22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Suat Tülek bir doktor. Silivri Cezaevi’nde ziyaretçi. Cezaevine tutuklu Rektör Ferit Bernay hoca ile görüşmeye geldi. Dostlarına gönderdiği iletideki üç cümle önsöz gibi: “İsteyen ‘duygu sömürüsü yapıyorsunuz’ di- yebilir. Benimse derdim… …Bu mail ile endirekt de olsa ‘sadist ruhları bes- ler miyim?’ endişesi” diyor ve: “İçerideki” izlenimlerini anlatıyor: “Bugün saat 15.00 civarıydı... (24 Haziran 2009) 8 adet görüş kabininde sadece iki tutuklu var... Bir ara diğer tutuklunun kabinine doğru gidiyo- rum... Kabinden 3-4 m. uzakta sandalyede oturan yaş- lı bir hanım ve yanında ayakta yaşlı bir bey ve be- yin kucağında dünya tatlısı bir bebek... (Tutuklu- nun kayınpeder ve kayınvalidesi ve torun.) Kabine bakıyorum, Mustafa Balbay cam arka- sında... dinç ve sağlam gibi görünüyor... Camın bu yanında, 8-9 yaşlarında bir kız pervaza tünemiş ve cama yapışmış... Balbay’ın telefonla camın bu tarafındaki eşi ile yaptığı telefon ko- nuşmasını (bilhassa bağırarak yapması sayesinde) o da camdan telefonsuz duyabiliyor... ‘Amca Balbay’ın kızının ismi ne?’ ‘Yağmur...’ ‘Aynen pencereye yağan yağmur damlaları gi- bi yapışmış cama Yağmur...’ diyorum. 45 dakikalık görüşme boyunca ayrılmıyor yapıştığı camdan... (İnsanın yüreği burkuluyor.) Yüzü Balbay’a arkası bana dönük olan Balbay’ın eşinin ismini bilmiyorum... Yaklaşıp: ‘Hanımefendi bir selam ileteceğim... Çok kısa süreliğine telefonu alabilir miyim?..’ diyorum... Hü- zünlü bir yüz bana dönüyor, açık renkli gözlerinin içi kan kırmızı olmuş ve gözyaşları ile dolu... ‘Tabii, buyurun...’ diyor. Çok kısaca ‘Sizle şahsen tanışmıyorum. Hem merhaba demiş olayım... hem dostum Ali Rıza Üçer’in selamını iletmek istedim...’ diyorum. Çok seviniyor... ‘Siz de benim selamımı iletin... nasıl iyi mi?’ di- yor. Konuşmayı uzatmıyor... telefonu tekrar eşine ve- riyorum... Geriye dönünce, amcanın kucağındaki 10 aylık erkek çocuğun (yaklaşık 4 aydır babasını görme- yen 10 aylık Deniz), yumuk yumuk iki eliyle birden ‘beni kucağına al dercesine’ Balbay’a uzandığını görüyorum… bebek öylesine zorluyor ki, amcanın kucağından düştü düşecek... Bir refleksle yaka- lamaya çalışıyorum... Bu sefer o tatlı bebek kol- lar, yumuk eller bana uzanıyor... kısa şort-altında çocuk bezli poposundan kavrayıp kucağıma alı- yorum... Nasıl sarılıyor bana... (Benden bu kadar... maalesef... devam etmek istemiyorum).” Tutuksuz yargılanması için yapılan onca baş- vuruya ret yanıtı alan: “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına gö- re, tutuklanma için gerekli olan suç işlendiğine iliş- kin ‘makul kuşku’, tutuklanmanın devamı kararı için yetersizliği”... AİHM kararlarının devlet bakımından bağlayıcı olduğu bilinmesine… Bu yöndeki AİHM kararlarının göz önünde bu- lundurulması gereğine karşın: Mustafa Balbay, 114 gündür Silivri’deki ceza- evinde yatıyor. Bu konuyu işleyen yazılarında AİHM eski yar- gıçlarından Rıza Türmen “Tutuklama somut ne- denlere dayandırılmalı” diyor. Türmen bir başka yazısında; çeşitli nedenler ara- sında “kuvvetli suç şüphesi tutuklama sebebinin henüz ortadan kalkmamış olması gerekçesinin, AİHM açısından yeterli olmadığını” belirtiyor.. Tahliye başvurularını reddeden yüce hâkimler: Tek silahı kalem... sanık değil, olaylara tanık bir gazeteci… dünyaya hasret… evine… gazetesine… dostlarına ve… vefaya, hukuka, adalete hasret… Mustafa Balbay 114 gündür Silivri’de yatıyor. SAYFA 27 HAZİRAN 2009 CUMARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul B 28 Edirne Y 31 Kocaeli Y 27 Çanakkale B 27 İzmir PB 32 Manisa PB 31 Aydın PB 32 Denizli B 33 Zonguldak Y 22 Sinop Y 24 Samsun Y 27 Trabzon Y 26 Giresun Y 26 Ankara Y 29 Eskişehir Y 27 Konya Y 27 Sıvas Y 29 Antalya B 31 Adana B 33 Mersin B 31 Diyarbakır PB 38 Şanlıurfa PB 40 Mardin PB 36 Siirt PB 37 Hakkâri B 26 Van B 26 Kars Y 26 Oslo B 27 Helsinki B 21 Stockholm B 28 Londra Y 25 Amsterdam Y 24 Brüksel Y 21 Paris Y 21 Bonn Y 20 Münih Y 23 Berlin Y 27 Budapeşte Y 29 Madrid B 32 Viyana Y 26 Belgrad Y 25 Sofya Y 24 Roma Y 25 Atina PB 28 Zürih Y 22 Moskova B 27 Aşkabat A 36 Astana PB 23 Taşkent A 39 Bakû PB 30 Bişkek Y 32 Tiflis PB 27 Kahire A 31 Şam A 32 Ülke geneli parçalı ve çok bulutlu, Marma- ra’nın doğusu, İç Ana- dolu’nun kuzey ve ba- tısı, Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzeyi ile Edirne, Kırklareli, Af- yonkarahisar ve Ispar- ta çevreleri sağanak ve yağışlı geçecek. Ya- ğışlar öğle saatlerinde kuvvetli olacak. Sistematik işkence varlığını sürdürüyor Sıvas olaylarının 16. yılı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başka- nõ Fevzi Gümüş, Sõvas olaylarõ- nõn üzerinden geçen 16 yõlda “Madımak müze olsun” çağrõ- larõna yanõt gelmediğini belirterek, “Madımak müze olmalıdır, ola- caktır. Bu talep sadece Alevile- rin talebi değildir. Bu talep çağ- daşlıktan ve laiklikten yana olan tüm kesimlerin ve insanlığın vicdanına ait bir sestir” dedi. Gümüş, Sõvas olaylarõnõn 16. yõ- lõ nedeniyle bazõ sivil toplum ör- gütleri, siyasi parti ve sendikala- rõn yöneticileri, olaylarda yaşamõnõ kaybedenlerin aileleriyle Mülki- yeliler Birliği’nde basõn toplantõ- sõ düzenledi. Madõmak’ta yaşa- nanlarõn demokrasi, eşitlik ve öz- gürlük düşmanlarõnõn toplumsal, inançsal ve kültürel farklõlõklarõ yok sayõp tek tip yurttaş yaratmaya çalõşan egemen zihniyetin ürünü olduğunu ifade eden Gümüş, “Bu zihniyetin katliamın her aşa- masını planladığını” söyledi. Gümüş, aradan 16 yõl geçtiğini anõmsatarak sözlerini şöyle sür- dürdü: “Geçen süre içinde çok hü- kümet değişti. Ancak ‘Madõ- mak müze olsun’ çağrımıza ya- nıt gelmedi. Verdiğimiz de- mokrasi, laiklik, barış, bütün kavramların ötesinde vicdani mücadelemiz sonucunda mevcut AKP hükümeti Madımak Ote- li’ndeki kebapçı dükkânını ka- patmak zorunda kaldı. Ama otel hâlâ müzeye dönüştürül- medi.” Her yõl 2 Temmuz’da yüz bin- lerce insanõn katõldõğõ görkemli an- ma törenleri düzenlendiğini kay- deden Gümüş, “Madımak müze olmalıdır, olacaktır. Bu talep sa- dece Alevilerin talebi değildir. Bu talep çağdaşlıktan ve laik- likten yana olan tüm kesimlerin ve insanlığın vicdanına ait bir sestir” şeklinde konuştu. Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanõ Ali Balkız da, Madõmak Oteli’nin müze yapõlmasõ çağrõsõnõ dile ge- tirerek, Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay’a yönelik eleş- tirilerde bulundu. Yaşamını yitirenler anılacak Ankar ve Sõvas’ta 6 Temmuz’a kadar çeşitli anma etkinlikleri dü- zenlenecek. 2 Temmuz’da Ankara’da Kolej Meydanõ’nda “Madımak Müze Olacak” konulu miting ile Madõ- mak Oteli önünde miting yapõla- cak. 6 Temmuz’da da katledilen- ler gömütleri başõnda anõlacak. Davutpaşa soruşturmasõ İstanbul Valiliği’nin iznine takõldõ Mağdurlar 1.5 yıldır dava bekliyor Rehabilitasyon merkezi bürokrasiye takıldı İzmir’in engelliler için yatılı olanağı da sağ- layan tek rehabilitasyon merkezi Salih Dede Spastik Engelliler Rehabilitasyon Merkezi, ya- pımı tamamlanan okul ve yatılı bölümlerini mali yetersizlik ve bürokratik sorunlar nede- niyle faaliyete geçiremiyor. İzmir’de hayırse- verler ve İzmir Ticaret Odası Vakfı olmak üze- re iş çevrelerinin desteğiyle okul ve yatılı bö- lümü tamamlanan merkezi ayakta tutmaya ça- lışan vakfın başkanı, aynı zamanda spastik en- gelli çocuk annesi Meliha Alpat, “Bir annenin yüzüne, ‘Senin çocuğunun ödeneğinde kısıt- lama oldu, daha seyrek getir ya da artık gel- me’ denebilir mi? Ruhsat alabilmemiz için da- ha fazla sayıda istihdam, okulu açınca ço- cukların en az 8 saat kalması lazım, ancak öde- nekleri değişmeyecek. Sonuçta her şey mali güç ve bürokrasi engellerine takılıyor” dedi. MELTEM YILMAZ Gazi Üniversitesi Bilgisayar Mühendis- liği Bölüm Başkanõ ve Bilgi Güvenliği Der- neği Başkanõ Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu, Türkiye’de özellikle devlet kurumlarõnda bilgi güvenliğinin yeteri kadar sağlana- madõğõnõ belirterek “Bunun için kurum- ların bilgi güvenliği zafiyetlerini ölçen ve onlara destek veren bir ‘Ulusal Bilgi Gü- venliği Destek Birimi’ ya da ‘Ulusal Bil- gi Güvenliği Merkezi’ kurularak ku- rumsal bilgi güvenliği sağlanmalı” dedi. Bilgi güvenliği konusunda hizmet veren Na- teks Bilişim firmasõnõn satõş müdürü Mus- tafa Erkaya, son iki yõl içerisinde bilgi gü- venliği sertfikasõ almak için başvuran ka- mu kurumlarõ ile özel kuruluşlarõn yüzde 60 oranõnda arttõğõnõ söyledi. Deloitte şirketinin Global Finansal Hiz- metler Güvenlik Araştõrmasõ’na göre eko- nomik belirsizlikler finans sektöründeki bil- gi güvenliği risklerini de tetikliyor. Delo- itte, bu yõl kurumlardaki bilgi güvenliği açõklarõnõn yüzde 86 gibi çok büyük bir oranla insan hatasõndan kaynaklandõğõnõ or- taya çõkardõ. Bilgi Güvenliği Derneği Başkanõ Prof. Sa- ğõroğlu, kişiler, kurumlar ile ülkelerin bil- gi güvenliğinin farklõ seviyelerde olduğu- nu belirtirken, Türkiye’de kurumlarda uy- gulanmasõ gereken standartlardan en önem- lisinin ISO 27000 serisi, özellikle de 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi standar- dõ olduğuna dikkat çekti. Sağõroğlu, çok tar- tõşõlan kişisel verilerin korunmasõ ve mah- remiyetine ilişkin yasa tasarõsõnõn AB da- yatmasõyla değil, üzerinde tartõşõlarak ele alõnmasõ gerektiğini belirtti. Sağõroğlu, “Bilgi güvenliğinde en büyük zafiyetin insanın kendisi olduğunun far- kında olması gereklidir” diye konuştu. HÜLYA KESKİN Davutpaşa’da bir havaifişek atölyesinde 23 kişinin ölümü ve 116 kişinin de yaralanmasõ ile sonuçlanan patlamanõn ardõndan bir yõlõ aşkõn süre geçmesine karşõn olayla ilgili iddianame halen hazõrlanmadõ. İstanbul Valiliği’nin, İstanbul Büyük- şehir Belediyesi’nde görevli sorumlu memurlarõn yargõlan- masõna izin vermemesi, patla- ma ile ilgili davanõn açõlmasõnõ engelliyor. Patlamada hayatõnõ kaybeden Yaşar Kara’nõn avu- katõ Nermin Kaplan, “So- rumlu memurlar hakkında soruşturma izni verilmemesi başlı başına bir skandal. Kay- makamlıktan izin çıktı an- cak valilikten halen yanıt bek- leniyor. Kurumlar yargıla- manın başlamaması için elle- rinden geleni yapıyor” dedi. Yangõn güvenlik dosyasõ bu- lunmayan iskânsõz Emek İş Merkezi’nin kullanõmõna izin verdiği, denetim yapmadõğõ ve Büyükşehir Belediyesi’ni bil- gilendirmediği için 10’da 3 ku- surlu bulunan Zeytinburnu Be- lediyesi’nin 6 çalõşanõ için ilçe kaymakamlõğõndan soruşturma izni isteyen savcõlõğa olumsuz yanõt verilmişti. Savcõlõğõn iti- raz ettiği idare mahkemesi ise kararõ bozdu. Zeytinburnu Kay- makamlõğõ da söz konusu me- murmarõn yargõlanmasõna izin verdi. “Parlayıcı ve Patlayıcı Maddeler Tüzüğü”ne aykõrõ davranmak ve denetim yapma- makla suçlanan İstanbul Bü- yükşehir Belediyesi İmar ve Ruhsat Denetim Müdürlü- ğü’nde görevli 3 çalõşan hak- kõndaki soruşturma izin talebi de valilik tarafõndan geri çev- rildi. Savcõlõk bu karara da iti- raz etti ancak sonuç halen bel- li değil. Patlamada hayatõnõ kaybe- denler arasõnda olan 2 çocuk ba- basõ Yaşar Kara’nõn avukatõ Nermin Kaplan, “Patlamanın ardından 1.5 yıl geçti. Yargı- lamada zamanaşımı gibi şey- lerin ardına sığınılmayacak bir süreci bekliyoruz. Ancak söz konusu kurum çalışan- lanlarının böyle bir beklenti- si var” dedi. Patlama ile ilgili İçişleri Ba- kanlõğõ hakkõnda da her aile için ayrõ ayrõ dava açtõklarõnõ ancak sonuç alamadõklarõnõ söyleyen Kaplan, “Davutpaşa ile ilgili ayrıntılı bir bilirkişi raporu var. Rapora karşın kurum- ların soruşturmaya direnme- si tam bir skandal. Kurumlar isim bile göndermiyor. Ya da yanlış isimler gönderiliyor. Yargılama sürecini uzatma, esnetme haklarını ellerinden geldiği kadar kullanmaya ça- lışıyorlar” diye konuştu. Kap- lan, idare mahkemesine 375 milyarlõk maddi ve manevi taz- minat davasõ açtõklarõnõ ve da- va sürecinin halen devam etti- ğini de sözlerine ekledi. ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - İnsan Haklarõ Derneği (İHD) Adana Şube Başkanõ Ethem Açıkalın, yasak olmasõna karşõn Türkiye’de sistematik işkencenin varlõğõnõ sürdürdüğünü söyledi. Birleşmiş Milletler (BM) tarafõndan ilan edilen, “26 Haziran İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü” dolayõsõyla basõn toplantõsõ düzenleyen Açõkalõn, uluslararasõ sözleşmelerde ve anayasada işkencenin kesinlikle yasaklandõğõnõ kaydetti. TİHV, KESK, Adana Tabip Odasõ ve EMEP temsilcileriyle birlikte dernek binasõnda yapõlan toplantõda konuşan Açõkalõn, yasalarda yasak olmasõna karşõn Türkiye’de sistematik işkencenin varlõğõnõ sürdürdüğünü söyledi. Yalnõzca bu yõl içinde işkence ve kötü muamele gördükleri gerekçesiyle İHD’ye 84 kişinin başvuru yaptõğõnõ aktaran Açõkalõn açõklamasõnõ şöyle sürdürdü: “Bunlardan bir kısmı cezaevlerinde bir kısmı da gözaltına alınırken kötü muamele gördüklerini ve işkenceye maruz kaldıklarını belirtmişlerdir. Hiçbir gerekçe işkenceyi haklı kılamaz. İşkenceyi önlemek için adli, idari her türlü tedbirin alınmasını istiyoruz...” Genç’ten ‘sahtekârlık’ suçlaması MURAT KIŞLALI ANKARA - Tunceli Bağõmsõz Milletvekili Kamer Genç, Türkiye Şeker Fabrikalarõ’na (Türkşeker) ait 113 dönümlük arazinin, AKP Bitlis Milletvekili Vahit Kiler’in Özelleştirme İdaresi Başkanlõğõ’ndan (ÖİB) aldõğõ Kütahya Şeker Fabrikalarõ’na aktarõlmasõnda, Türkşeker’in muvafakatõnõn olmadõğõnõ belirtti. Genç, “Ben Türkşeker’in muvafakıyeti olmadığını biliyorum. Onun muvafakatı olsa zaten o sahtekârlığa girmez” dedi. “Bu konu bir cezai yaptırım gerektirir” diyen Genç, şunlarõ söyledi: “Söz konusu arazinin tapuda Kütahya Şeker’e aktarılmasını Türkşeker’den habersiz yapmışlar. Türkşeker’in muvafakatı yok. Öyle bir mahkeme kararı olmadan tapudan en ufak bir değişiklik yapmaması lazım. Ben Türkşeker’in muvafakıyeti olmadığını biliyorum. Zaten Türkşeker’in haberi olsa biz de bir şey diyemeyiz. Onun muvafakatı olsa zaten o sahtekârlığa girmez. Ben Türkşeker’in haberi olmadan verdiler diyorum. Bu bir cezai yaptırım gerektirir. Haklı çıktım ama kaç defa söyledim, baktım bir şey çıkmayacak; artık üstlerine gitmiyorum.” Tapuda değişiklik yapılmış Konuyu önceden Meclis gündemine taşõyan Genç, Kiler’i “Kütahya Şeker Fabrikası’nı alan sizin milletvekili bu fabrikayı satın aldıktan bir sene sonra tapuda tahrifat yaparak 112 dönüm araziyi kendi üzerine geçirdi mi geçirmedi mi?” diyerek suçlamõş, Kiler de, iddialarõnõn doğrulanmasõ halinde fabrikayõ Genç’e bağõşlayacağõnõ, doğru çõkmamasõ halinde ise Genç’in milletvekilliğinden istifa etmesi gerektiğini söylemişti. Bunun ardõndan Cumhuriyet’in ulaştõğõ tapuya göre, Türkşeker’e ait 112 bin 907 metrekarelik “bahçeli kargir fabrika lojmanları” niteliğindeki arazinin, özelleştirilmesinin üstünden 7 ay geçtikten sonra, AKP’li Kiler’in ortak olduğu Kütahya Şeker Fabrikasõ’na “Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ adına kayıtlı iken malik isminin Kütahya Şeker Fabrikası olarak yine maliki adına tashihen tescil edilmiştir” açõklamasõyla aktarõldõğõ ortaya çõkmõştõ. Bilişim suçlularına operasyon İstanbul Haber Servisi - İstanbul Emniyet Müdürlüğü Bilişim Suçlarõ ve Sistemleri Şube Müdürlüğü’nce düzen- lenen operasyonda, kredi kar- tõ ve kamu kuruluşlarõnõn web siteleri üzerinden dolandõrõ- cõlõk yapan 10 kişi gözaltõna alõndõ. Bu kişilerden beşinin üst düzey hacker olduğu, ör- gütün, 200 bin kişinin hesa- bõna girdiği ve toplam 8 mil- yon TL haksõz kazanç elde et- tiği belirtildi. Bilişim Suçlarõ ve Sistem- leri Şube Müdürlüğü’nden yapõlan açõklamaya göre İs- tanbul’un Beşiktaş, Pendik, Şişli ve Üsküdar ilçeleri ile Antalya, Ankara, Aydõn, Ba- lõkesir, İzmir ve Mersin’de tespit edilen adreslere eş za- manlõ operasyon düzenlen- di. Operasyonlarda, grubun elebaşõsõ olduğu ileri sürülen hacker Mehmet A. (24) ile hackerler İsrail asõllõ Samuel D, Hüseyin D, Hakan Y. ve Fatih Ş. ile bir ilin kredi kart- larõnõn dağõtõmõnõ yapan kur- ye bölge sorumlusu Tanju D’nin de aralarõnda bulundu 10 kişi gözaltõna alõndõ. Bu ki- şilerin ev ve işyerlerinde ya- põlan aramalarda, 126 man- yetik şeritli kart, 23 CD ve DVD, 20 sahte kimlik ve sü- rücü belgesi, 19 GSM hattõ, 17 ATM/BTM kart giriş hazne- si, 11 cep telefonu, 11 bilgi- sayar, 7 flash bellek, 5 hard disk, 3 MSR-206 (kart kop- yalama cihazõ), bir kamera ile bir miktar uyuşturucu madde ele geçirildi. Grubun, resmi web sitelerinin sahtelerini yaptõklarõ, yurttaşlara e-pos- ta gönderdikleri ve bu şekil- de de kimlik ve diğer şahsi bil- gilere ulaştõklarõ tespit edildi. Şüphelilerin böylece 8 milyon TL civarõnda haksõz kazanç elde ettikleri belirtildi. Yet- kililer, grubun 200 bin kişinin kimlik bilgilerini elde ettik- lerini ve şu ana kadar da 228 kişinin dolandõrõldõğõndan ha- berdar olarak kendilerine baş- vurduğunu bildirdi. Grup üye- lerinin, daha önceden de ay- nõ suçlarõ işlediği üzerlerine kayõtlõ mülk ve para bulun- madõğõ, bunlarõn akrabalarõnõn üzerine kayõtlõ olduğu, bir- birleri ile sadece yüzyüze görüştükleri belirlendi. Bilgi güvenliği talepleri yüzde 60 arttı 1 . 5 Y I L L I K S Ü R E Ç Emek İş Merkezi’nde 31 Ocak 2007 tarihinde patlayõcõ madde üretimi yapan bir tesiste meydana gelen patlamada 23 kişi ölmüştü. İş merkezinin iskânõ, atölyenin ise ruhsatõ yoktu. Bilirkişi raporunda ise Zeytinburnu Belediyesi (3/10), Büyükşehir Belediyesi (2/10), BEDAŞ 81/10), Çalõşma Bakanlõğõ (1/10) kusurlu bulunmuştu. Ancak savcõlõğõn soruşturma taleplerine karşõn kurumlar sorumlularõn adõnõ bildirmedi, geç bildirdi ya da memurlarõ ifadeye göndermedi. 2 Temmuz 1993’te Sõvas Madõmak Oteli’nin ateşe verilerek 37 kişinin katledildiği olaylarõn üzerinden 16 yõl geçmesine karşõn Madõmak Oteli hâlâ müzeye dönüştürülemedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle