır ötesi harekâttan vaz-
geçerek, sadece bölge yönetimine değil, PKK’ye de
verilmek istenilen bir güvence mesajının yürürlüğe
konulmuş olduğunun tartışılması mı isteniyordu?
Askıdaki o sorunun yanıtı, tam bayram arifesin-
de Genelkurmay İletişim Dairesi’nin haftalık basın
toplantısından geldi.
TSK, Başbakanlık’a gönderdiği bir yazı ile tezke-
renin süresinin uzatılmasını istemişti.
Genelkurmay Başkanı Başbuğ, önceki gün Sı-
nırtepe karakoluna yaptığı bayramlaşma ziyareti
sırasında “Bölgelerde teröristler bulunduğu sürece,
görevlerin yerine getirilmesi, devletin ve dolayısıyla
Silahlı Kuvvetler’in vazifesidir. Silahla, kanla bir ye-
re varılamaz. Tek çıkar yol bölücü terör örgütünün
silahlarını bırakmasıdır” sözleri ile, sınır ötesi ha-
rekât yetkisinin uzatılma gerekçesini de anlatmış
oluyor.
Hükümetin, uzatma önerisini, Bakanlar Kuru-
lu’nun bir kararı olarak, gönülsüz bir şekilde
TBMM’ye göndermesi, “açılım” tartışmalarının tak-
vimini de değiştirecek bir yeni gündemin oluş-
masını gerektiriyor.
Üst üste atılan iki geri adım
AKP’nin daha önceki hesabı, İçişleri Bakanı Ata-
lay’ın TBMM’nin kapalı bir oturumunda, “açılım ça-
lışmaları” için yapacağı konuşmadan sonra grubu
bulunan parti sözcülerinin görüş açıklamalarına da-
yanıyordu.
Başbakan, “gizli” görüşme düşüncesini altüst eden
MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin, “Bedelini üstle-
nerek o görüşmelerde söylenecekleri açıklarız”
şeklindeki meydan okuması karşısında geri adım at-
mak zorunda kalmış, öylelikle gizli oturum isteğin-
den vazgeçilebileceğini de söylemişti.
Silahlı Kuvvetler’in sınır ötesi harekâta devam için
yaptığı başvuru karşısında da hükümet ikinci geri
adımı attı. İstese, o başvuruyu gündeme almaya-
bilecek olan Başbakan, ABD’ye hareket ederken,
“..İlgili müsteşarıma -o ilgilinin Başbakanlık Müste-
şarı olduğu biliniyor- görev verdim; ilk Bakanlar Ku-
rulu toplantısının gündemine alacak. Ondan sonra
Meclis’e gönderilecek” dedi.
Tezkere üstünde yapılacak görüşmeler, Erdo-
ğan’ın eski hesaplarını geçersiz duruma düşürerek,
hükümetin güney sınırımıza yönelik ve Irak ya da
Suriye’den gelen terör tehditlerinin sürdüğü olgu-
suna dayanıyor.
DTP dışındaki muhalefet partileri, terör tehditleri
konusunda tezkere sahibi hükümet ile görüş pay-
laşımı içinde olacağı ve tezkerenin kabulünü des-
tekleyecekleri için; DTP ile AKP o görüşmeler sıra-
sında karşı karşıya gelecektir.
Bölgede politika ağalarına
dayananlar...
Bu iki parti de bölgedeki varlıklarını, Erdoğan’ın
AKP adına göğsünü olabildiğince kabartarak övün-
mesine rağmen, siyaset ve terör ağalarına da-
yandırmaktadır.
Genelkurmay Başkanı, hiçbir politikacının söyle-
mediği bu yapay ve aslında antidemokratik yapı-
lanmayı önceki gün Mardin’deki sohbetinde gün-
deme getirirken, eskiye de gönderme yaparak, “Bu-
gün bu noktalardaysak, altında yatan temel ne-
denlerin bir tanesi bu..” diyor.
Bölgedeki tek sorunun neredeyse, üniversiteler-
de Kürtçe kürsüsü olmayışına bağlayan Mardin Ar-
tuklu Üniversitesi’nin rektörü, acaba bu ağalık ko-
nusu üstünde bilimsel bir araştırma yapma gere-
ğini duyacak mı?
Ağa eli ile sandığa atılan oy, halk iradesini ne ka-
dar temsil edebilir ki?
Benzer bir araştırma, CHP, MHP, DSP ve DP için
de zorunlu olarak bu partilerin gündemlerine gele-
mez mi? Aydın rozetini kimselere bırakmayan bilim
adamlarımız, bu konularda kendi sorumluluklarının
gereğini yerine getirmek için bir araya gelmeyi dü-
şünmezler mi?
İki temel ihtiyaç
Başbuğ, aynı sohbetinde bölge halkının öncelik-
le iki temel ihtiyacı olduğunu da söylüyor.
“İşsizlik, geçim sıkıntısı, ekonomik sıkıntı” olarak
adlandırılan birinci paketin içeriğini, yedi yıldır ikti-
darda bulunan AKP’nin özellikle bu “açılım” pake-
tinde nasıl ve ne ölçüde doldurmayı düşündüğünü,
acaba muhalefet sözcüleri gündeme getirecek mi-
dir?
Başbuğ’un vurguladığı ikinci temel ihtiyaç, yedi
yıl boyunca Milli Eğitim Bakanlığı makamını da elin-
de tutan, bölge milletvekili ve Başbakan’ın Başda-
nışmanı Hüseyin Yücel’in uykularını kaçırmalı.
TSK Başkomutanı aslında herkesin bildiği o ger-
çeği iktidarın bir kez daha duymasını istercesine
“Eğitim sistemimiz yetersiz” diyor önceki gün Su-
riye sınırındaki karakolda. Ve hemen ardından,
resmi dil Türkçenin bölgede yüzde 20 oranda ge-
rilerde olduğuna dikkat çekmek istiyor.
“Türkçe”, Başbuğ’un da vurguladığı gibi ortak ile-
tişim dili olarak algılanmalı mı? Öyle algılanacaksa,
Kürtçenin de resmi dil olarak anayasanın 2. mad-
desinde yer almasını sağlayacak bir gizli istek, ba-
zı odaklar tarafından AKP’nin açılım paketinin en giz-
li bölümünde, genel seçimler sonrasına mı bırakıl-
malı?
Uzatma tezkeresinin görüşülmesi sırasında, Baş-
bakan’ın millet kürsüsünden bu konuda yapacağı
kaçamaksız açıklamalar olmalı.
Amerika gezisi, bu konular için Erdoğan’ın hem
yeni düşünceler üretmesine, hem de o üretilenle-
ri, orada güvendiği çok önemli odak noktaları ile pay-
laşmasına yardım edecektir.
Bakalım dönüşünde de Başbakan, teröristler
için, son haftada iki kez kullandığı o “gerilla” söz-
cüğünde ısrarlı mı olacaktır.
Yoksa adı ile sanı ile “eşkıya”ya “eşkiya” diye-
bilecek midir?
obirgit@e-kolay.net;Faks: 0 216 302 82 08
Gidemezsek Afrika kaybeder
‘HİÇ KİMSE KRİZDEN
ETKİLENMEDİK DİYEMEZ’
Dünyadaki global ekonomik krize de değinen Co-
ca-Cola’nın Türk Başkanı Kent, “Hiç kimse çıkıp
da bu krizden etkilenmedik diyemez. Biz de Coca-
Cola olarak elbet nasibimize düşen etkileri çeki-
yoruz. Yine de yatırım anlamında daralmamız
yok, 200’den fazla ülkede 400 markamız var. Bu
nedenle işkolumuz gereği daha az etkilendik.
Yurtdışından baktığımızda Türkiye’nin de bu krizi
yaşadığını görüyoruz. Özellikle yatırım ve işsizlik
konuları çok önemli. 2009’un son çeyreğinde kü-
çülme var, 2010’da ne olur bilemem, göreceğiz
ama umutla çalışmalıyız” dedi.
Coca-Cola’nõn
Türk Başkanõ
Muhtar Kent,
Ulusal Takõm’õn
2010 Dünya
Kupasõ’na
katõlmasõnõn
ekonomiyi
canlandõracağõ
görüşünde
‘Hasta müşteri
olamaz’
İZMİR (Cumhu-
riyet Ege Bürosu) -
Tüm Sağlõk-Der Genel
Başkanõ Hasan Fehmi
Mavi, AKP iktidarõnõn
tüm sağlõk sistemini
paralõ duruma getirme-
ye çalõştõğõnõ belirterek
“Amerika’da iflas eden
sistemi ülkemize daya-
tan hükûmet hemen
geri adõm atmalõ, koru-
yucu ve halktan yana
uygulamalar yaşama
geçirilmelidir” dedi. 1
Ekim’den itibaren ge-
çerli olacak yeni katkõ
payõ düzenlemesiyle il-
gili dün basõn toplantõ-
sõ yapan Mavi,
AKP’nin sağlõkta dö-
nüşüm politikasõnõn if-
las ettiğini söyledi.
Katkõ payõna maliyet-
lerin artmasõnõn gerek-
çe gösterildiğini anõm-
satan Mavi, “İktidar
koruyucu sağlõk siste-
mi yerine küresel kapi-
talizm yanlõsõ, özelleş-
tirmeci sistemi uygulu-
yor. Son yapõlan zam-
larla da yoksul halk sö-
mürülüyor” dedi.
Fethiye’de
şüpheli ölüm
FETHİYE (AA) -
Muğla’nõn Fethiye il-
çesinde ava giden iki
arkadaştan biri ölü ola-
rak bulundu. Alõnan
bilgiye göre Fethi-
ye’nin Kemer beldesi-
ne bağlõ Zorlar köyün-
de birlikte ava giden
Baki K. (17) ile A.Ç.
(17) isimli iki arkadaş-
tan bir süre haber alõ-
namayõnca, yakõnlarõ
arama çalõşmasõ başlat-
tõ. Arama çalõşmalarõn-
da Baki K’nin cesedi
ve iki av tüfeği Namaz-
la mevkisindeki bir de-
re yatağõnda bulundu.
Baki K’nin cesedi olay
yerine gelen savcõ ve
jandarmanõn inceleme-
sinin ardõndan otopsi
için İzmir Adli Tõp Ku-
rumu’na gönderildi.
Gözaltõna alõnan A.Ç.
ise tutuklandõ.
Barajlara
karşı eylem
TUNCELİ
(Cumhuriyet) - Tun-
celi’de bir grup doğa-
sever, Munzur ve Pülü-
mür çaylarõ üzerinde
yapõlacak barajlara tep-
ki göstermek için dün
eylem yaptõ. Moğultay
Mahallesi Cumhuriyet
Caddesi Yeraltõ Çarşõsõ
üzerinde bir araya ge-
len grup, “Tarihimize
ve doğamõza sahip çõ-
kõyoruz, Munzur’da
barajlara hayõr diyo-
ruz’’ yazõlõ pankart aç-
tõ. Grup adõna basõn
açõklamasõ yapan Ci-
han Yüksel, Munzur
Vadisi Milli Parkõ üze-
rine 8 adet baraj yapõ-
mõ ve hidroelektrik
santralõ yapõlmasõnõn
planlandõğõnõ söyledi.
Kaddafi’nin oğlu
Antalya’da
ANTALYA (AA)
- Libya lideri Muam-
mer Kaddafi’nin oğlu
Seyf el İslam Kaddafi,
tatil amacõyla Antal-
ya’ya geldi. Özel uça-
ğõyla Antalya’ya gelen
Seyf el İslam Kaddafi
ve beraberindekiler,
Kemer’de kalacaklarõ
otele yerleştiler. Antal-
ya’da bir hafta süreyle
tatil yapacağõ öğreni-
len Kaddafi’nin mavi
tura katõlacağõ bildiril-
di. Oğul Kaddafi’nin,
otelin özel villasõnda
kaldõğõ bildirildi.
ARİF KIZILYALIN
ZÜRİH - Uluslararasõ Futbol
Federasyonlarõ Birliği FIFA ta-
rafõndan düzenlenen Dünya Ku-
pasõ organizasyonunun stratejik
ortağõ Coca-Cola’nõn Türk Baş-
kanõ Muhtar Kent, “Umarım
Türkiye, 2010 Dünya Kupa-
sı’nda yer alır. Eğer ulusal ta-
kımımız, Afrika’daki finallere
gidemezse inanın en büyük
kaybı organizasyon ve
Afrika yaşar” dedi. Ha-
ziran ayõndaki dev finaller
öncesi, kazanan ülkeye
ödül olarak verilecek 2.5
kilo ağõrlõğõndaki som al-
tõndan Dünya Kupasõ’nõ,
mini dünya turu için teslim
alan Kent, FIFA’nõn Zü-
rih’teki merkezinde Türk gaze-
tecilerin sorularõnõ yanõtladõ.
Futbol dünyasõndan, ekono-
mik krize birçok konuda gö-
rüş belirten Kent, “Hem
2002 yılındaki Dünya Ku-
pası’nda, hem de 2008’de-
ki Avrupa Şampiyona-
sı’nda gördük ki Türkiye
olduğu zaman organizas-
yon çok heyecanlı geçiyor.
Türkiye’nin olmadığı bir
organizasyon heyecanını yi-
tirir. Çünkü Türkiye gitti-
ği yerlere hayat veren bir
ülke. Elemelerdeki işimiz zor
ama çıkmayan candan ümit
kesilmez örneğinde olduğu gi-
bi, Fatih Terim ve öğrencileri-
nin Afrika vizesini almasını
bekliyoruz. Kupa’ya gitmezsek
sektörel bazda elbette ekono-
mik bir kayıp olur ama asıl ka-
yıp Türkiye’nin imajında ya-
şanır” diye konuştu.
GOL AT, HAYAT
KURTAR
Coca-Cola’nõn spora sadece
reklam ve kampanya bazõnda
yaklaşmadõğõna dikkat çeken
Muhtar Kent, “Sporun, futbo-
lun Coca-Cola ile de-
ğerleri birbirine çok
yakın. Örneğin Af-
rika’daki bu turnu-
vada öncelikli hede-
fimiz bölgede temiz
içme suyu kaynak-
ları yaratmak. Çün-
kü çocuk ölümleri
konusunda ilk sırada pis suyun
yol açtığı hastalıklar var. Şim-
di Dünya Kupası’nda atı-
lacak her golün özgün
dansı için Coca-Cola
bir para ödülü verecek.
Bu para ödülü bir fon-
da toplanacak ve Afri-
ka’da temiz su kaynak-
ları yaratılacak. O yüz-
den 2010 Dünya Kupa-
sı’nın çok gollü, çok dans-
lı bir organizasyon ol-
masını diliyorum. Bu ne-
denle özgün dansı ile
1990’larda futbolseverlerin
gönlünde taht kuran Kame-
runlu efsanevi golcü Roger
Milla ile bir organizasyon baş-
lattık” ifadesini kullandõ.
ÖZEL KORUMALI KUPA DÜNYA TURUNDA
Muhtar Kent, gazetemizin spor servisi şefi
Arif Kızılyalın’ın sorularını yanıtladı.
2010 Dünya Kupasõ’nõ kazanacak
ülkenin 4 yõl süre ile müzesinde sakla-
yacağõ som altõndan dünya kupasõ, 86
ülkeyi kapsayacak dünya turu için Co-
ca-Cola’ya teslim edildi. Kazanan ül-
ke futbolcularõ dõşõnda çõplak elle do-
kunulmasõ yasak olan kupayõ FI-
FA’nõn özel güvenlik birimi çelik çan-
ta içinde koruyor. Maddi değerinden
çok, manevi önemi olan kupa, FIFA
Başkanõ Sepp Blatter, Kamerun’un
veteran golcüsü Roger Milla, FIFA
Genel Sekreteri Jerome Walcke’nin
katõldõğõ bir törenle Muhtar Kent’e ve-
rildi. Zürih’teki FIFA evinde gerçek-
leşen törende bir ara Blatter’in mikro-
fonu arõza yapõnca, Kent, kendi seyyar
mikrofonunu Blatter’e verdi. 100’e
yakõn gazetecinin oldukça sert sorular
sorduğu törende, Afrika’nõn güvenli
olmadõğõ konusu gündeme geldi. Balt-
ter, konuyla ilgili soru soranlara,
“Dünyanın hiçbir yerinde tam gü-
vendeyim diyemezsiniz. Her yıl mil-
yonlarca turist Afrika’ya gidiyorsa,
2010 Dünya Kupası’nda güvenlik
krizi yaşanacağını sanmam” dedi.
Tören sonrasõ kupa, ilk durağõ olan
Mõsõr’’a hareket etti. Kupa 15 Nisan
2010’da da İstanbul’a gelecek.
Ülkenin en büyük sigorta şirketlerinden Aspis bank ve Kurtis’in faaliyetleri durduruldu
MURAT İLEM
ATİNA - Geçen yõldan bu yana
tüm dünyayõ etkileyen ekonomik
kriz, sonunda Ege’nin karşõ kõ-
yõsõndaki Yunanistan’õ da vurdu.
Avrupa Birliği’ne (AB) girdi-
ği 1980 yõlõndan bu yana kendileri-
ne gönderilen AB fonlarõndan ya-
rarlanan Yunanistan ekonomisi, so-
nunda çöküş aşamasõna geldi. Son
yõllarda ekonomiye destek anla-
mõnda çok fazla yansõtõlmayan AB
fonlarõ, ağõrlõklõ olarak silahlanma
giderlerine enjekte ediliyordu. Yu-
nanistan Başbakanõ Kostas Kara-
manlis’in geçen hafta erken seçim
kararõ almasõna neden olan dõş borç-
lar ve bütçe açõklarõ iç istikrarõ ta-
mamen etkiler hale geldi. Dün sabah
itibarõyla ülkenin en büyük sigor-
tacõlõk şirketlerinden olan Aspis
bank ile dört yan kuruluşu ve Kur-
tis sigorta şirketlerinin faaliyetleri
durduruldu. Yunanistan’da şok ya-
şanmasõna neden olan sigorta şir-
ketlerinin faaliyetlerinin durdurul-
masõ kararõnõn duyulmasõ üzerine
mudiler bankalar ile sigorta şirket-
lerine hücum etti.
Yaklaşõk bir milyon kişinin etki-
lendiği gelişmeler sonunda bir açõk-
lama yapan hükümet yetkilileri,
araç sigortalarõnõn (yalnõz zorunlu si-
gortalar) bir ay daha devlet tarafõn-
dan devam ettirileceğini belirttiler.
Ancak hayat ve isteğe bağlõ (yangõn,
hõrsõzlõk, vb.) sigortalarõn dün iti-
barõyla kesinlikle karşõlanmayaca-
ğõnõ dile getirdiler.
Faaliyetleri durdurulan şirketler-
deki üç bine yakõn çalõşan ise iki
günden bu yana bulunduklarõ böl-
gelerdeki yollarõ kapatarak haklarõ-
nõ arayõp gelişmeleri protesto edi-
yorlar.
Basõn organlarõna yansõyan ha-
berlere göre beş sigorta şirketinin
kapatõlmasõ sonucu önümüzdeki
aydan itibaren 838 bin araç ile yüz
binlerce hayat ve isteğe bağlõ si-
gortalõ etkilenecek. Yunanistan’da
kaç bin kişinin söz konusu şirket-
lere isteğe bağlõ sigorta yaptõrdõk-
larõ henüz bilinmiyor. Kapatõlan şir-
ketlerden Aspis bank yetkilileri, ül-
ke dõşõndan ve içinden ortak arayõş
içinde olduklarõ açõkladõlar. Yuna-
nistan’da 1981 yõlõndan bu yana 28
sigorta şirketinin kapanmak zo-
runda kaldõğõ gazetelerde yer alan
haberler arasõnda.
Aspis bank ile dört yan kuruluşu ve Kurtis sigorta
şirketlerinin faaliyetlerinin durdurulmasõyla yaklaşõk
bir milyon kişinin olumsuz etkileneceği
belirtilirken şirketlerdeki üç bine yakõn çalõşan
ise yollarõ kapatõp gelişmeleri protesto ettiler.
Kriz Yunanistan’ı da vurdu
Som altından kupa 86 ülkeyi kapsayacak dünya turu için FIFA Başkanı Sepp
Blatter tarafından törenle Coca-Cola’nın Türk Başkanı Muhtar Kent’e verildi.
Dış Haberler Servisi - Avru-
pa’da süt fiyatlarındaki düşüş ne-
deniyle dün Fransa, Almanya ve
Hollanda’da protestolar düzen-
lendi. Fransa’da sütçüler halka
bedava süt dağıtırken Hollandalı
ve Alman süt üreticileri 500 bin
litre sütü iki ülkenin sınırındaki
Winterswijk’de tarlaya döktüler.
Tarlaya dökülen sütün, Hollan-
da’da ortalama bir süt üretim te-
sisinin yıllık üretimine eşdeğer
olduğu bildirildi. Eylemler, Avru-
pa çapında 40 milyon litre sütün
dökülmesi eyleminin bir parçası
olarak yapıldı. 10 Eylül’de grev
çağrısı yapan Avrupa Süt Üretici-
leri Federasyonu’na (EMB) göre
40 binden fazla Avrupalı üretici,
süt fiyatlarının artması amacıyla
sütlerini satış için teslim etmedi.
Dış Haberler Servisi - Fran-
sa’da binlerce PTT çalışanı, kuru-
mun özelleştirilmesi ile ilgili hü-
kümet projesini protesto etmek
için dün ülke genelinde greve gitti.
Greve katılım, sendikaya göre
yaklaşık yüzde 40, kurum yöneti-
cilerine göre yüzde 21 civarında
oldu. Hükümet, yeni kaynak ya-
ratma ve AB’nin liberal politikala-
rına uyum için özelleştirmenin ge-
rekli olduğunu kaydediyor. Fran-
sız PTT’sinin hisselerinin 1 Ocak
2010 itibarıyla halka açılması ön-
görülüyor. Sendika çoğu çalışanın
işini kaybetme riski ile karşılaşa-
cağı görüşünde. Fransız PTT’sin-
de 250 binden fazla kişi çalışıyor.
SÜT ÜRETİCİLERİ
AYAKLANDI
FRANSIZ PTT’Sİ ÖZELLEŞTİRMEYE DİRENİYOR
(Fotoğraf:AFP)
(Fotoğraf:AFP)