20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 23 EYLÜL 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Ateş Topu... Homeros’un “ışık sahili”nde güneşin batışını sey- rediyorum... Gökyüzünde lacivert ve maviyi içine çekmiş iki bu- lut... Alt tarafta turuncu bir çizgi... Ateş topunu andı- ran güneş... Tam Behramkale’nin (Assos) üzerinden kaybolu- yor yavaş yavaş. O sırada imbat esiyor... Bir sis bulutu iniyor körfezin üzerine. Karşı kıyının ışıkları göz kırpıyor. Denizin bittiği yerde yelkenlerle, serenlerle dolu bir öykü başlıyor. Kaskatı kesilmiş kumsal bir gönül erin- cini saklıyor. Göğün yükseklerinde günbatımı saatidir bu. Kanatları titreyen martıların kanatları, gök ışıklarıy- la buluşuyor... Uzun bir yolculuğa çıkmış insanların, uykusuz za- manların, yeri göğü çınlatan çığlıkların orta yerin- de durmuş bakıyorum denizin bittiği yerde. Acıların ve sevinçlerin harmanlanmış düşlerinde sa- dece düşünüyorum. Bölük-pörçük anılarım geliyor aklıma. Kaç gün geçti İstanbul’u ve Trakya’yı vuran yağ- murun ardından? Hesaplamadım bile! Minik Dila’yı yağmur suları alıp denize götürmüş; günler sonra Karacabey yakınlarında balıkçı ağlarına takılmıştı cansız bedeni. Bir yaşındaki Dila, kanatlanıp göğün mavi son- suzluğuna gitmişti çoktan... Acaba bir yıl sonra bugün o minik Dila’yı kaç kişi anımsayacaktı? Kumsalda dolaşıp bir taşın üzerine oturup, ba- şımı göğe çevirdim. Kutupyıldızını aradım... Umudun ve umutsuzluğun resmini çizmek geldi içimden... Nedense bir anda vazgeçtim. Balzac’ın hükmeden ve köleleştiren aşkını dü- şündüm... Kıyımları, sürgünleri, yurtseverlerin, sos- yalistlerin hapislik günlerini... Karşı kıyının ışıkları niçin göz kırpmıyorlardı bu ge- ce? Böyle bir gecede düşünüyorum düşlerimi ço- ğaltarak... Son aylarda en çok neyi konuşuyor Türkiye? Demokratik açılım ya da Kürt açılımını. Medyamız yoksulluğu ve yolsuzluğu neden gün- deme getirmiyor? Neden bu önemli konuyu hiç tar- tışmıyor? Geçen gün çağdaş demokratik sivil anayasadan söz ettim. Belki derdimi anlatamadım, bir kez daha yinele- yeyim... Bu anayasa nasıl yapılacak? Öteki ülkelerde yapıldığı gibi. Meclis’in çalışmaları bir süre durdurulacak. Kurucu meclis olacak. Bu kurucu meclis hazırlayacak demokratik çağdaş anayasayı! Söylemek istediğim buydu! 12 Eylül askeri faşist darbesi sonucu 1982 Ana- yasası yerine çağdaş ve özgürlükçü bir anayasa... Partiler ve Seçim Yasası değişecek; yüzde 10 ba- rajı yüzde 5’e inecek; parti liderlerinin egemenliği böy- lece ortadan kalkmış olacak. Zor mudur bunu gerçekleştirmek? Çok kolay! Eğer demokrasiyi ve özgürlükleri bir yaşam biçimi olarak görüyorsanız yaparsınız. Tayyip Bey’in “demokrasi ve özgürlük” anlayışı belli. Kendisini “tek adam” olarak görüyor. AKP’yi na- sıl yönetirse Türkiye’yi öyle yönetiyor. Başbakan medyaya kızıyor, yargıya, özerk kuru- luşlara öfkeleniyor. Tayyip Bey’in RTÜK’le bir derdi yok ama Merkez Bankası’yla var! O ünlü iftar yemeğinde gazetelerin, TV yayın yö- netmenlerinin gözlerinin içine baka baka şöyle dedi: “Davul bizde tokmak onların elinde!” Tayyip Bey, biat kültüründen geldiği için böyle dü- şünüyor... Kendisine “biat” edenler iyi çocuk, etmeyenler kö- tü çocuk... Sonra da demokratik açılım! Yerseniz! Kıyıda saatlerce oturdum... Minik Dila’nın annesinin ve babasının çığlıklarını du- yar gibi oluyorum. Gökyüzünde yıldızların kayışını seyrettim. Balzac’ın hükmedici ve köleleştirici aşkını düşün- düm. Kürt açılımı... Demokratik açılım... Bir de yenisini ekledi Tayyip Bey: “Milli Birlik Projesi!” Nasıl bir projedir, nasıl bir açılımdır bunlar? Başbakan da bilmiyor! Devlet adamlığı olgunluğunu arıyor mu bu toplum! Hiç sanmıyorum! Bir devlet adamı yargının, Merkez Bankası’nın, özerk kurumların siyasallaşmasını ister mi? Bir dev- let adamı özgür medyanın çanına ot tıkamak ister mi? Tayyip Bey “demokrasi-özgürlük” kavramını na- sıl yorumluyor? [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Müfettişler istedi, haklarõnda rüşvet ihbarõ yapõlan üç yargõç geriye dönük dinlendi Geriye dönük ‘izleme’ İLHAN TAŞCI ANKARA - Haklarõnda rüşvet ihbarõ yapõlan üç yar- gõcõn telefonlarõnõn sinyal bilgilerinin, Adalet başmü- fettişinin istemi, Adalet Ba- kanõ’nõn onayõ, mahkemeni- nin de kararõyla 1.5 yõl geri- ye dönük olarak çõkarõlmasõ- na karar verildiği ortaya çõk- tõ. Yargõçlarõn kullandõğõ 6 te- lefonun 2007 ile 2008 yõlla- rõ arasõndaki içerik dõşõndaki tüm bilgileri bu yolla edinil- di. Yasa uyarõnca sinyal bil- gileri yalnõzca şüphelilerin yakalanabilmesi için kulla- nõlabiliyor. Ergenekon soruşturmasõy- la birlikte Türkiye’nin gün- deminden hiç düşmeyen te- lefon dinlemelerine her geçen gün yenileri eklenirken, İs- tanbul’da görülen bir davada telekulakta ilkler yaşandõ. Tartõşmalõ olay şöyle gelişti: İstanbul Ticaret Odasõ (İTO) ve CNR Fuarcõlõk ara- sõnda süren dava nedeniyle Adalet Bakanlõğõ Teftiş Ku- rulu’na “A. Aydın” imza- sõyla bir ihbar mektubu gön- derildi. İhbar mektubunda İstanbul Dünya Ticaret Mer- kezi’nde bulunan fuar alanõ- nõn kiralanmasõ konusunda İTO ile CNR Fuarcõlõk ara- sõnda çõkan anlaşmazlõk so- nucu dava açõldõğõ belirtildi. Bakõrköy Adliyesi’nde gö- revli üç yargõca verilmek üzere yüklü miktarda para, ayrõca kadõnlarla çekilmiş görüntülerle şantaj yapõldõğõ iddiasõnda bulunuldu. Bakan’dan olur Adalet Bakanlõğõ Teftiş Kurulu Başkanõ Ahmet Can ihbar mektubunu işleme ko- yarak, dönemin Adalet Ba- kanõ Mehmet Ali Şahin’den müfettişlerce inceleme ve so- ruşturma için olur aldõ. Bakan olurunun ardõndan görevlen- dirilen Adalet Başmüfettişi Halit Kıvırıl, nöbetçi mah- kemeye başvurarak, “Adı geçenlere isnat edilen ey- lemlerle ilgili başka suretle delil elde edilebilmesi müm- kün olmamakla, kime ait ol- duğu (veya kullanıldığı) ve numaraları bildirilen tele- fonların iletişim bilgilerinin tespiti açısından bu telefon numaralarının 2007 ve 2008 yıllarındaki görüşme ka- yıtlarının tedarik edilmesi gerektiğinden Telekomü- nikasyon İleşitim Başkan- lığı’ndan gereken bilgile- rin temini hususunda karar verilmesini” istedi. Başmüfettişin istemini gö- rüşen Sincan 2. Sulh Ceza Mahkemesi, müfettişlerin is- temini yerinde görerek, sin- yal bilgilerinin verilmesine hükmetti. Böylece Adalet başmüfettişinin istemiyle 3 yargõcõn kullandõğõ 6 ayrõ cep telefonunun 1.5 yõllõk geriye dönük sinyal bilgile- rine ulaşõlmasõna vize çõkmõş oldu. Sinyal bilgileri, tele- fonla yapõlan görüşme içeri- ği dõşõndaki görüşülen nu- maralar, süreleri ve baz is- tasyonu gibi tüm bilgileri içeriyor. Ceza Muhakemesi Kanunu uyarõnca, sinyal bil- gilerinin belirlenmesi, yaka- lanmasõ gereken kişiler hak- kõnda uygulanabiliyor. Yargõçlarõn kullandõğõ 6 telefonun tüm bilgileri elde edildi. Yasa uyarõnca sinyal bilgileri yalnõzca şüphelilerin yakalanabilmesi için kullanõlabiliyor. ‘Emekliler artıktopluyor’ CHP’nin hazõrladõğõ, sosyal güvenlik broşüründe “Emeklilere refah artõşõndan pay verilmiyor” deniliyor. ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - CHP’nin hazõrladõğõ, “Sosyal güvenlikte CHP ne dedi, AKP ne yaptı” broşüründe “Emekli yaşamını sür- dürebilmek için pa- zardan artık topla- mak zorunda bırakıl- mıştır. Emeklilere re- fah artışından pay ve- rilmiyor” deniliyor. CHP Grup Başkanlõ- ğõ’nõn hazõrladõğõ sosyal güvenlik broşürü genel merkezdeki bayramlaş- ma sõrasõnda partililere dağõtõldõ. Broşürde AKP’nin sosyal güven- lik politikasõ konusun- da şu değerlendirmele- re yer veriliyor: ? 5510 sayõlõ yasaya göre, emeklilere refah artõşõndan pay verilmi- yor. Emekli aylõklarõnõn artõşõnda sadece TÜFE (tüketici enflasyonu) esas alõnõyor. Bunun içindir ki, 2009’un ikin- ci altõ ayõ için Bağ- Kur’luya ayda 5, işçi emeklisine ayda 11 lira zam yapõldõ. “Emekli aylıkları- nın artışında sadece TÜFE değil, milli gelir artışı da dikkate alın- sın, bu ülkenin emek- lileri ikinci sınıf yurt- taş sayılmasın, refah- tan pay alsınlar” de- dik, AKP kabul etmedi. ? 5510 sayõlõ yasa ile her 360 prim gün sayõ- sõ için aylõk bağlama oranõ ortalama yüzde 2.6’dan yüzde 2’ye, ay- lõk hesaplamada dikka- te alõnacak gelişme hõ- zõ artõş oranõ ise yüzde 400’den yüzde 30’a in- dirilerek emekli aylõk- larõnõn düşük hesaplan- masõ yolu açõldõ. “Emekli aylıkları za- ten çok düşüktür. Emekli yaşamını sür- dürebilmek için pa- zardan artık topla- mak zorunda bırakıl- mıştır. Emekli aylık- larını düşürmeyin” dedik, AKP kabul et- medi. ? “Ölen sigortalının dul eşine, hiçbir şart aranmadan sigortalı- nın aylığının yüzde 75’i oranında ölüm aylığı bağlansın” de- dik, AKP kabul etme- di. ? 5510 sayõlõ yasa ile prim borcu olan Bağ- Kur’lu esnaf ve sanat- kârõn hem kendisi hem de ailesi sağlõk yardõm- larõnõn kapsamõ dõşõna çõkarõldõ. “Borcu olan sigor- talıyı cezalandırıyor- sunuz, peki ailesinin ne günahı var, bunu yapmayın” dedik. AKP kabul etmedi. ? “Sigortalının do- ğum yapan eşine öde- necek emzirme yar- dımını 1386 liranın al- tına düşürmeyin, ço- cuğun anne sütüyle beslenmesi çok önem- lidir” dedik, AKP ka- bul etmedi. ? “18 yaşını doldu- rup evlenmemiş kız çocukları, çalışma- dıkları sürece anne ya da babalarının sosyal sigorta haklarından yararlanarak tedavi olabilsinler” dedik, AKP kabul etmedi. ? “Yatan hastalar- dan katılım payı alın- masın” dedik. AKP ka- bul etmedi. İstanbul Haber Servisi - Ka- dõnõn İnsan Haklarõ-Yeni Çö- zümler Derneği’nin düzenlediği “Türkiye’de cinsel hak- lar ve siyaset” başlõklõ panele katõlan Müslü- man Toplumlarda Cin- sel ve Bedensel Hak- lar Koalisyonu (CSBR) üyeleri, ka- dõnlarõn maruz kal- dõklarõ cinsel ayrõm- cõlõk, AIDS, seks işçilerinin yaşam koşullarõ ile polis şiddeti ve medya- nõn tutumundaki ayrõmcõlõğa karşõ ör- güt- len- meleri gerektiğinin altõnõ çizdiler. Panelde ayrõca, HIV hastalõğõndan ölenlerin yüzde 75’inin kadõn olduğu, bu durumun kadõn cinselliği konusundaki başarõsõz politikalardan kay- naklandõğõ belirtildi. Taksim Goethe Enstitü- sü’nde dün düzenlenen ve CSBR Cinsellik Enstitüsü kapsamõndaki panele Güney ve Güneydogu Asya, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’nun 13 ülkesinden cinsellik konusun- da çalõşan 19 örgütü temsilen yaklaşõk 30 aktivist, Müslü- man Toplumlarda Cinsel ve Bedensel Haklar Koalisyonu çatõsõ altõnda katõldõ. Panelde söz alan koalisyon üyesi Pembe Hayat Derneği aktivisti Aras Güngör, Tür- kiye’de beden ticaretine ma- ruz kalan kadõnlar ile şiddete uğrayan transeksüellerin, haklarõnõ arama yolunda örgütlenmeye başla- dõklarõnõ aktardõ. Bir yandan kamuoyu oluşturma- ya yönelik çalõşmalar ve açõklama- larla yankõ yaratmaya çalõştõklarõnõ; diğer yandan polisin, dayanõşmanõn büyümesini engellemek için baskõ- layõcõ ve yõpratõcõ tutumunu yoğun- laştõrdõğõnõ belirten Güngör, şöyle da- vem etti: “Polis şiddeti- ne karşı mücadele ettik. Medyayla olan ilişkileri- mizden sonra polis Kabahat- ler Kanunu’na göre seks işçiliği yapanlara ceza kesmeye başladı. Seks işçiliği yapan bireylerin örgütlenmeleri çok zor, çünkü bir gece önce dayak yi- yen insanların ertesi gün ofise gelip ça- lışmaları zor geliyor. Seks işçileri de di- ğer işkolları çalışanları gibi işçi sınıfına dahildir.” Panelde Pozitif Yaşam Derneği aktivisti Murat Yüksel, HIV/AIDS’in sosyal, kül- türel ve politik etkilerine dikkat çekti. Dünyada 40 milyon HIV pozitif bireyin yaşadõğõnõ ifade eden Yüksel, AIDS nede- niyle yaşamõnõ yitiren insan sayõsõnõn 1. Dünya Savaşõ’nda ölen insan sayõsõnõ geç- tiğini söyledi. Yüksel, “Türkiye’de 1985- 2002 arası 2 bin 200 kişi öldüğünü, bun- ların yüzde 75’inin kadın olduğunu” anõmsattõ. Türkiye’de AIDS hakkõnda top- lumsal bilincin zayõf, bilinçlendirme çalõş- malarõnõn ise eksik kaldõğõnõ ifade eden Yüksel, bunlarõn virüsün yayõlmasõnda faktör oluşturduğunun altõnõ çizerek “HIV, baştan beri eşcinsellerin sorunu olarak tutuluyor. Hem eşcinsel olmak hem de HIV’li olmak gibi ikili bir ay- rımcılık ortaya çıkıyor. Politik faktörler de bunda çok etkili” diye konuştu. Bu yõl ikincisi düzenlenen pa- nel, Türkiye’de cinsellik ve cin- sel haklar üzerine çalõşan akti- vistleri bir araya getirdi. Türkiye ABD’den 7.8 milyar dolara patriot füze bataryası alacakmış. İstanbul’daki panelde Müslüman toplumlarda şiddet gündeme taşõndõ Cinsel ayrımcılık tartışıldı DESTEKTEN EN FAZLA KONYA, VAN VE KAYSERİ YARARLANDI AB hibesi Konya’yõ ihya etti EMİNE KAPLAN ANKARA - AB’nin 2002-2009 yõllarõnda hibe programlarõ kapsamõnda finanse ettiği projeler- de en büyük payõ Konya aldõ. Konya’da 172 pro- jeye 17 milyon 96 bin Avro hibe edilirken; Kon- ya’yõ 16 milyon 460 bin Avro ile Van, 14 milyon 939 bin Avro ile Kayseri izledi. Devlet Bakanõ ve Başmüzakereci Egemen Ba- ğõş, CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün so- ru önergesine verdiği yanõtta, AKP hükümetleri döneminde AB’nin hibe programlarõ ve mali yardõm kapsamõnda desteklenen projeleri açõkladõ. Bağõş’õn verdiği bilgiye göre, 2002-2006 döne- minde Türkiye’ye 1.3 milyar Avro’luk hibe des- teği sağlandõ. Hibe programlarõ kapsamõnda fi- nanse edilen projelerin illere göre dağõlõmõnda Konya, 17 milyon 96 bin Avro ile birinci sõrada yer aldõ. Konya’yõ, 16 milyon 460 bin Avro ile Van, 14 milyon 939 bin Avro ile Kayseri izledi. “İstanbul 14 milyon 253 bin Avro, Ankara 14 milyon 126 bin Avro hibe aldõ. ‘One minute the end’ ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Saadet Partisi Genel Başkanõ Numan Kurtulmuş, Baş- bakan Tayyip Erdoğan’õ eleştirerek “Marifet otel lobilerinde ‘one minute’ demek değil, BM Salo- nu’nda bunu söyleyebil- mektir” dedi. Kurtul- muş, yaptõğõ açõklamada, “İsrail’in Nükleer Yete- nekleri’ başlõklõ karar ta- sarõsõnõn gündeme alõna- cağõ Uluslararasõ Atom Enerjisi Kurumu’nun Genel Kurul Toplantõ- sõ’nda Türkiye’nin önce çekimser oy kullanmasõ- nõ, ardõndan da yapõlan oylamada salonu terk et- mesini eleştirdi. Kurtul- muş, Türk heyetinin ta- kõndõğõ tavrõn, Türk mil- letinin vicdanõnõ yarala- dõğõnõ savunarak “Bu ‘one minute the end’dir” diye konuştu. Karakola taciz ateşi Yurt Haberleri Ser- visi- Hakkâri’nin Duran- kaya beldesi jandarma karakol komutanlõğõna terör örgütü PKK men- suplarõnca taciz ateşi açõldõ. Güvenlik güçleri, taciz ateşine karşõlõk ver- di. Hakkâri Valisi Mu- ammer Türker, gelen ilk bilgilere göre can kaybõ yaşanmadõğõnõ belirtti. Hakkâri Dağ ve Koman- do Tugayõ’ndan çok sa- yõda özel hareket timle- rinin Fatih Kõşlasõ’nda helikopterle bölgeye sevk edildiği öğrenildi. Cenazede gerginlik HAKKÂRİ (AA) - Hakkâri’nin Çukurca il- çesi Kazan Vadisi’nde 6-13 Eylül’de düzenle- nen operasyonlarda öl- dürülen ve toprağa veril- meyen 3 terör örgütü üyesinin devlet hastanesi morgunda bekletilen ce- setlerinin ailelerine ve- rilmediğini iddia eden grup ile polis arasõnda gerginlik yaşandõ. Ger- ginliğin ardõndan grup, kentin Biçer Mahalle- si’nde yola barikat kura- rak polislere taş attõ. Po- lisin gaz bombasõ kulla- narak müdahale ettiği olaylarda göstericiler ara sokaklara kaçtõ. Mayına basan çoban öldü ÇUKURCA (AA) - Hakkâri’nin Çukurca il- çesinin Üzümlü köyünde yaşayan Ömer Seven (65), koyunlarõnõ köy yakõnlarõndaki meraya otlatmaya götürdü. Ara- zide ilerlerken mayõna basan Seven, yaşamõnõ yitirdi. Gürültüyü duyup olay yerine giden yurt- taşlar, durumu jandarma komutanlõğõ ekiplerine bildirdi. Ekipler, Se- ven’in cesedini Hakkâri Devlet Hastanesi’nin morguna götürdü. ÖDP’den açılım yorumu RİZE (AA) - ÖDP Genel Başkanõ Alper Taş, “Açõlõm tartõşmalarõ yaşanõyor. Gerçekten açõlõm olabilmesi, payla- şõmcõ bir toplum oluna- bilmesi için devrimci bir açõlõma ihtiyaç var’’ de- di. Taş, ÖDP’nin düzen- lediği “Türkiye’de ve Karadeniz’de Yaşanan Siyasal Gelişmeler’’ başlõklõ konferansta yap- tõğõ konuşmada, toplu- mun bunalõm içinde bu- lunduğunu belirtti. CHP’DEN BROŞÜR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle