18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 27 HAZİRAN 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA TSK’den Elinizi Çekin!.. Televizyonu açtım ve Genelkurmay Başkanı Or- general İlker Başbuğ’un basın toplantısını izleme- ye başladım... Başbuğ çok açık bir dille, TSK’nin demokrasinin ve hukuk devletinin güvencesi olduğunu belirtti... Basın toplantısını izlerken, nedense aklıma ABD’yi mesken tutan Fethullah Gülen geldi. Acaba Hoca, okyanus ötesindeki villasında Or- general Başbuğ’un basın toplantısını izliyor muydu? İstihbarata oldukça meraklı olduğunu bildiğim Fet- hullah Gülen, Başbuğ kısa açıklamasının ardından sorulara yanıt verirken ne düşünüyordu? Örneğin bir soruya şu yanıtı veriyordu Başbuğ: “Türk Silahlı Kuvvetleri’ne medya üzerinden asi- metrik psikolojik harekât (savaş) yürütülüyor!” Asimetrik psikolojik savaşı yürütenler kimlerdi? Bilinen bir kesim! Ergenekon soruşturması yürütülürken, Türk Silahlı Kuvvetleri acımasız bir saldırıya uğruyordu tari- katçı, dinci ve AKP yandaşı medya tarafından. Halkın üzerine bir korku dalgası yayılıyordu: “Asker darbecidir!” Bu arada kimi kirli bilgiler malum medyaya servis ediliyordu... Başbuğ’un deyişiyle “bir kâğıt parçası” birileri ta- rafından yönlendirilen gazeteye servis ediliyor, ya- yımlandığı gün tüm televizyonlar, bir gün sonra ga- zeteler, o kâğıt parçasını “belge” gibi dillerine, ka- lemlerine dolayıp “Demokrasi elden gidiyor” diye yaygaraya başlıyorlardı. O “kâğıt parçası” 15 gün önce gündeme geldi- ğinde, Fethullah Gülen’i anımsamıştım. 1994 yılında Ankara’da kendisine yakın üç ga- zeteciyle Zaman gazetesinin bürosunda basın toplantısı yapmış, “Aldığım bilgilere göre ordu dar- be hazırlığı içinde” dememiş miydi? Aradan 15 yıl geçmiş... Sanırım basın toplantısı yaptığı günlerde Hava Kuv- vetleri Komutanlığı’na Orgeneral Ahmet Çörekçi ge- tirilecekti... Gülen, Çörekçi Paşa’nın Kuvvet Komu- tanlığı’na getirilmesini istemiyordu... Bu nedenle böyle bir basın toplantısı yapmıştı. Ben, dün saat 11.00’de televizyonun başına ge- çip Orgeneral Başbuğ’u izlerken bu yüzden anım- sadım Fethullah Gülen’i... Eminim, Hoca’nın şekeri ve tansiyonu yükselme- miştir Başbuğ’u dinlerken... Öyle bir şey olduysa da çok üzülürüm! Orgeneral Başbuğ “belge” diye servis edilen “kâ- ğıt parçasının” kimler tarafından hazırladığının izi- ni sürmekte kararlı... Sorulara yanıt verirken şöyle dedi: “Bu kâğıt parçası içeriden ve dışarıdan birileri ta- rafından da hazırlanmış olabilir.” İçerisi TSK oluyor, dışarısı neresi? TSK içinde hâlâ Fethullahçıların olduğu savla- rını zaman zaman duyuyorum... Her şey bu sürece bağlı. Bu süreçte yargı her şeyi açıklığa kavuşturacak. Devletin istihbarat örgütleri de sanırım “kâğıt par- çasının” izini sürecek. Başbuğ’un konuyu Milli Güvenlik Kurulu’na geti- rileceğini söylemesi, askerin bu işi ne denli ciddiye aldığını gösteriyor. Türkiye demokratik bir hukuk devletidir... Elbet Türk Silahlı Kuvvetleri eleştirilmeli, yan- lış yapıyorsa uyarılmalı. Dinci, Fethullahçı ve AKP yandaşı medya, Erge- nekon üzerinden TSK’ye karşı asimetrik psikolojik bir savaş süreci uyguluyor. Bunun farkına varmamak için insanın enayi ol- ması gerekmez mi? Orgeneral Başbuğ’un dün yaptığı açıklamaları din- ciler ve tarikatçılar iyi okumalı... AKP içindeki Fethullahçılar da! Ne diyordu Başbuğ: “Türk Silahlı Kuvvetleri’nde hukuk dışı yapılanmalara asla izin vermeyiz!” Alın size güvence!.. Başbuğ’un son tümcesi: “Bizden TSK’de cadı avı beklemeyin!” Ben Başbuğ’un konuşmasından şunu çıkardım: “Ne şeriat ne darbe! Laik demokratik Türkiye!” Şöyle başınızı çevirip İran’a, Pakistan’a, Afga- nistan’a bakın yeter... Onun için de Başbuğ, önemli bir konunun altını çiz- di: “TSK’den elinizi çekin!” Elbet darbelere karşı çıkacağız... Devlet içinde ve özellikle TSK’de örgütlenmeye çalışan dincilere ve tarikatçılara da... Demokrasi bir yaşam biçimidir... Laiklik korunmadan demokrasi ve özgürlük olmaz! Devlet içinde örgütlü çetelerden arınmış bir Tür- kiye... Daha özgür bir yaşam!.. Barış içinde, aydınlık bir gelecek!.. Artık darbeler dönemi bitmiştir... Darbeler üzerinden siyaset yapanlara duyuru- lur!.. [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Zeki Sezer’den DSP’lilere mesaj ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski DSP Genel Başkanõ Zeki Sezer, DSP’lilere mektupla kurultay sürecinde ona verdikleri destek için teşekkür etti. Sezer, mektubunda “İnanõyorum ki, çõkõş yolunu yine sizler bulacaksõnõz. Demokratik Sol’a her zamankinden çok daha fazla ihtiyacõn olduğu bir süreci yaşõyoruz. Onun içindir ki, atacağõmõz her adõmda bunu düşünerek hareket etmemiz gerekiyor” diye seslendi. Meclis fiilen tatile girdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu, AKP hükümeti ile muhalefet arasõnda sağlanan uzlaşma sonucunda gündemindeki tasarõlarõn görüşmelerini tamamladõ. Genel kurul, dün sabah saatlerine kadar çalõşõrken, 30 Haziran Salõ günü yalnõzca aç-kapa işlemi yapõlacak. TBMM, 1 Temmuz’dan itibaren TBMM Başkanlõğõ seçiminin yapõlacağõ 4 Ağustos’a kadar tatile girecek. Genel kurul, Meclis Başkanlõğõ seçiminin ardõndan ise yeniden 1 Ekim’e kadar tatile girecek. AKP’nin adaletini gördük! ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Birleşik Kamu-İş Genel Başkanõ Hasan Kütük, AKP hükümetinin asgari ücrete yaptõğõ yüzde 4.1’lik artõşõn, yoksul halkõ krizle baş başa bõrakmak anlamõna geldiğini belirterek, “AKP’nin adaletini asgari ücrette bir kez daha gördük” dedi. Kütük, “Bir bardak çayõn 70, simidin 50, ekmeğin 60 Krş, 1 kg. kuru fasulyenin 4, 1 kg. peynirin 10-13, 1 kg. zeytinin 8 TL olduğu ve mayõs ayõ açlõk sõnõrõnõn 744 TL, yoksulluk sõnõrõnõn da 2 bin 424 TL olarak açõklandõğõ bu dönemde, Başbakanõ, bakanlarõ ve AKP yöneticilerini ayda 19 TL, günde 62 Krş’luk artõşla asgari ücretliye layõk gördükleri 547 TL ile sadece 1 ay geçinmeye ve yaşamaya çağõrõyoruz” diye konuştu. Çapkın pazartesi İstanbul’da İstanbul Haber Servisi - Osmaniye Valiliği’ne atanan İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, İstanbul Valisi Muammer Güler’e veda ziyaretinde bulundu. İstanbul Valiliği’nde gerçekleşen ziyarette konuşan Güler, Cerrah’õn 29 Haziran Pazartesi günü görevini yeni emniyet müdürü Hüseyin Çapkõn’a devredeceğini ifade ederek, “Cerrah, yeni bir sayfa açõyor hayatõnda. 41 yõldõr üzerinde taşõdõğõ üniformayõ bõrakmasõnõn ne kadar zor olduğunu biliyorum, ama onurlu bir göreve, devletimiz için son derece önemli bir göreve atanõyor” dedi. İçişleri Bakanlõğõ, 5 yõlda, hakkõndaki 64 ayrõ soruşturma izni istemini geri çevirdi Gökçek’e bakanlõk zõrhõ MAHMUT LICALI ANKARA - İçişleri Ba- kanlõğõ’nõn, AKP’li Melih Gökçek yönetimindeki An- kara Anakent Belediyesi hak- kõndaki iddialarla ilgili olarak 2004-2009 yõllarõ arasõnda tam 64 kez soruşturma izni is- temlerini geri çevirdiği öğre- nildi. CHP Zonguldak Milletve- kili Ali İhsan Köktürk, 5 Aralõk 2008 tarihinde İçişle- ri Bakanõ Beşir Atalay’õn yanõtlamasõ istemiyle verdiği soru önergesinde, Gökçek hakkõndaki soruşturma is- temlerine İçişleri Bakanlõ- ğõ’nõn kaç kez “işleme ko- nulmama onayı” verdiğini sordu. İçişleri Bakanlõğõ’nõn soru önergesine yanõt vermemesi üzerine Köktürk, aynõ soru- larõ Bilgi Edinme Yasasõ kapsamõnda bakanlõğa 20 Şubat 2009’da tekrar yö- neltti. Bilgi Edinme Yasasõ kapsamõnda İçişleri Bakanõ Atalay adõna Müsteşar Yar- dõmcõsõ Hasan Canpolat ya- nõt verdi. Canpolat, Gökçek hakkõn- da 9 Temmuz 2007 tarihli “soruşturma izni verilme- me” kararõnõn Danõştay tara- fõndan kaldõrõlmasõ üzerine 29 Ocak 2008’de Gökçek hak- kõnda ön inceleme onayõ alõn- dõğõnõ belirtti. Mülkiye başmüfettişleri ta- rafõndan yapõlan ön inceleme sonucunda İçişleri Bakanõ Atalay’õn 12 Mart 2008’de tekrar “soruşturma izni ve- rilmemesine” ilişkin karar al- dõğõnõ belirten Canpolat, “Ka- rara yapılan itiraz üzerine Danıştay 1. Dairesi’nin 19 Aralık 2008 tarih ve ‘E.2008/735 K 2008/ 1171’ sayılı kararı ile bakanlığı- mızca verilen soruşturma izni verilmemesine dair ka- rar kaldırılarak dosyanın Ankara Cumhuriyet Baş- savcılığı’na gönderilmesi- ne karar verilmiştir” diye konuştu. Soruşturmaya geçit yok Canpolat, Ankara Anakent Belediyesi’yle ilgili olarak 2004-2009 yõllarõ arasõnda Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargõlanmasõ Hakkõnda Yasa hükümlerine göre toplam 17 adet araştõr- ma/ön inceleme onayõ, 64 adet de işleme konulmama onayõ alõndõğõnõ belirtti. İçiş- leri Bakanlõğõ’nõn böylece son 5 yõlda Gökçek’i tam 64 kez koruyarak soruşturma iz- ni vermediği ortaya çõktõ. Ankara Anakent Belediyesi hakkõndaki iddialara ilişkin soru önergesine yanõt alamayan CHP’li Öztürk, Bilgi Edinme Yasasõ sayesinde bu bilgilere ulaşabildi. İçişleri Bakanlõğõ Müsteşar Yardõmcõsõ Hasan Canpolat tarafõndan verilen bilgiye göre 2004-2009 yõllarõ arasõnda Gökçek hakkõnda istenen 64 soruşturma izni bakanlõk tarafõndan geri çevrildi. İSTANBUL AKP’de iki adaylı ilk kongre bugün AKP 3. Olağan İstanbul İl Kongresi’nde mevcut il başkanõ Aziz Babuşçu ile muhalif aday Metin Külünk yarõşacak. Erdoğan’õn bütün engelleme girişimine karşõn ilk kez iki listeli kongreye giden partililer ise bölünmüş durumda. DENİZ TATARER AKP İstanbul İl Baş- kanõ Aziz Babuşçu’nun karşõsõna ikinci bir lis- teyle çõkan muhalif aday Metin Külünk, 29 Mart yerel seçimle- ri sonrasõnda İstan- bul’da değişen tablo- nun AKP için bir uya- rõ niteliğinde olduğuna dikkat çekti yerel yö- netimlerde AKP ile CHP arasõndaki açõnõn daraldõğõnõ belirterek, “AK Parti, hedefledi- ği hiçbir ilçeyi alama- mışsa, büyük oy fark- ları oluşmuşsa başa- rıdan söz etmek ne kadar mümkündür?” diye konuştu. AKP 3. Olağan İs- tanbul İl Kongresi bu- gün Zeytinburnu’ndaki Abdi İpekçi Spor Salo- nu’nda Başbakan Re- cep Tayyip Erdo- ğan’õn da katõlõmõyla gerçekleştirilecek. İlk kez iki ayrõ listeyle kon- greye giden AKP’de partililer ise bölünmüş durumda. Aralarõnda İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başka- nõ Kadir Topbaş ve 26 ilçe belediye başkanõ- nõn da bulunduğu bir grup partili mevcut il başkanõ Aziz Babuş- çu’yu desteleme kara- rõ alõrken, muhalif aday Metin Külünk, parti ta- banõndan geniş destek görüyor. Topbaş’a tepki Külünk, AKP’nin 6 ilçeyi kaybettiğini anõm- satarak mevcut il yöne- timinin birikim ve yö- netim anlayõşõnõn İstan- bul için yeterli olmadõ- ğõnõ söyledi. 2008’de partisinin il örgütünü ve yöneticilerini CHP’nin İstanbul’daki yükselişi konusunda uyardõğõnõ da dile geti- ren Külünk, şöyle de- vam etti: “Kaybedilen ilçelerde, il başkanlı- ğının eksiklikleri, mil- letimiz ile bağın gev- şemesi, milletin dü- şünce ve fikirlerinin göz ardı edilerek, kimi sübjektif verilere da- yanarak seçim çalış- malarının yürütülme- si etkili olmuştur. Kimsenin insanı dışla- yarak siyaset yapıyo- rum deme hakkı ola- maz.” İBB Başkanõ Top- baş’õn Külünk’e destek veren partililere yönelik “...Bu kalabalık parti teşkilatı değil, parti teşkilatı da, tabanı da biziz” sözlerini “sürçü lisan” olarak nitelendi- ren Külünk, parti tüzü- ğünün 46/4’üncü mad- desiyle düzenlenen ve her partilinin aday ola- bileceği Genel Merkezi ile Divan’õn ise tarafsõz olmasõ gerektiğini anõm- sattõ. Korsan avcõsõ yurda döndü Aden Körfezi, Somali açıkları ve Arap denizinde deniz haydutluğuyla mücadele kapsamında görev yapan TCG Giresun Firkateyni yurda döndü. Gemide görevli personelin yakınlarıyla buluşması sırasında duygusal anlar yaşandı. TCG Giresun Firkateyni’ne Aksaz Deniz Üssü girişinde SAS ve SAT komandoları, bir hücum bot ve bir helikopter eşlik etti. Firkateynin görev yaptığı 2 bin saatte 24 bin deniz mili yol kat ettiği, bunun da dünyanın çevresini bir kez dolaşacak kadar yola eşit olduğu bildirildi. (Fotoğraf: AA) Türk-İş’te eylem hazırlığı Kamu kesimi toplusözleşmelerinde kendi talepleri ile hükümetin önerisi arasõndaki büyük uçurumu gören konfederasyon yol haritasõnõ belirliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk-İş, kamu kesimi toplu iş sözleşmelerini yürütmekle görevli Devlet Bakanõ Hayati Yazıcı ile 29 Haziran Pazartesi günü yapõlacak toplusözleşme görüşmelerinden de sonuç alõnamamasõ halinde eyleme başlayacak. Türk-İş bünyesinde toplu iş sözleşmesi görüşmelerini yürütmekle görevlendirilen Kamu Kesimi Koordinasyon Kurulu, olasõ gelişmeler durumunda konfederasyonun izleyeceği yol haritasõnõ görüştü. Kurulda temsil edilen bazõ sendikalarõn yöneticileri, tabanõn “taleplerin gerçekleşmesi yönünde konfederasyonun çeşitli eylem ve etkinlikler yapması” beklentisi içinde olduğunu ifade ederken, bazõ sendika yöneticileri ise toplusözleşme görüşmelerinden kõsa sürede sonuç alõnamamasõ halinde greve giden sürecin kamu çalõşanlarõnõn toplu görüşmelerinin başlayacağõ tarihle iç içe gireceğine işaret ederek, işçi ve memurlarõn birlikte yapacaklarõ mücadelenin, çalõşanlarõn lehine olacağõ yönünde görüş belirtti. Yazõcõ ile pazartesi günü yapõlacak görüşmede anlaşma sağlanamamasõ halinde Türk-İş, hayata geçireceği bir dizi eylem ve etkinlik ile ilgili 30 Haziran Salõ günü bir basõn toplantõsõ düzenleyecek. Değerlendirilen eylem şekilleri arasõnda “sabah işyerleri önünde oturma, işyerlerini terk etmeme, tüm illerde AKP örgütlerine kitlesel ziyarette bulunma ve Ankara’da miting yapma” yer alõyor. Türk-İş, çeşitli nedenlerle işçi ücretlerinde yaşanan kayõplarõ dikkate alarak, düşük ücretlere iyileştirme ve toplusözleşmenin birinci yõlõnda yüzde 20 zam istiyor. Hükümet ise düşük ücretlere 25 TL iyileştirme ve toplusözleşmenin birinci yõlõ için yüzde 3 artõ 3 zam öneriyor. İSVEÇ PARLAMENTOSU İNSAN HAKLARI HEYETİ İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ’NE BAŞVURDU ‘Kürtçe yasağõ devam ediyor’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakõr D Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan DTP’lilerle görüşmelerinde Kürt- çe konuşmalarõ engellenen İsveç Parla- mentosu İnsan Haklarõ Heyeti üyeleri, İHD Diyarbakõr Şubesi’ne başvurdu. Kürt kökenli İsveçli parlamenter Yek- bun Alp, yetkililerin cezaevlerinde Kürt- çe yasağõnõn kalktõğõ yönündeki açõkla- malarõnõ, devletin televizyonlardan Kürt- çe 24 saat yayõn yaptõğõnõ anõmsattõ. Alp, “Ben bu hakların sadece devlete ve on- ların temsilcilerine serbest ama Kürt halkının kendi anadiliyle konuşmasının yasaklandığını bilmiyordum” dedi. İHD Diyarbakõr Şube Başkanõ Mu- harrem Erbey de, parlamenterlerin baş- vurusu üzerine Adalet Bakanõ Sadullah Ergin’e bir mektup gönderdiğini belirtti. Cezaevlerinde görüş sõrasõnda farklõ dil- lerde konuşmayõ öngören yasal düzenle- meye karşõn Kürtçenin önündeki yasak- lamalarõn devam ettiğine dikkat çeken Er- bey, “Kamuoyuna yansıyan gazete ha- berleri ile insanları yanıltmaktadırlar. Bu düzenleme ile cezaevlerinde Kürt di- li ve Kürtçeye dair her türlü yasağın kalktığını düşünmek mümkün değildir. Yasaklar halen devam etmektedir. Bu insani bir taleptir. Siyasi bir talep ola- rak algılanmamalıdır” diye konuştu. ‘Çözüm için cesur olmak gerekir’ Mektubunda, söz konusu düzenlemenin cezaevlerindeki gereksinime tam olarak yanõt vermediğini, yasaklarõn halen devam ettiğini yazan Erbey, sorunlarõ çözmek için cesur olunmasõ gerektiğini ifade etti. Ce- zaevlerinde yaşanan sorunlarõn tespiti amacõyla TBMM İnsan Haklarõ Komis- yonu’na yaptõklarõ başvurulardan sonuç alamadõklarõnõ anlatan Erbey, açõklama- sõnda şunlarõ dedi: “Hem Sayın Cumhurbaşkanı’nın hem de hükümet olarak sizlerin Kürt sorunu karşısında adımlarınızı olumlu bulduğumuzu söz konusu düzenleme yapılırken bu konuyla ilgili çalışma yapan, veri toplayan, raporlar yapan kurumlarla görüşme yapılmadığının altını özellikle çizmek istiyorum. Size iki sorum var: Birincisi, cezaevlerinde veya başka yerde kalan Kürtlere dair yapılan sos- yal, siyasal ve kültürel düzenlemelerin Kürtlere ve onların temsilcilerine (par- lamenterlerine, belediye başkanları- na, sivil toplum örgütlerine) danışıl- madan, görüşleri alınmadan alınması- nı doğru buluyor musunuz? İkincisi, insanların kendileri için ama kendilerine danışılmadan yapılan dü- zenlemelere karşı antipati besleyebile- ceklerini, kendilerini dışlanmış hisse- debileceklerini hiç düşündünüz mü?”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle