23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 3 HAZİRAN 2009 ÇARŞAMBA 10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr AP üyesi Bozkurt’a göre Türkiye’nin imajõ büyük ölçüde kadõn haklarõndaki ilerlemeye bağlõ AB kapõsõnõ ‘kadõnlar’ açacak ÇİMEN TURUNÇ BATURALP BRÜKSEL - Emine Bozkurt, Türkiye’de kadõn haklarõ konusunda TBMM’den çõkan bir- çok yasada AB’den gelen baskõlarõ Türkiye’ye bi- re bir yansõtan bir isim. Hollanda’da yarõn yapõ- lacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde sosya- list partiden ikinci sõrada aday olarak büyük bir başarõ sağladõ. Bozkurt ile seçimler öncesinde Tür- kiye’de kadõn haklarõyla ilgili sorunlarõ konuştuk. - Avrupa Parlamentosu’na giriş sürecinizi an- latır mısınız? EMİNE BOZKURT: 1996’da Sosyal Demo- krat Parti’ye üye oldum. O sõralarda yabancõlar ve entegrasyonla ilgili tartõşmalar artmõştõ. Bu ko- nularda fikirlerim vardõ ve daha aktif olarak ka- tõlarak sorumluluk almak istedim. Gençlik kol- larõnda aktif oldum ve Avrupa Danõşma Kurulu üyesi oldum. 1999’da Avrupa Parlamentosu se- çimleri için aday adayõ olmak için başvuruda bu- lundum. O zamanlar beni 18. sõraya koymuşlar- dõ, tabii ki seçilecek bir yerde değildim. Çok alt sõralarda olduğum için istersem listeden çõkabi- leceğimi söylediler ama ben listede kaldõm ve bü- tün kampanyalara katõldõm. 7 bin 500 tercihli oy aldõm. Bu çok önemli bir tecrübe oldu. Az daha seçiliyordum. 2004’te tekrar denedim ve 25 bine yakõn tercihli oy alarak sekizinci sõradan seçildim. Aslõnda seçilecek bir yerde değilim. Kampanya yaptõm. Seçmenler beni dördüncü sõraya koydu- lar. Hem listeye, hem de kişi adõna oy verilebil- mesi bana avantaj sağladõ. Seçildikten sonra neler yaptınız? Benim üzerinde çalõştõğõm konu “eşit haklar”. Ayrõmcõlõğa karşõ mücadele benim ana temam. Bu alanda Hollanda’nõn ve partimin temsilcisiyim. 2004’te seçilirken Türkiye gündemdeydi. Türki- ye için karar verilecekti. O dönemde kadõn hak- larõ pek fazla konuşulmuyordu. Ben bu konu hak- kõnda bir rapor yazõlmasõ gerektiğini düşündüğüm için parlamentoda kadõn haklarõ raportörlüğünü üstlendim. Şimdiye kadar iki rapor yazdõm. Tür- kiye raporlarõnda kadõn haklarõ konusu küçük bir paragrafla geçiştiriliyordu. Şiddet, istihdama ka- tõlõm, siyasete katõlõm, eğitime katõlõm konularõnda eksiklikler vardõ ve bu konu üzerinde daha fazla durmak gerekiyordu. Bu reformlarõn Türkiye’nin kendisi tarafõndan gerçekleştirilmesi gerekiyordu. Avrupa’dan gelen baskõ da işe yaradõ. Türkiye’de birçok şeyin değiştiğini görüyoruz. - Avrupa Komisyonu’nun Türkiye ilerleme raporlarında önceden yer almıyor muydu “kadın hakları” konusu? O raporlarda bu konuya çok az yer veriliyordu. Ama daha sonra “kadın hakları” konusunda özel bir rapor yazõlõnca bu mesele önem kazandõ. -Buraporlarıhazırlarkenkimlerlegörüştünüz? Birçok kişi ve kurumla görüştük. Birçok kez Türkiye’ye gidip geldik. Çağdaş Yaşamõ Des- tekleme Derneği, Kader, Kagider, Mor Çatõ, akademisyenler, Uçan Süpürge, Kamer ve şu an- da hemen hatõrlayamadõğõm birçok kişiyle ve ba- kanla görüştüm. Bu konudaki yasalarõ inceledik. Şiddet çok önemli bir konuydu. Bunu ilk sõraya koyduk. Töre ve namus cinayetleri ile ilgili yak- laşõmlarõn değişmesi gerekiyordu. 2005’te bazõ ya- salar değişti ama tabii asõl önemli olan bazõ şey- lerin pratikte değişmesi. Bazõ projeler hazõrlandõ ama bunlarõn uygula- nabilmesi için para lazõm. Sõğõnma evlerinin sa- yõsõ 6 idi, bastõra bastõra şimdi 50’yi geçti. Mec- lis’te Eşit Fõrsatlar Komisyonu kuruldu. Bunlar önemli adõmlar. Ama tabii bu komisyonun adõ “Kadın-Erkek Eşitliği” Komisyonu olsaydõ da- ha iyi olurdu. Bu konuyu takip edecek bir parla- mento komisyonu gerekiyordu. Yoksa kim ken- dini sorumlu hissedecek? ‘Vaktiniz var mı?’ - Türkiye’de başka neler olması gerekiyor? Kadõn haklarõ ile mi ilgili? (gülüyor) Çok vak- tiniz var mõ? Yerel seçimlerde yine fazla kadõn giremedi. Du- rum hiç iyi değil. Sadece yasayla olmaz. Kökten bir şeyler değişmedikçe bu iş zor. Kadõnõn istih- dama katõlõmõ devamlõ düşüyor. - Türkiye’nin daha fazla muhafazakârlaş- masının etkisi oldu mu sizce bu düşüşte? Öğrencilere baktõğõmõz zaman orada bir prob- lem yok. Kõz ve erkek öğrenciler arasõnda eşitlik var. İşe başladõktan sonra bõrakõyorlar. Kreş im- kânlarõ daha da azaldõ. İşyerlerinin kreş sorum- luluğunu üstlenmesi gerekiyordu. Bu değişti ve bu yüzden birçok kadõn mağdur oldu. Kadõnlar, hem yaşlõlara, hem hastalara hem ço- cuklara hem de eve bakõyorlar. Ben de olsam bu durumda işimi bõrakmak zorunda kalabilirdim. Ka- dõn istihdamõnõ arttõrmak için sistemi buna göre kuracak bir siyasi irade gerekiyor. - İstihdamda kadın nüfusunun az olmasının demokrasi açısından nasıl bir etkisi oluyor? Çok büyük etkisi var. Kadõnõn kendi haklarõnõ savunabilmesi için ekonomik bakõmdan bağõm- sõz olmasõ çok önemli. Kadõnõn kendini geliştir- mesi için iş, ortam önemli. Tabii ki insanlarõn ken- di seçeneği ama bir sürü kadõn başka seçeneği ol- madõğõ için evde oturmak zorunda kalõyor. Bunun değişmesi lazõm. - Türkiye’deki demokrasi sancılarını kadı- nın durumuyla ilişkilendirmek mümkün mü? Kadõnlarõn siyasete katõlõmõ zayõf. Parlamen- todaki kadõn oranõ yüzde 9.1. Bu oran Hollanda’da yüzde 40 civarõnda. Parlamento yasalar yoluyla zihniyet değişiminde önderlik yapar. Siyaset da- ha çok erkeklere yönelik olduğunda sistem nasõl değişecek. Demokrasi açõsõndan kadõnõn katõlõmõ çok önemli. Türkiye’de nüfusun yüzde elli iki ka- darõ kadõn, ama temsil edilmiyorlar. Meclis’te başka partiler de var Zihniyet önderliği açısından bugünkü hü- kümeti nasıl görüyorsunuz? Muhafazakâr bir hükümet. Bunu saklamõyor- lar. Koşullarõn değişmesi için ilerici politikalar lazõm. Haklarõnõ yememek lazõm birçok yasa çõ- kardõlar. Ama zihniyet değişimini onlardan bek- lememek gerekir. - Zihniyet değişimi olmadan bu iş olur mu? Gerçekçi olmak lazõm. AKP hükümette ama, parlamentoda başka partiler de var. Bu işi çözmek için hep birlikte çalõşmak gerekiyor. Başka bir ör- nek vereyim. Türkiye de biliyorsunuz eşcinsellerin bir derneği olan LAMBDA’nõn kapatõlma mese- lesi vardõ. Hem İnsan Haklarõ Komisyonu Başkanõ Zafer Üskül’e hem de Olli Rehn’e mektup yazdõm. Olli Rehn’den hemen yanõt geldi ama Za- fer Üskül’den hâlâ bekliyorum. - Avrupalıların Türkiye algısında nasıl bir et- men oluyor kadınların durumu? Kadõn haklarõ insan haklarõdõr. İnsan haklarõ Ko- penhag kriterlerinin ilk kriterlerinin arasõnda. Bana kalõrsa Türkiye’de kadõn haklarõ iyi olursa Türkiye’nin imajõ da daha iyi olur. Kadõnlarõn du- rumu kötü olduğunda, örneğin töre cinayetleri ile haberler geldiğinde Avrupa kamuoyunda “Kadın haklarını bile halledememişler, diğer konula- rı nasıl halledecekler” düşüncesi hâkim oluyor. - CHP ile buradaki sosyalistlerin ilişkileri na- sıl gidiyor? CHP’li arkadaşlarõn buraya daha sõk gelmesi, fikir alõşverişinde bulunmasõ iyi olur. Burada CHP bürosunun açõlmasõ, başvurulabilecek bir adres ol- masõ iyi oldu. CHP’nin Piar konusunda profes- yonelleşmesini tavsiye ederim. Yapõlanlar her za- man basõna yansõmõyor. CHP’nin gençlik kolla- rõnõ güçlendirmesini öneririm. Seçilirseniz neler yapacaksınız? Eşit haklar konusuna kesinlikle devam etmek istiyorum. Sivil Haklar-Adalet ve İçişleri Ko- misyonunda olmaktan çok memnunum. Burada da Türkiye ile ilgili vize, insan ticareti gibi önemli konular var. Lizbon Anlaşmasõ yürürlü- ğe girerse parlamenterlerin daha fazla söz hakla- rõ olacak. Parlamento karar alõnmasõnda yüzde 50 yetki sahibi olacak. Dış Haberler Servisi - ABD Başkanõ Ba- rack Obama, İslam dünyasõna seslenece- ği Mõsõr ziyareti öncesinde İngiliz yayõn organõ BBC’ye verdiği mülakatta, ülkesi- nin kendi değerlerini diğer ülkelere dayat- maktan ziyade bu ülkelere örnek olmasõ gerektiğini söyledi. Obama, Fransõz tele- vizyon kanalõ Canal Plus’a verdiği de- meçte ise ABD’nin “Dünyanõn en büyük Müslüman ülkelerinden biri” olduğunu söyleyerek “ABD ve Batõ dünyasõ, İslamõ daha iyi tanõmayõ öğrenmelidir” dedi. Ortadoğu ve Avrupa turuna çõkmaya ha- zõrlanan Obama, ABD’nin Ortadoğu’daki barõş sürecine yardõm edebileceğine inan- dõğõnõ belirterek, Mõsõr ziyaretinin ABD ile Müslüman toplumu arasõnda yeni bir ilişki başlatacağõnõ umduğunu dile getirdi. İran’õn nükleer silah elde etme çabasõndan vazgeçmesinin dünyanõn çõkarõna olduğu- nu söyleyen ABD lideri, bunun “doğru- dan ve sağlam bir diplomasiyle” elde edilebileceğini belirterek, bu sürece iliş- kin yapay bir takvim belirlemek istemedi- ğini, ancak yõl sonuna kadar ciddi bir iler- leme elde etmek istediklerini kaydetti. Obama, demokrasi, hukuk devleti ilkeleri, ifade özgürlüğü ve din özgürlüğünün, Ba- tõ’nõn diğer ülkelere dayatacağõ ilkeler de- ğil, ülkelerin kendi ulusal kimliklerinin bir parçasõ olarak benimseyeceği ve onay- layacağõ evrensel ilkeler olduğunu söyle- di. ABD’nin ya da başka bir ülkenin, bu değerleri farklõ tarih ve kültürleri olan bir başka ülkeye zorla kabul ettirebileceğini düşünmenin tehlikeli olduğunu ifade eden Obama, “Ancak özendirebilirsiniz” diye konuştu. Ortadoğu ve Avrupa gezisinin ilk durağõ olarak bugün Suudi Arabistan’a gidecek olan Obama, bazõ Ortadoğu ülke- lerinde gündeme getireceği insan haklarõ konularõ bulunduğunu ancak ABD’nin görevinin ders vermek olmadõğõnõ belirtti. İran’a 4 Temmuz daveti Öte yandan Obama başkan olduktan son- ra İran ile ilişkilerini geliştirmenin yollarõ- nõ arayan ABD, 4 Temmuz Bağõmsõzlõk Gü- nü kutlamalarõna İranlõ diplomatlarõ da da- vet etti. Amerikan Dõşişleri Bakanlõğõ tara- fõndan bütün ABD büyükelçilikleri ve kon- solosluklarõna geçen hafta gönderilen du- yuruda, “temsilciliklerin İran hükümetinin temsilcilerini etkinliklere davet edebile- cekleri” ifadesine yer verildi. BARACK OBAMA: ‘ABD kendi değerlerini dayatamaz’Kadõn haklarõnda iyileşme sağlanabilmesi için ilerici politikalar gerektiğini vurgulayan Emine Bozkurt, AKP iktidarõ için “Haklarõnõ yememek lazõm, birçok yasa çõkardõlar ama zihniyet değişimini onlardan beklememek gerek” diyor. Yemin töreniyle görevine başlayan Funes’in ilk icraatı Küba’yla ilişki- leri kurmak oldu. Funes ABD ile de dost kalacaklarını söyledi. (AP) Salvadorneyârdan ne serden vazgeçti Dış Haberler Servisi - El Salva- dor’da geçen martta yapõlan seçimlerde ülkenin ilk solcu devlet başkanõ seçilen Mauricio Funes önceki gün düzenlenen törenle yemin ederek görevine başladõ. Eski gazeteci ve gerilla Funes ilk icraa- tõ olarak Küba ile yeniden diplomatik iliş- ki kurarken ABD ile dost kalmaya de- vam edeceği sözünü de verdi. Başkent San Salvador’da düzenlenen yemin törenine Brezilya Devlet Başka- nõ Luiz Inacio Lula da Silva, Şili Devlet Başkanõ Michelle Bachelet’õn ya- nõ sõra ABD Dõşişleri Bakanõ Hillary Clinton da katõldõ. Venezüella Devlet Başkanõ Hugo Chavez ile Bolivya lideri Evo Morales ise törene katõlmadõlar. Clinton’õn törende yer almasõ “Was- hington’ın Latin Amerika’da ılımlı sol iktidarlarla işbirliği yapmanın yolla- rını aradığı” yorumlarõna neden oldu. Funes’in yemin ederek göreve başla- masõyla, ABD destekli askeri yönetim- lere karşõ, 1992 yõlõndaki barõşa kadar 12 yõl boyunca gerilla savaşõ yürüten solcu Farabundo Marti Ulusal Kurtuluş Cep- hesi (FMLN) iktidara gelmiş oldu. FMLN’den aday olarak devlet başkan- lõğõ seçimini kazanan ilk kişi olan Funes, eşi Vanda Pignato’yu toplumsal uz- laşma bakanõ, eski gerilla lideri Salva- dor Sanchez Ceren’i de eğitim baka- nõ olarak atadõ. Savaş sõrasõnda TV mu- habiri olan Funes, iki yõldan az bir süre önce devlet başkanlõğõ seçimlerine ka- tõlmak için gazeteciliği bõrakmõş ve 15 Mart’ta gerçekleşen devlet başkanlõğõ se- çimlerini kazanmõştõ. Seçimlerde ABD’nin güçlü müttefiki sağcõ Tony Sa- ca yönetimi yenilgiye uğramõştõ. Funes’in koltuğuna otururur otur- maz ilk icraatõ Küba ile 50 yõldõr kop- muş olan diplomatik ilişkiyi yeniden ha- yata geçirmek oldu. Funes, “kardeş ül- ke Küba ile diplomatik, kültürel ve ti- cari ilişkilerin derhal yeniden kuru- lacağını” söyledi. Bu açõklamanõn ar- dõndan da iki ülke temsilcileri, Küba devriminden bu yana 50 yõldõr kesik olan diplomatik ilişkilerin yeniden ku- rulmasõ yönündeki bir anlaşmayõ im- zaladõ. Böylelikle Amerika genelinde Küba ile normal diplomatik ilişkileri bu- lunmayan tek ülke ABD kaldõ. Emine Bozkurt 1967’de Hollanda’da doğdu. Çalõşmak için Hollanda’ya giden bir göçmenin kõzõ. Annesi Hollandalõ. Amsterdam Üniversitesi’nde Avrupa Bilgileri okudu. Bir süre Alman Konsolosluğu’nda çalõştõ. 2004’ten bu yana Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup’tan Hollanda milletvekili. Evli ve bir çocuk annesi. Avrupa Parlamentosu Kadõn Haklarõ ve Cinsiyet Eşitliği, Türkiye-AB Karma Parlamentosu Komisyonu ve Sivil Haklar- Adalet ve İçişleri Komisyonu üyesi. 3 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle