26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İ stanbul Barosu’nun önceki dönem başkanõ avukat Kazım Kolcuoğlu, sivil yargõnõn bağõmsõz olmadõğõnõ belirterek, “Bunu yalnızca biz söylemiyoruz. Avrupa Birliği (AB) İlerleme Raporu’nda Türkiye’deki sivil yargının bağımsız olmadığı açık ve net bir biçimde belirtilmiştir. AB’nin, yargının tarafsızlığı ile bağımsızlığının sağlanması konusundaki tüm ısrarlarına karşın hiçbir iktidar bu konuda kararlı olamamıştır” diye konuştu. Sivil yargõnõn tam bağõmsõz olabilmesi için Adalet Bakanlõğõ ve müsteşarõnõn hâkimler kurulundan çõkarõlmasõ, kurulun özel bütçesinin bulunmasõ, teftiş kurulunun olmasõ gibi düzenlemelerin yapõlmasõ gerektiğini kaydeden Kolcuoğlu, özetle şunlarõ söyledi: “Sivil yargının bağımsızlığı konusunda acilen önlem alınması gerekir ki bu önlemler anayasa değişikliği ile yapılabilir. Siviller askeri yargıda yargılanıyormuş gibi bir hava vermek suretiyle bunu günün konusu haline getirmek aslında bana göre askeriyenin, hem yargı hem de kurum olarak yıpratılması amacını taşımaktadır. Askeri yargı kendi komutanını yargılayarak mahkûm etmiş bir yargıdır. ‘Askeri yargõ taraflõdõr, bağõmsõz değildir’ gibi söylemleri çok fazla önemsememek gerekir. Önemli olan sivillerin askeri yargıda yargılanmamasıdır. Diğer taraftan askerlerin, kendi görevleri ile ilgili suçlarda sivil yargıda yargılanması, kurumlar arasındaki güvensizliğin ifadesidir. Sonuçta askerlerle ilgili değişik ihbarlar yaparak onları rahatsız etmeye kadar götürebilecek güvensizliği de ortaya koyabilir.” CMYB C M Y B 4 TEMMUZ 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Eski Yargõç Rõza Türmen, Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi’nin sivil ve askeri yargõya bakõşõnõ değerlendirdi: AİHM’nin önceliği adil yargõlamaİLHAN TAŞCI ANKARA - Eski Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi (AİHM) yargõcõ Rıza Türmen, AİHM’nin baktõğõ davalardaki öncelikli kaygõsõnõn, asker-sivil yargõ olmasõndan çok “tarafsız, bağımsız olarak adil yargılama ilkesini yerine getirip getirmediği” olduğunu vurguladõ. AKP’nin gece yarõsõ yaptõğõ değişikliğin yönteminin yanlõş olduğuna dikkat çeken Türmen, “Demokrasi saydamlıktır. Yöntemi yanlış olmuştur. Usul o kadar önemlidir ki içeriği de sakatlar pek çok konuda” dedi. Eski yargõç Rõza Türmen, AİHM’nin sivil-askeri yargõ konularõnda izlediği yolu ve AKP’nin gece yarõsõ yaptõğõ değişikliği Cumhuriyet’e değerlendirdi. AİHM’nin birinci endişe ve kaygõsõnõn yargõlamanõn adil yargõlamaya uygunluğu olduğunu vurgulayan Türmen, “Mahkeme tarafsız mı, bağımsız mı, AİHM ona bakıyor” dedi. Asker, askeri yargılasın AİHM’nin ilke olarak da sivillerin askeri mahkemede yargõlanmamasõnõ istediğini anlatan Türmen, “Bir taraftan da diyor ki, ‘Askerlerin askeri mahkemede yargõlanmasõnda sorun yok. Yeter ki, tarafsõz, bağõmsõz olsun.’ İsterse askeri mahkeme, askerleri yargılasın. Siviller sivilde yargılansın kuralları geçerli” dedi. Askeri mahkemeler askeri kişileri yargõlarken tarafsõz değilse yine sorun olacağõnõ kaydeden Rõza Türmen, “Sivil mahkeme sivilleri yargılarken adil yargılama yoksa yine aynı problem var demektir” dedi. Son yõllarda Avrupa’da sivilleri askeri mahkemelerin yargõlamamasõ eğiliminin oluştuğunu belirten Türmen, bunun AİHM’e de yansõdõğõnõ vurguladõ. Eski AİHM Yargõcõ Türmen, AKP’nin geçen hafta TBMM Genel Kurulu’nda yaptõğõ askerlerin sivil mahkemelerde yargõlanmasõnõn yolunu açan gece yarõsõ değişikliğinde izlenen yöntemi de eleştirdi. Türmen, demokrasinin saydamlõk demek olduğunu vurgulayarak, “Farklı görüşlerin tartışılması demek, uzlaşı aramak demektir. Her şeyin saydam olarak ortaya konulması ve diyalog kurulması, demokrasi bunları kapsar. Bu kadar önemli bir yasa, danışılmadan, tartışılmadan, Meclis dışında ve hatta içinde, kamuoyunda tartışılmadan, yargı çevreleriyle görüşülmeden, askeri ve sivil yargının ne dediğine bakılmadan geçirilmemeliydi” diye konuştu. Düzenlemenin “küçük bir gece yarısı müziği şeklinde” geçirilmesinin doğrudan demokrasiyle ilgili olduğuna işaret eden Türmen, “Bu aynı zamanda hukuk devletiyle de ilgili. İçeriğini bırakın, yöntemi çok önemli. İçerik önemlidir ama yöntem yanlış olmuştur. İçeriği bırakın, usul o kadar önemlidir ki, içeriği de sonunda sakatlar pek çok konuda” uyarõsõnda bulundu. AİHM’ye dayandırılması doğru değil Türmen, gece yarõsõ değişikliğinin AİHM kararlarõna dayandõrõlmasõnõn da doğru olmadõğõnõ vurgulayarak, adil yargõlama kurallarõna uyulduğu sürece, AİHM yönünden askerlerin askeri mahkemede yargõlanmasõnda bir sakõnca görülmediğini kaydetti. K emal Türkler davasõ huhukçularõndan Rasim Öz, sivil yargõnõn kesinlikle bağõmsõz olmadõğõnõ vurgulayarak, “Bir kere yargıç ve savcıların kendisi bağımsız değil, tamamen siyasi otoritenin güdümündeler. Dün istifa eden son yargıcında durumu her şeyi gösteriyor” dedi. Albay Dursun Çiçek’in, “askeri baskı nedeniyle serbest bırakıldığını” savunan Öz, “Bu durum yargının ne kadar bağımlı olduğunu gösteriyor. Avrupa’nın baskısıyla Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM) kaldırıldı dendi, ama bu tamamen yanlış. Yalnızca adları değiştirildi, onun dışında her şey aynı, yine siyasilerin güdümündeler” değerlendirmesini yaptõ. Türkler davası 30 yıldır sürüyor Demokratik bir yönetimin yerleşmesi için yargõcõn da bağõmsõz olmasõnõn gerekli olduğuna dikkat çeken Rasim Öz, şöyle devam etti: “Sivil yargının ne kadar bağımlı olduğunu Kemal Türkler davasında da görüyoruz. Bu dava 30 yıldır devam ediyor. Zamanaşımı istiyorlar, tamamen siyasi bir baskı nedeniyle bu talepleri. Davanın sanığı Ünal Osmanağaoğlu hakkında 16 yıl dava bile açılmadı, yakalanmadı bile. Bağımsız yargı denen bir şey olsa bu dava 30 yıl sürer mi?” Rõza Türmen, gece yarõsõ değişikliğinin AİHM kararlarõna dayandõrõlmasõnõn doğru olmadõğõnõ vurgulayarak, adil yargõlama kurallarõna uyulduğu sürece, AİHM yönünden askerlerin askeri mahkemede yargõlanmasõnda bir sakõnca görülmediğini kaydetti.Rıza Türmen B İ L İ M İ N S A N L A R I V E H U K U K Ç U L A R , ‘ S İ Y A S İ L E R İ N G Ü D Ü M Ü N D E ’ D İ Y O R ‘Sivil yargı bağımsız değil’ İstanbul Haber Servisi - B ahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süheyl Batum, “tahliye edilecek bir kişinin nasıl tutuklandığını, bunun tartışılması gerektiğini” belirterek, “Asıl sorun yargının iktidara bağlanmak istenmesidir” dedi. Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süheyl Batum, Türkiye’de askeri ve sivil yargõ tartõşmasõnõn yanlõş bir boyutta ele alõndõğõnõ belirterek, “20 senedir aynı şeyleri söylüyoruz. Bu kimsenin bilmediği bir şey değil. Türkiye’de yasalarda yargının bağımsızlığını ortadan kaldıran unsurlar var. Hâkim ve savcıların denetimini Adalet Bakanlığı’na bağlı müfettişler yapıyor. Türkiye bunun kötülüğünü çok gördü. Anayasa Mahkemesi’nin yetkileri 1982 Anayasası ile sınırlandırıldı. Yani hâkim ve savcılar tamamen Adalet Bakanlığı’nın güdümüne bırakıldı. Bu sorunlara 20 yıldır dokunulmuyor. Şimdi de birileri çıkmış askeri yargı bağımsız değil diyor. Ne iktidarın ne de başka hiç kimsenin yargının yaşadığı asıl sorunlarla ilgilendiği yok” dedi. “Sorun yargı bağımsızlığı değil, yargıyı tamamen ele geçirme sorunudur” ifadesini kullanan Prof. Dr. Batum, Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek’in durumuna da değinerek, “Albay Çiçek olayında asıl tartışılması gereken savcının nasıl oluyor da delil yokken tutuklama kararı verdiğidir. Bu savcı kaç kişi hakkında böyle tutuklama kararı vermiştir? Bunlar sorulmuyor. Çiçek’in nasıl oluyor da tahliye edildiği tartışılıyor. Tahliye edilecek bir adam nasıl oldu da tutuklandı? Bunu niye tartışmıyoruz? Bu örnek yargının nasıl işlediğini gösteriyor” diye konuştu. GÖKCEN: Asıl sorun kalite M armara Üniversitesi (MÜ) Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Gökcen, yargõnõn, bağõmsõzlõk ve tarafsõzlõktan önce “kalite sorunu” olduğunu belirterek, “Hâkim ve savcılarımız çok büyük devlet yetkisi kullanmalarına karşın yalnızca 4 yıllık eğitim almaktadırlar. Yüksek hâkimlik seçimlerinde hiçbir özel sınav ya da ekstra eğitim verilmemektedir. Bu, büyük bir sorun” diye konuştu. Sivil yargõda atamalarõn Hâkimler ve Savcõlar yüksek Kurulu (HSYK) tarafõndan yapõldõğõnõ anõmsatan Gökcen, şunlarõ söyledi: “Türkiye’deki sistemde HSYK’yi Yargıtay üyeleri, Yargıtay üyelerini ise HSYK üyeleri seçmektedir. Ancak yargıtay üyeliğine seçilmek konusunda ülkemizde hiçbir objektif kriter yok. Bana kalırsa yüksek hâkimliğe seçilmek için acilen özel bir sınav ve ekstra eğitim gerekmektedir. Sivil yargı örnek almalı Bu tür bir sınav uygulaması, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) kurmay subayların seçiminde yapılmaktadır. Sivil yargı da bunu örnek alabilir. Yargıtay üyeliği ile yüksek hâkimlik seçiminde objektif bir kriter uygulanırsa yargımızdaki kalite sorunu giderilebilir. Çünkü Türkiye’de sivil yargıda sorun bağımsızlık ve tarafsızlık değil, bir tür kalite sorunudur.” AŞÇI: Bir bütün olarak tartõşõlmalõ F Tipi cezaevlerinde yaşanan tecrit uygulamalarõna son verilmesi için 293 gün ölüm orucuna yatan avukat Behiç Aşçı, Türkiye’de askeri ya da sivil yargõnõn ayrõ ayrõ bağõmsõzlõğõnõn tartõşõlmasõ yerine yargõnõn bir bütün olarak bağõmsõz olup olmadõğõ üzerinde durulmasõ gerektiğine dikkat çekti. “Türkiye’de bağımsız bir yargı var mı?” sorusunun temel soru olmasõ gerektiğini belirten avukat Aşçõ, “Ne yazık ki bu ülkede herkes için adalet sağlayan bir yargı yok. Yargı adalet isteğimizi karşılamıyor. Türkiye’de sivil ya da askeri yargı tamamen taraflı” dedi. Polis tarafõndan öldürülen ya da işkenceye maruz kalan kişilerin davalarõnõn bu duruma en iyi örnek olduğunu ifade eden avukat Aşçõ, “Bu tür davalarda polisler hep korunuyor. Antalya’da polis tarafından öldürülen Çağdaş Gemlik’in davasında da böyle oldu, Baran Tursun davasında da. Türkiye bunu hep yaşıyor. Bir de üstüne üstlük polis şiddetine maruz kalanlar ‘polise mukavemet’ suçundan yargılanıyor. Bu daha da trajik. Ne yazık ki bunlar tekil örnekler değil. Türkiye’deki yargının nasıl işlediğini açıklıyorlar” diye konuştu. Türkiye’de yargõnõn kimin tarafõnda olduğunun uzun yõllardõr tarõtõşõldõğõnõ söyleyen Aşçõ, “İşkence ve infaz davalarına bakın, bunların sanıkları hep devlet görevlileri. Ama ceza almıyorlar, yargının bu yönününü tartışmalıyız” ifadelerini kullandõ. BATUM: Yargõ iktidara bağlanmak isteniyor ÖZ: Türkler davasõ en iyi gösterge T ürkiye Barolar Birliği Başkanõ Özdemir Özok, “Ergenekon ve Deniz Feneri gibi bir tarafı kamuoyunu, bir tarafı da siyaseti ilgilendiren davalarda savcılığın, yürütme gibi çok önemli bir erki arkasına alarak yargı içinde ciddi bir etki yaratmaya başladığını görüyoruz. Bu durum, Türkiye’de yargı bağımsızlığının önünde büyük bir engel” dedi. Özok, Türkiye’de sivil yargõnõn bağõmsõz olmadõğõna dikkat çekerek “Her ne kadar anayasada ve yasalarda yargının bağımsız olduğu söylense de yargı maalesef bağımsız değil. Yargının, özellikle şu andaki konumu itibarıyla özlediğimiz şekliyle bağımsızlığı yok. Yargı bağımsızlığı ve yargıç güvencesi Türkiye’de mevcut değil” dedi. Yargõ bağõmsõzlõğõnõn olmamasõnõn birkaç temel nedeni olduğunu belirten Özok, şöyle devam etti: “Birincisi, yürütmenin, yargı üzerinde baskısı ve etkisi var. Bugün Adalet Bakanlığı’na bağlı adalet bakanı teftiş kurulu bulunuyor. Türkiye’deki 8 bin dolaylarındaki yargıç ve savcı hangi yargıç ve savcıyı isterse ertesi gün kapısına müfettiş gönderip onun hakkında gerekli incelemeyi yaptırabilir. Bu, büyük bir baskı unsuru. İkinci büyük sorun, özellikle son dönemlerdeki Ergenekon ve Deniz Feneri gibi bir tarafı kamuoyunu, bir tarafı da siyaseti ilgilendiren davalarda savcılığın, yürütme gibi çok önemli bir erki arkasına alarak yargı içinde ciddi bir etki yaratmaya başladığını görüyoruz. Bu durum, Türkiye’de yargı bağımsızlığının önünde büyük bir engel.” HSYK’nin kendine ait bir bütçesi ile sekretaryasõnõn olmamasõnõn da uygulamada yargõ bağõmsõzlõğõnõ etkileyen unsurlardan bir tanesi olduğunu belirten Özok, “İddia makamıyla, yani savcılık kurumuyla hükmü; yani yargılama kurumunun birbirinden çok kesin hatlarıyla ayrılması gerekiyor” diye konuştu. ÖZOK: Bağõmsõzlõk yasalarda kaldõ KOLCUOĞLU: AB de ‘bağõmsõz değil’ diyor A skeri yargõnõn yargõnõn” da tarafsõzlõğõ tartõşma konusu. Bilim insanlarõ ve hukukçular, sivil yargõnõn siyasilerin güdümünde olmasõ nedeniyle bağõmsõz olmadõğõnõ, bunun gerek Türkiye’nin AB İlerleme Raporu’nda gerekse uzun süre devam eden birçok davada görülebileceğine dikkat çektiler. tarafsõz olmadõğõ tartõşõlõrken, “sivil ÖZDEMİRÖZOK SÜHEYLBATUMRASİMÖZ KAZIMKOLCUOĞLU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle