Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
26 HAZİRAN 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
‘Ya Darbe Ya da
Komplo Var’
Genelkurmay Askeri Savcılığı’nın “irtica ile mü-
cadele planı” denilen o fotokopi belge üzerinde yap-
tığı soruşturmayı sonuçlandıran açıklamasını, herkes
çok dikkatle okumalıdır.
Dz. Kurmay Albay Dursun Çiçek’in imzasını ta-
şıdığı ileri sürülen o belge hakkında kovuşturmaya ni-
çin yer olmadığını anlatırken, 12 günlük soruşturma
sürecinin tüm ayrıntıları tek tek kayda geçirilmiş.
Askeri Savcı’nın kararı, özellikle, Ergenekon so-
ruşturması kapsamında onlarca “şüpheli” kişi için ta-
lep edilen tutuklama istemlerinde gerekçe olarak, “su-
çu işlediğine dair kuvvetli kuşkular bulunduğu” gi-
bi ne olduğu anlaşılması olanaksız ifadeler kullanmayı
alışkanlık haline getirenlere de adeta bir ders belgesi
değerinde bir içerik taşıyor.
Soruşturma kapsamı içinde nelerin, niçin ve na-
sıl yapıldığını özenle anlatan bu açıklama, haftalar-
dır yaratılmak istenilen gerilimin baskısı altındaki ka-
muoyu için yeterli mi?
Elbette değil. Çünkü şimdi sıra, “O” gazetenin ya-
yını ile başlatılan tartışmada hedef olan Türk Silah-
lı Kuvvetleri ile adını hemen hepimizin bellediği Al-
bay Dursun Çiçek’te.
Haber Türk gazetesi, sıcağı sıcağına “Hedefteki Al-
bay”ın “Bu işin peşini bırakmayacağım. Şimdi bunu
yapanlar düşünsün” dediğini yazıyordu.
“AKP ile Gülen’i Bitirme Planı” adı ile yayımlanan
belgenin fotokopi olduğuna değinmek gereğini duy-
mayan “O” gazete dün de tam bir yavuz hırsız ör-
neği vererek, Askeri Savcılığa yeni sorular yönelte-
rek gerilim ortamını sürdürmeye çalışıyor.
Belgenin aslının bulunmadan soruşturmanın neden
durdurulduğundan tutunuz da, “planın Genelkurmay
karargâhında hazırlanmadığını söylüyorsunuz da,
neden Silahlı Kuvvetler’in herhangi bir biriminde ha-
zırlanmadığını açıklamıyorsunuz?”a varıncaya kadar
bir dizi hukuk cehaleti örneği sıralanıyor.
Emir komuta zinciri olmadan...
Türkiye’de bir askeri darbe yapılmak istendi ise, bu-
nun rütbeleri ve konumları ne olursa olsun, bazı emek-
li komutanlarca yürütüldüğüne inanmak, emir-komuta
zincirini iliklerine kadar sindirmiş olan bir ordunun ge-
leneklerini inkâr anlamına gelir. Öyle bir denemenin
nasıl sonuçlandığını bizim kuşağımız, 22 Şubat
1962 ve 21 Mayıs 1963’te Kurmay Albay Aydemir
ve arkadaşlarının hazin bir şekilde biten sergüzeşt-
leri ile yaşadı.
Bu yüzden, iktidarları hâlâ darbe yöntemi ile de-
ğiştirmek hevesine kapılacak yeni maceracılar zuhur
edecek ise onların tek dayanağı, o emir-komuta zin-
ciri olacağı için, zaten karmaşık bir kördüğüm yumağı
haline gelmiş olan Ergenekon soruşturmasının içine
bir de, Genelkurmay Başkanlığı’nı bulaştırmaya kal-
kışmak düşündürücüdür.
Akıl, böyle bir haberi eline geçiren bir gazetenin,
öncelikle habere dayanak olan bilginin bir yazılı fo-
tokopi notu olduğunu unutmaması, olayı o yönü ile
duyurmasını söylemiyor mu?
Söz konusu gazete bunun tam tersi yöntemi kul-
landı. Bir resmi belgeden söz etti.
Yetmedi, estirilmek istenilen fırtına Başbakan’ı da
önüne kattı. Önce ülkenin, sonra da Erdoğan’ın tan-
siyonlarını yükseltti.
Şanlıurfa konuşması
Başbakan’ın, bir fotokopi kâğıdında yazılı olanla-
rı yeterli bularak, partisinin Şanlıurfa İl Kongresi’nde
yaptığı konuşma, bütün canlılığı ile hafızalarda du-
ruyor. O konuşmadan sonra, AKP Genel Sekrete-
ri ile Meclis Grup Başkanvekili’nin akşam karanlı-
ğında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptık-
ları suç duyurusu, İstanbul Başsavcılığı tarafından
işleme konmuştur. O işlem elbette yürüyor.
Erdoğan, bu sonucu bile bekleme gereğini duy-
madan dün Arnavutluk’a hareketinden önce, eski kuş-
kularını taşımaya devam ettiğini açıklayan bir tutum
sergiledi. Eskisi kadar olmasa bile, askeri yargının ka-
rarından yeterince tatmin olmadığını söyledi.
Genelkurmay’da başlatılan soruşturmanın sür-
dürülmesini isterken, muhalefet partilerini de yardı-
ma çağırdı.
Baykal devrede
O çağrıya CHP Genel Başkanı’nın hemen verdi-
ği yanıtın, Erdoğan’ın başını ağrıtacağı anlaşılıyor. Bay-
kal, askeri yargının önceki gün verdiği kararı yeterli
bulmayan Hükümet’in, ulaşmak istediği sonuca, dev-
letin bütün olanaklarını seferber ederek ulaşabileceğini
hatırlatıyor. Askeri yargı kararına inanmayanların, bu
kuşkularını doğrulayacak bilgi ve belgeleri ortaya koy-
malarını istiyor.
Dahası, şayet ortada bir darbe hazırlığı değil de,
silahlı kuvvetlerle hükümeti karşı karşıya getirmeyi
amaçlayan bir komplonun sahneye konulması ça-
lışması varsa, devlet kurumlarının içine sızmış, yer-
leşmiş olan o düşünce sahiplerinin ortaya çıkartıl-
masının da Erdoğan’a düştüğünü söylüyor.
Parlamento yaz tatili için çalışmalarına ara veriyor..
Politika da yavaşlar diye düşünürken, temmuz ayı bü-
tün bir kavurucu sıcaklığı ile giriyor.
Askeri Savcılığın kararına yönelik tepkileri, TSK’nin
bugünkü haftalık brifinginde öğreneceğiz diye bek-
lerken, ani bir haber, belirlenen saatte Orgeneral Baş-
buğ’un bir basın toplantısı yaparak brifinge girece-
ğini bildiriyor.
AKP, iki ateş arasında kalacak gibi. Erdoğan, ya
darbe belgelerini ortaya çıkartarak maceracıların üs-
tüne yürümelidir. Ya da ortamı geren komplocuların
üstündeki örtüyü kaldırıp onlardan hesap sormalıdır.
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
Not skandalında
2 öğrenci serbest
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Ha-
cettepe Üniversitesi’nde-
ki not değiştirme skanda-
lõyla ilgili olarak Sosyal
Bilimler Meslek Yüksek-
okulu öğretim elemanõ
Meltem Bozkurt’un bilgi-
sayarõnõ incelemeye alan
bilişim uzmanõ polisler,
Sosyal Bilimler Meslek
Yüksekokulu’nda öğren-
ci olduklarõ belirlenen
M.N. ve F.N’yi gözaltõna
aldõ. Hacettepe Üniversi-
tesi Genel Sekreteri Doç.
Dr. Turhan Menteş,
“Kendilerininkileri değiş-
tirmemişler, başkalarõnõn-
kini değiştirmişler” dedi.
Ankara Adalet Sarayõ’na
getirilen 2 öğrenciden
biri savcõlõk, diğeri de
mahkeme tarafõndan ser-
best bõrakõldõ.
Kaymakama 6 yıl
hapis istemi
DİYARBAKIR
(AA) - Diyarbakõr’õn Çõ-
nar Kaymakam Hasan
Tanrõseven hakkõnda,
makam aracõnõ özel işle-
rinde kullandõğõ ve fahiş
fiyattan araç kiraladõğõ
gerekçesiyle 6 yõla kadar
hapis istemiyle dava açõl-
dõ. Kaymakamõ Tanrõse-
ven, “Hakkõmdaki iddia-
lar hayalidir, beni yõprat-
maya yöneliktir. Makam
aracõm dahi yok” açõkla-
masõnda bulundu.
Sarhoş hâkime
suç duyurusu
İZMİR (Cumhuri-
yet) - İzmir Adliyesi’nde
nöbetçi hâkimin alkollü
olarak duruşmaya çõktõğõ-
nõ savunan İzmir Baro-
su’na kayõtlõ 6 avukat ad-
li girişim başlattõ. İzmir
Barosu İzmir Adalet Ko-
misyonu’na, gerekli ince-
lemelerin yapõlmasõ için
girişimde bulundu. Şikâ-
yetçi avukatlar bireysel
olarak da Adalet Komis-
yonu’na başvurarak, hâ-
kim İ.E’nin akşam saatle-
rindeki duruşmaya alkol-
lü çõktõğõnõ bildirdiler.
Polis okulunu
sarsan iddialar
Yurt Haberleri
Servisi - Erzincan Polis
Meslek Yüksekokulu’nda
görevli emniyet müdürü
H.K. hakkõnda dolandõrõ-
cõlõk yaptõğõ ve okuldaki
öğrencilerle eşcinsel ilişki
yaşadõğõ iddialarõ üzerine
soruşturma başlatõldõ. Er-
zincan Valisi Abdulkadir
Demir, müdürün soruştur-
ma bitene kadar açõğa
alõndõğõnõ açõkladõ.
Tütün deposu
otel oluyor
İstanbul Haber
Servisi - Cumhuriyetin
ilk sanayi yapõlarõndan bi-
ri olan Beşiktaş’taki tarihi
Tütün Deposu, 7 katõ ye-
rin altõnda olmak üzere 14
katlõ ve 7 yõldõzlõ otel ha-
line dönüştürülecek. Mül-
kiyeti Tanrõverdi Hol-
ding’e ait olan otelin yük-
sekliği 27 metreyi bula-
cak. Otel, yükseklik sõnõrõ
17.5 metre olan Dolma-
bahçe Sarayõ’ndan sonra
sahilde yer alan ikinci
yüksek bina olacak.
2012’ye kadar tamamlan-
masõ planlanan otel 50
milyon dolara malolacak.
THY teknisyeni,
Phuket’te boğuldu
İstanbul Haber
Servisi - Tatil için Phu-
ket Adasõ’na giden THY
başteknisyeni Deniz Ço-
ban (33), Büyük Okya-
nus’ta boğuldu. Çoban’õn
cenazesi, bugün THY
uçağõyla Bangkok’tan İs-
tanbul’a getirilerek Kara-
caahmet Mezarlõğõ’nda
toprağa verilecek.
Muhalefet partileri mayõn yasasõnõn iptali ve yürürlüğünün durdurulmasõ istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne dava açtõ
‘Bu bir dayatma yasasõdõr’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Muhalefet partileri, Türkiye ile Suriye
Arasõndaki Kara Sõnõrõ Boyunca Ya-
põlacak Mayõn Temizleme Faaliyetle-
ri ile İhale İşlemleri Hakkõnda Ka-
nun’un bazõ maddelerinin iptali ve
yürürlüğünün durdurulmasõ istemiyle
Anayasa Mahkemesi’ne dava açtõ.
CHP Grup Başkanvekili Hakkı Sü-
ha Okay, MHP Grup Başkanvekili
Mehmet Şandır ve CHP Ankara Mil-
letvekili Tekin Bingöl, CHP, MHP,
DTP, DSP ve Türkiye Partisi ile bazõ
bağõmsõz milletvekillerinin de imzasõ-
nõn bulunduğu dava dilekçesini, Ana-
yasa Mahkemesi Başkanlõğõ’na sundu.
Çõkõşta gazetecilere açõklama ya-
pan Okay, TBMM’deki 196 milletve-
kili adõna hazõrlanan dilekçeyi Anayasa
Mahkemesi’ne verdiklerini söyledi.
CHP’nin, ana muhalefet partisi olarak
grup adõna bu başvuruyu yapma hak-
kõna sahip olduğunu anõmsatan Okay,
“Ancak bu yasa özelliği, tartışması,
toplumda yarattığı duyarlılık ve
Türkiye’deki tüm kesimlerden gelen
istem doğrultusunda ana muhalefet
partisi kıskançlığı içerisinde olmayıp,
tüm muhalefetin arzusunu birlikte
imza altına alarak Anayasa Mah-
kemesi’ne müracaatta bulunduk”
dedi. Başvuruda CHP’den 97,
MHP’den 65, DTP’den 20, DSP’den 8,
Türkiye Partisi’nden 1 ve bağõmsõz 5
milletvekilinin imzasõnõn bulunduğu-
nu hatõrlatan Okay, MHP, DTP ve
DSP’den 1-2 milletvekilinin yurtdõ-
şõnda olmalarõ nedeniyle imzalarõnõn
bulunmadõğõnõ belirtti. Başvuruyla,
“ülkenin menfaatı, değerleri doğ-
rultusunda Suriye sınırı gibi hassas
bir sınırın ‘yap-işlet-devret modeli’ adı
altında yabancı ortaklıklara açıl-
masını önlemeyi amaçladıklarını”
söyleyen Okay, kanunun, anayasanõn
başlangõç hükümlerinin 1. ve 5. para-
graflarõ ile 2, 3, 7, 8, 9, 44, 87 ve 138.
maddelerine aykõrõ olduğunu belirtti.
Türkiye’de tüm kesimlerin yasanõn
anayasaya aykõrõ olduğunu ifade et-
tiklerini söyleyen Okay, “Bu bir da-
yatma yasasıdır. Bu yasanın içeri-
sinde yap-işlet-devret modeli olma-
saydı, zaten bu yasanın çıkarılmasına
da gerek yoktu” diye konuştu. Okay,
yasanõn 2. maddesinde, mayõnlarõn te-
mizlenmesi ihalesini Milli Savunma
Bakanlõğõ ya da Maliye Bakanlõğõ’nõn
yapmasõnõn öngörüldüğünü, ancak bu
maddelerin işlerliğinin olmadõğõnõ söy-
ledi. Bu düzenlemelerin kamuoyunu
yanõltõcõ olduğunu dile getiren Okay,
“İktidarın asıl amacı, yap-işlet-
devret modelini devreye sokmaktır.
Buna bizlerin, muhalefet partisi-
nin, milletvekili arkadaşlarımızın
olur vermesi mümkün değil” dedi.
MHP Grup Başkanvekili Mehmet
Şandır da bu yasanõn anayasaya, ül-
kenin geleceği ve çõkarlarõna aykõrõ ol-
duğunu söyledi. Şandõr, “Yasa,
AKP’nin dayatma yasasıdır, maa-
lesef Cumhurbaşkanlığı makamı da
bu dayatmaya iştirak etmiştir” dedi.
Bu arada, basın mensupları Anayasa Mahkeme-
si’nin İncek’teki yeni binasına alınmadı. Okay ve
Şandır basın açıklamalarını, mahkeme binasının
karşısındaki kaldırımda yaptı. Şandır “MHP olarak Anayasa Mahkemesi’nin
basın mensuplarına uyguladığı bu tavrı kınıyoruz, doğru bulmuyoruz” dedi.
HİLAL KÖSE
DHKP/C davasõ hükümlüsü Gü-
ler Zere, cezaevinde yakalandõğõ
kanser hastalõğõyla, yaklaşõk bir yõl-
dõr mücadele ediyor. Çukurova
Üniversitesi Adli Tõp Kurumu’nun
acil tahliye gerekir raporuna karşõn
Zere’nin avukatlarõnõn tahliye ta-
lebine üç gündür yanõt verilmedi.
Güler Zere, 1995 yõlõndan bu ya-
na cezaevinde. Zere hakkõnda ve-
rilen mahkûmiyet kararõ, 1998 yõ-
lõnda Yargõtayca onandõ. Ceza-
evinde kanser hastalõğõna yakala-
nan Zere, tedavisinin Çukurova
Üniversitesi Balcalõ Araştõrma Has-
tanesi’nde sürmesi nedeniyle Ada-
na Karataş Kadõn Cezaevi’ne sevk
edildi. Hastanenin mahkûm ko-
ğuşunda tutulan Zere’ye ‘ağız içi
kanseri’ teşhisi kondu. Ağõz içine
protez damak takõlan Zere, boyun
ve baş bölgesinden iki ameliyat ge-
çirdi. Tamamen iyileşemeyen, bes-
lenmede zorluk yaşayan Zere, rad-
yoterapi tedavisi görüyor. Zere’nin
avukatlarõnõn Adana Cumhuriyet
Başsavcõlõğõ’na Mart 2009’da in-
fazõn geri bõrakõlmasõ için yaptõk-
larõ başvuru dilekçesi kayboldu.
Avukatlarõn yaklaşõk 20 gün önce
yaptõklarõ ikinci başvuruya ise he-
nüz yanõt verilmedi.
Çukurova Üniversitesi Adli Tõp
Anabilim Dalõ’nõn hazõrladõğõ ra-
porda, 37 yaşõndaki Zere’nin ev-
re 4 ‘malign tümörü’ olduğunu
belirterek ağõr özürlü kabul edil-
diğine dikkat çekildi. Zere’nin
yaşamõnõn ağõr risk altõnda oldu-
ğu kaydedilen raporda, Zere’nin
bir başkasõnõn bakõm ve gözeti-
mine muhtaç olduğu ifade edildi.
‘SAVCILIK İŞLEM
YAPMIYOR’
TBMM İnsan Haklarõ Komis-
yonu’na dilekçe veren avukat
Taylan Tanay, Zere’nin hastalõ-
ğõnõn teşhisinde geç kalõndõğõnõ,
“mahkûm koğuşunda yer ol-
madığı” gerekçesiyle tedaviye
başlanmadõğõnõ belirtti. Tanay,
İnfaz Yasasõ’nõn 16. madde-
sinde, “cezanın amacı dı-
şında etki yaratabile-
ceği’ durumlarda, in-
fazõn geri bõrakõlaca-
ğõnõ düzenlediğini anõm-
sattõ. Tanay, adli tõp ra-
poruna göre müvekkilinin
derhal tahliye edilmesi ge-
rektiğine işaret ederek “Sav-
cılığın isteği üzerine adli tıp
raporu hazırlandı. Ancak üç
gündür tahliye kararı ve-
rilmiyor” dedi.
Raporu olmasõna rağmen kanser hastasõ Zere’nin tahliye talebine yanõt verilmiyor
Zere’nin çõğlõğõna kulak tõkanõyor
Adana’da polislerin demokratik eylemlere katılan lise öğrencilerinin
evlerine giderek tehdit ettiği öne sürüldü. Öğrencilerle birlikte basın
açıklaması yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şube Sekreteri
Osman Kara, polisin bu tutumunu kınadı. Toplantıda yaşadığı olay hakkında bilgi veren Borsa Lisesi öğrencisi
Dicle Sakatoğlu, polislerin randevu alarak babasının görev yaptığı okula geldiğini ve burada görüştüklerini söy-
ledi. Sakatoğlu, “Gelen polislere yasal eylemlere katıldığımı, bunların da suç olmadığını anlatmaya çalıştım.
‘Engin Çeber’in başına gelenler senin de başına gelebilir’ diyerek yanımdan ayrıldılar” dedi. (YUSUF BAŞTUĞ)
Haber Merkezi - Divriği Kültür Derneği “Gele-
neksel Pilav ve Kültür Şenliği”nin bu yõl 25.’sini
gerçekleştiriyor. Yaklaşõk 10 bin kişiyle gerçekleş-
tirilecek şenliğe, çok sayıda sanatçının yanõ sõra
semah ve halk oyunlarõ ekipleri katõlacak. Şair ve
yazarlarõn da kitaplarõnõ imzalayacağõ şenlikte ti-
yatro gösterileri, çocuklar için resim ve karikatür
atölyesi de yer alacak. Her yõl farklõ bir kurumun
katõlõmõ ile gerçekleştirilen şenliğin bu yõlki katõ-
lõmcõ kurumu ise DİSK. Divriği Kültür Derneği,
“Geleneksel Pilav ve Kültür Şenliği”ni bu yõl 28
Haziran Pazar günü Göktürk Köyü Kurtkemeri
Mevkii Şişli Vakfõ Piknik Alanõ Kemerburgaz’da
yapacak. Etkinlik10.00’da başlayacak. Orhan Ay-
dın ve Şenay Erdoğan’ın sunacağõ programa Fer-
hat Tunç, Cengiz Özkan, Ezginin Günlüğü, Ay-
nur Güneş, Ahırkapı Roman Orkestrası, Koma
Çiya, Afrika Halk Dansları Grubu, Divriği Ça-
murlu Köyü Semah Ekibi ve Divriği Kültür
Derneği Halk Oyunları Ekibi, Kadın Korosu
katõlacak. (212) 292 20 20 - www.divrigi.org.tr)
TEKİRDAĞ (Cumhuriyet) - Tekirdağ’õn Marmara
Ereğlisi ilçesine bağlõ Yeniçiflik beldesinde jandar-
manõn yol kontrolü sõrasõnda kimlik sorarken duru-
mundan şüphelendiği 13 yaşõndaki E.F.S. adõndaki
kõz dehşet verici iddialarda bulundu. E.F.S, öz baba-
sõ M.S.’nin 12 yaşõndayken kendisine tecavüz ettiği-
ni, daha sonra da para karşõlõğõ erkeklere sattõğõnõ
söyledi. Bunun üzerine jandarmalar durumu savcõlõ-
ğa bildirdi. Savcõlõğõn koruma altõna aldõğõ E.F.S,
psikolog eşliğinde verdiği ifadede annesi ile babasõ-
nõn 2001 yõlõnda boşandõğõnõ ve kendisinin yurda ve-
rildiğini anlattõ. İlerleyen süreçte annesinin kendisini
yurttan alarak babasõnõn yanõna gönderdiğini anlatan
E.F.S, bir yõl önce babasõnõn bir depoya götürerek
kendisine tecavüz ettiğini ve daha sonrada R.A. adlõ
biriyle beraber erkeklere pazarlamaya başladõğõnõ id-
dia etti. Durumu annesine anlatmasõ üzerine yurda
verildiğini kaydeden E.F.S, babasõnõn kendisini yurt-
tan kaçõrarak tekrar pazarlamaya başladõğõnõ öne sür-
dü. Gözaltõna alõnan baba M.S, iddialarõ yalanladõ.
M.S, tutuksuz yargõlanmak üzere serbest bõrakõldõ.
DEV-YOL DAVASI
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yargõtay 11. Ceza
Dairesi, 27 yõldõr süren Dev-Yol
davasõnda kararõnõ 9 Tem-
muz’da açõklayacak. Sanõk avu-
katlarõndan Şenal Sarıhan,
“Eğer Yargıtay’dan beraat
kararı çıkmazsa adaletin vic-
danı sızlayacaktır” dedi.
1982 yõlõndan bugüne değin
süren 21 sanõklõ Dev-Yol da-
vasõnõn Yargõtay 11. Ceza Dai-
resi’nde görülen temyiz duruş-
masõnda 13 sanõk ve avukatla-
rõ katõldõ. Sanõklardan 11’inin
avukatõ Mehdi Bektaş, dava
dosyalarõnõn askeri yargõdan
adli yargõya geçmesinin ardõn-
dan birçok belgenin kayboldu-
ğunu hatõrlatarak eksik belge ve
bilgiye dayalõ olarak karar ve-
rilemeyeceğini, bu sebeple ye-
rel mahkemenin kararõnõn ön-
celikle usul yönünden bozul-
masõnõ istediklerini kaydetti.
Şenal Sarõhan da sanõklarõn
adil yargõlanma haklarõnõn ihlal
edildiğini, yargõlamanõn uzun
sürmesi nedeniyle bazõ sanõk-
larõn AİHM’ye başvurduğunu
ve Türkiye’nin tazminat öde-
meye mahkûm olduğunu anõm-
sattõ. Sarõhan, davada geçen
süre içinde bazõ klasörlerin ek-
sildiğini, kaybolduğunu belir-
terek “Eğer Yargıtay’dan be-
raat kararı çıkmazsa adaletin
vicdanı sızlayacaktır. Türki-
ye’nin hâlâ adil yargılamada
yol kat edemediğine ilişkin
olumsuz bir tablo ortaya çı-
kacaktır” diye konuştu. Sarõ-
han, sanõklar hakkõnda yerel
mahkemenin verdiği kararõn
bozulmasõnõ istedi.
Sanõklar da 27 yõldõr defa-
larca savunma yaptõklarõnõ be-
lirterek işkence altõna tutanak-
lara imza attõrõldõğõnõ, işkence
izlerinin hâlâ vücutlarõnda ol-
duğunu belirttiler. Yargõtay 11.
Ceza Dairesi, 9 Temmuz Per-
şembe günü temyiz istemine
ilişkin kararõnõ açõklayacak.
Karar 9
Temmuz’da
DİVRİĞİLİLERİN
25. YIL BULUŞMASI
‘BABAM TECAVÜZ EDİP
PAZARLADI’ İDDİASI
Aldatılan kocaya iyi haber
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anaya-
sa Mahkemesi, baba olmadõğõnõ öğrenen kişinin
soybağõnõn reddi için açtõğõ davayõ doğumdan
başlayarak 5 yõl içinde açmasõ zorunluluğunu ön-
gören yasa hükmünü iptal etti. Çelikhan Asliye
Hukuk Mahkemesi’nin Medeni Kanunu’nun 289.
maddesinin iptali istemiyle yaptõğõ başvuruyu ka-
rara bağlayan yüksek mahkeme maddenin birinci
fõkrasõnda yer alan “Koca, davayõ, doğumu ve ba-
ba olmadõğõnõ veya ananõn gebe kaldõğõ sõrada
başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu
öğrendiği tarihten başlayarak bir yõl, her halde
doğumdan başlayarak beş yõl içinde açmak zo-
rundadõr” hükmündeki, “... her halde doğumdan
başlayarak beş yõl ...” ibaresini iptal etti.
BASIN MENSUPLARI
BİNAYA ALINMADI
Öğrencilere tehdit savı