Katalog

CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Bakanı Vecdi Gönül Başbakanlık’a 11 Şubat 2008 tarihinde resmi yazı gönderiyor. 44 yıllığına Güneydoğu’nun Suriye sınırındaki toprakların mayınlardan temizlenmesi işini ya- bancılara öneren hükümet tasarısına sekiz çekince koyarak karşı çıkıyor. Anahtar teslimi NAMSA yap- sın, diyor. Fakat mayından temizlenen arazinin neredey- se yarım yüzyıllığına yabancılara verilmesine res- mi yazıyla karşı çıkan Milli Savunma Bakanı Vec- di Gönül; Meclis’teki görüşmelerde hükümet ta- sarısını destekliyor. Gazeteci soruyor: “Sayın Bakan; bakanlık ola- rak karşı çıktığınız tasarıyı Meclis’te savunmanızı nasıl değerlendiriyorsunuz?” Bakan Gönül hazırcevap: “Karşı çıkarsın tasa- rıya ama Bakanlar Kurulu’nda imzalanıp TBMM’ye gitti mi artık o tasarıyı savunmak bir görevdir” de- meye gelen bir açıklama yapıyor. Tasarıya karşı çıkan resmi yazı, haydaaa çöpe! Resmi görüşünün tersi tasarıyı savunur duruma düşen Vecdi Gönül’e, bir Allahın kulu, neden is- tifa etmediğini sormuyor. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Akyazı’da ağzına, aklına geleni söylediği konuşma medya- da geniş yer aldı. Arınç, aynada kendini darbe karşıtı bir kahraman gibi görüyor. Akyazı’daki saldırgan konuşmasın- da: “27 Nisan akşamı internet sitesine bir şey ko- nulmuş. Adeta tehdit ediyor. Bu adamı (dindar AKP’li Gül’ü) cumhurbaşkanı seçmeyin diyor. Tam bir imtihan ve kırılma noktası. Geçmişte si- yasetçilerin böyle muhtıralar ve bildiriler karşısın- da elleri titreyerek okumaya çalıştıkları özür ve af dileyen konuşmalardan birini mi yapacaktık, yok- sa millete sahip mi çıkacaktık?” diyor. Soruyu yanıtlıyor: “Milletin hukukuna sahip çık- tık.” Öyle mi? Pekâlâ, bir de o günlerdeki gelişme- lere bakalım. 27 Nisan akşamı internet sitesinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt AKP’li din- dar, eşi türbanlı Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilme- mesini dayatan bir bildiri yayımlıyor. Hükümet 28 Nisan’da bol demokrasi soslu sert bir açıklama ile Genelkurmay bildirisine karşı çı- kıyor. “Milletin hukukuna sahip çıkan” lakin... demo- kratik düzende böyle muhtıralara yer olmadığını savunan hükümet; bildirinin sahibi asker adına ko- nuşan Orgeneral Büyükanıt’ı görevinden almıyor. Hatta görevinden ayrılırken Büyükanıt’ı ödül- lendiriyor, lüks bir araba armağan ediyor. Orgeneral Büyükanıt ise istifayı aklının ucundan geçirmiyor. Orgeneral, hiçbir şey olmamış gibi seçilmesine karşı çıktığı Gül’ü, elinde çantası Çankaya’da zi- yaret ediyor. Olaylar tarafların idare-i maslahatçı bir tutum iz- lediklerini ortaya koyduğu gibi… …muhtıralara, darbelere karşı müthiş duyarlı Bay Arınç’ın iddiaları; askeri “oturunuz oturduğunuz yer- de” diye azarlaması, “milletin hukuku” havada ka- lıyor. RTÜK Başkanı Zahid Akman’ı istifaya çağıran Başbakan Yardımcısı Arınç, medyadan tam pu- an aldı. Olayın bir yüzünde Akman’ın RTE’nin himaye- sinde istifa etmemekte direnişi yatıyor. Diğer yüzünde ise Başbakan Yardımcısı’nın is- tifayı reddeden bürokratı Akman bulunuyor. Akyazı’daki miting meydanını fethetmenin gu- ruruyla kürsüden inen Arınç’a gazeteci; “Ak- man’ın istifası…” diye bir soruyla sokuluyor ama lafı ağzına tıkıyor Başbakan Yardımcısı. Tersliyor gazeteciyi: “Bin defa söyledik ya” diyor, artık ye- ter havasında. Olaya bakın olaya. Başbakan, başbakan yar- dımcısına.. bürokrat başbakan yardımcısına kar- şı. Deveye neden boynun eğri demişler, nerem doğru ki, demiş. Hükümetin iç dünyası da bu hesap! SAYFA 3 HAZİRAN 2009 ÇARŞAMBACUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul B 29 Edirne Y 28 Kocaeli B 31 Çanakkale Y 27 İzmir B 28 Manisa B 30 Aydın B 30 Denizli Y 32 Zonguldak B 28 Sinop Y 29 Samsun Y 31 Trabzon B 30 Giresun B 30 Ankara Y 32 Eskişehir B 33 Konya B 30 Sıvas B 27 Antalya B 33 Adana PB 32 Mersin PB 30 Diyarbakır PB 34 Şanlıurfa PB 36 Mardin PB 31 Siirt PB 31 Hakkâri B 22 Van B 22 Kars Y 19 Oslo Y 14 Helsinki Y 11 Stockholm Y 14 Londra PB 20 Amsterdam PB 15 Brüksel PB 16 Paris B 21 Bonn PB 15 Münih PB 20 Berlin PB 18 Budapeşte Y 24 Madrid B 34 Viyana Y 22 Belgrad Y 21 Sofya Y 19 Roma PB 23 Atina Y 27 Zürih PB 22 Moskova Y 26 Aşkabat A 26 Astana Y 24 Taşkent B 29 Bakû B 23 Bişkek PB 23 Tiflis B 20 Kahire B 34 Şam A 37 Ülkemizin kuzey iç ve batı kesimleri parçalı çok bu- lutlu, öğle saatlerinden son- ra Marmara’nın batısı Göl- ler Yöresi, Denizli Muğla il merkezi ve iç kesimleri, Art- vin, Kars, Ardahan, Ağrı, Iğ- dır, Bitlis ile akşam saatle- rinden sonra kıyı Ege Batı Karadeniz’in iç kesimleri İstanbul’un batı çevre ilçe- leri kısa ve yerel olmak üze- re sağanak ve gök gürültü- lü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Örtülü ödenekte Ergenekon kuşkusu ‘Muhalifleri linç girişimi’ HATİCE TUNCER HİLAL KÖSE Ergenekon davasõnda tutuk- suz yargõlanan, İstanbul Üniver- sitesi (İÜ) eski rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu’nun avu- katõ Metin Çetinbaş, hukuka aykõrõ olarak yürütülen Ergene- kon soruşturmasõ nedeniyle bazõ savcõlarõn ve yargõçlarõn tutukla- nõp cezaevine gönderileceğini söyledi. AKP hükümeti karşõtla- rõnõn geniş Ergenekon havuzuna atõldõğõnõ ifade eden avukat Çe- tinbaş, “1970’te İlhan Selçuk hakkında açılan dava iddia- nameye suç delili gibi konuldu. ‘Zaten o tarihlerde de suç işle- mişti’ diyerek 40 yıllık iddia- nameden medet umar hale gel- diler” dedi. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mah- kemesi’nce Silivri Cezaevi’nde görülen Ergenekon davasõnõn 95. oturumunda, Prof. Alemda- roğlu ve gazeteci Güler Kö- mürcü’nün avukatõ Metin Çe- tinbaş savunma yaptõ. Davanõn cezaevinde görülmesinin Avru- pa İnsan Haklarõ Sözleşmesi’ni ihlal ettiğine dikkat çeken Çe- tinbaş, avukatlara yönelik kõsõt- lamalarõn da savunma hakkõnõ ih- lal ettiğine işaret etti. Özel gö- rüşmelerin iddianameye konul- masõ nedeniyle soruşturma sav- cõlarõnõ ayõpladõğõnõ ifade eden Çetinbaş, “Küfür dahil her şey iddianame ve eklerinde. Bun- ların burada okunmasından zevk mi alıyorlar? Bu ma- kamlarda oturanlara da do- kunulur. Üzülerek söylüyo- rum, bazı savcılar ve hâkimler bu soruşturma nedeniyle tu- tuklanıp cezaevine girecekler” diye konuştu. AKP yöneticilerinin de so- ruşturmayla ilgili açõklamala- rõyla “adil yargılamayı etkile- meye teşebbüs” suçunu işle- diklerini söyleyen Çetinbaş, AKP ve Başbakan’a karşõ her muhalif eylemin dava konusu ha- line getirildiğini vurguladõ. Çe- tinbaş, soruşturmanõn AKP mu- haliflerini tasfiye ve siyasi linç girişimi olduğunu savundu. Avukat Çetinbaş, Tuncay Gü- ney’e 2001 yõlõnda dolandõrõcõlõk ve sahtecilikten gözaltõna alõndõ- ğõnda sorulan sorularõn soruş- turmayla ilgili olmadõğõna dikkat çekerek şu konularõn altõnõ çizdi: “Kolluk her ne suçtan almışsa ona ilişkin sorar. Dolayısıyla Güney’in bu beyanları davaya esas alınamaz... Ne zaman ki 2007 yılında iktidar partisi AKP’ye ‘laiklik karşõtõ eylemle- rin odağõ olmaktan’ soruşturma açıldı, birdenbire Tuncay Gü- ney beyefendinin beyanları toz- lu raflardan çıkarıldı.” Ergenekon soruşturmasõnõn bi- çimine bir kõsõm emniyet görev- lilerinin muhalefet ettiğine ilişkin duyumlarõ olduğunu anlatan Çe- tinbaş, “Fakat ‘böyle bir örgüt yok’, ‘hukuka aykõrõ bunlar’ di- ye ifadelerde bulunan Emniyet görevlileri görevlerinden alın- mışlar.” diye konuştu. Avukat Çetinbaş, özel hayatõn gizliliğinin ihlal edildiğini, sabaha karşõ baskõnlarla “konut doku- nulmazlığı”nõn ihlal edildiğini belirterek “Bu yasadışı işlemler sırasında savcılar, CMK’nin ilgili maddelerine göre suç iş- lemişlerdir” dedi. Domuz gribinde sayõ 7’ye çõktõ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlõk Bakanlõğõ, Türkiye’de 3 kişide daha domuz gribine rastlandõğõnõ açõkladõ. Böy- lece Türkiye’de şimdiye kadar domuz gri- bi tespit edilen kişi sayõsõ yediye yüksel- miş oldu. Sağlõk Bakanlõğõ’ndan dün yapõlan ilk açõklamada, Kaliforniya’dan Ankara’ya gelen bir yurttaşõn önceki gün saat 16.30’da ateş, baş ve kas ağrõsõ şikâyeti ile sağlõk kurumuna müracaat ettiği belirtildi. Açõklamada, söz konusu kişiden alõnan nu- munenin Ulusal Grip Referans Laboratu- varõ’ndaki tetkikinde domuz gribinin (In- fluenza A/H1N1) tespit edildiği bildirildi. Genel durumu iyi olan hastanõn, tedavisine başlanarak izole edildiği ve gözlem altõna alõndõğõ belirtilen açõklamada, hastaya ya- kõn temas edenler ve ailesinin, herhangi bir belirti olmamakla birlikte, koruyucu dozda ilaçla hastalõk açõsõndan takibe alõndõğõ kaydedildi. Sağlõk Bakanlõğõ’ndan yapõlan ikinci açõklamada ise iki kişi de daha do- muz gribine rastlandõğõ bildirildi. Açõkla- mada, şöyle denildi. “Bu vakalardan ilki, New York/ABD’den 30 Mayıs 2009 tarihinde saat 16.30’da Delta Havayolları ile yola çıkıp İstanbul’a gelen bir vatandaşımız olup yüksek ateş, kas ve eklem ağrıları şikâyetleri ile sağlık kurumuna başvur- muştur. Newyork-ABD’den yola çıkıp Air France Havayolları ile Paris üzerin- den 31 Mayıs 2009’da İstanbul’a gelen bir vatandaşımız ise kas ağrısı, burun akıntısı ve boğaz ağrısı şikâyetleri ile sağlık kurumuna başvurmuştur. Alınan numunelerin Ulusal Grip Referans La- boratuvarımızda yapılan tetkikleri sonu- cunda domuz gribi (Influenza A/H1Nl) tespit edilmiştir. Genel durumu iyi olan hastalar izole edilerek gözlem altına alınmıştır. Hastalara yakın temas eden- ler ve hastalarla aynı uçaklarda seyahat eden yolcular takibe alınmıştır.” ‘Türkiye’de bulaşan yok’ Son iki yurttaş ile Türkiye’de bugüne ka- dar toplam yedi kişide domuz gribi tespit edildiği belirtilen açõklamada, tüm vakala- rõn ABD’den Türkiye’ye gelen kişiler olup bunlardan ikisinin yolculuk öncesi grip şi- kâyetleri ile doktora müracaat ettikleri be- lirtildi. Açõklamada, Türkiye’de ABD’den gelen vakalar dõşõnda kişiden kişiye bulaş- ma nedeniyle yerli vakanõn tespit edilmedi- ği de kaydedildi. Sağlõk Bakanlõğõ, 30 Ma- yõs 2009 tarihinde New York’tan yerel saat- le 16.30’da hareket edip 31 Mayõs 2009 ta- rihinde İstanbul’a inen Delta Havayollarõ DL 072 sefer sayõlõ New York-İstanbul uçağõ yolcularõ ile 31 Mayõs 2009 tarihinde yerel saatle 10.26’da Paris’ten hareket eden Air France AFR 1590 sefer sayõlõ uçak yol- cularõndan ulaşõlamayanlarõn günlük takip- lerini yaptõrmak üzere 112 ücretsiz telefon hattõnõ aramalarõnõ istedi. HAKAN DİRİK İZMİR - Çoğunluğu Dokuz Eylül Üniver- sitesi öğretim üyelerinden oluşan Ekonomi Politik İzleme Koordinasyonu (EPİK), 29 Mart yerel seçimlerini değerlendirerek bir ra- por hazõrladõ. AKP iktidarõnõn “konjonktü- rel” olduğunu vurgulayan rapor, son seçim- lerde oylarõndaki düşüşün yüzde 8’de kalma- sõnõn ekonomik krizin etkilerini manipüle et- mesinden kaynaklandõğõnõ kaydediyor. Hükümetin seçimlerden hemen önce 2009 için yüzde 5 büyüme ve yüzde 3.7 faiz dõşõ fazla hedefi ortaya koyduğunu, seçimlerden yalnõzca 19 gün sonra ise bu hedefleri yüzde 3.6 küçülme ve yüzde 3.5 faiz dõşõ açõğa çek- mesini bunun kanõtõ olarak ortaya koyuyor. EPİK üyeleri, “Bu akıl yanıltma, hem sağ- duyulu yurttaşlar, hem de akademisyenler tarafından hiçbir zaman unutulmayacaktır ve unutulmamalıdır” görüşünü dile getiri- yor. Raporun en çarpõcõ bölümünü örtülü öde- nek üzerine yapõlan değerlendirmeler oluştu- ruyor. EPİK üyeleri, özellikle geçen yõl, Baş- bakanlõk’a bağlõ ödeneğin başlangõç rakamõy- la yõl sonu gerçekleşmesi arasõndaki “fahiş farka” dikkat çekiyor. Ödenekte dikkat çeken artış Başbakanlõk 2008 Mali Yõlõ Faaliyet Rapo- ru’ndan alõnan verilere göre, 2003-2007 yõlla- rõ arasõnda başlangõç ödeneği ve yõl sonu ger- çekleşmeleri TL olarak şöyle: 2003- 175 bin/ 103 milyon 12 bin 740, 2004-174 bin/107 milyon 375 bin 284, 2005-25 milyon 522 bin 000/34 milyon 267 bin 740, 2006-27 milyon 65 bin /249 milyon 536 bin 882, 2007- 31 milyon 762 bin/290 milyon 785 bin 380. 2008’de de 30 milyon 865 bin 100 TL olan başlangõç ödeneği 290 milyon 981 bin 700 TL’lik farkla 316 milyon 942 bin 669 TL’ye çõkõyor. Özellikle son iki yõldaki artõşlarõ de- ğerlendiren EPİK üyeleri, ödenek aşõmlarõnõn Ergenekon davasõyla ilgili olabileceği şüphesi doğurduğunu dile getiriyor. Rapora yansõyan görüşler şöyle: “Savcılar, eldeki istihbarat ve delillere göre iddianame yazarlar. Yok- sa iddianameye göre istihbari bilgi ve bu bilgiyi elde etmeye yönelik örtülü ödenek talep edemezler. Şayet savcının talebi dı- şında bu amaca yönelik ödenek arttırımına gidilmiş ise Başbakanlık ve veya Maliye Bakanlığı yetkilileri 290 milyon 981 bin 700 TL tutarına nasıl ulaşmışlardır? Her şey yasalara uygundur ancak özellikle meslekten olanların içine sinmeyen bir du- rum veya durumlar söz konusudur. AKP iktidarı döneminde örtülü ödenek başlan- gıç ödenekleri, yıl sonlarında kat be kat aşılarak harcama yapılmıştır. Sürmekte olan davalarla ilgili nasıl bir masraf prose- dürünün izleneceği ceza ve mali mevzuatı- mızda bellidir. Bunun için örtülü ödeneğin kullanılmasına gerek yoktur. Buna rağ- men bir ihtimal hükümetin bu ödeneği, yü- rütülmekte olan davada kullanması ise en hafif ifadesiyle işgüzarlıktır.” Sağlõk Bakanlõğõ, ABD’den gelen 3 kişide daha virüs tespit edildiğini açõkladõ Hastalarla temas edenler ve aynı uçaklarda seyahat edenlerin takibe alındığını açıklayan Sağ- lık Bakanlığı, uçak yolcularından ulaşılamayanların 112 telefon hattını aramalarını istedi. Sultanbeyli’de olaylı yıkım Su havzasõna yapõlan binalarõn yõkõmõ sõrasõnda çõkan olaylarda 17 kişi gözaltõna alõndõ İstanbul Haber Servisi - Sultan- beyli Mecidiye Mahallesi’nde su havzasõna kaçak olarak yapõlan 70 bi- na ve katõn yõkõmõ sõrasõnda olaylar çõktõ. Evlerinin yõkõlmasõnõ engelle- mek için D-100 Otoyolu’nu trafiğe kapatan mahallelilere polis sert bir şe- kilde müdahale etti. Çõkan olaylarda 17 kişinin gözaltõna alõndõğõ öğrenildi. Mecidiye Mahallesi Uzundere mevkisindeki su havzasõna kaçak yapõldõğõ belirlenen 70 bina ve ka- tõn yõkõmõ için belediye ve İSKİ ekipleri sabah saatlerinde bölgeye geldi. Yõkõmõn başlamasõ ile bina ve kat sahipleri iş makinelerine taş ve şişe fõrlattõlar. Bazõ yurttaşlar da el- lerine bõçak alarak yõkõlacak bina- larõn çatõ ve balkonlarõna çõktõlar. Başka bir grup mahalleli de D-100 Otoyolu’na çõkarak taşlarla yola barikat kurdu. Yõkõmõ protesto eden grubun trafiği çift yönlü olarak kapatmasõ nedeniyle otoyolda uzun araç kuyruklarõ oluş- tu. Grubu biber gazõ kullanarak da- ğõtan polisin bazõ yurttaşlara tekme ve tokatla müdahale etmesi tepki çekti. Olaylar sõrasõnda 70 binadan 40’õnõn yõkõmõ gerçekleştirilirken kalan 30 bi- na ve katõn yõkõmõnõn ise daha sonra yapõlacağõ öğrenildi.Yıkım sırasında bazı yurttaşlar baygınlık geçirdi. (AA) EPİK RAPORUNDA ÇARPICI VERİLER KANSER TEŞHİSİ KONULDU ErolManisalı ameliyatedilecek İstanbul Haber Servisi - Ergenekon so- ruşturmasõ kapsamõnda tutuklu bulunan ga- zetemiz yazarõ Prof. Dr. Erol Manisalı’nõn sol göğsündeki kitleye kanser teşhisi ko- nuldu. Manisalõ, yarõn Haseki Eğitim ve Araştõrma Hastanesi Genel Cerrahi Servi- si’nde ameliyat edilecek. Haseki Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’nde yaklaşõk 2 haftadõr kontrol altõnda tutulan Prof. Dr. Erol Manisalõ’nõn geçen hafta yapõ- lan muayenesinde sol göğsünde bir kitleye rastlanmõştõ. Meme kanseri olabileceği şüphe- si taşõyan Manisalõ’ya 29 Mayõs Cuma günü de biyopsi ve ileri bazõ testler yapõlmõştõ. Prof. Manisalõ, geçen haftalarda Silivri Devlet Hastanesi’nden “beyin tümörü teş- hisiyle” Haseki Eğitim ve Araştõrma Hasta- nesi’ne sevk edilmişti. Burada yapõlan tahlil ve tetkiklerin ardõndan, iki defa beyin tomo- grafisi ve beyin MR’õ çekilen Manisalõ’ya “beyninde damar tıkanıklığı” teşhisi ko- nulmuştu. Daha önce de Haseki Hastane- si’nde koroner sorunlar ve ritim bozukluğu tespit edilen Manisalõ 2004, 2006 ve 2007 yõllarõnda hayati kalp ve beyin rahatsõzlõkla- rõ yaşamõş, iki defa kalp krizi, kõsmi felç ve konuşma bozukluğu geçirmişti. Cem G’ye destek için grup İstanbul Haber Servisi- Etiler’de bir çöp kon- teynõrõnõn içerisinde başõ kesilmiş olarak bulu- nan lise öğrencisi Münevver Karabulut cinaye- tinin zanlõsõ olduğu ileri sürülen ve kõrmõzõ bültenle aranan Cem G. için popüler arkadaşlõk sitesi facebook’ta grup oluşturuldu. Cem G’yi destekleyici başlõklarõn kullanõldõğõ grupta, ci- nayete ilişkin Münevver’in de suçlu olduğu ileri sürülürek, “Ne derseniz deyin Münevver de suçlu” şeklinde bir başlõk bulunuyor. 6 kişiye hayat verecek İstanbul Haber Servisi - Edirne’nin Uzun- köprü ilçesinde geçirdiği trafik kazasõnõn ar- dõndan beyin ölümü gerçekleşen Yusuf Kiraz (25), organlarõyla 6 kişiye hayat verecek. İs- tanbul Alman Hastanesi’nde bir süre önce beyin ölümü gerçekleşen Kiraz’õn babasõ Er- can Kiraz, hastane yetkililerinin durumu bil- dirmesi üzerine eşiyle birlikte iyice düşün- düklerini ve oğullarõ Yusuf’un organlarõnõ bağõşlamaya karar verdiklerini söyledi. Tuğgeneral Başbuğ uğurlandı İstanbul Haber Servisi - İstanbul’da önceki gün vefat eden emekli Tuğgeneral Şükrü Baş- buğ’un cenazesi toprağa verildi. Bir bakõm- evinde 86 yaşõnda vefat eden Başbuğ için Seli- miye Camisi’nde tören düzenlendi. Başbuğ’un Türk bayrağõna sarõlõ cenazesi, öğle vakti kõlõ- nan cenaze namazõnõn ardõndan Zincirlikuyu Mezarlõğõ’na götürülerek toprağa verildi. Çetinbaş, AKP hükümeti karşõtlarõnõn Ergenekon havuzuna atõldõğõnõ söyledi ALMANYA’YA HESAP SORUSU Mahkeme heyeti, Adalet Bakanlõğõ Uluslararasõ İlişkiler Genel Müdürlüğü aracõlõğõyla Almanya Anayasasõnõ Koruma Teşkilatõ Başkanlõğõ’na, Baden-Württemberg Eyaleti’nin Ge- lirler Genel Müdürlüğü’ne ve Almanya’nõn Karlsruhe şehri Bundesgeneral Stadtanwaltschaft Federal Savcõlõğõ ile Al- manya Federal Savcõlõğõ’na yazõ yazõlmasõnõ kararlaştõrdõ. Yazõda, 2001-2007 yõllarõ arasõnda Yeniçağ gazetesine, Türk Ortodoks Kilisesi’ne, Noel Baba Barõş Derneği’ne, Vatanse- ver Kuvvetler Güç Birliği Hareketi’ne veya başkanõ Taner Ünal’a, sanõklardan Ümit Sayõn, Kemal Kerinçsiz, Sevgi Erenerol ve Veli Küçük’e herhangi bir ödeme yapõlõp yapõl- madõğõnõn sorulmasõna karar veren mahkeme heyeti, ödeme yapõlmõşsa ödenen meblağ ile ödeme tarihleri ve ne şekilde ödeme yapõldõğõnõn sorulmasõna hükmetti. Mahkeme heyeti, İstanbul 12. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne yazõ yazõlarak, gazete- mize yönelik molotofkokteyli atõlmasõna ilişkin görülen dava dosyasõnõn onaylõ suretinin de istenmesini kararlaştõrdõ.