Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 27 HAZİRAN 2009 CUMARTESİ
6 HABERLER
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
İrticayla Savaşım Görevi
23 Haziran Salı günü gazetemizin 2. sayfasında
dostum avukat Başar Yaltı’nın “İrticaya Gül Bah-
çesi...” başlığıyla çok önemli bir yazısı yayımlandı.
Yazıda irticaya karşı cumhuriyet rejiminin temel de-
ğerlerini savunmanın bir görev olduğu belirtiliyor ve
bu görevin yasal dayanakları sıralanıyordu...
Bu yasal dayanakların başında, kuşkusuz, mevcut
anayasanın 2. maddesi ve 24. maddesinin son fık-
rası gelmektedir.
Bu maddelerin özeti, Türkiye Cumhuriyeti’nin la-
ik bir hukuk devleti olduğu, bu cumhuriyetin temel-
lerinin kısmen de olsa din temellerine dayandırıla-
mayacağı, dinin ve dinsel duyguların bu amaçla is-
tismar edilemeyeceği ve kötüye kullanılamayacağı-
dır...
Yazar devamla, Silahlı Kuvvetler’in görevlerini ta-
nımlayan İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesinde yer
alan “kollamak” ve “korumak” kavramlarını yorum-
luyor...
Söz konusu maddede yer alan “kollamak” söz-
cüğünün iç tehditler, “korumak” sözcüğünün ise dış
tehditler bakımından kullanıldığını belirtiyor...
Aynı yazıda 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın
6. maddesiyle Siyasi Partiler Yasası’nın 78, 84, 86 ve
87. maddelerindeki hükümlerin de irticaya karşı sa-
vaşımın yasal dayanakları arasında yer aldığı belir-
tiliyor...
Bir hukukçunun titiz bir inceleme sonucunda bu-
lup çıkardığı ve sıraladığı, (Devlet Memurları Yasası’yla
Siyasi Partiler Yasası’na ilişkin olanlar gibi) bazılarından
bu konu bağlamında belki de ilk kez söz edilmekte
olan bu yasa maddeleri böylece bir arada düşü-
nüldüğünde, irticayla savaşım görevinin sağlam,
hukuksal, yasal dayanakları açık ve seçik olarak gö-
rülüyor...
Yazarın da belirttiği gibi, bu savaşım zaten, de-
mokrasinin kendisi bakımından da bir zorunluluktur...
Sözünü ettiğim yazının yazılma nedeni, yine bu ya-
zıdaki sözlerle, Ergenekon soruşturması nedeniyle ele
geçirildiği iddia edilen bir “belge” nedeniyle bazı çev-
relerde kopartılan gürültüdür.
Bu cümlenin kuruluşunda da bir hukuk insanının
özeni görülüyor.
Böyle bir belge gerçekten de “ele geçirilmiş” mi-
dir?
Eğer öyleyse, kanıtı ve tanıkları kimlerdir?
Belge yayımlandığı gazeteye kim ya da kimlerce
“servis” edilmiş, neden özellikle bu gazete tercih edil-
miştir?
Habercilikte kaynak belirtme zorunluluğu yok mu-
dur?
Bu sorular ve çağrıştırdıkları bir belirsizlik sisi ar-
kasında yanıtsız kalırken, yine aynı yazıdaki sözler-
le; bu “gürültücü çevreler”in “darbe karşıtı olmayı na-
sıl sömürdüğü, TV ekranlarında (ve her türlü medya-
da) nasıl isterik bir biçimde kinlerini kustukları ibret-
le izleniyor...”
Avukat Başar Yaltı’nın yazısının bu çevreleri rahatsız
etmesi kaçınılmazdı...
Nitekim, Yeni Şafak yazarlarından Fehmi Koru, he-
men ertesi gün, “Elinizi Çabuk Tutun” başlıklı bir ya-
zıyla Başar Yaltı’nın görüşlerinden duyduğu korku-
yu dile getiriyor!
Bu “Elinizi Çabuk Tutun” çağrısında ben birkaç an-
lam birden sezinliyorum.
Yeni Şafak yazarı, söz konusu belgenin ne olup ne
olmadığının bir an önce ortaya çıkarılmasını isterken,
bir yandan da, irticaya, yalana, sahtekârlığa karşı yük-
selen tepkinin daha da şiddetlenmesinden duyduğu
kaygıyı dile getiriyor.
Bu iş daha fazla uzamasın, ne olacağı belli olmaz,
provokasyon silahının namlusu onu tutanın kendisi-
ne çevrilebilir demeye getiriyor...
Yeni Şafak yazarının, “Elinizi çabuk tutun” çağrı-
sı, Genelkurmay Başkanı’nın basın toplantısıyla bir
anlamda yerine getirilmiş oldu…
Bunun bir belge değil, hukuksal bakımdan değer
taşımayan bir “kâğıt” parçası olduğu söylendi.
Cuma gazetelerinde CHP Genel Başkanı’nın da bu
yönde değerlendirmeleri vardı...
Bunlar Yeni Şafak yazarını ve düşündaşlarını tat-
min eder mi?
“Kâğıt” parçasına karşı “suç duyurusu”nda bulu-
nan Başbakan ve çevresi, bu basın toplantısından
sonra acaba ne yapacaklar?
İsterik biçimde kin kusmalar, provokasyonlar de-
vam edip gidecek mi?
Olanları, olabilecekleri hep birlikte görüp yaşaya-
cağız…
Fakat onurlu bir geçmişe ve geleneklere sahip İs-
tanbul Barosu üyesi avukat Yaltı’nın yazısının baş-
lığında ve son cümlesindeki “mecaz”la tekrar ede-
cek olursak, “laik ve demokratik cumhuriyetin gerçek
savuncuları irticaya gül bahçesi sunmayacaklar-
dır”…
Sunmamalıdırlar...
[email protected]
Faks: (0212) 343 72 64
Gece yarõsõ belge operasyonu
AKP hükümeti, CMY’de yaptõğõ değişiklikle askerlerin ağõr ceza mahkemelerinde yargõlanmasõ
hükmünü getirdi. Değişiklikle belgeyle ilgili soruşturma yetkisi de sivil yargõya geçecek...
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- AKP hükümeti, TBMM Genel Ku-
rulu’nda gece yarõsõ Ceza Muhake-
mesi Yasasõ’nda yaptõğõ “tek söz-
cüklük” değişikle askerlerin Erge-
nekon davasõ kapsamõnda yer alan
“Türkiye Cumhuriyeti hükümeti-
ne karşı silahlı isyan ve anayasayı
ihlal” gibi suçlarda ağõr ceza mah-
kemelerinde yargõlanmasõ hükmü-
nü getirdi. AKP’nin bu değişiklikle
Ergenekon davasõnda askerlerin sivil
mi yoksa askeri yargõda mõ yargõla-
nacağõ tartõşmalarõnõn önüne geç-
meyi amaçladõğõ dile getirildi. Söz ko-
nusu değişiklikle, Genelkurmay As-
keri Savcõlõğõ’nõn kovuşturmaya yer
olmadõğõna karar verdiği “İrticayla
Mücadele Eylem Planı” iddiala-
rõyla ilgili yargõlama yetkisi de sivil
yargõya geçecek.
AKP hükümeti, TBMM Genel Ku-
rulu’nda önceki gün gece yarõsõ Türk
Ceza Yasasõ’nda değişiklik öngö-
ren yasa tasarõsõnõn görüşmeleri sõ-
rasõnda kritik bir değişiklik yaptõ.
AKP’li milletvekillerinin verdiği
önergeyle, Ceza Muhakemesi Yasa-
sõ’nõn 250. maddesinin 3. fõkrasõnda
tek sözcüklük bir değişiklik yapõla-
rak; askerlerin savaş ve sõkõyönetim
halleri dõşõnda Türk Ceza Yasasõ’nõn
“anayasayı ihlal, yasama organına
karşı suç, hükümete karşı suç,
Türkiye Cumhuriyeti hükümetine
karşı silahlı isyan, bu suçları işle-
mek için silahlı örgüt kurmak”
suçlarõnõn da yer aldõğõ bazõ suçlar-
da ağõr ceza mahkemelerinde yargõ-
lanmasõ hükmü getirildi.
AKP, Taraf gazetesinde yayõmla-
nan “İrticayla Mücadele Eylen Pla-
nı” iddialarõyla ilgili olarak soruş-
turma yetkisinin Genelkurmay Askeri
Savcõlõğõ’nda değil Ergenekon so-
ruşturmasõnõ yürüten İstanbul Cum-
huriyet Başsavcõlõğõ’nda olduğunu ile-
ri sürüyordu. Genelkurmay Askeri
Savcõlõğõ’nõn belgenin Genelkur-
may’da hazõrlanmadõğõ ve kovuş-
turmaya yer olmadõğõna ilişkin ka-
rarõnõn hemen ardõndan gece yarõsõ bu
yönde bir düzenleme yapõlmasõ dik-
kat çekti. Söz konusu değiliklikle, bel-
geyle ilgili tüm yetkinin sivil yargõ-
ya geçeceğine dikkat çekilirken; Er-
genekon davasõnda emekli orgeneral
ve muvazzaf subaylarõn da askeri mi
yoksa sivil yargõda mõ yargõlanmasõ
gerektiği yönündeki tartõşmalarõn
önüne geçilmesinin hedeflendiği kay-
dediliyor.
Yargõçlar ve Savcõlar Birliği Baş-
kanõ Ömer Faruk Eminağaoğlu,
Ceza Muhakemesi Yasasõ’nda ya-
põlan değişikliğin anayasanõn “askeri
yargı” başlõklõ 145. maddesine aykõrõ
olduğunu belirterek “Öte yandan
CMY’nin 250. maddesindeki de-
ğişiklik askeri yargıya sınır getiri-
yor. Anayasadaki hüküm doğru-
dan uygulanabilir bir hüküm ni-
teliğinde olduğu için hukuksal so-
runları beraberinde getirecektir.
Askeri yargı tartışmasını ortadan
kaldırmayacaktır. Ama öte taraf-
ta da adli yargıyı görevli kılma ar-
zusu var. Bu anayasa değişikliğine
yansıtılmadığı için ‘askeri yargõ
yetkisizdir’ denilemez” görüşünü
dile getirdi.
A
KP hükümeti, TBMM Genel Kurulu’nda gece yarõsõ Ceza Muhakemesi Yasasõ’nda
yaptõğõ değişiklikle, askerlerin savaş ve sõkõyönetim halleri dõşõnda sivil yargõda yar-
gõlanmasõ hükmünü getirdi. Bu değişiklikle Ergenekon davasõnda askerlerin sivil mi
yoksa askeri yargõda mõ yargõlanacağõ tartõşmalarõnõn sona erdirilmesi amaçlanõrken; Genel-
kurmay Askeri Savcõlõğõ’nõn kovuşturmaya yer olmadõğõna karar verdiği “AKP ve Gülen’i bi-
tirme planõ”yla ilgili yargõlama yetkisi sivil yargõya geçecek.
B A Ş B A K A N , C R A N S M O N T A N A F O R U M U ’ N D A K O N U Ş T U :
‘Sivil yargı takip edecek’
BAYKAL:
BELGE YOKSA
KOMPLO VAR
TAŞKIN ÖZLER
UŞAK - CHP Genel Başkanõ De-
niz Baykal, Genelkurmay Askeri
Savcõlõğõ ve Genelkurmay Başkanõ
Orgeneral İlker Başbuğ’un, irticay-
la mücadele belgesinin sahte oldu-
ğuna ilişkin açõklamalarõnõn Başba-
kan Erdoğan’õ şaşõrttõğõnõ belirterek,
“Yaşanan hukuki sürecin tamam-
lanmadığını söyleyen Başbakan,
şimdi ortaya bir belge koymalıdır.
Belge yoksa komplo vardır” dedi.
16. Eşme Kilim ve Kültür Sanat
Festivali nedeniyle Uşak’a gelen
Baykal, Eşme Belediye Başkanõ Ah-
met Yıldırım’õn makam odasõnda ga-
zetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Baş-
buğ’un, irticayla mücadele belgesinin
“bir kâğıt parçası” olduğunu açõk-
ladõğõnõ anõmsatan Baykal, “Böyle-
ce Silahlı Kuvvetler’in darbe ha-
zırlığı içinde olduğu iddiasının,
suçlamaların temelsiz ve daya-
naksız olduğu açıklanmıştır. Ancak
sayın Başbakan, askeri Savcılığın
açıklamasından sonra hukuki sü-
recin tamamlanmadığını, devam
edeceğini söylemiştir. Anlaşılıyor ki
sayın Başbakan’ı bu sonuç şaşırt-
mıştır” dedi.
Erdoğan’õn, AKP Şanlõurfa il kon-
gresinde bu belgeninin geçerli oldu-
ğunu iddia ettiğine dikkat çeken
Baykal, şunlarõ söyledi: “Ona göre
yaşanan hukuki süreç tamamlan-
mamıştır. O zaman Başbakan or-
taya hukuki bir belge koymalıdır.
Bu şekilde hareket bir Başbakan’a
yakışmaz. Belge yoksa komplo
vardır. Bu komplonun nereden
kaynaklandığı belirlenip hukuken
kanıtlanmalıdır. Başbakan bunu
mutlaka yapmalıdır. Bu komployu
kimin yaptığını ortaya çıkartmak
hükümetin görevidir. Belge ge-
çerliymiş gibi kamuoyunu etkile-
yemeye çalışanlar, medyaya ve-
renler ve sorumlular ortaya çı-
kartılmalıdır. Türkiye kamuoyu
bunu bekliyor. TSK’ye karşı kam-
panyayı sürndürenlerin de bu bağ-
lamda belirlenip açıklanması ge-
rekli. Hükümet bu görevi üstlen-
meli. Bu olay Türkiye’nin önünde
bir açmaz olarak durmaktadır.”
‘TATMİN
ETMEDİ’
CHP Grup Başkanvekili Hakkı
Süha Okay, Genelkurmay Başka-
nõ Orgeneral İlker Başbuğ’un açõk-
lamalarõyla igili olarak “İddialı
açıklamalar yapıldıktan sonra,
birilerinin beklediği tatmin edi-
ci açıklama olarak görülmeyebi-
lir. Yarattığı beklentileri karşı-
layamadı” değerlendirmesini yap-
tõ. Okay, Ergenekon soruşturmasõ-
nõn tüm evrakõnõ “malum gazete-
ye” servis yapan savcõlar hakkõnda
da HSYK’yi göreve çağõrdõ. Ge-
nelkurmay Başkanõ Başbuğ’un
“Kimi duyumlarımız var” dedi-
ğini anõmsatan Okay, “O duyum-
larını paylaşsın” dedi. Okay, Baş-
buğ’un daha önce yaptõğõ iddialõ
açõklama sonrasõnda dünkü açõk-
lamalarõnõn tatmin edici görülme-
yeceğini söyledi.
ÇİMEN TURUNÇ BATURALP
BRÜKSEL - Brüksel’de düzenlenen
Crans Montana Forum’da konuşan Başba-
kan Recep Tayyip Erdoğan, Taraf gaze-
tesinde yayõmlandõğõndan bu yana Türki-
ye’nin gündemini işgal eden “irtica ile
mücadele planı”nõn gerçek bir belge olup
olmadõğõnõn araştõrõlmasõna devam edile-
ceğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, kendisine yöneltilen
bir soru üzerine şunlarõ söyledi:
“Partimle ilgili böyle bir fotokopi dahi
olsa ileri sürülmüş ve gazetelerde yer
almış olan, bir belge midir değil midir
bunun araştırma sürecini, bir hukuk
devleti içerisinde savcılığa götürmek su-
retiyle başlatmış bulunuyoruz. Askeri
yargı konuyla ilgili olarak farklı yaklaş-
mış olabilir. Bundan sonraki süreç sivil
yargıya aittir. Nitekim askeri yargı ‘be-
nimle ilgili değil’ diyerek görevsizlik ka-
rarı vermiştir. Bundan sonraki süreç si-
vil yargı ile alakalıdır. Sivil yargı bunu
takip edecektir. Sivil yargı takip edeceği
gibi biz de yürütme olarak kurum ve
kuruluşlarımızla bunu takip edeceğiz.
Aslına ulaştığımız anda tabii ki bunu da
yargıya taşıyacağız. Çünkü demokratik,
laik, sosyal bir hukuk devleti içerisinde
biz demokrasinin yıpratılmasına mü-
saade edemeyiz. Gereken neyse yaparız,
yapacağız” diye konuştu.
Dönmez: Polis gömdü
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara
Yenikent’teki Zir Vadisi’nde bulunan mühim-
matla ilgili yargõlanmasõna başlanan yarbay Mus-
tafa Dönmez, “çok net bir polis komplosuyla”
karşõ karşõya olduğunu belirterek mühimmatõn ken-
disi yakalanmadan birkaç gün önce polis tarafõn-
dan gömüldüğünü belirtti. Başbakan’a suikast
planõ ve mühimmatlara ilişkin krokinin kendisine
ait olmadõğõnõ kaydeden Dönmez, albay Dursun
Çiçek’e gösterilen özenin kendisine gösterilme-
diğini söyledi.
Zir Vadisi’nde yapõlan kazõlarda bulunan patla-
yõcõlarla ilgili dün yargõlanmaya başlanan yarbay
Dönmez, Askeri Mahkeme’de hâkim önüne çõk-
tõ. Dönmez, “Arama tutanaklarında aramayı
Merkez Komutanlığı’nın görevlilerinin yaptı-
ğı belirtilmiştir, ancak arama sırasında polisler
bulunmuştur, gerçekte aramayı polisler yap-
mıştır. Aramalar sırasında bana ait olduğu id-
dia edilen ajandada yer alan kroki dayanak gös-
terilerek Zir Vadisi’nde arama yapılmıştır. Bu
ajanda bana aittir, ancak kroki kesinlikle ba-
na ait değildir. Ajanda içindeki A4 kâğıtları da
bana ait değildir. Bu kâğıtlarda Başbakan’a sui-
kast planları olduğu da söylenmektedir. Bütün
malzemelerin, polis tarafından konulduğunu dü-
şünüyorum” diye konuştu. Dönmez, evinde ken-
disine ait bine yakõn kitap bulunduğunu, aramada
kitaplar içerisinden 5-6 tane ajanda alõndõğõnõ ve
bu ajandalardan birinin içinde bulunduğu belirti-
len krokiye göre arama yapõldõğõnõn söylendiğini
anlattõ. Dönmez, ajanda bulunduktan yaklaşõk 6 gün
sonra krokiye istinaden arama yapõldõğõnõ ve 6 gün
boyunca beklendiğini belirterek “Mühimmatla-
rı gömen insan daha sonra kullanacaksa suyun
içine mi gömer. Krokiler incelenirse nasıl kom-
ploya geldiğim anlaşılacak” dedi.
Sanõğõn tutukluluk halinin devamõna karar veren
mahkeme duruşmayõ 29 Haziran’a erteledi.
MHP: DENGELİ
AÇIKLAMA
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Ge-
nel Sekreteri Cihan Paçacı, Genelkurmay
Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ’un açõkla-
malarõnõ “dengeli, doğru bir konuşma” ola-
rak nitelendirdi. Başbuğ’un askeri savcõlõğõn
yaptõğõ açõklamalara, daha da açõklõk getirip
netleştirdiğini belirten Paçacõ, şunlarõ söyledi:
“Uzun süredir TSK üzerinde sistematik yıp-
ratma kampanyası yürütülüyordu. Bu
kampanyanın bir tarafı da siyasi otorite
olarak görünüyordu. Bunlara net bir şe-
kilde cevap verdi. Demokrasi ve hukuk
devletine bağlılığını net olarak ifade etti.
Siyasi rant elde edilmesi amacıyla TSK’yi
siyasete araç yapanlara karşı da ‘elinizi
TSK’nin üzerinden çekin’ dedi. Medya
üzerinden asimetrik psikolojik savaş yü-
rütüldüğünü söyledi.”
A K P
Başbuğ’a
hukuk
itirazõ
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - AKP
Grup Başkanvekili Be-
kir Bozdağ, Genelkur-
may Başkanõ Orgene-
ral İlker Başbuğ’un
açõklamalarõnõn büyük
oranda partisinin görüş-
leriyle örtüştüğünü, an-
cak belgenin gerçek ol-
madõğõndan hareket ede-
rek yaptõğõ değerlendir-
menin hukuki olmadõ-
ğõnõ söyledi.
AKP Merkez Karar
ve Yürütme Kurulu
(MKYK) dün toplanõr-
ken AKP Grup Başkan-
vekili Bekir Bozdağ,
Başbuğ’un Genelkur-
may Başkanlõğõ ve
TSK’ye karşõ bir yõp-
ratma ve fitne fesat ça-
lõşmasõnõn olduğu tes-
pitinde bulunduğunu
söyledi. Bozdağ, şu gö-
rüşleri dile getirdi:
“Çünkü soruşturma
makamları işin başın-
da bir belge gerçek-
miş, gerçek değilmiş
gibi hareket edemez.
Eldeki bilgi, belge ve
delillere göre hareket
eder. O zaman hiç so-
ruşturmaya gerek yok.
Onun için burada de-
lillerle beraber hareket
eden bir soruşturma
yürür mutlaka. Ve bu-
nun içerisine de bu
belgenin orijinalini
arama, bulma, fotoko-
pisini kim tanzim etti,
orijinalini kim tanzim
etti, bütün bunları
araştırmak yargının
görevindedir. Kovuş-
turma devam ederken
kesin hükümle gerçek
olmadığından hareket
etmek yerine, belge
gerçek mi değil mi yar-
gıda incelenecektir.
Orijinali bulunmadan,
gerçek olmadığını
hükmederek hareket
etmek yanlış.”
Bozdağ, sürecin sivil
yargõda devam edeceği-
ni söyledi.
Zir Vadisi’nde bulunan mühimmatla ilgili yargõlanmasõna başlanan
Yarbay Dönmez, polis komplosuyla karşõ karşõya olduğunu söyledi
SEBEP AKP’Lİ
ARSLAN OLABİLİR
B
ekçi Salih Külünk’ün
Sapanca’daki evinde
kaldõğõnõ anlatan
Dönmez, AKP Diyarbakõr
Milletvekili İhsan Arslan ta-
rafõndan tehdit edildiğini
söyledi. Dönmez, “Arslan’õn
evinin aranmasõ lazõm. Ken-
disi Diyarbakõrlõ. Kürtçü
bir milletvekilidir. Başba-
kan’la da akrabalõğõ vardõr.
Arslan daha önce bomba
koyarken yakalandõ, sonra
afla çõktõ. Bu konuda da sa-
bõkasõ vardõr. Sapanca’dan
komşumdur. Benim Erge-
nekon’la yargõlanmamõn ne-
deni belki de bu olaydõ”
şeklinde konuştu.
ÇİÇEK DAHA ŞANSLI
Ajandasõnda bulunduğu iddia edilen krokiye iliş-
kin incelemelerin tam olarak yapõlmadõğõnõ ileri
süren Dönmez, “Dursun Çiçek albaya gösterilen
özen burada gösterilmemiştir. Krokinin bana ait
olup olmadõğõ hususunda Adli Tõp’tan ve diğer bu
işle ilgili kurumlardan gerekli görüşler alõnma-
mõştõr” diye konuştu. Yasadõşõ örgütle ilişkisinin
olmadõğõnõ anlatan Dönmez, “Ben Mustafa Ke-
mal’in subayõyõm. TSK aleyhine hiçbir faaliyet
içinde yer almadõm” dedi.
Kendisine ait olduğu iddia edilen kroki ile es-
ki Özel Harekât Daire Başkanõ İbrahim Şa-
hin’de bulunduğu iddia edilen kroki arasõnda bir
benzerlik olacağõnõ öne süren Dönmez, “Aynõ ki-
şiler tarafõndan düzenlenmiş olabilir. Kroki içe-
risinde çelişkiler de vardõr” diye konuştu.