Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 23 EYLÜL 2009 ÇARŞAMBA
4 HABERLER
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
‘İmparatorlukların
Mezarlığı’ Afganistan
ABD’nin dış politika gündeminin başında Afga-
nistan var. Başbakan’ın ABD gezisi öncesinde, Tür-
kiye’de, jeopolitik konularla ilgilenen kimi gazete kö-
şelerinde, düşünce kuruluşlarında egemen yakla-
şımın Türkiye’nin Afganistan’daki varlığını arttırması
gerektiği yönündeydi. Bu yaklaşım Dışişleri Baka-
nı Davutoğlu’nun “Stratejik Derinlik” kitabında sa-
vunduğu, büyük bir küresel güce dayanarak bölgede
güç yansıtmak, etki arttırmak olarak özetlenebilecek
çizgisiyle de uygunluk halinde.
Ancak bugünkü koşullarda Türkiye’nin Afganis-
tan’a ne başlık altında olursa olsun daha fazla as-
ker ve personel göndermesine, bu adım, ölümcül
bir “tuzağın” içine bile bile atlamak anlamına gele-
ceğinden, kesinlikle karşı çıkmak gerekiyor.
Bir bilenden uyarılar
Rusya’nın Afganistan yenilgisinin mimarların-
dan, o zamanın ABD Devlet Başkanı Carter’ın Ulu-
sal Güvenlik Danışmanı, Zbigniew Brzezinski,
1998’de konuyla ilgili olarak şöyle diyordu. “O giz-
li operasyon mükemmel bir düşünceydi. Sovyetler’i
Afganistan tuzağına çekmeye hizmet etti. Sovyet-
ler’in sınırı geçtiği gün Başkan Carter’a şöyle yaz-
dım: Şimdi Sovyetler’e kendi Vietnam savaşını ver-
me şansına kavuştuk.”
Brzezinski önceki hafta Avrupa’daydı. NATO, Af-
ganistan bağlamında güvenlik uzmanlarıyla görü-
şür, konuşmalar yaparken ise şöyle demiş: “Afga-
nistan’da… Sovyetler’in kaderini tekrarlama riskiy-
le karşı karşıyayız”. New York Times’ın aktardığına
göre, Brzezinski, “Kuzey ittifakıyla birlikte savaşan
300 özel tim görevlisiyle Taliban rejimini yıktık. An-
cak şimdi ABD ve bağlaşıklarının Afganistan’daki top-
lam asker sayısı 100.000 civarında”… “Sovyetler’in
o zamanki toplam gücüne ulaşmak üzereyiz ve da-
ha şimdiden en üst düzey generallerimiz savaşı kay-
betmekte olduğumuzu söylüyorlar”.
Brzezinski, “Askeri güçlerin bir gelişme stratejisine
nasıl yardım edebileceğine karar vermek için bir ulus-
lararası konferansın toplanması gerektiğini” savun-
muş. Böylece “Avrupalıların oradaki varlık süresini
uzatmak daha da kolay olacakmış. Eğer ABD Af-
ganistan’da yalnız kalırsa bu ittifakın (NATO-E.Y.) so-
nu” olurmuş.
Japon Stratejik Çalışmaları Enstitüleri Birliği’nin
Brzezinski Avrupa’dayken yayımladığı bir analizde
de, dün Afganistan yenilgisinin nasıl Sovyetler’in ge-
leceğinde rol oynadıysa bugün de ABD’nin gele-
ceğinde rol oynayabileceğine dikkat çekildikten son-
ra söylenenler arasında şu iki nokta dikkatimi çek-
ti: Birincisi: “Avrupa ve Japonya, ABD’ye belki de
bu savaşı askeri olarak kazanamayacağımızı anlat-
malılar”. İkincisi: “Batı’nın ulusal kurtuluş savaşları
deneyiminden çıkarmış olması gereken dersler var-
dır”. “Askeri harekâtlar çok fazla tali hasar yaratıyor,
yerel nüfusu NATO güçlerine yabancılaştırıyor.
Koalisyonun esas olarak Avrupa-Atlantik güçlerin-
den oluşması, beyaz adamın savaşı izlenimini güç-
lendiriyor” (abç).
‘Durum’ çok olumsuz
Afganistan’da iç ve dış etkenlerin birlikte oluş-
turduğu “durum”, ABD ve NATO açısından çok
olumsuz. ABD’de Temsilciler Meclisi’nde, Was-
hington koridorlarında, hem Cumhuriyetçiler hem
de Demokratlar arasında bu savaşın kazanılabile-
ceğine ilişkin inanç hızla kayboluyor. Geçen hafta
General McChristal’in de “bu savaşı kaybedebi-
liriz” sözleri bu havayı daha da ağırlaştırdı. GSMH’si
23 milyar dolar, devlet bütçesi 600 milyon dolar olan
Afganistan’da Taliban’la savaşacak, 400.000 kişi-
lik bir yerel ordu inşa etmek ise tam anlamıyla bir
fantezi. General McChristal, istediği azami ek gü-
cü alabilse bile bunlarla ne yapacağı ve bunun “du-
rumu” nasıl değiştireceği meçhul. İngiltere, Kana-
da ve Almanya’da Afganistan sorunu gündemin
önüne çıkmaya başladı. Kanada yönetiminin ya-
yımladığı raporlar durumun gittikçe kötüleştiğini
ABD’nin yalnız kalma olasılığının artmakta olduğunu
gösteriyor.
ABD yönetiminin, “yabancı güçlere karşı iç sa-
vunma” (ABD politikalarını kabul etmeyen isyancı-
lara karşı) alanında uzmanlaşmış Special Forces 3rd
Group olarak bilinen özel güçlerini Pakistan, Ta-
cikistan, Türkmenistan, Uzbekistan, Kazakistan
ve Kırgızistan gibi Afganistan’ı çevreleyen ülkele-
re getirmeye başlaması (Eurasianet, 17/09/09) “ye-
ni bir duruma” hazırlık yapmaya çalıştığını düşün-
dürüyor.
Bu sırada Asya Times’ın Pakistan büro şefi, bir-
birine hasım beş büyük Taliban liderinin, Afganis-
tan’ın Khost eyaletinde yapılan bir toplantıda, güç-
lerini birleştirme, eylemlerde eşgüdüm oluşturma ka-
rarı aldıklarını aktarıyordu (17.09/09). Perşembe gü-
nü Kâbil yakınında gerçekleşen bir NATO konvoyuna
yönelik saldırı bu sürecin ilk ürünüymüş. Oxford Re-
search Group’dan Prof. Paul Rogers’de güvenilir
kaynakların “Taliban’ın artık Kandahar’ın çoğunu
kontrol ettiğini” söylediklerini aktarıyordu.
İskender, Cengiz Han, İngiliz ve Rus impara-
torlukları Afganistan’da boylarının ölçüsünü aldı-
lar. Bu yüzden oraya “imparatorlukların mezarlığı” da
deniyor. “Yeni Osmanlı” fantezileriyle aklı karışanların
vaatlerine inanıp çocuklarımızı oraya gömmeyelim…
erginy@tr.net
http://erginyildizoglu.blogspot.com
Genelkurmay Başkanõ Başbuğ’un ‘Bölge, siyaset ağalarõndan kurtarõlmalõ’ mesajõ tartõşma yarattõ
‘AğalarAKP’liveDTP’li’ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Genelkurmay Baş-
kanõ Orgeneral İlker Baş-
buğ’un Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bölgelerini kastede-
rek verdiği “Bölge siyaset ve te-
rör ağalarından kurtarılmalı”
mesajõ “Siyaset ağaları kim?”
tartõşmasõna yol açtõ. CHP Söz-
cüsü Mustafa Özyürek, “O
bölgede hâkim olan siyasi
ağalar belli. Ya AKP’lidir ya
da DTP’lidir. Bunların özüne
bakınca oradaki feodal yapı-
dır” dedi. MHP Grup Başkan-
vekili Mehmet Şandır, siyaset
ağalarõnõn AKP’li olduğunu di-
le getirirken; DTP milletvekili
Hasip Kaplan ise AKP, CHP
ve MHP’yi işaret etti.
Genelkurmay Başkanõ Baş-
buğ’un açõklamalarõ siyasette
yankõ buldu. CHP’li Özyürek,
“Doğuda, Güneydoğu’daki
ağalar, toprak ağaları eskiden
beri siyasetin de ağalarıdır.
‘Eskiden toprak ağalarõ vardõ,
şimdi siyaset ağalarõ var’ değil...
Eski toprak ağaları o zaman
da siyaset ağalarıydı. Şimdi de
siyaset ağalarının bazıları,
aynı zamanda terör ağası”
dedi. Özyürek, “siyaset ağası”
sözü ile kimlerin kastedildiği so-
rusu üzerine de “O bölgede
hâkim olan siyasi ağalar bel-
li. Ya AKP’lidir ya da DTP’li-
dir. Bunların özüne bakınca
oradaki feodal yapıdır, ora-
daki mülkiyet yapısının doğal
sonucudur. Ne yazıktır ki,
toprak reformu yapılama-
mıştır. İşin özünde feodal dü-
zen, ağalık sistemi var. Her-
halde Genelkurmay Başkanı
bu yapıdan şikâyet ediyor” di-
ye konuştu.
Terörden nemalananlar...
Terörü destekleyen kaynak-
larõn belli olduğunu vurgula-
yan Özyürek, “Bunların bir
kısmı terör örgütünün eline
düşmüş sıradan insanlar. Bir
de, bu düzen devam etsin, bu
düzenden biz de bölgedeki
ekonomik, siyasal hâkimiye-
timizi sürdürelim, diyen ağa-
lar var. Oranın düzenini de-
ğiştirmedikçe, toprak refor-
munu yapmadıkça, oradaki
insanları özgür bireyler hali-
ne getirmedikçe sorun çözül-
mez. Bir dönem toprak ağası
olan, bir dönem terör ağası
olur, ama hepsi o yapıdan çı-
kan insanlardır, o yapının
ürettiği insanlardır. 30 senedir
terörden nemalanan çok geniş
bir kesim var. Bir kısmı ko-
rucubaşılık yapıyor, bir kısmı
terör örgütüne yakın durmak
suretiyle etkinliğini sürdürü-
yor, bir kısmı bu yolla siyasette
etkinlik sağlıyor, belediye baş-
kanlığı, milletvekilliği kaza-
nıyor” görüşünü dile getirdi.
MHP: AKP’yi kastetti
MHP Grup Başkanvekili Şan-
dõr, Başbuğ’un Türkiye Cum-
huriyeti’nin kõrmõzõ çizgilerini
çok yalõn ve kesin bir şekilde or-
taya koyduğunu belirterek, si-
yaset ağasõ açõklamasõyla
AKP’yi kastettiğini söy-
ledi. Başbuğ’un konuşma-
sõnõn dikkate alõnmasõ ge-
rektiğini anlatan Şandõr,
“MHP olarak her defa
ülkemizin bir çakıl ta-
şından ve bir tek insanı-
mızdan vazgeçmeyeceği-
mizi ifade ediyoruz. Sayın
Genelkurmay Başkanı
da bu yönde beyanlarda
bulunmuştur, önemli bir
konuşma” dedi.
‘Niye Doğu’dan
öğrenci almıyorlar?’
DTP Şõrnak Milletveki-
li Hasip Kaplan ise, Ge-
nelkurmay Başkanõ’nõn
yaşlõ bir kadõna “ne isti-
yorsunuz” diye sorduğu-
nu, kadõnõn da Kürtçe “ço-
cuklarımız okusun, sizin
gibi paşa olsunlar” dedi-
ğini anõmsatarak, “Doğ-
rusu merak ettim. Ge-
nelkurmay Başkanı, eği-
timin önemine de vurgu
yaptı. Neden harp okul-
larına Doğu ve Güney-
doğu’dan öğrenci almaz-
lar, madem bu kadar eği-
tim önemli? Türkiye hal-
kı her köşede aynı görev
yapsa daha iyi kaynaş-
maz mıydı? Bunu sor-
gulaması gerektiğini dü-
şünüyorum” dedi.
Başbuğ’un siyaset ağa-
sõyla kimi kastettiğinin so-
rulmasõ üzerine Kaplan,
“40 yıldır liderlik ya-
panlar, ağa olur. Aşiret
ağaları ölünceye kadar
hükmeder. DTP’de baş-
kanlıklar çok kısa süre-
lidir. O diğer partilerde
CHP, MHP, AKP ve
başka yerlerde o tür li-
der partilerinde, lider
sultası olan partilerde
aranmalıdır. Bizde yok”
diye konuştu.
CHP’li Özyürek, “İşin özünde feodal düzen, ağalõk sistemi var” derken, MHP
Grup Başkanvekili Şandõr, siyaset ağalarõnõn AKP’li olduğunu dile getiridi.
DTP’li Kaplan ise AKP, CHP ve MHP’yi işaret etti.
GÜL, S. ARABİSTAN’A GİTTİ
Arınç’ın
Turgut Özal
tutkusu
Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arõnç, Esen-
boğa Havalimanõ’nõn adõnõn “Turgut Özal Ha-
valimanõ” olarak değiştirilmesini önerdi.
İstanbul Haber Ser-
visi - Cumhurbaşkanõ Ab-
dullah Gül, Kral Abdul-
lah Bilim ve Teknik Üni-
versitesi’nin açõlõşõna ka-
tõlmak üzere dün Suudi
Arabistan’a gitti. Gül’le
birlikte Suudi Arabistan’a
giden Başbakan Yardõm-
cõsõ Bülent Arınç, Anka-
ra Esenboğa Havalima-
nõ’nõn adõnõn “Turgut
Özal Havalimanı” olarak
değiştirilmesi önerisi ko-
nusunda “Turgut Özal’ın
isminin Türkiye’de bir
havalimanına verilme-
sini ben şahsen, kişisel
olarak çok doğru bulu-
yorum” dedi.
Gül, Kral Abdullah Bi-
lim ve Teknik Üniversi-
tesi’nin açõlõşõna katõlmak
üzere THY’den kiralanan
uçakla dün 14.55’te Suu-
di Arabistan’a gitti. Gül’ü,
Atatürk Havalimanõ Dev-
let Konukevi’nden İstan-
bul Valisi Muammer Gü-
ler, Emniyet Müdürü Hü-
seyin Çapkın ve diğer il-
gililer uğurladõ. Gül ile
birlikte eşi Hayrünnisa
Gül, Bülent Arõnç ve eşi
Münevver Arınç da Suu-
di Arabistan’a gitti.
‘Art niyetim yok’
Atatürk Havalimanõ’nda
gazetecilerin sorularõnõ ya-
nõtlayan Arõnç, Özal’õn,
Türkiye’ye çok önemli
hizmetlerde bulunmuş de-
ğerli bir Cumhurbaşkanõ
olduğunu ifade ederek
şöyle konuştu: “Turgut
Özal’ın isminin bir ha-
valimanına verilmesini
çok doğru buluyorum.
Bu konuda alınmış bir
karar yok. Turgut Özal
Düşünce ve Hamle Der-
neği’nin iftarındaki ko-
nuşmamda bu samimi
düşüncemi ifade ettim.
Çünkü ben o derneği
önemsiyorum. Geçmiş-
teki toplantılarına da
katılmıştım. Onlara iki
hedef göstermiştim; bi-
risi rahmetli Cumhur-
başkanımızın ismini ta-
şıyan bir üniversite ku-
rulması, nitekim bu sene
kanunu çıktı ve Turgut
Özal Üniversitesi kurul-
du. Diğeri de madem
cumhurbaşkanlarımızın
isimleri önemli yerlere
verilebiliyor. Ankara
Esenboğa Havalima-
nı’nın ismini de Turgut
Özal Havalimanı olarak
değiştirebilirsek çok ya-
kışır diye düşündüm.”
Arõnç, tarihi geçmişine
bakarak Esenboğa’nõn ne
olduğu, olmadõğõ konu-
sunda bir fikir yürütmeye
gerek bulunmadõğõnõ da
ifade ederek “Nasıl ille-
rimizin isimleri kura çe-
kilerek uçaklara verili-
yorsa, köprülere, kav-
şaklara, caddelere, üni-
versitelere Türk büyük-
lerinin isimleri verilebi-
liyorsa, nasıl İzmir’e Ad-
nan Menderes’in, nasıl
İstanbul büyük Ata-
türk’ün ismini taşıyor-
sa, Ankara da Turgut
Özal ismine layık olur
diye düşündüm. Art ni-
yetim yok, kişisel dü-
şüncem” diye konuştu.
Arõnç, “Bu konuda gi-
rişimde bulunup bulun-
mayacağına” yönelik so-
ruyu şöyle yanõtladõ:
“Dernek düşünüyor,
teklif edecek. Ama bu
konuda Ulaştırma Ba-
kanlığı mı yetkili, yoksa
hükümetin bir karar al-
ması mı gerekiyor bile-
miyorum.”
Oturum ‘açık’ olacak
NEW YORK (AA) - Başba-
kan Tayyip Erdoğan, demokra-
tik açõlõm konusunda TBMM’de
yapõlacak oturumun kapalõ değil
açõk olacağõnõ açõkladõ.
Birleşmiş Milletlet (BM) Ge-
nel Sekreteri Ban Ki-mun’un ev
sahipliğinde 64. dönem BM Ge-
nel Kurulu üst düzey toplantõla-
rõna katõlmak amacõyla New
York’ta bulunan Erdoğan, Roc-
kefeller Center Cafe’de Türk ga-
zetecilerin sorularõnõ yanõtladõ.
CHP Genel Başkanõ Deniz Bay-
kal’õn, ABD seyahatini Kürt açõ-
lõmõyla ilişkilendirmesine yöne-
lik eleştirilerini yanõtlayan Er-
doğan, “Buraya demokratik
açılım için gelmedik. Buraya
hesap vermeye gelmişiz gibi
davranıyor, bu çok ayıp” dedi.
Erdoğan, temaslarõ kapsamõnda
demokratik açõlõm konusunda
soru sorulmasõ durumunda bunu
da yanõtlayacağõnõ kaydetti. Er-
doğan, demokratik açõlõm ilgili
TBMM’de yapõlacak olarak da
oturumun “açık mı” olacağõ so-
rusuna “Tabii tabii” yanõtõnõ
verdi. Ermenistan ile Türkiye
arasõnda paraflanan protokol ko-
nusuyla ilgili soruya da Erdoğan,
bunun Türkiye’yi bağlayan bir
konu olmadõğõnõ ifade ederek,
“Bu süreci bekleyelim. Daha
parlamentoya gelecek” dedi.
Orgeneral İlker Başbuğ.
TBMM Başkanvekili Meral Akşener, Kürt açõlõmõnõn Kürtleri azõnlõk statüsüne iteceğini söyledi
‘PKK’nin hedefi kabul ediliyor’
İstanbul Haber Servisi - MHP, DSP,
SP İstanbul il başkanlõklarõnda dün bay-
ramlaşma törenleri düzenlendi. MHP
İstanbul milletvekili ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanvekili Meral Ak-
şener, Türkiye’nin demokratik standar-
dõnõn yükseltilmesi ile ilgili bir dil ge-
liştirmenin başka, “Kürt açılımı Kürt-
lere demokrasi denilmesi”nin başka bir
şey olduğunu belirterek, “Bu bizi hem
ayrıştırır, hem de Güneydoğu ve Tür-
kiye’nin her tarafında yaşayan Kürt-
çe konuşan kardeşlerimizi de azınlık
hukuku statüsüne iter ki bunun hiç
kimseye onlar da dahil olmak üzere bir
hayrı dokunmaz” diye konuştu. DSP
Genel Başkanõ Masum Türker de ma-
yõnlõ arazilerin, mayõnlar temizlendikten
sonra İsrail’e değil Güneydoğu’da yaşa-
yan halka verilmesi, önerisinde bulundu.
MHP İstanbul İl Başkanlõğõ’nda dü-
zenlenen törene Akşener, İstanbul mil-
letvekili Ümit Şafak, Merkez Yönetim
Kurulu üyesi Mehmet Taytak, İstanbul
İl Başkanõ İhsan Barutçu’nun da arala-
rõnda bulunduğu partililer katõldõ. Bay-
ramlaşmanõn ardõndan sorularõmõzõ ya-
nõtlayan Akşener, Kürt açõlõmõ sürecin-
de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn
dahi ne yapõlacağõnõ bilmediğini ifade
ederek, “Sayın Başbakan Amerika’ya
gitti. Herhalde içerikle ilgili sürecin pa-
ketini almaya gitti” dedi. Akşener, şun-
larõ söyledi:
“Kürt açılımı adı altındaki ne idüğü
belirsiz bu açılım bir devlet projesi ise
PKK’nin siyasi hedefini olumlu olarak
kabul etmiş oluyorsunuz.”
DSP İl Başkanlõğõ’nda düzenlenen tö-
reninde de parti yöneticileri ve partililer
bir araya geldiler. Törene DSP Genel Baş-
kanõ Masum Türker, İstanbul İl Başkanõ
Mustafa Aslan ve DSP İstanbul millet-
vekili Ayşe Jale Ağırbaş’õn da aralarõnda
bulunduğu partililer katõldõ. Törende
açõlõş konuşmasõnõ yapan Aslan, hükü-
metin Kürt açõlõmõ konusunda adalet ve
eşitlik isteniyorsa, bunun Türkiye Cum-
huriyeti halkõyla birlikte yapõlmasõ ge-
rektiğini savundu. DSP Genel Başkanõ
Dr. Türker ise Ecevit’in çizgisinden
uzaklaştõğõ şeklindeki eleştirilere
“DSP’nin ikinci adının Ecevit’in par-
tisi olduğu, Ecevit’in yolunun ise halk
yolu olduğu” sözleri ile yanõt verdi.
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanõ
Erol Erdoğan, Şeker Bayramõ nedeniyle
dün DSP, BBP ve MHP İstanbul İl Ör-
gütleri’ni ziyaret etti. MHP ziyareti sõ-
rasõnda SP İl Başkanõ Erdoğan ile eski
MHP İstanbul milletvekili Ahmet Çakar
arasõnda demokratik açõlõm tartõşmasõ ya-
şandõ. Çakar’õn, Kürt sorununun çözü-
münde silahõn etkin olarak kullanõlma-
sõnõn sürdürülmesi anlamõnõ taşõyan “kan
akmaya devam etmesin demeyelim”
sözlerine Erol Erdoğan tepki gösterdi.
Kürt açõlõmõ konusunda AKP’nin yanõ sõ-
ra CHP ve MHP’nin de yanlõş tutum için-
de olduğunu belirten Erol, “Türkiye’nin
kendi medeniyet kültür ve tarihine da-
yanan asıl çözümü ortaya koymadığı
sürece tartışma ve sıkıntılar devam
edecektir. MHP bu tavrını sürdür-
dükçe bir süre sonra kendi tabanına da
söz geçiremeyecektir. MHP ve
CHP’nin yanlış tutumu AKP ve
DTP’nin ekmeğine yağ sürmektedir”
dedi. Erdoğan çözümünü İslam ve insan
kardeşliğinde olduğunu belirterek, “Kan
akmaya devam etsin diyemeyiz. Çö-
züm akan kanın durması, kardeşliği-
mizin pekiştirilmesi ve bölgeye dönük
küresel oyunların bozulmasıyla müm-
kün olacaktır” diye konuştu.
DSP Genel Başkanõ Türker
mayõnlar temizlendikten sonra
İsrail’e değil Güneydoğu’da
yaşayan halka verilmesi
önerisinde bulundu.
İstanbul Haber Servisi - CHP İstanbul İl
Başkanlõğõ’nda bayramlaşma töreninin ar-
dõndan CHP Genel Sekreter Yardõmcõsõ
Mehmet Ali Özpolat ve CHP İstanbul İl
Başkanõ Gürsel Tekin basõn toplantõsõ dü-
zenledi. Tekin, bayram namazõnõ kõldõran
Fatih müftü vekili Mehmet Taşkıran’õn,
AKP memuru gibi konuşma yaptõğõnõ ve
CHP aleyhine açõklamalarda bulunduğunu
belirterek Diyanet İşleri Başkanlõğõ’na, ince-
leme başlatmasõ çağrõsõnda bulundu. Tekin,
AKP’nin siyaseti, halkõn ibadet yeri olan ca-
miye taşõdõğõnõ söyledi. Taşkõran’õn, konuş-
masõnda CHP’yi ima ederek “Hilafeti eli-
mizden aldılar” dediği öne sürüldü.
DSP, MHP ve SP il başkanlıklarında yurttaşlarla bayramlaşıldı. (Fotoğraflar: ŞULE KÖKTÜRK / OZAN TULU ERYİĞİT)
LİDERLER İKLİM ZİRVESİNDE BULUŞTU - BM Genel Kurulu’nda düzenlenen İklim Değişikli-
ği Zirvesi’ne Başbakan Erdoğan’ın da aralarında bulunduğu yüzden fazla ülke lideri katıldı. BM Ge-
nel Sekreteri Ban Ki-mun, liderlere seslenerek “Şimdi sizin harekete geçmenizin zamanı” dedi. ABD
Başkanı Barack Obama da ABD’nin iklim değişikliği konusunda hareket etmeye hazır olduğunu be-
lirterek “İklim değişikliği tehdidi giderek büyüyor ve bunu durdurmak için zaman azalıyor” dedi. (AA)
Erdoğan, muhalefetin tepkisi üzerine geri adõm attõ
CHP, müftü vekili
için inceleme istedi