18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 4 TEMMUZ 2009 CUMARTESİ 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Yargıyı Rahat Bırakın! Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Baş- buğ’un basın toplantısı “kâğıt parçası” deyişini meş- hur etti. Yeniler bilmezler, bu deyim eskiden “varakpa- re” şeklinde kullanılırdı ve bugünkü kâğıt parçasının sözcük olarak tam eşiydi. Deyim, yalnızca belge niteliğini kazanamamış kâ- ğıtlar için değil, her türlü ilkeden, etikten, gerçek- lik kaygısından uzak cerideler (gazeteler) için de geçerliydi. Tabii eskiden TV ve radyo olmadığı için bunla- ra örneğin “yalan nağme” (name değil) gibi bir de- yiş bulunamamıştı. Ama halkın zekâsı, duruma uygun buluşlar ya- pıyor, örneğin cemaatin yalan makinesi kanala “Ya- lan yolu” adını da takıyor ya, o da başka bir olay. Şimdi kibarca yandaş medya adı verilen, nere- den ne ile beslendiği herkesçe bilinen “varakpa- re - yalan nağme” ekibi, adı etrafında fırtınalar ko- parılan, Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek’in, avu- katlarının bir üst mahkemeye müracaatları sonu- cunda tutuklandıktan hemen 16 saat sonra tahli- yesi üzerine yine yargıya saldırmaya başladılar. “Abra - kadabra” gibi zekâ ve beğeni düzeyle- rine fevkalade uygun indi yakıştırmaları bir tara- fa bıraksak da, kararı veren 14. Ağır Ceza Mah- kemesi ile izne çıkan üyesinin yerine geçici olarak atanan hâkime saldırılara bakabiliriz. Tutukluluğa itirazın hemen yapılması ve kararın çabuk verilmesi, tutukluluğun 16 saat sürmesi so- nucunu doğurdu. Tutukluluğun kısa sürmüş olmasına yapılan iti- raz, hem bu çevrelerin tutukluluktan ne bekledik- lerinin bilinç altından kamuoyu önüne yansıması bakımından, hem de yine aynı çevrelerin adaletin hızlı işlemesinin esas olduğunu bilmemelerini bir kez daha kanıtlamış olması açısından ilginçti. Mahkemelerimiz eğer tutukluluğun bir önlem ye- rine yargısız infaz olarak kullanılmasını istemiyor- larsa, tabii ki, tutukluluğa itiraz dilekçelerini müm- kün olan en kısa zamanda inceleyip sonuca bağ- lamak durumundadırlar. Bu kınanacak değil, övülecek bir tutumdur. Atanan üye yargıç konusuna gelince, 14. Ağır Ce- za Mahkemesi Başkanı’nın, izne çıkan üye yerine birinin gönderilmesi talebi üzerine yapılan atama tıpkı talep gibi, tutukluluğa itirazdan da, tutuklu- luk kararından da önce tamamlanmış bir işlem ol- duğu için yapılan eleştiriler temelsizdir, temelsiz- liğin de ötesinde çirkin bir iftira söz konusudur. Yargıyı kullanmak isteyenler takımı, yargı ken- dilerine ram olmadığında, kendi gerçek amaçları- nı ortaya seren saldırılardan geri kalmıyorlar. Demokrat kamuoyu bunlara hep bir ağızdan hay- kırmalıdır: - Çekin kirli ellerinizi yargıdan! Yargının rahat bırakılmasını istemek, onun hiç- bir eylem ve kararının eleştirilemeyeceği anlamı- na gelmiyor. Biz de bu sütunlarda, özellikle Ergenekon so- ruşturması çerçevesinde, yargıyı eleştirdik. Ama bunlar indi hükümlerin ötesinde, uyulması gereken bazı hususların göz ardı edilmelerine yönelikti. On- ları şöyle özetleyebiliriz: - İktidarın yargı bağımsızlığına özen gösterme- yip, bunun gerekli unsurlarını sağlamaması so- nucunda bağımsız bir yargıdan söz edilemeyecek olması. - Yargının siyasallaştırılması sonucunun doğmuş bulunması. - Aramalarda, delil toplanmasında, usul kanu- nunun gereklerinin yerine getirilmemesi sonu- cunda, kanunen geçerli olmayan delillere daya- nılması. - Savcıların yapması gereken işlemlerin, siyasi iktidarın güdümündeki polise bırakılması. - Gizli olması gereken soruşturmayla ilgili bilgi- lerin yandaş medyaya sızdırılması ki, bu ayrıca suç oluşturmaktadır. - Bir önlem olan tutukluluğun, otomatik olarak uygulanarak, bir yargısız infaza dönüştürülmesi. - Yürütmenin yargı üzerinde baskıya dönüşmüş denetimlerinin adaletin tecellisini engelleyecek boyuta varmış olması. Bütün bu saptama ve eleştiriler, kanıtları orta- ya konmuş somut olaylara dayanmaktaydı. Yeri geldiğinde bu hususları bir kez daha ay- rıntılarıyla ele alacağım. [email protected] Taraf gazetesi tarafõndan Genelkurmay Başkanlõğõ’na ait olduğu iddiasõyla gündeme getirilen “İrticayla Mücadele Eylem Planõ” belgesinin aslõna aradan geçen 3 haftaya karşõn hâlâ ulaşõlamadõ. Bu durum böyle bir belgenin olmadõğõ kuşkusunu gündeme getirdi. İstanbul Başsavcõlõğõ’nõn, fotokopinin hukuki belge niteliği taşõmadõğõ yönündeki Yargõtay’õn içtihatlarõna karşõn işlemleri nasõl yürüttüğü sorusunun yanõtõ düzenlenecek iddianameden sonra netlik kazanacak. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Ergenekon soruşturmasõnda Albay Dursun Çiçek’in kõsa sü- reli tutuklanmasõnõn ge- rekçeleri arasõnda yer alan “İrticayla Mücadele Ey- lem Planı” belgesinin as- lõ hâlâ ortaya konulamadõ. İstanbul Savcõlõğõ’nõn, as- keri savcõlõğõn “kâğıt par- çası” olarak nitelendirip takipsizlik kararõ verdiği belgeyle Çiçek’in tutuk- lanmasõnõ istemesi ise dik- kat çekti. Yandaş basõnõn konuyu başka yönlere çek- meye çalõşõrken belgenin aslõnõn bulunup bulunma- dõğõnõ hiç sorgulamamasõ gözlerden kaçmadõ. Taraf gazetesi tarafõndan Genelkurmay Başkanlõ- ğõ’na ait olduğu iddiasõy- la gündeme getirilen “İr- ticayla Mücadele Eylem Planı” belgesinin aslõna aradan geçen 3 haftaya karşõn hâlâ ulaşõlamadõ. Bu durum böyle bir bel- genin olmadõğõ kuşkusunu gündeme getirdi. Genel- kurmay Başkanõ Orgene- ral İlker Başbuğ belgeyi “kâğıt parçası” olarak nitelendirirken askeri sav- cõlõk da Albay Dursun Çi- çek hakkõnda takipsizlik kararõ vermişti. Genelkur- may Başkanõ Başbuğ, İs- tanbul Cumhuriyet Baş- savcõlõğõ’ndan “kâğıt par- çasını” hazõrlayanlarõn bu- lunmasõnõ istemişti. Ancak aradan geçen zamana kar- şõn belgenin orijinalinin olup olmadõğõ konusunda hiçbir açõklama yapõlmadõ. Askeri savcõlõk da tartõ- şõlan belgeyi İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõ- ğõ’ndan istemişti. İstan- bul Başsavcõlõğõ belgenin fotokopisini gönderirken Başsavcõvekili Turan Ço- lakkadı, “Fotokopilerde kriminal incelemede ke- sin sonuç alınamayabilir. Çünkü derinlik denen el ürünü örneği tam olarak fotokopilerde tespit edi- lemeyebiliyor. Bu belge- nin aslı yok” demişti. İs- tanbul Cumhuriyet Baş- savcõlõğõ, geçen salõ günü Albay Dursun Çiçek’in ifadesine başvurdu. Çi- çek, savcõlõk sorgusunun ardõndan da sevk edildiği mahkemece tutuklandõ. Oysa Yargõtay içtihatlarõ uyarõnca fotokopi belgenin hiçbir hukuki delil niteli- ği bulunmuyor. Buna kar- şõn savcõlõğõn hangi bel- geye dayanarak tutuklama kararõ istediği ve mahke- menin de tutukladõğõ so- rusu yanõtsõz kaldõ. Tüm tartõşmalara kar- şõn Ergenekon soruştur- masõnda subaylarõn sor- gulanmasõna, kõsa süreli de olsa Çiçek’in tutuklama- sõna dayanak yapõlan bel- genin aslõ hâlâ ortaya ko- nulamadõ. Dursun Çiçek’e savcõlõk sorgusu sõrasõnda belgedeki imzasõ ile aske- ri savcõlõk sorgusundaki ifadesinde yer alan imza- larõn birbirine benzeme- mesi de soruldu. Çiçek ise belgedeki imzayõ 10 yõl önce kullandõğõnõ, ancak 3 yõl önce imzasõnõ değişti- rerek yeni imza kullan- maya başladõğõnõ söyledi. Bu durum, Çiçek’in yõllar önce kullandõğõ imzanõn “üretilen belgeye” mon- tajlanmõş olabileceği ihti- malini akõllara getirdi. İstanbul Başsavcõlõ- ğõ’nõn, fotokopinin huku- ki belge niteliği taşõmadõ- ğõ yönündeki Yargõtay’õn içtihatlarõna karşõn işlem- leri nasõl yürüttüğü soru- sunun yanõtõ düzenlene- cek iddianameden sonra netlik kazanacak. Çünkü başsavcõlõk eğer belgenin aslõna ulaşmõşsa bunu id- dianame ekine koymak zorunda kalacak. Belgenin fotokopisiyle soruşturma yürütüldüğü açõğa çõktõ- ğõnda ise yeni bir tartõşma başlayacak. Vural: Türkiye bu gerilimden kurtulmalõ MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasına ilişkin düzenlemeyle ilgili olarak “Sayın Cumhurbaşkanı bunu iade edebilir, iade ederken de mahkemelerin görev alanlarının nasıl olması gerektiğine yönelik ipuçlarını ortaya koymasında fayda vardır. Türkiye’nin bu gerilimden kurtulması gerekir” dedi. Vural, TBMM’de gazetecilerin, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasını öngören yasaya ilişkin sorusu üzerine, bu önergenin, Genelkurmay Başkanı’nın “psikolojik bir savaşla karşı karşıyayız” dediği günün ertesinde gelmiş olmasının yadırgatıcı olduğunu söyledi. (AA) Kart: F tipi yapılanma izlenmeli, denetlenmeliANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Konya Millet- vekili Atilla Kart, “ekonomi- de, yargıda, emniyette, med- yada giderek yaygınlaşan F ti- pi yapılanmaların bir dikta yönetiminin unsurları haline gelip gelmediğinin dikkatle izlenmesi ve denetlenmesi ge- rektiğini” bildirdi. Kart, “Dev- let yönetiminde etkili, giderek egemen hale gelen bir cema- at yapılanması var. Bu yapı- lanma devlet yöneti- mini belli bir ideoloji etrafında ve faşizan bir süreç içinde ele ge- çirmeyi hedefleyen bir organizasyon haline geliyorsa eğer; devletin idari ve adli kurumla- rı tarafından deneti- minin sağlanması ge- rekir” dedi. CHP’li Kart, “cema- at örgütlenmesinin çe- şitli alanlarda yaygın- laşmasına” dikkat çekerken şu değerlendirmeleri yaptõ: “Bir tarikat, cemaat yapı- lanması din ve vicdan özgür- lüğü kapsamında kaldığı sü- rece felsefi anlamda bir zen- ginliktir. Bu seviyede kaldığı takdirde rejim, toplum barı- şı açısından tehlike yaratacak bir boyutu olamaz. Ancak olay farklı; Türkiye’deki pro- je, böyle bir ideoloji etrafında devlet yönetimini, kamu yö- netimini teslim almak. Bu 30 yıl evvelki hedef. Mülki idare, emniyet, yargı temel hedefler bunlar. Maalesef bu temel he- defler büyük ölçüde gerçek- leşti. Odak birimlerden birisi emniyet. Emniyette 2. sınıftan 1. sınıfa terfi aşamasındaki kı- dem kitapçığı olayını günde- me getirmiştik. Bu kitapçığa göre 81 kişinin terfisinin ya- pılması gerekiyordu. Sadece 7-8 kişi kıdem kitapçığına uy- gun terfi ediyor, geri kalan- ların tamamı ilk 150’den son- raki sırada yer alan kişilerden oluşuyor. Böyle bir yapılan- mada aslında o kurumu yok ediyorsunuz. Emniyette izle- me, dinleme, isihbarat birim- lerinde yaşananlar çok önem- li. 3 Temmuz 2005 tarihinde CHP’nin katılmadığı genel kurulda çıkarılan telefon din- leme yasası var. Bu yasa 3.5 yıl yürürlükte kaldı. Ergene- kon soruşturması bu dönem- deki yasadışı telefon dinle- meleri esas alınarak oluştu- ruldu. Gizli tanık koruma yasası 5 Temmuz 2008’de yürürlüğe girdi. Yürürlüğe girmeden evvel, yasal dayanağı olmadığı halde gizli tanıkların dinlen- diği, onlar esas olanarak id- dianamenin oluşturulduğu anlaşılıyor. Bütün bu süreçte hâkim olan belli bir ideoloji, partizan-niteliksiz kadrolaş- ma ve ağırlıkı olarak F tipi ya- pılanma.” Ergenekon davasõnda, “poli- sin soruşturma sürecine hâ- kim olduğunu, savcının bizzat yapması gereken aşamaları ağırlıklı olarak polisin yaptı- ğını” vurgulayan Kart, “Bu so- ruşturma sürecine siyasi ikti- dar doğrudan müdahil ol- maktadır. Siyasi iktidar-polis işbirliğiyle bağımlı medyaya servis yapılarak, kamuoyu üzerinden bir infaz süreci gerçekleştirilmektedir. Bu tek kelimeyle faşizan bir süreçtir. Bu faşizan süreci tamam- lamaya dönük nihai tasarı- lardan biri de kamu düzenli- ği ve müsteşarlığı tasarısı idi. CHP’nin sert muhalefeti ne- deniyle yeni yasama yılına bırakıldı. Böyle bir süreçten Sayın Başbakan’ın, rejimin teminatı polistir, deme- sinin anlamı, özü, içeriği, şuuraltı çok açık olarak anlaşılıyor. Başbakan as- lında ‘samimi’ davranı- yor, kafasındaki polisin egemen olduğu bir devlet yapısı yaklaşımını ortaya koyuyor” görüşünü dile getirdi. Kart, sözlerini, “Polis devleti yapılanması ger- çekleştirilirken kendi- lerince engel gördükleri diğer anayasal kurumları bi- linçli olarak yıpratma, hedef alma, anayasal kurumlar ara- sında çatışma ortamının ya- ratılması da bu planın, pro- jenin unsurlarından biri. TSK’yi, yargının belli meka- nizmalarını hedef aldığınız zaman burada belli bir siyasi projenin bulunduğu ortaya çıkıyor. Bu yapılanma iyi ta- kip edilmeli ve denetlenmeli” diye sürdürdü. DTM Kayalar görevden alındı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Dõş Ticaret Müsteşarõ Tuncer Kaya- lar ile Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlõğõ Müs- teşarõ Ahmet Erdem gö- revlerinden alõnarak Baş- bakanlõk müşavirliğine atandõlar. Son kabine değişikli- ğinde dõş ticaretten so- rumlu Devlet Bakanlõğõ’na Kürşad Tüzmen’in yeri- ne Zafer Çağlayan, Ça- lõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlõğõ’na ise Faruk Çelik yerine Ömer Din- çer atanmõştõ. Kabinedeki revizyonun ardõndan baş- layan ekonomi bürokrasi- sindeki atama ve görevden alma sürecinde, Resmi Gazete’de yayõmlanan ka- rarnamelerle görevden alõ- nan Erdem ile Kayalar’õn yanõ sõra Bayõndõrlõk ve İs- kân Bakanlõğõ Teftiş Ku- rulu Başkanõ Muhittin Soyvural da görevden alõ- nõp Bakanlõk müşavirli- ğine getirildi. CHP’de ‘değişim’ 2010 kurultayına bırakıldı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal yerel seçimler- den sonra “yenileşme ve değişim” mesajlarõ verirken, parti yönetim yapõlanmasõnõ değişti- recek tüzük değişiklik- lerinin uygulanmasõ, 2010 yõlõ ilkbaharõnda yapõlmasõ planlanan ola- ğan kurultaya kaldõ. CHP yerel seçimler öncesinde kurultay top- layarak tüzük ve prog- ramõnõ yeniledi. CHP’nin 21 Aralõk 2008 tarihinde toplanan 14. olağanüstü kurultayõn- da kabul edilen ve “güç- lü genel sekreter” dö- nemini sona erdiren tü- zük değişikliklerinin yü- rürlüğe konulmasõ tari- hini Parti Meclisi’nin belirlemesi kararlaştõrõl- dõ. CHP lideri Baykal, “CHP’de şu anda han- tal bir işleyiş var ve parti bu yapısıyla git- miyor, bunu değiştir- mek için görev de bize düşüyor” demesine kar- şõn, tüzük değişiklikle- rini yaşama geçirmekte acele etmedi. CHP lideri Baykal, tüzük değişikliklerinin 2010 yõlõ ilkbaharõnda toplanmasõ planlanan olağan kurultaydan son- ra uygulanacağõnõ bil- dirdi. Baykal, “Şimdi tüzüğü uygularsak mevcut PM içinden yö- netimi belirlememiz gerekir. Bu da kap- samlı bir değişim ol- maz. 2011’deki genel seçimler öncesinde ku- rultayımızı toplayaca- ğız, orada PM değişe- cek ve ondan sonra tü- zük değişikliklerini uy- gulayacağız” dedi. PARTİ VİTRİNİ YENİLENECEK Cemaat örgütlenmesinin çeşitli alanlarda yaygõnlaştõğõna dikkat çeken Atilla Kart, “Mülki idare, emniyet, yargõ, temel hedefler bunlar. Maalesef bu temel hedefler büyük ölçüde gerçekleşti” dedi. AKP iktidarõnõn polis sayesinde Ergenekon soruşturma sürecine doğrudan müdahil olduğunu söyleyen Kart, siyasi iktidar-polis işbirliğiyle bağõmlõ medyaya servis yapõlarak, bir infaz süreci gerçekleştirildiğini belirtti. Savcõlõk ‘Aslõ yok, fotokopi var’ dedi, hukuki delil sayõlmayan belgeyle tutuklama kararõ verildi Belgehâlâortadayok!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle