Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
3 HAZİRAN 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Akman Gitmiyorsa,
Arınç Çekilsin...
Yazının başlığındaki çağrı, CHP Grup Baş-
kanvekili Kemal Kılıçdaroğlu’na ait. Yolsuz-
luk konusunda duyarlılığı bilinen Başbakan Yar-
dımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Arınç’ın; ulus-
lararası boyuttaki Fener Soruşturması’nda adı-
na ilk sıralarda yer verilen RTÜK Başkanı Za-
hid Akman’a yaptığı istifa çağrısından sonuç
alamayışını ele alan Kılıçdaroğlu, önceki gün ga-
zetecilerin bu konudaki sorularını yanıtlamış.
Bürokrat kökenli politikacı Kılıçdaroğlu, “Ken-
disine bağlı olduğu kurumun başkanı bu çağ-
rısını yerine getirmiyorsa, Arınç’ın görevden çe-
kilmesi lazım. Bir bakanla bağlı olduğu bürokrat
arasındaki ciddi bir sorun bu” diyor. Ve çağrı-
sını şöyle sürdürüyor:
“Sayın Arınç’ın dürüstlük sıfatını sürdürebilmesi
için o görevden ayrılması gerekir. Almanya’ya gi-
demeyen bir bürokrat sabah akşam Arınç’a gi-
diyorsa olmaz.
Ayrılmazsa iyi polis-kötü polis rolünü oynu-
yorlar demektir. O zaman Arınç’ın samimi ol-
madığı görüşü egemen olacak.”
Yolsuzluklar konusunda en az Arınç kadar du-
yarlı olduğu, belgelenmiş örnekleri ile tanınan
Kılıçdaroğlu’nun çağrısı ve hele o “iyi polis-kö-
tü polis” rol bölüşmesi ile ilgili kuşkular..
Ortalığı germekle yükümlü başbakan yar-
dımcılığı görevini üstlenen Arınç’ı köşeye sı-
kıştırmış olmalıdır.
Vurdumduymazı oynamak...
Bülent Bey’in inip çıktığı merdivenleri bundan
yıllarca önce kullanmış bir eski politikacı olarak,
bir bakanın, bürokratlarına söz geçiremez ha-
le düşmesinin, onu nasıl bir çıkmazın içine so-
kacağını açık yürekle söylemek isterim.
Öyle bir sayın bakan düşünün ki, kendisine
bağlı bir üst düzey bürokrata, hakkındaki şai-
beler yüzünden kendisini oraya atama ya da se-
çim yolu ile getiren siyasi erkin güç durumda kal-
dığını belirterek istifa çağrısında bulunacak. Şai-
beli bürokrat ise vurdumduymaz bir halde gö-
revini sürdürmekte sakınca görmeyecek.
Emin olun, önce o şaibeli bürokrat, arkasın-
dan kendi astlarının nasıl bir dedikodu makinesi
haline geldiklerini tahmin bile edemez.
Ya öyle bir bürokrata istifa çağrısını din-
letemeyen “sayın bakan” ne duruma düşer?
İstediği kadar parti örgütünün karşısında
hamasi demokrasi söylevleri için mikrofonlara
sarılsın ve “ateşli Nemrut’tan korkmayan” İb-
rahim’e özenerek hodri meydan salvoları
çeksin...
“Bırak o ateşi, Nemrut’u bir tarafa da, sen ön-
ce şaibe dosyalarını siper eden bürokratına ge-
çir sözünü. Yoksa sen de mi durumu kurtarıp
partinin ufunet dolan şişliklerini gizlemek isti-
yorsun?” derler insana...
Belki de bizzat RTÜK Başkanı, Sayın Baş-
bakan Yardımcısı’nın şiirsel meydan okuyuşuna
aynı ton ve vezin ile yanıt vermeyi düşünmüş-
tür...
“Ateşi Bülent’ten korkar mı isminde zahit olan
- Hodri meydan.. Hodri meydan, hodri meydan”
diye Fener Dosyası’nda görünmeyen şifreleri an-
cak kendisinin çözebileceğinin uyarısını yap-
mıştır; üst makamlara ..
Fener Dosyası mıdır? Pandora’ın Kutusu
mudur? Açılsa da içindekileri hep birlikte öğ-
rensek...
obirgit@e-kolay.net
Faks: 0 216 302 82 08
Danõştay, özel sağlõk kurumlarõnda yapõlan muayeneler için 10 TL’lik ücreti iptal etmişti
Sağlõkta katkõ payõ 2 TL
HİCRAN ÖZDAMAR
İZMİR - Yurttaşlardan sağlõk hizmet-
lerinde alõnan katkõ paylarõ sabitlendi.
İkinci basamak resmi sağlõk kurumlarõn-
da 3 TL, eğitim ve araştõrma hastanele-
rinde 4 TL, üniversite hastanelerinde 6
TL, özel sağlõk kurum ve kuruluşlarõnda
yapõlan muayeneler için 10 TL’lik katkõ
paylarõ sabitlenerek 2 TL’ye çekildi.
İzmir Özel Sağlõk Kuruluşlarõ Derneği
Başkanõ Ruşen Aydın, katkõ paylarõnõn
aşağõya çekilmesinin sevindirici olduğu-
nu belirtti. Aydõn, “Danıştay’da özel
sağlık kurum ve kuruluşlarında yapı-
lan muayeneler için alınan 10 TL’lik
katkı payının iptal edilmesi için dava
açılmıştı. Bu dava sonucunda yürütme-
yi durdurma kararı verildi. Kararın 30
gün için uygulanması gerekiyordu. Sü-
renin bittiği gün katkı paylarının 2
TL’ye indiği açıklandı” dedi.
Özel sağlõk kurum ve kuruluşlarõnda ya-
põlan muayeneler için 10 TL katkõ payõ
alõnmasõnõn rekabet kurallarõna aykõrõ ol-
duğunu ve bunun değişmesinin olumlu ol-
duğunu anlatan Ruşen Aydõn şunlarõ söyle-
di: “Hasta yurttaşlarımız hekimini seç-
me hakkına sahip oldu. Sonuçta aynı
ücretlerle hizmet veriyoruz. 10 TL’lik
katkı payını veremeyen hastalarımız
vardı. Bize gelen hastalarımızın çoğun-
luğunu emekliler oluşturuyor. 2-3 lira-
nın hesabını yapmak zorunda kalıyor-
lar. Özel sağlık kurum ve kuruluşlarına
başvuruların artacağını düşünüyoruz.”
MEHLİKA AKGÜN
Bir öğrencinin ilköğretimden
başlayarak dört yõllõk bir fakül-
teden mezun olana dek zorunlu
olarak girip başarõ göstermesi
gereken asgari sõnav sayõsõnõn
739 olduğu, bir yõlda ortalama
46.18 sõnava girdiği belirlendi.
Uzman psikolog Emin Dön-
mez, sõnav odaklõ sistemin “tek-
nik insan” yetiştirmeye yönelik
ezberci bir sistem olduğunu ifa-
de ederek “Bu sistemin hiçbir
insani, bilimsel ve kalıcı yanı
yoktur. Ezbere odaklı olduğu
için değerlendirme, düşünme
ve problem çözme gibi beceri-
leri içinde barındırmaz. Bu
sistem ‘sorun çözmeyi değil so-
ru çözmeyi’ amaçlar” dedi. Dön-
mez, “Sınav odaklı eğitimde ba-
şarının yalnızca sınav kazanma
üzerinden değerlendirilmesi-
nin öğrencinin gelişimini olum-
suz yönde etkilediğini” belirtti.
Eğitim-Sen 2 No’lu Şube ta-
rafõndan yapõlan araştõrmaya gö-
re 1975-1976 yõllarõ arasõnda
157 özel dershane bulunduğu ve
45 bin 582 öğrencinin dershane-
ye gittiği; 2008-2009 yõllarõ ara-
sõnda ise dershane sayõsõnõn 4 bin
200’e, dershaneye giden öğren-
ci sayõsõnõn ise 1 milyon 150 bi-
ne ulaştõğõ belirtildi.
Yaratıcılık ölüyor
Eğitim-Sen 2 No’lu Şube
Başkanõ Mustafa Kovanlık
yaptõklarõ araştõrmanõn, deneme
sõnavlarõ, performans proje
ödevleri ile birlikte sõnav sayõ-
sõnõn binin üzerine çõktõğõnõ di-
le getirerek “Seviye Belirleme
Sınavı (SBS) sayısının art-
ması, sınava ve dershaneye
bağımlılığı azaltmak yerine
daha da arttırmıştır” dedi.
Türkiye’deki mevcut eğitim
sisteminin, öğrencilerin beden-
sel, düşünsel, kültürel ve ruhsal
gelişimini bir bütün olarak de-
ğerlendirmek yerine, öğrencileri
ilköğretimden itibaren bitim-
siz bir sõnav maratonuna sok-
tuğunu vurgulayan Kovanlõk,
“Başarıyı, doğru yanıtlanan
sınav sorusuna endeksleyen
sistem, kolektif çalışma, ya-
Bir öğrenci 739 kez sınava giriyor
İlköğretimden başlanarak üniversiteden mezun olana kadar sõnav stresi yaşanõyor
ratıcı ve analitik düşünme
gibi yetilerin gelişimini en-
gellemektedir. ‘Ne kadar çok
test sorusu çözersen o kadar ba-
şarõlõsõn’ mantığı, öğrencileri
birbiri ile rekabete de itmek-
tedir” diye konuştu.
Dershanelerin sistemin “zo-
runlu parçası” haline geldiği-
ni vurgulayan Kovanlõk, özel
dershanelerin ve özel dersha-
neye giden öğrencilerin sayõsõ-
nõn yõllar itibarõyla dramatik
bir artõş gösterdiğine dikkat çe-
kerek, şöyle devam etti:
“Öğrencilerin bütünsel ge-
lişimi engelleyen bu sistem
dershanecilik sistemini besle-
mekte ve eğitimin ticarileşti-
rilmesine hizmet etmektedir.
Sistem, dershanelere başvur-
mak dışında seçeneği kalma-
yan veliler için de büyük bir
maliyet oluşturmaktadır. Bu-
nun yerine herkese ilgi ve ye-
teneğine göre ve herkesin ih-
tiyacı ölçüsünde eğitim ola-
nağından yararlanmaları sağ-
lanmalıdır.”
‘Amaç sorun çözmek
değil soru çözmek’
Uzman psikolog Emin Dön-
mez, sõnav odaklõ eğitimde ba-
şarõnõn yalnõzca “sınav kazan-
ma” üzerinden değerlendiril-
mesinin, öğrencinin gelişimini
olumsuz yönde etkilediğini söy-
ledi. Sõnavõn araç olmaktan çõ-
kõp amaç olmaya başlamasõ ha-
linde ciddi sorunlarõn ortaya
çõktõğõnõ ifade eden Dönmez,
“Sınav odaklı eğitim bireyler
arası ilişkileri, kişisel ve psi-
kolojik gelişimi etkilemekte-
dir. Yarış atı gibi yetiştirilen
öğrenciler, durumu gereği
ben merkezci olurlar ve ha-
yatın merkezine sınavları alır-
lar. Sosyal yaşamdan uzak
kalan ve bu dönemde kimlik
oluşturma çabasında olan er-
genler kendilerini baskı al-
tında hissederek sağlıklı bir
kimlik oluşturmadan mah-
rum kalırlar” dedi.
SELİN GÖRGÜNER
Bir televizyon programõnda söylediği “Ata-
türk’ü sevmiyorum, Humeyni’yi seviyorum”
sözleriyle tartõşma yaratan Nuray Canan Bezir-
gan ve eşi Erol Bezirgan Çeçen mültecilere
destek için İnsanõ Müdafaa ve Kardeşlik Derne-
ği (İmkan-Der) ismiyle bir dernek kurdu. Derne-
ğin kuruluşunu Hizbullah’a yakõnlõğõyla bilinen
Doğru Haber gazetesi duyurdu. Bezirgan, tartõş-
ma yaratan sözlerinin ardõndan aldõğõ tepkilerle
ilgili, “Aslında uğraşılan ben değilim. Uğraşı-
lan yüce Allah’ın hükümleridir” dedi.
Gazetenin bu hafta yayõmlanan sayõsõnda
“Hak ihlallerine karşı yeni bir ses: İmkan-
Der” başlõğõyla yayõmlanan haberde Bezirgan
ve eşinin Türkiye’ye sõğõnan Çeçen mültecilerin
haklarõnõ hukuksal anlamda korumak için 16
Mart’ta dernek kurduklarõ belirtildi. Dernek kur-
ma düşüncelerinin Rusya’ya teslim edilmek iste-
nen Çeçen komutan İmran Abdulazimov’un
direnişiyle başladõğõnõ anlatan Bezirgan, “Tür-
kiye’ye sığınmış insanların sebepsiz şekilde
gözaltına alınışları ve hukuksuz şekilde 40
gün gözaltına tutulup, Ruslara teslim edile-
cek olması diğer Çeçenlerde korkuya sebep
oldu. Türkiye zaten insan hakları ihlalleri ko-
nusunda kendi halkına bile had safhada olan
bir ülke” diye konuştu.
Bezirgan’õn, İstanbul Üniversitesi Sağlõk Hiz-
metleri Meslek Yüksek Okulu Tibbi Doküman-
tasyon Bölümü ikinci sõnõf öğrencisiyken tür-
banla sõnava girmek istediği için 6 ay ceza aldõ-
ğõ, cezasõ ertelenince de Kanada’ya iltica ederek
7 yõl orada yaşadõğõ ortaya çõkmõştõ. Bezirgan,
2.5 saat içinde kabul edildiği Kanada yurttaşlõ-
ğõyla ilgili bir soru üzerine, “Yasak beni kaçırt-
madı. Amacım, bu mücadeleyi yurtdışına ta-
şımaktı. Kaçacak kadar korkak olsaydım za-
ten Türkiye’de bu kadar kendimi öne atmaz-
dım” demişti. Bezirgan, daha önce katõlõdõğõ bir-
çok türban eylemiyle de gündeme gelmişti.
BOLU (AA) - DİSK Genel Başkanõ Sü-
leyman Çelebi, “Kıdem tazminatı hakkımız
bir oldubitti yasasıyla kaldırılırsa, bu du-
rum genel grev sebebi olacaktır” dedi.
Çelebi, Bolu’da bir otelde 2 gün sürecek
DİSK Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Top-
lantõsõ’nda yaptõğõ konuşmada, ekonomik
krize karşõ açõklanan önlem paketlerini eleş-
tirdi. Bu paketlerde işçilerin, emekçilerin, dar
gelirli esnafõn hayatõnõ kolaylaştõrõcõ tedbir-
lerden söz edilemeyeceğini belirten Çelebi,
“Bizlere düşen zam, pahalılık ve işsizlik ol-
muştur. İşsizlik oranı yaklaşık yüzde 24’ü
aşmıştır. Yani 4 kişiden birinin işsizliğin-
den söz ediyoruz. Kapanan işyerleri, üc-
retsiz izinler, kaçırılan makineler ve daha
nice sonuçlar” diye konuştu. Çelebi, “15-16
Haziran’ın 39. yılının anılacağı bugünler-
de işten atılmalar ve işsizlik, toplumun en
sıcak, en acıtıcı sorunudur. O nedenle bu-
gün burada 15-16 Haziran büyük direni-
şinin de ışığında işsizliğe karşı, işten atıl-
malara karşı, sendikal hak ve özgürlükler
için kampanyalar örgütleyeceğiz” dedi.
Sosyal güvenlikten başlayarak birçok ka-
zanõma, birçok hakka el atõldõğõnõ kaydeden
Çelebi, “Şimdi de kıdem tazminatı günde-
me alınmak istenmektedir. Açıkça bir kez
daha söylüyorum, kıdem tazminatı hak-
kımız bir oldubitti yasasıyla kaldırılırsa, bu
durum genel grev sebebi olacaktır. Gelin
işveren örgütlerinin, kazanılmış hakların
gasbına yönelik, kıdem tazminatının kal-
dırılmasına yönelik kampanyalarına, gi-
rişimlerine karşı ortak mücadele hattını
oluşturalım” çağrõsõnda bulundu.
DİSK’ten genel grev uyarõsõ
İMKAN-DER KURULDU
Humeynici Bezirgan
yeniden sahneye çõktõ
Hükümetin, işveren örgütlerinin emekçinin kazanõmlarõna göz diktiğini vurgulayan
Çelebi ‘Kõdem tazminatõ hakkõmõz kaldõrõlõrsa, bu genel grev sebebi olacaktõr’ dedi
İstanbul Haber Servisi - İstanbul Büyük-
şehir Belediyesi’nin (İBB) yüzde 15 oranõn-
daki İETT zamlarõnõ protesto eden Halkev-
leri üyelerine copla müdahale eden polis
30’dan fazla kişiyi gözaltõna aldõ.
Taksim’de dün öğlen saatlerinde toplanan
Halkevleri üyeleri, İBB’nin 1 Haziran’dan
geçerli İETT zamlarõnõ protesto etti. Halk-
evi üyelerinin Taksim’den İBB’ye yürüme
istemi polis barikatõyla engellendi. Halkev-
leri adõna açõklama yapan 1. Bölge Temsil-
cisi Nuri Günay, “Metrobüs alımında
halkın parasını Fransızlara peşkeş çeken
Kadir Topbaş’ın ikinci soygununun zamla
geldiğini” söyledi. Açõklamanõn ardõnan-
Taksim’den İBB’ye bisikletli ve yaya ola-
rak gitmek isteyen gruba polis barikat kura-
rak müdahale etti. Polisin izin vermemesi
üzerine oturma eylemi başlatan Halkevleri
üyeleri, “Topbaş şaşırma, sabrımızı taşır-
ma”, “Halka değil, IMF’ye barikat” slo-
ganlarõ attõ. Grup oturma eyleminin ardõn-
dan bir kez daha İBB’ye yürümek isteyince
polis güç kullanarak göstericileri copla dö-
verek dağõttõ, 30’u aşkõn kişiyi de gözaltõna
aldõ. İBB’nin zamlarõ, 1 Haziran günü ha-
bersiz bir şekilde yürürlüğe girdiği için
yurttaşlarõn tepkisiyle karşõlanmõştõ.
Zam protestosuna cop
Sõnav odaklõ eğitimin insanlar arasõ ilişkileri, kişisel ve
psikolojik gelişimi etkilediğini vurgulayan uzmanlar “yarõş
atõ” gibi yetiştirilen öğrencilerin, benmerkezci olduğunu
ve hayatõn merkezine sõnavlarõ aldõğõnõ belirtti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin
ulaşım ücretlerine yaptığı yüzde
15’lik zammı protesto eden Halkevle-
ri üyelerini copla döven güvenlik
güçleri 30’dan fazla kişiyi gözaltına
aldı. (Fotoğraflar: SERKAN YILDIZ)
Tersane işçilerinden eylem
KOCAELİ (Cumhuriyet) - Kocae-
li’nin Gölcük ilçesinde, Tersane Komutanlõ-
ğõ’nda çalõşan Türk Harb-İş Sendikasõ üyesi
bir grup işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmele-
rinde anlaşma sağlanamamasõ üzerine protes-
to gösterisi yaptõ. Tersane Komutanlõğõ önün-
de toplanan işçiler, birbirlerine zincirle bağ-
landõktan sonra üzerleri çõplak halde slogan
atarak Anõtpark’a yürüdü. Yürüyüş sõrasõnda
bir işçinin, elindeki kõrbaçla işçilere temsili
olarak vurduğu gözlendi. Türk Harb-İş Sen-
dikasõ Başkanõ Ahmet Kalfa, hükümetin,
krizle birlikte kamu işçilerinin toplusözleşme
haklarõnõ ve ücretlerini IMF istemlerine bağlõ
olarak kõsõtlamaya çalõştõğõnõ söyledi.
Ankara’da taşlı sopalı kavga
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kõ-
zõlay Konur Sokak’ta iki grup arasõnda taşlõ
sopalõ kavga çõktõ, 18 kişi gözaltõna alõndõ.
İddiaya göre, Konur Sokak’ta stant açan
Devrimci Liselilerin standõna, ellerinde “sal-
lama” tabir edilen bõçak, taş ve sopalarla ge-
len yaklaşõk 30 kişilik grup tehditte bulundu.
Saldõrõya uğrayan grup yakõndaki Mimarlar
Odasõ’na sõğõnõrken, başka bir sol grubun da
olay yerine gelmesiyle taşlõ sopalõ kavga çõk-
tõ. Kavgaya güvenlik güçleri müdahale etti.
TKP Ankara İl Örgütü’nden yapõlan açõkla-
mada, “Yapõlan provokasyonun nedeni dev-
rimcilerin, solun kent merkezinden, sokaktan
çekilmesinin istenmesidir” dedi.
‘Yanlış reytinge’ suç duyurusu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TRT Genel Müdürlüğü, “gizli tutulmasõ ge-
reken denek bilgilerini sõzdõrdõğõ ve yanlõş
ölçümlere dayalõ reyting bilgilerini abonelere
ve kamuoyuna açõkladõğõ” gerekçesiyle AGB
Türkiye ve Televizyon İzleme Araştõrmalarõ
Komitesi (TİAK) yetkilileri hakkõnda suç du-
yurusunda bulundu. Suç duyurusu Kadõköy
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na iletilmek üzere
Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na yapõldõ.
Şarkıcı Çelik ifade verdi
İstanbul Haber Servisi - Emekli Bin-
başõ İhsan Güven ile eşinin öldürülmesi da-
vasõ kapsamõnda Beşiktaş’taki İstanbul Ad-
liyesi’ne gelen şarkõcõ Çelik Erişçi, “tanõk”
olarak ifade verdi. Çelik, adliye çõkõşõnda
yaptõğõ açõklamada, bir ihbar mektubundaki
İhsan Güven cinayetiyle bağlantõsõ olduğu
iddialarõnõn kendisine sorulup sorulmadõğõ-
na ilişkin soruya, “İhsan Güven, Atatürk il-
kelerine bağlõ emekli bir binbaşõdõr. İhsan
Güven kesin olarak bir tarikat lideri değil-
dir. Ben bir tarikat üyesi değilim” dedi.
PETA’nın ilanlarına izin yok
İstanbul Haber Servisi - PETA Al-
manya’nõn, Türkiye’de evsiz hayvanlara kar-
şõ uygulanan şiddeti protesto etmek için İs-
tanbul, İzmir ve Antalya havaalanlarõnda ki-
ralayacağõ panolarda sergilemek istediği,
“Türkiye-Tek kelimeyle köpek cehennemi”
başlõklõ ilanlara izin çõkmadõ. PETA Deutsch-
land e.V. yetkilisi Magdalena Scherk, Türki-
ye’de, turistik bölgelerde, her yõl “hayvan te-
mizliği eylemleri” uygulandõğõnõ söyledi.
50 trilyonluk eroin ele geçirildi
AMASYA (Cumhuriyet) - Amas-
ya’da düzenlenen operasyonda, Van’dan İs-
tanbul’a gittiği belirtilen bir kamyonetin
gizli bölmelerine yerleştirilmiş piyasa değe-
ri 50 trilyon olan 118 kilo eroin ele geçiril-
di. Sürücü A.E. gözaltõna alõnõrken, olayla
ilgili soruşturmanõn sürdürüldüğü bildirildi.