19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
D urumun taraflarõyla ilgili genel gö- rünümü dün aktardõk. Şimdi tarihe not düşmek bağlamõnda 2003 - 2004 döneminde eğitim çerçevesinde yaşanan tartõşmalarõ Cumhuriyet arşivinin õşõğõnda özetleyelim. AKP hükümeti, iktidara gelir gelmez yaptõğõ ilk denemenin ardõndan önce Ekim 2003’te, sonra da Mayõs 2004’te YÖK Ya- sasõ’nda değişiklik yaparak imam hatip li- selerinin üniversitelerdeki tüm bölümlere gi- rebilmelerini sağlayabilmek için katsayõ uygulamasõnõ değiştirmek istedi. Türki- ye’deki akademik çevrelerin tepkisini çeken yasa değişikliği girişimlerine Genelkurmay Başkanlõğõ’ndan da sert açõklamalar yapõl- dõ. AKP hükümeti, iktidara geldikten 11 ay sonra imam hatiplilerin önünü açan, tek mad- deden oluşan ve katsayõ uygulamasõnõn kal- dõrõlmasõnõ öngören YÖK Yasasõ değişikli- ğini gündeme getirdi. Üniversitelerarasõ Kurul (ÜAK), YÖK ve üniversitelerden ge- len tepkiler nedeniyle geri adõm atmak zo- runda kalan AKP’nin ilk YÖK Yasasõ kri- zi şöyle gelişti: 9 Ekim 2003 tarihinde ÜAK yaptõğõ top- lantõnõn ardõndan yasanõn TBMM’ye gön- derilmeden geri çekilmesi yönünde bir açõk- lama yaptõ. Dönemin ÜAK Başkanõ Prof. Dr. Ayhan Alkış, “Mevcut düzenleme imam hatip liselerine ayrıcalık ve üstünlük sağ- layarak milli eğitim sistemimizi çağdışı bir eğitim sistemine dönüştürecektir” dedi. Tüm gelişmiş ülkelerde üniversitelerin öğ- renci seçme kriterlerinin belirlenmesinde tek söz sahibi olmasõnõn, üniversite özerkliğinin en önemli özelliği olduğunu dile getiren Al- kõş, “Bu gerçeğin bilinmesine karşın ana- yasamızın 130 ve 131. maddeleri ile Yük- seköğretim Kurulu’na verilen anayasal hakkın, üniversitelerden alınarak MEB’e devredilmesi girişimi ile üniversite özerk- liği ihlal edilmiş olacaktır” diye konuştu. BAŞBUĞ’DAN SERT TEPKİ 13 Ekim 2003’te dönemin Genelkur- may İkinci Başkanõ Orgeneral İlker Baş- buğ, imam hatiplilerin önünü açan düzen- lemeye tepki gösterdi. Genelkurmay Baş- kanlõğõ Karargâhõ İnönü Salonu’nda yapõ- lan bilgilendirme toplantõsõnõn ikinci bö- lümünde, Orgeneral İlker Başbuğ, gazete- cilerin sorularõnõ yanõtladõ. TBMM’ye su- nulan yükseköğretime giriş sisteminde tüm liseleri eşitleyen yasa tasarõsõnõn anõmsa- tõlmasõ üzerine Başbuğ, ulusal güvenlikle ilgili yaşamsal konularla karşõ karşõya bu- lunan bir süreçte toplum içinde gerginlik ya- ratacak girişimlerin ülke çõkarlarõna uygun olmadõğõnõ düşündüklerini söyledi. Diyanet İşleri Başkanlõğõ’nõn din hizmetleri için yõl- lõk tahmini kadro ihtiyacõnõn 5 bin 500 ol- duğunu belirten Başbuğ, imam hatip lise- lerinin 25 bin olan yõllõk mezun sayõsõnõn neden arttõrõlmak istendiğini anlamakta güçlük çektiklerini ifade etti. Türkiye’nin eğitim sisteminin, YÖK de dahil olmak üze- re iyileştirmeye ihtiyacõ olduğuna inan- dõklarõnõ ifade eden Orgeneral Başbuğ, bütün ülkeyi ilgilendiren bu tür çalõşmala- rõn ilgili kurumlarla karşõlõklõ uzlaşõ içinde yapõlmasõnõn önemine dikkat çekti. ‘CİDDİ ENDİŞELERİMİZ VAR’ Başbuğ, tasarõyõ parlamentoya gönderen hükümeti şu sözlerle eleştirdi: “Ancak ha- zırlanan kanun tasarısının TBMM’ye sevk edilmiş olması, uzlaşı ümitlerinin azalmasına neden oldu. Kanun tasarısı- nın anayasanın ilgili maddelerine uyum- lu olduğu konusunda ciddi endişelerimiz vardır. Eğitim sisteminin temel sorunla- rı varken beklentimiz, öncelikle temel so- runların bütün olarak ele alınıp çözüm- lenmesidir. Amaçları açık şekilde toplu- ma anlatılmayan konuların neden öne çı- karıldığını anlamakta güçlük çekiyoruz.” Başbuğ, milli eğitimin sorunlarõna çözüm bulunurken Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 32. maddesine ve Tevhidi Tedrisat Kanu- nu’nun 4. maddesine uyumlu çözümler üre- tilmesinin önemine vurgu yaparak şunlarõ söyledi: “Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 32. maddesinin gerekçelerini, komisyon raporlarını incelerseniz, 32. madde ile ge- tirilen değişiklikten güdülen temel ama- cın, ‘imam hatip lisesi mezunlarõnõn kendi alanlarõndaki yükseköğrenime devam ede- bilmesinin sağlanmasõ’ olduğunu görür- sünüz. Bu hususun değerlendirilmesini de takdirlerinize sunuyorum. Bu konuda temennimiz, aklıselimin galip gelmesidir.” Konu hakkõnda incelemelerde bulun- duklarõnõ belirten Başbuğ, milli eğitimin te- mel sorunlarõndan ilkinin normal lise öğ- rencilerinin durumu olduğunu söyledi. 2003’te normal liselerden mezun öğrenci- lerin ne kadarõnõn üniversiteye girdiği in- celendiğinde, ancak yüzde 8.2’sinin üni- versiteye girdiğinin görüldüğünü anlatan Başbuğ, normal lise mezunlarõna göre meslek lisesi öğrencilerinin maliyetinin devlete 5-6 kat daha fazla olduğunu vur- guladõ. Başbuğ, “Bu boyutu ile meslek okullarından mezun olanların neden kendi alanları dışına yönlendirildiğini an- lamakta zorluk çekiyoruz” dedi. AKP’DEN GERİ ADIM 15 Ekim 2003 tarihinde AKP, Genelkur- may’dan gelen uyarõlarõn ardõndan geri adõm atmak zorunda kaldõ. Erdoğan, görüştüğü rek- törlerden gelen, imam hatiplerle ilgili tasa- rõnõn, üniversitelerle birlikte hazõrlanacak ge- niş kapsamlõ YÖK Yasasõ değişikliği ile bir- likte Meclis’e sevk edilmesi önerisini kabul etti. Bu çerçevede imam hatip tasarõsõnõn ay- nõ gün TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nda alt komisyona havale edilerek “beklemeye alınması” benimsendi. Rektörlere uzlaşma mesajõ veren Erdoğan, görüşmeden sonra ise “tehditkâr” bir üslup kullandõ. Kendisinin de imam hatip lisesi mezunu olduğunu be- lirten Erdoğan, imam hatip liselileri Türki- ye’nin başõna “bela” olarak niteleyenler hakkõnda dava açacağõnõ söyledi. CMYB C M Y B Y A R I N : ? TSK’DEN SERT AÇIKLAMA ? REKTÖRLERDEN ATA’YA ŞİKÂYET 4 TEMMUZ 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 AKP hükümeti iktidara gelir gelmez imam hatiplerin önünü açan katsayõ değişikliğini yapmak istedi YÖK geriliminin kilometre taşlarõ İ mam hatiplerin üniversiteye girişte önünü açan bu gi- rişimi bir süre gündemine almayan AKP hükümeti Ma- yõs 2004’te yine benzer bir yasa değişikliği istemiyle bu konuyu õsõtmaya başladõ. AKP’nin ikinci YÖK yasa- sõ değişiklik girişimine de dönemin YÖK Başkanõ Prof. Dr. Erdoğan Teziç ve YÖK üyeleri de şiddetle karşõ çõk- tõ. 2004 yõlõnõn Mayõs ayõnda ortaya çõkan YÖK yasasõ kri- zinde süreç şöyle yaşandõ: ? İmam hatiplerin önünü açan, YÖK’ün yapõsõnõ de- ğiştiren taslağa karşõ ilk sert tepki Rektörler Komitesi’nin 2 Mayõs 2004 tarihli toplantõsõndan geldi. Teziç başkan- lõğõnda toplanan komite, düzenlemenin ÖSS öncesinde bir “keşmekeşe” neden olacağõnõ, 1999’da uygulamaya ko- nulan ÖSS sisteminin MEB ile YÖK’ün ortak çalõşmasõyla belirlendiğini, bundan sonra da aynõ sistemin uygulanmasõ gerektiğini vurguladõ. Teziç, hükümetin tek başõna “yal- nızca siyasi temenniyi, isteği dile getirmeye yönelik bir düzenlemeye gitmesinin” ileride daha ciddi sakõncalar do- ğuracağõna dikkat çekti. ? 3 Mayõs 2004 tarihinde dönemin Milli Eğitim Baka- nõ Hüseyin Çelik, Bakanlar Kurulu toplantõsõnda değişiklik hakkõnda bilgi verdi. Çelik, TBMM’nin, yoğun gündemini dikkate alarak geniş kapsamlõ YÖK yasa taslağõndan vaz- geçtiğini ifade etti. Bunun yerine, “katsayı değişikliği” esasõna dayanan, kapsamõ daraltõlmõş bir yasa hazõrladõ- ğõnõ belirten Çelik, YÖK’ün genel yapõsõnõn da değişeceğini kaydetti. 11 maddelik tasarõda liselerde eğitim alan öğ- rencilerin öğretim gördükleri alana göre yeni katsayõlara tabi tutulmasõ, imam hatip lisesi öğrencilerinin sosyal bi- limleri tercih etmesinin önündeki engellerin kaldõrõlma- sõ yönünde düzenlemeler yer aldõ. ? 4 Mayõs 2004 tarihinde ise Erdoğan, AKP grup top- lantõsõnõn basõna kapalõ bölümünde imam hatip okullarõ- na katsayõ eşitliği sağlayan düzenlemenin yetersiz oldu- ğu yönündeki eleştirilere, “YÖK konusunda birinci etap çalışması olduğunu” söyledi. Milletvekillerinden “sabırlı” olmalarõnõ isteyen Erdoğan, “Bu bir maraton ve daha yo- lun başındayız” dedi. Erdoğan’õn bu açõklamasõ AKP’nin “gerçek niyeti” olarak yorumlandõ. TEZİÇ: HÜKÜMETİN GİZLİ AMACI ORTAYA ÇIKTI ? 5 Mayõs 2004 tarihinde yasa tasarõsõnõn imam hatip liselerine üniversiteye girişte katsayõ avantajõ sağladõğõ- nõn ve YÖK’ün tasfiyesini öngörmesinin kamuoyuna yan- sõmasõnõn ardõndan üniversitelerden konu hakkõnda art ar- da bildiriler yayõmlanmaya başladõ. Üniversite senatola- rõ ve rektörler arka arkaya yaptõklarõ açõklamalarla hükü- metin girişimine sert tavõr koydu. Teziç, tasarõyla birlik- te hükümetin “gizli amacının” ortaya çõktõğõnõ belirterek, “Belirledikleri amaca giderken bunun aracını oluş- turmakta da kendilerini daha rahat hissedecekleri bir düzenleme yapıyorlar” açõklamasõnõ yaptõ. ODTÜ Se- natosu şu açõklamayõ yaptõ: “Üniversitelerin görüşleri göz önüne alınmadan TBMM’ye sevk edilen tasarının, üni- versitelerimizin aylardır yetkililere aktardığı acil ve önemli sorunlarına yönelik bir önlem getirmeyen, an- cak toplumumuzun huzurunu ve eğitim sistemimizin tümünü tehlikeye atan bir metin olduğu üzüntü ve tep- kiyle saptanmıştır.” Ankara Üniversitesi Senatosu ise “Bu düzenlemeyi sa- dece eğitim birliğini bozucu, eğitim alanında önemli sa- kıncalar yaratıcı değil, devletimizin demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti niteliklerini zedeleyici sonuç- lar da doğurabilecek bir düzenleme olarak görüyoruz” açõklamasõnda bulundu. 6 Mayõs 2004 tarihinde YÖK Genel Kurulu AKP’nin YÖK yasasõnda yapacağõ değişiklik gündemiyle olağan- üstü toplandõ. Toplantõdan, iktidarõn imam hatiplerin önünü açan ve YÖK’ü tasfiye eden 11 maddelik yasa ta- sarõsõna sert bir yanõt çõktõ. Yayõmlanan bildiride, mevcut uygulamadaki üniversiteye giriş sistemine ilişkin bilgiler verilirken, hükümetin tasarõsõnõn hukuki boyutu incelen- diğinde “dar kapsamlı düzenlendiği, farklı siyasi ama- cın çok açık şekilde ortaya çıktığı” kaydedildi. Yayõm- lanan bildiride şu görüşler vurgulandõ: ? Mevcut uygulamanõn değiştirilmesine yönelik giri- şimlerin gerçekleşmesi halinde mesleki eğitimin temel ama- cõndan sapõlacağõ için yapõlmõş büyük yatõrõmlar boşa gi- decek, hedeflenen oranlara ulaşõlamayacak. ? Meslek lisesi mezunlarõnõn mağdur edildiği iddiasõyla öne sürülen değişiklik önerisi, aslõnda tam bir eşitsizlik do- ğuracaktõr. Şayet değişiklik önerisinin arkasõndaki esas amaç bir grup meslek lisesi mezununun mağduriyeti id- diasõnõ taşõyorsa o zaman sorgulanmasõ gereken, bu mes- lek liselerinin varlõk gerekçesi ve işlevidir. ? TBMM’ye sunulan tasarõnõn dar kapsamlõ düzenlen- miş olmasõ, farklõ siyasi amacõnõ çok açõk şekilde ortaya koymaktadõr. Bu siyasi amaca ulaşmak için de hükümet, YÖK’ün mevcut kompozisyonunu tasfiye etmek suretiyle kendi niyet ve hedeflerine engel olarak gördüğü bir yapõyõ ortadan kaldõrmayõ planlamaktadõr. Yapõlmasõ istenen de- ğişikliğin doğuracağõ vahim sonuçlardan biri de meslek lisesi mezunlarõnõn çoğunun bilinçli olarak ve boş ümit- lerle dershaneye yönlendirilecek olmalarõdõr. ? Hangi ortaöğretim programlarõndan mezun olanlarõn, yükseköğretimin hangi programlarõna hangi ölçütler kul- lanõlarak girebileceği, anayasanõn 131. maddesinde YÖK’e münhasõr bir yetki olarak tanõnmõştõr. Kaldõ ki yük- seköğretime öğrenci seçiminin esaslarõnõ belirlemek, yük- seköğretim özerkliğinin bir gereğidir. Tasarõda katsa- yõlarõn yasama organõ tarafõndan belirlenme- si, bu maddeyi “konu unsuru” açõsõndan sakatlamakta ve do- layõsõyla bu da anayasaya aykõrõlõk sorununu gündeme getirmektedir. ? YÖK Genel Kurulu, Türk yükseköğretiminin ve ülkemizin insan kaynağõ planlamasõnda onarõlamayacak bir tahribata neden olacağõnõ düşündüğü bu tür girişimlere karşõ oldu- ğunu ve bunlarõ en- gellemek için de meş- ru ve hukuki ze- minlerde her türlü çabayõ ka- rarlõlõkla göstere- ceğini açõklama yõ bir görev bi- 2 5 Ekim 2003 tarihinde 70’e yakõn üniversitenin katõlõmõyla “Cumhu- riyet Yürüyüşü” gerçekleştirildi. Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Nusret Aras, hiçbir odağõn gücünün Cumhuriyeti ortadan kaldõrmaya yetmeyeceğini vur- gulayarak Anõtkabir Özel Defteri’ne “Sevgili Atatürk, Cumhuriyeti senin devrim ve ilkelerinden doğan laik, de- mokratik, sosyal hukuk devletini koru- yup kollamaya ant içiyoruz. Ulusumuz Kemalist devrim ve ilkelerine daime sadık kalacaktır” diye yazdõ. Atatürkçü Düşünce Derneği ile hiç ilgisi olmayan ve kamuoyunda da fazla bilinmeyen Ata- türkçü Düşünce Kulüpleri Federasyonu tarafõndan taşõnan “Ordu Göreve” yazõlõ pankartõn kaldõrõlmasõ için sõk sõk uyarõ anonsu yapõldõ. Grubun pankartlarõ kal- dõrmamasõ üzerine dönemin YÖK Başka- nõ Kemal Gürüz tepki göstererek “Bu pankartları Türk üniversiteleri kati- yen tasvip etmiyor. Bu marjinal bir gruptur ve bu yürüyüşle alakası yok- tur” dedi. Gürüz, mesajlarõnõn açõk oldu- ğunu belirterek “Ata’ya, akla, bilime saygı, Türk milletine saygı. Kim nasıl istiyorsa öyle değerlendirsin” dedi. ‘ORDU GÖREVE’ PANKARTINA TEPKİ İmam hatiplerin önünü açan YÖK yasasõ değişikliği Ekim 2003’teki ilk denemeden 7 ay sonra tekrar gündeme geldi AKP hükümetinin katsayõ inadõ lir. Prof. Dr. Erdoğan Teziç
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle