Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Sivil savcılık da belgenin sahteliğine karar verir-
se.. ilk vahamet kesinleşecek.
Ya sivil savcılık belgenin sahte olmadığına karar
verirse?..
Askeri savcılığın özenle yaptığı incelemelerin so-
nucunu içeren üç sayfalık metindeki sonuçlar, çöp
sepetine! Sonra? Seyreyleyin gümbürtüyü.
Ama hâlâ belgenin sahte olmadığını iddia eden-
ler de var.
Oysa, muhalif olsun iktidarda olsun hukuka
saygılı olanlar bir konuda birleşiyor.
Muhalefet, sağduyu sahipleri, siyaset dışı hu-
kukçular; fotokopi belge inceleme konusu olamaz,
diyorlar.
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, (hükümet) bu
görüşe katılıyor; “fotokopi üzerinden değerlendir-
me yapılamayacağını ve... bunun delil olamayaca-
ğını” söylüyor.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı belgenin orijinali-
nin ellerinde olmadığını açıklıyor.
AKP’li anayasa hukukçusu Prof. Zafer Üskül de
isyan halinde:
“...Ortada hiçbir somut bilgi yok. Soruşturma sü-
rüyor. Ama (ağzı olan) herkes konuşuyor. Basın, kö-
şe yazarları, liderler... Bilgi olmadan fikir yürütmek
boşuna enerji kaybı” diyor.
Diyor, diyorlar ama; (ya iktidara yalaka ya da bir
cemaatin sesi olan veya her fırsatta asker karşıt-
lığını sergileyen Taraf); Star, Bugün, Zaman gibi ga-
zeteler belgenin sahte olmadığında direniyorlar.
Sayelerinde kargaşa körükleniyor.
Ellerine şimdi yeni bir fırsat geçti.
Askeri savcılık soruşturma sonucunu içeren
dosyayı sivil savcılığa (Ergenekon savcılarına) ha-
vale etti ya; hep bir ağızdan İstanbul savcılığını et-
kilemeye çalışan yayınlara başlayacaklarının ilk işa-
retlerini vermeye başladılar.
Önce ve öncelikle yapılması gereken bir şey var.
Askeri savcılığın açıklamalarına karşın hâlâ bel-
genin sahte olmadığında direnen grubun baş yo-
rumcuları Altan biraderlerin mutlu olmalarını sağ-
lamak gerekiyor:
Bu gereği yerine getirmek için; savcılar, lütfen:
Hukuksal kuralları, Yargıtay’ın fotokopi üzerinden
inceleme yapılamayacağı ve delil sayılamayacağı
kararlarını göz ardı ederek orijinali bulunamayan bel-
genin sahte olmadığını ilan buyurunuz!
Genelkurmay Askeri Savcılığı belgeyle ilgili “ge-
rek elektronik ortamda, gerekse yazılı kayıtlarda her-
hangi bilgi, belge, emir veya emareye rastlanma-
dığını” açıklıyor.
Belgedeki Albay Dursun Çiçek imzasının ben-
zerlikler içermesine karşın; “montaj ve ilave gibi yön-
temlerle yapılmış olabileceğini” ima ederek... im-
zanın sahte belgeye monte edilmiş olmasına dik-
kat çekiyor.
Bu açıklamalar bir zamanlar gizli servislerin kul-
landığı “forgery operation” -sahte operasyon-
yöntemlerini anımsatıyor.
Her taşın altında darbe arayan Ergenekon savcıları,
askeri savcılıktan gelen dosyadaki saptamalara kar-
şın... 2009 model darbe belgesi ve altındaki imza
ile ilgili nasıl bir karara varacaklar acaba?
Belgenin sahteliğine karar verecek olurlarsa... bu
belgenin arkasında kim veya kimler olduğunu... kim-
lere hizmet ettiğini araştırmaya girişmeleri ve bel-
ge düzmece ise ilk önce bulan, açıklayan Taraf ga-
zetesini sorgulamaları gerekmez mi, gerekmeye-
cek mi?
Ya da AKP’lilerin söylediği gibi savcılar, “belge-
nin Ergenekon kaynaklı bir komplo olduğu” sonu-
cuna varırlarsa... yeni (13.) bir dalgayı başlatacak;
gözaltılara, tutuklamalara mı girişecekler?
Kimin eli kimin cebinde olduğu bilinmeyen dün-
yamızda; “hadi canım sen de” demeyin bu türden
olasılıklara...
Bu iktidar sayesinde siyaset ile yargının kaynaştığı
bir ülkede yaşıyoruz!
İstanbul Y 28
Edirne Y 29
Kocaeli Y 27
Çanakkale Y 27
İzmir PB 29
Manisa PB 30
Aydın PB 31
Denizli PB 29
Zonguldak Y 23
Sinop Y 26
Samsun Y 29
Trabzon Y 29
Giresun Y 26
Ankara Y 31
Eskişehir Y 25
Konya PB 29
Sıvas Y 31
Antalya B 29
Adana A 34
Mersin A 33
Diyarbakır A 39
Şanlıurfa A 40
Mardin A 36
Siirt A 37
Hakkâri Y 24
Van Y 24
Kars Y 23
Oslo B 27
Helsinki B 23
Stockholm B 25
Londra Y 23
Amsterdam Y 23
Brüksel Y 24
Paris Y 22
Bonn Y 24
Münih Y 24
Berlin Y 25
Budapeşte Y 27
Madrid A 31
Viyana Y 24
Belgrad Y 23
Sofya Y 22
Roma Y 25
Atina PB 27
Zürih Y 23
Moskova Y 23
Aşkabat A 35
Astana PB 23
Taşkent A 39
Bakû A 30
Bişkek A 32
Tiflis Y 36
Kahire A 38
Şam PB 38
Ülkemizin kuzey ve
doğu kesimleri par-
çalı bulutlu, Marma-
ra, İç Anadolu’nun
kuzeyi, Karadeniz,
Doğu Anadolu’nun
kuzey ve doğusu sa-
ğanak ve gök gürül-
tülü sağanak yağ-
murlu geçecek. Öte-
ki yerler az bulutlu ve
açık geçecek.
SAYFA CUMHURİYET 26 HAZİRAN 2009 CUMA
8 HABERLERİN DEVAMI
‘Belge değil kâğıt’
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP lideri Deniz Baykal,
“askeri savcılığın açıklamasın-
dan sonra ortaya atılan kâğıdın
belge olmadığının anlaşıldığını”
vurgularken “Başbakan bu kâ-
ğıdı ciddiye almıştır, ağır it-
hamlar ifade etmiştir. Top-
lumdan özür dilemelidir” dedi.
Baykal, “Ya belgedir, ya komp-
lodur. Eğer belge doğruysa as-
keri, komploysa sivil darbe söz
konusudur. Komplo aydınla-
tılmalıdır” açõklamasõnõ yaptõ.
Baykal, düzenlediği basõn top-
lantõsõnda belge tartõşmalarõyla
ilgili açõklamalar yaptõ. Baykal,
“Bu, kimler tarafından yapılmış
bir komplodur? Niçin yapmış-
lardır, bunu yapma fırsatını
nasıl bulabilmişlerdir, onları
kimler himaye etmiştir, kimler
etkili noktalara taşımıştır, bu
komplonun daha önce ortaya
atılan benzer komplolarla iliş-
kisi nedir? Bu komplo aydın-
latılmalıdır. Şimdi bazıları, as-
keri savcılığın incelemesi yeterli,
geçerli değildir, diyeceklerdir.
Bunu belgeye dönüştürecek hu-
kuki tespiti kim yapabilecekse
bir an önce yapmalıdır ve or-
taya koymalıdır. Bunu yapın-
caya kadar herkesin ortadaki
bu hukuki tespite saygı gös-
termesi gerekir” dedi.
Ya askeri ya da sivil darbe
Baykal, Başbakan Tayyip Er-
doğan’õn açõklamalarõyla ilgili
olarak da şu değerlendirmeleri
yaptõ: “İncelemeye devam ede-
ceğiz, diyor, etsin... Sivil mah-
kemelere geçecek, diyor, ge-
çirsin.. Genelkurmay’da bu
belgeyi hazırlayanların var ol-
muş olabileceğini -eskisi kadar
iddialı olmasa da- ifade edi-
yor, Genelkurmay incelesin,
diyor. İncelemiş... Bu yetmez,
Erdoğan:
Sulu şakalara
gelmeyiz
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş-
bakan Tayyip Erdoğan, CHP Genel Baş-
kanõ Deniz Baykal’õn 12 Eylül darbecileri-
nin yargõlanmalarõnõn yolunun açõlmasõna
ilişkin önerisine, “Bu tür sulu şakalara
biz gelmeyiz. Biz ciddi yaklaşımlar bekli-
yoruz” karşõlõğõnõ verdi.
Erdoğan, dün Arnavutluk ziyareti önce-
sinde Esenboğa Havaalanõ’nda gazetecilerin
Baykal’õn anayasa değişikliğine ilişkin so-
rularõnõ yanõtladõ. Anayasa değişikliği çalõş-
malarõnõn ne aşamada olduğunun sorulmasõ
üzerine Erdoğan, partisinin anayasa paketi
üzerindeki çalõşmalarõ sõrasõnda CHP’nin
“biz böyle bir çalışmanın içerisinde olma-
yız” yaklaşõmõnõ sergilediğini belirtti.
MHP’nin “görelim, ona göre tavrımızı be-
lirleriz” ya da “biz çalışmayı yaptık, ama
iktidar olduğumuz zaman anayasa ile il-
gili düşüncelerimizi açıklayacağız” tavrõ
içinde olduğunu kaydeden Erdoğan, “Yak-
laşımlar böyle olunca bu çalışmanın içe-
risine girmek sadece ülkede zamanı boşa
harcamaktan öte bir şey olmayacak. Biz,
mevcut, şu andaki anayasayla gitmek du-
rumunda kalacağız” dedi.
Baykal’õn önerisi anõmsatõlarak “Sizin 12
Eylül darbesinin ve darbecilerinin yargı-
lanmasına yönelik yaklaşımınız nedir”
sorusu üzerine Erdoğan, “Atacağımız her
adımda samimiyet çok önemli. Bu samimi
yaklaşım tarzını bizim sadece mikrofon-
lar uzatıldığı zaman verilen cevaplarla
değil, bunu ciddi olarak grup başkanve-
killeri bir araya gelirler, konuşurlar, böy-
le bir adım atılacaksa o zaman bunu ka-
rarlı bir şekilde atarız. Ama sadece ken-
din ifadeyi kullan, ondan sonra ‘iktidar ne
yaparsa yapsõn’ mantığıyla yaklaşırsanız
işe, kusura bakmasınlar AKP bu tür yak-
laşımların içerisinde değil. Bu tür sulu şa-
kalara da biz gelmeyiz. Biz ciddi yakla-
şımlar bekliyoruz” diye konuştu.
CHP’den
resmen girişim
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
grup başkanvekilleri Hakkı Süha Okay ile
Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Er-
doğan’õn darbecilerin yargõlanmasõ çağrõla-
rõnõ “sulu şaka” olarak nitelendirmesinin
hemen ardõndan AKP grup başkanvekilleri
Bekir Bozdağ ile Mustafa Elitaş’õ ziyaret
ederek anayasanõn geçici 15. maddesinin
kaldõrõlmasõ için resmen girişimde bulundu.
CHP lideri Deniz Baykal, Erdoğan’õn
açõklamalarõnõn ardõndan grup başkanvekil-
lerine “Hemen girişimde bulunun” talima-
tõnõ verdi. CHP’li Okay ile Kõlõçdaroğlu,
AKP grup başkanvekillerini ziyaret etti.
Anayasanõn bugüne dek 84 kez değiştirildi-
ğini ancak darbe ve darbecileri koruyan ge-
çici 15. maddeye dokunulmadõğõnõ vurgula-
yan Okay, “Geçici 15. madde, hem darbe-
yi hem darbecileri koruyan bir maddedir.
Parlamento üzerine düşeni yapmalı, dar-
be ve darbecileri koruyan anayasa mad-
desini kaldırarak görevini yerine getirme-
lidir” diye konuştu. Okay bir soru üzerine
“Mayın yasasıyla ilgili 196 milletvekilinin
imzasıyla Anayasa Mahkemesi’nde dava
açtık. Anayasa değişikliği teklifi için 184
imzaya ihtiyaç var. O imzalar tamamla-
nırsa bu anayasa değişikliği teklifi olarak
gelebilir. Ancak önemli olan bu demokra-
si için samimiyet sınavıdır” dedi.
Uzlaşma komisyonu çalışabilir
AKP’li Bozdağ, görüşmeden sonra “Daha
önce anayasa değişikliklerine karşı çıkan
CHP’nin bu tavır değişikliğini çok an-
lamlı buluyoruz. Bu talebi yetkili organ-
larımızla değerlendireceğiz” dedi. AKP
Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ise
CHP’ye uzlaşma komisyonuna üye vermele-
ri önerisinde bulunduklarõnõ söyledi. Elitaş,
“Aslında önemli bir adım. Darbe yapılmış
bir ülkede darbe yapma heveslileri için
önemli bir mesaj olacak. Demokrasinin
önündeki engelleri kaldıracak her türlü
girişime açığız” dedi. Elitaş, uzlaşma ve an-
laşma sağlanmasõ halinde, tatilde uzlaşma
komisyonunun çalõşabileceğini, 1 Ağus-
tos’ta TBMM’nin olağanüstü toplanarak ko-
nunun değerlendirilebileceğini söyledi.
CHP lideri Baykal, ağõr ithamlarda bulunan Başbakan’õn toplumdan
özür dilemesi gerektiğini vurgularken ‘Komplo aydõnlatõlsõn’ dedi
buluncaya kadar çalış, diyor.
Başbakan bu kâğıdı ciddiye
almıştır, ağır ithamlar ifade
etmiştir. Toplumdan özür di-
lemelidir. Bu belge olmadığına
göre, bu komployu aydınlat-
malıdır. Yargı bu işi yapacak-
tır, diyerek sorumluluktan sıy-
rılmak mümkün değildir. Bu,
Türkiye’nin bir numaralı me-
selesidir. Devlet içinde böyle bir
çatışmayı kendi amaçları için
uygun görecek kişiler nasıl bir
kadrolaşmayla, devletin hangi
etkin noktalarında yer tuta-
bilmişlerdir, hangi himayeler
altında bu faaliyeti götürebil-
mişlerdir bu aydınlatılmalıdır.
Belge olduğu kanıtlanamıyor-
sa, bu komplodur. Eğer belge
doğruysa askeri, komploysa si-
vil darbe söz konusudur.”
Erdoğan’a düşen görev...
Baykal, soru üzerine “Komp-
loya karşı TSK’nin kendisini
savunması, kendisine yönelik
saldırıların altında nelerin yat-
tığını talep etmesi şaşırtıcı ol-
mayacaktır” dedi. Baykal, Er-
doğan’a yönelik eleştirilerini
sürdürerek şunlarõ söyledi:
“‘Açõklamadan tatmin olma-
dõm...’ O zaman tatmin olaca-
ğın kararı çıkar. O kâğıttaki
iddiaları sahiplenerek ku-
rumları suçlamışsın, iktidara
karşı tertiplerin yapıldığını
söylemişsin, cuntalardan söz
etmişsin... Şimdi bunun gere-
ğini yapacaksın. Yapmıyor-
san, o zaman komployu ay-
dınlatacaksın. Böyle hükümet
olunur mu? Sen milleti ayağa
kaldırdın, en ağır iftiraları
söyledin, bir şey çıkmadı, sana
bir şey düşmüyor mu şimdi?”
Türkiye’nin çeşitli il ve bölgelerinden
Hopa’ya gelen yurttaşlar konuşmala-
rın ardından ellerindeki karanfilleri
Koyuncu’nun mezarına bıraktılar.
HOPA / ANKARA (Cumhuriyet) - Karade-
niz müziğinin rock yorumuyla geniş kitlelere ula-
şan ve Çernobil felaketi ile Karadeniz Sahil Yo-
lu’ndaki çevre katliamlarõna dikkat çekerek çõkõşlar
yapan sanatçõ Kazım Koyuncu, ölümünün 4. yõl-
dönümünde Hopa’daki mezarõ başõnda anõldõ.
Karadeniz’in asi çocuğu olarak anõlan Koyun-
cu için sevenleri Hopa Meydanõ’nda toplanarak
“Karadeniz kararmasın, Kazımlar ölmesin”,
“Çernobil’i de Kazım’ı da unutmayacağız” şek-
linde sloganlar attõlar. Grup adõna yapõlan açõk-
lamada “Bugün Kazım’ı anmak, ‘dido na-
na’sını daha yüksek sesle okumaktır. Kanse-
re karşı mücadeleyi yükseltmektir. Hidro-
elektrik santralları karşısında ‘derelerimiz öz-
gür akacak’ sloganını daha gür söylemektir.
Toplumsal muhalefete yapılan saldırılar kar-
şısında örgütlü durmaktır. Halkların kardeş-
liğini daha yüksek sesle savunabilmektir” de-
nildi. Konuşmalarõn ardõndan yaklaşõk 500 kişi-
lik grup, Koyuncu’nun mezarõnõn bulunduğu
Yeşilköy köyüne (Pançol) yürüdü. Koyuncu’nun
yaşamõnõ yitirdiği 12.58’de yapõlan saygõ duru-
şunun ardõndan Türkiye’nin çeşitli illerinden
Koyuncu’nun mezarõna karanfiller bõrakõldõ.
Ankara’da da ellerinde Koyuncu posterleriyle
Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Haklarõ Heykeli
önünde toplanan sivil toplum kuruluşu üyeleri,
“Derelerimize, kültürümüze, geleceğimize sa-
hip çıkıyoruz” yazõlõ pankart açtõ.
OKTAY EKİNCİ
Çoğunluğunu Ege ve Ak-
deniz bölgesindeki “kıyı
kentleri”nin oluşturduğu tu-
rizm belediyelerinin imar
ve planlama yetkilerini elle-
rinden alan yasa tasarõsõ, de-
nize kõyõsõ olmayan “Ağrı”,
“Manisa” ve “Karabük”ün
AKP’li milletvekilleri tara-
fõndan hazõrlandõ.
Kõyõsõ olan illerden sadece
Balıkesir’in milletvekili İs-
mail Bilen tarafõndan imza-
lanan “kanun teklifi”nin
TBMM’ye sunuluş dilekçesi
Manisa Milletvekili Recai
Berber, Ağrõ Milletvekili
Abdülkerim Aydemir ve
Karabük Milletvekili Cum-
hur Ünal tarafõndan düzen-
lendi. Marmaris Belediye
Başkanõ Ali Acar diyor ki;
“Kanun gerekçesinde kıyı
belediyelerinin yeterli imar
elemanı olmadığını yaz-
mışlar. Oysa en birikimli
elemanlar yıllardır bizde
var; uzaktan tahminle yasa
hazırlıyorlar...” Kanun tek-
lifinde, her türlü inşaat için
“ruhsat”landõrma, “iskân
izni” verme, hatta “tamirat,
tadilat” gibi uygulamalar bi-
le Bakanlõk adõna “İl Bayın-
dırlık ve İskân Müdürlük-
leri”ne bağlanõyor. Böylesi
bir uygulama için bayõndõrlõk
müdürlüklerinin yeterli ola-
mayacaklarõnõ anõmsatan
CHP’li Acar diyor ki; “amaç-
ları seçimle sağlayamadık-
ları siyasal egemenliklerini
kanun zoruyla gerçekleş-
tirmek olmalı...”
AKP’nin kõyõ operasyon-
larõnõ “Toplu Konut Kanu-
nunda Değişiklik”le gün-
deme getirmelerinin nedeni
de aynõ tasarõyla İstanbul’un
yeni ilçelerinden “Ataşe-
hir”in de tüm imar, planlama
ve inşaat ruhsatõ yetkilerinin
TOKİ’ye devredilmek isten-
mesi. Bu konuda “İstanbul
milletvekilleri”nin devre dõ-
şõnda tutulmasõyla hazõrla-
nan tasarõda, CHP’nin ka-
zandõğõ ilçenin özellikle “ye-
ni yapılaşma” alanlarõ, “fi-
nans merkezi” tanõmlama-
sõyla belediyeden alõnõp TO-
Kİ’ye bağlanõyor.
AKP’den kıyılara
‘kara’ operasyonu
Kanun zoruyla siyasi egemenlik tasarısı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Gazetemiz yazar-
larõ Uğur Mumcu, Prof. Ah-
met Taner Kışlalı, Prof. Mu-
ammer Aksoy ve Doç. Dr.
Bahriye Üçok’un öldürül-
mesi eylemlerinin de arala-
rõnda bulunduğu çok sayõda
olayõ kapsayan Umut ope-
rasyonuna ilişkin davada, te-
tikçileri eğitenlerin dosyasõnõn
istenmesi kararlaştõrõldõ.
Ankara 11. Ağõr Ceza
Mahkemesi’ndeki duruşma-
ya, sanõk Recep Aydın katõ-
lõrken, sanõk Hasan Kılıç’õn
avukatõ Hüseyin Kılıç ve sa-
nõk Mehmet Ali Tekin’in
avukatõ Mustafa Doğan İnan
da duruşmada hazõr bulundu.
Avukat Kõlõç, Aydın Koral,
Mehmet Ali Bulut, Ahmet
Cansız ve Selahattin Eş hak-
kõnda, davaya konu olaylar ile
ilgili yürütülen soruşturmanõn
neticelendirilerek dava açõl-
dõğõnõ, medyadan öğrendiği-
ni söyledi. Bu kişiler hak-
kõnda önceden yakalama em-
ri bulunduğunu belirten Avu-
kat Kõlõç, “Böyle bir davanın
açılıp açılmadığının araştı-
rılarak, davamız sanıkla-
rının hukuki durumlarının
etkilenebilme ihtimaline gö-
re gerekirse birleştirme ka-
rarı verilmesini talep edi-
yoruz” dedi. Avukat İnan da
davaya yeni katõldõğõnõ kay-
dederek süre istedi. Mahkeme
Başkanõ Hasan Şatır, geniş
yetkili Ankara Cumhuriyet
Başsavcõvekilliği’ne müzek-
kere yazõlarak, Aydõn Koral,
Mehmet Ali Bulut, Ahmet
Cansõz ve Selahattin Eş hak-
kõnda, davaya konu olaylar ile
ilgili yürütülen hazõrlõk so-
ruşturmasõ olup olmadõğõnõn,
neticelendirilip neticelendi-
rilmediğinin ve dava açõlõp
açõlmadõğõnõn tespitine, açõl-
mõş dava var ise dosyanõn tet-
kik edilmek üzere dava dos-
yasõ içerisine konulmasõna
karar verildiğini açõkladõ.
Haklarõnda tutuklama ka-
rarlarõ çõkarõlan ve yakalana-
mayan 4 kişinin dosyasõ ay-
rõlmõştõ. Geçtiğimiz aylarda
yakalanamayan Aydõn Koral,
Mehmet Ali Bulut, Ahmet
Cansõz ve Selahattin Eş hak-
kõnda dava açõlmõştõ.
Tetikçileri eğitenlerin
dosyaları istendi
Umut operasyonlarına ilişkin dava
Sevenleri Koyuncu’yu unutmadõ
Baykal, darbecilerin yargõlanmasõ girişimleriyle ilgili olarak
“İktidar eğer darbeyle hesaplaşma niyetindeyse yardımcı
olmaya hazırız. Geçici 15. madde engelini kaldırmaya ha-
zırız. Buna sululuk demeye Başbakan’ın hakkı yok, yakış-
tıramadım. Kaytarmak istiyorsa bunu kimseye yüklemeye
kalkmasın” açõklamasõnõ yaptõ. Baykal, “28 Şubat yargıla-
nabilir mi” sorusuna da “Elbette, onlarla ilgili bir anayasa
değişikliğine ihtiyaç yok. Hukuk süreci her türlü askeri dar-
be karşısında işlemeye açık olmalıdır” yanõtõnõ verdi.
‘Kaytarmak istiyorsa kimseye yüklemesin’
DARBECİLERE YARGI YOLU
ERDOĞAN’A ANINDA YANIT
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bir ban-
kanõn eski Frankfurt Şube Müdürü Metin
Özetçi’nin, Deniz Feneri e.V. bağlantõlõ soruş-
turma kapsamõnda ifadesine başvuruldu.
Ankara Adalet Sarayõ’na gelen Özetçi’nin ifa-
desi, soruşturmayõ yürüten Cumhuriyet Savcõsõ
Nadi Türkaslan tarafõndan alõndõ. Özetçi, ifade-
sinin alõnmasõnõn ardõndan adliyeden ayrõldõ.
Özetçi’nin şube müdürü olduğu dönemde Al-
manya’daki derneğin paravan şirketi olduğu öne
sürülen Euro 7’ye kredi verildiği ileri sürülmüş-
tü. Bu iddialar karşõsõnda CHP’li Mehmet Sevi-
gen de Başbakan Tayyip Erdoğan’õn yanõtlama-
sõ istemiyle şu sorularõ sormuştu: “Vakıfbank
tarafından Deniz Feneri e.V’nin paravan şir-
ketlerinden Euro 7’ye kredi verilmesi, Deniz
Feneri e.V. yöneticilerinin şahsınızla olan ya-
kınlık ve hısımlık ilişkisinden mi kaynaklan-
maktadır? Almanya Bankacılık Denetleme
Kurulu’nun, Alman polisinin Vakıfbank’tan
istediği, Deniz Feneri e.V. ile ilgili para hare-
ketlerine ilişkin dökümlerde yüksek miktarlı
para transferlerinin bildirilmediğini tespit et-
tiği doğru mudur? Euro 7 şirketine kredi ve-
ren Vakıfbank’ın Frankfurt Şubesi Müdürü
Metin Özetçi’nin tayininin Almanya’daki da-
va başlamadan kısa bir süre önce Ankara’ya
çıkarılması sadece ‘tesadüf’ müdür?..”
Deniz Feneri Derneği Başkanõ Engin Yılmaz
da soruşturma kapsamõnda önceki gün 2.5 saat
ifade vermişti. Savcõlõk daha önce de RTÜK
Başkanõ Zahid Akman’õn ifadesini almõştõ.
İFADESİNE BAŞVURULDU
Eski banka müdürüne
Deniz Feneri sorusu