18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 3 HAZİRAN 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU ‘Derin Türkiye’de Aşırıcılık (2) “Uçurtma Avcısı” filmini görmüş müydünüz? Afgan yazar Halit Hüseyni’nin aynı isimli çok satan romanından beyazperdeye aktarılan o müthiş film hani… Görmediyseniz; DVD’sini alıp, izlemenizi hara- retle salık veririm. Filmde belleklerden asla silinmeyecek bir “recm” sahnesi vardı. Zinayla suçlanan bir kadın, Taliban tarafından Kâbil’in futbol stadyumuna getiriliyor ve “maç ara- sı”(!) stadyum kalabalığı önünde taşlanıyor. Kadını boğazına dek -dikey biçimde- diri diri toprağa gömüyorlar önce… Sonra ağızlarından salyalar akan öfkeli bir er- kek kalabalığı, “kurbanın” karşısında heyecan için- de mevzileniyor. Önlerinde biriktirdikleri taşları baş- lıyorlar teker teker atmaya... İrili ufaklı bir taş yağmuru… Bir darbede öldürmeyecek denli küçük, ama acıyı uzattıkça uzatacak denli büyük ve keskin taş- lar birbiri ardına özenle seçiliyor… Kadının artık alnına, gözüne, ensesine… Ne- resine denk gelir, neresine düşer, neresine iner- se... Bir taş, bir taş daha… Bu taş yağmuru insafsızca böyle devam edi- yor… Sahne ne kadar sürdü hatırlamıyorum. Kafasına dek toprağa gömülü olan ve dolayısıyla debelenmek dahil, en ufak biçimde hareket etme şansına sahip olmayan bir kadının çaresiz feryatlar içinde can verişini izlemek bana sonsuzluk gibi gelmişti. Bu, tabii bir film sahnesi. Bir de hakikisini dü- şünün... Bu nasıl bir ‘kadın düşmanlığı’? Günümüzde bir kadına böylesi bir cezayı reva görebilmek için, nasıl bir “kadın düşmanı” olmak gerekir? Bu “nasıl” ve “ne derin” bir nefrettir? Hesap edin… Prof. Yılmaz Esmer’in “Radikalizm ve Aşırıcı- lık” araştırmasının etkisinden kurtulabilmiş deği- lim. Dönüp dönüp verilere bakıyorum hâlâ. Yanlış görmüş olabilir miyim hesabına… Ama yok. Aynen böyle yazıyor: “Zina yapanın taşlanmasını doğru bulanların oranı yüzde 22!” Yüzde 22! “Resmi Türkiye”de “zina”; on yıl önce suç ol- maktan çıkarıldı. “Resmi Türkiye”de -keza- “ölüm cezası” da 2000’lere girerken, kaldırıldı. Ama gelin görün ki “derin Türkiye’de” her beş kişiden biri; aynen Afganistan, İran, Pakistan, Su- dan, Suudi Arabistan, Arap Emirlikleri, Nijerya gi- bi -pozitif hukukla alakası olmayan- ülkelerde gö- rüldüğü biçimde, kadının böyle insanlık dışı yön- temle linç edilmesini “doğru buluyor” ve de “olumluyor”… Bu müthiş çelişkilere hayret eden çıkmıyor da; “Bu kadar hoşgörüsüzlük de olur mu?” konten- janından, “4 kişiden 3’ü, içki içen komşu istemi- yor” konuşuluyor. Konu, genel geçer bir “hoşgörüsüzlük sorunu” sınırlarında tutuluyor. Ve “Türkler kimi komşu is- temez”in geyiği düzleminde ele alınıyor. İstenmeyen “komşu adaylarına” şaşılıyor. Man- şetlere bu çıkarılıyor. “Hay Allah… Hoşgörümüz de biraz fazla kıtmış canım” dendikten sonra, be- ri tarafa geçiliyor... “Beş kişiden birinin”, Taliban misali, “kadın taş- lamayı” pür heves onaylaması mesele edilmiyor. Medyanın ‘şok’ kotasında ‘recm’ yok Günümüzün büyümüş, küçülmüş çocuklarının dahi artık şaşmadığı, incir çekirdeğini doldurma- yan meseleleri ikide bir “şok gelişme”; “bunu du- yunca şok olacaksınız” ifadeleriyle anonslayıp, or- talığı yıkan medyamız, “5 kişiden 1’inin kadın rec- mini onaylamasını”; “şok”tan saymıyor. Başka deyişle “recm”, Türk medyasının “şok” kotasına girmiyor. Buna işte hasta oldum. “Recm”e destek veren anket deneklerini filan bir yana bırakıp, basının bu konuyu bu kadar böyle satır arasında geçiştirmesine fena halde içerledim. “Şok”tan hadi vazgeçtik. Ama dikkat dahi çek- miyor… Niye? “Canım işte Müslüman toplum. Kadının yeri bel- li!” Medya süzgecinin kriteri buysa eğer; “E o za- man, içkinin de yeri belli” demek gerekmez mi? Okumuş yazmış meslektaşlarımız nezdinde dahi, “kadının” yeri, “içkiden” önemsiz olmuş ol- muyor mu bu durumda? İçki içene hoşgörüsüzlük ilk planda hemen “dik- kat çekiyor”, “kadını” hedefleyen “vahşet” göz ar- dı ediliyor. “Derin Türkiye”nin “aşırıcılığı”; kendi aramızda karşı konmaksızın, farkına dahi varılmadan ses- siz kabul gördüğü içindir ki, bugün bu noktalara tırmanabilmiştir. Yarına devam. [email protected] Brezilya, Air France uçağõnõn enkazõna ait olduğu sanõlan parçalara ulaştõ Uçağõn enkazõ bulunduDış Haberler Servisi - Atlas Okyanusu’na düştüğü sanõlan Fransõz Air France havayollarõna bağlõ yolcu uçağõnõ arama çalõş- malarõ sürerken, Brezilya’ya 345 kilometre uzaklõktaki Fernando de Noronha adasõ yakõnlarõnda kaybolan uçağa ait olduğu sanõ- lan koltuk ve çeşitli enkaz par- çalarõ bulundu. Enkazõn bulun- duğu bölgenin, uçağõn rotasõnõn dõşõnda olduğu belirtiliyor. Atlas Okyanusu’nda Brezil- ya, Fransa, İspanya ve Sene- gal’den gönderilen uçak ve ge- milerle, kötü hava koşullarõna rağmen arama kurtarma çalõş- malarõnõn devam ettiğini kayde- den yetkililer, bulunan enkazõn Air France uçağõna ait olduğu ko- nusunda yeterli veriye sahip ol- madõklarõnõ bildirdiler. Türbülansa girdikten sonra ön- ceki gün Brezilya açõklarõnda radarda kaybolan uçaktaki 216 yolcu ve 12 mürettebatõn ailele- rinden bazõlarõyla Paris’teki Char- les de Gaulle Havaalanõ’nda gö- rüşen Fransa Cumhurbaşkanõ Ni- colas Sarkozy uçaktakilerden hayatta kalan olmasõ ihtimali- nin “çok küçük” olduğunu açõk- ladõ. Arama yapõlan alanõn çok geniş olmasõ nedeniyle uçağõ bulmanõn zor olacağõnõ kaydeden Sarkozy, uçağõn kaybolma ne- denleriyle ilgili olarak “hiçbir varsayımı dışlamadıklarını” belirtti. Fransa Çevre Bakanõ Je- an-Louis Borloo, uçaktaki kara kutunun 30 güne kadar sinyal gönderebileceğini belirterek za- manla yarõştõklarõnõ söyledi. Uçağõn, iniş saati sonrasõnda uçuş panosunda uzun süre “rö- tarlı” görünmesi üzerine Brezilya ve Fransa’daki havaalanlarõna akõn eden yolcu yakõnlarõnõn umutlarõ saatler geçtikçe kayboluyor. Bre- zilya’nõn başkenti Rio de Janeiro’da da 3 günlük yas ilan edildi. Brezilya havayolu şirketi TAM’dan yapõlan açõklamada, başka bir uçağõn mü- rettebatõnõn okyanusta “beyaz nok- talar” gördükleri ve bunlarõn kay- bolan uçaktan çõkan alevler olabi- leceği kaydedildi. Yıldırıma dayanıklı Brezilya’dan Fransa’ya hareket ettikten yaklaşõk 4 saat sonra kay- bolan ve kaybolmadan önce elek- tronik arõza mesajõ gönderen Air- bus 330-200 tipi uçağõn, yõldõrõm çarpmasõ sonucu düşmüş olabile- ceği iddalarõ da tartõşma yarattõ. Son teknolojiyle donatõlan uçağõn sõk görülen yõldõrõm olaylarõna daya- nõklõ malzemeden yapõldõğõnõ vur- gulayan uzmanlar, uçağõn türbülans nedeniyle oluşabilecek mekanik sorunlara da dayanõklõ olduğunu ifade etti. Uzmanlara göre uçağõn sadece yõldõrõm sonucu düşme ih- timali zayõf. Çeşitli etkenlerin bir- leşmesi söz konusu olabilir. 2005’te hizmete giren uçağõn nisan ayõnda bakõma alõndõğõ bildirildi. Uçakta 11 uçuş görevlisi dahil 73 Fransõz, biri uçuş görevlisi 59 Brezilyalõ, 26 Alman, 9 Çinli, 9 İtalyan, 6 İsviçreli, 5 Lübnanlõ, 5 İngiliz, 4 Macar, 3 İrlandalõ, 3 Norveçli, 3 Slovak, 2 İspanyol, 2 Faslõ, 2 Polonyalõ, 2 ABD’li, 1 Türk, 1 Güney Afrikalõ, 1 Arjan- tinli, 1 Avusturyalõ, 1 Belçikalõ, 1 Gambiyalõ, 1 İzlandalõ, 1 Ru- men, 1 Rus, 1 Kanadalõ, 1 Es- tonyalõ, 1 Hollandalõ, 1 İsveçli, 1 Danimarkalõ, 1 Hõrvat ve 1 Fili- pinli bulunuyordu. En küçük oğlunu halef seçti Dış Haberler Servisi - Nükleer denemeleriyle tüm dünyada tepki yara- tan Kuzey Kore’de Dev- let Başkanõ Kim Jong- il’in, halefi olarak 26 ya- şõndaki en genç oğlu Jong-un’u seçtiği bildiril- di. Güney Kore istihbarat servisinden yetkililer, 67 yaşõndaki Kuzey Kore li- derinin, İsviçre’de eğitim alan 3. oğlunu seçtiğini ve bu kararõnõ üst düzey yetkililere açõkladõğõnõ duyurdu. Cheney’den 11 Eylül itirafı Dış Haberler Servisi - Eski ABD Başkan Yar- dõmcõsõ Dick Cheney, 11 Eylül saldõrõlarõnda, ABD’nin devirerek idam ettiği eski Irak Devlet Başkanõ Saddam Hüse- yin’in parmağõ olmadõğõ- na inandõğõnõ açõkladõ. Cheney, ABD Ulusal Ba- sõn Kulübü’nde yaptõğõ konuşmada “Saddam Hüseyin’le ilgili elimizde kanõt yok” dedi. Taliban lideri öldürüldü KÂBİL (AA) - Afga- nistan’õn güneyinde İngi- liz askerlerinin, Taliban liderlerinden Molla Man- sur’u öldürdüğü bildiril- di. İngiltere Savunma Bakanlõğõ’ndan yapõlan açõklamada, Molla Man- sur’un, “Taliban’õn kale- si” ve ülkede en çok şid- det olayõnõn görüldüğü Helmand bölgesinde he- likopterlerle düzenlenen hava saldõrõsõnda öldürül- düğü belirtildi. Hummer Çin’e satıldı DETROIT (AA) - New York Times gazete- sine göre, 101 yõllõk Amerikan otomotiv devi General Motors (GM), devletin iflas korumasõ altõna girmesiyle “Hum- mer” araçlarõnõn üretim hakkõnõ Çin’e sattõ. Ame- rikan otomobil sanayiin- de Çin Halk Cumhuriye- ti’ne satõlan ilk şirket Hummer oldu. Madende yangın: 61 ölü Dış Haberler Servisi - Güney Afrika Cumhu- riyeti’nde bir altõn made- ninde çõkan yangõnda en az 61 kişi öldü. Velkom bölgesindeki Eland ma- deninde meydana gelen yangõnda ölenlerin kaçak çalõşan madenciler oldu- ğu açõklandõ. ‘MEDİTASYONUMU BÖLDÜN’ Dış Haberler Servisi - Kudüs’te bir İsrailli, meditasyon yaptõğõ sõrada kendisini rahatsõz ettiği gerekçesiyle bir Fi- listinliyi öldürdü, kendisinden sigara isteyen dindar Yahudilere ateş açarak birini ağõr yaraladõ. İsrail polisi saldõrganõ yakalarken 48 yaşõndaki kişinin dün sabaha kar- şõ Eski Kent çevresinde meditasyon yaptõğõ sõrada bir Fi- listinli adamõ, kendisine yaklaştõğõ ve rahatsõz ettiği ge- rekçesiyle vurarak öldürdüğünü söylediğini belirtti. Bir süre sonra aynõ kişinin kentin diğer bölümüne geç- tiği, bu sõrada kendisinden sigara isteyen kipa giymiş iki dindar Yahudiye de ateş açtõğõ, bir Yahudinin ağõr ya- ralandõğõ diğerinin ise kaçmayõ başardõğõ kaydedildi. Po- lis, saldõrganõn bu kişilerin kendisini tehdit edecekleri- ni düşündüğünü söylediğini ifade etti. ‘Kendisini eğitime adamıştı’ ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) - Brezilya açõklarõnda düşen Air France’a ait Airbus uçağõnda bulunan tek Türk yolcu, öğretim görevlisi Fatma Ceren Necipoğlu’nun (36) görev yaptõğõ Anadolu Üniversitesi’nde (AÜ) akademisyenler ve öğrenciler yasa büründü. AÜ Rektörü Prof. Dr. Fevzi Sürmeli, kendisini eğitime adayan Necipoğlu’nun sanatõnõn baharõnda olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Necipoğlu, başarılı bir sanatçı olarak öğrencilerine kol kanat geren bir arkadaşımızdı. Her şey bir kısmettir. Aile çok zor durumda ve üzüntülü.” Konservatuvarõn Piyano Ana Sanat Dalõ Başkanõ Doç. Serra Balkarlı Can da şunlarõ söyledi: “Ceren Hoca, Brezilya konseri için kariyerimde önemli yer tutacak diyordu. Konserden 15 gün önce de, Eskişehir’de konserin bizlere provasını yaptı.” Arp sanatçısı Necipoğ- lu’nun 3 ay hazırlandığı Brezilya kon- serinde Türk müziğinin öz- gün eserlerini de Arp’i ile seslendirdiği belirtiliyor. (Fotoğraf: AA) Atlas Okyanusu’nda arama çalõşmalarõ devam ederken uçağõn düşüş nedenine ilişkin soru işaretleri sürüyor. Uzmanlar “son teknoloji” uçağõn düşüş nedeninin tek başõna yõldõrõm ya da fõrtõna olamayacağõnõ, çeşitli etkenlerin birleşmesiyle kazanõn meydana gelmiş olabileceğini belirtiyorlar. Uçakta yakõnlarõ bulunanlarõn kaygõlõ bekleyişi sürerken Rio’da 3 günlük yas ilan edildi. (REUTERS)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle