19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 4 TEMMUZ 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Sahte Demokratlar... AKP’nin pazar günü yapılması gereken Ankara kon- gresi birden fazla adayın çıkması önlenemediği için ertelenmiş... Tabii ortada hukuksal bir karar, neden, gerekçe, itiraz.. yok. Padişah yetkileri ile donatılmış Başbakan, İstanbul’da yaşanan gerilimli kongrenin ardından Ankara’daki duruma el koymuş. Gerçi İs- tanbul’da olup bitenleri de “Kol kırılır yen içinde kalır” hesabı doğru dürüst öğrenebilmiş değiliz. Darbe senaryoları ile yatıp kalkan büyük demokrasi(!) cephesinden birileri çıkıp da, “Demokrasilerde adaylar yarışır. Böyle parti içi demokrasi olur mu? Ortada hukuk dışı bir müdahale var..” anlamına gelebilecek eleştiride, itirazda bu- lunsunlar, dişimi kıracağım... AB’ci, demokrasi havarisi Başbakan kimliğine halel gelmiyor. Sahi AB içinde birden fazla aday çıktı diye il kongresi iptal et- tirebilecek parti başkanı çıkabilir mi? Türk-İş yönetiminin, toplusözleşme masasına el koymuş Başbakan Erdoğan ile bugünlerde başları ciddi dertte. Sorumlu bakanlar ilk sözleşme metni- ni sunanlar rolünde, yasal sorumlu işletme yönetici- lerinin adları geçmiyor. Pazarlık masasına oturmak hak götüre. Hep son sözü söyleyen Başbakan, kanlı petrolün piyasalara getirdiği pembe tablo rüzgârlarını arkasına aldığında, iyi kötü bir son daki- ka pazarlığında işi kotarıyordu. Bu kez Başbakan Er- doğan, bize teğet geçtiğini ilan ettiği krizi gerekçe ya- parak kamu işçilerinin kayıplarını bile karşılayacak bir ücret artışına razı görünmüyor. Televizyon haber kanallarında Başbakan’la görüşüp eli boş dönen Türk- İş yöneticilerinin, çaresiz ertlenip ertelenip en sonunda gündeme gelen eylem kararları açıklamaları... Haberler çok demokrat(!) medyamızın ilgisini çekemediğinden, birkaç satır içinde, uyuşmazlığın gündemini anlayabilen, anlatabilen çıkmıyor. Satır ar- alarından aslında enflasyon kayıplarının giderile- ceği gerçek ücret artışının bile gündemde olmadığını, yeni vergilendirmelerle gelmiş eski ücret kayıplarının açığının kapatılmasının öncelikli olduğunu öğrenebiliy- orum. Sendikalar, işçi üzerinde öylesine ağır bir baskı var kii... Bunca çaresiz, örgütsüz, sömürü düzeninde çalıştırılan işçi gerçeği, işsizler ordusu karşısında, hak- sız yüksek ücretler istemediklerini anlatabilmek için utana sıkıla hak arayışlarını dillendirmeye çalışıyor- lar. Aslında kamu işçisinin de ne kadar mağdur, öfke- li olduğunu, önceki gün yapılan gerçek protesto eylemleri öncesi, ilk uyarı eylemleri ile görüyoruz... Ankara’da bir tek AKP merkezine doğru yapılan hazırlıksız yürüyüşte binler toplanmış... Türkiye çapında aynı saatlerde yine AKP merkezlerine doğru on binler yürümüş. Ya bu büyük sorun, dipten ge- len sıkıntının, eylemin kamuoyuna yansıması? Demokrat geçinenlerin demokrasinin olmazsa olmazı işçi hakları, sendikal haklara, toplu pazarlık özgürlüğü düzenine sahip çıkmaları?.. Erdoğan Hükümeti’nin yüzüne gözüne bulaştırdığı, demokratik hukuk düzeni içinde anayasal, yasal düzene aykırı, yasa çıkarma ilkelerinin tümünün ayaklar altına alındığı, sözde AB hukukuna uyum, askeri yargının yetkilerinin kısıtlanması, darbecilere karşı sivil yargılama yolunun açılması korsan yasası ile aynı kaderi paylaşmış, işçileri ilgilendiren bir gece yarısı yasası daha var. Daha önce de bu köşede yer vermiştim, Meclis’in son oturumuna korsan olarak sıkıştırılmış, gece yarısı üçten sonra kabul edilen yasa ile işçilerin özel şirketler aracılığı ile kiralanmaları, baş- ka işletmelere kuralsız, ucuza satışları öngörülüyor. Türk-İş, Hak-İş, DİSK özel istihdam bürolarının ödünç işçi çalıştırma düzenlemesinin, işçi hak ve hukukuna karşı gasp niteliğindeki sonuçlarını anla- tan raporlarla Cumhurbaşkanı’na başvurdular. Tabii bu korsan yasanın Meclis’e geri gönderilmesini, işçi haklarında geleceğe yönelik çok ağır bedeli olacak bir sonuçtan vazgeçilmesini istiyorlar. Bu korsan yasa için de Erdoğan Hükümeti’nin AB kriterlerinin özünü değiştirip, çarpıtarak gerekçe yapmaya kalkıştığını, sendikaları atlattığını söylemeye gerek var mı? Hak- tan, demokrasiden dem vuranların karşı duruşlarını, yürekli eleştirilerini unutalım, seslerini, soluklarını duyan oldu mu? Gerçekten hukuki değeri bir kâğıt parçası olmak- tan öteye geçemeyen, darbe kanıtı olarak pazarlan- mış, onlara göre belge üzerinden haftalarca kafa şişirenlerin, imza değişikliği fetvası veren demokrasi havarilerinin, son günlerde bu konuya ilişkin bir tek sözcük bile ağıza alamaz oluşlarına ne demeli? Al- bay Dursun Çiçek Ergenekon davasından tutuk- lanırken bu konuyu es geçtiler. Ergenekon savcılığının bile fotokopi metnini tutuklama gerekçesi yapamamış olmasının ortaya çıkmasının ardından, biri çıksa “Bun- ca ağır senaryolu darbe girişimi suçlamasının metninin gerçeği elde yokmuş. Hakikaten belge niteliği kazana- mamış kâğıt parçasıyla biz de aldatılmışız..” türünden bir şeyler söyleme yürekliliğini gösterse. Demokrasiyi savunduklarına ilişkin inanç kırıntıları yüreğimde depreşecek... Ama ne gezer? [email protected] TİCARİ KISITLAMALARDA ATEŞ YÜKSELİYOR Küresel ekonomide belirsizlik durumunun devam ettiğini belirten Dünya Ban- kasõ Başkanõ Robert Zoellick, “İşsizlik halen sürüyor ve ticari kõsõtlamalar tehdit olmaya devam ediyor. Ticari kõsõtlamalar ateşin düşük olduğu bir safhada, henüz tam bir grip söz konusu değil, ancak ateş yükseliyor ve bi- zim bununla mücadele etmemiz gerekiyor” dedi. Gelişmekte olan ülkele- rin, 350 milyar dolar ile 635 milyar dolara kadar büyük bir finans ihti- yacõ içinde olduğunu vurgulayan Zoellick, krizde bütün sorunlarla uğraşmak için yeterli kamu sermayesinin bulunmadõğõnõn açõk olduğunu be- lirterek, “Sorunlarõmõzdan biri kamu sektörünü nasõl yeniden devreye sokacağõmõzdõr. Dünya Bankasõ’nõn süreci hõzlan- dõrmasõ ve yardõmcõ olmasõnõn zamanõdõr” diye konuştu. Almanya’nõn tanõnmõş porselen üreticisi, iflasõn eşi- ğinde bulunan Rosenthal’i devr almak için Kütahya Porselen’in teklif sunduğu bildirildi. İflas işlemlerini yürüten şirketin bir sözcüsü, tek- lifin ciddi olmasõ durumunda çok cazip göründüğü- nü belirtti. İtalyan üretici Sambonet Paderno’nun Ro- senthal için son olarak 19 milyon avro teklif ettiği, anlaşmanõn hazõr olduğu ancak finansman konusu- nun henüz tümüyle çözülmediği belirtildi. Kütahya Porselen Genel Müdürü Rüştü Düver’in, Sambonet Paderno’dan daha iyi bir teklif sunduğu kaydedildi. OBAMA ÇOK ÇALIŞARAK İŞSİZLİĞİ AZALTACAK ABD Başkanõ Barack Obama, ABD’de işsizlikteki artõşõn sürmesinden “de- rin kaygõ” duyduğunu söyledi. İstihdam yaratmak konusunda daha fazla ça- lõşmak gerektiğini vurgulayan Obama, “ABD’nin ekonomik sõkõntõlarõna kõsa vadeli ve orta vadeli çözümler getirmek üzerine en fazla odaklandõğõm konulardan biri” diye konuştu.Göreve geldikten finans piyasalarõnda istikrarõ sağlamada başarõlõ olduklarõnõ düşündüğünü kaydeden Obama, birçok ai- lenin gelecekleri konusunda kaygõ duyduğunu belirterek “halen birçok kişinin işini kaybettiğini görüyoruz” di- ye konuştu. Çalõşma Bakanlõğõ dün, haziranda 467 bin kişinin işsiz kaldõğõnõ, böylece işsizlik oranõnõn 26 yõlõn en yüksek seviyesi olan yüzde 9.5’e çõktõğõnõ açõklamõştõ. Kredi kartõ borcunu ödemeyenlerin sayõsõ mayõs ayõnda yüzde 30.5 yükselerek 89 bin 330’a çõktõ Ekonomi Servisi - Kredi kartõ borcunu öde- meyenlerin sayõsõ mayõs ayõnda, yüzde 30.5 yükselerek 89 bin 330’a çõktõ. Kredi kartõ borç- larõnõ yeniden yapõlandõrmayõ öngören yasa- nõn ihtiyaca yanõt vermekten uzak olduğunu bil- diren Tüketiciler Birliği, Cumhurbaşkanõ Ab- dullah Gül’e “veto” yönünde çağrõ yaptõ. Kredi kartõ borcunu ödemeyenler ile gecikmeli ödeyenleri gösteren negatif nitelikli ferdi kredi ve kredi kartlarõ sisteminde yer alan kişi sayõsõ, mayõs ayõnda, bir önceki aya göre yaklaşõk yüzde 0.08 oranõnda azaldõ. Merkez Bankasõ ve- rilerine göre, nisan ayõnda 129 bin 480 adet olan ferdi kredi ve kredi kartlarõ borçlarõnõ ödememiş kişilerin toplamõ mayõs ayõnda 129 bin 372’ye indi. Aynõ dönemde ferdi kredi borcunu öde- memiş kişi sayõsõ yüzde 34.4 azalarak 61 bin 35’den 40 bin 42’ye düştü. Kredi kartõ borcunu ödeyemeyenler arttõ. Verilere göre, 2009 yõlõnõn beş ayõnda ferdi kre- di ve kredi kartlarõ borçlarõnõ ödememiş kişile- rin sayõsõ 633 bin 97 oldu. ‘Tüketiciler Birliği Ge- nel Başkan Vekili Mehmet Muta Şahin, kart borçlarõnõn yeniden yapõlandõrõlmasõyla ilgili ya- sanõn sadece 874 bin kredi kartı mağdurunun borçlarını yapılandıracağını belirterek şun- ları söyledi: “Son olarak Gaziantep’de 28 yaşındaki 3 çocuk babası tüketici, kredi kartı borçlarının altından kalkamamış ve intihar etmiştir. Yasanın bu haliyle onaylanması yeni inti- harların yanı sıra yeni boşanmalara, yeni hır- sızlık ve soygunlara neden olacaktır. Cum- hurbaşkanı yasayı veto etmeli ve Meclis ola- ğanüstü toplanarak yasanın kapsamını ge- nişletmelidir.” Bir kişinin tüm yõllar içinde bir kez sayõlmasõ durumuna göre, 2004’ten bu yana 1 milyon 486 bin kişi ferdi kredi ve kredi kartõ borcunu ödemedi. Meclis’ten geçen yeni yasa 874 bin kişinin kre- di kartõ borcunu yapõlandõrmasõna yarayacak. Tüketici tepkili. Kriz enflasyonu aşağı çekiyor Ekonomi Servisi - Türkiye İstatis- tik Kurumu, Haziran ayõnda tüketici fi- yat endeksinin (TÜFE) yüzde 0.11, üre- tici fiyat endeksinin ise (ÜFE) yüzde 0.94 arttõğõnõ açõkladõ. Bu rakamlar ile yõllõk enflasyon hedefin altõnda kalmõş oldu. Yõlõn ilk yarõsõnda ise enflasyon, beklentilerin altõnda kalarak TÜFE’de yüzde 1.83 olarak gerçekleşti. Yõllõk en- flasyon TÜFE’de yüzde 5.73 ile geçen yõl IMF ile stand by’õn tamamlanma- sõ öncesindeki hedefe bile uyumlu ha- le geldi. TÜİK’in 2003 baz yõllõ veri- lerine göre, haziran ayõ itibarõyla yõl- lõk enflasyon TÜFE’de yüzde 5.73 ola- rak gerçekleşirken, ÜFE’de yõllõk en- flasyon yüzde -1.86 oldu. Haziran ayõnda tüketici fiyatlarõ ara- sõnda en fazla artõşõn yaşandõğõ harca- ma grubu yüzde 2.82 ile ulaştõrma sek- törü oldu. Yaz aylarõnõn gelmesiyle bir- likte ulaşõm araçlarõna yapõlan zamlar ve petrol fiyatlarõndaki artõşõn toplu ta- şõma ücretlerine yansõmasõ bu fiyat ar- tõşõnda etkili unsur oldu. Enflasyonu aşağõ çeken unsurlarõn başõnda ise gõ- da ve alkolsüz içecekte yaşanan yüz- de 1.56’lõk fiyat düşüşü geldi. ‘Türkiyeileönlemler konusundauyumvar’ WASHINGTON (ANKA) - Ulus- lararasõ Para Fonu (IMF) Dõş İlişki- ler Direktörü Caroline Atkinson, Türkiye-IMF görüşmelerinin devam ettiğini belirten Atkinson, “Türkiye için gerekli olan ekonomik ön- lemler konusunda geniş bir uyum bulunduğunu” ifade etti. IMF mer- kezindeki basõn toplantõsõnda bir gazetecinin “Türkiye’yle görüş- melerde herhangi bir gelişme var mı? IMF Başkanı bir anlaşmanın yakın olduğunu söylemişti” soru- suna Atkinson “Söyleyebileceğim yeni bir gelişme yok. Öncesinde ol- duğu gibi görüşmelerimiz devam ediyor ve Türkiye için zorunlu ekonomik önlemler üzerindeki görüşlerde geniş bir uyum var” de- di. Türkiye’nin ekonomik önlemle- rini alacağõna dikkat çeken IMF Sözcüsü Atkinson, “Türkiye eko- nomik önlemlerini bir IMF prog- ramıyla ya da program olmadan alacak” diye konuştu. KPMG’nin raporuna göre ekonomik kriz şirketlerde yolsuzluklara davetiye çõkarõyor Bunalım şirketlerin içini boşalttı Türkiye’de 146 yöneticiyle yapõlan araştõrmaya göre tüm sektörlerde yüzde 40’õn üzerinde suiistimal var. Katõlõmcõlarõn yüzde 57’si bunun artacağõnõ düşünüyor. Ekonomi Servisi - Ekonomik kriz- le birlikte şirketlerdeki yolsuzluklar da arttõ. Vergi ve danõşmanlõk şirketi KPMG’nin araştõrmasõna göre krizle birlikte Türkiye’de yolsuzluk olaylarõ şirket varlõklarõnõn çalõnmasõ, kamu kurumlarõna rüşvet verilmesi ve evrakta sahtecilikte yoğunlaştõ. KPMG’nin 11 Eylül 2008 - 6 Ocak 2009 arasõnda “Yöneticilerin Bakış Açısı ile Türkiye’de Suiistimal: Risk- ler, Etkiler ve Alınması Gereken Dersler” raporuna göre yöneticilerin yüzde 93’lük bir kõsmõ suiistimali Tür- kiye’de bir problem olarak görüyor. Ra- porda şu veriler yer alõyor. Suiistimale en açõk sektörler sõra- lamasõnda ilk üçte, yüzde 88 ile inşaat sektörü, yüzde 84’le finans sektörü ve yüzde 82 ile sağlõk sektörü yer aldõ. Katõlõmcõlarõn tamamõna yakõnõ su- iistimali, Türkiye’de büyük bir problem olarak görüyor ve yüzde 57’si gelecek iki yõlda artacağõnõ düşünüyor. İlaç / ecza sektöründe görüşülen yöneticilerin yüzde 40’õnõn suiistima- lin kendi şirketleri için büyük bir prob- lem olduğunu kabul ediyor. Her ne kadar katõlõmcõlarõn yüz- de 92’si, suiistimalin şirketleri için büyük bir risk olmadõğõnõ düşünse de, bunlarõn yüzde 81’i, iş yaşamlarõ bo- yunca, çalõştõklarõ şirketlerde en az bir suiistimal vakasõyla karşõlaştõ. Sektörel kõrõlõmda iş yaşamõ bo- yunca 10’dan fazla suiistimalle karşõ- laştõğõnõ belirten yöneticiler, çoğunlukla finans (yüzde 57) ve tüketim ürünleri (yüzde 38) sektörlerinde yer alõyor. ‘Bana bir şey olmaz, olan düşünsün’ KPMG’nin raporuna göre yöneticiler arasõnda, “Bana bişey olmaz, olan düşünsün” anlayõşõ hâ- kim. Suiistimallerin önlenmesinde iç denetimin, ih- bar ve tesadüflerin etkisine dikkat çeken rapor şir- ketlerin yüzde 26’sõnõn suiistimal sonrasõ hiçbir iş- lemde bulunmamayõ tercih ettiğini belirterek bu sü- reçte şirketlere, özellikle denetleme alanõnda büyük iş düştüğünü dile getiriyor. Raporda göze çarpan di- ğer unsurlar ise şöyle: İş yaşamõ boyunca suiistimalle karşõlaştõklarõnõ belirten katõlõmcõlarõn yüzde 30’unun, belirlenen kaybõnõn 500 bin TL’nin üzerinde olduğu kaydedil- di. Bu da suiistimal riskinin düşünüldüğü kadar önemsiz olmadõğõnõ ortaya koyuyor. Sektörel dağõlõma bakõldõğõnda araştõrmaya ka- tõlan yöneticilerden finans ve perakende sektöründe yer alanlarõn yüzde 50’si, tüketim ürünleri sektörün- de yer alanlarõn yüzde 40’õ yaşanan suiistimal vaka- larõ yüzünden bir milyon TL’nin üzerinde zarar et- tiklerini belirtti. Çalõşmaya katõlanlarõn yüzde 96’sõ, bir suiisti- mal vakasõnõn, şirket çalõşanlarõnõn moralini olumsuz olarak etkilediğini düşünüyor. Katõlõmcõlarõn yüzde 40’õ suiistimalin daha çok şirket çalõşanõ veya yöneticisi tarafõndan gerçekleş- tirildiğini kaydediyor. TOKİ, Seyrantepe için yeniden arsa karşõlõğõ gelir paylaşõmõ modeliyle ihaleye çõkõyor Aslantepe Arena’da başa dönüldü Ekonomi Servisi - Toplu Ko- nut İdaresi (TOKİ), kamuoyun- da “Aslantepe” olarak bilinen Galatasaray’õn stat projesi Sey- rantepe için yeniden “arsa kar- şılığı gelir paylaşımı” usulüy- le ihaleye çõkõyor. İhale için başvurular, 17 Temmuz 2009’a kadar kabul edilecek. TOKİ’nin gazete ilanõnda, Eren Talu Mim.Tur. Taş ve Tic. AŞ ve Alke İnşaat Sanayi ve Ti- caret AŞ ortak girişimi taahhü- dünde yapõmõna başlanan işin, yüklenici firmalarõn sözleşme gereklerini yerine getirmemele- ri nedeniyle feshedildiği anõm- satõldõ. İlana göre, ihale “arsa sa- tışı karşılığı gelir paylaşımı usulü” ile yenilenecek. Katõlõm için istekliler, tanõtõcõ firma dos- yalarõyla birlikte 17 Temmuz 2009 Cuma günü saat 17.00’ye kadar TOKİ’ye başvuracak. De- ğerlendirme neticesinde yeterli görülenler, ikinci bir davetle çağrõlacak ve ihale kamuoyuna açõk olarak şeffaf bir şekilde ya- põlacak. İhale, yerli ve yabancõ inşaat firmalarõna ve bunlarõn kendi aralarõnda veya finans kuruluşlarõyla yapacaklarõ or- tak girişimlere açõk olacak. An- cak uluslararasõ bir ihale olma- yacak. Teklifler Türkçe verile- cek. İdare, ihaleyi yapõp yap- mamakta veya başvuran istek- lilerin tamamõnõ ya da bir kõs- mõnõ ihaleye davet edip etme- mekte serbest olacak. F İ N A N S B A N K Ekonomi Servisi - Finansbank, Reuters Dealing Spot Matching sistemi üzerinden dolar/TL işlemi gerçekleştiren 285 banka arasõnda en çok işlem hac- mine sahip 5. banka oldu. Finansbank Genel Mü- dürü Sinan Şahinbaş, “2008 yılında bu sıralama- da 8. sıradaydık. 2009 yılı ilk yarı sonuçlarına ba- kıldığında 3 basamak yükselerek 5. olduğumu- zu görüyoruz. Bu da bizlere başarımızın artarak devam ettiğinin bir göstergesi. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da ilk 10 listesinde dünyanın önemli bankaları ile birlikte yer alıyoruz. Hedefimiz adım adım daha üst sıralara yerleşmek” dedi. Kart yasasõ veto edilmeli İşlem hacminde dünya beşincisi IMF SÖZCÜSÜ ATKINSON KÜTAHYA PORSELEN ROSENTEL İÇİN TEKLİF VERDİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle