Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 23 EYLÜL 2009 ÇARŞAMBA 6 HABERLER AVRUPA GÜRAY ÖZ Unutmak Hatırlamaktır Ne güzel şeydir unutmak. Üstünüzde gölgesi- nin bile olmasını istemediğiniz o eski kötü anıla- rın bir gecede yok olup gitmesi ne güzeldir. Unut- mak istedikleriniz bir anda gri bir toz bulutunun içinde yok olup gidiverir. Gitsinler, çünkü artık sizin önünüzde belalı bir engel gibi duruyorlardı ne zamandır. Sanki sıfır- dan başlarsınız her şeye. Sonra artık günün parlayan cazibesine dönüp yeniden ve yeniden kurduğunuz senaryo, yani o yeni hayat sizi mutlu edecektir. Zamana uydunuzsa, zaman sizi alkışlayacak- tır. İnsanoğlunun hafızası, biliyoruz, unutmakla maluldür ya, unutmak hatırlamak demektir aynı za- manda ne yazık ki; unuttukça hatırlarsın, kaçtık- ça kovalanırsın. Yapılacak tek şey zamanı, şu ge- çip gitmiş olanı ağır ve kalın vurgularla, duyduğun derin öfkeyle yeniden yazmaktır. “Böyleydi” diyeceksin, “biliyordum” diye- ceksin, “daha o zaman söylemiştim” diyecek- sin, “ben hep karşı çıkmıştım” diye heyheyle- neceksin. Herkesin küfrettiği sembollerden birini sen de çıkar mezarlarından ve bas kalayı. Artık Stalin mi olur, Lenin mi olur, Atatürk mü olur... Nasıl da ra- hatlar ama ruhun. Ve zamanın koruyucu kalkanı içinde ne kadar da kahramansındır. Kitaplar seni yazar, sen kitapları yazarsın. Ama dedim ya, unutmak hatırlamaktır aynı zamanda. Unutmak bir belalı eylemdir. Hatırayı, kendini sü- rekli hatırlatanı kovma eylemidir. Zordur unutmak. Sen bakma beşerin hafızası istediği kadar “nis- yan! nisyan!” diye bağırsın, arşiv diye bir şey var. Hem arşiv öyle sandıkları gibi tozlu raflarda bu- lunmaz yalnızca. Asıl arşiv bir türlü söz dinleme- yen beynindedir senin. Yine de bir çare biliyorum ben. Başarısından emin değilim, gördüğüm örnek- lere bakarak söylüyorum yalnızca, geriye dö- nüşlere izin vereceksin. 60 yıl mı yaşadın, yirmi- otuz yıl geriye dönmeye açık bırak kapıyı. Gor- baçof dedinse öncesini yıkıp geçmelisin. Yaşıyor hâlâ ve direniyorsa Castro, onu acınacak bir iko- na gibi resmedebilir, turistik bir mal olarak Che’nin yanına yerleştirebilirsin, ama sakın cid- diye alma yaşayan Küba’nın anlamını. Gezilen ve iç çekilen bir müze gibi bakacaksın ona. Tehlikeli sularda dolaşma. Kahramanlığına halel getirecek kadar uzaklaşma zamandan. Hatırlarken bazı konuları es geçersin, hatırla- tanlara da “önemli değil artık bunlar” dersin. Yap bu dediğimi, hem o zaman “unutma, unuttuk- ça sıra sana gelecek” diyen delikanlılara da ka- tılmış, onlarla gençleşmiş olursun. Sen nerede duruyorsun, anlayamazlar bir tür- lü. Senin kavramlarla oynamakta usta bir jonglör olduğunu nereden bilecekler. Kavramlar dedim de aklıma geldi işte. Hatırladım eski ustalıklarını, kelimelerle oyna- maya teşne stilini. Sen “millet milliyet, ulus ulusalcılık, yurt yurtseverlik” üstüne ahkâm kesip hepsini bir çır- pıda hallederken, nasıl da kendi geçmişinle ses- sizce hesaplaşıyorsun aslında. On yıl geri gidip yir- mi yıl uçmayı düşünüyorsun. Kanatlarını açıp genişliklerini ölçüyorsun. Ne ka- dar uçabilirsin bilmem. Unutmak uçurur, hatırlamak yeryüzüne çeker. Benim bu kavramlarla ilgili bildiğim, onların za- man içinde, zamanla birlikte kendilerini sürekli ye- niledikleridir. Zamanın ve mekânın içinde kendi- lerini her gün yeniden var ederken, sürekli yeni- lenen kavramlar kendilerini yok saymak isteyen- lerle alay eder gibidirler sanki. Sosyalizm böyledir mesela. Senin kurtulmak istediğin kavramları devreden çıkartacak olan, kendi varlığını onlarla kurmuş olan kapitalizm ya da onun bir başka hali olan em- peryalizm ya da onun en zorba hali faşizm değildir. Tam tersine unutmak istediklerinin varlığı onun var- lığına, yok olup gitmeleri onun yok olup gitmesi- ne bağlı. Bak gördün mü yine kısırdöngüsünde kaybol- duk zamanın. Kısırdöngü dedim ya, için rahatlasın diye öyle dedim. Zamanın diyalektiğidir onun adı aslında. e-posta: [email protected] Federasyon bilardoyu okullara sokarak bu sporun kahvehanelerle ilgisinin olmadõğõnõ göstermek istiyor ‘Bilardo seçmeli ders olsun’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bilardo Federasyonu, Milli Eğitim Ba- kanlõğõ (MEB) ile imzalayacağõ proto- kolle bilardo sporunu okullara sokma- yõ hedefliyor. Federasyon Başkanõ Uğur Kurugöllü, “Okullar projesiyle bi- lardonun kahvehanelerle ilgisi olma- dığını göstermeyi hedefliyoruz” dedi. Federasyonun MEB ile imzalayacağõ bilardo sporunun yaygõnlaşmasõnõ sağ- layacak protokolün süresinin 1 yõl ola- rak belirlendiği, bu bir yõlõn son bir ayõn- da, taraflardan itiraz gelmemesi halin- de sürecin devam etmesinin öngörüldüğü kaydedildi. Federasyon yetkilileri, bu sürenin 3- 4 yõl olmasõ yönündeki taleplerini MEB’e ilettiklerini ve görüşmelerin de- vam ettiğini belirttiler. Federasyon yetkilileri, bilardo sporunun okullarda oynanmasõnõn önündeki en büyük en- gelin MEB Talim Terbiye Kurulu’nun, “Okullara bilardo masası konul- maz” kararõ olduğunu, ancak bu ka- rarõn MEB ile imzalanacak protokol- le ortadan kalkacağõnõ belirtti. Yetkililer, okullar projesi aracõlõğõyla bu sporun daha geniş kesimlere yayõ- lacağõnõ ifade etti. Kahvehanelerden kurtulacak Kurugöllü, MEB ile yapõlacak pro- tokolle Bilardo Federasyonu’nun çok farklõ görüleceğini bildirdi. Kurugöl- lü, Türk halkõnõn bilardoyu kahvehane- lerle özdeşleştirdiğini belirterek “Açılan nezih salonlar görmezden geliniyor. Bu konuda bir imaj sorunu var. Okullar projesiyle bilardonun kah- vehanelerle ilgisi olmadığını göster- meyi hedefliyoruz” dedi. AB’ye sunulmasıyla önü açılacak Bilardonun okullara ulaşmasõyla bu sporun temel eğitimde yer alacağõnõ, do- layõsõyla sporun da gençleri kötülük- lerden arõndõracağõnõ söyleyen Kuru- göllü, “Gençler, disiplin altına girmeyi öğrendiği zaman, her anlamda dev- letine faydalı bir birey haline gele- cektir. Okullar projesiyle buna kat- kıda bulunmak istiyoruz” diye ko- nuştu. Kurugöllü, okullar projesinin Avrupa Birliği’ne (AB) de sunulacağõ- nõ ifade ederek şunlarõ kaydetti: “Bu projenin AB’ye sunulmasıy- la bilardonun önü çok açılacak. Bu konuda iki arkadaşımızın üzerinde çalıştığı AB’den okullara hibe bi- lardo tesisi projesini gerçekleştir- meyi arzu ediyoruz.” Okulda hırsızlık SIVAS (AA) - Kimliği henüz belirlenemeyen kişi veya kişiler, gece saatlerinde Kardeşler Tepesi ve Cumhuriyet Üniversitesi yerleşkesi yakõnlarõndaki Polis Meslek Yüksekokulu inşaatõndan, yaklaşõk 1,5 ton elektrik kablosu alarak kaçtõ. İnşaatta yapõlan incelemede hõrsõzlarõn kablolarõn bir kõsmõnõ da inşaat alanõ dõşõna kadar çõkardõklarõ ve burada bõraktõklarõ anlaşõldõ. Koleksiyon dersi önerisi ANTALYA (AA) - Antalya Koleksiyoncular ve Antikacõlar Derneği Başkanõ Sami Toy, ilköğretim okullarõnda gençleri araştõrmaya yöneltmek amacõyla seçmeli koleksiyon dersi konulmasõnõ önerdi. Toy, öğrencilerin okul dõşõndaki zamanlarõnõn büyük bölümünü, bilgisayar başõnda oyun oynayarak ya da gereksiz eğlence araçlarõyla verimsiz geçirdiklerini savundu. Şen Piliç’ten eğitime katkı SAKARYA (AA) - Şen Piliç tarafõndan “Eğitime Yüzde 100 Destek Kampanyasõ” kapsamõnda 2008 yõlõnda Sakarya’nõn Erenler ilçesinde yaptõrõlan Şen Piliç Anadolu Endüstri Meslek Lisesi tamamlandõ. Bu eğitim ve öğretim yõlõnda 210 öğrenciyle faaliyete başlayacak okulun 4 yõl sonra 840 öğrenciye eğitim vermesi planlanõyor. Beslenme uyarısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlõk Bakanlõğõ, yarõn başlayacak yeni eğitim öğretim yõlõ öncesi öğrenci, veli ve okul yöneticilerine, “beslenme” uyarõsõnda bulundu. Bakanlõğõn internet sitesinde yer alan açõklamada, “Öğrencilerin bedensel ve zihinsel gelişimlerini en iyi şekilde tamamlamalarõna ve ileriki yaşlarda sağlõklõ beslenme alõşkanlõklarõ kazanmalarõna destek olmak gerekir” denildi. Açõklamada açõkta satõlan besinlerin, yeterince güvenilir ve temiz olmadõğõna da dikkat çekildi. Maltepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Köymen, vakõf üniversitelerinin durumunu değerlendirdi: Kalite iyi öğrencilerle artar FİGEN ATALAY Maltepe Üniversitesi, iki yõl içinde Dubai’de de eğitim hizmeti vermeye başlayacak. Maltepe Üniversitesi Rek- törü Prof. Dr. Kemal Köymen, ya- bancõ öğrencilerin üniversiteye renk ka- tacağõnõ belirterek, “Amerika, 11 Ey- lül’den sonra İslam dünyasından öğrencilere pek sıcak bakmıyor. Türkiye’deki üniversiteler, bu ül- kelerdeki öğrenciler için iyi bir al- ternatif” dedi. Prof. Dr. Köymen ile Maltepe’deki Marmara Eğitim Köyü’nde, vakõf üni- versitelerinin durumu, eğitim kalitesi, ileriye dönük projeler, öğrenci profili gi- bi konularda görüştük. Rektör Prof. Dr. Köymen, üniversi- teye bursla giren öğrencilerin eğitim kalitesini arttõrdõklarõna dikkat çekerek, “Üniversiteye iyi öğrencileri kazan- mamız lazım. Burslu girenlerle, di- ğerleri arasında büyük fark olu- yor. Burslu öğrenciler çok iyi ha- zırlanmış geliyorlar. Diğerleri daha az hazırlanmışlar ama açığı kapat- maları için yardım ediyoruz. Da- nışmanlık hizmetlerimiz var. Burs- suz öğrencilerin daha fazla çalışarak, bu açığı kapatmaları gerekebiliyor. Başarılı, burslu öğrencilerin yüzde- si arttıkça eğitimin kalitesi de yük- seliyor, üniversiteye daha az hazır- lanarak gelen öğrenciler de bundan motive oluyorlar, daha çok çalışı- yorlar ve açık kapanıyor. Örneğin, mühendislik bölümlerinde ekip ha- linde çalışılıyor ve ekiplerde mutla- ka çok başarılı bir öğrenci oluyor. Bu öğrenci diğerlerinin başarısını da olumlu etkiliyor. Burslu ve burssuz öğrenciler arasındaki fark, vakıf üniversitelerinin bir sorunu ama bu konuda hiç ta- vizimiz yok, eği- tim kalitesin- den asla taviz vermeyiz. Üniversiteye daha az ha- zırlanarak gelenler, çok çalışmak zo- runda. Ders programlarımız,ulus- lararası standartlar dikkate alınarak hazırlanıyor, sürekli güncelleniyor” dedi. Vakõf üniversitelerinin varlõğõnõn, öğrencilerin varlõğõna bağlõ olduğunu, bu yüzden de onlara en iyi hizmeti ver- mek zorunda bulunduklarõnõ vurgulayan üniversite rektörü, Maltepe Üniversi- tesi’nin 2009-2010 kontenjanõnõn 3188 olduğunu, lisans programlarõna 1558, meslek yüksekokulu’na da 334 olmak üzere toplam 1892 öğrencinin yerleşti- ğini söyledi. Uzaktan eğitim Maltepe Üniversitesi’nde uzaktan eğitime 3 yõl önce başlandõğõnõ anlatan Rektör Prof. Dr. Köymen’in verdiği bil- gilere göre, yüksek lisans işletme ala- nõnda 900 öğrenci sanal sõnõflarda uzak- tan eğitim görüyor. Üniversite, uygun bölümler için lisans programlarõ da aç- mak isteğiyle YÖK’e başvurmuş ama “daha erken” yanõtõ alõnmõş. Vakõf üniversitelerinin en büyük so- rununun, devlet üniversitelerinden fark- lõ bir kategoride algõlanmalarõ olduğu- nu, bunun giderilmesi, arada hiçbir fark bulunmamasõ gerektiğine dikkat çe- ken üniversite rektörü, en büyük he- deflerini de şöyle açõkladõ: “Maltepe Üniversitesi’nin en büyük hedefi uluslararası düzeyde saygınlı- ğını arttırmaktır. Erasmus kapsa- mında Avrupa’da da 36 üniversite ile işbirliği yaptık. Bu yıl ABD’de bazı üniversiteler ile de işbirliği içindeyiz. İsteyen hazırlık sınıfını ABD’de oku- yabilecek. Öğrencilere, 4. sınıfı ABD’de bir üniversitede okuyarak çift diploma sahibi olma firsatı da su- nuyoruz.” Yabancı öğrenci renk katar Bu yõl yabancõ uyruklu öğrenci kon- tenjanõnõn 110 olduğunu, şimdiye kadar 15 yabancõ öğrencinin kayõt için baş- vurduğunu belirten Maltepe Üniversi- tesi Rektörü, “Amerika, 11 Eylül’den sonra İslam dünyasından öğrencile- re pek sıcak bakmıyor. Türkiye bu öğrenciler için iyi bir alternatif. Maltepe Üniversitesi’nin Dubai’de eğitim hizmeti verme çalışmaları da devam ediyor. Üniversitenin bazı alanlarda Dubai’de eğitim vermesi 2 yıl içinde mümkün olabilecek” dedi. Prof. Dr. Kemal Köymen, üniversi- tede bu yõl Sokak Çocuklarõ Merkezi’nin kurulacağõnõ ve bu merkezde sokak çocuklarõnõn durumlarõnõn iyileştiril- mesine yönelik çalõşmalarõn yapõlacağõnõ da sözlerine ekledi. İstanbul’da 35 bin öğretmen açõğõ var İstanbul Haber Ser- visi - Türk Eğitim-Sen İstanbul Bölge Başka- nõ Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, İstan- bul’da 35 binden fazla öğretmen açõğõ bulun- duğuna dikkat çekerek, İstanbul ve ülke gene- lindeki öğretmen açõ- ğõnõ kapatmak ve ileri- ye dönük olarak oluşa- cak öğretmen ihtiyacõ- nõ karşõlamak için bü- tün Fen-Edebiyat Fa- kültesi mezunlarõna öğ- retmenlik hakkõ tanõn- masõnõ istedi. Bostan, sõnõf mev- cutlarõ ortalama 50-60 kişi baz alõndõğõnda aci- len ihtiyaç duyulan öğ- retmen sayõsõnõn 24 bin 400 olduğunu belirterek mevcutlar 40-50 öğ- renciye çõktõğõnda ihti- yaç duyulan öğretmen sayõsõnõn 35 binden da- ha fazla olduğunu kay- detti. 14 Eylül’de top- lam 15 bin 655 öğret- menin atamasõnõn ya- põldõğõnõ anõmsatan Bostan, son atamalarla beraber İstanbul’daki kadrolu ve sözleşmeli öğretmenlerin toplam 69 bin 600 kişiden iba- ret olmasõnõ eleştirdi. Bostan, ücretli öğ- retmenleri, 5 TL’lik ders ücreti karşõlõğõnda görevlendirilen, hiçbir sosyal hakkõ olmayan “modern köleler” ola- rak niteledi. Lise ve dengi okullarda ve üniversitelerde bilardonun, alt spor dalõ olmasõnõn yanõ sõra okullarda seçmeli ders olacağõ, böylelikle federasyonun çalõşma ortamõnõn genişleyeceği ve lisanslõ sporcu sayõsõnõn artacağõ kaydedildi. Bilardo sporu özellikle gençler tarafından çok tercih ediliyor. UNESCO Felsefe ve İnsan Hakları Kürsüsü Maltepe Üniversitesi’nde UNESCO Felsefe ve İnsan Haklarõ Kürsüsü bu- lunuyor. Başkanlõğõnõ Prof. Dr. İonna Ku- çuradi’nin yürüttüğü UNESCO Felsefe ve İn- san Haklarõ Kürsüsü, insan haklarõ açõ- sõndan belirli dünya sorunlarõ konusun- da araştõrmalara yönelik kapasite ge- liştirme, uluslararasõ işbirliğini pekiş- tirme, konuyla ilgili sosyal sorumluluk projelerinin devamõnõ sağlama amaç- larõyla faaliyet gösteriyor. Maltepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Köymen, felsefe ve insan haklarõ alanlarõnda, uluslararasõ düzeyde kabul edilmiş kişilere Maltepe Üniversitesi adõna ödül verilmesi ça- lõşmalarõnõn da planlandõğõnõ söyledi. Üniver- site Rektörü, İnsan Haklarõ Merkezi’nde bu yõl insan haklarõ konusunda gündem yaratacak bir toplantõnõn düzenlenmesinin de gündemlerinde bulunduğunu belirtti. MEHLİKA AKGÜN Türkiye’nin önde gelen tiyatro ve sinema sanatçõlarõndan Yıldız Ken- ter, Sabah gazetesinin önceki gün ya- yõmlanan haberiyle ilgili olarak ha- berin gerçeği kesinlikle yansõtmadõ- ğõnõ vurguladõ. Konuya ilişkin olarak gazetemize röportaj veren Kenter, ha- berde yer alanlarõn ‘gerçek dışı’ ol- duğunu belirterek, “Bebek’te yü- rüyüşe çıkarım hep. Kimseyle kar- şılaşmadım, kimseyle konuşma- dım, kimseye hayatım, mesleğim, sıkıntılarımla ilgili bir bilgi akta- rımım olmadı. Bu haberi yazan muhabir sanki beni Bebek’te gör- müş ve ben bütün dertlerimi kar- şıma çıkan herhangi birine anlat- mışım gibi yapılmış. Yalan yanlış devşirme bir haber. Ordan bur- dan, 5 sene evvelinden ve kafasın- dan atarak haber yapılmış. Beni son derece rahatsız etti” dedi. Bu tür haberleri kesinlikle ciddiye al- mamak gerektiğini ifade eden Ken- ter, “Haberi okuduğumda gülüp geçtim ancak baktım ki basın bu- nu ciddiye almış. Ama basın benim nasıl yaşadığımı, nerde yaşadığımı, tiyatromu biliyor. Beni ‘sürünen bir kadõn’ gibi, 600 lira ile geçinmeye çalışıyormuşum gibi göstermeye çalışmışlar. Oysa 600 lira benim ai- dat param” diye konuştu. Bu olayõn Türkiye’nin durumunu da ortaya koyduğuna dikkat çeken Kenter, ya- landan başka bir şey duyulmadõğõ için yalana itibar eden bir toplumun mey- dana geldiğini vurguladõ. Kenter sözlerini şöyle sürdürdü: “Kimse gerçeği araştırmıyor, sormuyor. Herkes soru sormadan, gazetede gördüğü bir şeyin üstüne atlıyor ve satırını bile değiştirme gereği duy- madan yazıyor. Gerçekle ilgisi ol- mayan bir yazıydı. Önce ciddiye al- madım ancak aynı haberi Cum- huriyet gazetesinde de görünce işin rengi değişti. Cumhuriyet ço- cukluğumdan itibaren evimize gi- ren baba yadigârı gazetedir, benim için güvenirliği olan nadir yayın or- ganlarından biridir. Henüz avu- katımla görüşmedim ancak bu olayı takip edeceğim.” Kenter şu aralar Türkiye’deki in- san ilişkilerini de ilgilendiren Wil- liam Shakespeare’in “Kraliçe Le- ar” adlõ oyunu üzerinde çalõşõyor. TÜRK EĞİTİM-SEN’DEN AÇIKLAMA Prof. Dr. Kemal Köymen Sabah gazetesindeki haberin doğru olmadõğõnõ söyleyen Kenter, ‘Yalana itibar eden bir toplum olduk’ diyor ‘600lirailegeçindiğimgerçekdõşõ’ Kenter: “Haberi okuduğumda gülüp geçtim ancak baktım ki basın bunu ciddiye almış. Ama basın benim nasıl yaşadığımı, nerede yaşadığımı, tiyatromu biliyor. Beni ‘sürünen bir kadın’ gibi, 600 lira ile geçinmeye çalışıyormuşum gibi göstermeye çalışmışlar. Oysa 600 lira benim aidat param.”