22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 27 HAZİRAN 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA SPOR 19 65 Milyon Lira... Önümüzdeki sene Kanada’nın Vancouver kentinde dü- zenlenecek Kış Olimpiyat Oyunları, kar ve buz pistlerin yıl- dız sporcularını 21’inci kez buluşturacak. Kış oyunlarında bugüne kadar toplam 83 sporcuyla temsil edilmişiz. Olim- pik sporcularımız önceleri Alp disiplini branşlarında yarış- mış. Ardından Kuzey disiplininin kayak kross yarışlarına ka- tılanlar olmuş. Torino’da 2006’da düzenlenen son olimpi- yatta ise Artistik Patinaj dalında da temsil edilmişiz. Kayakla atlama, 1924 yılında Chamonix Mont-Blanc’da düzenlenen ilk Kış Olimpiyat Oyunları’ndan beri olimpik olan bir spor dalı. Spor tarihimizde tek bir sporcumuzun dahi olmadığı bu dalda dünyanın en büyük kulesini inşa ediyoruz. Basında çıkan haberlere göre 2011’de Erzurum’da dü- zenlenecek Kış Üniversite Oyunları’nın (WinterUniversia- de) yarışmalarından biri olan kayakla atlamada kullanıla- cak 125 metrelik “Hilal” görünümlü kulenin yapımına Ki- remitlik Tepe’de başlanmış. 65 milyon lira bedelle ihale edi- len atlama kulesinin 2010 yılında tamamlanması hedefle- niyormuş. Türk sporcuların organizasyonun her branşın- da yarışması amacıyla 2007’de Kayakla Atlama’da ulusal takım oluşturulmaya çalışılmış. Erzurum Aziziye Eğitim Ku- rumları spor salonunda 55 genç arasından seçilen 16 spor- cu adayı bu dalın en iyi antrenörleri arasında sayılan Slo- ven Vosja Bajc’a teslim edilmiş. Slovenya’da yapılan kamp çalışmalarının ardından geriye altı sporcu kalmış. Geçtiği- miz yıl Palandöken Kayak Merkezi’nde bir seçme daha ya- pılmış ve 25 genç arasından 10 sporcu belirlenerek ulusal takıma alınmış. Seçmeler sadece Erzurum’da yapılmış. Da- ha yükseğe ya da daha uzağa atlayanları değil cesaretli ve yetenekli olanları seçtiklerini söylemiş başantrenör Bajc. Yurt- dışında antrenman yaptıkları için küçük gruplar oluştur- duklarını söylemiş ve Türkiye’de de en kısa sürede atlama rampalarının yapılmasını istemiş. Spor tarihinde hiç yapıl- mamış bir spor dalının tesisleri için milyonlar harcamak tek bir ilin 80 genci arasından, antropometrik özellikleri dikkate almadan, gözlerindeki cesareti hissederek seçme yapmak, sadece bir organizasyonda yarışmak üzere takım oluşturmak zor rastlanır bir düşünce tarzı olsa gerek. 80’li yılların ba- şında Erzurum ve çevre illerin beden eğitimi öğretmenle- rine atletizm semineri vermek üzere gittiğimde görmüş ve şaşırmıştım camla kaplı kapalı yüzme havuzu ile çiçekle- rin açtığı atletizm pistini. Demek ki değişen bir şey yok. Spor tesisleri hâlâ kaderlerine terk edilmek üzere yapılıyor. Olim- piyatlarda yarışacak sporcularımızın hazırlıklarını yapabi- lecekleri Olimpik Kamp Merkezi yapmak; antrenman alan- ları, test merkezleri ve laboratuvarlarla donatmak yerine ki- min kaç defa kullanacağı belli bile olmayan bir tesise 65 milyon TL harcama kararını anlamak zor. Spor tesisleri ye- rine spor yapılan tesisler inşa ederek sporcularımızı sabah ısındırıp, öğlen yarıştıran anlayış için Boğaziçi Köprüsü gi- bi Türkiye’nin sembolleri arasına gireceği söylenen bir te- sis inşa etmek çok daha doğru anlaşılan. Onca eksikliğe rağmen kim, hangi gerekçeyle verir bu kararı ve hangi yetkili imza koyup onaylar, söyleseler de öğ- rensek; açılış günü ilk atlayışları onlardan rica etsek. NEYMİŞ / ABDÜLKADİR YÜCELMAN Sevgili Ömer Güner için yazacağım yazının gecikmiş olmasının hiçbir özürü olamaz. Ama oldu işte. Özür dilerim sevgili dostum, ağa- beyim ve meslektaşım. Onun ölüm haberini alınca sarsılmadım ne- dense. Son görüşmemizde oğlu Kemal ile gel- di çok sevdiği Cumhuriyet’e. Fındık getirmişti ser- visteki arkadaşlara. “Maşallah iyisin, kendine iyi bakıyorsun” dediğimde de “Abdülkadirciğim bundan sonra bizden ne köy olur ne kasaba” de- mişti. Ben de ona, “Ağaçlar ayakta ölür Ömer Abi” demiştim. Anlamıştı beni, ben de onu... Edebiyata meraklı, şair ruhluydu. Cumhuri- yet’ten 45 yıl önce aldığı muhabir kartını cebin- de taşır, fırsat buldukça çıkarıp gururla gösterir- di. 1963-1976 yılları arasında Trabzon’da Toprak İskân Müdürü’ydü. 66’da doğal afete uğrayan Çaykara’nın köylerinden kimilerini Hatay Kırık- han’a, kimi aileleri Van’ın Özalp ilçesine ve Boz- caada’ya göndermişti. Yardımı da yardımlaşmayı da seven bir insandı. İlginç bir hikâyesi vardı. 74 Kıbrıs harekâtı sonrasında Kıbrıs’a giden aileleri uğurlarken Trabzonlu bir ailenin eşyaları arasın- da halıya sarılmış bir mezar taşı görünce merak- la sormuş: “Bu mezar taşını ne yapacaksın.” Trab- zonlu şöyle söylemiş: “Haa baa, bir gün Kıbrıs’a nerden celdun derlerse ben Kıbrıs’ta doğdum, ha bu da babamın mezar taşı diyeceğum.” Allah rahmet eylesin esprili bir kişiliği de var- dı, gönül adamıydı. Atatürkçüydü, 27 Mayıs sonrasında İskenderun’da Atatürk büstüne sal- dırılar olunca Trabzon Devrim Ocağı’nın bir üye- si olarak Beşikdüzü Kutluca köyünün camisinin yanıbaşına Atatürk büstü diktirmiş. Büstün ba- şında nöbet tutan dört köylü kadının fotoğrafı Cumhuriyet’te yayımlanmış, Türk Kadınlar Birli- ği Ömer Güner’e ödül vermişti. Hatta cami ile Ata- türk’ün yan yana fotoğrafını Hasan Pulur köşe- sinde yayımlamıştı. Atatürk’ün 1937’de Trabzon’a geldiğinde onu yakından tanıyan biri olarak hay- ran kalmış, ondan sonra onun ilkeleri doğrultu- sundaki kuruluşlarda görev almıştı. Türk Deniz Kuvvetleri Vakfı, Türk Hava Kurumu, eğitim gö- nüllüleri gibi sosyal kurumlarda da görev almış, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nin yıllarca baş- kanlığını yapmıştı. Ömer Güner tanıdığım en ide- al aile babasıydı. Ailesini korumak için çırpınan, çocuklarını Atatürkçü ilkeler doğrultusunda ye- tiştiren bir babaydı. Onun, çocuklarının üzerinde titrediğine çok kez tanık olmuşumdur. O iyi bir sportmen ve iyi bir Trabzonluydu. 1967 yılında ku- lübün kurulmasında en büyük pay onundur. Yıl- larca bana Trabzon hakkında kim bilgi almak is- temişse hep onun adını vermişimdir. Hatta onun anılar kitabına yazdığım yazının başlığı şöyleydi: “Trabzon Ömer Güner’den sorulur.” Eğer bugün bir Trabzonspor varsa o kulüp de Ömer Güner’den sorulur. Çünkü Trabzon’da iki kulüp vardı. Birisi 1921 yılında kurulmuş İdman Ocağı, diğeri 1925’te kurulmuş İdman Gücü. İki kulüp, takımları ve yandaşları ile Fenerbahçe- Galatasaray rekabetine benzer bir çekişme için- delerdi. İşte asla bir araya gelemeyecek olan 2 ku- lüp, 2 Ağustos 1967’de Ömer Güner, bakan, BTGM genel müdürü, Trabzon Valisi’ni ve Trab- zon Gazeteciler Cemiyeti’ni de yanına alarak Cum- huriyet’in de aracılığı ile büyük Trabzonspor’un ku- rulmasında en büyük pay sahibi oldu. Sevgili Ömer, geç kalan yazım için binlerce kez özür diliyorum. Biliyorum şu geciken günlerde “Sen de mi Abdülkadir” demişindir ama unut- madım inan. Çünkü sen unutulacak biri değilsin... Gelecek kuşaklar seni Trabzon tarihinde de Trabzonspor ve Türk basın tarihinde de bula- caklardır. Nur içinde yat Ömer Abi. e-posta: [email protected] Ömer Güner’den Özür Dilerim 1. KOŞU: F: Deep Rain (1), P: Lepto (3), PP: Coşkunnaz (5), S: Coşkunkõzõ (4). 2. KOŞU: F: Canmuradiye (12), P: Arjin (11), PP: Korbatur (1), S: Gürkaya (6). 3. KOŞU: F: Dahar Kõzõ (12), P: Night Flower (8), PP: Carduelis (11), S: Bir Güzel (10). 4. KOŞU: F: Coccinelle (5), P: Sadoleback (2), PP: Top Storm (3), S: Rastaban (7). 5. KOŞU: F: Zambezi (4), P: Dylan (2), PP: Öz Salvador (5), S: Wist Me Luck (3). 6. KOŞU: F: Talulah (3), P: Bir Daha (1), PP: Karaka Moon (5), S: Sharply Drawn (2). 7. KOŞU: F: Cariyem (13), P: Bellis (7), PP: Çifteli (21), S: Bakhaber (1). ALTILI GANYAN 12 12 5 4 3 13 11 8 2 1 7 1 5 5 21 6 3 1 4/8 4 GÖRÜŞ / BARBAROS TALI Denizli’den mutlusu yok Beşiktaş’la sözleşmesini 1 yıl daha uzatan tecrübeli teknik adam yeni sezon için iddialı BERK GOCAY Beşiktaş Kulübü ile sözleşme- sini 1 yõl daha uzatan teknik di- rektör Mustafa Denizli, Siyah - Beyazlõ takõma ilk attõğõ imzada yaşadõğõ mutluluğun devam etti- ğini söyledi. BJK Nevzat Demir Tesisleri’ndeki imza töre- ninde konuşan Denizli, “Benim Beşiktaş’a ilk im- za attığım gün çok mutlu bir günümdü. Bugün (dün) o mutluluğun devam ettiği gündür. Yo- ğun bir sezonu geride bıraktık. Benim o gün di- le getirdiğim yorgunluk, futbol yorgunluğu değildi. Kendilerine ve sizlere defalarca açık- lamaya çalıştım. İlk günümdeki heyecan yok bu- gün, ama devam etmenin mutluluğu var” dedi. Prensip olarak 1 yõllõk sözleşmelere imza attõ- ğõnõ hatõrlatan Denizli, “Başkan ve yönetim kurulu bu sürenin çok üzerinde beraber olmak için defalarca telkinde ve teklifte bulundular. Bu prensip anlayışıdır. Çalışma düşüncemi da- ha yoğun yaşamam için önemli bir faktör. Böy- le çalışmanın hem kulüp, hem benim için da- ha iyi olacağı kanaatindeyim. Bu tek yıllık ça- lışmalar ne kadar devam eder, bilemiyorum, ama en azından düşündüğümüz noktada bir- leşmemizi sağlamak için önemli bir araç olu- yor” diye konuştu. Transferler konusunda bilgi ve- ren Denizli sözlerini şöyle sürdürdü: “Futbol- cularla ilgili görüşlerimi yönetim kuruluna bil- dirdim. Özellikle takımda kalmasını isteme- diğim bir oyuncu yok. Bunların başında Bobo geliyor. Telafi edecek bir oyuncu alırsak satarız. Kulübün yaptığı transferler, benim onayım ve düşüncelerimizin ortak noktada buluşmasıdır. Şu anda herhangi bir yabancı oyuncu transferi olabilirliği üzerinde çalışmamız var. Türki- ye’deki genç oyuncuları takımıza kazandırdık. Aramıza katılacak oyuncular da olacak. Şart- lar, kulübümüz ve futbolcumuz lehine gelişir- se bir veya iki transfer olabilir.” Nihat’õn beklentilere yanõt verecek bir oyuncu olduğunu vurgulayan Denizli, “Nihat’ın ilk aşa- mada gelmemesine üzülmüştüm. Bugün (dün) tesadüfen aynı uçakta geldik. Camianın ya- bancısı olmadığını hepimiz biliyoruz. Yeni transfer edilen bir oyuncu değil. Kendi kulü- bünde devam eden bir oyuncu olarak bakıyo- ruz. Kişiliği oturmuş, profesyonelliği üst nok- tada biri. Biz transfer çalışmasının gizlilik için- de yapılmasını amaçladık. Başkanımız Fink transferini en yoğun döneminde, yurt dışına çıktığı bir seyahatte gerçekleştirdi. 1.5 ay olu- yor. Gizli olması, takım içindeki olumsuzluğa imkan vermedi. Kulübün menfaatleri açısın- dan iyi bir çalışma oldu. İstediğimiz bir oyun- cuydu” ifadelerini kullandõ. Mustafa Denizli yeni sezon çalõşmalarõnõn 23 Temmuz’a kadar İstanbul’da olacağõnõ ve bura- da bir veya iki maç yapõp yurtdõşõna çõkacaklarõ- nõ sözlerine ekledi. Spor Servisi - Fe- nerbahçe’den ayrõla- rak İstanbul BŞB. ile 2 yõllõk sözleşme imzalayan Can Arat, eski teknik direktörü Lu- is Aragones’in yedek oyunculara gerekli ilgiyi göstermediğini söy- ledi. Genç stoper, İspanyol çalõş- tõrõcõ hakkõnda, “Zaten her şey gö- rülüyor. Yedek oyunculara ge- rekli ilgiyi gösterdiğini düşün- müyorum” dedi. Az sayõda for- ma şansõ bulmasõna karşõn F.Bah- çe antrenmanlarõnda hep moral- li göründüğü hatõrlatõlan Can, “Mutsuz olduğum zamanlar da oldu. Oynamadığım zaman hastalanıyordum. Evde ağla- maktan perişan oluyordum. Kaç gece böyle olduğumu bili- rim” şeklinde konuştu. Sarõ - La- civertlilerden 16 yõl sonra ilk kez bonservisinle ayrõldõğõnõ anlatan genç oyuncu, “Kadıköy’de es- ki takımıma karşı maça çıktı- ğım zaman tekmeye kafamı sokacağım, F.Bahçe’ye gol de atacağım. Ama sonuçta benim bonservisimle gelmiş olmam F.Bahçe’den koptuğum anlamı- na gelmez” ifadelerini kullandõ. İstanbul BŞB’ye transfer olan genç oyuncu İspanyol çalõştõrõcõyõ eleştirdi Daum’un Poulsen sevgisi F.Bahçe, Poulsen transferine son noktayõ koymak için harekete geçti. Teknik Direktör Daum’un, “Poulsen’den net yanıt almadan alternatiflerine yönelmeyin” şeklindeki sözleri üzerine yönetim bir hamle daha yapmayõ kararlaştõrõrken Asbaşkan Ali Koç dün sabah özel bir uçakla İtalya’nõn Torino kentine gitti. Koç’un burada Juventuslu yöneticilerle bir araya geleceği, görüşmeye Poulsen’in menajeri Joern Bonnesen’in de katõlacağõ belirtildi. Sarõ - Lacivertliler, İtalyan kulübüyla daha önce 7 milyon Avro’ya anlaşmõş, ancak Danimarkalõ futbolcunun, “Türkiye’ye gitmek istemiyorum” demesi üzerine transfer tõkanmõştõ. F.Bahçe’nin Poulsen’e yõllõk 3. 5 milyon Avro ve 4 yõllõk sözleşme önerdiği bildirildi. Aragones ‘Can’õnõ yaktõ Aslan’da sır yabancının odası hazır COŞKUN GÜLBAHAR Yeni sezon kamp çalõşmalarõ için bu sabah Hollanda’ya hareket edecek olan G.Saray’da transfer çalõşmalarõ sürerken ismi sõr gibi saklanan bir futbolcuyla her konuda anlaşõldõğõ ve kamptaki odasõnõn hazõr olduğu öğrenildi. Mustafa Sarp ve Gökhan Zan’õ kadrosuna katan, Leo Franco’ya da 1 Temmuz’da sözleşme imzalatacak olan Sarõ - Kõrmõzõlõlar takõmda gözler yabancõ oyuncu transferine çevrildi. Özellikle teknik direktör Frank Rijkaard ve Gökhan Zan transferlerini büyük gizlilik içinde bitiren G.Saray yönetimi, aynõ yöntemi defans ve forvet oyuncusu arayõşlarõnda da sürdürüyor. Futbol Şube Sorumlularõ Haldun Üstünel ve Murat Yalçındağ Avrupa’daki futbolcu arayõşlarõna devam ederken tecrübeli çalõştõrõcõ Rijkaard’õn da transferlerin en kõsa zamanda sonlanmasõnõ istediği belirtildi. G.Saray’õn listesinde Babel, Van Nistelrooy, Boulahrouz ve Neill gibi birçok isim olduğu iddia edilirken Sarõ - Kõrmõzõlõlarõn yine bir sürpriz yaparak bugüne kadar hiç gündeme gelmemiş bir oyuncuyla görüşmelerde bulunduğu belirtildi. Kadrosunda 6 yabancõ futbolcu bulunduran (Baros, Kewell, Linderoth, Nonda, Lincoln, Leo Franco) G.Saray’õn iki yabancõ transfer etme hakkõ bulunuyor. Henüz ülkesinden dönmeyen Lincoln’den yana büyük sõkõntõ çeken Sarõ - Kõrmõzõlõlarõn UEFA Avrupa Ligi maçlarõna kadar transferi sonlandõrmak istediği ifade edildi. YENİ TRANSFER YOLDA Akdeniz’de ilk madalya Artuç’tan PESCARA (Cumhuriyet) - İtalya’nõn Pescara kentinde yapõlan 16. Akdeniz Oyunlarõ’nda, 56 kilo podyuma çõkan haltercilerden Sedat Artuç gümüş, Gökhan Kılıç ise bronz madalya kazandõ. Koparmada birinci hakkõnda 111 kiloyu kaldõramayan Sedat Artuç, 2. denemesinde bu ağõrlõğõ başardõ. Artuç, son hakkõnda 115 kilo kaldõrarak gümüş madalyanõn sahibi oldu. Aynõ kiloda mücadele eden Gökhan Kõlõç, ilk hakkõnda 107, ikinci hakkõnda 111 kilo kaldõrdõ. Son hakkõnda 115 kiloyu deneyen ulusal sporcu, bu kiloyu kaldõramayarak üçüncülüğü elde etti. Silkmede ise ilk haklarõnda 135 kiloyu kaldõran Sedat Artuç ve Gökhan Kõlõç, ikinci ve üçüncü haklarõnda 139 kiloyu kaldõramadõ. Müsabakayõ Kõlõç 4, Artuç ise 5. olarak tamamladõ. 56 kilo silkme müsabakasõnda, Tunuslu Khalil El Maoui 145 kiloyla birinci, İtalyan Vito Dellino 140 kilo ile ikinci, Suriyeli Ramo Mustafa 138 kilo ile üçüncü oldu. GÜNÜN PROGRAMI FUTBOL - Özel Maç (Bayanlar/U-17) (Bulgaristan/18.00) Bulgaristan- Türkiye. AKDENİZ OYUNLARI - Futbol (İtalya/17.00) Malta-Türkiye (E), Basketbol (16.30) Türkiye-Karadağ (E), (19.00) Türkiye-Sõrbistan (B), Hentbol (15.00) Yunanistan-Türkiye (B), (16.00) Türkiye-Bosna Hersek(E). VOLEYBOL - Erkekler Avrupa Şampiyonası (20.00) İngiltere-Türkiye, Bayanlar Avrupa Şampiyonası (18.00) Türkiye-Romanya. TV’DE SPOR - D Spor/15.00 Wimbledon Tenis Turnuvasõ, (18.00) Türkiye-Romanya, (20.00) İngiltere- Türkiye, Ntv/15.00 Dünya Motosiklet Şampiyonasõ. Hollandalı Nistelrooy’un da G.Saray için adı geçiyor. Poulsen. TRABZONSPOR ‘Fatih Tekke listede değil’ HAYRİ GÜNER TRABZON - Trabzonspor Basõn Sözcüsü Hasan Yener, “Bizim transfer çalışmalarımız eksik noktalara yönelik devam ediyor. Bu konuda genel koordinatörümüz Özkan Sümer ve izleme komitesindeki görevli arkadaşlarımızla teknik direktörümüzün bilgisiyle eksik futbolcularımızla ilgili çalışmalar sürüyor. Forvete ihtiyacımız olmadığı için Fatih Tekke bu çalışma içinde yer almıyor” dedi. Öte yandan Bordo - Mavililer, Serkan Balcı’nõn sözleşmesini 2 yõl uzattõ. Balcõ, Trabzonspor’da kaldõğõ için çok mutlu olduğunu vurgulayarak, “Geçtiğimiz yıl iyi bir sezon geçirdik ama bu yıl çok daha farklı bir yerde ligi bitireceğimize inanıyorum” diye konuştu. Wimbledon’da İpek rüzgârõ Gazi için geri sayõm Spor Servisi - Mustafa Kemal Atatürk adõna 83 yõldõr kesintisiz düzenlenen, Türk yarõşçõlõğõnõn derbisi Gazi Kupasõ Koşusu, yarõn İstanbul Veliefendi Hipodromu’nda saat 20.45’te koşulacak. İşte bu önemli koşuda yarõşacak atlar ve jokeyleri: Aeneas-B.Gökçe, Aydõn Abi-S.Boyraz, Big Laser- D.Yıldız, Çakõlhan-T.Alıcı, Distant Flight-A.Birdal, Doğanhan-G.Gökçe, Enzo-E.Çakıroğlu, Green Manor-F.Lefebvre, İnderesi-A.Sözen, King to King- E.Yavuz, Miramis-G.Kocakaya, Monte Negro-H.Karataş, Nusrat-M.Korkmaz, Perhan- F.Çakar, Quick Finish-B.Kurdu, Rich and Handsome-G.Yıldız, Transacoustic-Y.Akağaç, Zeev-Ö.Yıldırım, Chi-L.Dettori, Little Tulip- M.Maya, Orsegül-N.Şen, Rokoko-S.Kaya. Spor Servisi - İlk kez katõldõğõ Wimbledon Tenis Turnuvasõ’nda, çift bayanlarda, Eston partneri Kaia Kanepi ile mücadele eden İpek Şenoğlu, Rus ve Ukraynalõ rakiplerini eleyerek, adõnõ 3. tura yazdõrdõ. 2004’te ve geçen yõl ABD Açõk’a, 2005’te ve bu yõl Avustralya Açõk’a, yine bu yõl Roland Garros’a katõlarak, Türkiye’ye ilkleri yaşatan ulusal tenisçi, İngiltere’nin başkenti Londra’da devam eden Wimbledon Tenis Turnuvasõ’nda 3. tura çõktõ. İpek Şenoğlu, Eston partneri Kaia Kanepi ile Rus Vera Dushevina ve Ukraynalõ Tatiana Perebiynis çiftini, 119 dakika süren karşõlaşmada 6-4, 4-6 ve 6-2’lik setlerle 2-1 yenerek, 3. tura çõkmayõ başardõ. Şenoğlu, bayanlar dünya klasmanõnda 951. sõrada yer alõyor. ÜÇÜNCÜ TURA ÇIKTI Boş kağõda imza İmza töreninde konuşan başkan Demirören, “Hocamız dinlenmek istediği için bu imza geç atıldı. Gecikmeli olarak gelse de Nihat’ın takıma katılması bizi sevindirdi. Bobo’ya ise gelen ciddi bir teklif yok” dedi. Bu arada sözleşmeyi imzalanõrken, kağõdõn boş olmasõyla ilgili, Demirören’in yaptõğõ espriler, katõlõmcõlarõ güldürdü. Öte yandan İngiliz medyasõ, Beşiktaş’õn Saha, Benayoun ve Pavlyuchenko ile ilgilendiğini yazdõ. Sedat Artuç.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle