23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 TEMMUZ 2009 ÇARŞAMBA 4 HABERLER GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Bu Kriz de ‘Teğet’ Geçmiş Olabilir Ekonomik kriz tartışmalarına bir kriz tartışma- sı daha eklendi: “Macho-man” (sert erkek), “Alp- ha male” (lider erkek/esas çocuk) gibi kavramlarla ifade edilen “karakterin” krizi… Ancak, Türkiye’de medyada, cinayet, magazin haberleri, TV’de di- ziler, siyasilerin demeçleri, ekonomik kriz gibi, bu “macho-man” krizinin de bizi teğet geçtiğini gösteriyor. Ne de olsa biz farklıyız! Kadının yükselişi ve kriz Yirminci yüzyılda, kadının iş sürecine katılımı- nın hızlanmasıyla, sosyalist, özellikle feminist ha- reketin etkileriyle kadın haklarında önemli kaza- nımlar elde edilmişti. Ancak yüzyılın sonuna doğru, ekonomik krizin içinde “nükseden” neo- liberal küreselleşme döneminde, muhafazakâr ideolojilerin de etkisiyle çelişkili bir süreç oluştu. Bir taraftan ekonominin, siyasetin en üst düzey- lerinde güçlü kadınlara giderek daha çok rastla- nıyor, demografik gelişmeler, kadın cinsinin er- keklere yetişmeye hatta kimi alanlarda geçmeye başladığını gösteriyor. Okullarda kız öğrencilerin hemen her alanda erkek öğrencilerden daha başarılı bir performans sergilemeleri dikkat çeki- yor. Diğer bir deyişle kadınların yükselişine ilişkin bir evrim giderek belirginleşiyor. Yazar, Raihan Salam, geçen ay Foreign Policy’de yayımlanan, büyük ilgi çeken makalesinde, ekonomik krizin bu evrimci sürece devrimci bir hız kazandırdığını ile- ri sürdü. Bu madalyonun öbür yüzündeyse, Suzan Fa- ludi’nin neoliberalizmin ilk uygulandığı ABD’de, ilk on yılın sonunda, 1991’da yayımlanan Back- lash (Tepki) başlıklı kitabında vurguladığı olgu var. Kadının ekonomik, siyasi yükselişine, feminizme karşı, kapitalizmin ataerkil kültürünün, kendini post- feminizmle işbirliği içinde başlattığı gerici tepki. Kadın bir taraftan yükseliyor, öbür taraftan kültürel olarak cinselliğin metalaşmasının olağanüstü iv- me kazandığı popüler kültürde, sinemadan mü- ziğe, “macho man” egemenliği altına alınmaya ça- lışılıyordu. Küreselleşmenin özellikle güçlü oldu- ğu, reklamcılık ve medya gibi özdeşleşme nes- neleri (ünlüler vb..) üretme fabrikalarında, finans alanlarında dünyayı fetheden erkek (macho men) imajı hızla güçleniyordu. İki yıl önce başlayan ma- li kriz, bu çelişkili süreçteki dengeleri değiştirmiş gibi görünüyor Kriz ve erkek Bir süredir krizin olası kültürel etkileri bağlamında yoğunlaşan bu ve benzeri gözlemler, Raihan Salam’ın, özellikle ABD ve Avrupa üzerinde yo- ğunlaşan ama belli ki iyi zamanlanmış yazısıyla bir- denbire hızlandı. Çünkü Salam’ın gözlemleri çarpıcı, savları güçlü, beklentileriyse endişe ve- riciydi. Ekonomik krizin yükü en çok kadınların sır- tına yıkılmakla birlikte, hızla artan işsizlik Batı’da yüzde 80 oranında erkekleri etkiliyordu. Köpük- lerin en etkin olduğu finans ve inşaat gibi bir ön- ceki dönemde ücretlerin aşırı şiştiği sektörlerde, yüksek tüketim kapasitesine, buna bağlı olarak statüye ulaşan erkeklerin bu ayrıcalıkları hızla kay- boluyordu. Mali güç kaybına bağlı olarak, bu ta- baka krizden de sorumlu tutuluyordu. Böylece öz- güven kaybı, kızgınlık, teslimiyet el ele gidiyor, ka- dın düşmanlığı ile yeni duruma uyum çabaları bir- biriyle rekabet ediyordu. The Observer yorumcularından Amelia Hill, Hollywood’da da benzer değişiklikler gözlemliyor. Macho-man, “alfa male” imajının temsilcileri, Pacino, Niro, Nicholson, Clooney, Michael Owen gibi fiziki özellikleri belirgin erkeklerin ye- rini, büyük gözlü, yumuşak hatlı, Zac Efron, Toby Maguire, Jack Gylenhall, Rob Pattinson gibi, genelde birbirine benzeyen, kolaylıkla birbirinin ye- rine ikame edilebilen artistler almaya başlamış. Bu eğilim stüdyoların pazarlık gücünü arttırmanın ya- nı sıra artık kızların erkeksi değil de bebek yüzlü erkekleri tercih etmeye başlamasından kaynak- lanıyormuş… Sanırım bu trend, popüler kültürün hiç umul- madık alanlarını da etkilemeye başladı. Çünkü, gangster, sert erkek kültürünün, altın, elmas, lüks ve büyük arabalarla (fallus!) temsil edilen servet imajlarının, büyük kalçalı, büyük göğüslü, uzun ba- caklı, şarkılara eşlik eden “kliplerde” erkeklere hiz- met veren, tapan (“my bich”) kadın imajlarının en güçlü olduğu “hiphop” alanında da bir yıldır ilginç şeyler oluyor. Şarkılarda, kliplerde, aşka, sadakate, aileye vurgu yapan, kadını/sevgilisini “patronu” gi- bi gören, duygulu, hatta sulu gözlü erkek tipi ken- dini göstermeye başladı… Ancak sevinmeden önce, Raihan Salam’ın da dikkat çektiği gibi, süngüsü kırılmış erkeğin tep- kilerinde egemen olacak eğilim henüz belli değil: Uyum göstermek yerine, şuursuz bir kadın düş- manlığı da olanaklı… Ergenekon savcõlarõ hakkõnda işleme yer olmadõğõ kararõnõ 1 yõldõr bekleten mahkemeye yeni üyeler atandõ 4.İdare’dedeğişiklikHükümet ile HSYK’yi karşõ karşõya getiren Ergenekon savcõlarõ hakkõndaki şikâyetlerin etkin biçimde soruşturularak raporlarõnõn kurula gönderilmesi kararõyla yer değişiklikleri şimdilik ötelendi. Kurulun bu kararõnda, Adalet Bakanlõğõ’nõn savcõlara ilişkin şikâyetleri etkin biçimde inceleme ve soruşturma yapacağõ sözü etkili oldu. İLHAN TAŞCI ANKARA - Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu (HSYK), görev yerlerini de- ğiştirmediği Ergenekon savcõ- larõ hakkõnda dava vizesi ve- rebilecek olan Ankara 4. İda- re Mahkemesi’ni etkinleştirdi. Ergenekon savcõlarõ hakkõnda Adalet Bakanlõğõ’nõn 15 ayrõ “işlem yapılmasına yer ol- madığına” ilişkin kararõnõn iptali istemli açõlan davalarõ 1 yõlõ aşkõn süredir karara bağ- lamayan mahkemenin başka- nõ Kõrõkkale’ye atanõrken 5 de yargõç görevlendirildi. Savcõlar hakkõndaki soruş- turma ile mahkemenin kararõ- nõn önüne gelmesinin ardõndan kurul Ergenekon savcõlarõ hak- kõnda yeniden karar verebile- cek. Bakanlõk müfettişleri ya- pacaklarõ incelemeyi rapor- laştõrõrken savcõlarõn lehine ya da aleyhine görüş oluştu- rabilecekler. Ancak Adalet Bakanõ, müfettişlerin savcõ- larõn “soruşturulması” iste- mini yerinde görmeyebilecek. 1 yıldır karar veremedi Bugüne değin Adalet Ba- kanõ pek çok şikâyet hakkõn- da işleme yer olmadõğõ yö- nünde kararlara imza attõ. Bu nedenle bakanlõğõn savcõlar hakkõnda yapacağõ inceleme ve soruşturmanõn “etkinliği” konusunda kurulda çekince öne çõkõyor. Bu çekinceyi aşabilecek bir formül, kararlarõnõn iptali- ni değerlendirecek olan An- kara 4. İdare Mahkeme- si’ndeki değişiklikte bulun- du. Savcõlardan şikâyetçi olan- lar, Adalet Bakanõ’nõn işleme yer olmadõğõ kararõnõn iptali is- temiyle şikâyetlerini Ankara İdara Mahkemesi’ne taşõdõ. İdare Mahkemesi’nde açõlan davalarõn sayõsõ 15’i buldu. Adalet Bakanlõğõ, ilk dava- nõn açõldõğõ yerin 4. İdare Mahkemesi olduğu gerekçe- siyle tüm dosyalarõn bu mah- kemede birleştirilmesi yö- nünde görüş oluşturdu. So- ruşturma ve dava açõlõp açõl- mayacağõ konusunda belirle- yici kararõ verecek olan 4. İdare Mahkemesi yaklaşõk 1 yõldõr karar vermedi. İdari yar- gõ kararnamesiyle Ankara 4. İdare Mahkemesi Başkanõ Ka- sım Davas’õn, Kõrõkkale Böl- ge İdare Mahkemesi’ne üye olarak atanmasõ dikkat çekti. Kurul, Ankara Bölge İdare Mahkemesi Başkanlõğõ’na da üye Sevgi Toprak, Danõştay Savcõsõ Mürteza Güler, Da- nõştay Savcõsõ Yakup Bal, Zonguldak İdare Mahkemesi Başkanõ Ertan Demirci, An- kara İdare Mahkemesi Üyesi Çağatay Karaman’õ atadõ. Bu beş yargõçtan birisinin Er- genekon savcõlarõ hakkõnda soruşturma yolunu açacak 4. İdare Mahkemesi’nde görev- lendirilebileceği belirtildi. Alevilerden Zere’ye destek Devrimci Alevi Komitesi üyeleri, Çukurova Üniver- sitesi Tıp Fakültesi Balca- lı Hastanesi’nde mahkûm koğuşunda kalan tutuklu kanser hastası Güler Ze- re’nin serbest bırakılması için eylem yaptı. Zere’nin fotoğraflarıyla hastane önünde toplanan grup “Ölüme göz yumma, Ze- re’ye sahip çık” sloganı at- tı. Grup Adli Tıp Kuru- mu’nu göreve çağırdı. Bakanhariçherkesşikâyetçi Ergenekon savcõ ve hâkimleriyle ilgili başvurularda özellikle görevi kötüye kullanma ve gizliliği ihlal suçlamalarõ ön plana çõkõyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanõ aracõlõğõyla hükümetin sahip çõktõğõ Ergenekon savcõlarõ hak- kõnda bugüne değin Hâkimler ve Sav- cõlar Yüksek Kurulu’na (HSYK) yapõ- lan şikâyetlerin sayõsõ 38’e ulaştõ. Ada- let Bakanlõğõ şikâyetlerden 28’i hak- kõnda soruşturma başlatõlmasõna gerek görülmediğini, 10 dosya kapsamõnda- ki şikâyetlere ilişkin incelemelerin ise sürdüğünü bildirdi. Adalet Bakanlõğõ’ndan yapõlan açõk- lamada, genel olarak hâkim ve cum- huriyet savcõlarõ hakkõnda bakanlõğa yõl- da ortalama 5 bin kadar ihbar ve şikâ- yet geldiği belirtildi. Ergenekon savcõlarõ hakkõnda öne çõ- kan şikâyetlerden bazõlarõ şöyle:  Deniz Kurmay Albay Dursun Çi- çek, savcõ Zekeriya Öz ile tutuklan- masõna karar veren hâkim Rüstem Eryılmaz’õ HSYK’ye şikâyet etti. Çi- çek, gerekçe olarak sorgulandõğõ sõra- da kendisi ve avukatõnca imzalanan sor- gu tutanaklarõ ile nöbetçi hâkimce ve- rilen gerekçeli tutuklama kararõnõn kendilerine verilmemesiyle savunma ve adil yargõlanma hakkõnõn ihlal edildiğini gösterdi.  Adanalõ esnaf Yusuf Coşkun savcõlardan “Türk milletine askeri darbelerin korkusundan daha fazla panik ve korku saldıkları ve görev- lerini kötüye kullandıkları” gerek- çesiyle şikâyetçi oldu.  Emekli Albay Erdal Sarızeybek, savcõ Öz’e ifade verdiğini ancak so- ruşturma savcõsõ tarafõndan beyanlarõ- nõn tutanağa geçirilmediğini açõklaya- rak HSYK’ye şikâyette bulundu.  İşçi Partisi (İP) HSYK’ye onlarca şikâyette bulundu. En dikkat çeken şi- kâyet konusu ise savcõlar Zekeriya Öz, Fikret Seçen, Ercan Şafak ve M. Murat Yönder’in, mahkeme kararõnõ yazmadan, hâkim tarafõndan imzalan- madan ve karar numarasõ eklenmeden İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne arama ve gözaltõ talimatlarõ yazdõklarõ iddia- sõ oldu.  Gazeteci Uğur Dündar, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ve da- vanõn sanõklarõnõn da neredeyse tama- mõna yakõnõ savcõlardan şikâyetçi oldu. ÖZYÜREK HSYK KARARLARINI DEĞERLENDİRDİ ‘Yargõ da AKP’ye ve Başbakan’a bağlandõ’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP sözcüsü Mustafa Özyürek, 3 haftadõr süren görüşmelerin ardõndan hâ- kim ve savcõ atamalarõ için karar veril- mesiyle ilgili olarak “HSYK; Başbakan Tayyip Erdoğan’ın vesayetine gir- miştir, kurulun seçilmiş üyelerinin hiç- bir fonksiyonu kalmamıştır. Yargı da AKP’ye, Başbakan’a bağlanmıştır” görüşünü dile getirdi. Özyürek, HSYK ile Adalet Bakan- lõğõ arasõnda haftalardõr süren görüş- melerin sonunda gelinen noktayla il- gili olarak şu değerlendirmeyi yaptõ: “Artık yargı bağımsızlığı bütü- nüyle ortadan kalk- mıştır. Yargı da AKP’ye, Başba- kan’a bağlanmıştır. Hükümet temsilcisi bakan ve müsteşar- la yargıdan gelen üyeler arasında çok yoğun bir tartışma yaşandı. Ya hükü- metin istediği liste onaylanır ya da biz bu kurulu çalıştır- mayız, noktasına gelinmiştir. Top- lantılara başkanlık eden bakan, seçil- miş üyelerin öneri- lerini gündeme al- mamış, ısrar olduğu zaman da toplantıyı terk etmek suretiyle hükümetin listesini dayatmıştır, empoze etmiştir. ‘Yargı bağımsızlığı ortadan kalktı’ AKP yandaşı medya da öneri ya- pan seçilmiş üyeler suç işliyormuş gi- bi bir baskı uygulamıştır. O kişile- rin yemek yerken çekilen fotoğraf- ları, çeşitli görüşmeleriyle ilgili fo- toğrafları yandaş medyaya devlet güçlerince servis edilmiştir, bu yol- la seçilmiş üyelerin direnci kırıl- mıştır. Geldiğimiz noktada ortaya çı- kan liste hükümetin listesidir. HSYK’nin seçilmiş üyelerinin hiçbir fonksiyonu kalmamıştır. HSYK de Erdoğan’ın vesayetine girmiştir. Yargı erki bir anlamda ortadan kaldırılmış, hükümetin bir uzantısı haline getirilmiştir.” HSYK’de bakan ve müsteşarõn yer almasõnõn yanlõş olduğu görüşlerini yi- neleyen Özyürek, “Bu son uygula- ma da bu görüşümüzün ne kadar doğru olduğunu ortaya koymuş- tur.Artık zaten çok yara almış olan yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı bu toplantı ve varılan sonuçla bü- tünüyle ortadan kaldırılmıştır” de- di. Özyürek, “hükümetin toplantıya Ergenekon savcı ve yargıçlarının yerlerinin değişti- rilmemesi kararlı- lığıyla gittiğine” dikkat çekerken “Bu davayı belli savcılar, hâkimler yürütsün, ille onlar baksın diye diret- mek, bu davanın hukuki değil, siya- si olduğunun açık göstergesidir. Bu dava hükümet için bir siyasi dava ol- duğundan belli hâ- kim ve savcılar ta- rafından yürütü- lerek hükümetin istediği sonucun alınması hedefle- niyor. Ergenekon savcılarının ve yargıçlarının değiştirilmemesi için olağanüstü bir çaba gösterilmiş- tir. Savcılar hakkında pek çok şi- kâyet var. Bunlar için gereğinin ya- pılacağının söylenmesi de aldat- macadır. Bir kere bunun karara ya- zılması ayıptır. Şikâyet varsa gere- ği yapılır. Ergenekon savcı ve hâ- kimleri dışındaki hâkim ve savcılar için bu tip şikâyetlerin gereği ya- pılıyor, Ergenekon savcısı ve hâ- kimleriyle ilgili gereği yapılmıyor. Bu savcılar, hâkimler Adalet Ba- kanlığı’nın özel koruması altında- dır” görüşünü dile getirdi. HSYK toplantõlarõnda, ‘Ya hükümetin istediği liste onaylanõr ya da biz bu kurulu çalõştõrmayõz’ noktasõna gelindiğini ve atama kararlarõnõn bu şekilde alõndõğõnõ belirten Mustafa Özyürek, ‘HSYK’nin seçilmiş üyelerinin hiçbir fonksiyonu kalmamõştõr. HSYK de Erdoğan’õn vesayetine girmiştir’ dedi. erginy@tr.net http://erginyildizoglu.blogspot.com Ertosun hakkındaki iddialarıyanıtlayacak ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Hâkim ve savcõ ata- malarõna ilişkin ka- rarname sürecinde HSYK üyesi Ali Suat Ertosun hakkõndaki iddialara ilişkin bu- gün ya da yarõn açõk- lama yapacak. Adalet Bakanlõğõ ile HSYK’yi karşõ karşõ- ya getiren kararname sürecinde Ertosun’un gizli çekilen fotoğraf- larõ bazõ gazetelerce yayõmlanarak hedef alõnmõştõ. Ali Suat Ertosun’un HSYK toplantõsõnda, savcõ ve hâkimlerin yer değişikliklerine ilişkin olağan öneri- lerde bulunmasõ “kor- san kararname” ola- rak nitelenmişti. Er- tosun, tepkiler konu- sunda, “HSYK Baş- kanı ya da üyeleri, kurulda bazı deği- şiklik önerilerinde bulunabileceği” yö- nünde açõklamalar yapmõştõ. Gizlice çe- kilen fotoğraflar ko- nusunda ise “Benim bu arkadaşlarımla oturup yemek yeme- nin ne sakıncası ola- bilir” demişti. (Fotoğraf:YUSUFBAŞTUĞ) CMYB C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle